Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Eğitim-Öğretim Yılı Sonunda EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Eğitim-Öğretim Yılı Sonunda EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ"— Sunum transkripti:

1 2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı Sonunda EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
EĞİTİMİN DURUMU EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ 1

2 Eğitimin Genel Durumu Siyasi iktidar, eğitim-öğretim yılında, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendirmeye devam etmiştir… eğitim öğretim yılında eğitimde yaşanan ticarileştirme ve eğitimde dini muhafazakarlaştırma politika ve uygulamaları hız kesmeden sürmüştür… Kamu okulları her açıdan kendi kaderi ile baş başa bırakılırken özel okullar kamu kaynakları ile teşvik edilmiş, imam hatip okullarına yönelik pozitif ayrımcı uygulamalar artmıştır… 4+4+4 ile seçmeli dersler içinde yer alan üç din dersi fiilen “zorunlu seçmeli” hale getirilmiş, Türkiye’nin dört bir yanında dini eğitim fiilen okul öncesi eğitime, hatta kreşlere kadar indirilmiştir… Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi (TEOG) ile bu yıl ilk kez sınırlı sayıda öğrenci Anadolu liselerine gitme imkanı yakalarken geniş bir öğrenci kitlesi zorunlu olarak özel liselere, meslek liseleri, imam hatipler ve açık liselere yönlendirilmiştir… Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde “sözlü sınav” ve “siyasi referans” belirleyici hale getirilmekte, liyakat ilkesi ısrarla göz ardı edilmektedir.

3 Velilerin Cebinden Yaptığı Eğitim Harcamaları Artıyor!
Eğitim harcamaları bakımından Türkiye’de en zengin yüzde 20 ile en yoksul yüzde 20’nin arasında 14 kat fark var… Öğrencilerden katkı payı adı altında para toplanırken okulların kendi kaynaklarını arttırması için gelir getirici işler yapmaya zorlanıyor… eğitim-öğretim yılında bir öğrenci için aileler 720 TL cepten eğitim harcaması yapıyorken bu harcama eğitim-öğretim yılında tam 5 kat artarak 3 bin 602 TL’ye yükseldi… Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmazken özel okulların vergi muafiyeti ve diğer teşvik uygulamaları ile doğrudan desteklenmesi uygulamaları sürüyor…

4 Eğitim Yatırımlarına Ayrılan Pay Giderek Azalıyor!
Yıllar MEB bütçesi MEB Yatırım Bütçesi MEB Bütçesi Yatırım Payı (%) 2002 17,18 2003 14,53 2004 9,68 2005 8,27 2006 7,49 2007 6,98 2008 5,66 2009 4,57 2010 6,32 2011 5,85 2012 6,64 2013 8,33 2014 9,32 Kaynak: MEB Örgün Eğitim İstatistikleri ( ) 4

5 Eğitimde 4+4+4 Okulöncesinde Okullaşma Oranlarını Azalttı!
Yıllar 3-5 yaş 4-5 yaş 5 yaş 2011/’12 % 30.87 % 44.04 % 65.69 2012/’13 % 26.63 % 37.36 % 39.72 2013/’14 % 27.71 % 37.46 %42.54 4+4+4 ile birlikte okulöncesi eğitimde bütün yaş gruplarında okullaşma oranı belirgin bir şekilde düşmüştür. eğitim-öğretim yılında okulöncesi çağda olmasına rağmen, 5 yaş grubundaki 350 bin çocuk ailelerin isteğiyle ilkokula başlatılmıştır. Okulöncesi eğitimde velilerden düzenli olarak para toplanmakta, öğrencilerin eğitim harcamaları veliler tarafından karşılanmaktadır.

6 Kalabalık Sınıf Sorunu Sürmektedir!
İstanbul, Gaziantep, Mersin, Batman gibi çok göç alan iller başta olmak üzere birçok ilde kalabalık sınıf sorunu sürmektedir... İlkokul ve ortaokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı Ş. Urfa’da 46, Diyarbakır’da 42, G. Antep’te 40’tır. İstanbul’da ilkokul ve ortaokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı 39, Ankara ve İzmir’de ise 30’dur. Liselerde derslik başına ise Hakkari’de sınıf başına 66, Şırnak’ta 63, Diyarbakır’da 61, İstanbul’da ise derslik başına 33 öğrenci düşmektedir.

7 Eğitimin Bütün Kademelerinde Devamsızlık ve Okul Terki Sorunları Sürüyor!
Eğitimde yıllardır önemli bir sorun olarak görülen devamsızlık ve okul terki sorunları eğitim-öğretim yılında da sürmüştür… Ortaöğretimde yaşanan devamsızlık, sınıf tekrarı ve okul terki gibi sorunların kalıcı olarak çözümü için gerekli adımlar atılmamıştır… Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim-öğretim yılı öncesinde ilkokul ve ortaokullarda sürekli devamsız öğrenci sayısını (51 gün ve üstü özürsüz devamsız öğrenci sayısı) 90 bine düşürmeyi hedeflemiş; ancak okula devam etmeyen öğrenci sayısı olmuştur… Ortaöğretime erişim ve devam konusunda bölgesel eşitsizlikler, öğrencilerin aile yapısı ve ekonomik durumu belirleyici etkenler olmayı sürdürmektedir… Türkiye’de ilköğretim öğrencilerinin yüzde 80’i ortaöğretime geçmesine karşın, ortaöğretim öğrencilerinin önemli bir bölümü 9 veya 10. sınıfta okulu terk etmektedir…

8 Eğitimde 4+4+4 Sonrasında Özel Okul Sayıları Hızla Arttı!
Eğitim Yılı İlköğretim Özel Okul sayısı Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı 931 31.691 İlkokul Ortaokul 992 904 20 546 18.926 1.071 972 21 273 21.459 Kaynak: MEB Örgün Eğitim İstatistikleri ( ) Milli Eğitim Bakanlığı’nın istatistiklerine göre örgün özel öğretim okulları ve bu okullara giden öğrenci sayısında belirgin bir artış yaşanmıştır… eğitim-öğretim yılında özel okulöncesi eğitim kurumu sayısı 3 bin 927; özel ilkokul sayısı 1.071, özel ortaokul sayısı 972, özel lise sayısı ise olmuştur… Eğitimde dayatması sonrasında veliler ekonomik koşullarını zorlayarak çocuklarını özel okullara göndermeye başlamışlardır… Devlet okulları ekonomik sorunlarla boğuşup, kendi kaderlerine terk edilirken hükümetin kamu kaynaklarını özel okullara aktarma girişimleri artarak sürmektedir…

9 Özel Mesleki ve Teknik Eğitim Liselerindeki Artış Dikkat Çekicidir!
Eğitim Yılı Okul Öğrenci Sayısı Öğretmen 45 4.348 689 126 17.854 2.181 426 54.153 7.472 Eğitimde dayatması sonrasında özel meslek ve teknik liselerde okul sayısı yaklaşık 10 kat, öğrenci sayısı ise 12 kattan fazla artmıştır. Özel meslek liselerinin sayısındaki artışın temel nedeni, devletin özel mesleki ve teknik liselere giden öğrenci başına TL’ye kadar doğrudan parasal destek sunmasıdır…

10 Eğitimde 4+4+4 Sadece İmam Hatip Okullarına Yaramıştır!
Eğitimde 4+4+4’ün ısrarla uygulandığı son iki yılda, eğitim sistemi içindeki dini içerik belirgin bir şekilde arttırılarak, neredeyse bütün okullar fiilen imam hatibe dönüştürülmüştür. Okul dönüşümleri sırasında fiziki donanım ve altyapı sorunları olmayan, en merkezi okullar imam hatibe dönüştürülmüş, yüz binlerce öğrenci mağdur edilmiştir. Türkiye’de 946’sı bağımsız, 415’i imam hatip lisesi bünyesinde olmak üzere, toplam imam hatip ortaokulunda 140 bin öğrenci eğitim görmektedir. İmam hatip lisesi (İHL) sayısı 854, öğrenci sayısı ise 474 bin 96’dır. Devlet okulları yıllardır ödenek yetersizliği ile baş başa bırakılırken imam hatip okullarının maddi ihtiyaçlarının anında karşılanması, hükümetin ayrımcı uygulamalarının sürdüğünü göstermektedir.

11 Taşımalı Eğitim Sorunları Artarak Sürmektedir!
MEB’in 1989 yılında sadece 2 ilde 305 ilköğretim öğrencisiyle başlattığı taşımalı eğitim sorunu artarak sürmektedir… eğitim-öğretim yılı itibariyle ilkokul ve ortaokullarda toplam 23 bin 880 okul, 10 bin 551 merkez okula taşınmaya başlamış, taşınan öğrenci sayısı 825 bine ulaşmıştır… Ortaöğretimde ise 460 bin 917 ortaöğretim öğrencisi taşımalı eğitimden yararlanmış, toplam taşınan öğrenci sayısı ise 1 milyon 286 bin 726’ya ulaşmıştır...  Taşımalı eğitim uygulamaları özellikle kış aylarında çocukların can güvenliği açısından sorunlar yaratmakta, meydana gelen kazalarda öğrenciler ve öğretmenler hayatını kaybetmektedir…

12 EĞİTİM SEN OLARAK ÖNERİLERİMİZ
Eğitim bir insan hakkıdır. Herkesin eğitim hakkından eşit, parasız ve kendi anadilinde yararlanmasının önündeki bütün yasal ve fiili engeller kaldırılmalıdır… Eğitimde her türlü ayrımcı, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve uygulamalardan uzak durulmalı, eğitim müfredatının oluşturulması ve uygulanmasında demokratik, laik, bilimsel ve evrensel ilke ve değerler referans alınmalıdır… Zorunlu ve “zorunlu seçmeli” din dersi uygulamasına son verilmeli, devlet din eğitiminden tamamen çekilmeli, bütün inançlar karşısında tarafsız olmalıdır… Eğitim politikaları sermayenin istek ve ihtiyaçlarına göre değil, eğitim biliminin gerekleri ve toplumun ihtiyaçları gözetilerek sunulmalıdır… Eğitim hizmetlerinin sunumunda proje temelli ve stratejik planlama değil, demokratik planlamalar yapılmalı, eğitimle ilgili sendikaların görüşleri alınmalı ve uygulanmalıdır… Eğitim emekçilerinin ekonomik sorunları ve çalışma koşulları düzeltilmeli, eğitimde her türden angaryaya, esnek ve performansa dayalı çalışma uygulamalarına derhal son verilmelidir… Eğitim yöneticilerinin belirlenmesinde “sözlü sınav” ve “siyasi referanslar değil, liyakat ve objektiflik ilkeleri esas alınmalıdır… Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır… 12


"Eğitim-Öğretim Yılı Sonunda EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları