Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İslamda Şehitlik ve Mertebesi
2
اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ*
وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ* صَلُّوا عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّد* صَلُّوا عَلَى طَبي۪بِ قُلُوبِنَا مُحَمَّدٍ* صَلُّوا عَلَى شَفي۪عِ ذُنُوبِنَا مُحَمَّدٍ* رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا قَوْلِى* وَاُفَوِّضُ اَمْرِي اِلَي اللَّهِ * اِنَّ اللَّهِ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ* سُبْحَانَكَ لَاعِلْمَ لَنَا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلي۪مُ الْحَكي۪مُ* سُبْحَانَكَ لاَ فَهْمَ لَنَا اِلَّا مَا فَهَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْجَوَادُ الْكَري۪مُ* اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ
3
Şehitlik:Mahkemede şahitlik yapmak,bilmek
yemin etmek,hazır bulunmak anlamlarına gelen “şehade”kelimesinden türeyen “şehit”,terim olarak Allah yolunda savaşırken düşman tarafından öldürülen kimseyi ifade eder.Şehit,Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunup,nimetlere erişeceği ve cennete gireceğine Şahit olunacaği için bu adı almıştır. Şehit,inancına sadakatine dürüstlük ve yiğitliğine Allah’ın Rasülünün ve müminlerin tanıklık ettiği kişidir.
4
Şehitliğin faziletini bildiren ayeti kerimeler:
وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتاً بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ فَرِحِينَ بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُواْ بِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلاَّ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ 169,170- “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.” (Al-i imran3/169,170)
5
وَلاَ تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فِى سَبِيلِ اللهِ اَمْوَاتٌ بَل اَحْيَآءٌ وَلَكِنْ لاَ تَشْعُرُونَ
‘Allah yolunda öldürülenlere ‘ölüler’demeyin. Bilakis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.’(Bakara2/154) —————————————— Onlar,MEVLA’YA karşı(kendilerinde bulunan)hürmet ve Tazim halleriyle diridirler. Onların üzerinde heybet (Allah korkusu) ridası ve cübbesi vardır. Onlar , MEVLA ile Ünsiyet gölgeleri içinde bulunurlar. Bazen MEVLA’NIN cemali onları sürura ve neşeye gark eder,bazen de celali onları örter de örter. (Letaifü’l –işarat : 1/139)
6
وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَـئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَـئِكَ رَفِيقاً {69} “Her kim Allaha ve Rasulü’ne itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddıklar, şehidler ve salihlerle beraberdirler. Onlar ne güzel arkadaştırlar. (Nisa, 4/69)
7
إِنَّ اللّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنجِيلِ وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللّهِ فَاسْتَبْشِرُواْ بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُم بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ "ALLAH, mü´minlerden mallarını ve canlarını kendilerine verilecek cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar ALLAH yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Tevrat, İncil ve Kur´an´da sabit ALLAH´ın bir va´didir. ALLAH´tan başka verdiği sözde duran ve yerine getiren kim vardır? Öyleyse O´nunla yapmış olduğunuz bu alışverişe sevinin. Gerçekten bu büyük başarıdır.’’ (Tevbe sûresi (9), 111)
8
عشْرَ مَرَّاتٍ ، لِما يرى مِنَ الكرامةِ
Şehitlerin,Allah katında diri olduklarını ve yüksek derecelerini beyan eden Hadis-i şerifler: ما أَحدٌ يدْخُلُ الجنَّة يُحِبُّ أنْ يرْجِعَ إلى الدُّنْيَا ولَه ما على الأرْضِ منْ شَيءٍ إلاَّ الشَّهيدُ ، يتمَنَّى أنْ يَرْجِع إلى الدُّنْيَا ، فَيُقْتَلَ عشْرَ مَرَّاتٍ ، لِما يرى مِنَ الكرامةِ "Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister.” Buhârî, Cihâd 21
9
Enes (r.a)den rivayet edilmiştir ki, Resullullah (s.a.v)buyurdu ki:
Cennet ehlinden bir kimse ,(huzur-u ilâhiye) getirilir.Allah Azze ve Celle Ona :’’Ey Ademoğlu ,yerini nasıl buldun? diye sorar. O adam :’’Ey Rabbim ! Buluduğum yer ,yerlerin en iyisi.’’der.Cenab-ı Hak ‘’Benden ne dilersin ?’’ buyurur.O adam ,şehitliğin üstünlüğünü gördüğü için :’’Beni tekrar dünyaya döndürmeni ve senin yolunda on defa daha şehit olmayı isterim’’der. (Nesei:5/409,H.No:34)
10
Abdulah ibn-i Ka’b ibn -i Malik (r.a)den rivayet
edilmiştir ki,Efendimiz(s.a.v)şöyle buyurdu: ‘’Şehitlerin ruhları, yeşil kuşlar şeklinde cennet kandillerine takılmış durmaktadırlar.Allah-u Tealâ kıyamet gününde onları döndürünceye (diriltinceye)kadar (böylece kandilden kandile uçacaklardır.)’’ (Abdürrazzâk,Musannef:5/264 H.No:9556)
11
Mikdâm ibn-i Ma’di Keribe el-Kindi (r.a) den rivayet edilmiştir
ki ,Efendimiz (s.a.v)şöyle buyurdu: ‘’Şüphesiz Allah indinde şehitlerin dokuz hasleti vardır. 1-Allah-u Tealâ ,kanın ilk damlasında onun günah(lar)ını affeder, 2-Cennetteki makamı kendisine gösterilir, 3-İman süsüyle süslendirilir, 4-Kabir azabından kurtulur, 5-Hurilerle evlendirilir, 6-En büyük korkudan emin edilir, 7-Başına vakar tacı konulur ki,ondaki her bir yakut dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır, 8-Hurilerden 72 tane aileyle evlendirilir, 9-Yakınlarından 70 kişiye şefaatçı kılınır. (Abdürrazzâk,Musannef:5/265 H.No:9559)
12
ŞEHADET ARZUSU Sa'd Bin Ebi Vakkas anlatıyor: " Uhud savaşında
ŞEHADET ARZUSU Sa'd Bin Ebi Vakkas anlatıyor: " Uhud savaşında... Bir ara baktım. Abdullah bin Cahş yanıma geldi. Dedi ki: " Şöyle bir kenara çekilsek, ben dua etsem, sen amin desen; sonra istersen sen dua et, ben amin diyeyim olmaz mı?" Ben de davetine icabet ettim ve olur dedim. Bir kenara çekildik. Önce ben dua ettim: " Allah'ım! Bugün benim karşıma güçlü, kuvvetli birini çıkar, onunla çarpışalım, ben onu öldüreyim. Böylece hem en büyük hizmeti yapmış olayım, hem de ganimetini alayım" Abdullah Bin Cahş (ra) bu duaya "amin" dedi. Allah'a yemin olsun istediğim oldu. Sonra Abdullah Bin Cahş (ra) dua etti: " Allah'ım! Bugün benim karşıma güçlü, kuvvetli, zorba birisini çıkar. Onunla kıyasıya savaşayım. Sonra o beni öldürsün. Bununla yetinmeyip karnımı yarsın. Kulaklarımı, burnumu kessin. Ve ben o halimle huzuruna çıkayım. Sen bana: " Kulum Abdullah! Sana verdiğim azaları ne yaptın? Bunları kim böyle yaptı?" diye sorduğunda ben de: " Ey Rabbim! Emanet olarak verdiğin o azaları yerinde kullanamadım. Haklarını veremedim. Sağlam olarak onlarla senin huzuruna çıkmaktan haya ettim. Bunun için onları senin ve Resul'ünün yolunda harcadım " diyeyim. Sen de bana: " Doğru söyledin " diyesin ve beni affedesin... Bu duaya amin demek içimden hiç gelmedi. Fakat sözleştiğimiz için amin dedim. Vallahi onun duası benimkinden daha hayırlıydı. Vallahi akşama doğru onu gördüm. Burnu ve kulağı bir ipte sallanıyordu." Aynı şehadet ve arzuya sahip olarak yüce huzuruna çıkma ve ebedi huzuruna kavuşma reca ve niyaziyle... Amin...
13
‘’Bir kimse Allah yolunda şehit olmayı can-u gönülden
Gazi de şehit olmak ve bu mertebeye yükselmek için savaştığından dolayı O da şehitler derecesinde kabul edilmiştir.Bu konuda sevgili Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır: ‘’Bir kimse Allah yolunda şehit olmayı can-u gönülden İsterse ,yatağında ölse bile, Allah onu şehitler derecesine ulaştırır.’’ (Müslim, İmare, 157,11,1517)
14
Fadâle İbnu Ubeyd (radıyalahu anh) anlatıyor: "Her ölenin ameline son verilir, ancak Allah yolunda ölen murâbıt müstesna. Çünkü onun ameli kıyamet gününe kadar artırılır. Ayrıca o, kabir azabına da uğratılmaz." (Tirmizî, Fedâilu'1-Cihad 2,(1621); Ebu Dâvud, Cihâd 16, (2500).)
15
Ebu Hüreyre (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı yoktur ki, kıyâmet günü, yarası kanıyor olarak gelmiş olmasın, bu kanın rengi kan renginde, kokusu da misk kokusundadır." (Buharî, Cihâd 10, Zebâih 31; Müslim, İmâret 103; Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 21, (1656); Nesâî, Cenâiz 82, (4, 78), Cihâd 27, (6,28); Muvatta, Cihâd 29, (2, 461).)
16
Asım'ın nesli. diyordum ya
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif ERSOY
17
ŞEHİTLERİN KISIMLARI A)Hem dünya hem ahiret hükümleri bakımından
İslam bilginleri konu ile ilgili hadislerden yola çıkarak Üç kısımda değerlendirmişlerdir; A)Hem dünya hem ahiret hükümleri bakımından Şehit sayılanlar:Allah yolunda öldürülen Kişilerdir. B)Sadece dünya hükümleri bakımından şehit Sayılanlar;Kalbinde nifak bulunmakla yani münafık olmakla birlikte dış görünüşü itibariyle Müslüman olduğuna hükmedilen ve Müslümanların safında bulunduğu sırada düşman Tarafından öldürülen kişiler bu grupta yer alır.
18
C)Sadece ahiret hükmü bakımından şehit
sayılanlar;Allah yolunda savaşırken aldığı bir yaradan dolayı o anda değil de,daha sonra ölen kişiler bu grupta yer alır. Ayrıca hadislerde şehit oldukları bildirmekte olan,yanlışlıkla veya haksız yere öldürülen kişi, yangında,denizde veya göçük altında can veren kişiler, veba kolera gibi yaygın ve önlenmesi zor hastalıklar sebebiyle ölenler,ilim tahsili yolunda,helal kazanç Uğrunda ,gerek kendisinin gerekse başkalarının,can,mal,ve Namusları uğrunda ölenler,loğusa iken ölen ve Cuma gecesinde Ölen kimseler bu grupta yer alan şehitlerdir. (Cezeri,Abdurrahman,el fıkh alel Mezahibi’l –Erbaa,Beyrut,t.y.l,527,528)
19
اَلسَّلاَمُ عَلَىْكُمْ وَرَحْمَةُاللهِ وَبَرَكٰةُهُ
Ebû Huzeyfe (r.a.) buyurdu ki: "Resûlullahın Eshâbından iki kimse karşılaştıklarında, biri diğerine Asr sûresini okumadan ayrılmazlardı. Sonra biri diğerine selâm vererek ayrılırlardı.’’ ( Beyhaki, eş-Şuab) اَلسَّلاَمُ عَلَىْكُمْ وَرَحْمَةُاللهِ وَبَرَكٰةُهُ
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.