Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
KARADENİZ JEOPOLİTİĞİ
3
Karadeniz,iki veya daha çok ülke tarafından çevrelenmiş ve bir başka denize dar bir çıkışla irtibatlanmış olmasından dolayı uluslar arası deniz hukuku tanımlamasına göre yarı kapalı bir denizdir.
4
M.Ö. 10. yüzyıllarda Ege insanı hiç tanımadığı bu denize açılmış, altın ve demir madenleri işletmiş, Karadeniz insanı ile temas etmiştir. Tanımadıkları Karadeniz’e açılan Egeli denizciler, adalardan yoksun bu denizde hırçın dalgalarla, kuvvetli akıntılarla, fırtınalarla ve tanımadıkları kavimlerle karşılaşmışlardır. Karadeniz’de karşılaştıkları olumsuzluklardan etkilenen bu insanlar, Karadeniz’e “dost sevmeyen deniz” anlamında “Pontos Aexeinos” demişlerdir.
5
Karadeniz yüzyıllar öncesinden beri Asya ile Avrupa arasındaki ticaret yollarının üzerinde bulunmuştur. Antik çağlarda Akdeniz’den sonra ikinci önemli merkez olmuştur.
6
Asya'dan gelen ticaret kervanlarının Karadeniz kıyılarına boşalttığı çeşitli mallar gemilerle bu denizi aşarak ya İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçip Akdeniz limanlarına veya Tuna nehri aracılığı ile Avrupa'nın büyük şehirlerine ulaşıyordu. Milâttan önce yedinci yüzyıla gelindiğinde Karadeniz'in bütün kıyılarında İyonyalılar ticaret kolonileri kurarak ticareti yönetir hâle gelmişlerdi.
7
Karadeniz’de Osmanlı 1453 yılında Fatih’in İstanbul’u fethedip Osmanlı’nın başkenti haline getirmiştir. Fakat bu sırada Karadeniz’de Venedik ve Ceneviz ticaret kolonileri vardı. 1400’lü yılların sonuna doğru bunların Karadeniz’de varlığına son verilmiştir. Karadeniz Türk Gölü haline getirilmiştir.
8
Bu hakimiyet 300 yıl sürdü. Karadeniz üzerindeki mutlak Türk egemenliği on sekizinci yüzyılın son çeyreğine kadar sürdü. Rus Çarlığının sıcak denizlere doğru genişleme siyaseti Avrupa içindeki dengelerin değişmesi, Osmanlı Devletinin kötü yönetilmesi gibi sebeplerle ve kaybedilen bir Osmanlı-Rus savaşı sonunda 1774 yılında imzalan Küçük Kaynarca Antlaşması ile meyvelerini verdi.
9
Karadeniz'in güneye , daha doğrusu bütün dünyaya açılma kapısı "Türk Boğazları" olarak anılan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarıyla olmaktadır. Karadeniz'in ekonomik, ticarî ve jeostratejik değeri ve önemi Türk Boğazlarının varlığı ile artmaktadır.
10
Birinci dünya savaşının sonunda Osmanlı’ya kabul ettirilmeye çalışılan Sevr Antlaşmasına göre
"Çanakkale Boğazı,Marmara Denizi ve Karadeniz Boğazını kapsayan Boğazlarda gemilerin gidiş gelişi gelecekte gerek barış zamanında gerek savaş zamanında bayrak ayırımı yapılmaksızın bütün ticaret ve savaş gemileriyle askerlik ve ticaret uçaklarına açık olacaktır."
11
şeklinde getirdiği bir düzenlemeyle Karadeniz'e giriş çıkışı tamamen serbestleştirmiş ve Boğazların yönetimi uluslararası bir komisyona devretmiştir.
12
Lozan'da ise ticaret ve savaş gemilerinin barışta ve savaşta Boğazlardan geçişleri bazı şartlara tâbi tutulmuş, ancak Boğazlar bölgesi askerden arındırılmış ve Boğazlar rejimin denetlenmesi Türkiye'nin de katılacağı uluslararası bir komisyona bırakılmıştır.
13
Karadeniz’in jeopolitik önemi
Karadeniz Bölgesinin uluslararası ilişkilerde ve küresel güvenlik bağlamında artan önemi , bu bölgenin Avrupa ile Asya arasında paha biçilmez bir transit koridoru olmasından, enerji ulaşım hatlarını üzerinde bulundurmasından, Hazar Havzası enerji kaynaklarına olan yakınlığından, Orta Asya'ya ve genişletilmiş Orta Doğu'ya açılan kapılardan en önemlisini oluşturmasından ve Rusya'yı güneyinden çevrelemekte olmasından kaynaklanmaktadır.
14
Sovyetler Birliği sonrası dönemin etnik çatışmalarından kaynaklanan toprak/sınır ihtilâfları da bölgenin güvenliğini tehdit etmektedir. Dağlık Karabağ, Güney Osetya, Abhazya ve Transdinyester sorunları dondurulmuş gibi gözükse de her an patlamaya hazır durumdadırlar.
15
Geçmişte Karadeniz’in Önemi
Tarih boyunca imparatorluklar Karadeniz Havzasını dış etkiye kapamaya çalışmışlardır. Karadeniz Bölgesinin Önemi; 1- Boğazların kontrolü 2- Karadeniz ticaret yolları ve İpek Yolu ticaret rotası 3- Anadolu Hakimiyeti
16
Tarihsel Perspektif: Karadeniz’de Değişmeyen Stratejiler
18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa siyasetinin odağıdır. 1. Dünya Savaşında Karadeniz; * Alman gemilerine Karadeniz’e çıkış izni verilmesi ve Osmanlı Devleti’nin savaşa girişi * Çanakkale Savaşı ve Çarlık Rusya’nın çöküşü
17
2. Dünya Savaşında Karadeniz
1- SSCB’nin Karadeniz politikası: Kıyısı olmayan devletlerin savaş gemilerine kapatılması Boğazlarda Sovyet askerinin bulundurulması 2- Almanya’nın Karadeniz politikası: Tuna–Ren Kanalı inşası ile Karadeniz’e açılma Karadeniz'le Hazar arasındaki petrol yataklarını ele geçirme
18
Sovyetler Birliği Sonrası Kimliğini Arayan Karadeniz
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası, Karadeniz ve Hazar kıyılarında yeni devletler ortaya çıkmıştır. Moskova, Karadeniz ve Hazar’da önemli limanlarını kaybetmiştir. Varşova Paktı’nın da dağılması ile birlikte Bulgaristan ve Romanya Moskova’nın nüfuz alanından çıkmıştır. Böylece, Sovyetler Birliği döneminde Karadeniz (Türkiye kıyıları hariç) ve Hazar (İran kıyıları hariç) Sovyet deniziyken, günümüzde Karadeniz Avrupa denizi, Hazar ise Avrasya denizi haline dönüşmektedir.
19
Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Karadeniz yeniden şekillenmeye başlamıştır. Karadeniz’e kıyısı olan veya Geniş Karadeniz Bölgesi içinde yer alan ülkeler Rusya Federasyonu’ndan uzaklaşarak Batı’ya yakınlaşmaya başlamıştır. Balkan ve Güney Kafkasya’da bulunan Karadeniz ülkelerinin ortak özellikleri ya eski Varşova Paktı üyesi ya da eski Sovyetler Birliği cumhuriyeti olmalarıdır.
20
Söz konusu ülkelerin Batı’ya yakınlaşma konusundaki bu stratejik kararları nedeniyle son yıllarda Batı’ya daha yakın, Avrupa-Atlantik dünyasının bir parçası haline gelmiş ve Avrupa Birliği ile NATO üyeliğine kabul etmiş Karadeniz ülkelerinin olabileceği muhtemel bir gelişmedir. Kimlik arayışında olan bu ülkelerin Doğu dünyasından Avrupa-Atlantik dünyası olarak ifade edilen Batı dünyasına doğru günümüzde devam eden bu jeopolitik kayış süreci, Karadeniz’in Doğu ile Batı arasında tarihsel sıkışmışlığını da yansıtmaktadır.
21
2000’li Yıllarda Karadeniz’in Önemi Neden Artmaktadır ?
Karadeniz’in yeni bir döneme girişinin ilk adımlarını ABD atmıştır. Karadeniz, 2 Mart 2006’da ABD’nin Akdeniz’de terörizm ve suçla mücadele kapsamında faaliyet gösteren NATO Aktif Çaba Operasyonu’nun görev alanını Karadeniz’e de genişletmek istemesi ve Ankara ile Moskova’nın buna karşı çıkması ile gündeme taşınmıştır.
22
Ancak, “Karadeniz Uyum Harekatı” adı altında Karadeniz’de ulusal düzeyde deniz operasyonlarını sürdüren Türkiye, Karadeniz’in terörle mücadele kapsamında bir NATO operasyonuna konu edilmesini gereksiz bulmaktadır. 3 Mart’da da ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Montrö Antlaşması'nın, uluslararası bir su olan Karadeniz'e askeri güç girmesi konusunda açık olduğuna dikkat çekerek, Karadeniz'in uluslararası sularda bulunmasından kaynaklanan haklardan yararlanmak istediklerini belirtmişlerdir. 16 Mart’da da Türkiye’nin “Karadeniz Uyum Harekatı”na Rusya Federasyonu’nun da katılmasını öngören bir protokolun imzalandığı açıklanmıştır.
23
ABD için Karadeniz’in önemi neden giderek artmaktadır?
2000’li yıllarda, Karadeniz’in öneminin giderek artmasının birkaç ana nedeni bulunmaktadır. Birinci neden, Sovyetler Birliği’nin ve Varşova Paktı’nın dağılması, bu dağılma sonrası batıdan doğuya doğru genişlemeye devam eden AB ve NATO’nun Karadeniz’e kadar genişlemeyi tamamlamış olması ve Karadeniz’i kapsayacak şekilde Güney Kafkasya’yı içine alarak genişlemeyi tamamlamak istemesidir.
24
İkinci neden, Karadeniz ülkelerinin yaklaşık son iki yüzyıldır Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği’nin egemenlik ve nüfuz alanında kalmaları ve Rusya Federasyonu’nun önümüzdeki yıllarda ekonomik, siyasi ve askeri alanlarda toparlanması sonrası tekrar eski nüfuz alanına dönmek isteyebileceği ihtimalinin olması, söz konusu ülkelerin NATO ve AB üyeliğini ülkelerinin gelecekteki siyasi, ekonomik ve askeri güvenliğinin en önemli güvencesi olarak görmelerine yol açmaktadır.
25
Üçüncü neden, 11 Eylül 2001 saldırısı sonrası ABD’nin “terör” merkezlerini yok etmeye yönelik başlattığı askeri harekat içinde Karadeniz’in bulunduğu özel konumdur.
26
Dördüncü neden, ABD’nin olası bir İran harekatı ve Avrupa-Atlantik dünyası dışında kalan Beyaz Rusya ile Rusya Federasyonu’nun askeri hareketlerini kontrol altında tutmak için, Karadeniz’i “askeri üs, radar istasyonları ve casus uçakları ile izleme merkezi” olarak değerlendirmek istemesidir.
27
Beşinci neden, 11 Eylül saldırısı sonrası, dünya petrolünün yüzde 65’ini, doğal gazının ise yüzde 40’ını bulunduran ve gittikçe istikrarsızlaşan Orta Doğu’ya alternatif olabilecek enerji kaynakları arayışıdır.
28
Karadeniz Ekonomik İşbirliği
25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul'da düzenlenen zirvede imzalanan anlaşma ile kurulan ve Karadeniz havzasındaki ülkelerin ekonomik işbirliğini amaçlayan uluslararası kuruluştur.
30
Türkiye’yi KEİ’yi kurmaya yönelten temel düşünce Karadeniz’de bürokrasiyi azaltarak ticaretin, yatırımların ve girişimciliğin önünü açmaktır. Ancak, Rusya’nın içe dönük ekonomi politikalarına yönelmesi ve diğer KEİ üyelerinin AB ile bütünleşmeye yönelmesi ile KEİ bu işlevini kaybetmiştir.
31
Karadeniz’e Yoğunlaşan İlginin Sebebi Nedir?
New York terörist saldırıları sonrası ABD’nin değişen tehdit algısı ABD’nin geniş Karadeniz projesi Kafkaslar, Balkanlar, Rusya ve Türkiye dörtgeninin ortasındaki Karadeniz Havzası’nda etkin olan güç, Avrasya'nın ve hatta Orta Doğu’nun kontrolünde büyük bir ivme kazanacak.
32
Kaynakça Türkiye ekonomi politikaları araştırma vakfı, 2007,Karadeniz’in Değişen Jeopolitiği ve Alternatif Arayışlar, Ankara. Karadeniz'in konumu ve önemi Yaman Neşe, 2007, Türk dış politikası'nda Karadeniz'in değişen jeopolitik ve jeostratejik konumu,Ankara. İslam ansiklopedisi Göknil,Erbaş,?, Jeopolitik Kavramında Değişim:Karadeniz Jeopolitiği Örneği, Çankırı Karatekin Üniversitesi Uluslararas Avrasya Strateji Dergisi,S:1, s
33
Esra DEMİR
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.