Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanMetin Köksal Değiştirilmiş 5 yıl önce
1
İşletme, İşletme Yönetimi ile İlgili Temel Kavramlar ve İşletme Türleri
2
Bireysel ve toplumsal ihtiyaçların karşılanmasında, toplumsal refahın artırılmasında ve ekonomik kalkınmada işletmeler büyük öneme sahiptir. İnsan ihtiyaçlarının sınırsız olduğu bir dünyada, insan istek ve ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanması işletmeler aracılığı ile mümkün olmaktadır. İnsanları çalışmaya ya da iş yapmaya yönelten temel neden insan ihtiyaçlarıdır. İnsanlar ihtiyaçları karşılandığında mutlu, karşılanmadığında ise mutsuz olurlar. Birçok bilim adamı, insan ihtiyaçlarını açıklarken, bu ihtiyaçları sınıflandırmaya çalışmıştır. Amerikalı psikolog Abraham Maslow’da, insan ihtiyaçlarını zorunlu ihtiyaçlardan, insan kişiliğinin gelişmesi doğrultusunda en karmaşık olana doğru bir sıralama yapmıştır.
3
Maslow’a göre, insan ihtiyaçları beş gruba ayrılmaktadır.
Birinci sırada, temel fizyolojik ihtiyaçlar yer almaktadır. Bunlar, hayati ihtiyaçlar olup, insanların yaşamları için gerekli olan hava, su, yiyecekleri içermektedir İkinci sırada, güvenlik ihtiyacı gelir. Yani tehlikelerden korunma, korku duymama ve güvenlik içinde olmayı ifade eder. Üçüncü sırada, ait olma ve sosyal ihtiyaçlar bulunur. Bunlar, sevgi, aidiyet, kimlik duygusu, benimseme gibidir. Dördüncü sırada, statü ve saygınlık gelir. İnsanlar, başarılı olarak tanınmak ve toplumda belirli bir statüye sahip olmak isterler. Beşinci sırada ise, kendini gerçekleştirme (kendini kanıtlama) ihtiyacı yer alır. Kendini kanıtlama, kişinin yaratıcı yönlerini kullanabilmesini ifade etmektedir.
4
İşletme, İşletme Yönetimi, Teşebbüs, Müteşebbis
Başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal ve hizmet üreten ekonomik birimlere işletme denir. İşletme, belirlemiş olduğu amaçları gerçekleştirmek için kişi veya kurumların ihtiyaçlarını karşılamak üzere, üretim faktörlerini uyum içerisinde ve belli oranda bir araya getirerek mal ve hizmet üreten veya pazarlayan böylelikle belirlemiş olduğu amaçlarını gerçekleştirmeye çalışan ekonomik, teknik, sosyal ve hukuki birimlerdir. İşletme yönetimi, belirli amaç ve amaçlara ulaşmak için, işletmede çalışanların tüm uğraşlarını planlamak, örgütlemek, yöneltmek ve denetlemek, bu arada bütün kaynakların en verimli şekilde amaca uygun olarak kullanılmalarını sağlama sürecidir.
5
Teşebbüs (Girişim), başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sürekli faaliyette bulunan, pazarı olan ve pazarda fiyatı oluşan, iktisadi mal ve hizmetleri ortaya koyan, bunun karşılığı olarak da piyasadan gelir elde eden işletmelerdir. Müteşebbis (Girişimci), işin kar ve zararını üzerine alan teşebbüsü kendi nam ve hesabına yürüten yöneticidir. Yönetici ise, işletmenin sahipliği ile ilgili olmayan, yöneticiliği kendine meslek edinerek çalışmaları karşılığında belli bir ücret alan ve başkaları ile birlikte iş yapan kişidir. İşletmeler sahip olduğu üretim faktörlerini etkin ve verimli bir şekilde bir araya getirerek kullanmak zorundadır. Burada yönetim süreci devreye girmektedir. Yönetim, bir işletmenin veya örgütün kaynaklarını planlayarak, organize ederek, yürüterek ve kontrol ederek, etkili ve verimli bir şekilde kullanılması ve amaçlarını gerçekleştirmesi sürecidir.
6
Üretim ve Üretim Faktörleri
Üretim, insan ihtiyacını gideren mal ve hizmetlerin ortaya konması için yapılan ekonomik faaliyetlerin tümüdür. İşletmeler üretim yapabilmek için emek, doğal kaynaklar, işgücü, sermaye, girişimci ve bilgi gibi üretim faktörlerine ihtiyaç duyarlar. Bu faktörlerin belli oranlar ve belli bir düzen içerisinde bir araya getirilmesi ve birleştirilmesi gerekir. Öncelikli amaç, mal ve hizmet üretmek, ekonomik anlamda fayda sağlamak ya da var olan faydaları arttırmaktır. Belirli bir düzen ve oran dahilinde bir araya gelen bu öğelere üretim faktörleri denir. Emek, doğal kaynaklar, sermaye ve bu faktörleri bir araya getiren girişimciden oluşan üretim faktörlerine son yıllarda bilgide eklenmiştir.
7
Üretim Faktörleri Emek: Hizmet ve mal üretmek için gerekli olan insan kaynaklarıdır. Bu insan kaynaklarına çalışmalarının karşılığında yapılan ödemeye, ücret denir. Doğal Kaynaklar: Doğal halde girdi olarak kullanılabilecek (araziler, arsalar, ormanlar, su kaynakları gibi) her şeyi kapsar. Sermaye: Bir işletmenin faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli olan fonlardır. Bu fonların sağladığı gelire faiz denir. Girişimci: Bir işletmeyi kuran ve riski üstlenen kişidir. Girişimci, bilgi toplayarak, emek, sermaye ve doğal kaynakları en verimli şekilde bir araya getirerek çalışmalarını sürdürür. Bu çalışmaların sonucunda girişimcinin elde ettiği gelire kâr denir. Bilgi: Bilgi çağı olarak kabul edilen çağımızda bilgi, işletmeler arası rekabette en önemli araç durumuna gelmiştir. Bilgiyi öğrenme, araştırma veya gözlem yoluyla elde edilen gerçek, malumat şeklinde tanımlanabileceği gibi, insan zekasının çalışması sonucu ortaya çıkan ürün şeklinde de ifade edilebilir.
8
İşletmenin Yapısal Özellikleri
İşletmeler birer ekonomik kuruluştur. Yani üretim faktörlerini bir araya getirerek faaliyetlerde bulunurlar. İşletmeler, sürekli üretim yaparak devamlılıklarını sağlayan dinamik kuruluşlardır. İşletmeler, finansal ve yönetsel anlamda bağımsız kuruluşlardır. İşletmeler, toplum gereksinimlerini karşılayan kuruluşlardır. İşletmeler, insan öğesi ile fiziki varlıkların üretim amacıyla bir araya geldikleri sosyo-teknik sistemlerdir.
9
İşletmelerin Amaçları
İşletmeler amaçlarını belirlerken çeşitli noktalara dikkat etmeleri gerekir. Bunlar, işletmelerin varlık amaçlarının ne olduğu, toplam kalite konusuna verilen önem, verilecek hizmetin türü ile ilgili kişilerin bu hizmete karşı tutumu, üretim faktörlerinin durumu, rakiplerin neler yaptığının kıyaslanmasıdır. İşletmelerin genel amaçları arasındaki dengenin sağlanmasında, kar amacı ve toplumsal fayda amacının yanı sıra bu amaçların sürekliliğinin sağlanması amacı ve piyasa değerinin maksimizasyonu konuları da büyük önem taşımaktadır.
10
Kâr Elde Etme Amacı Genel anlamda kâr, bir işletmenin belirli bir çalışma döneminde elde ettiği gelirlerden aynı dönemde yapılan tüm giderler çıktıktan sonra kalan artı değerdir. Kârın işletme, hissedarlar, çalışanlar, yöneticiler, müşteriler, toplum ve devlet üzerinde pozitif ve önemli bir etkisi bulunmaktadır. Kâr aynı zamanda işletme performans ve başarısını gösteren önemli bir ölçüttür. Ancak kârı ön planda tutup tekelleşme eğilimi göstererek, kalitesiz ve fahiş fiyatlardan mal ve hizmet sunmak işletmelerin uzun süreli yaşamını tehlikeye sokacaktır. İşletmeler böyle bir durumda ya devletin müdahalesi ya da tüketici veya sivil toplum örgütlerinin tepkisi ile karşı karşıya kalacaklardır.
11
Topluma Hizmet Etme Amacı
Topluma hizmet etmek, faaliyette bulunulan çevredeki müşterilerin istek ve beklentileri doğrultusunda hareket ederek, müşterilerin istedikleri kalite ve fiyatta ve istedikleri zamanda müşterilere mal ve hizmet sunmak demektir. Müşteriler, işletmelerden çevreye zarar veren ürünler değil de çevre dostu ürünler üretmelerini, devlete vergilerini zamanında ödemelerini, istihdama katkıda bulunmalarını, toplumsal kurallara ve iş ahlakına uygun davranmalarını özetle sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini beklerler. Ancak işletmelerin topluma hizmet sunmak amacıyla zararına hizmet ve mal satması, kısa sürede sermaye yetersizliğine, bunun sonucunda işletmenin yaşamının sonlanmasına neden olacaktır. Bu sebeple genel amaçlar arasındaki dengeyi iyi bir şekilde kurmaları gerekir.
12
Yaşamını Sürekli Kılma Amacı
İşletmeler uzun süreli olarak faaliyetlerini gerçekleştirmek için kurulurlar. Yani yaşamlarını sürekli kılmak isterler. Çevreyi iyi izleyerek ortaya çıkabilecek değişim ve gelişmelere ayak uydurmak, hatta değişim ve gelişmelere öncülük edebilmek, sürekli büyüme arzusunda olan bir işletme için varlığının sürekli kılınmasını sağlayacaktır. Türkiye’nin en eski şirketi 1777 yılında kurulmuştur. Türkiye’de ortalama şirket ömrü yıl arasında değiştiği söylenebilir. Bunun yanında asırlık şirketlerde bulunmaktadır. Fortune Dergisi’nin araştırmasına göre dünyanın en büyük 500 işletmesi sıralamasında yer alan çok uluslu işletmelerde ise ortalama yaşam süresi 40 ile 50 yıl arasında olduğu açıklanmıştır.
13
Amaç Belirleme Süreci Varlığımızı sürdürmek için ne yapmalıyız?
İlgili diğer kişilerin amaçlarımıza ne tür tepkisi olabilir? Yeni ekonomik, teknolojik vb. çevresel etmenler nelerdir? Üretim faktörleri açısından kaynaklarımız nelerdir? Gerekli kazanç sağlamak için neler yapmalıyız? Ne tür hizmet sağlamak için varız? Elimizdeki imkan ve seçenekler neler? Kalitemiz ne olmalıdır? Müşterilerin beklentileri nelerdir? Rakiplerimiz ne yapıyor?
14
Piyasa Değeri Maksimizasyonu
İşletmelerin gelecekte beklenen şimdiki değerinin maksimize edilmesine Piyasa Değeri Maksimizasyonu denir. Değer maksimizasyonu, gelecekte beklenen nakit çıkışlarının şimdiki değerinin minimize, gelirlerinin ise maksimize edilmesinin bir sonucudur. İşletmenin kâr ve piyasa değerini maksimum yapmak Hissedar ve işletmenin piyasa değerini maksimum kılmak Üretimi ve satışları arttırmak İşletmenin Pazar payını arttırmak İşletmenin büyümesini sağlamak (globalleşmeyi sağlamak)
15
İşletme Bilimi ve Diğer Bilim Dalları ile İlişkisi
İşletme bilim dalı, işletme içi ve işletmeler arası olay ve faaliyetlerle ilgili sebep-sonuç ilişkilerini ele alarak bir işletmenin amaçlarına nasıl ulaşacağını inceler. İşletme sistemini iyi analiz ederek, etkin bir yönetim için bu alanlardaki değişmeleri ortaya koymaya ve yöneticilik bilgi ve yeteneklerini geliştirmeye çaba sarf ederler. İşletmelerle direkt veya dolaylı olarak ilgilenen diğer bilim dalları da bulunmaktadır. Bu nedenle işletme yöneticileri bu bilim dalları ve sunduğu imkanlar hakkında temel bilgilere sahip olmalı, bu bilim dallarındaki gelişmeleri yakından izlemelidir.
16
İşletme Bilimi ve Ekonomi, Hukuk, Davranış Bilimleri, Teknoloji
Ekonomi üretim ve tüketim arasında denge sağlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Ekonomi bilimi bir toplumun tahmini tüketimini niteliksel olarak öngörürken, işletmecilik bu öngörüye dayanarak üretimi gerçekleştirir. Hukuki kaideler, kurallar ve kanunlar işletmeler için belirleyici, yol gösterici ve bağlayıcı olabilirler. Bu açıdan işletmelerin kendileriyle ilgili olan hukuk kurallarını bilmeleri ve bu kuralların gereklerini yerine getirmeleri zorunludur. Davranış bilimleri, insanların davranışlarının neden ve amaçlarını ve bu davranışları yapmaya yönelten güdüleri incelemeye çalışan bir bilim dalıdır. Davranış bilimleri özellikle çalışma psikolojisi, çalışma şartlarından şikayetler, çalışma hızındaki düşmeler, hatalı ürün sayısının artması, işe ilginin azalması, çatışmalar ve personelin problemleri çözümünde yönetime yardımcı olur.
17
İşletme Bilimi ve Teknoloji
Elektrik ve elektronik teknolojisindeki gelişmeler kişi ve kurumların birbirleriyle haberleşmesini, belirli merkezlerden bilgi ve haber akışını alışık olmadığımız boyutlarda kolaylaştırmıştır. Bilginin ve yeniliklerin ticari alana aktarılması ve yaygınlaşması imkanı teknoloji ile inanılmaz derecede hızlanmıştır. Bu komşu disiplinlere ilave olarak işletme bilimi ile yakından ilişki içerisinde olan diğer bilim dalları arasında matematik, istatistik, yöneylem araştırması, maliye, sosyoloji ve antropoloji de sayılabilir.
18
İşletme Türleri İşletmeler çeşitli alanlarda hizmet vermesiyle birlikte, farklı işletme türleri ortaya çıkmıştır. Bu yüzden işletmeler çeşitli açılardan örneğin büyüklük, faaliyet alanı, tüketici grupları olarak tasnif edilmiştir. Birçok işletme türü mevcut olduğu için işletmeler bir ülkeden diğerine nitelik ve nicelik olarak farklılıklar gösterebilmektedir. Bu farklılıkları ortadan kaldırmak ve karmaşıklığa sebebiyet vermemek için, işletmeler çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır.
19
Faaliyet Alanlarına Göre İşletmeler
Üretim İşletmeleri: Toplumsal ihtiyaçları gidermek için, hammadde, yarı mamul gibi girdileri üretim faktörleri ile birleştirerek çeşitli süreçlerden geçiren ve bunun sonucunda oluşan çıktıları piyasaya süren işletmelerdir. Otomobil, lastik, boya sektöründe bulunan işletmeler örnek verilebilir. Ticari İşletmeler: Üretilmiş bir mal veya hizmeti, değişime uğratmadan tüketiciye ulaştıran işletmelerdir. Market bakkal buna örnek verilebilir. Ancak bazı işletmeler toptan aldıkları malları paketler halinde küçük miktarda satabilmektedir. Karma İşletmeler: Hem üretim yapıp, hem de ürettikleri ürünleri piyasaya sunarlar. Yani hem üretim hem de ticari faaliyeti birlikte gerçekleştirerek, kendi ürünlerini kendileri pazarlarlar. Bazı tekstil fabrikalarının hem üretim yapıp, hem de fabrika satış birimi ile bu ürünleri pazarlaması gibi.
20
Üretim Araçlarının Mülkiyetine Göre İşletmeler
Özel İşletmeler: Sermayesinin tamamının özel kişi ve kuruluşlarına ait işletmelerdir. Süpermarketler, fırın, bakkal vb. Kamu İşletmeleri: Sermayesinin tamamı ya da yarısından fazlası kamuya ait işletmelerdir. Bu gruptaki işletmelerin sermayesi merkezi devlete veya yerel yönetimlere aittir. Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Spor Toto, Milli Piyango gibi Karma İşletmeler: Kamu tüzel kişileri ile özel kişilerin sermayelerini birleştirerek kurdukları karma yapılı işletmelerdir. Örnek: Türk Telekomünikasyon A.Ş. Yabancı Sermayeli İşletmeler: Üretim araçlarının mülkiyeti başka ülke girişimcilerine ait olan işletmelerdir. Bu işletmelerde, sermayenin tümü yabancı girişimcinin olabilir. Bu işletmelerin sermayesi yabancı ülke girişimcilerine ait kuruluşlardır. Örnek: Shell, Bauhaus, Ikea.
21
Üretim Yapıları Açısından İşletmeler – Mal Üreten İşletmeler
Belirli hammadde veya yarı mamulleri kullanarak, bunların şekil ve yapılarını değiştirerek veya farklı hammadde ve yarı mamuller ile birleştirerek yeni tip ürünler ortaya koyan işletmelerdir. Mal üreten işletmelere örnek olarak: Tarım işletmeleri Maden işletmeleri Üretim işletmeleri Enerji üretim işletmeleri İnşaat ve yapı işletmeleri vb.
22
Hizmet Üreten İşletmeler
Temel olarak dokunulamayan ve mülkiyet devri ile sonuçlanmayan, tüketicilere, topluma bir fayda sağlayan hareketler, süreçler ve performanslar olarak tanımlanan hizmetleri sunan işletmelerdir. Hizmet işletmeleri sınıflandırmaları şu şekilde olmaktadır: Sağlık işletmeleri (hastaneler, laboratuvarlar vb.) Profesyonel hizmet veren işletmeler (danışmanlık ve müşavirlik hizmeti) Finans hizmeti veren işletmeler (bankalar, finans işletmeleri vb.) Seyahat ve turizm işletmeleri (otobüs firmaları, seyahat acentaları vb.) Eğlence ve spor işletmeleri (tiyatro, sinema, yüzme havuzları vb.) Kamusal ve yarı kamusal hizmet veren işletmeler (güvenlik vb.) Telekomünikasyon hizmeti veren işletmeler (telefon şirketleri vb.) Kişisel ve bakım/onarım hizmeti veren işletmeler (kreşler, güzellik salonları)
23
Büyüklüklerine Göre İşletmeler
İşletmelerin büyüklükleri çeşitli kriterlere göre belirlenmektedir. İşletmelerin büyüklüğü çalışan personel sayısı, yatak sayısı, üretim kapasitesi, sermaye miktarı, net satış hasılatı, pazar payı gibi ölçütlere göre yapılabileceği gibi yönetim biçimi, ortak sayısı, faaliyet alanının bölgesel, ulusal, uluslararası olması gibi ölçütlere göre de yapılabilir. Büyüklüklerine göre işletmeler; bir kişinin çalıştığı işletme cüce, 5 kişilik işletmeler küçük, 50 kişilik işletmeler orta, 500 kişilik ve daha fazla elemanın çalıştığı işletmeler büyük işletme olarak kabul edilmekte olup makineleşme ve otomasyonun arttığı günümüzde insan gücünün sayısal olarak üretimdeki yeri giderek azalmaktadır. Hastane işletmeleri için 200 yatak ve üstü büyük işletme olur iken; Maliye Bakanlığı ise ‘net aktif büyüklüğü’ ve ‘net satış hasılatı’ ölçütünü kullanmakta ve her yıl tebliğler ile yayınlanmaktadır.
24
Tüketici Türlerine Göre İşletmeler
Mal ve hizmetleri sundukları tüketici gruplarına göre sınıflandırılırlar. Tüketici türlerine göre işletmeler, son tüketiciye yönelik mal ve hizmet sunan işletmeler ve aracı tüketicilere mal ve hizmet sunan işletmeler olmaktadır. Son (nihai) tüketiciye yönelik mal ve hizmet sunan işletmeler: Aldığı mal ve hizmeti tüketen müşteriye, nihai tüketici denir. Yine aynı şekilde bu mal ve hizmeti sunan işletmelere ise, nihai tüketiciye mal ve hizmet sunan işletmeler denir. Hastaneler, süpermarketler gibi. Aracı tüketicilere mal ve hizmet sunan işletmeler: Aldığı ürünü, bir başka işletmeye, üzerinde kısmen ya da tamamen değişiklik yaparak sunan işletmelere denir. Perakendeci, aracı, toptancı ve üretici işletmeler bu gruba girerler.
25
Hukuki Yapılarına Göre İşletmeler
Hukuki yapılarına göre işletmeler; özel işletmeler, kooperatifler, kamu işletmeleri, yabancı sermayeli işletmeler ve çok uluslu işletmelerdir. Özel İşletmeler: hukuki yapılarına göre şahıs işletmeleri ve sermaye işletmeleri şeklinde sınıflandırılabilir. Şahıs İşletmeleri: ortakları sınırsız sorumlu olan şirketlerdir. Tek kişilik işletmeler ve ortaklıklardan oluşmaktadır. Ortaklıklar ise; adi şirket, kollektif şirket ve komandit şirketten oluşmaktadır. Tek kişi işletmeleri: bu tür işletmelerin tek sahibi vardır. Ticaret kanununa göre bu sahip tacirdir. Tacir, bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişidir. Bu işletme türünde faaliyetlerle ilgili kararlar bir kişi tarafından alınır, uygulanır ve denetlenir. Tüm kâr ve risk tek kişide toplandığı için nispeten az sermayeye ihtiyaç vardır.
26
Tek Kişilik İşletmelerin Yarar ve Sakıncaları
Kazanç bölüşülmez Kurulması kolaydır Yetki tek elde toplanır Kişiye saygınlık kazandırır Çabuk karar alınmasını sağlar fakat; Büyüme olanakları sınırlıdır İşletmenin yaşamı sürekli değildir Kredi alma olanakları sınırlıdır İşletmenin büyümesi durumunda işletme sahibi yönetiminde yetersiz kalabilir Sınırsız mali sorumluluk vardır
27
Şirketler(Ortaklıklar)
İki ya da daha çok kişinin ticari bir amaca ulaşmak için emek ve sermayelerini bir sözleşme ile birleştirerek oluşturdukları kuruluşa şirket (ortaklık) denir. Şirketlerde aşağıdaki unsurlar bulunur: Kişi Sözleşme Sermaye Ortak amaç Ortakların, birlikte ve eşit şekilde gayret ve özen gösterme yükümlülükleri
28
Adi Şirketler Borçlar kanununa göre adi şirket, iki ya da daha çok kişinin ortak bir amaca erişmek için emeklerini ve mallarını birleştirmelerini düzenleyen bir sözleşmedir. Ancak bu ortaklık tüzel kişiliğe sahip olmaksızın oluşturulan bir ortaklık türüdür. Ortak amacı gerçekleştirmek için sermaye ve emeği birleştirmeleri sonucu meydana gelen şirkete adi şirket denir. Ortaklık sonucunda elde edilen kazançlar, önceden belirledikleri biçimde sözleşmeye göre, sözleşme yok ise ortaklar arasında eşit paylaşılır. Ortakların sorumluluğu sınırsızdır. Bu yüzden ortaklar bütün mal varlıkları ile işletmenin alacak ve borçlarına karşı sorumludur.
29
Adi Şirketler Tüzel kişiliği yoktur Borçlar kanunu hükümlerine tabidir
Şahıs şirketidir Değişir sermayeli şirkettir Bir ticaret unvanı almak zorunda değildir Ortaklar şirket borçlarından dolayı birinci dereceden, sınırsız ve müteselsilen (borcun tamamından sorumlu olma durumu) sorumludur.
30
Kollektif Şirketler Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu şirket alacaklılarına karşı sınırlanmamış olan şirkettir. Kollektif şirket sözleşmesi yazılı şekle tabidir. Ayrıca sözleşmedeki imzaların noterce onaylanması şarttır. Kollektif şirketlerin bazı özellikleri ise: Ticaret unvanı olması şarttır Ortak sayısı için belirlenen azami rakam yoktur Şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı birinci derecede şirket sorumludur. Ortaklar ikinci derecede müteselsil ve sınırsız sorumludur Ortakların her birinin ayrı ayrı ortaklığı yönetmek hak ve sorumlulukları vardır Ortaklar, şirketin borç ve taahhütlerinden dolayı müteselsilen ve bütün malvarlığı ile sorumludur.
31
Kollektif Şirket Sözleşmesine Yazılması Gerekenler
Ortakların ad ve soyadlarıyla yerleşim yerleri ve vatandaşlıkları Şirketin kollektif olduğu Şirketin ticaret unvanı ve merkezi Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu Her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği para miktarı; para niteliğinde olmayan sermayenin değeri ve bu değerin ne suretle biçilmiş olduğu; sermaye olarak kişisel emek konulmuşsa bu emeğin niteliği, kapsamı ve değeri Şirket temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları, bunların yalnız başına mı, yoksa birlikte mi imza koymaya yetkili oldukları
32
Komandit Şirketler Ticari bir işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan, şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya bir kaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış ve diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirkete komandit şirket denir. Yukarıdaki tanımdan hareketle; sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite ortak denir. Komandite ortakların gerçek kişi olmaları gerekir. Tüzel kişiler ancak komanditer ortak olabilirler. Şirketin komandit olup olmadığı sözleşme hükümlerine göre belirlenir. Bir şirketin komandit olduğu açıkça saptanamıyorsa o şirket kollektif sayılır. Bir komanditer, kişisel emeğini ve ticari itibarını sermaye olarak koyamaz.
33
Sermaye Şirketleri Ticaret şirketleri kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Kollektif ve komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket ise sermaye şirketi sayılır. Ticaret şirketlerine sermaye olarak: Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz Kişisel emek Ticari itibar Ticari işletmeler Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer, konabilir.
34
Anonim Şirket Bir unvana sahip, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız mevcut servetiyle sorumlu bulunan, ortakların sorumluluğu koydukları sermaye ile sınırlı olan ortaklık türüdür. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Esas sermaye Türk Lirasından ve sermayenin arttırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi Türk Lirasından aşağı olamaz. Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır. Esas sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve bütün kurucuların imzalarının noterce onaylanması şarttır. İlk yönetim kurulu üyeleri esas sözleşme ile atanır.
35
Esas Sözleşmede Bulunan Hususlardan Bazıları
Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunacağı yer Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu Şirketin sermayesi ile her payın itibari değeri, bunların ödenmesinin şekil ve şartları Kurucularla, yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere şirket karından sağlanacak menfaatler Yönetim kurulu üyelerinin sayıları, bunlardan şirket adına imza koymaya yetkili olanlar Şirket bir süre ile sınırlandırılmışsa, bu süre Şirkete ait ilanların nasıl yapılacağı Pay sahiplerinin taahhüt ettiği sermaye paylarının türleri ve miktarları Şirketin hesap dönemi
36
Limited Şirket Anonim şirkete oranla düşük sermaye ile kurulan, ortaklarına taahhüt ettiği sermaye ölçüsünde sorumluluk getiren, buna karşılık anonim şirketlere oranla daha basit bir yönetim biçimine sahip olan ticaret şirketidir. Uygulamada daha çok küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik olarak limited şirket kurulmaktadır. Sermaye şirketi olmasına rağmen ortaklar arasındaki karşılıklı güvene dayalı olarak işleyen limited şirketler, ülkemizde en yaygın olan şirket türünü oluşturmaktadır. Eski TTK ’ya göre, limited şirket kurulabilmesi için en az iki kurucunun olması gerekirken, yeni TTK ile bu sayı bire indirilmiştir. Bu bir kişi, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecektir. Ancak ortak sayısı eski TTK ’da olduğu gibi yeni TTK uyarınca da 50’den fazla olamayacaktır.
37
Şirket Sözleşmesinde Bulunması Gereken Bazı Hususlar
Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunduğu yer Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu Esas sermayenin itibari tutarı, esas sermaye paylarının sayısı, itibari değerleri, varsa imtiyazlar, esas sermaye paylarının grupları Müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıkları Şirket tarafından yapılacak ilanların şekli Limited şirketin esas sermayesi en az on bin (10.000) Türk Lirasıdır. Bu maddede yazılı en az tutar, bakanlar kurulunca on katına kadar arttırılabilir.
38
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket
Sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket ortağı, diğerleri bir anonim şirket pay sahibi gibi sorumlu olan şirkettir. Sermaye, paylara bölünmeksizin sermayesi sadece birden çok komanditerin sermayeye katılma oranlarını göstermek amacıyla kısımlara ayrılmış bulunuyorsa komandit şirket hükümleri uygulanır. Komanditelerin birbirleriyle, komanditerlerin tümüyle ve üçüncü kişilerle hukuki ilişkileri, özellikle şirketin yönetimine ve temsiline ilişkin görev ve yetkileri, şirketten ayrılmaları, komandit şirketlerdeki hükümlere tabidir. Esas sözleşmeyi imzalayanlarla şirkete paradan başka sermaye koyanların tümü kurucu sayılır. Kurucular beş kişiden az olamaz. En az birinin komandite olması şarttır. Kuruluşa, anonim şirketlerin kuruluşuna ilişkin hükümler uygulanır.
39
Kooperatifler Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler ile özel idareler, belediyeler, köyler, cemiyetler ve dernekler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir. İmzaları noterden onaylı yazılı bir sözleşme ile ve en az 7 ortak tarafından kurulur. Ana sözleşme, Ticaret Bakanlığına verilir. Bakanlığın kuruluşa izin vermesi halinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan olunur.
40
Tescil ve İlan Olunacak Çeşitli Hususlar
Ana sözleşme tarihi Kooperatifin amacı, konusu ve varsa süresi Kooperatifin unvanı ve merkezi Kooperatifin sermayesi ve bunun nakdi kısmına karşılık olarak ödenen en az miktar ve her ortaklık payının değeri Ortaklık payı belgelerinin ada yazılı olduğu Ayni sermaye (ortaklarca kuruluş ya da sermaye artırımı sırasında konulan eşya ve bütün haklar) ve devralınan akçalı (parayla ilgili) kıymetlerle işletmelerin neden ibaret oldukları ve bunlara biçilen değerler Kooperatifin ne suretle temsil olunacağı ve denetleneceği Yönetim Kurulu üyeleriyle kooperatifi temsile yetkili kimselerin ad ve soyadları
41
Kooperatifin İlkeleri
Gönüllü ve serbest giriş Ortağın demokratik yönetimi Ortağın ekonomik katılımı Özerklik ve bağımsızlık Eğitim-Öğretim ve bilgilendirme Kooperatifler ve üst birlikler arası işbirliği Toplumsal sorumluluk
42
Kooperatif Organları Genel Kurul: oy kullanma hakkında sahip ortakların oluşturduğu bir topluluk yani bütün ortakların temsil edildiği en yetkili organdır. (ana sözleşmeyi değiştirmek, yönetim kurulu ve denetçiler kurulu üyeleriyle gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek, bilanço ve gelir-gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak) Yönetim Kurulu: kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre kooperatifin faaliyetlerini yöneten ve kooperatifi temsil eden yürütme organıdır. En az üç üyeden oluşur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Denetim Kurulu: kooperatif içinde yapılan işlem ve faaliyetlerin denetimini gerçekleştiren kuruldur. Üyeleri genel kurul tarafından seçilir. Denetçiler kooperatiflerin işleyişinde karşılaştıkları yolsuzlukları yönetim ve genel kurula bildirirler.
43
Kamu İşletmeleri Genel Yönetim İçinde Faaliyet Gösteren İşletmeler: genel idare içinde diğer kamu hizmetleri gibi yürütülürler. Bunlardan bazılarının, bir bütçeden ayrılan sermaye anlamında döner sermayeli oldukları görülür. Darphane ve Damga Matbaası örnek verilebilir. Katma Bütçeli Daireler Bağlı İşletmeler: bu tür işletmeler bağlı bulundukları devlet dairelerinde döner sermaye alarak faaliyette bulunurlar. Sağlık bakanlığına bağlı hastaneler, devlet üretme çiftlikleri gibi . Özel Yapılı Kuruluşlar: hizmetin niteliği ve günün koşulları gereği çeşitli düzenlemelerle kurulup faaliyete başlarlar. Milli Piyango İdaresi gibi. Yerel Yönetim İşletmeleri: belediyelere, il özel idarelerine, köy yönetimlerine ait olan işletmelerdir. Belediyelerin su, havagazı, toplu taşıma için kurduğu işletmeler, belediye tanzim satış mağazası, belediye ekmek fabrikaları gibi. Kamu İktisadi Kuruluşları (KİK) ve İktisadi Devlet Teşekkülleri (İDT): sermayesinin tamamı devlete ait olan kuruluşlardır. KİT’ler kamu hizmeti niteliği ağır basan ve sosyal fayda yaratan kuruluşlar olup, İDT’ler verimlilik ve karlılık ilkeleri doğrultusunda çalışan, yatırım kaynağı yaratan kuruluştur. KİT’ler TCDD ve DHMİ; İDT’ler Ziraat Bankası, Türkiye Kömür İşletmeleri gibi.
44
Yabancı Sermayeli İşletmeler ve Çok Uluslu İşletmeler
Mülkiyetleri başka ülkelerin girişimcilerine ait olan işletmelere yabancı sermayeli işletmeler denir. Yani üretim araçlarının mülkiyetleri başka ülke girişimcilerine ait olan ve faaliyetlerini sürdüren işletmelerdir. Çok uluslu işletmeler, uluslararası işletmelerden daha büyük ve kendine özgü özelliklere sahip işletmelerdir. Birden fazla ülkede sürekli personeli olan, personel yapısının bu özelliğine bağlı olarak günlük faaliyetlerde tek bir ülke yönetiminin kontrolünde tamamıyla olmayan yatırımlardır. Örnek olarak IBM, Mobil, Generel Electric gibi işletmeler örnek verilebilir.
45
İşletmeler Arası İşbirliği ve Birleşmeler
İletişim ve bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler ve globalleşme ülkeler arasındaki coğrafik sınırları ortadan kaldırmakta, farklı pazarlara ulaşımı kolaylaştırmakta ve dolayısıyla bu durum işletmeler arasında rekabeti de artırmaktadır. Bu nedenle günümüzde artık işletmeler acımasız rekabet koşullarında tek başına pazara hakim olma ve tutunma şanslarını kaybetmeye başlamıştır. Bu sebeple işbirliği kavramı ortaya çıkmıştır. İşbirliği; işletmeler arasında çeşitli iş süreçlerini paylaşmak ve paylaşan tarafların güçlü noktalarını bir araya getirerek daha da güçlenmek anlamına geldiği kadar, işletme içerisinde farklı departmanların ve farklı kişilerin bilgi paylaşımını en üst seviyede ve en doğru biçimde gerçekleştirmeleri anlamına gelmektedir.
46
İşletmeler Arası İşbirliği ve Birleşmeler
İşletmeler çeşitli şekillerde birleşme ve işbirliği yaparak faaliyetlerini sürdürmektedirler. Kimi zaman hukuki ve ekonomik bağımsızlıklarını yitirmeden, kimi zaman da yitirerek işbirliği yapmayı tercih etmektedirler. İşletmeler arası anlaşmalar sonucu ortaya çıkan başlıca bütünleşme ve birleşme türleri; centilmenlik anlaşmaları, konsorsiyumlar, karteller, tröstler, holdingler ve ortak girişimlerdir.
47
Centilmenlik Anlaşmaları: benzer işletmeler arasında ortaya çıkan, karşılıklı söz vermeye dayanan, yasal açıdan bağlayıcı nitelikte olmayan yazılı ve sözlü anlaşmalardır. Anlaşma sonucu birleşen işletmeler, rakiplere göre o sektörde daha güçlü hale gelirler. Konsorsiyumlar: belirli bir amacı gerçekleştirmek veya belirli bir iş için kurulan birlik veya ortaklık anlamına gelir. Köprü, baraj, liman yapımlarında bir araya gelerek birleşebilirler. Proje sonrası kar önceden yapılan anlaşma gereğince dağıtılır. Karteller: aynı konuda çalışan işletmelerin, piyasa koşullarını kendi amaçları doğrultusunda ve ortak çıkarlarını korumak amacıyla kullanmak için aralarında yaptıkları anlaşmalardır. Kartel, bir birleşme türü olmadığı için işletmeler bağımsızlıklarını yitirmeksizin sadece belli konularda anlaşmaya varırlar. Tröstler: iki veya daha çok işletmenin gerek yasal gerekse ekonomik bağımsızlıklarını kaybederek anlaşmalar sonucu birleşmelerine tröst adı verilir. Kartel ile tröstün farkı, tröstte anlaşan işletmelerin yasal ve ekonomik bağımsızlıklarını yitirmeleridir.
48
Holdingler: Bir veya birden çok işletmenin pay senetlerinin denetimine sahip olan şirkete verilen addır. Holdinge bağlı şirketlere yavru şirket adı verilir. Yavru şirketler, yasal olarak bir bütünün parçasıdır. Yavru şirketlerin paylarını ana şirket elinde bulundurur. Genellikle aynı üretim dalında veya birbirleriyle ilişkisi olan konularda çalışan işletmelerin hisse senetlerinin büyük bir bölümünü ele geçirerek piyasada tekel yaratmak amacıyla kurulurlar. Koç Holding ve Sabancı Holding gibi. Ortak Girişim (Joint Venture): İki ya da daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek, kararlaştırdıkları belirli bir yatırım projesi için, birlikte hareket etmek amacıyla oluşturdukları ortak işletme yapısına ortak girişim denir.
49
İşletmelerin Büyümesi
İşletme literatüründe büyüme, işletmede sayısal ve nitelik olarak bir gelişmeyi ifade etmektedir. Sayısal büyüme ve gelişme, işletmenin özelliklerine göre, satış gelirlerinde, ürün çeşitliliğinde, kaynak büyüklüğünde (çalışanların sayısı, sermaye büyüklüğü), varlık büyüklüğünde (yatırımlarda artış) ve kapasite kullanımı gibi unsurlarda niceliksel bir artış olmaktadır. Niteliksel büyüme ise, işletmede bulunan unsurların kalitesinin yükselmesidir. Niteliksel büyüme işletmelerde fark edilir ama sayısal olarak ifadesi güçtür. Ancak niteliksel büyüme sayısal büyümeyi destekler.
50
İşletmelerde Büyüme Dikey Birleşme: Aynı sektörün farklı alt sektörlerinde faaliyet gösteren, alıcı ve satıcı ilişkisi olan şirketlerin bir araya gelmesidir. Geriye ve ileriye dönük birleşme olabilir. Geriye birleşme, hammadde ve tedarikçilerle yapılan birleşme iken; ileriye dönük birleşme satış ve dağıtım kanalını kontrol etmek amacıyla yapılır. İplik üreten firma ile konfeksiyon üreten firma gibi. Yatay Birleşme: Aynı sektörde veya aynı tüketicilere yönelik faaliyet gösteren rakip şirketler arasında gerçekleşmektedir. Amaç rekabeti ortadan kaldırmak veya diğer rakiplere karşı pazar payını arttırmak için yapılabilir. İki özel hastane ya da telefon şirketinin birleşmesi gibi. Çapraz Birleşme: Farklı sektörlerde bulunan ve faaliyetleri açısından hiçbir benzerlik taşımayan işletmelerin çeşitlendirmeyle risklerini azaltmak, atıl fonlarının etkin kullanımı ve vergi yararları sağlamak gibi finansal nedenlerle yaptıkları birleşmelerdir. Örneğin bir turizm işletmesi ile inşaat işletmesinin birleşmesi gibi.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.