Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SÖZ ÖBEKLERİ 1. Kal ı p cümleler 2 Yazılı veya sözlü iletişimimizde karşımızdakine bir şeyler anlatmak için cümleler kurarız. Cümleleri kendi kelime.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SÖZ ÖBEKLERİ 1. Kal ı p cümleler 2 Yazılı veya sözlü iletişimimizde karşımızdakine bir şeyler anlatmak için cümleler kurarız. Cümleleri kendi kelime."— Sunum transkripti:

1 SÖZ ÖBEKLERİ 1

2 Kal ı p cümleler 2

3 Yazılı veya sözlü iletişimimizde karşımızdakine bir şeyler anlatmak için cümleler kurarız. Cümleleri kendi kelime dağarcığımızdan seçtiğimiz kelimelerle oluştururuz. Bunun dışında kelimeleri önceden bir araya getirilmiş, hangi amaçla ve hangi durumlarda kullanılacağı belli olan cümleler de kurarız. Bu cümlelere kalıp cümleler denir. 3

4 Kalıp cümlelerin söz dizimi tıpkı deyimler ve atasözleri gibi zaman içerisinde belli bir biçime girmiştir. Ancak kalıplaşmış cümleler deyim ve atasözü özelliği taşımazlar. Örneğin; “Ne günlere kaldık!” cümlesi bir atasözü veya deyim değildir, ancak tıpkı atasözü ve deyimler gibi kalıplaşmıştır. 4

5 » İşimiz gücümüz yok seninle mi uğraşacağız? cümlesinin “işimiz gücümüz yok” kısmı kalıplaşmış bir cümledir. » O sokak senin bu sokak benim dolaştık. cümlesi kalıp cümle özelliği gösterir. Bu cümlede “sokak” ve “dolaştık” sözcükleri değişebilir ama kalıp bozulmaz : 5

6 » Kalıp cümleler bir milletin ortak geçmişinden, geleneklerinden, inanışlarından doğar. Ölüm, doğum, düğün, bayramlaşma, selamlaşma gibi durumlarda kullanılan sayısız kalıp cümle vardır. Bu cümleler o toplumdaki herkes tarafından aynı şekilde kullanıldığı ve algılandığı için kalıplaşmış kabul edilir. 6

7 – Happpşuuuuu! – Çok yaşa – Sen de gör » Kolay gelsin. (Çalışan birini gördüğümüzde) » Eline sağlık. (Yediğimiz yemeği yapan kişiye) » Sıhhatler olsun. (Tıraş olan veya banyo yapan birine) » Başın sağ olsun. (Yakını vefat eden birine) » Geçmiş olsun, Allah şifa versin (Hasta olan birine) » Afiyet olsun. (Yemek yiyen birine) » O tabak bitecek! (Yemeğini bitirmeyen çocuğa) » Nereye bıraktıysan oradadır! (Bir eşyasını kaybeden birine) 7 ÖRNEKLER

8 SÖZCÜK GRUPLARI Dildeki anlamlı en küçük söz birliklerine sözcük adı verilir. Sözcükler cümle içinde başka sözcüklerle anlam ilişkileri kurarak gruplar oluşturur. Bu durumda o sözcük grupları da çeşitli anlamları karşılar. Bir varlığı, bir kavramı, bir durumu veya bir eylemi karşılamak için belli kurallara göre oluşan kelime topluluğuna sözcük grubu denir. 8

9 Tek sözcükle anlatılamayan, anlatımı için birden çok sözcüğe gereksinim duyulan nesne ve kavramları karşılamaya yarayan dil birlikleridir. Bu sözcükler ekli, eksiz bir bütün oluştururlar. Öbekteki sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Cümlede tek bir öğe olarak işlev görür. Türkçede temel kural, yardımcı öğe, temel öğeden önce gelir. Bu durum yalnızca 'ki' li bileşik cümlede değişir 9

10 Varlıklar, kavramlar, nitelikler, durumlar, devinimler birer sözcükle de karşılanır. Sözcük bunlardan birini karşılamaya yetmiyorsa, yani bir varlığı, kavramı, niteliği, durumu, devinimi ancak birden çok sözcükle karşılayacaksak sözcük öbeklerini kullanırız. 10

11 Sözcük öbeklerinin görevleri ve özellikleri Tek sözcük ile karşılanmayan varlık, kavram, nitelik, durum ve devinimleri karşılar. Sözcük öbekleri, kavramları en verimli biçimde dile getirmede kullanılan kolaylıklardır. Sözgelimi, “ipek” ve “böcek” sözcükleri tek başlarına birer varlığı karşılarlar. “ipek böceği” sözcük öbeğinin karşıladığı varlık tek, sözcük ise ikidir. Bunun gibi “telefon etmek, kör olmak, fotoğraf makinesi” kavramlarını da tek sözcük ile karşılamak mümkün değildir. Sözcük öbeği iki sözcükten oluşur. Varlık, kavram, nitelik, durum ve devinimleri, anlamlarını genişleterek, belirterek, pekiştirerek, niteleyerek karşılar. 11

12 . NOT=Verilen bir cümleyi öğelerine ayırırken genellikle her sözcüğün bir öğe olarak karşımıza çıkmadığını görürüz. Uzun cümlelerde öğeleri söz öbekleri oluşturur. Söz konusu öbekler öğelere ayrılırken parçalanmazlar. Yani cümle öğelerini ayırmaya başlamadan önce belli başlı söz öbeklerini bilmemiz gerekir. 12

13 Türkçede başlıca sözcük grupları şunlardır: 13

14 İKİLEMELER Anlamı güçlendirmek amacıyla aynı kelimenin, yakın anlamlı kelimelerin veya zıt anlamlı kelimelerin tekrarıyla oluşan sözcük grubuna ikileme denir. İkilemeler şu şekillerde oluşturulur: Aynı Sözcüğün Tekrarlanmasıyla Oluşan İkilemeler: Örnek » koşa koşa, ağır ağır, iri iri… Eş Anlamlı Sözcüklerden Oluşan İkilemeler: Örnek » akıllı uslu, ses seda, güçlü kuvvetli, kılık kıyafet… Zıt Anlamlı Sözcüklerden Oluşan İkilemeler: Örnek » ileri geri, az çok, er geç, bata çıka, büyük küçük… Biri Anlamlı, Diğeri Anlamsız Sözcükten Oluşan İkilemeler: Örnek » eski püskü, eğri büğrü, yarım yamalak, çer çöp… Her İkisi de Anlamsız Sözcükten Oluşan İkilemeler: Örnek » ıvır zıvır, eften püften, mırın kırın… Yansımaların Tekrarıyla Oluşan İkilemeler: Örnek çat pat, kıs kıs, şırıl şırıl, patır kütür, horul horul… 14

15 İsim Tamlaması Şeklindeki İkilemeler: Örnek » suyunun suyu, güzeller güzeli… Hâl (Durum) Eki Alarak Oluşan İkilemeler: Örnek » baş başa, baştan başa, biz bize, dişe diş, günden güne… M Harfi Eklenerek Oluşturulan İkilemeler: Örnek » Ev mev, şaka maka, para mara, kitap mitap, ders mers, iş miş… İkilemelerle tekrarlar birbirinden farklıdır. Tekrarlarda araya virgül girer; fakat ikilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti girmez. Örnek » Akşam, akşam, yine akşam… (Tekrar) » Akşam akşam nereden çıktı bu maç. (İkileme) 15

16 DEYİMLER Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir. Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz. 16

17 17

18 Deyimlerin Özellikleri 1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Örnek » Sürahiden boşalırcasına yağmak (Yanlış) » Bardaktan boşalırcasına yağmak (Doğru) » Suratından düşen bin parça (Yanlış) » Yüzünden düşen bin parça (Doğru) 2. Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir. Örnek » Ödevimi yapınca öğretmenin gözüne girdim. (Ben) » Ödevimizi yapınca öğretmenin gözüne girdik. (Biz) 3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır. Örnek » “Kök söktürmek” deyimi “bir bitkinin kökünü çıkarttırmak” değil, “güçlük çıkarmak, uğraştırmak” anlamındadır. » “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” anlamındadır. 18

19 4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır. Örnek » Sır saklamak: Sırrı açıklamamak » El sürmemek: Değmemek, dokunmamak 5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz. Örnek » “Burun kıvırmak” deyimi, beğenmeyip küçümsemek anlamını içermektedir. Herhangi bir ders verme amacı taşımamaktadır. 6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir. Örnek » Ağzı kulaklarına varmak (sözcük grubu) » İğne atsan yere düşmez (cümle) » İçi içine sığmamak (sözcük grubu) » Ne tadı var ne tuzu (cümle) 19

20 Atasözlerinin Özellikleri 1. Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır. 2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz. Örnek “Damlaya damlaya göl olur. ” atasözünde bulunan “göl” sözcüğünün yerine “havuz” sözcüğünü getiremeyiz. Sözcüklerin yerlerini değiştirip “Göl damlaya damlaya olur.” da diyemeyiz. Atasözlerinin hepsi tamamlanmış bir yargı bildirir. Bu nedenle atasözleri cümle değeri taşır. 20

21 3. Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır. Örnek “Terzi kendi söküğünü dikemez ” atasözü, “İnsanlar başkalarına yaptıkları hizmetleri kendilerine yapamazlar.” anlamını taşır. Bu atasözünün terziyle, sökükle bir ilgisi yoktur. 4. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır. Örnek » Dost ile ye, iç; alışveriş etme. » Bugünün işini yarına bırakma. 21

22 22

23 Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri : 1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir. 2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar. 3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar. 4. Genellikle mecaz anlam taşırlar. 23

24 Atasözleri ile Deyimler Arasındaki Farklar: 1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir. Örnek » İşleyen demir ışıldar. (atasözü) » İki yakası bir araya gelmemek (deyim) 2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir. Örnek “Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözü her zaman ve herkes için geçerli olduğu için atasözüdür » “kulak kabartmak” sözü anlık bir durumu bildirdiği için deyimdir. 24

25 3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur. Örnek » “Çobansız koyunu kurt kapar.” sözü ders verdiği için atasözüdür. » “Burnu havada olmak” sözü ise öğüt verme amacı taşımadığı için deyimdir. 25

26 YANSIMA GRUBU Doğadaki seslerin taklidi sonucu ortaya çıkan sözcüklere yansıma dendiğini belirtmiştik. Bu yansımaların oluşturduğu kelime grupları da vardır. “Tenceredeki su fokur fokur kaynıyor.” “fokur fokur” sözü bir yansıma grubudur. Bu söz, tenceredeki suyun kaynarken çıkarmış olduğu sesi karşılamaktadır. “Koridordan takır tukur sesler geliyor.” cümlesindeki “takır tukur” da yansıma grubudur. 26

27 Tamlamalar Ad ve sıfat tamlamaları ile bunların karma biçimleri cümlede ayrılmaz. Okyanusun ortasında gemiler görünüyordu. (isim tamlaması) Yıpranmış elbiselerini çöpe attı. (sıfat tamlaması) Masmavi göğün üstünde güvercinler vardı. (karma tamlama) 27

28 Fiilimsi Öbekleri Eylemsilerle yan cümlecik yapılan söz öbekleri parçalanmaz. Hızlı koşmalarını istedi. Sudan çıkan adam, kurulandı. Zaman zaman dinlenerek yol alıyordu. Edat Öbekleri Edat barındıran çeşitli söz öbekleri bir bütün olarak düşünülür. Okumak için yurt dışına gitti. Duyduğumuza göre çok varlıklıymış. 28

29 Ünlem Grupları Biraz sus be birader!!! Allahın cezası,canımı yaktı!! Birleşik Sözcükler Kimi birleşik sözcükler ayrı yazılır; ama yine de tek sözcük sayılırlar. Komşulardan rahatsız oluyor musunuz? Hepsine teşekkür ederim.. 29

30 Unvan Grupları Hikmet Bey, kirayı almaya gelmişti. Cemil dayı düğünde pek neşeliydi. Sayı Öbekleri Yazıyla yazılan sayı öbekleri bütün olarak alınır. İki yüz otuz sayfa kitap okudum. Yolculuğun bitmesine yüz elli bir gün kaldı. 30

31 Zarf ve Sıfat Öbekleri Tamlama dışında kalan çeşitli zarf ve sıfat grupları da ayrılmaz. Çalışmaya yatkın birini bulun bana. Bu işi çantada keklik görmeyin. Bağlaç Grubu Bağlaçlarla kurulan öbekler de bir bütün olarak ele alınır. Romanın başında ve sonunda resimler kullanılmıştı. Hem gezmeye hem de eğlenmeye düşkündü. 31

32 32 NECATİ GÜNHAN BENİ SABIRLA DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM:))


"SÖZ ÖBEKLERİ 1. Kal ı p cümleler 2 Yazılı veya sözlü iletişimimizde karşımızdakine bir şeyler anlatmak için cümleler kurarız. Cümleleri kendi kelime." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları