Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanSuna Asena Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
OKUL SAĞLIĞI Doç. Dr. A. Emel Önal İstanbul Üniversitesi
İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
2
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 5 yaştan sonra çocuklarda ‘okul dönemi’ başlamaktadır. Türkiye’de de okul çocukluğu (ana sınıfına başlama ile) 6 yaşta başlamaktadır. Okul sağlığı, öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul personelinin ruhsal, bedensel ve sosyal açıdan tam iyilik halinde olmalarını hedefler.
3
Türkiye’de okul sağlığı ile ilgili uygulamalardan Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı sorumludur. Okul sağlığı programında: 1-Okul sağlığı hizmetleri, 2-Sağlık eğitimi çalışmaları, 3-Okul ve çevresinin çevre sağlığına uygunluğu ve geliştirilmesi çalışmaları, 4-Okul sağlığı kayıtlarının tutulması çalışmaları yer almaktadır.
4
*hastalıkları halinde tedavi edilmeleri için,
OKUL SAĞLIĞI HİZMETLERİ: *Okul sistemi içerisinde öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul personelinin sağlığının değerlendirilmesi, korunması, geliştirilmesi için (okula kabul muayenesi, periyodik fizik muayeneler, görme, işitme, diş, büyüme-gelişme... taramaları, bulaşıcı hastalıklarla savaş, ilkyardım, ruh sağlığı çalışmaları, beden eğitimi çalışmaları gibi), *hastalıkları halinde tedavi edilmeleri için, *kronik hastalığı olanların rehabilite edilmesi için yapılan çalışmalardır.
5
Okul sağlığı hizmetlerinde hekim, diş hekimi, hemşire, psikolog, sağlık memuru, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, öğretmen, aile görev alır. Türkiye’de 1949 yılındaki Milli Eğitim Şurası’nda yatılı okullarda hemşire çalıştırılması düşünülmüş, 1961 yılında İlköğretim Yasası ile okullara doktor, hemşire ve sağlık memurunun tayin edilmesi kabul edilmiştir. Ancak hekimi, hemşiresi ..vbg. olan okul yok denecek kadar azdır.
6
Türkiye’de okul sağlığı hizmetlerinde ailelere de yer verilmektedir.
Türk Milli Eğitiminde işbirliğini düzenleyen esaslar başlıklı 1739 No.lu Kanun’un 16. Maddesi “Eğitim kurumlarının amaçlarının gerçekleştirilmesinde katkıda bulunması için okul ile aile arasında işbirliği sağlanır” demektedir.
7
Okullarda sağlık sorunu olan öğrenciler Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Eğitim Merkezleri’ne, bu birimlerin olmadığı yerlerde Sağlık Ocakları’na sevk edilmektedir. Okullardaki periyodik sağlık taramaları ve yaşa uyan rutin aşı uygulamaları (İlkokul 1. sınıfta tüberküloz, çocuk felci, kızamık, difteri - tetanos, ilkokul 5. sınıfta difteri-tetanos, lise birde erişkin tipi tetanos aşısı ) da yine bu birimler tarafından yapılmaktadır.
8
Okul döneminde çocukların büyüme- gelişmelerinin ve ruh sağlıklarının izlenmesi önemlidir.
6-10 yaşta üst solunum yolu enfeksiyonları, paraziter hastalıklar (bit, uyuz, barsak parazitleri), döküntülü hastalıklar, ağız ve diş, görme ve işitme sorunları, inmemiş testis, enürezis, pes planus, skolyoz gibi ortopedik bozukluklar, kaza ve şiddet sonucu yaralanmalar sıktır. Okullarda bulaşıcı hastalıklar nedeni ile devamsızlık hızı yüksektir.
9
Okula giriş ve çıkışta tam bir fizik muayene, ara yıllarda ise belirli sağlık sorunlarına yönelik çalışmalar yapılması istenir. Hekim öğrencinin nörolojik gelişimini ve fizik muayeneyi yapar. Boy, kilo, kan basıncı ölçümleri, görme ve işitme testleri, PPD, ruhsal sorun saptama anketleri gibi bazı işlemler hemşire tarafından yapılabilir.
10
Tarama Programları 1-Görme Taramaları:Snellen eşelinde görmesi 8/10 un altında olanlar uzmana gönderilir. 2-İşitme Taramaları: Pür ton odiyometri ile 20 desibellik kaybı olan öğrenciler uzmana yönlendirilir. 3-Diş Sağlığı Taramaları: 4-Büyüme ve Gelişme Taramaları.
11
Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesine Yönelik Çalışmalar
1-Bağışıklama 2-Beslenme 3-Taşıyıcıların araştırılması: Hepatit B, salmonella, tüberküloz taşıyıcılığının araştırılması 4-Spor etkinlikleri desteklenmeli 5-Sağlık eğitimi yapılmalı 6-Çevre sağlığı hizmetleri sürekli olmalı
12
1-Ağız-diş sağlığı sorunları 2-Akut hastalıklar 3-Kronik hastalıklar
yılında İstanbul Kağıthane’de bir ilköğretim okulunda sıklık sırasına göre öğrencilerde saptanan sağlık sorunları (11) 1-Ağız-diş sağlığı sorunları 2-Akut hastalıklar 3-Kronik hastalıklar 4-Ruh sağlığı sorunları 5-Görme kusuru
13
1-Tonsillorinofarenjit 2-Parazit enfeksiyonları 3-Sinüzit
yılında İstanbul Kağıthane’de bir ilköğretim okulunda sıklık sırasına göre öğrencilerde saptanan enfeksiyonlar (12) 1-Tonsillorinofarenjit 2-Parazit enfeksiyonları 3-Sinüzit 4-Üriner sistem enfeksiyonları 5-Otit 6-Bronşit 7-Vajinit
14
İlkokulda sağlık eğitimi konuları: 1-Vücut organları ve fonksiyonları
SAĞLIK EĞİTİMİ: Okullarda sağlık eğitimini öğretmenler vermektedir. İlkokulda sağlık eğitimi konuları: 1-Vücut organları ve fonksiyonları 2-Sağlıklı beslenme 3-Kişisel temizlik 4-Ağız ve diş bakımı 5-Bulaşıcı hastalıklardan korunma 6-İlkyardım
15
7-Kazalardan korunma 8-Sporun yararları 9-Sigaranın zararları ( Türkiye’de öğretmenlerin % 47.5 i, ortaokul öğrencilerinin % 6-10 u, lise öğrencilerinin % ı sigara içmektedir ) 10- Çevre temizliği ve bakımı 11-Temiz hava ve güneşin yararları 12-Sağlıklı giyinme 13-Bölgesel hastalıklar: Guatr, sıtma.. 14-Sağlık hizmeti veren kurumlar, kişiler ve bunlardan nasıl yararlanılacağı
16
SİGARA
18
Her yıl yaşları 16-24 yaş arası on binden fazla genç otomobil kazalarında ölmektedir.
Alkol çoğu kez boğulma, intihar ve yangınlar nedeniyle oluşan ölümlerden de sorumludur. Alkol tüketimi özellikle lise son sınıf erkek çocuklar arasında oldukça yüksektir. Ancak ergenlik dönemindeki kız çocuklarında da alkol kullanımı saptanmaktadır. Bir erişkin için alkol alışkanlığının gelişmesi yıllar almasına rağmen, gençlerde birkaç ay gibi kısa bir sürede oluşabilir.
19
“Bir standart içki" Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımladığı miktar olan gram alkol içeren miktardaki içkidir.
20
Kana karışan alkol (ml/dl)- Yaptığı Etki
50 ml. - (Çakır Keyif) Sıcaklık hissi, yüz kızarması, algı yavaşlaması, rahatlama 100 ml. - (Açık Sarhoşluk) Algılama yavaşlaması, kendini dizginleyememe, dikkatini verememe, kontrolsüzlük. Reflekslerin yavaşlaması, kaslara hakim olamama. 150 ml. - (Sarhoşluk) Sersemleme hissi, kaslara, hareketlere hakim olamama, konuşmanın bozulması, çift görme, hafıza ve anlayış kaybı. 250 ml. - (Aşırı Sarhoşluk) Ayakta duramama, kusma, sızma. 350 ml.- (Koma) Bilinç kaybı, idrar kaçırma, düşük ateş, düşük tansiyon, solunum yavaşlaması, terleme 500 ml. -Ölüm ihtimali
22
OKUL ÇEVRESİ : Okul binasının, oyun alanlarının, mutfak ve tuvaletlerin, spor salonlarının, ısınmanın, havalandırmanın ve aydınlanmanın, suyun, sağlığa uygun koşullarda olması sağlanmalıdır. Okul ve çevresinin kazalardan korunma yönünden uygunluğu kontrol edilmeli, gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
23
döneminde öğrencinin eğitim gördüğü okulda, okulların % 9-10 unda hiç akan su olmadığı, % unda tuvaletlerin sağlıksız olduğu, % 50 sinde ise tuvaletlerde sabun bulunmadığı saptandı. da DSÖ ile işbirliği içinde Türkiye’de “Avrupa’da Sağlığı Geliştiren Okullar Ağı” projesi kapsamında Sağlıkta Öncü Okul Çalışması başladı.
24
Türkiye’de Okul Sağlığı Hedefleri:
2010 yılına kadar 1-12 sınıflar arasındaki öğrencilerin okulda günlük beden eğitimi aktivitelerine katılımını en az % 50 artırmak. Okul beslenme programı olan öğle yemeği ve kahvaltı programını en az % 90 a çıkarmak. Ulusal okullarda okul öncesinden 12. sınıfa kadar beslenme eğitimini en az % 75 e çıkarmak.
25
Tüm ilköğretim, lise ve kolejlerin müfredatına tütün ve mamullerinden korunma dersini koymak.
İlköğretim ve liselerdeki öğrencileri alkol ve bağımlılık yapan diğer maddelerden koruyan eğitim programları koymak. 10-18 yaş arası öğrencilerin en az % 85 inin aileleri ile veya onların önerdikleri sağlıkçılar ile cinsel yaşamı tartışır hale gelmesi veya okullardan bu bilgileri alması için düzenleme yapmak.
26
İlköğretim ve liselerde şiddeti en az % 50 azaltmak
İlköğretim ve liselerde şiddeti en az % 50 azaltmak. Bunun için şiddet karşıtı ve çözümleyici plan hazırlamak. Okullarda kazalardan korunma ve kontrol için en az % 50 sinde eğitim planlamak. 4-12 sınıflar arası eğitim programına cinsel yolla bulaşan hastalıklar ( HIV ) konusundaki eğitimi en az % 95 e çıkarmak. İlköğretim ve liselerde cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmayı eğitim kapsamına almak.
27
İLKOKUL ÇOCUKLARINDA BESLENME
6-11 yaş grubudur. En hızlı büyüme kızlarda yaşta, erkeklerde yaştadır. Boy uzunluğunun artışı kızlarda 17 yaştan sonra durur, erkeklerde yavaş ta olsa devam eder.
29
Örnek Menü Sabah: 1 bardak süt, 1 adet yumurta, 1-2 dilim ekmek, 1 adet domates veya portakal – 455 Kkal Öğle: 1 porsiyon et veya kurubaklagil yemeği, 1 porsiyon pilav ya da makarna, yoğurt veya ayran, salata, 1 dilim ekmek – 620 Kkal Akşam: 1 porsiyon etli sebze yemeği, 1 porsiyon yoğurtlu pilav ya da makarna, 1 adet meyve, 1 dilim ekmek – 670 Kkal
30
1 porsiyon süt veya yoğurt: 240 ml – 170 Kkal
½ porsiyon peynir: gr. – 105 Kkal 1 porsiyon dondurma: 240 gr. – 287 Kkal 1 porsiyon et, tavuk, balık: gr Kkal ½ porsiyon yumurta: 1 adet – 75 Kkal 1 porsiyon pişmiş kurubaklagil: 120 gr. – 70 Kkal
31
1 porsiyon taze pişmiş sebze: 120 gr. – 70 Kkal
1 porsiyon patates: 1 orta boy – 70 Kkal 1 porsiyon elma: 1 orta boy – 50 Kkal 1 porsiyon kayısı: 3-4 adet – 50 Kkal 1 porsiyon portakal: 1 orta boy – 50 Kkal 1 porsiyon greyfurt, muz: ½ orta boy – 50 Kkal 1 porsiyon ekmek: 1 ince dilim(25gr) –80 Kkal 1 porsiyon pişmiş bulgur: 120 gr – 80 Kkal
32
Büyük boy bir hamburger menü, yaklaşık 1000 kalori içermekte ve 10 yaşındaki bir çocuğun günlük ihtiyacının yarısını karşılamaktadır. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen hareketsiz saatler de eklenirse, obesite çocukluk çağlarında karşımıza çıkabilen bir problem olmaktadır.
33
KAYNAKLAR 1- 2- Akın A, Hodoğlugil N, Koçoğlu GO ve ark. Altındağ Merkez Sağlık Ocağı Bölgesi’ndeki beş ilköğretim Okulunda okul sağlığı uygulamalarının değerlendirilmesi Hacettepe Toplum Hekimliği Bülteni, 2000:3 3- Umumi Hıfzıssıha Kanunu, Kanun No:1593 ( R.G. : ) 4- Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun, Kanun No.:224 ( R.G.: /10705). 5- T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Okul Sağlığı Hizmetleri Uygulama Talimatı 6- Velicangil S. Hekimler Sanayi ( İş ) Hekimleri Dişhekimleri Eczacılar ve Sağlık ( Çevre ) Mühendisleri için Koruyucu ve Sosyal Tıp. Filiz Kitabevi, İstanbul 1980, s: 7- 8- Pekcan H. Dünya’da ve Türkiye’de Okul Sağlığı.
34
9- T.C. Sağlık Bakanlığı Rutin Aşı Programı
10-Tümerdem Y, Ayhan B, İnce N, Yardımcı (Önal) E ve Özçelik H, İstanbul gecekondu ilkokul çocuklarında inmemiş testis prevalansı ( yılları epidemiyolojik çalışma), İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi 12. Tıp Kurultayı, Özet Kitabı, , İstanbul, 1993. 11-Özmen B, Sahip Y, Baysal SU, Bulut A ve Gökçay G. Okul Sağlığı Hizmetlerinde Enfeksiyon Sıklığı, II. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi Özet Kitabı,s:196, İstanbul, 2003. 12-Özmen B, Sahip Y, Baysal SU, Bulut A ve Gökçay G. Okul Sağlığı Hizmet Projesi, II. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi Özet Kitabı,s:196, İstanbul, 2003. 13- 14-Sahip Y, Gökçay G. Okul Sağlığı, Eğitim İletişim Dergisi, 2:2003:22-27. 15- T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi 2002:65:2541: 16- T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Bağlı Kurum ve Kuruluşların Denetim Rehberi, 17- T.C. Sağlık Bakanlığı, Herkese Sağlık Türkiye’nin Hedef ve Stratejileri (Editörler:Öztek Z, Akdur R, Aycan S, Afşar Oz, Soydal T, Üner S, Bal E, Demirören M, Altıyollar H, Evci D), Barok Matbaacılık, Ankara,2001.
35
ADOLESAN SAĞLIĞI Doç. Dr. A. Emel Önal İstanbul Üniversitesi
İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
36
ADOLESAN DÖNEM (ERGENLİK):
Fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı, cinsel ve psikososyal olgunlaşma ile başlayan ve bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı, çok da belirli olmayan bir zamanda sona eren bir dönemdir ve hızlı fiziksel, psikolojik ve sosyal değişmelerle tanımlanır.
37
Dünya Sağlık Örgütü adolesan olarak tanımladığı yaş arasındaki bireylerin Dünya nüfusu’nun beşte birini oluşturduğunu bildirmektedir... 1998 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre Türkiye’de yaş grubu nüfusun % 21.6 sını oluşturmaktadır. ( 5-9 yaş grubu nüfusun % 10.5 dir )
38
Ergenlikte vücut üreme yeteneği kazanır
Ergenlikte vücut üreme yeteneği kazanır. Buna bağlı olarak vücutta başlayan değişiklikler 10 yaştan erken başlarsa bir hastalık olasılığını akla getirmelidir. 16 yaşını tamamladığı halde adet görmeyen genç kızlar, 19 yaşına kadar hiçbir ergenlik belirtisi göstermeyen erkek çocuklar da hastalık olasılığı nedeni ile uzmana sevk edilmelidir.
39
Ergenlikte beslenme sorunları ile oldukça sık karşılaşılır.
Zayıflık, şişmanlık, boy kısalığı, anemi, diğer vitamin ve mineral eksiklikleri bunlar arasında sayılabilir. Adolesan dönemde görülen yapısal-ailevi boy kısalığı, uzunluğu patolojik olanlardan ayırt edilmelidir. Şişmanlık, zayıflıkta ruhsal sorunlar ve yeme bozuklukları da akla gelmelidir.
40
Adolesan kızlarda kıl artışının hipertrikozis veya hirsutizm olduğunu ayırt etmek önemlidir.
Meme problemleri (fibroadenom, fibrokistik hastalık) ve jinekolojik problemler (amenore, disfonksiyonel kanama, dismenore, polikistik over ve vajinal akıntı) bu dönemdeki kızlarda sık görülen sorunlardır.
41
Adolesan erkeklerde ise jinekomasti (gençlerin % sinde, yaş arasında, tek ya da çift taraflı olabilir) ve varikosel, çıkan testis gibi skrotal problemler dikkat edilmesi gereken konulardır. Korunmasız cinsel ilişki ve adolesan gebelikleri bu dönemde cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve düşükler gibi başka sağlık sorunlarına da yol açar.
42
1998 TNSA’na göre yaş grubundaki kadınlar Türkiye’deki doğurgan çağ kadınların beşte birini oluşturmaktadır. Adolesan gebeliklerine bakılacak olursa 15 yaşındaki kadınların % 2 sinin ilk gebelik deneyiminin olduğu, 19 yaşındaki kadınlarda bu oranın % 23 e ulaştığı görülmektedir.
43
Türkiye’de ilk evlilik medyan yaşı yaş grubunda, erkekler için 24 yaş, kadınlar için 19.5 yaştır. 1986 yılında Zührevi Hastalıklar Hastanesine yatan hastanın % 24.8 i yaş grubundadır. 1989 da Ankara Etimesgut Sağlık Bölgesi’nde gençler arasında dismenorenin de içine dahil olduğu Ürogenital Sistemin Diğer Hastalıkları en sık görülen sağlık sorunları arasında 2. sırada yer almaktadır.
44
İstanbul’da yıllarında topluma dayalı bir örnekte, yaş arasındaki 696 kadının % 7.8 inde cinsel yolla bulaşan hastalık, % 13.7 sinde diğer üreme kanalı enfeksiyon hastalıkları olduğu laboratuar sonuçları ile gösterilmiştir.
45
1998 TNSA’na göre 15-19 yaş arasındaki kadınların %37
1998 TNSA’na göre yaş arasındaki kadınların %37.8 i HIV/AIDS ten korunma yolunu bilmiyor, % 27.1 i yanlış biliyor, % 4.4 ü kaçınmanın yolu olmadığını savunuyor, % 30.7 si herhangi bir kaçınma yolunu söyleyebiliyor (%7.2 seksten uzak durma, %10.4 kaput kullanma, %10.6 tek eşlilik, %8.8 hayat kadınıyla seksten kaçınma, %0.2 homoseksüelle seksten kaçınma, %7.4 kan naklinden kaçınma, %2.2 iğneden kaçınma, %0.6 öpüşmekten kaçınma).
46
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2002 de 431 AIDS, 998 HIV taşıyıcı olmak üzere toplam 1429 HIV/AIDS vakası vardır.
47
Ergenlikte kişisel hijyen, deri, saç, el, ayak, ağız ve diş bakımı ve genital temizlik önemlidir.
Akne ve cilt enfeksiyonları, Genital yol enfeksiyonları, Diş çürükleri, Hepatit B ergenlikte sık karşılaşılan sağlık sorunlarıdır.
48
Adolesan döneme özgü ortopedik problemler, skolyoz (kızların % ünde, erkeklerin % 5-6 sında, bunların da yarısı duruş bozukluğuna bağlı, diğer yarısı yapısal), kifoz, Osgood Schlatterdir.
49
Adolesan dönemde kazalar sıktır
Adolesan dönemde kazalar sıktır. Türkiye’de gençlerde mortalite nedenleri arasında ilk sırayı motorlu taşıt kazaları almaktadır. Kazalara ve diğer nedenlere bağlı kalıcı sakatlıklar saptanmalıdır. Bu dönemde hipertansiyon, hiperkolesterolemi açısından da dikkatli olunmalıdır.
50
1986 yılında Türkiye’de Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanelerine yatan hastaların % 21 i yaş grubundadır. Hastalık sıklık sırası; Şizofreni, Manik Psikoz, Melankoli ve Anksiyetedir. Ergenlik dönemi çok fazla psikososyal değişimin yaşandığı bir süreçtir. Bu süreç dönemlere ayrılabilir.
51
Erken Ergenlik: 12-14 yaşlar
1- Bedensel değişim 2- Arkadaş ilişkileri 3- Zihinsel gelişim 4- Duygusal değişim
52
Bedensel Değişim İlk belirtiler -Erkeklerde 9-14 yaşlarda
-Kızlarda 8-12 yaşlarda Erkeklerde seste kalınlaşma, cinsel organlarda büyüme, renk değişikliği, yüzünde, vücudunda, cinsel bölgesinde kıllanma Kızlarda göğüslerde gelişme, cinsel organların etrafında ve koltuk altında kıllanma, belki ilk adet kanaması
54
Erkeklerde ilk belirti 11.5-12 yaşlarda testislerin büyümesi
Yaklaşık 1 yıl sonra cinsel bölgede kıllanma, peniste büyüme yaşlarında seste kalınlaşma, gırtlakta kıkırdak dokuda çıkıntı Yatağını meni ile ıslatma
55
Erkeklerde ergenlik belirtilerine yol açan hormon testislerden salgılanan testosteron hormonudur.
Ergenliğin gecikmesi erkeklerde sıktır yaş ortalama yaştır, ama en geç yaş 19 dur.
57
9-10 yaşlarında göğüslerin büyümesi başlar. İlk belirtidir.
13 yaşında bir genç kızda hala hiç meme gelişmesi görülmüyorsa mutlaka hekime gösterilmelidir. Adet görmenin yaşlarda olması normaldir. 9-15 yaş en erken ve en geç adet görme yaşlarıdır. Genç kız 16 yaşta hala adet görmemişse mutlaka hekime gösterilmelidir.
58
Adet görme-Menstrüasyon-regl olma
Menstrüasyon kanaması 2-7 gün sürer. Ortalama, genellikle 4-5 gündür. 21-35 günde bir tekrar eder. Düzensizlik ilk yıllar olabilir. 1-2 yıl sürebilir. Tüm adet döneminde atılan kan ve doku birlikte bir çay bardağı kadardır (120 ml). Bunun da az bir kısmı kandır. Adet görme ile birlikte genç kız doğurganlığını kazanmış olur. Yumurtlama zamanında tek ilişki ile gebelik olasılığı % 17 dir.
59
Kızlarda overlerden salgılanan östrojen hormonu göğüslerin büyümesine, üreme organlarının gelişmesine yol açar. Ovülasyon ve menstrüasyon overlerden salgılanan östrojen ve progesteronun birlikte etkisi ile ortaya çıkar. Kızlarda cinsel bölgedeki ve koltuk altlarındaki oluşan kıllanma cinsiyet hormonlarından çok, böbrek üstü bezlerinden salgılanan hormonların etkisiyle oluşur.
60
Erken Ergenlik Dönemi (12-14 yaşlar) : Gençler bedenleri ile uğraşırlar, aynı cinsle kuvvetli arkadaş ilişkileri kurarlar, soyut kavramları düşünebilirler, gelecekle ilgili kaygılar duyarlar ve bu nedenle duygusal dalgalanmalar gösterirler. Ailelerin, öğretmenin ergene tutarlı biçimde sınır koyucu tutumları gençlerin endişelerini azaltacaktır.
61
Orta Ergenlik: 15-18 yaşlar
1- Puberte değişiklikleri 2- Bilişsel gelişme 3- Cinsel kimlik gelişimi -Ana-baba ile ilişkiler -Spor ve sosyal etkinlikler
62
Orta Ergenlik Dönemi (15-18 yaşlar) : Pubertal değişiklikler ve bilişsel gelişme tamamlanmıştır. Ergen genellemeler yapabilir, soyut düşünebilir, deneyimleri ile birleştirebileceği bir iç görü geliştirebilir. Karşı cinse ilgi duyar, arkadaşlıklar kurup tanımaya çalışır. Aileden ayrışma ve bağımsızlık kazanma çabaları yaşar, arkadaş gruplarına daha fazla önem verirler. Spor ve çeşitli sosyal etkinlikler, bu dönemde artmış olarak süren dürtüsel yoğunluğu yönlendirebilmeleri, dürtülerle baş etmede uygun yollar bulabilmeleri için ergenlere çok yardımcı olur.
63
-Kendine iş ve eş seçebilme 1-Kimlik duygusu
Geç ergenlik: yaşlar -Liseyi bitirme -Kendine iş ve eş seçebilme 1-Kimlik duygusu 2-Yakın ilişkiler kurabilme 3-Erişkin rolü
64
Geç Ergenlik Dönemi (18 yaşın üstü) : Ne kadar süreceği kişiden kişiye değişir. Ergenin kim olduğu ve ne olacağı sorularına güven duyarak, aynılık ve süreklilik gösteren bir yanıt verebilmesi ile sonlanır. Ergen yakın ilişkiler kurabilme, kendine iş ve eş seçebilme yetisini kazanmıştır. Toplumda erişkin rolünü üstlenecek sorumluluğa sahip olmuştur. Bu süreçte görülen aksamalar ruh sağlığı sorunları yaşanmasına yol açar.
65
Gençlerde sık görülen ruh sağlığı sorunları(9)
Alkol ve ilaç bağımlılığı, Anorexia Nervosa, Anksiyete, Hiperaktivite, Bipolar hastalık, Bulimia Nervosa, Davranış Bozukluğu, Depresyon, Öğrenme güçlükleri, Obsesif-kompülsif bozukluk, Fiziksel ve seksüel kötüye kullanım, Post travmatik stres bozukluğu, Psikoz, Şizofreni, İntihar Tourette Sendromu
66
1-Ergende fiziksel ve psikolojik döneme özgü değişiklikler
Ergenlere verilecek sağlık eğitiminde 1-Ergende fiziksel ve psikolojik döneme özgü değişiklikler 2-Üreme sağlığı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, kontraseptif yöntemler 3-Akraba evlilikleri, genetik danışma 4-Sigaranın, alkolün ve uyuşturucu maddelerin zararları 5-Boş zamanları değerlendirme, spor ve sosyal etkinlikler 6-Beslenme konular arasında olmalıdır.
67
Ergenlik çağında hızlı büyüme enerji ve besin öğelerine gereksinimi artırır.
Ergen spor da yapıyorsa ek enerji gerekir. Bilinçsiz zayıflama diyetleri çoğu zaman yetersiz ve dengesiz beslenmenin nedenidir.
69
Ergenin günlük besin tüketimi:
1-Süt yoğurt: 2-3 su bardağı -peynir: 2 kibrit kutusu 2-Et-tavuk-balık: 2 porsiyon -yumurta: 1 adet -kurubaklagiller: 1-2 porsiyon 3-Taze meyve-sebze: 5-6 porsiyon 4-Tahıllar: 2 porsiyon -ekmek:6-12 dilim
70
Yanlış beslenme alışkanlıkları: Fast food yiyecekler şişmanlığa yol açabilir.
Öğün atlanması: Sabah kahvaltısı çocukların ders başarısını etkiler. Ülkemiz genelinde okul çocuklarının % i kansızdır. Ülkemizde diş çürükleri görülme sıklığı % arasındadır. Basit guatr sıktır.
71
Türkiye’de ergen sağlığını geliştirmek için, çalışan adolesanların sorunları çözülmeli, tüm ergenlerin eğitim alması sağlanmalıdır. Eğitimden sonra gençlerin iş bulması kolaylaşmalıdır. DSÖ’ nün 21. yüzyıl hedefleri içinde Hedef 4: GENÇLERİN SAĞLIĞI ile ilgilidir. Buna göre 2020 yılına kadar, bölgedeki gençler daha sağlıklı olmalı ve toplumdaki rollerini daha iyi üstlenebilmelidirler.
72
4.1 Çocuklar ve adolesanlar daha iyi yaşam becerileri ve sağlıklı seçim yapma kapasitesine sahip olmalıdırlar. 4.2 Gençlerin karıştığı şiddet ve kazalara bağlı ölüm ve sakatlık en az % 50 azaltılmalıdır. 4.3 İlaç, tütün ve alkol tüketimi gibi zararlı davranışlara yönelen gençlerin oranı azaltılmalıdır 4.4 Adolesan gebeliklerin insidansı en az üçte bir azaltılmalıdır.
73
Türkiye’de: Adolesanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlık düzeyleri ile gelişimleri ve risk grupları tam olarak bilinmemektedir, Yetişkinler (aile, öğretmen, kamu görevlileri ve işverenler) ve adolesanlar, adolesanlar hakkında yeterli bilgiye sahip değillerdir, Adolesanlara hizmet veren birimler arası iletişim sağlanamamıştır, Adolesanlarla ilgili istatistiki bilgiler yetersizdir. Veri toplama sistemi adolesanlarla ilgili bilgi toplamaya uygun değildir,
74
Adolesanlara yönelik danışmanlık ve hizmet sunan birimler yetersizdir, sahada çalışan personel adolesana yaklaşım hakkında yeterince bilgi sahibi değildir. Bu alanda yetişmiş sağlık personeli yok denecek kadar azdır. Sağlık personeli yetiştiren üniversitelerde de adolesana yönelik özel uzmanlık eğitimi bulunmamaktadır. Bu eksiklikleri gidermek amacıyla UNFPA ve T.C. Sağlık Bakanlığı AÇS/AP Genel müdürlüğü “Adolesanların üreme sağlığı bilgi ve hizmet gereksinimlerinin karşılanması için strateji geliştirilmesi projesi”ni başlatmıştır.
75
Bebeklik: “Ben bana verilenim”
Çocukluk: “Ben oluşturduğum şeyim” Ergenlik: “Ben özgürce seçim yapabilen bağımsız bir şeyim” Genç erişkinlik: “Biz sevdiklerimizin tümüyüz” Erişkinlik: “Ben ürettiğim her şeyim” Yaşlılık: “Ben geride bıraktıklarımım”
76
KAYNAKLAR 1- T.C. Sağlık Bakanlığı, Aile Sağlığı Programı Eğitici Dosyası, Ergen Sağlığı, T.C. Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü Basımevi, Ankara, 1998. 2- Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü, MEASURE DHS+ Macro International Inc. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998, Ankara, 1999. 3- 4- Yolsal N. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar, (Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Tanı ve Tedavi Rehberi, Düzenleyenler: Olcay N, Yolsal N),İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, İstanbul, 1997. 5- 6- Bumin MA, Gençlik döneminin morbidite ve mortalite sorunları, III. Halk Sağlığı Günleri Bildiri Kitabı, s:1-6, Kayseri, 1993. 7- Sofuoğlu S, Gençlerin ruhsal problemleri, III. Halk Sağlığı Günleri Bildiri Kitabı, s:22-248, Kayseri, 1993. 8- Yardımcı ( Önal) E, İnce N, Hapçıoğlu B, İşsever H. Öğrenim gören gençlerimizin sağlık sorunları, III. Halk Sağlığı Günleri Bildiri Kitabı, s:89-95, Kayseri, 1993. 9- 10- DSÖ, Editörler: Öztürk Y, Günay O, Sağlık21, 21. Yüzyılda herkese sağlık, Erciyes Üniversitesi Yayınları No:126, 28, Kayseri, 2000.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.