Sunuyu indir
1
HAZIRLAYANLAR NİDANUR DAĞDELEN 1715 5/G AYÇA GÜNCE 1792 5/G
YER KABUĞUNUN GİZEMİ HAZIRLAYANLAR NİDANUR DAĞDELEN /G AYÇA GÜNCE /G
2
KONULAR Yer Kabuğunda Neler Var?
Kayaçlar Yer altı kaynaklarımız “madenlerimiz” Geçmişin izleri “fosiller” Doğal mirasımız “doğal anıtlar” Doğal anıtların korunması Erozyon ve heyelanın yer kabuğuna etkisi Erozyon ve heyelan Erozyondan korunalım Yer kabuğundaki yer altı ve yer üstü suları Yer altı ve yer üstü suları Hava , toprak ve su kirliliği Çevre kirliliği
3
KAYAÇLAR Yer kabuğunu oluşturan kütlelere “kayaç”
adı verilir. Kayaçlar; rüzgar , yağmur gibi doğal etkilerle aşınır, parçalanır.Hayatımızın pek çok alanında kullandığımız taşlar kayaçla- rın parçalanmış halidir.Kayaçların yapısında “mineral”adı verilen maddeler vardır. Mineral doğal yollarla oluşan katı maddedir. Kayaçların çok çeşitli biçim ve renkleri vardır. Kayaçların yapısında değişik mineraller bulunur. Yakut,zümrüt,elmas,safir az bulunan minerallerdir.devamı
4
KAYAÇLAR …….Kayaçlar insanların çeşitli araçlar yapmak
için kullandığı ilk malzemedir. İlk çağlarda avlanmak için silah, yemek pişirmek için kab yapımında kayaçlar kullanılmıştır.Yer kabuğu- ndaki kayaçlar günümüzde çok yer ve zamanda kullanılır
5
YER ALTI KAYNAKLARIMIZ “MADENLERİMİZ”
Ekonomik değeri olan kayaçlar “maden ola- rak adlandırılır.Örneğin;granit,bir tür kayaçtır. Maden olarak nitelendirilir. Madenler: Ekonomik değeri olan minerallerdir. Kullanım alanı çoktur. Bir ya da birkaç mineral içeren kayaç türü olabilir. Demir,bakır gibi maddeler işlenerek kömür çeşitleri ise doğal olarak tüketilir. Madenler teknolojik ham madde olarak hayatımızda önemli yeri vardır.Bazı maddeler ve kullanım alanlarını sıralayabiliriz. Demir:inşaat,elektronik,eşya yapımı,otomotiv sanayisi……… Bakır:elektrikli cihazlarda,kablo,ulaşım ve endüstri alanında. Altın: kuyumculuk,süsleme,elektronik,diş hekimliği alanında.devamı
6
YER ALTI KAYNAKLARIMIZ “MADENLERİMİZ”
Talk:pencere,kapı,seramik ve kauçuk yapım kullanılır. Kurşun:akü imalatı başlıca kullanım alanıdır. Mika:elektrik ve elektronik araçlarda kullanılır.
7
GEÇMİŞİN İZLERİ FOSİLLER
Fosiller,geçmiş zamanlarda yaşamış canlıların yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları ve izleridir.Fosilleri inceleyen bilim dalı “paleontoloji”,bilim insanlarınada paleontolog denir. Fosilleri oluşumuna göre sıralarız; İz fosilleri:uzun zaman önce yaşamış canlıların izleri dışkı veya kusmuk şeklinde vücut atıklarıdır. Kemik fosilleri:genellikle canlıların diş, kemik gibi kısımlarının kalıntılarıdır. Tüm vücut fosilleri:canlıların vücutlarının tamamının kalıntısıdır. Kömürleşmiş fosiller:bitki kalıntıları deniz, göl ya da bataklık diplerinde gömülerek kalan kalıntılar. Dolgu fosil:kabuklu canlıların içleri çürür kabukları tortularla dolar.Tortul katmanları kaya haline getirir.devamı
8
GEÇMİŞİN İZLERİ FOSİLLER
Fosiller daha çok göl ve deniz yataklarının çöktüğü yerde olur. fosillerin oluşumundaki aşamalar; Denizde yaşayan canlı ölür. Sonra dibe batar. Kalıntılar tortul katmanlarla örtülür.Katmanlar taşlaşır,sertleşir ve fosil olur………
9
DOĞAL MİRASIMIZ “DOĞAL ANITLAR”
Yer kabuğunu oluşturan doğa olaylarının etkisinde oluşan doğal çevreler doğal anıt olarak adlandırılır. Doğal anıtların oluşumu yüzlerce yıl sürebilir. Bu nedenle bir ülkenin doğal anıtları tüm insanlığa ait değerlerdir. Şelale, mağara, kanyon, traverten, fosiller, çok yaşlı ağaçlar birer doğal anıttır. Ülkemizde bulunan doğal anıtların başlıcaları : Nevşehir’de Peribacaları Denizli’de Travertenler Antalya’da Damlataş Mağarası Adıyaman’da Nemrut Dağı Muğla’da Saklıkent Kanyonu
10
DOĞAL ANITLARIN KORUNMASI
Dünya kültürer ve doğal mirasının korunması için 16Kasım 1972 tarihinde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından kabul edilen şözleşmeye ülkemiz 14 Nisan 1982 tarihinde katılmıştır. Bu şözleşme kapsamında tanımın yapılan anıtlar, yapı toplulukları ve diğer alanlar kültürer miras olarak kabul edilmiştir. Milyonlarca yıl içerisinde çok farklı ortam koşullarıyla oluşan doğal anıtlar bir kez yıkıma uğrarsa yeni örneklerinin oluşması çok zordur.devamı
11
DOĞAL ANITLARIN KORUNMASI
Tüm insanlığın olan bu değerleri koruyarak sonraki nesillere miras olarak bırakmak insanlık görevimizdir. Bölgenin korunması için : Bölgede yapılaşma yetkili kurumlarca denetim altına alınmalıdır. Koruma alanı olarak belirlenen bölge genişletilmelidir. Bölgedeki yapılaşmanın fotoğrafları çekilerek bilgilendirici poster çalışmaları yapılmalıdır. konu ile ilgili çalışan sivil toplum kuruluşları destek verilmelidir
12
EROZYON VE HEYELAN Üzerinde bitki örtüsü bulunmayan toprak ,yağmur , rüzgar gibi etkenlerle aşınarak yer değiştirir . Bu olaya erozyon denir. Çığ da erozyona neden olan önemli olaylardan birisidir. Dünyada her yıl yaklaşık 24 milyar ton toprak ,erozyonla kaybedilir.110 ülke çölleşmeyle karşı karşıyadır .Asya kıtası erozyon bölgesidir. Erozyon sürecinin etkileri; Dağınık ve düzensiz kentleşme Yanlış arazi kullanımı Bilinçsiz otlatma Doğal bitki örtüsünün yok edilmesi Yangınlar ve kaçak ağaç kesimleri Ormancılık alanların tahrip edilmesi Yer kayması (heyelan) Kalın toprak örtüsünün veya tabakaların , eğim doğrultusunda kaymasıdır, kar erime ve fazla yağış olan yerlerde heyelan olayı fazladır.
13
EROZYONDAN KORUNALIM Erozyonun olumsuz etkilerini azaltabilmek için öncelikle erozyona neden olan faktörler bilmeli, sonrasında bu faktörleri ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Erozyona Neden Olan Faktörler: Eğitim erozyonun gerçekleşmesinde önemli etmendir. Eğitim arttıkça erozyon da artar. Çözüm:Eğitimli arazilerde toprağın önüne basamaklı setler kurulmalıdır. Erozyona Neden Olan Faktörler:Tarlaların eğim doğrultusunda sürülmesi de erozyonu arttırır. Toprağın bu şekilde sürülmesiyle oluşan kanallar boyunca, toprak daha kolay taşınır. Çözüm:Toprağın eğimi dik doğrultuda sürülmesi gerekir. Erozyona Neden Olan Faktörler: Toprağın nadasa bırakılması da erozyona arttırmaktadır. Çözüm:Toprağı nadasa bırakmak yerine nöbetleşe ekim yapılmalıdır. Çünkü tarlada her dönem bitki bulunması erozyonu azaltmaktadır.
14
YER ALTI VE YER ÜSTÜ SULARI
Susuz bir dünyada canlılık düşünülmez. Dünyamızın üçte ikisini oluşturan su doğada döndü hâlindedir. Yer altı suları ya kuyularla ya da kendiliğinden çıkar. Kendiliğinden çıkan yer altı suyu kaynak adını alır. Yer altı suyu insanlar tarafından açılan bir kuyudan, pompalama ya da çekmeye gerek kalmadan, kendiliğinden çıkarsa bu kuyuya artezyen denir. Dünyadaki suyun%97’si tuzlu, %3’ü tatlı sudur. Tatlı suyun da üçte ikisi buz, üçte biri sıvı hâldedir. Yer altı kaynak suları soğuk, ılık ya da sıcak olabilir. Soğuk olan maden sularının diğer adı içmecedir. Maden suyunun bir litresinde bir gramdan çok mineral vardır.devamı
15
YER ALTI VE YER ÜSTÜ SULARI
Ilık ya da sıcak olan kaynak sularına termal adı da verilir. Termal sular kaplıca (ılıca) ya da çamur kaynağı olabilir. Bu kaynaklarda banyo yapılır, pek çok hastalığa şifa olur. Yerkürenin derinliklerinde biriken ısı, içinde birçok mineral bulunan sıcak su, buhar ve gazlar jeotermal kaynakları oluşturmaktadır. Ülkemiz jeotermal kaynaklar açısından dünyada ilk beş ülke arasındadır. Afyon, Aydın, Manisa, Denizli, Kütahya, Balıkesir ve Sivas jeotermal kaynak açısından zengin olan başlıca illerimizdir.
16
ÇEVRE KİRLİLİĞİ İnsanların kullandığı doğal
kaynakların türü ve kulanım miktarı sürekli değişmiştir.Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak doğal kaynaklardan daha yoğun bir biçimde yararlanılmıştır. SU KİRLENMESİ Yeryüzündeki su kaynaklarından buharlaşmayla atmosfere geçen su, atmosferden yağış olarak yeryüzüne inmekte; böylece atmosfer aracılığıyla suyun dolaşımı sağlanmaktadır. Sanayi atıklarımız sulara karışması su kirliliğine neden olur.devamı
17
ÇEVRE KİRLİLİĞİ HAVA KİRLENMESİ Hava kirlenmesi,özellikle sanayi
tesislerinin bacalarına filtre takılması, fosil yakıtların tüketiminin artması arabaların çıkardıkları gazlar ve termik santrallerin havayı kirletmesiyle gerçekleşir.Havadaki oranı artan zehirli gazlar, insanların ve diğer canlıların zehirlenmesine yol açar.devamı
18
ÇEVRE KİRLİLİĞİ TOPRAK KİRLENMESİ Endüstriyel ve evsel atıklar toprak
kirlenmesinin başlıca nedenlerindendir. Yer altı ve yer üstü suları,toprakla bağlantılıdır. Ayrıca su döngüsünde yağışların düştüğü yer yine topraktır. Bu nedenle su kirliliğine neden olan endüstriyel.evsel ve tarımsal kirlenmeler,toprak kirliliğine de neden olur. Su, hava ve topraktaki kirlenmeler besinleri de doğrudan etkiler. Çünkü besinlerimiz kaynağı olan bitkiler ve hayvanlar,bu üç doğa unsurunu kullanarak yaşarlar. Buna göre çevresini kirleten insan,aynı zamanda kendi yaşam koşullarında yok etmektir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.