Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanYoruk Denkel Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
It seems Impossible! - Olmaz gibi görünüyordu, ama!
¡ Parece Imposible ! It seems Impossible! - Olmaz gibi görünüyordu, ama! El General Dwight D. Eisenhower tenia razon al ordenar que fuesen hechas las peliculas y las fotos. General Dwight D. Eisenhower was right on having ordered that the movies and the photos be done. General Dwight D. Eisenhower, biraz sonra bir bölümünü göreceğiniz film ve fotoların çekilmesini emretmekte haklıydı.
2
HOLOCAUSTO - HOLOCAUST - BÜYÜK YIKIM
Exactamente, como fue previsto hace cerca de 60 años… Exactly, since it was foreseen it does next to 60 years … Gelecek 60 yıl içinde bunların tekrarlanacağı, kesinlikle öngörülmüştü...
3
Es una cuestion de Historia recordar que, cuando el Supremo Comandante de las Fuerzas Aliadas, Gral. Dwight D. Eisenhower encontro las víctimas de los campos de concentracion, ordeno que fuesen hechas el mayor número posible de fotos, e hizo que los alemanes de las ciudades vecinas fuesen guiados hasta aquellos campos e incluso hasta que enterrasen los muertos. It is a question of History to remember that, when the Supreme Commander of the Allied Forces, Gen. Dwight D. Eisenhower found the victims of the concentration camps said, “I order that the biggest possible number of photos be done”, and it did that the Germans of the nearby cities were even guided up to those fields and until they were burying the dead persons. Anımsanması gereken tarihsel bir sorudur bu. Müttefik kuvvetlerinin başkomutanı Gen. Dwight D. Eisenhower tecrit kamplarındaki kurbanları gördüğünde “Bu durumların fotografları, olabildiğince çok çekilsin.” emrini vermişti. Bu emir yerine getirildi. Hatta komşu kentlerdeki Almanlar ölülerin nereye gömüldüğü konusunda rehberlik yaptılar.
4
Y el motivo, él lo explico asi:
“Que se tenga el máximo de documentacion – hagan filmes, graben testimonios – porque ha de llegar un dia en que algun idiota se va plantar y decir que esto nunca sucedio”. And the motive, he explained it like that: “ That has the maximum of papers – do movies, record testimonies – because there has to come one day in which some idiot goes away to plant and to say that this never happened ”. General bu emrinin amacını şöyle açıklıyordu: “Olabildiğince çok kağıt-belge, film ve kayıtlı tanıklıklar gerekli zira gelecekte kimi budalalar böyle şeylerin asla olmadığını söyleyeceklerdir.”
5
'Todo lo que es necesario para el triunfo del mal, es que los hombres de bien no hagan nada'.
(Edmund Burke) Everything what is necessary for the victory of the evil, is that the honest men do not do anything '. (Edmund Burke) ‘Şeytanın-kötülüklerin- kazanması için gerekli olan şeylerden biri de namuslu kişilerin birşey yapmamasıdır.’ (Edmund Burke)
6
Estas lineas son escritas por:
Recientemente, el Reino Unido eliminó el Holocausto de sus currículos escolares porque 'ofendia' a la poblacion musulmana, que afirma que el Holocausto nunca sucedio... Recently, the United Kingdom eliminated the Holocaust of his school curricula because it was 'offending' the Moslem population, who affirms that the Holocaust never happened... Yakın zamanlarda, İngiltere “Büyük Yıkım” olayını ders kitaplarından çıkardı zira böyle birşeyin olmadığını savunan islam dünyasının alınmasını istemiyordu. Estas lineas son escritas por: These lines are written by: Kâmil Şekerkaran Bu satırların yazarı: Mirada a los dos bastardos putrefactos Look at the two rotten bastards İki namussuz, aşağılığın davranışlarına bakınız
7
Este es un presagio intimidante sobre el miedo que está afectando al mundo, y al cual cada país se está dejando llevar muy facilmente. This is a prediction of intimidation on the fear that it is affecting to the world, and whom every country allows to take very easily. Bu durum, korkunun tehdit ettiği bir kehanetti. Böyle birşeyi hemen tüm ülkeler yapabilirdi. Pasaron mas de 60 años desde el fin de la Segunda Guerra Mundial. More than 60 years happened from the end of the Second World war. 2. Dünya Savaşının üzerinden 60 yıl geçmiş olsa da
8
Ne yazık ki Almanya ve Rusya bu durumu görmek istemiyor.
Este está siendo enviado como una corriente recordatoria, en memoria de los 6 millones de judios, 20 millones de rusos, 10 millones de cristianos, y sacerdotes católicos que fueran asesinados, masacrados, violados, quemados, muertos de hambre y humillados mientras Alemania y Rusia miraban en otras direcciones. This is being sent as a commemorative current, in memory of 6 million Jews, 20 million Russian, 10 million Christians, and catholic priests who were murdered, massacred, violated, burned, died of famine and humiliated meanwhile Germany and Russia were looking in other directions. Bu e-ileti, vahşice öldürülmüş, tecavüz edilmiş, yakılmış, açlığa mahkûm edilmiş, aşağılanmış 6 milyonYahudi, 20 milyon Rus, 10 milyon Hristiyan ve katolik papazının anısı için bir anımsatma olarak gönderilmiştir. Ne yazık ki Almanya ve Rusya bu durumu görmek istemiyor.
9
El mundo nunca olvidara estos holocaustos tambien:
Ahora mas que nunca, paises como Iran entre otros sosteniendo que el 'Holocausto fue un mito', se torna imperativo hacer que el mundo jamas olvide. Now more that never, countries as Iran between others supporting that the ' Holocaust was a myth ', one returns imperatively to do that the world never forgets. Bazı ülkeler gibi İran da ‘Büyük Yıkım bir söylencedir’ diyebiliyor ama dünya bunu asla unutmayacak. El mundo nunca olvidara estos holocaustos tambien: The world will never forget these holocousts too: Dünya aşağıdaki büyük yıkımları da unutmayacak: España en Sudamérica U. K. en Australia, India Francia en Marruecos y Vietnam Alemania en Namibia Olanda en Sudáfrica, Indonesia, Surinam Portugal en Angola Italia en Etiopía Estados. Unidos en Panamá, Chile, Vietnam, Iraq Griegos en Chipre Spain in South America U. K.In Australia, India France in Marocco and Vietnam Germany in Namibia Netherland in South Afrika, Indonesia, Surinam Portugal in Angola Italia in Ethiopia USA in Panama, Chile, Vietnam, Iraq Greeks in Cyprus İspanya_Güney Amerika’da İngiltere_Avustralya ve Hindistan’da Fransa_Cezayir ve Vietnam’da Almanya_Namibia’da Hollanda_Güney Afrika, Endonezya ve Surinam’da Portekiz_Angola’da ABD_Panama, Şili, Vietnam, İrak’ta Yunanlılar_Kıbrıs’ta Aquellos con lineas verdes me pertenecen - Those with green written lines belong to me - Yeşil renkli yazılar bana aittir Kâmil Şekerkaran La intencion de enviar este , es que sea leido por lo menos por 40 millones de personas en todo el mundo. The intention of sending this , is that it is read at least by 40 million persons in the whole world. Bu e-iletinin gönderiliş amacı, tüm dünyada, en az 40 milyon insanın bunları okumasını-bilmesini sağlamaktır
10
Sea uno mas en esta corriente mundial y ayude a enviar este al mundo entero. Traduzcalo a otras lenguas si fuese necesario!! Be one more in this world current and help to send this to the entire world. Translate it to another languages if it was necessary!! Bu e-iletiyi tüm dünyaya gönderecek kişilerden biri de sen ol. Gerekiyorsa, bu e-iletiyi başka dillere de çevir.
11
Ud. gastará, apenas, un minuto de su tiempo al re-enviarlo.
No lo borre... Ud. gastará, apenas, un minuto de su tiempo al re-enviarlo. Do not erase it... You will spend, scarcely, a minute from your time to the re-enviarlo. Bu e-iletiyi silme. Başkalarına göndermek en fazla bir dakikanı alır.
12
Yapımcısı bilinmiyor - Producer unknown
İspanyolca’dan İngilizce ve Türkçe’ye çeviri Translation from Spanish into English and Turkish K. Ş.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.