Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÖZBEKİSTAN RESPUBLİKASI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÖZBEKİSTAN RESPUBLİKASI"— Sunum transkripti:

1 ÖZBEKİSTAN RESPUBLİKASI
PROF. DR. ÖMER GÖKSEL İŞYAR

2

3

4 BAĞIMSIZLIK Egemenliğinin ilanı: 31 Ağustos 1991
Özbekistan Sovyet Cumhuriyeti Üst Konseyi (Yüksek Sovyeti) özel bir oturumda bağımsızlığını ilan etti. Aralık 1991: İSLAM ABDUGANİYEVİÇ KERİMOV, Bağımsız Özbekistan’ın ilk devlet başkanı oldu. SEMERKANT KLANI’nın desteğiyle bugüne kadar başta. Gorbaçov, onu Haziran 1989’da ülkede Komünist Parti Birinci Sekreterliği’ne getirmişti. Bağımsızlık sonrası, Özb. Komünist Partisi kendini lağv ederek, Özbekistan Liberal Demokratik Partisi adını aldı.

5 İslam Kerimov ( ) 25 yıldır ülkeyi yönetiyor.

6 NÜFUSU 30 MİLYON CİVARINDADIR. NÜFUS KOMPOZİSYONU: %80 Özbek %6 Rus
%5 Tacik %3 Kazak %2.5 Karakalpak Ve diğerleri… Özbek diyasporası: 4 milyon civarında… Kırgızistan’da, ’e yakın, Kazakistan’da, Türkmenistan’da, Daha az sayılarda Afganistan, Tacikistan ve Rusya’da…

7 İdarî Yapısı Özbekistan 12 il (viloyat), 1 özerk cumhuriyet (Karakalpakistan Cumhuriyeti) ve 1 bağımsız şehirden (Taşkent) oluşur. TAŞKENT ŞEHRİ ANDİCAN BUHARA FERGANA CİZZAK NAMANGAN NAVOY KAŞKADERYA SEMERKAND SİRDERYA SURHANDERYA TAŞKENT HAREZM KARAKALPAKİSTAN ÖZERK CUMH.

8 Taşkent 2,5 milyonluk nüfusuyla Orta Asya’nın en büyük kentidir.

9 Karakalpakistan Karakalpaklar Kazak Türkleri'nin bir boyu olarak da kabul edilebilir. Karakalpakistan, Nisan 1925'te, Kazak Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin özerk bir bölgesi oldu. Ancak bu özerk bölge 20 Temmuz 1930'da SSCB'ye devredildi. İki yıl sonra (20 Mart 1932) Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti statüsünü kazandı. Aralık 1936'da ise Özbekistan SSC'ne bağlandı. 1 Aralık 1990′da Cumhuriyet Yüksek Konseyi tarafından Karakalpakistan’ın özerkliği kabul edilerek Özbekistan’ın ilk ve tek özerk cumhuriyeti olduğu onaylanmıştır. 

10

11 Karakalpakistan Özerk Yönetimi
Başkent ve en büyük kenti: No‘kis (Nukus) Resmî dil(ler)i Karakalpakça ve Özbekçe Yönetim biçimi: Özerk - Devlet Başkanı: Musa Erniyazov (2002’den beri).

12 Karakalpaklar Karakalpak Adı:
Karakalpak "Kara" ve "kalpak" kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Tarihçi Reşidüddin Hamedani'ye göre Karakalpak Türkleri Moğol işgalinde "Kavm-i külah-i siyah" (kara külahlı kabile) diye bilinirdi. İlmi eserlerde Karaborkli, Karakalpak ve Siyah Kulahan (Siyah şapkalılar) adının aynı anlama geldikleri yazılmıştır. Eski Rus yıllıklarında çorniye klobuki, Arap kaynaklarında karabörklü olarak anılmışlardır.

13 Karakalpaklar Rusya ile birlik olabilir mi?
Birçok yorumcu, Moskova’nın Kırım’ı yutmasından sonra sıranın Moldova’ya bağlı Transdinyester’e veya Kazakistan’ın kuzeyine geleceğini düşünüyor. Ama daha muhtemel bir aday Karakalpakistan gibi görünüyor. Burası Aral Denizi’nin güneyinde, çok yoksul ve ekolojik açıdan çökmüş olan ama stratejik açıdan önemli bir bölge. 1.7 milyon nüfusa sahip olan Karakalpakistan, Özbekistan’a bağlı bir muhtar cumhuriyet. Bu cumhuriyette ortaya çıkan ve Rusya ile yeniden birleşmeyi savunan bir hareket var ve bu hareket, Ukrayna’daki gelişmelerden etkileniyor. HAREKETİN ADI: Alga – Karakalpak “İleri” hareketi. Bu hareket adına sanal ortamda bildiriler yayımlanmaya başladı. Bu belgelerde Taşkent idaresi altındaki Karakalpaklar ile Kiev’in yönetimindeki etnik Ruslar’ın ve Kırım Tatarları’nın durumu mukayese ediliyor. Hareketin yayınladığı bildirilerden birinde “Karakalpak halkı Kerimov rejiminin iç ve dış politikalarını onaylamıyor. Karakalpaklar kültür ve dil açısından Kazaklara daha yakınlar” deniyor. Bildiri şöyle devam ediyor: “Kremlin’den olumlu bir işaret gelirse, Karakalpakistan Rusya Federasyonu bayrağını dalgalandırmaya hazırdır”. Hareket, Karakalpakistan’ın bağımsızlığını savunanların fikirlerini Birdamlık Hareketi’nin facebook sayfasında paylaşmıştır. Bölge uzmanı etnolog Sergey Abaşin’e göre ise; “Karakalpakistan’da ayrılıkçı hareket çok zayıf. Memnuniyetsizlik olduğuna kuşku yok, ama güçlü bir Özbek karşıtlığı bulunmuyor”.

14 Yeni Beslenen Başka Ayrılıkçılıklar
Özbekistan geçmişte bastırmış olsa da, günümüzde; Buhara ve Semerkand’daki ETNİK TACİKLER’İN ayrılıkçı meydan okumalarıyla karşı karşıya. Moskova, bu konuları zaman zaman gündeme getiriyor. PAMİR de potansiyel bir AYRILIKÇILIĞA SAHNE OLABİLİR: Orta Asya’da Kırım hastalığının bulaşabileceği bir başka bölge, Pamir. Bu dağlık bölgenin halkı resmi kayıtlarda Tacik olarak adlandırılsa da, dil ve kültür açısından Tacikistan’da yaşayan Taciklerden çok farklılar. Pamir, bugün Tacikistan olan toprakların büyük kısmının aksine, ”Rusya İmparatorluğu’na gönüllü olarak katıldı” ve ”2012 yılında yerel militanlarla Tacik ordusu arasında çıkan gerçek savaşın gösterdiği gibi, ilişkiler gerilim noktasından çok daha ileride”. Dolayısıyla, Rusya ile birleşmeyi savunacak bir hareketin burada da ortaya çıkması kuvvetle muhtemeldir.

15 PAMİR BÖLGESİ - TACİKİSTAN

16 Özbekistan yönetiminde KLANLAR
Ülke ağırlıklı olarak üç güç odağına bölünmüştür: Semerkant, Taşkent ve Fergana Vadisi Klanı. Vadideki en kalabalık ve sanayileşmiş şehir Andican'dır. Fergana Vadisi'nin geleneksel muhafazakârlığı Andican'da da eser. Kerimov ve çeşitli Batılı yazarlar bu bölgeyi İslami köktenciliğin vatanı olarak görür. Söz konusu üç coğrafi güç odağı ülke yönetimini elde tutmak için rekabet eden aileler ve ittifakların oluşturduğu klanların denetimindedir. Fergana'nın 1980'lerin başında pamuk skandalının ortaya çıkmasıyla, dönemin Sovyet liderleri Andropov ve Gorbaçov tarafından yapılan temizlik sonucu başta dönemin Özbek Komünist Parti Sekreteri Raşidov olmak üzere iktidarı kontrol eden Fergana klanı temizlendi. Bu durum da Kerimov gibi Fergana'dan gelmeyen komünist partisi üyelerine iktidar yolunu açmıştır. Kerimov aslen Semerkant klanından olup şimdiye dek ustalık ve kurnazlıkla, başa güreşen üç klanı da dengeledi. Andican olayları ise, bir bakıma, Ferganalıların bu dengenden rahatsızlığını ortaya koydu. 

17

18 Özbekler, bu etnik ve bölgesel aşiret/klanlara (7 klan) ayrılmış olup, kendilerini öncelikle ulusaldan çok, yerele ait hissetmektedirler. Kerimov, Semerkant klanına ait olmakla birlikte, bunların arasında bağdaştırıcı rol üstlenmiştir.

19 Özbekistan’ın Uluslararası Topluma Katılması
Ocak 1992: AGİK üyeliği. 2 Mart 1992: BM üyeliği.

20 Siyasî Yapısı: Kerimov merkezlilik
Ülkede Başkanlık sistemi var. Cumhuriyetin ilk anayasası, 8 Aralık 1992. 24 Nisan 2003 tarihinde anayasada değişiklikler yapılarak bazı batılı ülkelerin anayasalarından faydalanılmıştır. Ayrıca 2006 yılında da Cumhurbaşkanı Kerimov’un önerisiyle “Demokrasinin gelişmesi, yeni idarecilik ve siyasi partilerin ülke demokrasisine katkı sağlamaları” hedefiyle anayasanın ve 102’nci maddeleri değiştirilmiştir. Büyük Meclisi (Oliy Mejlis) oluşturmak için ilk genel seçimler, 25 Aralık 1994. Cumhurbaşkanı görev süresi: 2 x 5 (2002: 7 yıl, 2011’de tekrar 5 yıla düşürüldü) Birinci Kerimov Dönemi: (1995 referandumuyla görev süresi 2000’e kadar uzatıldı) Yani; 1995’te, cumhurbaşkanının görev süresinin uzatılması için REFERANDUM yapıldı. Kerimov’un görev süresi 2000’e kadar uzatıldı. (SEÇİMSİZ) 9 Ocak 2000’de tek bir zayıf rakibe karşı yürüttüğü seçim mücadelesini rahatlıkla tekrar kazandı… İkinci Kerimov Dönemi: /7. (%91.9 oy oranıyla…) 27 Ocak 2002’de, devlet başkanlığı süresini 5’den 7 yıla uzatan ikinci bir REFERANDUM yaptırdı ve istediğini elde etti. Aralık 2007'de yapılan devlet başkanlığı seçimleri öncesinde üçüncü bir dönem daha aday olmak istemesi tartışmalara neden oldu. Kanunlara aykırı olmasına rağmen üçüncü bir dönem başvurduğu adaylığı seçim komisyonu tarafından kabul edildi. Batılı gözlemcilerin hayli tartışmalı bulduğu seçimleri, ÖZBEKİSTAN LİBERAL DEMOKRATİK PARTİSİnin adayı olarak % 90.6 ile kazandı. (Üçüncü Kerimov Dönemi: ). Özbekistan Senatosu Aralık 2011’de,Cumhurbaşkanı’nın görev süresini 7 yıldan 5 yıla düşürdü. Değişiklik , yürürlük tarihinden sonra seçilecek cumhurbaşkanı için geçerli olacak.

21 Siyasal kurumları Kerimov, aynı zamanda, Bakanlar Kurulu’nun (Vezirler Mahkemesi) da başındadır. Vilayet, ilçe ve belediyeler, bizzat Başkan tarafından atanan kişilerce (hakimler) yönetiliyorlar. Oliy Mejlis, (SSCB döneminde alfabedeki ‘a’lar, Tacikçedeki gibi ‘o’ya dönüştürülmüştür), 5 yıllığına seçilen 250 mv.den oluşuyordu… 2002 yılındaki referandum sonrasında ise iki meclisli yapı oluşturulmuştur: Yüksek Meclis (Alî Meclis) ve  Senato (Üst Meclis).  YASAMA ERKİ: Özbekistan Yüksek Meclisi beş yıl için seçilen 120 üyeden oluşmaktadır. (Şimdi 150 üyeli) Yüz yirmi üyeli bu meclisin milletvekilleri, 12 il ve Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti’nden seçilmektedir. Yüz üyeli Özbekistan Senato’sunun üyelerinin on altısı cumhurbaşkanı tarafından, diğer 84’ü ise Yerel Konseyler tarafından seçilmektedirler. Senato Başkanı cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. Kağıt üzerinde çok partili siyasal hayat var.

22 DEMEK Kİ; ŞU ANDA MECLİSTE 4 SİYASİ PARTİ VE BİR DE YEŞİLLER HAREKETİ MEVCUTTUR. BU 4 SİYASİ PARTİ:
1). ÖZBEKİSTAN LİBERAL DEMOKRAT PARTİSİ 2). HALK DEMOKRAT PARTİSİ (ESKİ ADI ÖZBEKİSTAN PARTİSİ) 3). MİLLÎ TİKLANİŞ (DİRİLİŞ) DEMOKRAT PARTİSİ 4). ADALET VE SOSYAL DEMOKRAT PARTİSİ’dir. Esasında ÖZBEKLER, demokrasi kültürü ve hür girişimciliğe çok çabuk adapte olabilecek özelliklere sahiptirler. Komünizm döneminde bile Kolhoz çalışanı Özbekler, gizlice üretim faaliyetleri yapabilmişlerdi.

23 İlk (LAİK) Muhalefet ? (Halk Birliği ve Erk)

24 Muhammed Salih (Madaminov Salay) Olayı
Muhammed Salih’in 2 temel görüşü; Türkiye’yi örnek alarak reformlar yapılmalıydı, Kerimov’un politikaları “Türk milletine” zarar vermektedir. Kerimov ise, Erk mv.lerinin bir kısmını meclisten attı; Salih de, 2 Temmuz 1992’de Mv.nden istifa etti. Ardından Salih hapse atıldı. Özal, bu sırada Orta Asya gezisine çıktı; Kerimov’a muhalefete baskı yapmama çağrısında bulundu. Salih hapisten çıkarıldı. Ev hapsine çevrildi. Sonra da, ülkeyi terketti. Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye geldi. Özal’la görüşecekleri gün, 17 Nisan 1993’te Özal vefat etti. Kerimov iktidarı sallantıda idi. Hatta Kerimov, RF ile 5 Mart 1994’te bir anlaşma yaptı. Bu, gizli bir anlaşmadır. Anlaşmaya göre; Kerimov iktidarının düşmesi halinde, ÖZBEKİSTAN’A RUS ASKERLERİ GİRECEK VE REJİMİ KURTARACAKTIR. Kerimov, Türkiye ile SUÇLULARIN İADESİ ANLAŞMASI yapmak istedi. Türkiye’nin cevabı: TÜRKİYE’DE MUHAMMED SALİH’İN HİÇBİR SİYASAL FAALİYETİNE İZİN VERİLMEYECEKTİR. Haziran 1994: ikili ilişkilerde gerginleşme… Türkiye’deki Özbek öğrenciler birden geri çekildiler. Temmuz 1994: İki ülke arasında SUÇLULARIN İADESİ ANLAŞMASI yapıldı. Salih de Türkiye’den ayrılarak NORVEÇ’e gitmiştir. AMA GİZLİCE TÜRKİYE’YE DÖNMÜŞ OLUP, TÜRKİYE’DE İKAMET ETMEKTEDİR.

25 Muhammed Salih

26 Kerimov: “Ülke, demokrasiye geçmeye henüz hazır değil.”
1990’lı yılların hemen başında Kerimov’un iktidar paylaşımı içinde bulunduğu sosyal demokrat kimliğiyle ön plana çıkan Şükrullah Mirsaidov’un 1992 yılında “ülkede demokratik reformları gerçekleştirmek için atılan adımların yetersiz olduğunu” söyleyerek Kerimov’a rağmen cumhurbaşkanlığı yardımcılığından istifa etmesi önemli bir gelişme olmuştur. Çok geçmeden Mirsaidov, Kerimov yönetiminin kendisi aleyhindeki kampanyalarıyla boğuşmak durumunda kalmıştır. Kerimov ülkesinin demokrasiye geçiş için hazır olduğuna henüz inanmıyordu. Polat (Abdülrahim Pulatov) ve Muhammed Salih, ülke dışına sürgün edildikleri veya kaçtıkları için Kerimov’un karşısında ciddi muhalefet edecek hiç kimse kalmamıştır. 2000 yılında ise, Kerimov’un ‘sembolik’ rakibi Abdulhafız Celalov’un seçim sonrasında kendisinin de Kerimov’a oy verdiğini söylemesi, seçimlerin ciddiyetini ve gelinen noktayı ortaya koymaktaydı.

27 HANDİKAP LAİK MUHALEFET BASTIRILIP YOK EDİLİNCE, BUNLARIN YERİNİ KOLAYLIKLA YER ALTINA İNEN MİLİTAN-RADİKAL-İSLAMÎ MUHALEFET ŞEKİLLERİ ALMIŞTIR. KERİMOV, bu muhalefete iki kat daha sert tepki göstermiştir. Aslında; Halkın Komünizm sonrası İslam’a yönelmesi normal karşılandı, Yönetim, sembolik olarak dini kucaklamaya da çalıştı. Ancak, Kerimov dinî hayatı da sıkı bir baskı altına almaya çalıştı.

28 İslamî muhalefet MÜSLÜMANLIK, BAZILARINCA BİRLEŞTİRİCİ BİR UNSUR OLARAK GÖRÜLMEKLE BİRLİKTE, DEVLET, RADİKALİZME KAYMA ENDİŞESİ TAŞIDIĞINDAN İSLAMİ MUHALEFET KONUSUNDA TEDİRGİN VE ENDİŞELİDİR. 1992 yılından itibaren Fergana’daki siyasal İslam yanlısı hareketlerin üzerine giden Kerimov, aşırı İslamcı hareketlerin rejimi tehdit eden bir boyut kazanmasını önlemek istemiştir. Zira mevcut iktidara alternatif olma iddiası taşıyan bu hareketlere karşı özellikle 2000 yılından sonra daha katı bir tutum takınılmıştır.

29 ADOLAT Fergana’da devriye gezen ve halkı İslam’a davet eden ADOLAT Hareketi’nin faaliyetleri, Yakından izlendi, Buna karşı sıkı tedbirler alındı. İslam dışı davranışları şüphesiyle, merkezlerine baskın yapılıp, tutuklandılar ve mahkeme huzuruna çıkarıldılar. Mart 1992’ye kadar, bu harekete mensup önde gelen 100 kişi tutuklanıp idam edildi. Sonraki 2 ay içinde de, ülkedeki bağımsız din adamları, NARKOTİK ve SİLAH KAÇAKÇILIĞI gerekçesiyle tutuklandılar. Kerimov, bunları genelde VAHHABİLER olarak tanımladı; bunların Afganistan ve Tacikistan’la bağlantılı olduklarını iddia etti.

30 ÖZBEKİSTAN için; Bağımsızlık hiç beklenmedik bir zamanda gelince; bütün Merkezî Asya ülkeleri için olduğu gibi, ÖNCE DEVLET OLMA SÜRECİ YAŞADI, DAHA SONRASINDA ULUS OLMA SÜRECİNE KATILMAYA GAYRET ETTİ. BELKİ DAHA SONRA DEMOKRATİKLEŞECEK…

31 SINIRLAR Suni olup, masa başında çizilmiş sınırlar olduğu için genelde problemlidir. Özbekistan’ın bütün komşularıyla sınır sorunları bulunmaktadır. Bütün Merkezî Asya ülkeleri için olduğu gibi, denize çıkışları bulunmamaktadır. Komşuları: Kazakistan (kuzeyinde ve batısında), Kırgızistan ve Tacikistan (doğusunda), Afganistan ve Türkmenistan (güneyinde). TÜM MERKEZÎ ASYA ÜLKELERİYLE SINIR PAYLAŞAN TEK ÜLKE, ÖZBEKİSTAN’DIR.

32

33 JEOPOLİTİK ÖNEMİ Kalpgahtadır. (Merkezî Asya’nın en merkezindedir)
Zbigniev Brzezinski: “Özbekistan, ABD açısından kaybedilebilecek bir ülke değildir. Her kim bu ülke üzerinde etkinlik kurarsa, tüm komşu devletler üzerinde de etkinlik oluşturmuş olacaktır.” Tarihî sembol olma özelliği: Komünistlere karşı ilk Pan Türk-İslam direnç Özbekistan-Buhara’da başlamıştı. Merkezî Asya dünyasında, millî ve dinî şuurun merkezidir. Yani bölgede bir Türk-İslam birliği de, Özbekistan olmadan gerçekleştirilemez. Bundan dolayı olsa gerek, 1920’lerden itibaren Sovyetler, iç sınırları yeniden düzenlerken, bilinçli olarak birçok Özbek ülke dışında bırakılmışlardı.

34 Sosyo-Kültürel Önemi:Tarihî Şahsiyetler
BUHARİ, FERGANİ, FARABİ, BİRUNİ, İBNİ SİNA, HAREZMİ, ULUĞ BEY, BABÜR, TİMUR, ANNE TARAFINDAN ÖZBEK ASILLI MEHMET AKİF ERSOY (BABA ARNAVUT), TİRMİZİ, NAKŞİBENDİ (BUHARA’DAN). MEKKE VE MEDİNE’DEN SONRA, İSLAM ALEMİNİN EN ÖNEMLİ MERKEZLERİ: BUHARA ve SEMERKAND. Özbekistan’da, en baskıcı Komünist totaliter dönemde bile DİN önemini korumuştur. Dinî gelenekler, gizli de olsa yaşatılmıştır. Bilhassa, Fergana Vadisi’nin NAMANGAN, ANDİCAN, KOKANT gibi yerlerinde dinî hayat hissedilir ölçüde güçlüdür. Din ve milliyetçilik, bu ülkede önemli değerlerdir. Ruslar da pek sevilmemektedir. En büyük bölgesel rakip olarak, Kazakistan’ı görmektedirler.

35 Buhara

36 Semerkand

37 DOĞAL KAYNAK ZENGİNLİĞİ
Oldukça zengin: altın, doğalgaz, alüminyum, tungsten, kömür, mermer. Yıllık ortalama altın üretiminde 80 tonla dünyada 4. sıradadır. Toplam altın yatakları rezervleri, 3 bin 350 ton. (PARA BİRİMİ BİLE “SOM”) Bakır rezervleri, 800 milyon ton. Kömür üretimi, yıllık 800 milyon ton. Enerji açısından kendine yeterli. Türkmenistan ve Özbekistan arasındaki KARAKUM ÇÖLÜ, büyük ölçekli petrol ve doğalgaz yataklarını içermektedir. AMU DERYA, sınır oluşturuyor ve bu verimli sahayı 2’ye bölüyor. (Özbekistan ve Türkmenistan arasında…) Güneydeki TERMEZ ile doğudaki ANDİCAN ve KOKANT arasında PETROL üretimi yapılmaktadır.

38 KARAKUM ÇÖLÜ

39

40 Özbekistan Dış Politikasının 3 Önemli Sacayağı
1.) ÜLKEDE ÖZBEK EGEMENLİĞİNİN KURULMASI ve KORUNMASI. 2.) ÜLKEDE İÇ POLİTİK İSTİKRARIN OLUŞTURULMASI. 3.) ÜLKEDE EKONOMİK REFORMLAR KONUSUNDA AŞAMALI BİR YAKLAŞIM. Yani, hızlı ekonomik liberalizasyondan kaynaklanacak istikrarsızlaştırıcı kısa vadeli sosyo-ekonomik dengesizliklerden korunmak.

41 EGEMENLİK POLİTİKASI Özbekistan bu yönde 3 önemli çaba göstermektedir:
Rus etkisinden kurtulmak, Dünya ile ilişkilerin çeşitlendirilmesi (Çok Vektörlü Dış Politika), Güvenlik ve savunma için güçlü bir askerî yapının oluşturulması.

42 Kerimov: Bağımsızlık sonrası, bölgedeki tüm mekanizmaların RUS ETKİSİNİ SÜRDÜRMEK için tasarlandığını düşünerek rahatsız olmuştur. Özbekistan, esasında, Rus karşıtı direniş ve itirazın önderliğini yaptı. Bu çerçevede, her olası uluslararası yapıya girmeye çalıştı. CAU (Merkezî Asya Birliği) CAEU (Merkezî Asya Ekonomik Birliği) EKİT/ECO (Ekonomik İşbirliği Örgütü) BiO/NATO GU(-U-)AM Ancak herşeye rağmen Özbekistan yine de Rusya ile bağlarını koparmak istemedi. Çünkü, Özbekistan şu 2 şeye de ihtiyaç duydu: Ekonomik ihtiyaçları Güvenlik ihtiyaçları. İslamî tehlike endişesi de RF ile yakınlaşmasında belirleyici bir faktör oldu. Batıda müttefik bulma amacı da taşıdı: 11 Eylül sonrasında ABD ile çok büyük yakınlaşma sürecine girdi… Hatta ABD ile yakınlaşması bağlamında şunlara dikkat etti: Nükleer silahlardan arındırılmış bölge oluşturulması Uluslararası anti-terörizm anlaşmalarına katılmak İran’la ilişkilerin soğutulması.

43 Bölgede ABD’nin Ankor’u (Çıpası) oldu.
ABD, Özbekistan’ı bölgedeki istikrarsızlıklar karşısında bir SİPER olarak algılamıştır. (2 şeye karşı siper): İslamî fundamentalizme karşı… Rus hegemonyasına karşı… Rusya’ya, ABD’ye Karşi-Hanabad’da verdiği gibi bir üs vermedi. Diktatoryal tutum ve anti demokratik uygulamalarından dolayı, AB ile ilişkileri de ABD seviyesindeki gibi olmadı.

44 İSTİKRAR POLİTİKASI çerçevesinde; ORDUNUN ROLÜ
Etrafındaki istikrarsızlıklar karşısında; AFGANİSTAN TACİKİSTAN Ulusal Ordu’nun reformasyonuna öncelik verildi. Özbekistan Ordusu’nun altyapısı, Sovyet Ordusu’nun Türkistan Askerî Kumandanlığı’nın kalıntılarına dayanmaktadır. Kerimov, orduyu devlet politikasının işlevsel bir kozu olarak kabul edip, Etkili ve Homojen bir yapıya kavuşturmaya çalıştı. 1993 yılında Rusya ile birlikte Tacikistan’a barış getirme işlevselliğinde etkili oldu. 1996 yılına kadar da, ordu ÖZBEKLEŞTİRİLMEYE çalışıldı. Ordudaki Özbeklerin oranı %80’e ulaştı. Bölgede endişeye de sebep oldu: ACABA KENDİ ÇIKARLARI İÇİN, KOMŞU ÜLKELERE MÜDAHALE EDEBİLİR MİYDİ? GÜÇLÜ ÖZBEK ORDUSU, KOMŞULARDA GÜVENSİZLİĞE NEDEN OLDU ve KOMŞU ÜLKELER DE, ÖZBEKİSTAN TEHLİKESİNE KARŞI, RUSYA ve ÇİN’E DOĞRU YAKINLAŞTILAR.

45 Yine İstikrar Politikası çerçevesinde Kerimov;
İlk günden itibaren kendi gücünü sağlamlaştırmaya çalıştı. 1991 sonuna dek, aleyhteki sesleri susturdu. 1992 Anayasası ile, güçler ayrımını kabul etmekle birlikte, çok güçlü başkanlık rejimi yoluyla tüm yetkileri elinde topladı. (Güçlü Başkan – Zayıf Parlamento). Yargıda bile hemen tüm konularda yürütme söz sahibidir. Seçimler hep şüpheli olduğu halde, Kerimov gücünü sürdürdü. Tüm muhalefet şekillerini ve basın-yayını bastırdı-susturdu. Neredeyse Stalin kadar TOTALİTERDİR. Ülkede, önce laik, peşinden de İslamcı muhalefet şekillerini susturdu.

46 Tacikistan’daki İslamcılar
Tacikistan’daki İSLAMÎ DİRİLİŞ (yeniden doğuş) HAREKETİ’NİN etkilerini sınırlamaya çalıştı. İslami Yeniden Doğuş Partisi (İYDP) Partinin kökleri emperyalizme karşı gelişen milliyetçi-İslamcı bir hareket olan Basmacı hareketinden geliyor. Tacikistan'da, Sovyet döneminden itibaren başka hiçbir Sovyet cumhuriyetinde olmadığı kadar güçlü bir yasadışı İslam geleneği gelişti. Hindistan'daki DEOBANDİ MEDRESESİ'NDE eğitim gören Molla Muhammed Rüstemov Hindustani, 1970’te Duşanbe’de medrese kurmuş, burada eğitim gören öğrencisi Sayid Abdullah Nuri, İslami Yeniden Doğuş (İYDP) hareketinin kurucusu olmuştur. Hareketin siyasallaşması ise 1990 yılını buldu. ‘TACİKİSTAN İÇİN İSLAM’ propagandası yapan parti, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve siyasi bağımsızlığı için mücadele ettiği söylemiyle hareket ediyordu. Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1991 yılının Eylül ayında, Tacikistan’da Komünist Parti'nin başkanlığına Rahman Nabiyev getirildi. Bu seçimin hemen ardından Duşanbe'de eylemler başladı, on binlerce kişinin düzenlediği eylemler İYDP tarafından desteklendi. Bağımsız olan yeni cumhuriyet için 24 Kasım’da seçimler yapılırken, SSCB’nin resmen yıkıldığı Aralık 1991'de İYDP Tacik yetkililer tarafından resmen tanındı.  Nabiyev yüzde 58 oy alarak başkan seçildi. Milliyetçiler ve İslamcılar tarafından desteklenen muhalefet lideri Davlat Khudonazarov ise oyların yüzde 34’ünü aldı. Muhalefetin yüksek oy oranı, İYDP'yi tüm Orta Asya cumhuriyetlerinde yayma idealini ve yeni ayaklanmaları beraberinde getirdi. 1992’deki seçimin ardından Duşanbe'de yapılan gösteriler kanlı bir şekilde bastırılmaya çalışıldı ve bu durum şehirde büyük kaosa yol açtı. İYDP liderleri başkentin kuzeyindeki Karategin ve Tvildara vadilerinde askeri olarak mevzilenmeye başladı. SONRA İÇ SAVAŞ.

47 ÖZBEKİSTAN İSLAMÎ HAREKETİ (ÖİH)
ÖİH, Namangan’da, ADOLAT’ın küllerinden yeniden dirildi / hayat buldu. Baştan itibaren, Kerimov Hükümeti’ni devirmenin yollarını aradı. TEMEL AMACI şuydu: FERGANA VADİSİ MERKEZLİ BİR PAN TÜRK-İSLAM HALİFELİĞİ oluşturmak. Şubat 1999 – Taşkent bombalamaları: Hükümet açısından, ÖİH’e saldırı için meşru bir zemin oluşturdu. Yine 1999-BATKEN İŞGALİ OLAYI.

48 1999 – Batken İşgali Olayı 1999 senesine gelindiğinde önemli bir şey oldu ve Özbekistan İslâmî Hareketi militanları kişilik bir grup hâlinde Afganistan’dan Tacikistan’a oradan da Kırgızistan’ın güneyindeki Batken bölgesine geçtiler ve Batken bölgesini 1,5 ay boyunca işgal ettiler. Bu işgal sırasında Kırgızistan’ın hükümranlığını kaybetmek üzere olan bir devlet olduğu ortaya çıktı. Çünkü Kırgız silâhlı kuvvetleri militanla baş edememişti. Hatta Kırgız Jandarma Komutanı bu militanların eline esir düşmüştü. Kırgız devleti militanlarla temasa geçmek ve pazarlık yapmak zorunda kaldı. Aynı militanlar kaçırdıkları 4 Japon madenci için Japon hükümeti ile görüşmeler yapmış ve oldukça büyük meblağlarda fidye almışlardı. 

49 Batken

50 ÖİH ve Hizbu’t Tahrir Liderleri: CUMA NAMANGANİ ve TAHİR YULDAŞEV.
HAREKETİN AMAÇLARI: Kerimov rejimini yıkmak Hapishanedeki yoldaşlarını kurtarmak Orta Asya’da bir İslam Devleti kurmak Bunun için de eylemler yapmak. Bu çerçevede şu eylemler yapılmıştır: 1999-Batken Olayları: Özbekistan, Kırgızistan’a yardım adıyla müdahale etmiştir. 16 Şubat 1999’da Taşkent’in 5 ayrı yerinde 1-2 dk. Arayla patlamalar oldu. Kerimov bu olayları, kendisine karşı bir darbe-suikast girişimi olarak yorumladı. Radikal dinci Tahir Yuldaşev’den şüphelenildi. 3 ay içinde 4.000’den fazla dinci muhalif tutuklandı. 3’er dakikalık mahkemelerin ardından 10’ar-20’şer yıllık hapis cezalarına çarptırıldılar. Tam da 1999 PARLAMENTO ve 2000 yılındaki BAŞKANLIK SEÇİMLERİ yaklaşırken, İslami radikal gruplar zayıflatıldı Terörist olarak görüldüler. Nisan 2004’te Taşkent ve Buhara’da 3 ayrı patlama daha meydana geldi. Patlamalarda, 19 kişi ölürken, çatışmalar çıktı. Çatışmada da 14 kişi öldü. Bu patlamalardan sonra, Kerimov Hükümeti, ÖİH’i ve İSLAMİ KURTULUŞ PARTİSİ (HİZBU’T TAHRİR)’Nİ suçladı. BUNLARIN TALİBAN’LA BAĞLANTISINI VURGULADI. EL KAİDE BAĞLANTISINI VURGULADI. GERÇEKTEN DE, KERİMOV POLİTİKALARINA TEPKİ OLARAK ÖİH’İN KADROSU ARASI TAM 3 KAT ARTTI. ÖİH KADROSU DEĞİŞİK MİLLETLERDEN OLUŞUYOR: ÖZBEK, TACİK, KIRGIZ, ÇEÇEN, UYGUR. ÖZBEKİSTAN DIŞINA GÖÇ EDİP, ORALARDA ÖRGÜTLENMİŞLERDİR. KERİMOV BU TEHLİKEYE KARŞI 2 STRATEJİ İZLEDİ: DIŞ GÜÇLERDEN DESTEK ALMAK: ABD, AB, RF BÖLGE ÜLKELERİYLE İŞBİRLİĞİ YAPMAK.

51 FERGANA VADİSİ Pamir Dağları’nın kuzeyinde ve Güney Tiyanşan (Tanrı) Dağları’nın batı eteklerinde yer alan çukur şeklinde bir topoğrafik yapıya sahip olan Fergana Vadisi, yaklaşık 300 km. uzunluğunda ve yaklaşık 175 km. eninde olup, Orta Asya’nın en önemli tarım bölgelerinden biridir. ‘Orta Asya’nın Safiri’ olarak da bilinen Fergana Vadisi, tarihte Rus işgaline uğraması öncesinde, Hokand Hanlığı’nın beşiği olma rolünü oynamıştır. Coğrafî açıdan tam bir geçiş noktası ve kavşak olma pozisyonunu üstlenen bu bölge, bir anlamda genel Türkistan tarihinin yaşadığı evrelerin ve sahip olduğu etnik çeşitliliğin de bir özeti gibidir.

52

53

54

55 Özbekistan ve Komşuları arasındaki etkileşim
Özbekistan’ın bu politikaları, Tacikistan ve Kırgızistan gibi dinî grupların etkili olabildiği küçük ve zayıf komşularına etki etti. Öte taraftan, Özbekistan’ın Fergana Vadisi’ndeki beceriksizliği de, radikallerin sınır ötesine (Tacikistan-Kırgızistan) kaçmalarına ve oraları karıştırmalarına yol açtı. YANİ ŞÖYLE BİR İKİLEM ORTAYA ÇIKTI: RADİKALİZM PROBLEMİ, KOMŞULARA DA YAYILDI. (‘Özbekistan’ın istikrar arayışı, Tacikistan’a daha çok kargaşa ve istikrarsızlık’ olarak yanısıdı.) KOMŞULARDAKİ RADİKALİZM, ÖZBEKİSTAN’A DA ETKİ ETTİ. BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNDEKİ ROLÜ 1994: Özbekistan ve Kazakistan arasında ‘2000 yılına kadar’ bir Ortak Pazar ve Gümrük Birliği kurma yönünde bir antlaşma imzalandı. 1994: 3 devlet arasında CAU (Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan) 1996: CENTRASBAT (MERKEZÎ ASYA TABURU) 1997:MERKEZÎ ASYA EKONOMİK BİRLİĞİ (CAEU) 1997: Özbekistan-Kazakistan-Kırgızistan arasında EBEDÎ DOSTLUK ANTLAŞMASI imzalandı. Aralık 2001 – ORTA ASYA İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (CACO).

56 RADİKALİM TEHLİKESİ KARŞISINDA RF İLE İŞBİRLİĞİ
Bölge ülkeleri, daha fazla işbirliği yapmaya başladılar, Rus gücünün desteğini arkalarında hissetmek istediler. Şu kanı oluştu: “BÖLGEDE BARIŞ, GÜVENLİK ve İSTİKRAR ANCAK RUSLAR TARAFINDAN SAĞLANABİLİR”. PUTİN/2000: “ÖZBEKİSTAN’A KARŞI TEHDİT, RUSYA’YA KARŞI YAPILMIŞTIR.” Özbekistan ve RF, İKİ TARAFLI GÜVENLİK ANTLAŞMASI imzalamışlardır. Esasında 1999 yılında Özbekistan, KGAÖ’nden çıkıp, GUAM’a katılmıştı. Taşkent Ant. ile kurulmuş olan KGAÖ, Özbekistan’ın ayrılmasıyla, Bağdat darbesinden sonra Irak’ın örgütten çıkması ile Bağdat Paktı’nın düştüğü duruma geldi. Özbekistan, bu şekilde RF’den BAĞIMSIZ davranmaya başladı. RF’nin Avrasya bağlamındaki ekonomik birlik teşebbüslerine de katılmak istemedi. 2001: 11 EYLÜL – ABD’NİN AFGANİSTAN OPERASYONU – ÖZBEKİSTAN DENGE POLİTİKASINA DÖNDÜ: ABD’YE ÜS VERDİ: KARŞİ HANABAD’DA… RF İLE DE EŞZAMANLI OLARAK YAKINLAŞTI: 2001 yılında Özbekistan, Şanghay Beşlisi’ne katıldı. 2001 yılı dönüm noktası oldu. 2001: RF ile Özbekistan STRATEJİK ORTAKLIK ANTLAŞMASI… 2006: GUUAM’dan ayrılarak, KGAÖ’ne geri döndü. Soros vakfına sınırlama getirdi. Sonra da yasaklama…

57 MAYIS 2005: ANDİCAN OLAYLARI
2005 Kırgızistan Devrimi’nden sonra; 13 Mayıs 2005 tarihinde Özbekistan'ın  Andican kentinde yaşanan kanlı olaylardır. Andican; Özbekistan'da, Fergana Vadisi bölgesinde yer alan bir şehrin adıdır. 23 yerel işadamının Ekremiler adında bir grubun üyeleri olduğu gerekçesiyle terör suçu ile yargılanmasını protesto gösterileriyle başlayan olaylar güvenlik güçlerinin sivil halka ateş açması sonucu yüzlerce kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır. Özbekistan hükümeti ölü sayısını 187 olarak açıklamış, Özbekistan Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'nden firar eden bir görevli ise ölü sayısının 1500 olduğunu iddia etmiştir. Olaylar Özbekistan hükûmetinin iç politikada baskıyı daha da artırmasıyla sonuçlanırken dış politikada da farklı bir kulvara yönelmesine neden olmuştur.Olayları kanlı bir şekilde bastırabilen Kerimov Yönetimi içeride daha sert önlemelere yönelirken, dışarıda ABD ve Batı'ya yaklaşma politikasını askıya aldı. ABD ÇOK CILIZ BİR TEPKİ VERDİ. HATTA ÖZBEKİSTAN’I UYARDI.

58 ABD’nin tepkileri… Özbekistan’a verdiği 18 milyon $’lık yardımı, 2006’dan itibaren artık vermeyeceğini açıklamıştır. Özbekistan ise, GUUAM’dan ayrılma sürecini başlatmış ve RF ile daha fazla yakınlaşma kararı almıştır.

59 Andican

60

61 ŞİÖ’nün Tepkisi: 2005-ASTANA ZİRVESi’nde;
Hindistan, Pakistan ve İran’a ‘gözlemci üye’ statüsü verildi. ABD ve onun Orta Asya’daki varlığına ilişkin olumsuz kararlar alındı. Zirvede, Kırgızistan’ın yeni lideri Kurmanbek Bakiyev, “ABD, MANAS VE KARŞİ HANABAD’DAKİ ASKERÎ ÜSLERİNİ BOŞALTMALIDIR” çağrısında bulunmuştur. Yani kısacası, ABD bir darbe de Kırgızistan’dan yemiştir. Kerimov şu açıklamaları yaptı: “Karşi Hanabad’daki ABD uçuşları azaltılacaktır”, “Üs, kısa süre içinde kapatılacaktır”, “ABD askerleri, ülke dışına çıkarılacaktır”. ŞİÖ zirvesi sonrası, Özbekistan’daki ABD uçuşlarına gerçekten YASAK GETİRİLDİ. Ağustos 2005’te ABD Savunma Bakanı RUMSFELD, bölgeye bir dizi ziyarette bulundu. ABD, en azından Kırgızistan ve Tacikistan’daki üslerin devamlılığını sağlamaya çalışmıştır. MANAS ÜSSÜ; Afganistan’daki istikrarsız ortam ortadan kalkıncaya kadar devam edecektir. BU ÜS AFG. OP. İÇİN ANA KARARGAH DURUMUNDADIR. TACİKİSTAN’DAKİ ÜSLER DE; 3 açıdan önemli olduğu için kalacaktı: Afganistan operasyonu için, Uyuşturucu kaçakçılığının önlenmesi için, Terörizme karşı mücadele için…

62 Özbekistan-Rusya Yakınlaşmasının Başlangıcı: 2005
2005-6’da GUAM’dan ayrıldığında, Gürcistan’da ve Ukrayna’da renkli devrimler çoktan yaşanmış ve Kırgızistan’da da kendisini hissettirmeye başlamışken; Kerimov ‘SIRA BANA GELİYOR’ endişesine kapılmış ve bu bağlamda dış politik vizyonunda Moskova’yla ilişkilerin iyileştirilmesine özel önem vermiştir. Öyle ki, Ekim 2005’te Rusya’yı ziyaret eden Kerimov Putin’in doğum gününü kutladıktan sonra, kendisine bir dizi övgüde bulunmuş ve kendisine şunu söylemiştir: “BİZ RUSYA'NIN NE OLDUĞUNU ANLIYORUZ. RUSYA'NIN SADECE KENDİSİ İÇİN DEĞİL, ESKİ SOVYET COĞRAFYASI DENİLEN ÜLKELER İÇİN DE NE ANLAMA GELDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ. RUSYA ÖNEMLİ BİR BÜTÜNLEŞME MERKEZİ HALİNE GELDİ. ANDİCAN'DAKİ OLAYLAR BİR KEZ DAHA KİMİN NE OLDUĞUNU GÖSTERDİ. RUSYA VE ÖZBEKİSTAN SADECE STRATEJİK ORTAK OLARAK KALMAMALI, AYNI ZAMANDA İTTİFAK İLİŞKİSİ DE GELİŞTİRMELİ. BUNA İHTİYACIMIZ VAR”.

63 Özbekistan’ın Doğuya Yönelişi
Andican olayları yaşandıktan kısa bir süre sonra (25 Mayıs 2005) Çin’i ziyaret eden Kerimov’a Pekin yönetimince de güçlü bir destek verilmiştir. Çin yönetimi Andican konusunu Özbekistan’ın bir iç meselesi olarak gördüğünü olayların başlangıcından itibaren dile getirmiştir. Özbekistan, ŞİÖ ile daha fazla yakınlaşmıştır. ANCAK; Mayıs 2011’de Çin’deki Uygur-Sincan Özerk Bölgesi’nde ŞİÖ kapsamında yapılan Tianshan-II (2011) operasyonuna Özbekistan katılmamıştır.

64 2005: Türk-Özbek İlişkilerinde İlave Gerginlik
2005 yılındaki Andican olayları, Türk-Özbek ilişkilerini geren ayrı bir husus olmuştur. Türkiye’nin dış politikasında 2000’li yıllarla beraber ‘insan hakları’ temasının giderek artan bir şekilde önem kazanması Kerimov’un hoşuna gitmemektedir. Öte yandan, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’DE ANDİCAN OLAYLARINA İLİŞKİN KABUL EDİLEN RAPOR’a Türkiye’nin destek vermesi de Kerimov’u kızdırmıştır. Andican olaylarında Türkiye’nin, Özbekistan’a terörle mücadelede kullanılmak üzere hibe ettiği Türk bayrağı ihtiva eden jiplerin Özbek kolluk kuvvetleri tarafından olayların bastırılmasında kullanması Ankara’nın rahatsızlığına yol açmıştır.

65 Askeri Örgütler ve Yabancı Üslerle İlgili Kararları
SARHOŞUN YÜRÜYÜŞÜ DAVRANIŞI Haziran 2012, Özbekistan KGAÖ üyeliğini askıya almıştır. Üç ayda bir toplanan Özbekistan parlamentosunun üst kanadı Senato Genel Kurulu, 30 Ağustos 2012’deki oturumunda, ülkede yabancı askeri üs olmasını yasaklayan "ÖZBEKİSTAN DIŞ POLİTİKA FAALİYET KONSEPTİ" onaylandı. (DIŞ POLİTİKA KONSEPTİ-2012) Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov, Devlet Başkanı İslam Kerimov tarafından önerilen konseptin, Özbekistan'da herhangi bir yabancı ülkenin askeri üssünün bulunmasını ve Özbek askerinin yurtdışında görev yapmasına engel getirdiğini kaydetti. Kamilov, konsepte göre, Özbekistan, ülke menfaatlerini göz önünde bulundurarak herhangi bir uluslararası örgüte üye olabilecek ya da  ayrılabilecektir, Özbekistan, barışçıl dış politika izlemeye devam edecektir, Özbekistan’ın, askeri bir örgütte yer alması yasaklanmıştır, Özbekistan’ın üye olduğu uluslararası bir örgütün askeri bloka dönüşmesi halinde, bu örgütten çekilme hakkını saklı tutulacaktır. Alman askerlerinin bulunduğu Termez  havalimanı ise, bir askeri üs statüsü taşımamaktadır Bu sadece, Afganistan'a yapılan transitlerde lojistik destek sağlamaktadır, Tesiste sınırlı sayıda Alman askeri bulunmaktadır, Bu lojistik merkezde herhangi bir askeri silah ve savaş aracı bulunmamaktadır.

66 YENİ ENDİŞE KAYNAĞI: KGAÖ
Özbekistan'ın toplantılara ve kararlara katılmamasının arka planında, KGAO nezdinde oluşturulan Kolektif Acil Müdahale Gücü'ne (KAMG), üye ülkelerin içişlerine müdahale hakkı tanınması ile ilgili endişeleri bulunmaktadır. Ülkelerin istikrarını bozabilecek terörizm, radikalizm ve darbelere karşı KAMG'nin güçlü potansiyelini kullanması gerektiğini savunan Belarus lider Aleksandr Lukaşenko, KAMG'ye, ülkelerin içişlerine müdahale yetkisi verilmesini öneriyordu. Lukaşenko, KAMG'nin 2010 yılında Kırgızistan'da Kurmanbek Bakiyev'in devrilmesini engelleyemediğini savunurken, bu ülkenin güneyindeki Oş ve Calalabat eyaletlerinde yaşanan etnik çatışmanın durdurulması için KGAÖ'nün aktif olarak devreye girememesi de, örgütün işlevselliği ve amacının sorgulanmaya başlanması sürecini beraberinde getirdi. 2000'lerin ortalarında eski Sovyet coğrafyasındaki "renkli devrimler" ve 2011'in başından itibaren "Arap Baharı" süreci ile iktidar değişiklikleri sendromunun eski Sovyet coğrafyasına da sıçrayabileceği endişesi Rusya'nın da gerek Lukaşenko'nun KAMG'nin ülkelerin içişlerine müdahale önerisi gerekse Nazarbayev'in Astana'da dile getirdiği örgütün dönüşümü fikrine sıcak bakmasının önünü açtı. Özbekistan'ın, üye olduğu KGAÖ'ye uzak durması ise bu noktada kendini net olarak göstermektedir. Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov, bu görüşlere karşı çıkmakta ve KGAÖ'nün 4'üncü maddesine atıfta bulunarak örgütün, antlaşmada yer alan maddelere aykırı davranamayacağını ve üye ülkelerin anayasal egemenliklerinin ihlal edilmesine rıza göstermeyeceğini açıklamaktadır. Özbekistan ayrıca, KGAÖ üyesi ülkelerin başka ülkelerle çatışmaları/savaşmaları halinde askeri operasyonlara katılmayacağını deklare etmiştir. Ayrıca Taşkent, KGAÖ'nün ağırlıklı olarak uyuşturucu ve yasadışı silah kaçakçılığına yönelik operasyonlar gerçekleştirmesinden yanadır.

67 RF’DEN DUYULAN ENDİŞE Özbekistan'ın bir diğer endişesi ise; Rusya'nın Orta Asya coğrafyasında etkisini artırması planlarıdır. Rusya'nın bölgede etkisinin artmasından rahatsızlık duyan Taşkent yönetimi için, KGAÖ'nün zayıf olması Özbekistan'ın daha güçlü ve daha rahat bir dış politika izleme yeteneğine sahip olması anlamına gelmektedir. Bu nedenle Taşkent, ABD'nin 2014'te Afganistan'dan çekilmesi planları çerçevesinde bölgede yeni gelişmelere ilişkin yeni işbirliği alanları geliştirme çabasındadır.


"ÖZBEKİSTAN RESPUBLİKASI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları