Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanGülbahar karaaslan Değiştirilmiş 5 yıl önce
1
DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI TYT-AYT TÜRKÇE NOTLARI HAZIRLAYAN : Mustafa ŞAHİN Mustafa ŞAHİN
2
DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI Hangi anlatım biçimiyle olursa olsun, amacımız fikirlerimizi, duygu veya kurgularımızı başkalarına aktarmaktır. Bunu bazı tekniklerden yararlanarak yaparız. Bunlara "düşünceyi geliştirme yolları" diyebiliriz. Mustafa ŞAHİN
3
Bu yolların başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: -Tanımlama Örnekleme Karşılaştırma Tanık Gösterme / Alıntılama Sayısal Verilerden Yararlanma Somutlama Soyutlama Düşsel Öğelerden Yararlanma Benzetme Mustafa ŞAHİN
4
1. TANIMLAMA Kavramın ne olduğunu, nitelikleri veya nice- likleriyle açıklama yoludur. Ele aldığımız konunun kavramlarını "tanımlama" yoluyla aydınlatırız. Tanımlamalarda "......nedir / kimdir?" sorularına cevap verilir. "Edebiyat nedir?" gibi. Tanımlamada bir anlam yoğunlaştırması vardır. Okuyucunun anlatılana bakışı ve düşünüşü bu noktada odaklaşır. Mustafa ŞAHİN
5
ÖRNEKLER Gözlem: görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma organlarımızla dış dünyadan sağladığımız duyumların tümüdür. İnsanları, varlıkları, olayları yani yaşamı tanımak ve kavramak istiyorsak, gözlem yapmak zorundayız. Kuşkusuz, başarılı konuşmak ve yazmak da yaşamı tanımakla, giderek bilgili olmakla gerçekleşir. Sanat, insandaki yaratma eğiliminin eyleme dönüşmesi olayı: sanat yapıtı da. bu eylemin maddeyi etkileyerek ona verdiği biçim ve düzendir. Bu eylem, kendinde başlar, kendinde biter. Sanatı öbür yaratmaya dönük eylemlerden ayıran temel farklılık buradadır. Mustafa ŞAHİN
6
ÖRNEKLER Herhangi bir konuda belli bir görüşü, belli bir düşünceyi savunan, yazılara makale denir. Yaşamı en gerçek ve geniş boyutlarıyla ele alan, yaşanan veya tasarlanan, insanı, toplumu, karakterleri, görenekleri inceleyen; duyguları, tutkuları çözümleyen uzun yazılara roman denir. Zaman bir kandırmacadır. Sizi ağına düşürmek için fırsat kollayan örümcek gibi etrafınızda dönüp durur. Sizden yana olduğuna inanmanıza neden olur; oysa zaman hep aleyhimizedir. Zamana yenik düşmekten başka bir seçeneğimiz de yok üstelik. Mustafa ŞAHİN
7
ÖRNEKLER Korku bir ruh hâlidir, ikide bir gelip giden, bizi yoklayan, dengeleyen... Yüreklilik ise büyük korkular önünde kendimizi yitirerek yaptığımız atılımdır. Her şeyi göze almak değildir, ölüme, tehlikeye meydan okumak değildir, yapacak başka bir şey olmaması hâlidir. Bu parçada düşünceyi geliştirmek için daha çok aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? (1981 / II) A) Betimlemeye B) Tanımlamaya C) Karşılaştırmaya D) Tartışmaya E) Örneklendirmeye Mustafa ŞAHİN
8
2.ÖRNEKLEME Soyut kavramları, düşünceleri belirgin kılmak için uygulanan bir anlatım yoludur. Örnekleme soyut bir düşünceye somutluk katar, yazının anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu nedenle en sık kullanılan anlatım yoludur. Yazıdaki Örnekler, yazarın okuduklarından, dinlediklerinden seçilmiş olabileceği gibi yaşadıklarından, duyup gözlemlediklerinden de seçilmiş olabilir. Yazıda bir sanatçı ya da eser adı verilerek de Örnekleme yapılabilir. Mustafa ŞAHİN
9
ÖRNEKLER Ben her okuduğum romanda asıl kendime yaklaştığıma inanıyorum. Her biri çok yanlı gerçeğimizi belli bir yandan açar bana. Neden söz ederse etsin, beni, başkalarını, yaşamayı tanıtır. Balzac "Eugenie Grandef'i yazmasaydı, gecem gündüzüm bencillerle geçtiği hâlde nerden bilecektim bencilliği? "Kızıl ile Kara" olmasaydı benim de öz geçmişimden haberim olmayacaktı. Goste Berling'le kuzeyi dolaşmasaydım, en soğuk geçen kışları bile sevmez, bahar gelince de toprağın coşkusuna kapılmazdım ki. Kimi büyük yapıtlar iki katlı ev gibidir. Üst kat çoğunluğun anlayabileceği türdendir. Yapıtın asıl büyüklüğünü, alt katın anlamını herkes kavraya-maz. Geldiği yeri hak etmeyen bir kadının serüvenini anlatan "Madam Bovary" adlı yapıtı okuyanlar, bunu keyifle yapmışlardır; ama iyi bir okuyucu, bu romanı okudukça, okuduklarını düşündükçe, derinliği, gerçek anlamı çok daha iyi kavrar. Mustafa ŞAHİN
10
Ankara, tarihin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Burada kerpiç bir duvardan Iyonya tarzında bir sütun başlığı fırlar;bir merdivenin basamağında Roma konsülünün gelişini kutlayan bir taş görünür. Ahi Şerafettin'in türbesini, asırlardır Greko Romen aslanları bekler. Bu yüzden aslanhane adını alan caminin mihrabında Etilerin toprak ve bereket ilahesinden başka bir şey olmayan bir yılan, meyveler arasında dolanır. Mustafa ŞAHİN
11
Ankara, tarihin şaşırtıcı terkipleriyle doludur. Burada kerpiç bir duvardan İyonya tarzında bir sütun başlığı fırlar; bir türbe merdiveninin basamağında bir Roma konsülünün şehre gelişini kutlayan bir baş görünür. Ahi Şerafettin'in türbesini, asırlardır Greko Romen aslanları bekler. Bu yüzden Aslanhane adını alan caminin mihrabında Etilerin toprak ve bereket ilahesinden başka bir şey olmayan bir yılan, meyveler arasında dolanır. Yazar, parçanın ilk cümlesindeki savını inandırıcı kılmak için aşağıdakilerin hangisine özellikle başvurmuştur? (1982/11) A) Örneklemelere ağırlık verme B) Öyküleyici anlatım yolunu seçme C) Konuyu tartışma içinde sunma D) Okurun hayal gücüne dayanma E) Kanılarını öne çıkarma Mustafa ŞAHİN
12
3. KARŞILAŞTIRMA Düşünceyi geliştirmenin bir başka yolu da iki kavram, iki varlık, iki olay, durum ya da nitelik arasındaki benzerlik ve karşıtlıklardan yararlanarak anlatımı geliştirmektir. Tartıştığımız, öne sürdüğümüz yargıyı, kanıyı güçlendirmenin en önemli yollarından biridir şüphesiz. Bu nedenle açıklama ve tartışma gibi anlatım biçimleri içeri sinde sıkça kullanılır. Karşılaştırma üç yoldan yapılabilir: Benzerliklerden yararlanma Karşıtlıklardan yararlanma İlişki kurma Mustafa ŞAHİN
13
ÖRNEKLER Nehir suyu akıcıdır; geri dönmez, aynı yatağı yeniden takip etmez. Ulaşabildiği kadar geniş sularla kucaklaşır. Yaşam da böyledir. Geriye alamazsınız, aynı anı veya olayı sil baştan yaşayamazsınız. Cömert insan ay gibidir, parlar. Etrafındaki insanları da aydınlatır. Derin merhamet gücüyle kalabalık içinde bile derhal fark edilir. Yüzü de ruhu gibi aydınlıktır çünkü. Cimri insan kapkara taşa benzer. Çevresini aydınlatmak şöyle dursun, etrafındaki ufacık ışık belirtilerini de kendi koyu karanlığında yok eder. Yardım etmenin, paylaşmanın yüceliğinden bir şey anlamaz. Mustafa ŞAHİN
14
Bir sinema dergisi, son dönem Türk sinemasının çok iyi projelerle adından söz ettirdiğini söylüyor ve Batı'nın bizim sinemamızdaki yükselişle hiç ilgilenmediğini de sitemkâr bir yaklaşımla dile geti riyor. Aslında bunda çok şaşıracak bir nokta yok. Batı bizim sanatsal yolculuğumuza başından beri sırt çevirmiş durumda. Eşi görülmemiş bir kendini beğenmişlik, yıllardır alışık olduğumuz bir tavır. Yemek fiyatlarına zam yapamayan lokanta sahipleri porsiyonlardaki yemek miktarını azaltma yolunu tutmuşlar. Elbette tutarlar; çünkü önlerinde örnek var. Bir zamanlar kömür dağıtımı yapan şirketler, kok kömürünün fiyatını artırmış görünmemek için, tonu 900 kiloya indirmişlerdi. Lokantacılara niye kızıyoruz ki; üzüm üzüme baka baka kararır. Mustafa ŞAHİN
15
İnsanlığın adım adım ilerlemesini sağlayan şey, kuşkusuz, kişisel kazançların ürün ve buluşların kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Hayvanlar dünyasında buna benzer bir olay yoktur; eğitim görmüş bir köpek, başka bir köpeği eğitemez. Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisi daha ağır basmaktadır? (1981 /1) A)Benzetme B) Kanıtlama C) Örneklendirme D) Karşılaştırma E) İlişki kurma Mustafa ŞAHİN
16
4. TANIK GÖSTERME (ALINTILAMA) İleri sürülen görüşü, düşünceyi doğrulamak amacıyla ele alınan konuda güvenilir, tanınmış bir kişinin görüşünden yararlanma yoludur. Alıntı yapma, alıntılama da denir bu yola. Mustafa ŞAHİN
17
Bunun iki yolu vardır: 1.DOĞRUDAN ANLATIM Alınan düşünce bunu ortaya koyan kişinin kendi dilinden olduğu gibi aktarılır. Bu durumda alınan sözler tırnak işaretleri arasında gösterilir. Bu tür alıntıda dikkat edilecek nokta hiçbir sözcüğü değiştirmemektir. Mustafa ŞAHİN
18
2.DOLAYLI ANLATIM Düşünceler özetlenerek aktarılır. Alıntı yapan, onu kendi anladığı biçimde ve kendi dil deneyimi içinde anlatır. Bu durumda tırnak işareti kullanılmaz. Mustafa ŞAHİN
19
ÖRNEKLER Unutulmamalı ki insan denilen varlık, hayatını en iyi koşullar altında devam ettirmek zorundadır. İnsan yaşadığı sürece mutlu olmak, refah ve huzur içinde yüzmek ister. Bu; istemeyle değil, çalışmayla gerçekleşebilecek bir durumdur. Bu nedenle çalışmak, diğer toplumların lideri olmak gerekir. Tüm dünya çalışırken uyumak, en büyük insanlık suçudur. Mehmet Akif'in şu dizelerinde olduğu gibi: "Bir baksana, gökler uyanık, yer uyanıktır Dünya uyanıkken uyumak, maskaralıktır." Tembel tembel oturup paslanacağımıza, varsın yıpranalım daha iyi. Unutmayalım ki çalışmak, kurtuluştur. Mustafa ŞAHİN
20
Hangi sözcük, hangi sözcükle yan yana geldiğinde nasıl bir ışık oluşur? Bunu bilmek gerekir. Sözcük, başka bir sözcüğün yanına geldiğinde ışıldar, bir anlam kazanır. Tek basınayken sönüktür, ölüdür. Mallerme'nin "Şiir, sözcüklerin dilidir." demesi bundandır. Bütün bunlar düşünüldüğünde görülecektir ki, şiir başlıbaşına hüner işidir. Deneme, büyük savlar içermez. Daha çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Denemede yazar kendi birikimini, içinden gelenleri özgürce aktarır. Bu nedenle Nurullah Ataç deneme için: “Deneme benin ülkesidir.” der. Bu görüşe katılmamak elde değildir. Mustafa ŞAHİN
21
Andre Gide bir yazısında şöyle der: "Sanatçının konusu insandır. Bir insanın yaşamı o insanın düşlerinin de kaynağıdır." Bu söze katılıyorum; çünkü yaşananlarla düşler iç içedir. Sanatçı, yazar, ozan da insan yaşamını, insan düşlerini bir yapıtta gerçeğe dönüştürendir. Başkasına, geleceğe bakandır. Kendi yaşadıklarına, düşlerine herkesi ortak edendir. Bu parçada yazarın, Andre Gide'den bir alıntı yapmış olmasının nedeni aşağıdakilerdenözellikle hangisi olabilir? (1981 / II) A) Anlatımına akıcılık kazandırma B) Okuyucunun ilgisini çekme C) Sanatçı konusundaki görüşlerini inandırıcı kılma D) Karşıtlıklardan yararlanarak düşüncesini geliştirme E) Yaşamla sanat eseri arasındaki ilişkiyi kanıtlama Mustafa ŞAHİN
22
5. SAYISAL VERİLERDEN YARARLANMA Düşünceyi inandırıcı kılmak için başvurulacak yollardan biri de sayısal verilerden (istatistiklerden) yararlanmadır. Okuyucu her zaman bilimsel araştırmalardan elde edilen sayılara, istatistiklere güven duyar. Düşünceyi inandırıcı kılmanın en kısa yolu budur Mustafa ŞAHİN
23
ÖRNEKLER Dili zenginleştirmenin en iyi yolu, dile işlekliğini kaybettirmemektir. Bunun için de söz dağarcığını geniş tutmak, duygu ve düşünceleri aktarırken aynı sözcükler yerine doğru kullanmak şartıyla, yeni sözcükler, farklı sözcükler tercih etmek gerekir. Gün boyu kurduğumuz cümleler, aynı sözcükler etrafında dolanıp duruyor. Bir üniversitenin yaptığı araştırmaya göre, lise düzeyinde bir öğrencinin 24 saat boyunca kullandığı (farklı) sözcük sayısı 125, üniversite öğrencisinin ise 170. Üniversitede görevli akademisyenlerde bu sayı 350 ile 500 arasında değişiyor. Bir Türkçe sözlükte 10.000'in üzerinde sözcük var. Biz toplum olarak sadece 150 -200 sözcükle iletişim kurmaya devam ediyoruz. Mustafa ŞAHİN
24
“Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın insan hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki… Aklıma gelen birkaçını sıralayayım isterseniz. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığımız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder. Mustafa ŞAHİN
25
(I) Dünyanın en güzel, en lezzetli inciri Türkiye'de yetişir. (II) Yıllık üretim 185 bin ton civarındadır. (III) Kalkınabilmemiz için bu üretimi daha da artırmalıyız. (IV) Öteden beri dışa sattığımız mallar arasında incir önemli bir yer tutar. (V) Bu da incirlerimizin dış ülkelerde nasıl arandığını gösterir. Bu paragrafı oluşturan cümlelerden hangileri, ötekilere göre daha kesin bir biçimde ve kolaylıkla kanıtlanabilir yargılar niteliğindedir? (1981 /I) A) I. ile V. B) I. ile IV. C) I. ile III. D) II. ile V. E) II. ile IV. Mustafa ŞAHİN
26
6. SOMUTLAMA Soyut, anlatılması güç kavramları başka kavramlar aracılığıyla görünür kılmaya somutlama denir. Düşünceyi kolayca kavratmak amacıyla başvurulan somutlama daha çok örnekleme ve benzetmeler yoluyla yapılır. Mustafa ŞAHİN
27
Hiç olmazsa unutmamak isterdim Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar Yalnız bırakmayın beni hatıralar Az yanımda kal çocukluğum Temiz yürekli, uysal çocukluğum Ah, ümit dolu gençliğim Yalnızlık, kalbimde açılan bir yara Gençliğim, çok uzak iklimlerde bir ada Sevdiğim ne varsa benden uzak Mutluluk, cimri bir komşu benden uzak Mustafa ŞAHİN
28
Benim ruhum hava ile dolu bir şişeye benzer. Bu şişe hiçbir zaman hayat kaynağı olan oksijenden mahrum kalmaz. Bu şişenin içindeki havayı bir boşaltgaç ile istediğiniz kadar boşaltmaya çalışınız, yine içinde biraz olsun oksijen kalır. Ruhumun kanına can veren manevi oksijen de "ümit'tir. Mustafa ŞAHİN
29
7. SOYUTLAMA Soyutlama, okurda bir konuyla, bir kavramla ilgili uzak çağrışımlar yaratmak amacıyla kullanılır. Bu durum anlatımı akıl dışına çıkarma yoluyla sağlanır. Bir başka deyişle, soyutlamada kavramların gerçekle bağı koparılır. Mustafa ŞAHİN
30
Bakarsın lodosa çevirir rüzgâr Dalgalar saçlarında getirir seni Açar umut kıyılarında yıldızların en güzeli Bir yağmur başlar delicesine yeşil Unutursun hoyrat bahçelerinde Döner eski çağına hatıralar Mevsimler değişir içimde Mustafa ŞAHİN
31
8. DÜŞSEL ÖĞELERDEN YARARLANMA Bazen doğa üstü varlıklarla, bazen de kişi leştirme ve benzetme unsurlarından yararlanılarak özellikle şiirde başvurulan düşünceyi geliştirme yollarındandır. Mustafa ŞAHİN
32
ÖRNEKLER Hiç bu kadar sessiz değildi Karınca komutanların sihirli aynalardan izlediği Çocukluğumun şehri Hiroşima Bulutların lanetli gözyaşlarını Tümden boşalttığı o gün Çocuk kemiklerinin direnişiyle Sarsıldı ölüm kenti Hiroşima Uğuldayan rüzgârın yüzümüzde kamçı gibi şaklaması bir yana, azgın suların tenimizde bıraktığı keskin iyot kokusu bir süre sonra tüm gemi mürettebatını yarı ölü hale getirmişti. Mustafa ŞAHİN
33
9. BENZETME Bir kavramı ya da varlığı başka bir kavram ya da varlığın özellikleriyle anlatmaya benzetme denir. Çoğunlukla cümle düzeyinde kullanılan, anlamı zenginleştirmeyi amaçlayan bir düşünceyi geliştirme yoludur. Paragrafın içinde yer yer bulunur, anlatıma güç katar. Mustafa ŞAHİN
34
ÖRNEKLER Erkenden yağan yoğun kar, sanki beyaz bir ölümdü. Bu olaydan sonra kendimi kuş gibi hafif hissediyorum. Bülbülün güle kavuşması gibiydi iki sevgilinin buluşması. Güneş bu sabah, dalından koparılmış taptaze portakalı andırıyor. Birikimsiz yazarlık saman alevi gibidir. Saman alevi çabucak tutuşup yine çabucak söner. Yazmak için yeterli donanıma sahip olmayan birikimsiz yazarlar da parlamış olsalar bile elbet bir gün saman alevi gibi sönüp giderler.” Mustafa ŞAHİN
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.