Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanIpek Basaran Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ AD.
BAŞ-BOYUN BÖLGESİ KANSERLERİNDE YARIM DEMET BİTİŞİK ALAN DOZ DAĞILIMLARININ FİLM DOZİMETRİSİ VE BİLGİSAYARLI PLANLAMA SİSTEMİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Murat KÖYLÜ, Deniz YALMAN, Nezahat OLACAK, İbrahim OLACAK, B. Arif ARAS EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ AD.
2
1-GİRİŞ VE AMAÇ Tedavi hacminin bir kısmının omuzların aşağısında kaldığı durumlarda standart üç alan tekniği kullanılabilir. Standart üç-alan tekniğinde; - Primer tümör, üst ve orta boyun lenf nodları. -Alt boyun, supraklavikular bölge ve üst mediastinal lenf nodları. Çakışma durumunda soğuk ve sıcak noktaların oluşmaması gerekmektedir. Tedavi hacminin bir kısmı omuzların aşağısında kaldığından bu hacmi birbiriyle çakışan iki ayrı sahaya bölmek gereklidir. Standart üç-alan tekniğinde primer tümör, üst ve orta boyun lenf nodları karşılıklı paralel iki yan sahadan ışınlanırken alt boyun, supraklavikular bölge ve üst mediastinal lenf nodları tek ön sahadan ışınlanmaktadır. Çakışmada soğuk noktalar oluşursa tümör yetersiz doz alır, sıcak noktalar oluşursa normal doku komplikasyonları ortaya çıkabilir. Tek eşmerkezli üç sahalı teknik, bağımsız kolimatörlerin bulunması ve asimetrik kolimasyon ile üç saha için ortak bir eşmerkez kullanılmasına olanak sağlamaktadır.
3
1-GİRİŞ VE AMAÇ Tek Eşmerkezli Teknik: - Tüm ışınlarda alanın yarısı asimetrik kolimatörlerle korunur. - Masa hareketi gerektirmez. Tek eşmerkezli tekniğin avantajları: - Hasta hazırlama süresini kısaltır. - Tedavi üretilebilirliği daha iyidir. - Çakışma bölgesinde daha homojen bir doz elde edilir.
4
1-GİRİŞ VE AMAÇ Amacımız;
-Tek eşmerkez ve asimetrik kolimatörler kullanarak bitişik alanlardaki doz düzensizliğini değerlendirmek. - Merkezi çakışma düzlemindeki asıl doz dağılımını belirlemek. - Doz dağılımının tekrar üretilebilirliğini değerlendirmek. - Elde edilen dozimetrik değerlerin planlama sistemi ile uyumluluğunu karşılaştırmak.
5
2-GEREÇ VE YÖNTEM Gereçler
Yüksek Enerjili Lineer Hızlandırıcı Elekta Marka, Precise Model lineer hızlandırıcı kullanılmıştır. Film Dansitometre Scanditronix Wellhöfer Omni-Pro I’MRT marka dansitometre. Optik yoğunluğu da absorbe doza dönüştürür. Radyografik X-ışını Doğrulama Filmi “Kodak X-Omat V” marka radyografik x-ışını kalite kontrol filmleri kullanılmıştır. Bu filmlere yaklaşık olarak 60 cGy doz verilebilmektedir. “RW3” suya eşdeğer yoğunluklu katı fantom Ölçümler, yoğunluğu insan dokusunun yoğunluğuna eşdeğer olan fantom materyalleri (RW3) ile yapılmıştır.
6
2-GEREÇ VE YÖNTEM Yöntem Cihazların Kalibrasyonu
- Yüksek Enerjili Lineer Hızlandırıcının Kalibrasyonu - Film Dansitometrenin Kalibrasyonu Kalibrasyon grafiği oluşturularak hangi optik yoğunluğa kaç cGy’in karşılık geleceği dansitometreye tanıtıldı.
7
2-GEREÇ VE YÖNTEM Birleşme Bölgesindeki Doz Dağılımının Tedavi Planlama Sistemi ile Belirlenmesi: - Her iki alan için de 6 MV foton enerjisi ve eşmerkezli tedavi tekniği (SAD) kullanıldı. - Ön supraklavikular alan için 8x18 cm2 alandan 20 cGy uygulandı. - Yan alanlar için 9x10 cm2’lik alan ve her bir yan alan için 10 cGy olmak üzere toplam 20 cGy uygulandı.
8
2-GEREÇ VE YÖNTEM Film Birleşme Bölgesindeki Doz Dağılımının Dansitometreyle Belirlenmesi: - Her biri beş film içeren dokuz grup olmak üzere toplam 45 adet film ışınlandı. - “X-Omat V” filmi, 30x30 cm2’lik, 5, 6 veya 7 cm kalınlıkta “RW3” katı su fantomu arasına tam eşmerkeze sıkıştırılıp ambalajlandı. - Fantom blok, paralel karşılıklı iki yan alan için eşmerkezde film düzlemi ışına dik olacak şekilde konumlandırıldı. - Ön alan için eşmerkez film düzleminde olacak şekilde ayarlandı. - Film paketinin üst tarafı kıvrılıp yüzeye bantlandı.
9
2-GEREÇ VE YÖNTEM - Işınlanan filmler “Omni-pro” dansitometre programına aktarıldı. - Bitişik alanlar boyunca ön alan için maksimum doz derinliğinde (2, 3, 5 cm) çakışma çizgisine dik eksen boyunca doz profilleri alındı. - Asimetrik çenelerin ışın merkezi ekseninden -2 mm, -1 mm, 0 mm, 1 mm, 2 mm’de ayarlandığı durumlar için doz düzensizliği belirlendi.
10
3-BULGULAR Film Işınlamaları ve Planlama Sisteminden Elde Edilen Veriler Dozimetrik ölçümlerle elde edilen iki ve üç boyutlu doz profilleri ve belirlenen noktalardaki doz veri tabloları oluşturuldu. Her film için ön alanın maksimum doz derinlik seviyesinde iki boyutlu doz profilleri elde edildi. Her film için ön alanın maksimum doz derinlik seviyesinde üç boyutlu doz profilleri elde edildi.
11
3-BULGULAR Dokuz film grubu için 19 farklı noktada dozimetrik ölçümlerle ve planlamayla elde edilen profillerin doz yüzdesi tabloları belirlendi.
12
3-BULGULAR Dokuz film grubu için 19 farklı noktada dozimetrik ölçümlerle ve planlamayla elde edilen grafikleri belirlendi. 98-93 film grubunun ışınlama verileri. 98-93 film grubunun planlama verileri.
13
3-BULGULAR Verilerin Analizi
- Her bir film grubunun aynı miktar aralık bırakma ve üst üste çakıştırma için planlama ve ışınlamaya ait doz profillerinin 19 farklı noktadaki değerleri “Wilcoxon two-tailed” testi ile karşılaştırıldı. - Işınlanan 45 adet film ve 45 adet planlamadan elde edilen doz profillerinin en büyük doz değişim değerleri arasında istatistiksel anlamlı fark gözlenmedi.
14
4-TARTIŞMA Tek eşmerkezli üç alan tekniğinde;
- Hasta pozisyonu sabit kaldığından hastayı hazırlamak kolaylaşmakta, - Hasta hazırlama süresi kısalmakta, - Çakışma noktasında düzgün doz dağılımı elde edilmekte, - Tedavinin günlük üretilebilirliği daha kolay olmaktadır. Literatürdeki benzer çalışmalarda elde edilen sonuçlar:
15
4-TARTIŞMA İstatistiksel değerlendirmede farklı SSD’lerde doz değişikliklerinde anlamlı farklılık olmadığı belirlendi. Benzer şekilde ölçülen ile planlanan arasındaki doz değişikliklerinde de anlamlı farklılık saptanmadı. Çene ayrımı genişliği(2-3 mm) ile doz değişim bölgesinin genişliği(8-10 mm) arasındaki çelişki penumbra etkisi ve saçılmalardan kaynaklanmaktadır.
16
5-SONUÇLAR Çalışmızda kolimatör göstergesinin kalibrasyonunun doğru olduğu ve sıfır pozisyonunun doğru ayarlanabildiği belirlendi. Elde edilen profillerdeki en büyük doz değişim miktarları ve birleşme bölgesi boyunca belirlenen profiller hem birbiriyle hem de literatürdeki benzer çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bulundu. Kolimatör ayrım genişliği ile doz değişim bölgesinin genişliği arasındaki farkın penumbra ve saçılmaların katkısından kaynaklandığı, penumbra ve saçılmaların absorbe doza katkısının göz ardı edilemeyeceği, ayrıca bu katkının birleşme bölgesinde düzgün doz dağılımının sağlanmasına yardımcı olduğu anlaşıldı. Tek eşmerkez tekniğinin birleşme bölgesinde tanımlanan tümör dozuna yakın dozun üretilmesinde başarılı olduğu, bu tekniği uygularken alanların birleştirilmesini, aralık bırakmadan yapmanın daha uygun olduğu belirlendi.
17
TEŞEKKÜRLER…….
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.