Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ENERJİ VERİMLİLİĞİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ENERJİ VERİMLİLİĞİ."— Sunum transkripti:

1 ENERJİ VERİMLİLİĞİ

2 ENERJİ KAYNAKLARI Enerji kaynakları Yenilenemez Enerji
Yenilenebilir Enerji Nükleer Enerji Enerji kaynakları: herhangi bir yolla enerji üretilmesini sağlayan kaynaklardır. Üçe ayrılırlar.

3 DÜNYADAKİ TOPLAM ENERJİ TÜKETİMİ
Kaynak: REN21 Yenilenebilir Enerji Küresel Durum Raporu

4 YENİLENEMEZ ENERJİ KAYNAKLARI
Doğalgaz Petrol Kömür Her ne kadar dünyada yenilenemez enerji kaynağı diye bir kavram olsa da, yenilenemeyen bir enerji kaynağı yoktur, ancak bunların bu tür yakıtların oluşması için milyonlarca yılın geçmesi gerekir. Ölen canlı organizmaların oksijensiz ortamda milyonlarca yıl boyunca,çözülmesi ile oluşur. En bilindik yenilenemez enerji kaynağı fosil yakıtlardır. Fosil yakıtlar endüstriyel alanda çok geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Bu tür yakıtlar atmosfere büyük ölçüde sera gazı emisyonu salgılar.

5 DOĞALGAZ Tahminlere göre 2015 yılında dünyada bir yıl içinde 3,4 trilyon metreküp doğalgaz tüketimi gerçekleşecektir. Dünyada bilinen doğal gaz rezervlerinin yaklaşık 70 yıllık ömrü olduğu tahmin edilmektedir.

6 PETROL 2012 yılı dünya ispatlanmış petrol rezervi %7,7 artışla milyar varil'den milyar varile yükselmiştir. Dünya da petrol tüketimi her yıl yaklaşık olarak 30 milyar varildir.

7 KÖMÜR Dünya Enerji Konseyi'nin araştırmalarına göre; dünya kanıtlanmış işletilebilir kömür rezervi toplam 861 milyar ton büyüklüğündedir. Söz konusu rezervin; 405 milyar tonu antrasit ve bitümlü kömür, 261 milyar tonu alt bitümlü kömür ve 195 milyar tonu ise linyit kategorisindedir. Dünya 2012 yılı toplam kömür üretimi dikkate alındığında, küresel kömür rezervlerinin yaklaşık 142 yıl ömrü bulunduğu hesaplanmaktadır.

8 YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI
Güneş Rüzgar Jeotermal Dalga Hidrolik Biyokütle

9 GÜNEŞ ENERJİSİ Güneş'in yaydığı ve Dünya'mıza da ulaşan enerji, Güneş'in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışınım enerjisidir. Bu enerjinin Dünya'ya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip olması bakımından çok şanslıdır.

10 GÜNEŞ ENERJİSİ Ülkemizde 2012 yılı itibari ile toplam kurulu güneş kolektör alanı yaklaşık m² olarak hesaplanmıştır. 2012 yılında güneş kolektörleri ile yaklaşık olarak TEP (Ton Eşdeğer Petrol) ısı enerjisi üretilmiştir. Üretilen ısı enerjisinin, yılı için konutlarda kullanım miktarı TEP, endüstriyel amaçlı kullanım miktarı TEP olarak hesaplanmıştır.

11 RÜZGAR ENERJİSİ Rüzgar türbinleri, rüzgar enerji santrallerinin ana yapı elemanı olup hareket halindeki havanın kinetik enerjisini öncelikle mekanik enerjiye ve sonrasında elektrik enerjisine dönüştüren makinelerdir.

12 TÜRKİYE’NİN RÜZGARDAN ENERJİ ÜRETEN İLLERİ SIRALAMASI
Çanakkale Osmaniye Hatay İzmir Manisa Balıkesir Rüzgar enerjisi, yoğunlukla Ege Bölgesinde toplanmıştır.

13 HİDROLİK Hidroelektrik santrallar (HES) akan suyun gücünü elektriğe dönüştürürler. Akan su içindeki enerji miktarını suyun akış veya düşüş hızı tayin eder. Büyük bir nehirde akan su büyük miktarda enerji taşımaktadır. Ya da su çok yüksek bir noktadan düşürüldüğünde de yine yüksek miktarda enerji elde edilir. Her iki yolla da kanal yada borular içine alınan su, türbinlere doğru akar, elektrik üretimi için pervane gibi kolları olan türbinlerin dönmesini sağlar. Türbinler jeneratörlere bağlıdır ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.

14 HİDROLİK Ülkemiz teorik hidroelektrik potansiyeli dünya teorik potansiyelinin %1'i, ekonomik potansiyeli ise Avrupa ekonomik potansiyelinin %16'sıdır. 2013 yılı sonu itibariyle, işletmede bulunan 467 adet HES ile MW'lık kurulu güce ve toplam potansiyelin yaklaşık %34,8'sına karşılık gelmektedir yılında elektrik üretimimizin, %24,8'i hidrolikten elde edilmiştir.

15 JEOTERMAL Jeotermal enerji yerin derinliklerindeki kayaçlar içinde birikmiş olan ısının akışkanlarca taşınarak rezervuarlarda depolanması ile oluşmuş sıcak su, buhar ve kuru buhar ile kızgın kuru kayalardan yapay yollarla elde edilen ısı enerjisidir. Türkiye, Alp-Himalaya kuşağı üzerinde yer aldığından oldukça yüksek jeotermal potansiyele sahip olan bir ülkedir.  Jeotermal kaynaklar yoğun olarak aktif kırık sistemleri ile volkanik ve magmatik birimlerin etrafında oluşmaktadır. Ülkemizde potansiyel oluşturan alanların % 79'u Batı Anadolu'da, % 8,5'i Orta Anadolu'da, % 7,5'i Marmara Bölgesinde, % 4,5'i Doğu Anadolu'da ve % 0,5'i diğer bölgelerde yer almaktadır. 

16 JEOTERMAL Jeotermal kaynaklarımızın % 94'ü düşük ve orta sıcaklıklı olup, doğrudan uygulamalar (ısıtma, termal turizm, mineral eldesi v.s.) için uygun olup, % 6'sı ise dolaylı uygulamalar (elektrik enerjisi üretimi) için uygundur.

17 BİYOYAKIT Biyoyakıtlar tarımsal ürünlerden üretildiği gibi yemek atıklarından da üretilmektedir. 3 milyon tonu benzin tüketimi olmak üzere toplam 22 milyon ton akaryakıt tüketimi olan ülkemizde 160 bin ton biyoyakıt kurulu kapasitesi bulunmaktadır. Biyoyakıtlar, tarımsal bitkilerden elde edilmesi nedeniyle, fotosentez yolu ile CO2'i dönüştürüp karbon döngüsünü sağladığı için, sera etkisini arttırıcı yönde etki göstermez.

18 BİYOYAKIT Ulaştırma sektöründe benzin ile karıştırılarak, küçük ev aletlerinde, kimyasal ürün sektöründe kullanılan biyoyakıt, yakıtın oksijen seviyesini arttırarak, yakıtın daha verimli yanmasını sağlar, egzoz çıkışındaki zararlı gazları azaltır, kanserojen maddelerin çevreci alternatifidir, egzoz emisyonlarını azaltır.

19 NÜKLEER ENERJİ Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. 31 ülkede 436 nükleer santral işletmede olup, 15 ülkede 65.5 GW kurulu güce sahip olacak 68 adet nükleer santral da inşa halindedir.

20 NÜKLEER ENERJİ Nükleer enerji şüphesiz en tartışmalı enerji türüdür. Yetişmiş eleman, atıkların depolanması ve yeterli güvenlik çalışması nükleer santrallerin en önemli sorunlarıdır. Bu nedenlerle bu güne kadar çevreye zarar verebilecek ölçüde büyük 4 tane nükleer santral kazası gerçekleştiği bilinmektedir. Ancak buna rağmen de düzgün işletildiği zaman nükleer santrallerde hiçbir sorun görünmemektedir.

21 NÜKLEER ENERJİ Türkiye’de Mersin, Akkuyu ve Sinop'ta kurulacak Nükleer Santrallerin, yılda yaklaşık 80 milyar kWh elektrik üretmesi öngörülmektedir.

22 ENERJİ VERİMLİLİĞİ Son 10 yılda Türkiye, elektrik ve doğal gaz tüketim artış oranları bakımından Avrupa’da ilk, dünyada ise Çin’den sonra ikinci sırada yer almaktadır. Enerjide sürdürülebilirliğin sağlanması, dışa bağımlılığın azaltılması, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik çalışmalar kapsamında enerji verimliliğinin önemini arttırmaktadır. Enerji verimliliği, tüketilen enerji miktarının, üretimdeki miktar ve kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesidir.

23 ENERJİ VERİMLİLİĞİ Ulaşımda yakıt tasarrufu
Elektrikli ev aletlerinin daha verimli kullanılması Daha az enerji harcayan teknolojilerin yaygınlaştırılması Binaların enerji performansının arttırılması Isı ve elektrik üretimi, iletimi dağıtımında kayıpların engellenmesi 

24 ENERJİ VERİMLİLİĞİ Artık hepimiz enerjinin üretim ve tüketim şeklini değiştirmeye başlamadığımız takdirde geri dönüşü olmayan bir çevre kriziyle karşı karşıya olduğumuzu anlamış bulunmaktayız; bunun anlamı, gelecekte yenilenebilir enerji kaynaklarını çok daha fazla kullanmamız ve enerji verimliliğine daha fazla odaklanmamız gerektiğidir.

25 NELER YAPILABİLİR? Toplumda enerji kültürünün oluşturulması
Verimlilik ve çevre konularında farkındalığın arttırılması Tüketim alışkanlıklarının pozitif yönde değiştirilmesi

26 EVİNİZİN YALITIMINIZI ARTTIRIN
Bir evin enerji faturasının % 50 kadarı ısıtma ve soğutmaya, % 20’den fazlası da sızan havaya ödeniyor. Kullanılan enerjiden olabildiğince yararlanmak için evlerin yalıtımını arttırmak ve hava sızıntılarını kapamak, hem enerji hem de bütçe tasarrufuna neden olabilir. Dünyadaki toplam enerji tüketiminin % 47’si ısıtma amaçlı harcanıyor. Isıtma ile soğutma sistemlerini çalıştırmak için kullanılan enerjinin % 95’inin fosil yakıtlardan sağlanması ortaya çıkan sera gazı emisyonunu arttırıyor. Bir evin enerji faturasının % 50 kadarı ısıtma ve soğutmaya, % 20’den fazlası da sızan havaya ödeniyor. Yani kapı ve pencere aralıklarında gerçekleşen hava sızıntıları, ısı farkına neden olarak daha çok yakıtın tüketilmesini neden oluyor. Kullanılan enerjiden olabildiğince yararlanmak için evlerin yalıtımını arttırmak ve hava sızıntılarını kapamak, hem enerji hem de bütçe tasarrufuna neden olabiliyor. Çünkü ısıtma/soğutma sistemlerinde arttırılmayan her derece fatura bedelini aylık olarak yaklaşık % 5, karbon ayak izini de yıllık 392 kilogram azaltabiliyor. Perdeler pencerelerden kaçan ısıyı üçte bir oranında azaltıyor. En verimli ısı yalıtımı ise ahşap pencerelerden ve çift cam sistemlerinden sağlanıyor. Ayrıca pencere ve kapı aralarına yalıtım malzemelerinin eklenmesi de ısı farkını gideriyor.

27 MEVSİME GÖRE GİYİNİN Kışın çok soğuk günlerde evin içinde kombinin derecesini arttırıp yaz havası aramak yerine daha kalın giyinerek, dereceyi birkaç derece kısarak kazak veya kalın giysiler ile oturmak, şüphesiz tüketilen enerjiyi büyük ölçüde azaltır. Yazın klimanın derecesini azaltmak yerine yaza uygun giyinmek epey fark sağlar. Isı farklılıkları yaşamın doğal bir parçasıdır. Herkes kışın sıcak, yazın ise serin bir ortam arar. Bunun için kombinin ya da klimanın ayarları ile oynamak yerine ilk icat edilen ve verimlilikte hala ilk sıralara oynayan yalıtım sistemi giysiler kullanılabilir. Kışın çok soğuk günlerde evin içinde kombinin derecesini arttırıp yaz havası aramak yerine daha kalın giyinerek, dereceyi birkaç derece kısarak kazak veya kalın giysiler ile oturmak, şüphesiz tüketilen enerjiyi büyük ölçüde azaltır. Ya da yazın klimanın derecesini azaltmak yerine yaza uygun giyinmek epey fark sağlar. Kısacası havaya uygun giyinmek her zaman doğru sonucu verir.

28 KOMBİNİZİ DOĞRU ÇALIŞTIRIN
Evin dış hacminin soğumaması için, evde bulunulmayan zamanlarda da ısıtma cihazını ortalama bir seviyede çalıştırmak gerekir. Bu olmadığı takdirde kullanım saatlerinde ısıtma cihazı çalıştırıldığında evin ısıtılması oldukça zaman alır ve enerji tüketimi de büyük oranda artar. İnsanlar genel olarak 18°C - 22°C arasında kendilerini yeterli derecede ısınmış ve rahat hissederler. Soğuk kış aylarında bu sıcaklığın temini için iç mekânlarda ısıtma sistemleri kullanır. Ne yazık ki bu ısıtma sistemleri kulaktan dolma bilgilerden ötürü doğru çalıştırılamamaktadır. Evin dış hacminin soğumaması için, evde bulunulmayan zamanlarda da ısıtma cihazını ortalama bir seviyede çalıştırmak gerekir. Bu olmadığı takdirde kullanım saatlerinde ısıtma cihazı çalıştırıldığında evin ısıtılması oldukça zaman alır ve enerji tüketimi de büyük oranda artar. Ayrıca çok düşük derecelerde kullanımlar bacalarda yoğuşma yaratıp bacaya zarar verebilir ve cihazın ömrünü azaltır. Elektrikli ısıtıcılar ise her saatte yaklaşık 1 kilogram sera gazı emisyonu ürettiği için fazla tavsiye edilmeyecek ekipmanlardandır. Bu tür ısıtıcılar sadece havayı ısıttığından, ısınan hava doğrudan kapılardan ve pencerelerden sızar.

29 SICAKLIĞI DOĞRU AYARLAYIN
Kombinizin sıcaklığını 10C’lik azalttığınız takdirde yakıt tüketiminiz % 5 ila % 7 arasında azalır. Kullanmadığınız odaları düşük sıcaklıkta tutabilirsiniz veya o odaların vanasını kapatmak yerine kısabilirsiniz. Kışın ev sıcaklığınızın gereğinden fazla olmamasına dikkat edin. Kombinizin termostatını 200C’ye ayarlayın, termostatın bulunduğu odadaki kaloriferlerin önünü veya üstünü kapatmayın. Kombinizin sıcaklığını 10C’lik azalttığınız takdirde yakıt tüketiminiz % 5 ila % 7 arasında azalır. Kullanmadığınız odaları düşük sıcaklıkta tutabilirsiniz veya o odaların vanasını kapatmak yerine kısabilirsiniz. Kış aylarında özellikle camları daha iyi temizlerseniz, güneş ışığı da evinizi daha iyi ısıtabilir. Ancak geceleri perdeleri kapatmayı unutmayın. Eviniz kuzeye bakıyorsa, perde, panjur ve kepenklerin kapalı tutulması soğuk havanın eve girişini engelleyeceğinden sizin de yakıt tasarruf etmenizi sağlayacaktır. Nemli hava ısıyı iyi tutar. Kışın odaların sıcaklığını yükseltmek ve daha konforlu hale getirmek için ortamı nemlendirin çünkü nemli hava ısıyı iyi tutar. Bunun için ufak bir kabı su ile doldurarak kaloriferin üzerine koyabilirsiniz.

30 AYDINLATMA SEÇENEĞİNİZİ DEĞİŞTİRİN
Evlerde aylık elektrik faturalarının yaklaşık % 20'si aydınlatma amaçlı kullanıma aittir. 75 Vat gücünde bir akkor lamba yerine, 15 Vat gücünde bir floresan lamba kullanarak, aynı düzeyde aydınlatma % 80 daha az enerji tüketerek elde edilebilir. Evlerde aylık elektrik faturalarının yaklaşık % 20'si aydınlatma amaçlı kullanıma aittir. Aydınlatmada enerji tasarrufu, aydınlatmanın kalitesini düşürmeden iyi bir aydınlatmanın gereklerini yerine getirerek yapılmalıdır. 75 Vat gücünde bir akkor lamba yerine, 15 Vat gücünde bir floresan lamba kullanarak, aynı düzeyde aydınlatma % 80 daha az enerji tüketerek elde edilebilir. Ayrıca floresan lambalar akkor lambanın ihtiyaç duyduğu enerjinin yaklaşık dörtte birini kullanırken dört katı fazla parlaklık etkisi yaratabilir ve 8 kat daha uzun ömürlüdür. Eğer Türkiye’de her evde bulunan tek bir normal lamba, bir floresan ile değiştirilecek olsaydı, ülke bir milyon evi aydınlatacak kadar enerji tasarruf ederdi ve aracın neden olduğu sera gazı emisyonuna denk bir miktar da önlenmiş olurdu.

31 IŞIĞI KESMEYİN Ampulleri temiz tutun, kirli ve tozlu ampuller % 25 oranında daha fazla enerji tüketirler. Apartman araları için sensörlü ve düşük güçte floresan lambalar kullanın. Kesinlikle bulunmadığınız odalarda ışığı açık bırakmayın. Ampulleri temiz tutun, kirli ve tozlu ampuller % 25 oranında daha fazla enerji tüketirler. Mümkün oldukça abajur kullanmayın, kullanacaksanız seçiminizi ışığın geçişini engellemeyecek olanlardan yapın. Okuma ve çalışma için kullandığınız odaları, diğer odalara kıyasla daha fazla aydınlatın. Apartman araları için sensörlü ve düşük güçte floresan lambalar kullanın. Işığın gücünü kontrol edebileceğiniz kumandalı aydınlatma sistemi kullanırsanız, odayı ihtiyacınız olduğu şekilde aydınlatabilirsiniz. Çok sayıda düşük güçlü ampul yerine, tek bir yüksek güçlü ampul kullanmak, elektrik tasarrufu sağlar. Ve kesinlikle bulunmadığınız odalarda ışığı açık bırakmayın.

32 ELEKTRİKLİ ALETLERİ FİŞTEN ÇEKİN
Televizyon, DVD oynatıcıları, uydu alıcıları, müzik sistemi veya bilgisayarlar gibi bekleme konumunda bırakılan elektrikli aletler bir evdeki enerji tüketiminin % 5 ila % 8’inden sorumludur ve elektrik faturasına fazladan yıllık yaklaşık 100 TL gibi bir rakam yansıtır. Televizyon, DVD oynatıcıları, uydu alıcıları, müzik sistemi veya bilgisayarlar gibi bekleme konumunda bırakılan elektrikli aletler bir evdeki enerji tüketiminin % 5 ila % 8’inden sorumludur ve elektrik faturasına fazladan yıllık yaklaşık 100 TL gibi bir rakam yansıtır. Her ne kadar çoğu insan bu aletlerin üzerinde yanan kırmızı ışığı kapalı olarak kabul etse de, uyku konumundaki aletler tam güç çalışırken harcadığı enerjinin % 40’ını kullanırlar. Bu yüzden gerçekleşen bu elektrik tüketimini azaltmanın ana yolu bu aletlerin kullanılmadığı zaman fişini çekmektir. Aynı zamanda uyku konumundaki elektrikli ev aletleri, küresel iklim değişikliğine yaklaşık % 1 oranında etki etmektedir.

33 YÜKSEK YILDIZLI ÜRÜNLERİ TERCİH EDİN
Beyaz eşya veya elektronik eşya alırken enerji sınıflandırma etiketini (A++, A+, A) en yüksek olacak şekilde alırsanız, enerji tasarrufunuz da o kadar fazla olur. A++ enerji sınıfı olan bir ürün A enerji sınıfı ürüne göre % 40 daha az enerji harcarken, A enerji sınıfı bir ürün A++ enerji sınıfı ürüne göre % 66 daha fazla enerji harcar. Beyaz eşya veya elektronik eşya alırken enerji sınıflandırma etiketini (A++, A+, A) en yüksek olacak şekilde alırsanız, enerji tasarrufunuz da o kadar fazla olur. Örneğin A++ enerji sınıfı olan bir ürün A enerji sınıfı ürüne göre % 40 daha az enerji harcarken, A enerji sınıfı bir ürün A++ enerji sınıfı ürüne göre % 66 daha fazla enerji harcar. Her ne kadar o ürünün yıldızı ve sınıfı arttığında, fiyatı da o denli artsa da uzun vadede daha az ödeyeceğiniz elektrik faturasından karlı çıkabilirsiniz.

34 BUZDOLABINIZI DOĞRU DOLDURUN
Her ne kadar son yıllarda enerji verimliliği yüksek olanları üretilse de buzdolapları hala evlerimizde en çok enerji harcayan eşya. Buzdolabındaki elektrik tasarrufu büyük önem taşıyor, çünkü ortalama bir evde tüketilen elektriğin % 30’u buzdolabına gidiyor. Her ne kadar son yıllarda enerji verimliliği yüksek olanları üretilse de buzdolapları hala evlerimizde en çok enerji harcayan eşya. Buzdolabındaki elektrik tasarrufu büyük önem taşıyor, çünkü ortalama bir evde tüketilen elektriğin % 30’u buzdolabına gidiyor. İlk olarak içindeki hava dolaşımın tam olarak sağlanması için buzdolabı sıkışık bir biçimde değil de doğru doldurulmalı. Ayrıca buzdolabındaki sıvılar ve gıda ürünleri ortama nem saldığı ve bu doğrultuda kompresörü daha fazla çalıştırdığı için bunların üstü kapatılarak hava ile teması kesilmeli. Eski tip buzdolaplarında oluşan buz kalınlığı ise 7 milimetreyi geçmemeli. Buzdolabına sıcak yemekler konulmamalı ve yeri ise güneş gören, etrafında ısı veren bir yerde olmamalı.

35 BUZDOLABININ KAPAĞINI KAPATIN
Buzdolabının kapısını gereksiz açık bırakmak ise yılda bir bulaşık makinesini 20 kez (50 kilovat- saat) ila çamaşır makinesi 50 kez (100 kilovat- saat) çalıştırmaya eşdeğer enerjiyi gereksiz tüketiyor. Buzdolabının kapısı her açıldığı zaman, içerideki soğuk hava, dışarıdaki sıcak hava ile yer değiştirir. Böylece içeriye giren sıcak havayı soğutmak için kompresör daha hızlı çalışır, bu da harcanan enerjiyi aynı zamanda evinizin karbon ayak izini arttırır. Araştırmalara göre kapıyı açıp kapamalar buzdolabının harcadığı toplam enerjinin % 7’sini oluşturuyor. Buzdolabının kapısını gereksiz açık bırakmak ise yılda bir bulaşık makinesini 20 kez (50 kilovat-saat) ila çamaşır makinesi 50 kez (100 kilovat-saat) çalıştırmaya eşdeğer enerjiyi gereksiz tüketiyor.

36 OCAĞIN ALTINI KISIN Her ne kadar fazla farkında olmasak da yemek pişirirken aslında bir anlamda dünyayı pişiriyoruz. Bir evde pişen yemekler için yılda 239 kilogram karbondioksit emisyonu harcanıyor. Her ne kadar fazla farkında olmasak da yemek pişirirken aslında bir anlamda dünyayı pişiriyoruz. Bir evde pişen yemekler için yılda 239 kilogram karbondioksit emisyonu harcanıyor. Yani yemek pişirmek mutfakta tükettiğimiz enerjinin % 14’ünü oluşturuyor. Tabi ki bunları azaltmak bazı yöntemler ile mümkün. Yakacağınız ocağı, kullanacağınız tencerenin/tavanın boyutuna göre seçin. Ocağı, fırını ve pişirme yapacağınız tava veya tencerenin altını düzenli olarak temizleyerek ısı dağılımını arttırabilirsiniz. Ocağı kısık açarsanız hem daha az enerji harcamış olursunuz hem de yemekleriniz daha iyi pişer. Ocaktaki ateşin mavi renkte olmasına dikkat edin, eğer sarı renkte ise ocağınız verimsiz bir şekilde yanıyordur.

37 FIRINI VE TENCEREYİ KAPALI TUTUN
Fırın yerine mikrodalga kullanabileceğiniz seçeneklerde, enerji verimliliği daha fazla olan mikrodalgayı tercih edin. Yemek pişirirken fırını sık açıp kapamayın, her fırını açışınızda içerisinin sıcaklığının % 20 oranında düştüğünü unutmayın. Fırın yerine mikrodalga kullanabileceğiniz seçeneklerde, enerji verimliliği daha fazla olan mikrodalgayı tercih edin. Aynı miktar yiyeceği pişirmek için mikrodalga fırın, klasik fırına göre yüzde 66 daha az enerji tüketir. Yemek pişirirken fırını sık açıp kapamayın, her fırını açışınızda içerisinin sıcaklığının % 20 oranında düştüğünü unutmayın. Fırını gerekmedikçe önceden ısıtmayın. Fırını daha soğumadan temizleyin, böylece lekeler daha kolay çıkar. Mümkünse birkaç yemeği aynı fırında pişirin. Tencere ve tavalarda kapakları kapalı olarak pişirme yapmak hem işlemi hızlandırır hem de enerji tüketimini azaltır. Kapaksız bir tencerede yemek pişirmek 3 kat daha fazla enerji tüketir. Böylece sağlanacak buhar enerjisiyle % 60 tasarruf sağlamak mümkün olacaktır. Donmuş bir eti pişirmek, çözülmüş bir etin pişirilmesinden 20 dakika daha fazla zaman alır. Bu nedenle donmuş etlerin pişirilmeden önce çözülmesini bekleyin.

38 KIYAFETLERİ SOĞUK SUDA YIKAYIN
Çamaşır makinelerinin harcadığı enerjinin % 90’u suyu ısıtmaya gidiyor. Dört kişilik bir aile, sıcak sudan soğuk suya geçerek atmosfere yılda 725 kilogram karbondioksit emisyonunun salgılanmasını engelleyebilir. Çamaşır makinelerinin harcadığı enerjinin % 90’u suyu ısıtmaya gidiyor. Aslında sıcak su gerçekten kıyafetlerin temizlenmesi için önemi bir etken. Ancak araştırmalara göre, yeni geliştirilen çamaşır deterjanları ile sıcak suda yıkamak artık gereksiz bir israf. Dört kişilik bir aile, sıcak sudan soğuk suya geçerek atmosfere yılda 725 kilogram karbondioksit emisyonunun salgılanmasını engelleyebilir. Çoğu kişi bunun farkında olmasına rağmen eski alışkanlarından vazgeçemediği için hala sıcak su kullanmakta. Ancak makinenizi birkaç derece daha düşük sıcaklıkta bile çalıştırmak çok büyük farklara yol açabilir.

39 BULAŞIKLARI YERİNDE YIKAYIN
Bulaşıklar elde yıkandığında, bulaşık makinesinde yıkandığından yaklaşık % 50 oranında daha fazla su harcanır. Çevresel boyutunun yanında bir yıl boyunca bulaşıkları makinede yıkamak, elde yıkamaya göre 3 haftaya kadar zamandan tasarruf sağlar. Bulaşıklar elde yıkandığında, bulaşık makinesinde yıkandığından yaklaşık % 50 oranında daha fazla su harcanır. Tabi ki bu yıkanan bulaşığın miktarına, seçilen programa ve bulaşık makinesinin üretim tarihine bağlı olarak değişebilir. Eğer enerji etiketi A ve üstü sınıfı bir bulaşık makinesi doğru oranda, kapasitesinin kaldıracağı düzeyde depolanırsa, aynı bulaşığı elde yıkamaya kıyasla çok daha az su harcar. Az kirli bulaşıklar için de kısa ve daha az enerji harcayan programlar kullanılabilir. Ancak 1994 yılından önce piyasaya sürülen modeller, eski teknolojinin eksikliklerinden ötürü elde yıkamaya göre fazla enerji ve su tüketir. Çevresel boyutunun yanında bir yıl boyunca bulaşıkları makinede yıkamak, elde yıkamaya göre 3 haftaya kadar zamandan tasarruf sağlar.

40 MUSLUĞU KAPATIN 4 kişilik bir aile, musluğun gereksiz yere akmasına izin vermeyerek yılda 140 ton su tasarrufu yapabilir. Bir kişinin günde 1 kez 1 dakika boyunca suyu kapatmadan diş fırçalaması ise yılda 8 ton su israfına neden olur. 4 kişilik bir aile, musluğun gereksiz yere akmasına izin vermeyerek yılda 140 ton su tasarrufu yapabilir. Sebze ve meyveler elde yıkamak yerine su dolu bir kapta yıkanırsa çok daha az su tüketilir. 4 kişilik bir aile bu yöntemle yılda ortalama 20 ton su kurtarabilir. Yıkamadan sonra kapta kalan su da evdeki bitkileri sulamada kullanılabilir. Diş fırçalarken, tıraş olurken gereksiz ise suyu kapatın. Kullanılmadığı halde açık bırakılan su harcaması, yılda kişi başına ortalama 15 tondur. 4 kişilik bir ailede bu rakam yaklaşık 50 tondur. Bir kişinin günde 1 kez 1 dakika boyunca suyu kapatmadan diş fırçalaması ise yılda 8 ton su israfına neden olur. Tesisat ve muslukların su kaçırmadığından emin olun ve gerekirse tamir ettirin. Musluk başlıklarına suyun debisini sabitleyen ve basıncını arttıran aparatlar takılması ile su tüketimini azaltmak mümkün olabilir.

41 GÜN IŞIĞINDAN FAYDALANIN
Doğal ışıktan en verimli şekilde faydalanarak karbondioksit emisyonlarınızı azaltın ve elektrik faturanızı hafifletin. Duvarları ve tavanı açık renkte boyayın, evinize gün ışığını yansıtacak aynaları doğru konuma yerleştirin. Doğal ışıktan en verimli şekilde faydalanarak karbondioksit emisyonlarınızı azaltın ve elektrik faturanızı hafifletin. Duvarları ve tavanı açık renkte boyayın, evinize gün ışığını yansıtacak aynaları doğru konuma yerleştirin. Gün ışığı sadece evinizi aydınlatmakla kalmaz aynı zamanda çalışma veriminizi arttırır. Örneğin güneş ışığından faydalanan bir okulun öğrencilerinin genel başarısı % 10 artarken, matematik ve okuma derslerindeki başarısı da sırasıyla % 20 ile % 26 oranında artıyor. Güneş ışığı alan ve penceresi açılabilir olarak tasarlanan ofisler de, çalışanların üretkenliğini % 18 oranında yükseltiyor.

42 DERECEYİ DOĞRU AYARLAYIN
Dünya ısınıyor, yazlar daha sıcak geçiyor ve kişi başına düşen gelir artıyor. Bunun sonucu olarak da yaz aylarında klima kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Araştırmalara göre dünya genelinde klima kullanımı için her yıl yaklaşık 1 trilyon kilovat- saat elektrik tüketiliyor. Dünya ısınıyor, yazlar daha sıcak geçiyor ve kişi başına düşen gelir artıyor. Bunun sonucu olarak da yaz aylarında klima kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Araştırmalara göre dünya genelinde klima kullanımı için her yıl yaklaşık 1 trilyon kilovat-saat elektrik tüketiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre klima kullanımındaki artış böyle devam ederse, soğuma için harcanan enerjinin 2050 yılında şimdiki değerinin on katına çıkması öngörülüyor. Bu değer dünyanın şu anki elektrik tüketiminin yarısına eşit. Ancak artıştaki en büyük etkenlerden biri de klimanın yanlış çalıştırılması. Yanlış kullanımın en büyük nedeni ise klima kullanırken yapılan sıcak ayarlamasında sıcaklık derecesini gerekenden çok düşürerek ortamı birden soğutma çalışılması. Klimayı 240C ve üstünde çalıştırma, klimada arttırılan her derece % 3-5 oranında harcanan enerjiyi azaltır.

43 KLİMAYI BİLİNÇLİ KULLANIN
Dış ortam sıcaklığının 300C üzerinde olmaması durumunda klima çalıştırılmamalı. Klima, televizyon veya radyolardan en az 1 metre uzağa yerleştirilmeli. Klima güneş görmeyen yere monte edilmeli. Bu yöntemler ile klimaların neden olduğu yüksek enerji tüketimi düşürülebilir: Dış ortam sıcaklığının 300C üzerinde olmaması durumunda klima çalıştırılmamalı. Klima, televizyon veya radyolardan en az 1 metre uzağa yerleştirilmeli. Klima güneş görmeyen yere monte edilmeli. Klima cihazının düzenli olarak bakımı yapılmalı. Klima çalışırken kapı veya pencereler açık bırakılmamalı. Uzun süre kullanılmayacağı takdirde klimanın güç bağlantısının kapatılmalı ve fişi çekilmeli. Klimanın etki ettiği odalara sızan güneş ışığı engellenmeli. Klimaların boş odalarda çalıştırılmamalı. Klimanın içinde yer alan filtrelerin düzenli olarak temizlenmeli. Klima cihazını satın alırken kapasitesinin konulacağın yerin özelliklerine uygun olmalı. Klimaları otomatik olarak çalıştırıp kapatacak zamanlayıcı özelliğinin doğru kullanılmalı. Bir vantilatör yardımıyla odadaki havanın dolaşımı sağlanmalı.

44 BİLGİSAYARINIZI KAPATIN
Açık kalan bilgisayarlar gereksiz yere enerji tüketiyor ve elektrik faturasının bedelini arttırıyor. Bilgisayarınızı uyku modunda bıraktığınızda, açık olduğundan % 70 daha az enerji harcar ancak kapattığınızda ise hiç enerji harcamaz. Üşengeçlikten veya başka bir sebepten ne yazık ki ofis çalışanlarının çoğu iş çıkışında bilgisayarlarını kapamıyor. Aynı durum çoğu ev için de geçerli. Kapatılmayan bilgisayarlar ya uyku moduna giriyor ya da tıpkı kullanılıyormuş gibi açık kalıyor. Açık kalan bilgisayarlar gereksiz yere enerji tüketiyor ve elektrik faturasının bedelini arttırıyor. Bilgisayarınızı uyku modunda bıraktığınızda, açık olduğundan % 70 daha az enerji harcar ancak kapattığınızda ise hiç enerji harcamaz. Dizüstü bilgisayarların da en iyi pil sağlığını sağlayacak şekilde kullanılması hem pilin ömrünü, hem de enerji tasarrufunu arttırır.

45 SESİ KISIN Televizyon, radyo, bilgisayar gibi araçlardan müzik dinlerken veya film izlerken ses düzeyini duyabileceğiniz düzeyde tutun. Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlara göre daha az elektrik enerjisi tüketir. Televizyon, radyo, bilgisayar gibi araçlardan müzik dinlerken veya film izlerken ses düzeyini duyabileceğiniz düzeyde tutun. Ses düzeyinin düşük tutulması elektrik enerjisi tüketimini de düşürür. Her ne kadar son yıllarda, ev sinema sisteminin gelişmesi ile televizyonların boyutu da büyüdüyse, siz tercihinizi küçük ekranlılardan yana kullanın. Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlara göre daha az elektrik enerjisi tüketir. Televizyon ve radyoları sürekli açık tutmayın, evde ses olsun diye açtığınız seyredilmeyecek veya dinlenmeyecek programları kapatın, enerji israfını engelleyin. Eğer mümkünse masa üstü yerine diz üstü bilgisayara geçin. Masa üstü bilgisayarlar 5 kat daha fazla elektrik tüketir.

46 CAMLARI KAPATIN Açık camlar paraşüt etkisi yapar.
Aracınızı camları açık olarak saatte 100 kilometrelik bir hızla kullanmanız % 4 daha fazla yakıt tüketimine neden olur. Camları minimum düzeyde açık tutun. Sürüş esnasında camların kapalı olmasına özen gösterin. Açık camlar paraşüt etkisi yapar. Aracınızı camları açık olarak saatte 100 kilometrelik bir hızla kullanmanız % 4 daha fazla yakıt tüketimine neden olur. Camları minimum düzeyde açık tutun. Bu sayede rüzgâra karşı olan direncin azalacağı için yakıt tüketimi de düşecektir. Fabrika çıkışında araç nasılsa o şekilde kullanmaya özen gösterin. Araca takılacak olan aksesuarlar rüzgâra karşı mukavemet göstereceğinden yakıt tüketiminiz artacaktır. Aynı zamanda fazladan takılacak aydınlatma aksesuarları akünün daha çabuk boşalmasına neden olur.

47 TEŞEKKÜRLER


"ENERJİ VERİMLİLİĞİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları