Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Finansal Sistem ve Ekonomi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Finansal Sistem ve Ekonomi"— Sunum transkripti:

1 Finansal Sistem ve Ekonomi
Dr. Öğretim Üyesi Murat KESEBİR

2 Finansal Sistem Bir ekonominin işlemesi için gereken para akışını sağlayan piyasaların ve kurumların oluşturduğu bütüne finansal sistem adını vermekteyiz. Her ekonomide kazandıklarının hepsini harcamayan kişiler olabilir. Bunlara tasarruf sahipleri denir. Bunun yanında ellerinde para olmadığı hâlde harcama yapmaya çalışan kişiler de vardır, yani gelirlerinin üzerinde harcama yapanlar da olacaktır, bunları ise borçlular olarak düşünebiliriz. Ekonomilerde çok farklı birimler çok farklı nedenlerle borçlanma gereği duyabilir. Bir şirket iş yerine yeni bilgisayarlar almak veya bir aile evindeki çamaşır makinesini değiştirmek istiyor olabilir. Devlet, toplamış olduğu vergilerin üzerinde harcama yaptığı için ortaya çıkan bütçe açığını finanse etmek durumunda kalabilir.

3 Finansal Sistem Bütün bu durumlarda iktisadi aktörler (hane halkları, işletmeler ve devlet) şu anda paraları olmamasına rağmen harcama yapmaya çalışmaktadır. Kısaca, bazı ekonomik birimler yatırım ve tüketim harcamalarını finanse etmek için borçlanmak zorunda olabilir. Bu tür ekonomik birimlerin fon açığı vardır. Bunun yanında ellerinde nereye kullanacaklarını bilmedikleri fonları olan, yani tasarruf yapan iktisadi birimler de bulunmaktadır. Bu bırımlerin ise fon fazlası vardır. Finansal sistem, finansal fonların fon fazlası olanlardan fon açığı olanlara akışını sağlar. Finansal fonların el değiştirmesi sırasında birileri borç verirken birileri de borç almaktadır. Doğal olarak bu borç verme işlemi karşılıksız olmaz, borç veren bunun karşılığında borç alan tarafından borcun hangi koşullarda ve ne zaman ödeneceğini belirten bir borç senedi alır.

4 Finansal Sistem Finansal fonlar (para) el değiştirirken karşılığında finansal varlıklar (tahvil, bono, hisse senedi vb.) değişilmektedir. Fon fazlası olanlar, yani borç verenler tahvil, bono, hisse senedi gibi finansal varlıkların alıcıları, fon açığı olanlar, yani borç alanlar ise finansal varlıkların satıcılarıdır. Finansal sistemde fon akışı iki kanaldan gerçekleşebilir. Bu kanallardan ilkinde fon akışı aracı kullanılmadan finansal piyasalar üzerinden gerçekleşir, buna doğrudan finansman adı verilir. İkinci kanal ise fon akışının finansal kurumlar aracılığı ile gerçekleştirildiği dolaylı fınansman kanalıdır. Örneğin tasarruflarını değerlendirmeye çalışan bir kişi parasıyla bir bankadan hazine bonosu alıyorsa, bu işlem dolaylı finansman kanalından gerçekleşmiştir. Ancak aynı kişi yetkili bir borsa satıcısı (dealer) aracılığı ile hisse senedi alıyorsa bu durumda işlem doğrudan finansman kanalından gerçekleşmiştir. Her iki durumda da fonlar tasarruf sahibinden finansal sisteme aktarılarak fon kullanıcılarına yönelmiştir.

5 Bilgi…detayı ilerleyen konuda
Tahvil: Devletin ya da ticari bir kuruluşun ödünç para sağlamak amacıyla çıkardığı, yıllık belli bir faiz getiren ve alınıp satılabilen değerli kâğıt. Bono: Bir özel şirketin ya da bir kamu kurumunun, örneğin Devlet Hazinesi'nin, yatırımcılardan aldıkları borç karşılığında verdikleri borç senedine bono denir. Şirket veya devletlerin finansman ihtiyaçlarının giderilmesini sağlamak amacıyla çıkarılan bonolar, belirli bir vadenin sonunda anaparaya eklenen faizle geri ödemesinin yapılmasıdır. Hisse Senedi: Hisse senedi bir şirketin anaparasının eşdeğer parçalarından biri. Bir şirkete ait hisse senedini satın alan kişiler o şirketin ortakları arasına katılırlar. Hisse senedi, şirket ile hisse sahibi arasındaki özel ilişkiyi ifade eder. Dealer-Broker: Finans piyasalarında dealer denen kişiler; kendi adına ve hesabına menkul kıymet alım-satımı yapanlardır. Broker ise; bir kurum adına, bir malın alıcısı ve satıcısı arasında aracılık faaliyetini gerçekleştiren kişidir. Dealerlar ise üçüncü kişiler adına değil, kendileri veya çalıştıkları kurumlar adına alım-satım yapan kişilerdir.

6 Finansal Sistem Finansal sistemin diğer önemli unsuru ise finansal piyasalardır. Finansal piyasalar, fon açığı olanlar yani borç alanlarla, fon fazlası olanların yani borç verenlerin karşılaştığı ve fonların değişildiği piyasalardır. Bu fon değişimi finansal varlıkların değişimi karşılığında gerçekleştiği için, finansal piyasalar aynı zamanda finansal varlıkların değişildiği piyasalar olarak da görülebilir. Örneğin tahvil piyasaları, hisse senedi piyasaları, döviz piyasaları finansal piyasalardır.

7 Finansal Sistemin Temel İşlevleri
Bu işlevler; riskin paylaşılması, likidite sağlanması ve bilgi aktarımıdır.

8 Riskin Paylaşılması Yatırımcılar portföy (Bir iktisadi aktörün, yatırımcının sahip olduğu finansal varlıkların tümüne verilen addır) çeşitlendirmesi yaparak yatırımlarını alternatif finansal varlıklar arasında pay ederler. Getirileri birbirlerine göre farklı yönde hareket eden varlıklardan oluşan bir portföyde, bir varlığın getirisi düşerken diğerininki artabilir. Böylece varlık fiyatları değişirken toplamda portföyün getirisinin çok değişmemesi sağlanabilir. Farklı mali varlıkları içeren bir portföyün oluşturulabilmesi ve riskin dağıtılabılmesı ya da paylaştırılabılmesi için, finansal sistemin alternatif finansal varlıkları sunması gerekir.

9 Riskin Paylaşılması Bir finansal sistem riskin paylaşılması işlevini ne kadar başarılı yerine getiriyorsa o sistem içerisinde daha çok fon transferi gerçekleşmesi de (diğer koşullar aynı kalmak üzere) olanaklı hale gelir. Bu durum finansal sistem içerisinde toplanan fonların artmasına yol açarken aynı zamanda riskin alternatif finansal varlıklar arasında paylaştırılmasını da sağlar.

10 Likidite Finansal sistemin ikinci işlevi ise sistem içinde yer alan alternatif finansal varlıklar kanalıyla daha likit yatırım olanakları sunmasıdır. Yatırımcılar tarafından hem yatırım yapmak hem de mal ve hizmet satın almak için istedikleri anda paraya çevirebilecekleri finansal varlıklara sahip olmak oldukça önemlidir. Paraya çevirirken herhangi bir işlem maliyeti ödemiyor ve her istediğinizde bu değişim işlemini gerçekleştirebiliyorsanız; bu durumda tasarruflarınızı likiditesi yüksek varlıklara yapmışsınız demektir. Likit varlıklara sahip olmak, yatırımcının anında değerlendirmesi gereken önemli ve kârlı yatırım olanaklarının kaçırılmaması açısından önem taşımaktadır. Hisse senedi, bono, çek, tahvil gibi finansal varlıklar, finansal olmayan varlıklara kıyasla (araba, iş makinesi, taşınmaz mallar gibi) daha likittir.

11 Bilgi Aktarımı Finansal sistemin üçüncü işlevi; bilginin toplanması ve aktarılmasıdır. Finansal sistemde fon fazlalarını değerlendirmek isteyen yatırımcılar, finansal varlıkların gelecek değerleri hakkında öngörüde bulunabilmek için finansal varlıklar hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar. Finansal sistem bu bilginin toplanmasında oldukça önemli bir rol oynar. Basit bir örnek olarak en önemli finansal kurumlardan biri olan bankaları düşünelim. Banka fon fazlası olanlardan topladığı mevduatları fon ihtiyacı olanlara aktaran bir finansal kurumdur. Fon ihtiyacı olan bir şirket olsun. Bankalar şirketlere bu fonları kredi olarak aktarırken onları ince eleyip sık dokurlar. Uzun yıllar iş yapmaktan gelen bir deneyimleri vardır. Oysa bankalar olmasaydı, küçük bir tasarruf sahibi fon ihtiyacı olan şirketi nasıl bulacaktı? Diyelim buldu, o şirketin kredi verilebilir bir şirket olduğunu nasıl bilecekti? Finansal sistem bu tür bilgi eksikliklerini tam olarak ortadan kaldıramasa da azaltmaktadır.

12 Finansal Varlıklar Finansal sistemde fon fazlası olanlarla fon açığı olanlar arasında fon akımı karşılığında finansal varlık değişimi gerçekleşmektedir. Finansal varlıkların en önemli özellikleri yatırım aracı olmalarıdır. Finansal sistemlerde piyasaların gelişmişliğine bağlı olarak farklı türlerde finansal varlıklar bulunabilir. Finansal varlıklar ortaklık ya da alacaklılık hakkı sağlayan menkul kıymetlerdir. Ortaklık hakkı sağlayan finansal varlıklar hisse senetleridir. Hisse senetleri anonim ortaklıklar tarafından yasal düzenlemelere uygun olarak çıkartılan şirket sermayesine katılımı temsil eden finansal varlıklardır. Hisse senetleri sahiplerine ortaklık hakkının yanında genel olarak yönetime katılma (genel kurullarda oy verme) hakkı da verir. Ancak oy hakkı sağlamayan hisse senedi türleri de vardır. Böylece hisse senedi tutan yatırımcı sahip olduğu hissenin payı oranında şirketin ortağı olacaktır.

13 Finansal Varlıklar Anonim ortaklıkların yıl sonunda elde ettikleri karın ortaklara hisseleri oranında dağıtılmasına kâr payı (temettü) adı verilir. Hisse senedi ihraç eden şirket bunları satarak yeni ortaklar aracılığı ile yeni fonlara erişmiş olur. İkinci tür finansal varlıklar ise sahiplerine alacaklılık hakkı tanıyan menkul kıymetlerdir. Borç senetlerine genel olarak tahvil ve bono adı verilmektedir. Bu gibi borç araçları belirli bir vadesi olan, vade boyunca faiz ve vade sonunda anapara ödemelerini yerine getireceğini taahhüt eden anlaşmalardır. Bu araçlar vadesine göre sınırlandırılır: 1 yıldan daha kısa vadeye sahip borç araçları kısa vadeli, 1 yıldan daha uzun vadeli borçlanma araçları ise uzun vadeli borçlanma araçları olarak tanımlanır. 1 yıl ile 10 yıl arasında vadeye sahip olan araçlar ise genel olarak orta vadeli olarak tanımlanmakla birlikte, pratikte genel ayrım kısa ve uzun vade ayrımıdır. Türkiye’de kısa vadeli borç araçlarına bono ve bir yıldan uzun vadeli borç araçlarına da tahvil adı verilir.

14 Finansal Varlıklar Hazine tarafından çıkartılan ve devletin borçlanmasını sağlayan devlet tahvilleri ve Hazine bonolarına genel olarak Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) adı verilir. Bunların yanında özel şirketlerin çıkarttıkları borç araçları da mevcuttur. Finansman bonoları genellikle büyük şirketlerin kısa vadeli finansman ihtiyacını karşılamak için çıkarttıkları borç senetleridir. Bankaların çıkarttıkları kısa vadeli borç senetlerine de banka bonosu adı verilir. Bunlara olarak kıymetli maden bonoları da bulunmaktadır. İstanbul Altın Borsası üyesi bankalar ve aracı kurumların çıkarttıkları altın, gümüş ve platin bonoları ıskonto esasıyla satışa sunulan vadesi 60 günden az 1 yıldan fazla olmayan menkul kıymetlerdir.

15 Finansal Varlıklar Ayrıca yabancı para cinsinde çıkartılan tahvil ve bonolar da bulunmaktadır. Bir şirketin ya da ülkenin kendi para birimi dışında dolar euro gibi yabancı bir para cinsinden çıkarttığı tahvillere eurobond adı verilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta eurobondların muhakkak ki euro biriminde olması gerekmemesidir, örneğin Türkiye’de Dolar cinsinden çıkartılmış tahvillere de eurobond adı verilmektedir. En önemli finansal varlıklar olan borç ve hisse senetleri dışında Türkiye’de başka finansal varlıklar da bulunmaktadır. Bunlardan kâr ve zarar ortaklığı belgesi, hisse senedine benzer biçimde şirketlerin kârlarından pay hakkı sağlamakla beraber şirketin ortaklık yapısı ve yönetim düzenini etkilemez. Kısaca hisse senedinden farklı olarak kâr ve zarar ortaklığı belgesi sahibi olmak şirkette hissedar olma, yani şirket yönetimine katılma hakkı (oy hakkı) sağlamaz.

16 Finansal Varlıklar Türkiye’de yaygınlığı giderek artan diğer bir finansal varlık ise repo / ters repodur. Repo işleminde tahvil, bono ve diğer borç araçları aracılığı ile kısa vadeli borç alınmaktadır. Repo işlemi bu menkul kıymetlerin belirli bir vadede belirli bir fiyattan geri alınmak üzere satılmasından ibarettir. Geri alış fiyatı, satış fiyatından yüksek olacağından işlemde faiz ödenmesi söz konusudur. Ters repo işlemi ise menkul kıymetlerin geri satmak üzere alınmasıdır. Taraflardan biri repo anlaşması yaptığında karşıdaki taraf ters repo anlaşması yapar. Repo anlaşması özünde kısa vadeli menkul kıymet karşılığı borç alınması demektir, bu anlamda bir tür borç aracı olarak görülebilir.

17 Finansal Varlıklar Banka kredisi bankalar tarafından belirli koşulları sağlayan kişi ve kuruluşlara ileriki bir tarihte belirli bir faizle dönemsel olarak geri ödenmesi koşuluyla verilen borçtur. Sigorta poliçesi, kamu veya özel emeklilik fonları da yine tasarruf sahiplerinin fonlarının finansal sisteme aktarılmasını sağladıkları için finansal varlık olarak değerlendirilebilir.

18 Finansal Kurumlar Finansal kurumlar finansal sistemde finansal fonların aktarılmasına aracılık eden kurumlardır, bu özellikleri nedeniyle bu kurumlara “finansal aracılar” adı da verilmektedir. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de finansal sistemde temelde dolaylı finans pratiğinin geçerli olduğunu yani temelde fonların aktarımının finansal kurumlar aracılığı ile gerçekleştiğini görüyoruz. Bu yüzden finansal kurumlar sistemdeki fonların aktarımında son derece önemli bir role sahiptirler.

19 Mevduat Toplayan Kurumlar
Türkiye’de finansal sistemde temelde mevduatlar ticari bankalar aracılığıyla toplanır. Kısaca bankalar diye adlandıracağımız bu kurumlar ekonomide fon fazlası olanlardan mevduat toplayarak fon açığı olanlara kredi verirler. Bankalar sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da finansal sistemin en önemli aracı kurumlarıdır. Türkiye’de 2010 yılında ticari bankaların toplam aktifleri 932 milyar lirayı bularak finansal sektörün % 70,4’ünü oluşturmuştur. Bankaların sistemin en önemli kurumu olmasının yanında para teorisi açısından mevduat bankaları para yaratma sürecinin parçası olmaları sebebiyle de özel bir yere sahiptir.

20 Mevduat Toplayan Kurumlar
Türkıye’de bankacılık sistemınde var olan diğer bır grup mevduat toplayan kurum ise katılım bankalarıdır. İslami bankacılık, faizsiz bankacılık ya da özel finans kuruluşları adıyla da bilinen bu kurumlar Türkiye’de ilk defa 1985 yılında faaliyete geçmişlerdir. Kâr ortaklığı aracılığı ile fon toplayan bu tür kurumlar yılında TCMB’nın parasal sektör tanımını genişletmesi ile para arzı tanımına da katılmıştır. Türkiye'de 2010 yılında katılım bankalarının toplam aktif büyüklüğü 43,3 milyar lira olarak finansal sektörün sadece %3,3’ünü oluşturmaktadır.

21 Sigorta ve Emeklilik Fonları
Bu grupta topladığımız aracı kurumlar bir anlaşma çerçevesinde daha önceden belirlenmiş aralıklarla fon toplayan kurumlardır. Bu tür kurumlar aynı zamanda hangi plan çerçevesinde ileride ne kadarlık ödemelerde bulunacaklarını bildikleri için bankalarda olduğu gibi ani fon çıkışı sorunuyla karşı karşıya değildir. Bu kuruluşların anlaşma çerçevesinde topladıkları fonları finansal sistemin sunduğu araçları kullanarak değerlendirmeleri beklenir. Bu çerçevede bu kurumlar fonlarını değerlendirirken oluşturacakları portföyün likiditesini çok fazla önemsemeden daha uzun vadeli finansal varlıklara yatırım yapabilirler. Bu kategoride değerlendirdiğimiz aracı kuruluşlardan sigorta şirketleri sigorta anlaşmaları ile müşterilerinin risklerini kendilerine transfer ederler. Sigorta poliçeleri bir tür finansal varlıktır.

22 Sigorta ve Emeklilik Fonları
Sigorta temelde poliçe sahibinin belirli bir prim karşılığında olası ve belirsiz bir kaybın gerçekleşmesi durumunda sigorta şirketinden para almak üzere yaptığı iki taraflı bir anlaşmadır. Örneğın trafık sigortasında ödediğiniz primler karşılığında bir kaza sonucu arabanız hasar gördüğünde sigorta şirketi bu hasarın bedelini öder. Bu tür anlaşmalar riskin poliçe sahibinden sigorta şirketine transferini sağlar. Hayat sigortası, kaza sigortası, yangın sigortası, sağlık sigortası, kasko gibi zorunlu olmayan sigorta türleri yanında Türkiye’de zorunlu olan trafik sigortası, deprem sigortası, okul servis araçları ferdi kaza sigortası, sivil hava araçları mali sorumluluk sigortası gibi çok çeşitli sigorta türleri mevcuttur. Türkiye’de sigorta şirketlerinin aktiflerinin büyüklüğü 2010 yılında 35,1 milyar lira olarak finansal sistemin aktiflerinin % 2,65’ini oluşturuyordu.

23 Sigorta ve Emeklilik Fonları
Bu kategoride değerlendireceğimiz diğer kurumlar ise bireysel ve kamu emeklilik fonlarıdır. Bu sisteme dâhil olan bireylerin çalıştıkları yani gelir elde ettikleri dönemde ödedikleri primler aracılığı ile birikim yaparak daha ileride çalışmadıkları dönemde gelir elde etmelerini sağlanmış olur. Çalışanların katılımının zorunlu olduğu kamu emeklilik fonları Türkiye’de yılına kadar (işçilerin bağlı olduğu) SSK, (iş sahiplerinin bağlı olduğu) Bağ-Kur ve (kamu çalışanlarının bağlı olduğu) Emekli Sandığı olarak üç grupta toplanırken bu tarihten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çatısı altında toplandı. SGK işverenlerden ve çalışanlardan topladığı primlerle çalışanlara sağlık sigortası ve emeklilik planı sunmaktadır. SGK’nın yanında Bireysel Emeklilik Sistemleri’de benzer biçimde bireylerin gelir elde ettikleri dönemde düzenli olarak tasarrufta bulunarak birikim oluşturmaları ve emeklilikte gelir elde etmeleri üzerine kurulmuş bir sistemdir.

24 Borsa Aracı Kurumları Dığer bir tür finansal aracı kurum ise menkul kıymetler piyasalarında faaliyet gösteren aracı kurumlardır. Türkiye'de faaliyet gösterebilmek için Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’ndan yetki belgesi almış olmak gerekir. Bu tür belgeleri olan ve menkul kıymetler borsalarında faaliyet gösteren şirketlere kısaca aracı kurumlar adı verilir. Bu şirketler finansal varlıkların birincil piyasalarda halka arzına aracılık etmenin yanında bunların ikincil piyasalardaki alım satımına da aracılık ederler. Bu tür kurumlar finansal varlıkların alım satımı yanında yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliği hizmetleri de sunarlar.

25 Diğer Yatırım Araçları
Bu aracı kurumlar finansal kiralama, tüketici finansman, faktöring ve varlık yönetim şirketleri olarak sıralanabilir. Bunlardan leasing ve tüketici finansman şirketleri kredilendirerek mal ve hizmet alımını kolaylaştıran aracılar olarak düşünülebılır. Faktöring ve varlık yönetim şirketleri ise borçların tahsilatına yardımcı olan aracılardır. Türkiye’de 1990’lardan itibaren faaliyet göstermeye başlayan bu tür alternatif aracı şirketler finansal sistem içerisinde büyük bir paya erişememiştir. Bu tür aracıların varlıklarının toplamdaki payı son on yılda ortalama olarak yaklaşık %3 civarında kalmıştır. Bu gruptaki aracı kuruluşları dört grupta inceleyeceğiz.

26 Finansal Kiralama (Leasing) Şirketleri
Yatırımcılara finansal kiralama olanağı sağlarlar. Finansal kiralama işlemleri kiralayan, kiracı ve satıcı arasında üçlü bir finansal ilişkiye dayalıdır. Bu çerçevede finansal kiralama anlaşması bir yatırım malı almak ısteyen yatırımcının alacağı yatırım malının mülkiyetini finansal kiralama şirketine bırakarak belirlenen bir kira karşılığında malın kullanım hakkının kiracıda kalmasını sağlayan bır sözleşmedir. Sözleşme süresi sonunda mülkiyet kiracıya devredilir. Bu durumda örneğin traktör almak isteyen çiftçi finansal kiralama yöntemini kullanırsa bir sözleşme çerçevesinde belirli bir kira ödeyerek traktörün kullanım hakkına sahip olacak, finansal kiralama sözleşmenin sonunda da sözleşme boyunca kullandığı traktörün mülkiyetine sahip olacaktır.

27 Faktöring Şirketleri Faktöring anlaşmaları aracılığı ile alacaklı şirketlerin vadeli alacaklarının tahsilini kolaylaştırır. Bu anlaşma çerçevesinde her türlü mal ve hizmet satışından doğan vadeli alacakların faktöring kuruluşuna devredilmesi yolu ile müşteriye alacakların vadesi gelmeden bir kısmının ödenmesi sağlanır. Anlaşmanın diğer bir yanı ise alacakların yönetiminin faktöring şirketine devredilmesidir. Burada faktöring şirketleri alacaklı kurumların vadeli alacaklarının likiditesini sağlamaktadır. Bu tür anlaşmalar şirketlerin nakit akışına ve alacaklarının tahsil edilmesine yardımcı olmayı sağlar.

28 Tüketici Finansman Şirketleri
Tüketici finansman anlaşmaları aracılığı ile satın alınması planlanan mal ve hizmetlerin finansmanının öz kaynaklar dışında sağlanmasını sağlar. Bu tür anlaşmalar elbette borçluya bir maliyet yükler ve bu finansmanın türüne göre farklılık gösterir. Tüketici finansmanın araç kredisi, ihtiyaç kredisi, ev kredisi, mortgage gibi türleri bulunmaktadır. Tüketici finansman şirketleri Türkiye’de faaliyet göstermeye 1990’ların ikinci yarısında başladılar. Ancak 2000’lerde bankaların kredi kartlarına taksit özelliği kazandırmasıyla Tüketici Finansman şirketleri özellikle tüketici kredisi alanında ciddi bir rekabetle karşı karşıya kaldılar.

29 Varlık Yönetimi Şirketleri
Varlık Yönetimi şirketleri sundukları finansal ürünlerle finansal sektör kuruluşlarının sorunlu kredi, donmuş alacak ve varlıklarını nakde dönüştürme olanağı sağlayan şirketlerdir. Bu şirketler ilgili bankalardan genellikle ihale sonucu sorunlu portföyleri (bankaların geri ödenmesi sorunlu olan borçlarını) yasal olarak belli bir ücret karşılığı devralırlar. Bu bedel portföy bedelinin belli bir oranıdır; Örneğin ihale sonucuna göre 100 liralık bir portföy 50 liraya da 10 liraya da alınabilir. Varlık yönetim şirketlerinin satın aldıkları bu portföylerdeki borçları borçlularla anlaşarak yeniden yapılandırması yoluyla tahsil etmesi beklenir.


"Finansal Sistem ve Ekonomi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları