Sunuyu indir
YayınlayanYay Bayindir Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
KONULARIMIZ KARBONHİDRATLAR YAĞLAR PROTEİNLER VİTAMİNLER ENZİMLER
NÜKLEİK ASİTLER MİNERALLER DENGELİ BESLENME
2
AD: Türkan SOYAD: KARAÇAVUŞ NUMARA: 1267 SINIF: 8/C
HAZIRLAYAN AD: Türkan SOYAD: KARAÇAVUŞ NUMARA: 1267 SINIF: 8/C
3
KARBONHİDRATLAR Adından da anlaşılacağı gibi karbonhidratlar karbon, hidrojen ve oksijenden oluşur. Hidrojen ve oksijen genellikle suyun yapısındaki oranlarda bulunur. Karbonhidratlar, fotosentez sonucu ortaya çıkan ilk ürünlerdir. Bitkinin kütlesinin büyük bir kısmını oluştururlar. Karbonhidrat türevlerinden selüloz hücrede sert iskeleti oluştururken nişasta en önemli depo besin maddesidir. Glikozitleri oluşturmak üzere diğer bileşiklere bağlanan şekerler ve karbonhidrat türevleri farmakognozi açısından önemlidir.
4
Karbonhidratlar organizmada öncelikli olarak enerji elde etmede kullanılırlar. 1 gr karbonhidrattan 4.1 kalorilik enerji elde edilir. Karbonhidratlar enerji elde etmenin yanında hücre zarının, nükleik asitlerin, organik moleküllerin de yapısına katılırlar. Yapılarında karbon, hidrojen ve oksijen atomu bulun-dururlar. Yeşil bitkiler atmosferdeki karbondioksiti köklerinden aldıkları suyla birleştirerek glikozu oluştururlar. CO2+H2O GLIKOZ +O2 Karbonhidratlar şeker ve şekerli yiyecekler ile ekmek, Makarna, patates ve tahıllarda bulunur. Karbonhidratların en küçük yapıtaşı glikozdur. Çok sayıda glikoz molekülü farklı şekillerde bir araya gelerek nişasta, selüloz veya glikojeni oluştururlar.
5
KORBONHİDRATLARA ÖRNEKLER
GLİKOZ; Basit bir şeker olan glükoz yaşam için en önemli karbonhidratlardan biridir. Hücreler onu bir enerji kaynağı ve metabolik reaksiyonlarda bir ara ürün olarak kullanırlar. Glükoz fotosentezin ana ürünlerinden biridir ve hücresel solunum onunla başlar.
6
EN BÜYÜK GLİKOZ KAYNAKLARI
7
ÇAY ŞEKERİ; Çay şekeri önemli karbonhidratlardan olup kalorisi çok fazla bir maddedir. Çay Şekeri
8
Nişasta Farin veya Amidon suda çözünmeyen bir kompleks karbonhidrattır. Bitkiler tarafından fazla glikozu depolamak için kullanılır. Nişasta
9
Bitki Hücreleri fazla nişastayı molekülleri olarak toplar
Bitki Hücreleri fazla nişastayı molekülleri olarak toplar.Bu nedenle pek çok bitki nişasta içerir.En çok tanınanları ise patates ve tahıllardır. Patetes
10
Tahıllar
11
SELÜLOZ Bitkilerde hücre yapısının büyük bir bölümünü oluşturan kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat. Selüloz bitkinin sert ve kuvvetli olmasını sağlar, otçul hayvanlar selülozu sindirebilirler bunun nedeni ise bağırsaklarında yaşayan simbiyot bakterileri, protozoa türleri ve odun yiyen bazı böcek türlerinin salgıladıkları selüloz enzimidir. Selüloz sanayide cmc adıyla seramik yapımında, boya üretiminde üstün filim yapıcılığı sayesinde ekonomik oluşuyla da tercihen kullanılmaktadır.
12
Selüloz
13
Karbonhidratlara Başka Örnek verecek olursak;
Ekmek
14
Meyve
15
MAKARNA
16
PİRİNÇ
17
SEBZELER
18
Yağlar Vücudun enerji ihtiyacında bir diğer besin grubu da yağlardır. Yağlar da karbon, hidrojen, ve oksijenden oluşur. Ama bu temel besinlerin fazla alınması zararlı olabilir. Bazı yağların kalp hastalıkları olasılığını artırdığına inanan birçok doktor, sağlıklı bir yaşam için özellikle hayvansal yağların fazla yenmemesini sağlık verir.
19
GÖREVLERİ 1. Vücudun ısı yalıtımını sağlarlar.
2. Vücudu darbelere karşı korurlar. 3. Hücre zarının yapısına katılırlar. 4. Hormonların yapısına katılırlar. 5. Depo besin maddesi olarak görev yaparlar. 6. İç organların etrafını sararak onları korurlar. Yağlar oda sıcaklığında katı ya da sıvı olmalarına göre ikiye ayrılırlar. — Sıvı Yağlar: Oda sıcaklığında sıvıdırlar. Bitkisel yağlardır. Mısır özü, zeytin yağı, susam yağı gibi — Katı Yağlar: Oda sıcaklığında katıdırlar. Hayvansal yağlardır. Tereyağı, kuyruk yağı gibi.
20
YAĞ MOLEKÜLLERİ
21
Ayıcık Kış Uykusuna Yatacak.
Kış Uykusuna yatan ayılarda Uykularındayken kendilerini dış etkenlere karşı yağları kullanarak korurlar. Ayıcık Kış Uykusuna Yatacak.
22
Yağlara Örnekler Tereyağı Yağlı et Kaymak Peynir Mısır Ayçiçeği Fındık
Ceviz Yağlara Örnektir.
23
TEREYAĞ
24
YAĞLI ET
25
KAYMAK
26
PEYNİR
27
MISIR
28
Ayçiçeği
29
FINDIK
30
CEVİZ
31
Proteinler Amino asitlerin zincir halinde birbirlerine bağlanmasından oluşan büyük organik bileşiklerdir. Bu zincirde bir amino asitin karboksil grubunun bir diğerinin amino grubuna bağlanmasıyla oluşan bağ peptit bağı olarak adlandırılır. Her proteindeki amino asit dizisinin sırası bir gen tarafından tanımlanır ve genetik kod ile kodlanmıştır. Genetik kod 20 "standart" amino asit tanımlasa da proteinlerdeki amino asitler translasyon sonrası değişimle kimyasal olarak değişikliğe uğrar. Bu değişimler ya proteinin işlev görmeye başlamasından önce gerçekleşir ya da kontrol mekanizmalarının parçası olarak, proteinin işlevini değiştirmek için olur. Proteinler belli işlevleri yerine getirmek için beraberce de çalışabilirler ve bazıları bir araya gelip kararlı kompleksler oluşturabilir.
32
Ayrıca vücudun yapı taşlarıdır
Ayrıca vücudun yapı taşlarıdır. Kemikler, kaslar, deri, sinirler, kısacası vücudun büyük bölümü proteinlerden oluşur. Yiyeceklerle alınan proteinler sindirim sırasında parçalanarak aminoasitlerine ayrışır ve vücut, bu aminoasit deposundan seçtiği uygun yapıtaşlarını yeniden bir araya getirerek kendi dokularını oluşturan proteinleri yapabilir. 1 gr protein 4 Kal'lik bir enerji sağlar. Günlük enerjinin %10-15'i proteinden gelmelidir. Beslenmemizde proteinden zengin besinlere ihtiyaçtan fazla tüketmek, yetersiz tüketmek kadar zararlıdır.
33
Miyoglobin proteininin temelde alfa sarmallardan oluşmuş 3 boyutlu yapısının şematik gösterimi.
34
Protein Açısından Zengin Olan Başlıca Hayvansal Yiyecekler
Yumurta Et Balık Peynir Süt
35
YUMURTA
36
ET VE BALIK
37
PEYNİR VE SÜT
38
Protein Açısından Zengin Olan Başlıca Bitkisel Yiyecekler
Ekmek Patates Kabuklu Yemişler Bezelye Fasulye Mercimek
39
EKMEK
40
PATETES
41
KUBUKLU YEMİŞLER
42
BEZELYE
43
FASULYE
44
MERCİMEK
45
VİTAMİNLER Vitaminler, sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir. Vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak iki gruba ayrılır. YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER : A, D, E ve K vitaminleridir . SUDA ERİYEN VİTAMİNLER : B grubu vitaminler ile C vitaminidir .
46
YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER
A vitamini: Enfeksiyonlara karşı direnci arttırır normal büyüme, üreme, kemik ve diş gelişimi, görme için gereklidir. Cildin tırnakların ve saçların sağlıklı kalmasını sağlar. Diş ve dişetleri için büyük önem taşır . Kayısı,Kuşkonmaz,Maydanoz,Ispanak,Havuç,Kereviz, Marul,Portakal,Erik,Domates A vitaminine örnektir.
47
BAŞLICA A VİTAMİNLERİN RESİMLERİ
KAYISI VE KUŞKONMAZ
48
MAYDONAZ VE ISPANAK
49
HAVUÇ VE KEREVİZ
50
MARUL VE PORTAKAL
51
ERİK VE DOMATES
52
D VİTAMİNİ D vitamini İnce bağırsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar . Balık yağı, balık, yumurta, tereyağı, karaciğer, et, sebzeler, güneş de vitaminine örnektir.
53
BALIK VE BALIK YAĞI
54
YUMURTA VE TEREYAĞ
55
KARACİĞER VE ET
56
SEBZE VE GÜNEŞ
57
E VİTAMİNİ E vitamini Antioksidan etkilidir. Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatıyor Yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirir. Hücrelerin daha uzun yaşamasını ve yenilenmesini sağlar . Buğday, tohumlu besinler, soya fasulyesi yağı, arı sütü, ceviz, marul, tere, kereviz, maydanoz, ıspanak, lahana, mısır yağı, mısır, yulafta da E vitaminine örnektir.
58
BUĞDAY VE TOHUMLU BESİNLER
59
SOYA FASULYESİ YAĞI VE ARI SÜTÜ
60
TERE VE LAHANA
61
MISIR YAĞI VE YULAFYA
62
K VİTAMİNİ K vitamini Karaciğere gelen K vitamini burada üretilen bazı pıhtılaşma faktörlerinin yapımında rol alır. K vitamini takviyesi yalnızca kanamalı hastalarda verilir. Ispanak,kabak, marul, yeşil domates, yeşil biber, inek sütü, peynir, tereyağı, yumurta, kırmızı et, pirinç, karaciğer, mısır, muz, şeftali, çilek K Vitaminine örnektir.
63
KABAK VE İNEK SÜTÜ
64
MUZ VE ŞEFTALİ
65
ÇİLEK VE KIRMIZI ET
66
SUDA ERİYEN VİTAMİNLER
B VİTAMİNİ B1 vitamini; Kasların ve sinir sisteminin faaliyeti için gereklidir.Yetersizliğinde iştahsızlık, huzursuzluk, bellek zayıflığı ve dikkat azalması görülür. Buğday, kepek, bira mayası, taze sebze meyve, koyun eti, sığır eti, balık eti, yumurta, süt B2 vitamini; Eksikliğinde dilde kızarma, yanma hissi, ağız çevresi ve dudaklarda kızarma, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, yanma hissi, katarakt oluşumu, saçların dökülmesi, çocuklarda büyüme yavaşlaması, kilo kaybı, sindirim sorunları oluşur . Karaciğer, böbrek, buğday unu, patates, et, süt, yumurta, peynir, kepek, yeşil sebzeler, havuç, fındık, yer fıstığı, mercimek
67
B3 vitamini; Yetersiz beslenme sonucu deriyi sinir sistemini tutan pellegra adlı hastalık ortaya çıkar. Hücrelerin oksijeni kullanabilmeleri için gereklidir. Midede sindirimin temel taşları olan asitlerin üretimini sağlar. Bira mayası, kepek, yer fıstığı, sakatat, kırmızı et, balık, buğday, baklagiller, un, yumurta, süt, limon, kabak, incir, portakal, hurma B5 vitamini; Doğada bol olduğu için eksikliğine rastlanmaz. Ayrıca bir miktar bağırsaklarda da yapılmaktadır. Eksikliği kan şekerinde düşme,ellerde titreme, kalp çarpıntıya neden olur . Karaciğer, kırmızı et, tavuk, yumurta, ekmek, sebzeler
68
B6 vitamini; Sinir sistemi ve hormonların çalışmasını düzenler.Vücudun savunmasında antikor ve akyuvar oluşumunda rol oynar. Eksikliğinde migren tipi baş ağrısı, kansızlık, ciltte kuruluk, görme problemleri, uyuşukluk, adele zayıflığı ve krampları oluşur . Karaciğer, böbrek, kırmızı et, balık, yumurta, ekmek, sebzeler B11 vitamini; Kırmızı kan hücreleri ve sinir dokularının oluşumunda aktif rol oynar. Hücre bölünmesi için gereklidir. Bu etkisi ile büyümeyi de sağlar. Anne karnındaki bebeğin sinir sisteminin gelişimi için de gereklidir. Eksikliğinde iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, unutkanlık, çarpıntı gibi bazı kalp sorunları oluşabilir . Karaciğer, böbrek, kırmızı et, ıspanak, marul, yumurta, ekmek, portakal, muz
69
B12 vitamini; Besinlerle veya sigara gibi alışkanlıklarla vücuda giren siyanürü etkisiz hale getirir. Eksikliğinde dilde hassasiyet, şişme, kızarma, hayal görme, depresyon, adalelerde kasılmalar, sinir iltihaplarına bağlı olarak el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma şikayetleri oluşur . Karaciğer, yürek, böbrek, kırmızı et, tavuk, balık, süt, peynir, yumurta
70
B VİTAMİNİNDEN RESİMLER
YER FISTIĞI VE KEPEKLI EKMEK
71
LİMON VE HURMA
72
BÖBREK VE TAVUK
73
İNCİR VE UN
74
C vitamini; Vücudumuz C vitaminini üretemez bitkiler ve bazı hayvanlar bu vitamini üretebilmektedir. Besinlerle alınan vitamin 2 saat içersinde kullanılır 4 saat sonunda kandan uzaklaşır. Yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olmamalarını sağlar.Vücudun savunma sistemini artırıcı etkisi vardır. Histamin yapımını azaltarak alerjik olayların şiddetini düşürür. Eksikliğinde diş eti kanamaları ve çekilmeleri olur. Siyah üzüm, narenciye, çilek, kavun, karpuz, yeşil biber, maydanoz, brokoli, havuç, soğan, bezelye
75
NARENCİYE VE BROKOLİ
76
ÜZÜM VE BEZELYE
77
KARPUZ VE SOĞAN
78
ENZİMLER Enzimler, Proteinlerden yapılmışlardır ve doğal olarak yalnız canlılar tarafından sentezlenirler.Solunumun, büyümenin, kas kasılmasının fotosentezin, sindirim vs.nin temelini oluştururlar.Enzimler suda ya da sulandırılmış tuz çözeltisinde çözülebilirler. Enzimin etki ettiği bileşiğe "Substrat" denir. Her canlı hücrede, her biri kendi özel işini yapan, örneğin DNA kopyalanmasına yardımcı olan, besin maddelerini parçalayan, besinlerden enerji üreten, basit moleküllerden zincir yapılmasını sağlayan ve bunlar gibi sayısız işler gören binlerce enzim vardır. Enzimler hücre içinde mitokondrilerde üretilir. Büyük bölümleri proteinlerden oluşur, geri kalanları ise vitamin ve vitamin benzeri maddelerdir. Eğer bu enzimler olmasaydı, en basitinden en karmaşığına kadar hemen hiçbir fonksiyonunuz çalışmaz ya da neredeyse duracak kadar yavaşlardı. Sonuç olarak her iki halde de sindiremez, göremez, konuşamazdık. Kimyasal reaksiyonların başlaması için yüksek derecede ısı gereklidir. Bu yüksek ısı ise canlı hücrelerin hayatları için tehlikeli bir durumdur; hücrelerin ölümüne neden olur. İşte bu sorunu çözenler yaratılış mucizesi enzimlerdir. Yüksek ısıya gerek kalmadan, enzimler kimyasal reaksiyonları başlatır veya hızlandırırlar, ancak kendileri reaksiyona girmezler.
79
ENZİMLERİN ÖZELLİKLERİ
1)Enzimler özerktirler.Yani her enzim ancak bir çeşit sübstrata etki edebilir,ona hastır.Bundan dolayı her reaksiyon çeşidi için ayrı enzim kullanılmaktadır.Mesela oksijenli solunumda yirminin üzerinde enzim görev almaktadır. 2)Enzimler reaksiyondan etkilenmezler,girdikleri gibi çıkarlar.Bu yüzden aynı reaksiyon çeşidinde tekrar tekrar kullanırlar. 3)Enzim reaksiyonlarının çoğu tersinirdir.Yani aynı enzim reaksiyonu hem ürünler,hem de girenler yönünde katalizleyebilir. 4)Enzimler etkinliklerini maddelerin dış yüzeyinden başlatır.Bu yüzden,kıyılmış et,aynı miktar parça etten daha kolay sindirilir.Besinlerin dişlerle parçalanması da enzimlerin etki yüzeyini arttırır,reaksiyonun toplam süresini kısaltır. 5)Enzimler vücut ve hücre dışında da aktiftirler. 6)Enzimler çok az miktarlarıyla dahi etkilidir.Reaksiyona girmeleri için belli bir miktara ulaşmalarına gerek yoktur.Çünkü bir molekül enzim 1 sn. de binlerce moleküle etki edebilir. 7)Birçok enzim,eğer hücre dışında iş görecekse ilgili yere küçük kanalcıklarla salgılanır.
80
8)Her enzim belli bir koenzile çalışır
8)Her enzim belli bir koenzile çalışır.Ancak koenzimler farklı enzimlerlede iş görebilir. 9)Enzimlerin çalışması ve enzim atik reaksiyonların hızı ortam sıcaklığından etkilenir.Genellikle O'C nin altında 55'C nin üstünde enzimler iş göremez. 10)Enzimlerin çalışması, ortam PH'sından da etkilenir.Genellikle nötr ortamlarda iyi iş görürler.Ancak, bazı enzimler saidik, bazı enzimler ise bazik ortamlarda daha iyi iş görür. 11) Bazı faktörler enzim çalışması engeller.Bunlara inhibitör denir.Bunlar reaksiyonun tamamen durmasına da sebep olabilirler. 12)Bazı faktörler ise enzim reaksiyonunu olumlu etkiler.Bunlara aktivatör denir.Ortamın su oranının artması, optimum PH ve optimum sıcaklık birer aktivatördür. 13)Reaksiyon ortamına enzim ve substrat ilaveside reaksiyon hızını arttırır.
81
ENZİMLERİN YAPISI Basit Enzimler:
Sadece proteinden meydana gelmiş enzimlerdir.Bunlara en iyi örnek sindirim enzimleri ve üreyi parçalayan üreaz enzimleridir.Reaksiyon direk olarak protein kısmı tarafından yürütülür. Bileşik Enzimler: Bileşik enzimler iki kısımdan meydana gelir. Protein + Vitaminler Protein + Mineral maddeler veya metal iyonlarıdır. Bu enzimlerin protein kısmına vitamin kısmına koenzim veya prostatik grup denir.Metal iyonları ve mineral maddeler gibi kısımlarına da enzim aktivatörleri denir. Bileşik enzimler ayrı ayrı görev yapamazlar.Çünkü enzimin etki ettiği maddeyi protein kısmı belirler.Koenzim reaksiyonu gerçekleştirir.Organizmalarda vitamin veya metal iyonları eksik olursa protein kısımları reaksiyonu gerçekleştiremez.Bundan dolayı canlı hastalanır.Mesela gözdeki A vitamini görme reaksiyonlarını gerçekleştiren enzimin bir parçasıdır.Yani koenzimdir.A vitamini olmasa reaksiyon gerçekleşmez ve gece körlüğü ortaya çıkar.
82
NÜKLEİK ASİTLER İnsan vücudu besinlerimizin bileşiminde bulunan su, protein, yağ, karbonhidrat ve madenlerden oluşmuştur. Ayrıca vücutta az miktarda vitaminler, nükleik asitler, hormonlar,enzimler gibi öğeler de vardır. Tüm bu maddeler, özellikle hayvansal gıdaların yapılarında bulunduğu için gıdalarımızla alınmaktadırlar. Vücudumuz çeşitli sistemlerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bir sistem de birkaç organ bulunmaktadır.
83
Örneğin dolaşım sistemimizde birçok organımız vardır.
Dokuların birleşmesi ile belirli görev yapanlara da "organ" adı verilir. Bir araya gelerek belirli bir görev yapan hücre topluluklarına "doku" denilmektedir. Hücreler canlı organizmanın en küçük fonksiyonel (işlevsel) birimidir. Hücrelerimiz genellikle hücre zarı, protoplazma ve çekirdek olarak üç ana yapısal grupta incelenebilir. Hücre zarı; hücreyi dış ortamlardan ayırmakta, ortamla alış verişini ayarlamaktadır. Hücre zarı seçici özelliğe sahiptir. Ayrıca pasif geçiş, kolaylaştırılmış geçiş, aktif enerji kullanılarak yapılan geçiş gibi birçok etkinliğe sahiptirler. Protoplazma, hücrenin fabrikasıdır. Protoplazmanın içindeki mitokondride besinlerin yakılmasından enerji elde edilir. Endoplazmik retikulumda enzimler sentez edilmektedir. Burada enzimlerin üretim yeri ribozomlardır. Yağların ve diğer öğelerin yapımı veya birbirlerine değişmesi yine protoplazmada olmaktadır.
84
KURU BAKLAGİL
85
MİNERALLER Mineral doğal şekilde oluşan homojen, belirli kimyasal bileşime sahip ve belirli bir kristal öz yapıları olan inorganik kristalleşmiş katı bir cisimdir. Buna göre minerallerin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Doğal olarak oluşur. Herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır. Belirli bir kimyasal formülü vardır. Katı halde olup nadiren sıvıdır. İnorganiktir. (yani doğada bulunur)
86
Mineralojinin oluşan maddeleri ihtiva ettiği için bu bakımdan sınırlandırılmıştır. Teknolojinin ilerlemesiyle a sentetik olarak elde edilen kimyasal bileşikler mineral sayılmazlar. Bu yapay bileşikler halindeki katı maddelere doğada tabii halde rastlanmaz. Dolayısıyla da doğal şartlarda oluşturulamazlar. Bu tür katı maddelere "yapay mineraller" adı verilebilir. Bu tür yapay mineraller de, tabii minerallerde olduğu gibi benzer kristal iç yapılarına sahiptir.
87
DENGELİ BESLENME Hayatınızda akılcı bir beslenme rejimi her zaman olmalı. Kilo vermeyi ertelemeyin. Eğer hızla kilo veremediyseniz, hayal kırıklığına uğramayın. Keza çok çabuk kilo kaybederseniz, yeme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz imkansız. Herhangi bir tatlıyı yemeden veya bisküvi paketini açmadan önce kendinize sorun, "Ben gerçekten aç mıyım" eğer cevabınız olumluysa, on dakika bekleyin ve bu soruyu tekrar sorun. Yiyeceklerinizi haftalık olarak planlayın. Böylece alışveriş yaparken, abur cubur satın almaktan kurtulabilirsiniz.Asla süpermarkete aç gitmeyin. Eğer insanlar tok karnına alışverişe giderlerse, besin değeri daha yüksek yiyecekler alıyorlar. Abur cubursan da uzak duruyorlar.
88
Daha hareketli olabilmek için hayatınızda, beslenme rejiminizde değişiklik yapmaktan kaçınmayın.
Bir günlük tutun. Hem ne yediğinizi, hem de ruh halinizi kaydedin. Eğer istemediğiniz halde yemek yiyorsanız, bir dakika sonra kendinizi kontrol altına alabilirsiniz. İradeyi kullanmak, dakikalarla başlar, saatlik, günlük, haftalık, aylık... sürelerle devam eder. Daima geriye dönüp kendinizi kontrol edin.. Hiçbir zaman neden kilo vermek istediğinizi unutmayın. Sıkıldığınızda veya diyet yapmaktan yorulduğunuzda eski fotoğraflarınıza göz atın. Ve her verdiğiniz kiloda kendinizi nasıl hissettiğinizi hatırlayın. Değişimin zamanla ve sabırla olacağını hep aklınızın bir köşesinde bulundurun.
89
Geçmişi değiştiremeyebiliriz ama gelecek için şansımızı deneyebiliriz.
Eğer istemediğiniz halde yemek yiyorsanız, bir dakika sonra kendinizi kontrol altına alabilirsiniz. İradeyi kullanmak, dakikalarla başlar, saatlik, günlük, haftalık, aylık... sürelerle devam eder. Yeryüzündeki hiçbir yiyecek, sizin kendinizi zayıf hissetmenizden daha lezzetli olamaz. Artık biliyorum ki, doğru seçimler yaparsam, zayıflayabilirim. Her an şu soruyu soruyorum: "Buna ihtiyacım var mı, gerçekten onu yemeyi istiyor muyum? Eğer yemek yemek istemiyorsanız, yemek yiyebileceğiniz bir yere gitmeyin.
90
Eğer bir açık büfe ile yüz yüze iseniz, hemen salata bölümüne gidin ve tabağınızı salatayla doldurun. İkinci kez gittiğinizde kendinizi tok hissedeceksiniz ve daha fazla kontrol edebileceksiniz. Her zaman ölçülü olun. Porsiyonlarınız küçük olsun. Bol sebze, Az yağ, Bardak bardak su... .
91
Yemeğe başlamadan önce bir bardak su için ve bu sırada düşünün, "Şu anda yemek yiyorum ama hedeflediğim kilodan uzaklaşıyorum." Kendi kendinizle yapacağınız tartışmalar işe yarayacak. Bilinçli bir şekilde yemek yiyin. Yavaş olun. Ağzınıza götürdüğünüz her lokmaya dikkat edin. Her yemekten sonra dişleriniz fırçalayın. Ağzınızdaki temizlik duygusu sizin bir kaç saat acıkmanızı engelliyor.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.