Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

GETİAD (GENÇ TÜCCARLAR ve İŞADAMLARI DERNEĞİ) KONFERANSLARI TÜRKİYE’NİN BORÇ GELİŞİMİ SORUNLAR-ÖNERİLER PROF. DR. MUHAMMET AKDİŞ (PAÜ-İİBF ÖĞRETİM ÜYESİ)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "GETİAD (GENÇ TÜCCARLAR ve İŞADAMLARI DERNEĞİ) KONFERANSLARI TÜRKİYE’NİN BORÇ GELİŞİMİ SORUNLAR-ÖNERİLER PROF. DR. MUHAMMET AKDİŞ (PAÜ-İİBF ÖĞRETİM ÜYESİ)"— Sunum transkripti:

1 GETİAD (GENÇ TÜCCARLAR ve İŞADAMLARI DERNEĞİ) KONFERANSLARI TÜRKİYE’NİN BORÇ GELİŞİMİ SORUNLAR-ÖNERİLER PROF. DR. MUHAMMET AKDİŞ (PAÜ-İİBF ÖĞRETİM ÜYESİ) DENİZLİ-6/2003

2 BORÇLANMA SEBEPLERİ (İÇ BORÇLANMA) Devletin gelir ve giderleri arasında yer ve zaman bakımından uyumsuzluk olması, Devletin gelir ve giderleri arasında yer ve zaman bakımından uyumsuzluk olması, Yeni vergi koymanın veya mevcut vergileri arttırmanın siyasi, ekonomik ve sosyal sebeplerle sınırlandırılması, Yeni vergi koymanın veya mevcut vergileri arttırmanın siyasi, ekonomik ve sosyal sebeplerle sınırlandırılması, Normal gelir kaynakları ile ödenemeyen iç borçların ödenmesi için yeniden borçlanmaya ihtiyaç duyulması, Normal gelir kaynakları ile ödenemeyen iç borçların ödenmesi için yeniden borçlanmaya ihtiyaç duyulması, KİT’lerin ağırlıklı bir yapıya sahip olduğu ekonomilerde bunların açıklarının karşılanabilmesi, KİT’lerin ağırlıklı bir yapıya sahip olduğu ekonomilerde bunların açıklarının karşılanabilmesi, Beklenmeyen durumların ortaya çıkmasında doğan finansman ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, olarak belirtilmektedir. Beklenmeyen durumların ortaya çıkmasında doğan finansman ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, olarak belirtilmektedir.

3 BORÇLANMA SEBEPLERİ (DIŞ BORÇLANMA) Devletin kendi sermaye piyasasından borçlanma imkanının olmaması, Devletin kendi sermaye piyasasından borçlanma imkanının olmaması, Devletin döviz ihtiyacı içinde olması, Devletin döviz ihtiyacı içinde olması, Devletin milli paranın değerini korumak için gerekli rezerv ihtiyacı içinde olması, Devletin milli paranın değerini korumak için gerekli rezerv ihtiyacı içinde olması, Gelişmiş ülkelerden borçlanmanın faiz yüklerinin daha düşük olabilmesi, Gelişmiş ülkelerden borçlanmanın faiz yüklerinin daha düşük olabilmesi, Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri borçlanmaya zorlamaları. Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkeleri borçlanmaya zorlamaları.

4 TÜRKİYE’NİN KAMU FİNANSMAN DENGESİ (Trilyon TL) YıllarKamu GelirleriArtış %TEFE %Kamu HarcamalarıArtış %AçıkAçık/GSMH(%) 19800,9107,21,1-0,2(2,3) 811,45636,81,536-0,1(3,1) 821,4025,21,67-0,2(1,5) 832,36430,82,663-0,3(1,5) 842,82262,03,846-1,0(2,2) 854,66440,05,442-0,8(4,4) 867,25726,78,659-1,4(2,2) 8710,44439,013,051-2,6(2,7) 8817,66970,521,465-3,9(3,5) 8931,47864,038,982-7,5(3,0) 199055,27652,368,576-13,3(3,3) 9196,77555,3130,390-33,5(3,3) 92174,28062,1221,770-47,4(5,3) 93351,410258,4485,2119-133,9(4,3) 94745,1112120,7897,385-152,2(6,7) 951.394,08786,01.710,691-316,6(3,9) 962.702,09475,93.940,2130-1.238,1(4,0) 975.750,111385,47.990,7103-2.240,7(8,3) 9811.887,610764,015.585,495-3.697,8(7,6) 9918.973,36052,228.017,880-9.044,5(6,9) 200033.756,07851,446.602,066-12.846,0(11,6) 200151.813,053 88.6 80.379,072-28.566,0(15.9) 2002 76.400,0 47 30.8115.485,0 44-39.085,0 (13.8)

5 Kamu gelir, harcama artış oranları ve enflasyon

6 Türkiye’de Kamu Açıklarının Sebepleri Kamu gelirlerinin yetersizliği Kamu gelirlerinin yetersizliği Kamu harcamalarının artışı Kamu harcamalarının artışı Kamu israfının büyüklüğü Kamu israfının büyüklüğü

7 Kamu gelirlerinin yetersizliği Özellikle 1984, 1994, 2001 gibi yıllarda kamu gelirleri artış oranı enflasyonun da altında kalmıştır. Bu durum ise sadece bu sebebe bağlı olsa bile kamu borçlanma ihtiyacı üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Özellikle 1984, 1994, 2001 gibi yıllarda kamu gelirleri artış oranı enflasyonun da altında kalmıştır. Bu durum ise sadece bu sebebe bağlı olsa bile kamu borçlanma ihtiyacı üzerinde olumsuz etki yapmıştır.

8 Kamu harcamalarının artışı İncelenen 1980-2002 yılları arası periyotta genelde kamu gelirlerindeki artışa yakın bir seyir izleyen kamu harcamaları artışları özellikle 1984, 1989, 1991, 1993, 1996, 1999 ve 2001 yıllarında kamu gelirlerindeki artış oranlarının da üzerinde bir yükselme göstermiştir. İncelenen 1980-2002 yılları arası periyotta genelde kamu gelirlerindeki artışa yakın bir seyir izleyen kamu harcamaları artışları özellikle 1984, 1989, 1991, 1993, 1996, 1999 ve 2001 yıllarında kamu gelirlerindeki artış oranlarının da üzerinde bir yükselme göstermiştir. Kamu harcamalarının kamu gelirlerinden daha büyük artış gösterdiği yıllara baktığımızda ise bu dönemlerin özellikle hükümet değişikliklerinin ilk yılları olduğu göze çarpmaktadır. Kamu harcamalarının kamu gelirlerinden daha büyük artış gösterdiği yıllara baktığımızda ise bu dönemlerin özellikle hükümet değişikliklerinin ilk yılları olduğu göze çarpmaktadır.

9 Kamu israfının büyüklüğü Kamu’nun elinde toplam: 231.000 araç bulunuyor. Halbuki bu sayı, Almanya'da 5.000, Japonya'da 10.000, İngiltere'de 12.000. Türkiye sadece makam aracı şoförlerine yılda 600 trilyon TL. ödüyor. Kamu’nun elinde toplam: 231.000 araç bulunuyor. Halbuki bu sayı, Almanya'da 5.000, Japonya'da 10.000, İngiltere'de 12.000. Türkiye sadece makam aracı şoförlerine yılda 600 trilyon TL. ödüyor. Kamunun elinde 19 özel uçak bulunuyor. Bu sayı; Almanya'da 14, Kanada'da 17, Pakistan'da 7, Portekiz'de 4, Norveç'te 3, Yunanistan'da 1. Kamunun elinde 19 özel uçak bulunuyor. Bu sayı; Almanya'da 14, Kanada'da 17, Pakistan'da 7, Portekiz'de 4, Norveç'te 3, Yunanistan'da 1. Devlet dairelerinde çoğu uluslararası görüşmeye açık 162.000 telefon var, bunlar için ayda 5 trilyon TL. ödeniyor. Devlet dairelerinde çoğu uluslararası görüşmeye açık 162.000 telefon var, bunlar için ayda 5 trilyon TL. ödeniyor. Türkiye'de 294 gümrük var, Almanya'da 60, Fransa'da 53. Türkiye'de 294 gümrük var, Almanya'da 60, Fransa'da 53. 2000 yılı bütçesinde 34 bakanlığın harcama tutarı 75 katrilyon. Bu yıllık milli gelirimiz 124 katrilyon' un % 60' ına eşit. 1993'te bu oran % 24 idi. 2000 yılı bütçesinde 34 bakanlığın harcama tutarı 75 katrilyon. Bu yıllık milli gelirimiz 124 katrilyon' un % 60' ına eşit. 1993'te bu oran % 24 idi. Ankara'da bir büyük özel hastanede çalisan sayısı 650, SSK Dışkapı hastanesinde çalisan sayisi 2.600. Ankara'da bir büyük özel hastanede çalisan sayısı 650, SSK Dışkapı hastanesinde çalisan sayisi 2.600. Yurtdışında 7.500 kisi devletten maaş alıyor, bunların 300'ü müşavir ve çoğu yabancı dil bilmiyor. 1999 yılında harcıraha ayrılan para 100 milyon doları geçiyor. Yurtdışında 7.500 kisi devletten maaş alıyor, bunların 300'ü müşavir ve çoğu yabancı dil bilmiyor. 1999 yılında harcıraha ayrılan para 100 milyon doları geçiyor.

10 Kamu israfı ve Türkiye Ekonomi yönetimlerinin hataları nedeni ile fazladan ödenen iç borç faizlerinin toplamı: 8.6 milyar dolar, Ekonomi yönetimlerinin hataları nedeni ile fazladan ödenen iç borç faizlerinin toplamı: 8.6 milyar dolar, İç borçlanma kısır döngüsünün anaparayı yükseltmesi sonunda faiz ödemelerinde ortaya çıkan artış: 95 milyar dolar, İç borçlanma kısır döngüsünün anaparayı yükseltmesi sonunda faiz ödemelerinde ortaya çıkan artış: 95 milyar dolar, Politik risk ve ülke riski nedeniyle fazladan ödenen dış borç faizlerinin toplamı: 6.5 milyar dolar, Politik risk ve ülke riski nedeniyle fazladan ödenen dış borç faizlerinin toplamı: 6.5 milyar dolar, Tamamlanması geciken kamu yatırımlarında, yıpranma, bakım ve idame harcamaları toplamı: 6.8 milyar dolar, Tamamlanması geciken kamu yatırımlarında, yıpranma, bakım ve idame harcamaları toplamı: 6.8 milyar dolar, KİT'lerin ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşların borçlanma gereksinimlerinin toplamı: 32.2 milyar dolar, KİT'lerin ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşların borçlanma gereksinimlerinin toplamı: 32.2 milyar dolar, İhale yolsuzluklarının tahmini asgari değeri: 2.1 milyar dolar, TMSF'nun yönetimindeki bankaların toplam zararı : 12.5 milyar dolar, İhale yolsuzluklarının tahmini asgari değeri: 2.1 milyar dolar, TMSF'nun yönetimindeki bankaların toplam zararı : 12.5 milyar dolar, Kamu bankalarının görev zararı : 20 milyar dolar, Kamu bankalarının görev zararı : 20 milyar dolar, Birliklere düşük faizli kredi nedeniyle Ziraat Bankası'nın ve Hazine’nin zararı: 9.2 milyar dolar, Birliklere düşük faizli kredi nedeniyle Ziraat Bankası'nın ve Hazine’nin zararı: 9.2 milyar dolar, Yurtdışı temsilciliklerinin fazla kadroları için yapılan harcama : 700 milyon dolar, Yurtdışı temsilciliklerinin fazla kadroları için yapılan harcama : 700 milyon dolar, Lojmanların memurlara uygun şartlarla satışı durumunda tasarruf edilecek, Lojmanların memurlara uygun şartlarla satışı durumunda tasarruf edilecek, bakım, yıpranma ve sigorta masrafları: 640 milyon dolar, Motorlu araç savurganlığında tasarruf edilebilecek akaryakıt ve tamir-bakım harcamaları : 960 milyon dolar, Motorlu araç savurganlığında tasarruf edilebilecek akaryakıt ve tamir-bakım harcamaları : 960 milyon dolar, olmak üzere 1990-2000 döneminde ekonominin bazı alanlarındaki savurganlığın olmak üzere 1990-2000 döneminde ekonominin bazı alanlarındaki savurganlığın yol açtığı toplam zarar ve kayıplar : 195.2 milyar dolar

11 5/2003 Bütçe Gerçekleşmeleri Bütçe gelir - giderleri ocak - mayıs (katrilyon TL) Bütçe gelir - giderleri ocak - mayıs (katrilyon TL) Gelirler37.0 Gelirler37.0 1) Vergi geliri30.7 1) Vergi geliri30.7 2) Diğer gelirler6.3 2) Diğer gelirler6.3 Harcamalar Harcamalar 1) Faiz harcaması31.1 1) Faiz harcaması31.1 2) Faiz dışı harcama27.7 2) Faiz dışı harcama27.7 a) Personel11.9 a) Personel11.9 b) S. güvenlik ku.7.0 b) S. güvenlik ku.7.0 c) Vergi iadesi3.3 c) Vergi iadesi3.3 d) Tarım destekleme1.1 d) Tarım destekleme1.1 e) Yatırımlar0.8 e) Yatırımlar0.8 f) Diğer3.6 f) Diğer3.6 Bütçe açığı-21.8 Bütçe açığı-21.8 Faiz dışı fazla9.3 Faiz dışı fazla9.3

12 Borçlanma rasyoları ve Türkiye (%) RasyolarNormalAşırıTürkiye’de Borç Rasyoları (2002) Toplam Borç/GSYİH30-6060+170/165*100=103 Toplam Borç/İhracat165-275275+170/35*100=485 Borç Servisi/İhracat18-3030+112/35*100=320 Faiz Servisi/İhracat12-2020+35/35*100=100

13 Dünya’da Borçluluk ve Türkiye (2001-Milyar dolar) En Çok Dış Borçu Olanlar (GOÜ) En Çok Dış Borçu Olanlar (GOÜ) 1. Brezilya226.4 2. Çin170.1 3. Meksika158.3 4. Rusya152.6 5. Arjantin136.7 6. Endonezya135.7 7. TÜRKİYE115.1 8. Hindistan97.3 9. Tayland67.4 10. Polonya62.4 1995-2001’de Dış Borç Artışı 1. Brezilya65.9 2. Çin52.0 3. TÜRKİYE41.3 4. Arjantin37.9 5. Rusya30.6 6. Polonya18.1 7. Şili16.4 8. Filipinler14.6 9. Kolombiya11.7 10. Endonezya11.3

14 Dünya Ülkelerinde Borç ve Borçluluk Oranları (GSYİH’nın %’si Olarak) Ülkeler20002001Ülkeler20002001 US59.559.7Sweden55.356.6 Japan123.6132.3United Kingdom42.139.1 Eu1563.863.1Bulgaria73.666.3 Eurozone69.469.2Cyprus:: Belgium109.2107.6Czech Republic17.023.7 Denmark46.844.7Estonia5.104.8 Germany60.259.5Hungary55.453.1 Greece106.2107.0Lithuania24.023.1 Spain60.557.1Latvia13.916 France57.3 Malta60.765.7 Ireland39.136.4Poland38.738.7i Italy110.5109.8Romania24.023.3 Luxembourg05.6 Slovenia27.627.5 Netherlands55.852.8Slovak Republic45.244.1 Austria63.663.2TÜRKİYE56103 Portugal53.355.5Iceland41.346.4 Finland44.043.4Norway36.731.4

15 Türkiye’de dış borçlar Osmanlı’dan Cumhuriyet’e dış borçlar Osmanlı’dan Cumhuriyet’e dış borçlar Devlet-i Aliye-i Osmaniye ilk borçlanmasını 1854 yılında Kırım savaşının finansmanı için yapmıştır. Devlet-i Aliye-i Osmaniye ilk borçlanmasını 1854 yılında Kırım savaşının finansmanı için yapmıştır. 4 Ağustos 1854 yılında Londra bankerleri ile yapılan bir anlaşma ile 3.3 milyon sterlin borçlanılmış, ancak komisyonlar çıktıktan sonra hükümetin eline 2.5 milyon sterlin geçmiştir. 4 Ağustos 1854 yılında Londra bankerleri ile yapılan bir anlaşma ile 3.3 milyon sterlin borçlanılmış, ancak komisyonlar çıktıktan sonra hükümetin eline 2.5 milyon sterlin geçmiştir. 1854-1914 yılları arasında Osmanlı’nın toplam, bir tespite göre 222 milyon kullanıma karşılık 359 milyon Osmanlı Lirası, bir diğer tespite göre de 243 milyon kullanıma karşılık 409 Osmanlı Lirası borçlandığı hesaplanmıştır 1854-1914 yılları arasında Osmanlı’nın toplam, bir tespite göre 222 milyon kullanıma karşılık 359 milyon Osmanlı Lirası, bir diğer tespite göre de 243 milyon kullanıma karşılık 409 Osmanlı Lirası borçlandığı hesaplanmıştır

16 24 Ocak 1980 öncesi dış borçlar-1 Cumhuriyet idaresi, Osmanlı’nın 1914 yılındaki borç bakiyesi olan 156.4 milyon Osmanlı Lirası (veya 142.2 milyon İngiliz Sterlini) olan dış borçlarından 84.6 milyon lirasını miras olarak devralmış ve 1930 yılına kadar hiç dış borçlanmaya gitmemiştir. Cumhuriyet idaresi, Osmanlı’nın 1914 yılındaki borç bakiyesi olan 156.4 milyon Osmanlı Lirası (veya 142.2 milyon İngiliz Sterlini) olan dış borçlarından 84.6 milyon lirasını miras olarak devralmış ve 1930 yılına kadar hiç dış borçlanmaya gitmemiştir. Cumhuriyet dönemindeki ilk dış borç 1930 yılında merkez bankasının kurulması amacıyla bir Amerikan kuruluşundan alınmış 10 milyon dolar tutarındaki donanım kredisidir. Daha sonra 1934 yılında Sovyetler Birliğinden 8 milyon dolar ve 1936-1938 yılları arasında İngiltere’den toplam 16 milyon sterlin dış borç alınmıştır. Cumhuriyet dönemindeki ilk dış borç 1930 yılında merkez bankasının kurulması amacıyla bir Amerikan kuruluşundan alınmış 10 milyon dolar tutarındaki donanım kredisidir. Daha sonra 1934 yılında Sovyetler Birliğinden 8 milyon dolar ve 1936-1938 yılları arasında İngiltere’den toplam 16 milyon sterlin dış borç alınmıştır. 1939-1950 dönemi Türkiye’nin dış borçlarının eskiye göre arttığı bir dönemdir. 1938 sonu itibariyle 236 milyon dolar olan konsolide dış borçlar, savaşın bittiği 1945 yılı itibariyle 439 milyon dolara yükselmiştir 1939-1950 dönemi Türkiye’nin dış borçlarının eskiye göre arttığı bir dönemdir. 1938 sonu itibariyle 236 milyon dolar olan konsolide dış borçlar, savaşın bittiği 1945 yılı itibariyle 439 milyon dolara yükselmiştir Savaştan sonra da dış borçlanmaya devam edilmiş, 1945 yılı sonunda 356 milyon TL. olan dış borç miktarı, 1949 yılı sonunda 703 milyon TL.ye çıkmıştır Savaştan sonra da dış borçlanmaya devam edilmiş, 1945 yılı sonunda 356 milyon TL. olan dış borç miktarı, 1949 yılı sonunda 703 milyon TL.ye çıkmıştır Daha sonraki yıllarda da dış borçlanmalar devam etmiş, 1950-1960 döneminde 1.416 milyar dolar borç para almıştır. Daha sonraki yıllarda da dış borçlanmalar devam etmiş, 1950-1960 döneminde 1.416 milyar dolar borç para almıştır.

17 1963-1977 dönemi de Türkiye’nin dış borçlanmasının arttığı yıllardır. Türkiye bu yıllar arasında borç ertelemeleri de dahil olmak üzere toplam 7.288 milyar dolar dış kredi kullanmıştır.1963-1977 dönemi de Türkiye’nin dış borçlanmasının arttığı yıllardır. Türkiye bu yıllar arasında borç ertelemeleri de dahil olmak üzere toplam 7.288 milyar dolar dış kredi kullanmıştır. 1977-1980 dönemi ise Türkiye ekonomisinin dış borç bulamadığı, meşhur tabiriyle, “yetmiş sente muhtaç olduğu” yıllardır. Türkiye 1977’de vadesi gelen DÇM borçlarını ve bunların faizlerini ödeyemez hale gelmiştir. Bu dönemde ülke ülke dış borç dilenmeye çıkılmış, kısa vadeli, uzun vadeli, yüksek faizli, düşük faizli ne bulunursa alınmıştır.1977-1980 dönemi ise Türkiye ekonomisinin dış borç bulamadığı, meşhur tabiriyle, “yetmiş sente muhtaç olduğu” yıllardır. Türkiye 1977’de vadesi gelen DÇM borçlarını ve bunların faizlerini ödeyemez hale gelmiştir. Bu dönemde ülke ülke dış borç dilenmeye çıkılmış, kısa vadeli, uzun vadeli, yüksek faizli, düşük faizli ne bulunursa alınmıştır. Dolayısı ile Türkiye 1963-1979 yılları arasında 15.2 milyar dolarlık dış borç almış, bunların ancak 5.9 milyar dolarını ödeyebilmiştir (Evgin, 2000).Dolayısı ile Türkiye 1963-1979 yılları arasında 15.2 milyar dolarlık dış borç almış, bunların ancak 5.9 milyar dolarını ödeyebilmiştir (Evgin, 2000). 24 Ocak 1980 öncesi dış borçlar-2

18 24 Ocak 1980 sonrası dış borçlar YıllarDış Borç Stoku Artış %YıllarDış Borç StokuArtış % 198015,7-1992 55,5 10,1 198116,65,71993 67,3 21,3 198217,87,21994 65,6 -2,5 198318,85,61995 73,2 11,6 198420,810,61996 79,7 8,9 198525,623,11997 84,2 5,6 198632,225,81998 96,4 14,5 198740,325,21999 102,9 6,7 198840,71,02000 119,6 16,2 198941,72,52001 115,1 -3,8 1990 49,0 17,52002 127,4 10,7 1991 50,4 2,92003

19 Türkiye’de İç ve Dış Borçlar

20 Türkiye’nin dış borç servisi (milyar $) YILLARANAPARAFAİZTOPLAM 2002 1.4 1.1 2.5 2003 7.3 4.2 11.5 2004 10.5 3.2 13.7 2005 12.1 2.5 14.6 2006 7.5 1.9 9.4 2007 5.1 1.5 6.6 2008+ 19.1 7.4 26.5 TOPLAM 63.1 21.8 84.9

21 Türkiye’nin iç borç servisi (katrilyon TL) STOK 2003 ÖDEMELERİ 2004 ÖDEMELERİ 2005 ÖDEMELERİ 2006 ÖDEMELERİ 2007 VE SONRASI 31.12. 2002 ANA PARAFAİZ ANA PARAFAİZ ANA PARAFAİZ ANA PARAFAİZ ANA PARAFAİZ HAZİNEDEN ÖDENECEKLER149,961,347,129,615,911,212,310,710,437,118,2 - İstikrazlar112,824,334,629,615,911,212,310,710,437,118,2 - Kur Farkları----------- - Hazine Bonoları37,0 12,5 ------ HAZİNE KEFALETLERİ3*2* 1* --- - Bonolar----------- - Tahviller3*2*-1*- - --- (*) milyar TL.

22 Borçlanmada son durum-Kamu 5/2003 Yıllar/Aylar İç Borç (Katrilyon- Milyar $) Dış Borç (Milyar $) 2002 149.8 - 91.7 56.7 2003/1155.358.6 2003/2159.457.9 2003/3162.557.1 2003/4170.058.1 2003/5 173.9 - 122.5 60.1

23 IMF'de Türkiye (Milyon USD) Kotamız1,359 Kotamız1,359 Sağlanan Desteğin Dökümü Sağlanan Desteğin Dökümü Stand-by 200214,720 Stand-by 200214,720 SRF 200016,552 SRF 200016,552 Stand by 19998,155 Stand by 19998,155 Toplam Destek39,428 Toplam Destek39,428 Kalan Borcun Dökümü Kalan Borcun Dökümü Stand by Desteği Stand by Desteği Bakiyesi22,999 Kredi Tranşı Kredi Tranşı Bakiyesi382 Toplam Kullanım Toplam Kullanım Bakiyesi24,740 Ödemeler/2003 2004 2005 2006 2007 Anapara 1,481 8,938 9,907 2,874 180 Faiz 677 759 327 32 1 Toplam 2,157 9,697 10,234 2,906 182

24 Borçlanmanın ekonomik sonuçları Faiz oranlarının yükselmesi ve yatırımların yapılamaması, Faiz oranlarının yükselmesi ve yatırımların yapılamaması, Enflasyonist baskı oluşturması, Enflasyonist baskı oluşturması, Mali yapının bozulması, bankaların esas işlevlerinden uzaklaşması Mali yapının bozulması, bankaların esas işlevlerinden uzaklaşması Devletin temel görevlerini yapamaz hale gelmesi, Devletin temel görevlerini yapamaz hale gelmesi, Hükümetlerin milli politika takip edemez duruma düşmesi Hükümetlerin milli politika takip edemez duruma düşmesi Gelir azaltıcı ve gelir dağılımını bozucu etkilerin ortaya çıkması, Gelir azaltıcı ve gelir dağılımını bozucu etkilerin ortaya çıkması,

25 Faiz Oranlarının Yükselmesi ve Yatırımların Yapılamaması Kamu borçlanma ihtiyacının büyüklüğü bu ihtiyacın karşılanması için daha büyük bedeller ödemeyi kabul etmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle de faiz oranları yüksek oranlarda seyretmekte, reel faiz, olması gereken %5-8’lik düzeye bir türlü gelememektedir. Kamu borçlanma ihtiyacının büyüklüğü bu ihtiyacın karşılanması için daha büyük bedeller ödemeyi kabul etmeyi gerektirmektedir. Bu nedenle de faiz oranları yüksek oranlarda seyretmekte, reel faiz, olması gereken %5-8’lik düzeye bir türlü gelememektedir. Dolayısı ile faize yatırım yapmak, üretime yatırım yapmaya tercih edilir hale gelmiştir. Dolayısı ile faize yatırım yapmak, üretime yatırım yapmaya tercih edilir hale gelmiştir.

26 Enflasyonist baskı oluşturması Kamu borçlanma ihtiyacı kamu finansman dengesini bozarak enflasyonist baskıyı da arttırmaktadır. Kamu borçlanma ihtiyacı kamu finansman dengesini bozarak enflasyonist baskıyı da arttırmaktadır. Vergilere göre borçlanma, vergilemenin harcamaları daha fazla kısması nedeniyle, daha enflasyonisttir. Vergilere göre borçlanma, vergilemenin harcamaları daha fazla kısması nedeniyle, daha enflasyonisttir. Kamu borçlanma ihtiyacı ve bu ihtiyacın sürekliliği enflasyonist gelişmeyi beslemektedir. Kamu borçlanma ihtiyacı ve bu ihtiyacın sürekliliği enflasyonist gelişmeyi beslemektedir.

27 Mali yapının bozulması bankaların esas işlevlerinden uzaklaşması Kamunun borçlanma ihtiyacı mali yapının tümüyle devleti finanse eder hale gelmesine sebep olmaktadır. Kamu borçlarının büyüklüğü devlet borçlanması için bankaları önemli bir kaynak haline getirmekte ve devlet kağıtlarının (bono+tahvil) %70 ila %90 arasında değişen miktarlarını bankalar satın almaktadır. Kamunun borçlanma ihtiyacı mali yapının tümüyle devleti finanse eder hale gelmesine sebep olmaktadır. Kamu borçlarının büyüklüğü devlet borçlanması için bankaları önemli bir kaynak haline getirmekte ve devlet kağıtlarının (bono+tahvil) %70 ila %90 arasında değişen miktarlarını bankalar satın almaktadır. Bu durumda bankaların topladıkları fonları reel kesime kullandırarak bu kesimi finanse etme fonksiyonu değişmiş olmakta, bankalar devleti fonlayarak ayakta kalan kurumlara dönüşmektedirler. Bu durumda bankaların topladıkları fonları reel kesime kullandırarak bu kesimi finanse etme fonksiyonu değişmiş olmakta, bankalar devleti fonlayarak ayakta kalan kurumlara dönüşmektedirler.

28 Her 100 lira mevduatın 66 lirası devlet borcuna gidiyor (Mayıs ayı sonunda bankalardaki mevduat ve kredi - katrilyon TL) MayısAralık 20032002 I- Toplam mevduat126.0131.0 (1) TL mevduat62.056.4 (2) Döviz mevduatı64.074.6 (Yurtiçi milyar $)(45.8)(46.5) II Toplam krediler36.431.8 III Tahvil ve bonolar83.380.7 IV Oranlar (yüzde) (1) Kredi/mevduat28.924.3 (2) Tahvil ve bono/mevduat66.161.6

29 Devletin temel görevlerini yapamaz hale gelmesi Türkiye’de1983-2000 yılları arasında sağlığın bütçe kalemleri içindeki payı %3-%5, adalet ve emniyetin payı %4-%6, sosyal kültürel hizmetlerin payı %1-%2 olmuştur. Dünya ortalaması ise sağlık harcamalarında %10, adalet ve emniyette %13, eğitim harcamalarında ise %5.9’dur. Türkiye’de1983-2000 yılları arasında sağlığın bütçe kalemleri içindeki payı %3-%5, adalet ve emniyetin payı %4-%6, sosyal kültürel hizmetlerin payı %1-%2 olmuştur. Dünya ortalaması ise sağlık harcamalarında %10, adalet ve emniyette %13, eğitim harcamalarında ise %5.9’dur. Çünkü bütçesinin yaklaşık1/2’si ve nerede ise vergi gelirlerinin tümü faiz ödemelerine ayrılmış bir devletin, eğitim, sağlık, güvenlik, adalet hizmetleri gibi temel görevlerini hakkıyla yerine getirebilmesi mümkün değildir. Çünkü bütçesinin yaklaşık1/2’si ve nerede ise vergi gelirlerinin tümü faiz ödemelerine ayrılmış bir devletin, eğitim, sağlık, güvenlik, adalet hizmetleri gibi temel görevlerini hakkıyla yerine getirebilmesi mümkün değildir.

30 Hükümetlerin milli politika takip edemez duruma düşmesi Borç verenlerin, borç verirken ileri sürdükleri şartlar ekonomik açıdan da ülke tercihlerini kısıtlayabilmekte ve hükümetlerin milli politika takip edebilme alanlarını daraltmaktadır. Borç verenlerin, borç verirken ileri sürdükleri şartlar ekonomik açıdan da ülke tercihlerini kısıtlayabilmekte ve hükümetlerin milli politika takip edebilme alanlarını daraltmaktadır.

31 Gelir azaltıcı ve gelir dağılımını bozucu etkilerin ortaya çıkması Borçlanma ihtiyaçlarının gelir azaltıcı bir etki doğurması paradoksal bir gelişmedir. Gerçekten de gelir azlığı sebebiyle borçlanmaya başvuran devlet, bu ihtiyacını karşılayan kurum ve kişilere sağladığı vergi v.b. avantajlarla gelir azlığına da uğramaktadır. Borçlanma ihtiyaçlarının gelir azaltıcı bir etki doğurması paradoksal bir gelişmedir. Gerçekten de gelir azlığı sebebiyle borçlanmaya başvuran devlet, bu ihtiyacını karşılayan kurum ve kişilere sağladığı vergi v.b. avantajlarla gelir azlığına da uğramaktadır. Bu ise yeniden, gelir azlığı-borçlanma-gelir azlığı kısır döngüsünü doğurmaktadır Bu ise yeniden, gelir azlığı-borçlanma-gelir azlığı kısır döngüsünü doğurmaktadır

32 Dış borç ve faiz geri ödemeleri (Milyon $) YıllarAnaPara ÖdemeleriFaiz Ödemeleri(Tüm)Toplam 1950-1960 1 620- 1960-1969 2 1105330 1435 1970-1979 2 18321796 3628 1980-1983 3 65005657 12157 1984 21441586 3730 1985 24631753 4216 1986 25512134 4685 1987 31302387 5517 1988 43592799 7158 1989 42632907 7170 1990 39863264 7250 19914070 3440 7510 19925294 3439 8733 199346533574 8227 199460703923 9993 199575944303 11897 199672184200 11418 199778304588 12418 1998116904823 16513 1999128665450 18316 2000156386299 21937 2001174867134 24620 2002134446400 19844 TOPLAM146806 82186 228992

33 İç borç ve faiz ödemeleri Yıllar/ Dönemler İç Borçlanma Miktarları (Milyar TL-Net) İç Borçlanma Stoku (Milyar $)Faiz Ödemeleri (Milyar TL-Net) $/TLFaiz Ödemeleri (Milyon $) 1965-197311,1 ---- 1974-1980150,2 ---- 19804004,32177,5270,8 19812703,641142,2288,3 19823714,534165,3205,7 19831.83110,5116230,3503,6 19841.4618,6156375,1415,9 19852.42012,15257528,5486,3 19863.55713,91717680,91.053,0 19876.10716,911.676872,51.920,9 198811.20115,72.4881.428,01.742,3 198912.47618,144.8032.141,72.242,6 199014.59019,5310.0362.613,03.840,8 199139.68519,2416.9144.182,04.044,5 199294.99722,734.0876.888,04.948,8 1993161.41324,7285.41810.986,07.775,2 1994441.96220,66231.03529.760,07.763,3 1995561.69922,87472.80545.986,010.281,5 19961.759.80729,291.325.41781.623,016.238,3 19973.082.58030,691.977.163152.241,012.987,1 19985.409.49037,145.626.676261.415,021.523,9 199911.307.26042,449.898.623418.823,023.634,4 200013.496.23654,2218.609.423626.520,029.702,8 200185.736.63984,8640.484.2461.228.000,032.967,6 200227.712.43297,70 43.468.540 1.530.000,028.410,8 Toplam149.859.045,3 122.250.692 -213.248,4

34 Yurtiçi faktör gelirlerinin dağılım YıllarTarımMaaş ve ÜcretlerKâr, Faiz, Rant 198027.1025.2447.65 198124.8922.1452.97 198223.1620.0156.83 198321.8421.7456.42 198422.1819.4058.43 498520.9217.2661.82 198620.8117.0262.16 198718.8120.2660.93 198818.8420.9160.95 198917.8724.8657.27 199018.7828.9152.31 199116.1335.4948.37 199215.6534.8249354 199315.8735.5749.76 199415.9025.3858.72

35 Türkiye’de Piyasalar(İMKB) İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI'NDA (İMKB) İŞLEM GÖREN HİSSE SENETLERİNİN ÇOK BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN ÇOK AZ SAYIDAKİ ‘PİYASA OYUNCUSUNUN’ ELİNDE BULUNDUĞU BELİRLENDİ. 869 BÜYÜK YATIRIMCI, TÜM HİSSE SENETLERİNİN YÜZDE 63.4'ÜNÜ KONTROL EDİYOR. 887 BİNE YAKIN KÜÇÜK YATIRIMCININ BORSADAN ALDIĞI PAY İSE YÜZDE 9 DÜZEYİNDE KALIYOR. İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI'NDA (İMKB) İŞLEM GÖREN HİSSE SENETLERİNİN ÇOK BÜYÜK BÖLÜMÜNÜN ÇOK AZ SAYIDAKİ ‘PİYASA OYUNCUSUNUN’ ELİNDE BULUNDUĞU BELİRLENDİ. 869 BÜYÜK YATIRIMCI, TÜM HİSSE SENETLERİNİN YÜZDE 63.4'ÜNÜ KONTROL EDİYOR. 887 BİNE YAKIN KÜÇÜK YATIRIMCININ BORSADAN ALDIĞI PAY İSE YÜZDE 9 DÜZEYİNDE KALIYOR. Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) verilerine göre, Türkiye'deki toplam yatırımcı sayısı, ocak ayı sonu itibariyle 1 milyon 626 bin 405 oldu. Ancak bu yatırımcıların 652 bin 966'sının hesabında hisse senedi olmadığı tespit edildi. Hesabında hisse senedi bulunan 973 bin 439 yatırımcının sahip olduğu hisse senetlerinin toplam piyasa değeri ise 13 katrilyon 824 trilyon lira düzeyinde. Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği'nin (TSPAKB) verilerine göre, Türkiye'deki toplam yatırımcı sayısı, ocak ayı sonu itibariyle 1 milyon 626 bin 405 oldu. Ancak bu yatırımcıların 652 bin 966'sının hesabında hisse senedi olmadığı tespit edildi. Hesabında hisse senedi bulunan 973 bin 439 yatırımcının sahip olduğu hisse senetlerinin toplam piyasa değeri ise 13 katrilyon 824 trilyon lira düzeyinde. Piyasa değeri 13.8 katrilyon lira olan İMKB'deki hisse senetlerinin yüzde 63.4'le büyük bölümüne, 1 trilyon liranın üzerinde portföyü bulunan 869 yatırımcı sahip. Bu kişilerin portföylerinin toplam piyasa değeri 8 katrilyon 759 trilyon liraya ulaşıyor. Her bir yaırımcı ortalama 7.9 trilyon liralık portföy yönetiyor. Piyasa değeri 13.8 katrilyon lira olan İMKB'deki hisse senetlerinin yüzde 63.4'le büyük bölümüne, 1 trilyon liranın üzerinde portföyü bulunan 869 yatırımcı sahip. Bu kişilerin portföylerinin toplam piyasa değeri 8 katrilyon 759 trilyon liraya ulaşıyor. Her bir yaırımcı ortalama 7.9 trilyon liralık portföy yönetiyor. KÜÇÜĞÜN PAYI % 9 Portföylerinin değeri 1 lira ile 10 milyar lira arasında bulunan küçük yatırımcıların sayısı ise ocak ayı sonunda 886 bin 511 olarak hesaplandı. Portföylerinin toplam değeri 1 katrilyon 260 trilyon lira olan küçük yatırımcıların toplam içerisindeki payı yüzde 9.1 düzeyinde kalıyor. KÜÇÜĞÜN PAYI % 9 Portföylerinin değeri 1 lira ile 10 milyar lira arasında bulunan küçük yatırımcıların sayısı ise ocak ayı sonunda 886 bin 511 olarak hesaplandı. Portföylerinin toplam değeri 1 katrilyon 260 trilyon lira olan küçük yatırımcıların toplam içerisindeki payı yüzde 9.1 düzeyinde kalıyor.

36 Türkiye’de Piyasalar(Faiz-Döviz) Türkiye'deki bankaların kullandırdığı kredilerin kaymağını, 501 milyar liranın üzerinde kredi kullanan 10 bin 722 müşteri; Türkiye'deki bankaların kullandırdığı kredilerin kaymağını, 501 milyar liranın üzerinde kredi kullanan 10 bin 722 müşteri; Mevduat faizinin kaymağını ise 1 trilyon lira ve üzerinde mevduat bulunan 17 bine yakın hesap sahibi, almaktadır. Mevduat faizinin kaymağını ise 1 trilyon lira ve üzerinde mevduat bulunan 17 bine yakın hesap sahibi, almaktadır.

37 İÇ BORÇLANMANIN GÖRÜNMEYEN MALİYETLERİ  Devletin borçlanma ihtiyaçlarını karşılayan bankaların sahiplik yapısı ve piyasa mantaliteleri ile hükümetlerin uygulamak istediği ekonomi politikaları çeliştiğinde, devletin borçlanma ihtiyacının büyüklüğü ve bu alandaki bankaların büyük rolü tercihin bankaların talepleri yönüne kaymasına sebep olmaktadır  Ayrıca devletin borçlanma ihtiyaçları finans kesimine getirilebilecek herhangi bir yüke de izin vermemekte, bu nedenle bu kesimden vergi de alınamamaktadır

38 Faiz Gelirlerinde Vergi 1.Banka Mevduat Faizi: 2003 yılında elde edilen ve stopaja (vergi kesintisine) tabi tutulan banka mevduat faizi gelirleri, tutarı ne olursa olsun, 2004 yılında gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecek ve vergi de ödenmeyecek 1.Banka Mevduat Faizi: 2003 yılında elde edilen ve stopaja (vergi kesintisine) tabi tutulan banka mevduat faizi gelirleri, tutarı ne olursa olsun, 2004 yılında gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecek ve vergi de ödenmeyecek 2. Döviz Tevdiat Hesabı Faizleri: 2003 yılında elde edilen ve stopaja tabi tutulan, döviz tevdiat faizi gelirleri, tutarı ne olursa olsun 2004 yılında gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecek ve gelir vergisi de ödenmeyecek. 2. Döviz Tevdiat Hesabı Faizleri: 2003 yılında elde edilen ve stopaja tabi tutulan, döviz tevdiat faizi gelirleri, tutarı ne olursa olsun 2004 yılında gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecek ve gelir vergisi de ödenmeyecek. 3. Repo gelirleri: 2003 yılında elde edilen repo gelirleri, tutarı ne olursa olsun, 2004 yılında, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecek ve gelir vergisi de ödenmeyecek. 3. Repo gelirleri: 2003 yılında elde edilen repo gelirleri, tutarı ne olursa olsun, 2004 yılında, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmeyecek ve gelir vergisi de ödenmeyecek. 4. Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili Faizi: 4. Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili Faizi: 2003 yılı HB ve DT faiz gelirlerinin 121 milyar 794 milyon liralık kısmı, gelir vergisinden müstesna tutulacak., 2003 yılı HB ve DT faiz gelirlerinin 121 milyar 794 milyon liralık kısmı, gelir vergisinden müstesna tutulacak., Özetle, şu andaki kesinleşen 7 aylık verilere ve önümüzdeki 5 aya ilişkin tahmine göre; 2003 yılında elde edilecek HB ve DT faiz gelirleri, yaklaşık 400 milyar lirayı aşmadığı sürece, 2004 yılında beyan edilmeyecektir. Özetle, şu andaki kesinleşen 7 aylık verilere ve önümüzdeki 5 aya ilişkin tahmine göre; 2003 yılında elde edilecek HB ve DT faiz gelirleri, yaklaşık 400 milyar lirayı aşmadığı sürece, 2004 yılında beyan edilmeyecektir.

39 Borsa, Faiz, Döviz Üçgeni Bugünlerde $ kuru 1.410.000-1.420.000TL arasında geziniyor(16.6.2003). Bugünlerde $ kuru 1.410.000-1.420.000TL arasında geziniyor(16.6.2003). Ve bankaların bugün 6 ay vadeli verdikleri $ forward kuru da 1.680.000 ile 1.720.000TL arasında değişiyor. Ve bankaların bugün 6 ay vadeli verdikleri $ forward kuru da 1.680.000 ile 1.720.000TL arasında değişiyor. Elinizde 100.000$ var ve 1.410.000'den TL'ye döndünüz; 141 Milyar TL yapar. Elinizde 100.000$ var ve 1.410.000'den TL'ye döndünüz; 141 Milyar TL yapar. 6 ay vadeli Hazine bonosunda değerlendirdiniz ve aynı anda bir bankayla 6 ay sonrası için $ satmak üzere 1.680.000TL'den forward anlaşması yaptınız. 6 ay vadeli Hazine bonosunda değerlendirdiniz ve aynı anda bir bankayla 6 ay sonrası için $ satmak üzere 1.680.000TL'den forward anlaşması yaptınız. 6 Ay sonra Paranız yaklaşık % 22 para kazandı ve 172 milyar oldu. 6 Ay sonra Paranız yaklaşık % 22 para kazandı ve 172 milyar oldu. Eğer Piraye Hanımın(HSBC Bank Genel Müdürü) dediği doğru çıkarsa bu parayı piyasada 1.420.000TL'den tekrar $'a döndünüz elinizde 121.000$ var. Eğer Piraye Hanımın(HSBC Bank Genel Müdürü) dediği doğru çıkarsa bu parayı piyasada 1.420.000TL'den tekrar $'a döndünüz elinizde 121.000$ var. Bu parayı yaptığınız forward anlaşması çerçevesinde tekrar 1.680.000'den TL'ye döndünüz, elinizde 203 milyar TL para var; Bu parayı yaptığınız forward anlaşması çerçevesinde tekrar 1.680.000'den TL'ye döndünüz, elinizde 203 milyar TL para var; bu da o günkü serbest piyasadan tekrar $a döndüğünüzde yaklaşık 142.000$ yapar, altı ayda % 42 dolar bazında kar. bu da o günkü serbest piyasadan tekrar $a döndüğünüzde yaklaşık 142.000$ yapar, altı ayda % 42 dolar bazında kar.

40 Dış borçlanmanın görünmeyen maliyetleri-1  Osmanlı 1854 yılında aldığı ilk borç ile İngiliz ve Fransız iki yabancı komisere (Lord Hobart-Marquiz de Ploeve) hazinesinin hesaplarını denetleme imkanı tanıyarak egemenlik hakları konusundaki ilk darbeyi yemiştir  1930 yılına rastlayan dönemde krediyi verecek olan American Investment Company istediğimiz 10 milyon dolara karşılık 20 milyon dolar vermeyi teklif etmiş, ancak karşılığında Türkiye’de kibrit tekelini almak istemiştir. Sonuçta Türkiye’de bir kibrit fabrikası kurmak şartı ile 25 yıllık “Kibrit Çakmak İnhisarı” bu yatırımcı kuruluşa bırakılmıştır.

41 Dış borçlanmanın görünmeyen maliyetleri-2  Güney Doğu Asya ekonomilerinin krize düştüğü 1997 sonrasında da IMF, ilgili ülkelerden ekonomik krizle veya verilecek kredilerle ilgisi olmayan isteklerde bulunmuştur. Bu ülkelerin IMF politikalarına uymayan kendilerine özgü teşvik ve dış ticarette korumacılık uygulamaları kaldırtılırken, Endonezya ile yapılan pazarlıklarda otomobil ve uçak imalatı projesinden vazgeçilmesi de ön şart olarak koşulmuştur  11 Eylül sonrasında IMF’nin tutumundan kaynaklanan değişiklikler, yani Türkiye’nin 17. stand-by düzenlemesinin son iki diliminin kullanılmasını durduran IMF’nin 11 Eylül sonrasında Türkiye’yi övücü beyanlarla birlikte 16 milyar dolarlık 18. Stand-by’ı devreye sokması da bu konuya ayrı bir örnek teşkil etmektedir

42 BORÇ YÜKÜ VE EKONOMİNİN GELECEĞİ Dünya üzerinde iki farklı yapı bulunmaktadır. Yani bir yanda elinde 4 trilyon dolar gibi atıl para tutanlar, diğer yanda ise bu fonlara çok büyük ihtiyaç içinde olanlar. Dünya üzerinde iki farklı yapı bulunmaktadır. Yani bir yanda elinde 4 trilyon dolar gibi atıl para tutanlar, diğer yanda ise bu fonlara çok büyük ihtiyaç içinde olanlar. Bir ülkenin dış borç ödeme kapasitesi ise büyümesi ile ters orantılıdır. Yani ülke büyüdükçe değil, küçüldükçe dış borçlarını daha iyi ödeyebilmektedir. Bir ülkenin dış borç ödeme kapasitesi ise büyümesi ile ters orantılıdır. Yani ülke büyüdükçe değil, küçüldükçe dış borçlarını daha iyi ödeyebilmektedir. Ülkenin küçülmesi ile sağlanan dış borç artışlarının, bu küçük ekonomi ile ödenemeyecek boyutlara ulaşması dış borç krizlerini de gündeme getirecektir. Tabii ki bu olayın bir yönüdür. Ülkenin küçülmesi ile sağlanan dış borç artışlarının, bu küçük ekonomi ile ödenemeyecek boyutlara ulaşması dış borç krizlerini de gündeme getirecektir. Tabii ki bu olayın bir yönüdür. Sosyal olaylar, dövize olan talebin tetikleyeceği yüksek devalüasyonlar, milli paradan kaçışlar, ekonomik kaos ve oluşacak karamsarlıklardır. Sosyal olaylar, dövize olan talebin tetikleyeceği yüksek devalüasyonlar, milli paradan kaçışlar, ekonomik kaos ve oluşacak karamsarlıklardır.

43 BORÇ YÖNETİMİ VE BORÇLANMANIN ASGARİ DÜZEYLERE İNDİRİLMESİ İÇİN YAPILABİLECEKLER  Bütçe Dışı Fazla  Konsolidasyon  Monetizasyon  Alternatif Borçlanma Araçları

44 Bütçe dışı fazla-Gelirlerin artması Ülkemizde toplanması gereken verginin GYİH’a oranı %33.5 iken toplanan vergi sigorta kesenekleri hariç %17.1’dir. Bu da GSYİH’nın %13’ü oranında bir vergi kaybı olduğunu göstermektedir Ülkemizde toplanması gereken verginin GYİH’a oranı %33.5 iken toplanan vergi sigorta kesenekleri hariç %17.1’dir. Bu da GSYİH’nın %13’ü oranında bir vergi kaybı olduğunu göstermektedir Vergi kaçağı o kadar büyük boyutlardadır ki örneğin beyana dayalı vergilerden gelir vergisinin %95’i stopaj yoluyla alınan, %5’i beyan edilen vergilerden oluşmaktadır. Vergi kaçağı o kadar büyük boyutlardadır ki örneğin beyana dayalı vergilerden gelir vergisinin %95’i stopaj yoluyla alınan, %5’i beyan edilen vergilerden oluşmaktadır. Türkiye’de vergi gelirlerinin arttırılamamasının en büyük sebebi devlet ile halk arasındaki güven sorununun aşılamamış ve devlet-millet kaynaşmasının sağlanamamış olmasıdır. Halkın vergi gelirlerinin sarf yerleri konusundaki kuşkuları ile devletin kendisini dışlayıcı uygulamaları halktaki vergi verme isteksizliğini arttırmaktadır. Türkiye’de vergi gelirlerinin arttırılamamasının en büyük sebebi devlet ile halk arasındaki güven sorununun aşılamamış ve devlet-millet kaynaşmasının sağlanamamış olmasıdır. Halkın vergi gelirlerinin sarf yerleri konusundaki kuşkuları ile devletin kendisini dışlayıcı uygulamaları halktaki vergi verme isteksizliğini arttırmaktadır.

45 Bütçe dışı fazla-Gider azaltımı Türkiye’de borçlanma yükünün esas kaynağını devletin finansman ihtiyacının büyüklüğü oluşturmakta, devlet bütün kaynakları yutmaktadır. Ekonomide devlet GSMH’nın %70’ine yakın bir paya sahiptir. Türkiye’de borçlanma yükünün esas kaynağını devletin finansman ihtiyacının büyüklüğü oluşturmakta, devlet bütün kaynakları yutmaktadır. Ekonomide devlet GSMH’nın %70’ine yakın bir paya sahiptir. Devletin küçültülmesi konusunda da belirli bir direnç bulunmaktadır. Çünkü kamu erkleri elindeki gücü ve imkanları kaybetmek istememekte, mevcut statükoda güçlü ve etkili olanlar konumlarının değişecek olmasını felaket olarak değerlendirmektedir. Devletin küçültülmesi konusunda da belirli bir direnç bulunmaktadır. Çünkü kamu erkleri elindeki gücü ve imkanları kaybetmek istememekte, mevcut statükoda güçlü ve etkili olanlar konumlarının değişecek olmasını felaket olarak değerlendirmektedir. Türkiye’nin içine düştüğü borç batağından kurtulmasının, verimli ve etkin bir devlet ve toplum olmasının yolu ÖZELLEŞTİRME’den geçmektedir Türkiye’nin içine düştüğü borç batağından kurtulmasının, verimli ve etkin bir devlet ve toplum olmasının yolu ÖZELLEŞTİRME’den geçmektedir

46 Konsolidasyon Türkiye de böyle bir uygulama 2001 yılı 15 Haziran’ında bankalarla yapılarak, yaklaşık 85 katrilyon liralık iç borç stokunun 9.8 katrilyonluk kısmı dolar (dolar fiyatı 1.160.000TL alınarak) bazında yıllık %14.45-14.89 faizli tahvillerle dövize çevrilmiştir. Türkiye de böyle bir uygulama 2001 yılı 15 Haziran’ında bankalarla yapılarak, yaklaşık 85 katrilyon liralık iç borç stokunun 9.8 katrilyonluk kısmı dolar (dolar fiyatı 1.160.000TL alınarak) bazında yıllık %14.45-14.89 faizli tahvillerle dövize çevrilmiştir. Türkiye’nin şu anda (2002 Sonu) dış borç stokunun %13’ü kısa vadeli, buna karşılık iç borç stoğunun yaklaşık %90’ı kısa vadeli borçlardan oluşmaktadır. Türkiye’nin şu anda (2002 Sonu) dış borç stokunun %13’ü kısa vadeli, buna karşılık iç borç stoğunun yaklaşık %90’ı kısa vadeli borçlardan oluşmaktadır. Türkiye 2003’te anapara ve faiz yükü dahil olmak üzere 82 milyar dolarlık iç borç, 11,4 milyar dolarlık da dış borç ödemesi olmak üzere toplam 93,4 milyar dolarlık ödeme yapacaktır Türkiye 2003’te anapara ve faiz yükü dahil olmak üzere 82 milyar dolarlık iç borç, 11,4 milyar dolarlık da dış borç ödemesi olmak üzere toplam 93,4 milyar dolarlık ödeme yapacaktır

47 Monetizasyon Merkez Bankası Kanunu'nda gerekli değişiklik yapılarak bütçe ödeneklerinin % 5'i kadar kısa vadeli avans kullanma imkanı getirilirse borç ödenmesinde önemli bir kaynak olabilir. Merkez Bankası Kanunu'nda gerekli değişiklik yapılarak bütçe ödeneklerinin % 5'i kadar kısa vadeli avans kullanma imkanı getirilirse borç ödenmesinde önemli bir kaynak olabilir. Ancak bu yol çok zorunlu durumlarda başvurulabilecek bir alternatif olarak görülmektedir. Ancak bu yol çok zorunlu durumlarda başvurulabilecek bir alternatif olarak görülmektedir.

48 Alternatif borçlanma araçları  Ülkemizde birikim amaçlı altın mevcudunun 60 milyar $ civarında olduğu tahmin edilmektedir. Yastık altından da bir miktar çıkarsa, ekonomiye en az 3 milyar dolarlık kaynak girer.  Avrupa’daki Türk işçilerinin tasarruflarının 15 milyar markla, 200 milyar mark arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bu birikimlerin ve mali gücün güvenliği ve garantisi ön plana çıkan mali araçlarla Türkiye’ye aktarılması mümkündür.  Gelir ortaklığı senetleri, faizsiz borçlanma enstrümanları da devreye sokulabilir.

49 SONUÇ VE BEKLENTİLER  Borç bağış değildir. Borçların hem ekonomik hem de görünmeyen yükleri bulunmaktadır.  Borçlanmadan elde edilen gelirlerin en azından borcun faiz yükünü aşan bir verimlilikte kullanılması esas olmalıdır.  Temel sorun verimsizliktir. Öyle ise bu verimsizliği ortaya çıkaran, ürettiğinden fazla tüketen, hatta hiç üretmeden tüketen sektörlerin acilen verimsizlik oluşturan fazlalıklarının budanmasına ihtiyaç vardır.  Tüm güvensizlikleri ortadan kaldırmak gerekmektedir. Kredilerin faiz oranlarını yükselten de, halkın tasarruflarını gömülemeye götüren de, devletin gelirlerini azaltıp, giderlerini arttırtan da, daha ucuza ve daha uzun vadeli gelebilecek olan yabancı sermayeyi kaçırtan da hep güvensizlik ortamıdır.

50 Borç konusunda söylenenler… Borç ağır bir yüktür (Hz. Muhammed A.S.) Borç ağır bir yüktür (Hz. Muhammed A.S.) Bugün borç almaya alışanlar, yarın emir almaya alışırlar (IV. Murat), Bugün borç almaya alışanlar, yarın emir almaya alışırlar (IV. Murat), Borçlu suçlu durur (Anonim), Borçlu suçlu durur (Anonim), Borç köle olmanın başlangıcıdır ( V. Hugo), Borç köle olmanın başlangıcıdır ( V. Hugo), Borç asil adam için acı bir köleliktir (Publilius Syrus), Borç asil adam için acı bir köleliktir (Publilius Syrus), Dört şey vardır ki azının azını az görmemek gerekir: Yangın, hastalık, düşman ve borç (Beydaba) Dört şey vardır ki azının azını az görmemek gerekir: Yangın, hastalık, düşman ve borç (Beydaba) Tanrıya borcu olmak çok daha rahattır, insanlara borcu olmaktan (La Fontaine), Tanrıya borcu olmak çok daha rahattır, insanlara borcu olmaktan (La Fontaine),

51 KONFERANSIMIZI ONURLANDIRDIĞINIZ İÇİN HEPİNİZE HEPİNİZE TEŞEKKÜRLER EDERİZ GETİAD (Denizli Genç Tüccarlar ve İşadamları Derneği)


"GETİAD (GENÇ TÜCCARLAR ve İŞADAMLARI DERNEĞİ) KONFERANSLARI TÜRKİYE’NİN BORÇ GELİŞİMİ SORUNLAR-ÖNERİLER PROF. DR. MUHAMMET AKDİŞ (PAÜ-İİBF ÖĞRETİM ÜYESİ)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları