Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR"— Sunum transkripti:

1 İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR
7. SINIF 3.ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR HAZIRLAYAN TALİP ORHAN 2019

2 SOBADAKİ HİKMET Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. Kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir.

3 SOBADAKİ HİKMET Sobanın niçin kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı; - Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş böylece daha kolay yakmayı amaçlamış. Fizikçi; - Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiştir. Jeolog; - Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.’’

4 SOBADAKİ HİKMET Matematikçi; - Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış. Antropolog; - Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarı kurmuş Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir:

5 Bilim adamları aynı konuyu neden farklı farklı yorumlamışlardır?
SOBADAKİ HİKMET - BORU YETMEDİ. Bilim adamları aynı konuyu neden farklı farklı yorumlamışlardır? Yorumlarında en fazla ne etkin olmuştur?

6 Kavramlar Mezhep : Yol, anlayış, görüş, Bir dinin çeşitli yorum farklılıkları nedeniyle ortaya çıkan kollarından her birine verilen isimdir. Tarikat : Tasavvufta Allah’a ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri olarak tanımlanmıştır. Fıkıh: İslam dininde ibadetler, evlenme-boşanma, miras, ticaret ve ceza gibi uygulamaya yönelik konuları içine alan ilim dalı. Kelam: İslam dininde iman esasları, Allah’ın sıfatları, Allah’ın ahirette görülmesi gibi konuları inceleyen ilim dalı, Tasavvuf: İslam’ın mistik yönü, daha çok insan davranışlarını ve ahlakı konu edinir, nefis terbiyesini hedef alır.

7 Din ve Din Anlayışı Din; Allah tarafından peygamberler aracılığı ile insanların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için gönderilen ilahi kurallardır. İslam dini yaklaşık 23 yılda tamamlanmıştır. Peygamber efendimizin 632 yılında vefatı ile İslam dini tamamlanmış, vahiy kesilmiştir. Bundan sonra din alimleri kaynağı Kur’an’da ve sünnette olmayan problemleri kendi yorumlarıyla çözmeye çalışmıştır. Bu yorumlar daha sonra sistemleşerek mezhep haline gelmiştir. Din alimlerinin Kur’an’da ve sünnette olmayan konular hakkındaki görüşleri, ayet ve hadisleri yorumlamalarına din anlayışı denir. Bunu dinin kendisiyle karıştırmamak gerekir. Zamanla din ile din anlayışı birbirine karıştırılmış, din anlayışı din gibi algılanmaya başlamıştır.

8 ADALET Din; Kaynağı Allah’tır, vahye dayanır, tektir, değiştirilemez Din Anlayışı; İnsanların yorumlarına dayanır birden çoktur, değiştirilebilir, Din anlayışı dinin özüne ters düşmemelidir

9 Din Anlayışında yorum farklılıklarının sebepleri
1-insan Unsuru İnsanların anlayış ve düşünceleri birbirinden farklıdır. İnsanların kabiliyetleri, huyları, ilgileri, ihtiyaç ve beklentileri gibi temel özellikleri birbirinden farklıdır. Mesela aynı resme bakan kişiler, birbirinden farklı duygular hissedebilir, aynı kitabı okuyanlar değişik yorumlar yaparak farklı sonuçlar elde edebilirler. 2- Kültürel Sebepler İslam dinini yeni benimseyen Müslümanlar dinî konuları anlamada ve yorumlamada önceki din, kültür, örf ve âdetlerinin etkisinden tamamen kurtulamamışlardır. Bu geleneklere dini kisveler giydirilip dualar eklenerek din gibi algılanmıştır. Türbelerin yapılması, türbe ziyaretleri, ölünün 7,40,52 gününde yemek verilmesi.

10 Din Anlayışında yorum farklılıklarının sebepleri
3- Siyasi Ve Sosyal Sebepler: Devlet gücünü elinde bulunduran yöneticiler kendi görüş ve yorumlarını veya kendisine yakın olan İslam bilginlerinin görüşlerini halka benimsetmeye çalışmışlardır. Emevi halifesi Yezidin Hz. Hüseyin’i şehit emesini kadere bağlama çabaları, Kur’an mahlûktur tartışmaları vb. arkasında siyasi bir güç olan mezhepler varlıklarını sürdürmüştür. Sosyal sebepler ve şehir ve köylerdeki yaşamın din üzerine etki etmesiyle oluşur. 4- Coğrafi Sebepler: Coğrafi sebeplere bağlı olarak kıyafet, yemek kültürü ve diğer alanlardaki örf ve âdetlerin çeşitlilik arz etmesi İslam düşüncesindeki yorumlar üzerinde de belirgin bir biçimde etkisini göstermiştir. Soğuk bölgelerde yaşayanların giyim kuşamlarının Arabistan’da yaşayanlardan farklı olması gibi..

11 Din Anlayışında yorum farklılıklarının sebepleri
5- Dini Metinlerden Kaynaklanan Sebepler: Kur’an-ı Kerim’de müteşâbih olarak isimlendirilen ve farklı şekillerde anlaşılan ancak Kur’an’ın bütünü göz önünde bulundurulduğunda doğru anlaşılması mümkün olan bazı ifadelerle ilgili yapılan açıklamalar yorum farklılığına zemin hazırlamıştır. Mesela Kur’an’da, “Allah’ın eli” ve “Allah’ın yüzü” gibi ifadeler yer almaktadır. İslam âlimlerinden bazıları bu ifadeleri herhangi bir yoruma tabi tutmadan olduğu gibi anlayarak Allah’ın, insan gibi eli ve yüzü olduğunu ileri sürerken bazı âlimler de bu ifadeleri “Allah’ın kudreti” ve “Allah’ın zatı” şeklinde yorumlamayı tercih etmişlerdir.

12 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
İslam düşüncesindeki yorum biçimleri üç farklı alanda ortaya çıkmıştır. Bunlar; İnançla ilgili (itikadi) yorumlar, Fıkhî yorumlar ve Tasavvufi yorumlardır.

13 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
İnançla ilgili (itikadi) yorumlar, İman yani inançla ilgili konuları kapsar. İman, Allah’ın sıfatları, ahiret hayatı, kader gibi konular bu kapsamdadır. Bu konuyla ilgili oluşan ilim dalına kelam adı verilir. Bu alanda iki mezhep vardır: Maturidilik Eşarilik

14 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Maturidilik: Kurucusu Muhammed el-Maturidi’dir. Ehli sünnet mezhebidir. İmam Maturidi, Ebu Hanife’nin kelam anlayışının temsilcisi olarak bilinir. Bu konuyla ilgili en meşhur eseri “Kitabu’t-Tevhit”tir. Başlıca görüşleri şunlardır: 1. İman, dil ile ikrar ve kalp ile tasdikten ibarettir. Amel imana dâhil edilemez. 2. İnsanın, akıl yoluyla Allah’ın varlığına ulaşması mümkündür. 3. Cennete giden müminler, Allah’ı (c.c.) göreceklerdir. 4. Büyük günah işleyen, yaptığı günahın haram oluşunu inkâr etmedikçe dinden çıkmaz

15 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Eş’arîlik: Kurucusu Ebu’l-Hasan el-Eş’ari’’dir. Ehli sünnet mezhebidir. Eş’ariliğin temel görüşleri şunlardır: 1. İman, bilgi ve kalp ile tasdikten ibarettir 2. Cennetlikler ahirette Allah’ı (c.c.) göreceklerdir. 3. Büyük günah işleyen günahı helal saymadıkça dinden çıkmaz. 4. Kendilerine dinî tebliğ ulaşmayan kimseler, akıllarıyla Allah’ı bulmak ve iman etmekle yükümlü değildir

16 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Fıkhî Yorumlar İbadetler, evlenme, boşanma, helaller, haramlar, miras ve ticaret vb. konulardaki yorum farklarından oluşur. 5 tane fıkhi mezhep vardır; Hanefilik Malikilik Şafilik Hanbelilik Caferilik

17 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Hanefilik; Ebu Hanife’nin (ö. 767) görüşleri etrafında oluşan ve ona nispet edilen mezhep, fıkıh ekolüdür. Asıl adı Numan b. Sâbit olan Ebu Hanife, 699 yılında Kûfe’de doğmuştur. Ebu Hanife dini konularda hüküm verirken Kur’an, sünnet, sahabe görülerinin yanında akla da önem vermiş kıyas metodunu kullanmıştır. Hanefilik, günümüzde Türkiye, Balkanlar, Kafkasya, Türkistan, Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Hindistan’da yaygındır

18 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Malikîlik: Malik b. Enes’in (ö.795) görüşleri etrafında oluşan ve ona nispet edilen fıkıh mezhebidir. Maliki Mezhebi’nin kurucusu Malik b. Enes Medine’de doğmuştur. İslam dünyasının en meşhur hadis kaynaklarından Muvatta’yı hazırlamıştır. Bundan dolayı Malikiler, Medine halkının yaşayışını hüküm çıkarmada bir dayanak olarak ele almışlardır. Maliki Mezhebi bazı Kuzey ve Batı Afrika ülkelerinde yaygındır.

19 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Şafiîlik: İmam Muhammed b. İdris eş-Şafii’nin (ö. 819) görüşleri etrafında oluşan ve ona nispet edilen bir mezhep ve fıkıh ekolüdür. İmam Şâfii, 767 yılında Filistin’in Gazze şehrinde doğmuştur. Hükmünü aradığı meselenin çözümünü önce Kur’an-ı Kerim’de, sonra Hz. Peygamber’in sünnetinde, onlarda da bulamazsa İslam bilginlerinin ortak görüş ve kararlarında aramıştır. Burada da bir çözüm bulamadığında ise olaylar arasındaki benzerlikten hareket ederek zaman zaman kıyas metodunu kullanmıştır. Şafii Mezhebi Mısır’da, Anadolu’nun doğu kesiminde, Kafkasya, Azerbaycan, Filistin, Seylan, Malaya ve Endonezya adalarında yayılmıştır.

20 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Hanbelîlik: Ahmed b. Hanbel’in (ö. 855) görüşleri etrafında oluşan ve ona nispet edilen mezhep ve fıkıh ekolüdür. Hanbeli mezhebinin ilk imamı olan Ahmet b. Hanbel Bağdat’ta doğmuştur. Hanbeli mezhebinde, meseleler çözüme kavuşturulurken önce Kur’an-ı Kerim’e sonra da Hz. Peygamber’in sünnetine başvurulmuştur. Hz. Peygamber’in sahabelerinin sözleri de icma niteliğinde kabul görmüştür. Ahmed b. Hanbel’in en ünlü eseri, binlerce hadisi içinde bulunduran “Müsned” adlı hadis kitabıdır. Günümüzde Hanbeli mezhebi daha çok Suudi Arabistan’da yaygındır.

21 2. İslam Düşüncesinde Yorum Biçimleri
Caferilik: Kur’an-ı Kerim ve sünnetin yanı sıra masum kabul ettikleri on iki imamın sözlerini de delil olarak kabul ederler. Dinî konularda içtihat etme yetkisine sahip olmayanlar hayatta olan bir müçtehidi kendisine rehber edinerek taklit etmek zorundadır Caferilik mezhebine göre namazın rükünlerini sırasıyla ve peş peşe yapmak farzdır. Ayrıca namazda ikinci rekâtta rükûya varmadan Kunut okumak, ayaktayken elleri aşağıya salmak, rükû ve secde zikirlerinden sonra Hz. Muhammed ve ehl-i beyti için salavat getirmek sünnettir. İran, Azerbaycan, Irak, Suriye, bazı körfez ülkeleri ile Afganistan ve Pakistan’da yaygındır.

22 3. İslam Düşüncesinde Tasavvufi Yorumlar
İslam dininde inanç ve ibadet esaslarının yanında ahlak esasları da çok önemli bir yer tutar. İyi bir kul ve iyi bir insan olabilmek, kişinin manevi gelişimiyle yakından ilgilidir. Bu gelişim insanın ahlaki olgunluğa ulaşabilmesi için gerekli bir eğitim sürecidir. Müslümanlar, İslam tarihi boyunca ahlakî konularla ilgili olarak farklı tasavvufî anlayışlar geliştirmişlerdir. Bunlara tasavvufî yani ahlakla ilgili yorumlar denir. Bu tasavvufi akımlardan bazıları Anadolu’daki Müslümanlar arasında daha etkili olmuştur. Bunlar; Yesevilik, Kadirilik, Mevlevilik, Nakşibendilik ve Alevilik-Bektaşiliktir. Her tasavvuf anlayışının insanlara yol gösteren, onları aydınlatan bir rehberi vardır.

23 3. İslam Düşüncesinde Tasavvufi Yorumlar
Yesevilik: Yesevilik, Hoca Ahmet Yesevi’nin düşünceleri etrafında oluşmuş tasavvufi bir yorumdur. Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinde Hoca Ahmet Yesevi’nin büyük katkısı olmuştur. Hoca Ahmet Yesevi, yetiştirdiği öğrencileri Türkistan’ın ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerine göndererek İslamiyet’in tanınmasını sağlamıştır

24 3. İslam Düşüncesinde Tasavvufi Yorumlar
Kadirilik: Abdülkadir Geylani’nin düşünceleri etrafında oluşmuş tasavvufi bir yorumdur. Kadirilikte diğer tasavvufi yorumlarda olduğu gibi Kur’an ve sünnete uymak esas alınır. Kadiriliğe göre insan, güzel özelliklere sahip olmak için çalışmalıdır.

25 3. İslam Düşüncesinde Tasavvufi Yorumlar
Mevlevilik: Mevlânâ Celaleddin Rumi’nin görüşleri çerçevesinde oluşmuş tasavvufi bir yorumdur. Mevlânâ pek çok âlimden dersler almış ve dinî ilimler konusunda yetkin bir konuma ulaşmıştır. Onun düşünceleri vefatından sonra oğlu tarafından sistemleştirilmiştir. Mevlevilik, insanı Allah’ın yarattığı yüce bir varlık olarak gören ve insanlar arasındaki ortak değerleri ön plana çıkarmaya çalışan bir yorum biçimidir. İnsan ve Allah sevgisi, bu yorum biçiminin önemle üzerinde durduğu temel ilkelerdir.

26 3. İslam Düşüncesinde Tasavvufi Yorumlar
Nakşibendilik: Muhammed Bahaeddin Nakşibend’in düşünceleri etrafında oluşan tasavvufi bir yorumdur. M. Bahaeddin Nakşibend, Türkistan’ın Buhara bölgesinde doğmuştur. Onun doğduğu ve yetiştiği çevrede tasavvufun önemli bir yeri vardı. Kendisi de bu durumdan etkilenmiştir. Gösterişten uzak mütevazı bir hayat süren M. Bahaeddin Nakşibend, kötülüklerden uzak durmuş ve daima iyiliği tavsiye etmiştir. Her an Allah’ı (c.c.) hatırlamak ve zikretmek, iyilik yapıp hayır işlemek, dünyevi işlerle ilgilenirken aşırı arzulardan uzak durmak, dinin emir yasaklarına titizlikle uymak temel prensiplerdir.

27 3. İslam Düşüncesinde Tasavvufi Yorumlar
Alevilik-Bektaşilik: Horasan ve Maveraünnehir bölgelerinde yaşayan Türkler, İslamiyeti kabul ettikleri sırada Hz. Peygamber (s.a.v.) ve onun ehl-i beytini yani Hz. Ali (r.a.), Hz. Fatıma (r.a.), Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin’i (r.a.) derin bir muhabbetle sevdiler ve onlara taraftar oldular. Bu taraftarlığın adına, Ali yanlısı anlamına gelen Alevi denildi.

28 Alevi-Bektaşilik Alevilik: Hz. Ali’yi seven sayan ve ona taraftar olan kişiye denir. Aleviler Allah'ın birliğine inanır, Hz. Muhammed’i son Peygamber olarak kabul eder. Kutsal kitapları Kur’an'ı Kerim'dir. Ehlibeyte değer verirler. Bektaşilik: Hacı Bektaş Veli'ye bağlı olan ve onun yolunda gidenlerin oluşturduğu düşüncedir. Hacı Bektaşi Veli Nevşehir’de yaşamış, Anadolu ve Balkanlarda İslam’ın yayılmasına öncülük etmiş, ahlaki ilkelerin gelişmesinde katkı sağlamıştır.

29 Alevi-Bektaşilik Cem Ve Cemevi: Cem, toplanarak bir araya gelmek ve bütünleşmek demektir. Cemin yapıldığı yere ise Cemevi denir. Cem evinde Peygamberimize ve çevresine salavat getirilir, dualar yapılır, tövbe istiğfar edilir. Bunun dışında tasavvufi sohbetler yapılır. Cemevi yol, adap, erkan yeridir. Cemevi yerine meydan evi ifadesi de kullanılır.. Cem Evi’nin ortasına kırklar meydanı, meydanın ortasına "dâr meydanı" denir. Bu meydanın kişiyi sırati müstakime (doğru yola) ilettiğine inanılır. Cem törenlerini Alevi dedeleri yönetir.

30 Alevi-Bektaşilik Ocak: Dede ailelerine dayanan Ocak örgütlenmesi Alevilik’in temel kurumlarındandır.Ocak üyeleri yani Dedeler, sosyal hiyerarşinin en üst noktasında bulunurlardı. Dedelerin sahip oldukları yetkiler ve yaptırım güçleri cemaatin sosyal düzenini sağlayan çok etkili bir güç olmuştur. Alevi Dedeleri, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan ocaklara bağlıdırlar. Bundan dolayı kendilerine Ocakzâde de denilir. Ocakzâde dedelerin Peygamber soyundan geldikleri yani evlad-ı resul oldukları kabul edilir ve bu nedenle “seyyid” adı ile de anılırlar. Ele ele el Hakk’a ikrarı: Talibin (Peygamber soyundan gelmeyen Aleviler) pire verdiği söz, Hz.Muhammed’e verilen sözdür, Hz.Muhammed’e verilen söz ise, Allah’a verilmiş söz demektir. Yani Hak ve hakikat yolunda yürüyen cümle yol evlatlarının talip olduklarını ifade eder.

31 Alevi-Bektaşilik Bazı özel cem ayinleri vardır: 1-Abdal Musa Cemi: Sonbahar aylarında küskünleri barıştırmak için yapılır. 2-Düşkünlükten Kaldırma Cemi: Birbiri ile küs olan ve başka birine zarar veren kişi düşkün sayılır. Düşkün olan kişiler dar meydanına getirilip barıştırılır. Barışmazlarsa bunlar cem evinden çıkarılır. 3-Dârdan İndirme Cemi: Ölen kişinin, yakınları aracılığıyla geride kalanlarla helalleşmesi, onların rızasını alması temeline dayalı bir cemdir. Bir yemek verilir ve helallik alınıp dualar edilir. 4-Görgü Cemi: Musahip olan aileler yılda bir defa dedenin huzuruna çıkarak sorumluluklarını yerine getirip getirmedikleri kontrol edilir. Buna görgü cemi denilir. 5- İkrar Cemi: Bir kimsenin kendi isteği ile aleviliği seçtiğinde yapılan cem. Aleviliğe katılma cemi

32 Alevi-Bektaşilik Razılık Ve Kul Hakkı: Üzerinde kul hakkı bulunan kimsenin Cem'e girmesi uygun bulunmaz. Bunlar: Ortaya çıkarılıp «Birbirinizden razı mısınız" diye sorulur ve eğer kul kuldan razı olursa Allah da ondan razı olur ve birbirlerinden helallik alırlar. On İki Hizmet: Alevilikte Cem sırası 12 kişi tarafından yapılır. Bu on iki hizmeti yapanlar: Mürşit (dede), rehber (dedenin yardımcısı), gözcü(,Rehberin yardımcısı) çerağcı (,aydınlatma araçlarını yakar) zakir(aşık), ferraş(süpürgeci), sakacı(su dağıtıcı), sofracı, pervane(semahcı), peyikçi(haberci), iznikçi(meydancı), bekci(kapıcı). Semah: Cem'e katılanların ayakta dönerek yaptıkları merasimdir. Bir müzik eşliğinde kadınlı erkekli yapılır. Evrende her şey dönme içinde olduğu için bu dönüşe katılmayı ifade ederler.

33 Alevi-Bektaşilik Musahiplik(yol kardeşliği): Evli olan iki kişinin aileleri ile birlikte, dedenin huzurunda kurban keserek, hayat boyu yol kardeşi olmaya söz verilmesi demektir. Bunun temeli ensar ile muhacir kardeşliğine dayanır. Ensar nasıl muhacir kardeşi ile evini, yemeğini, bağını, bahçesini paylaşmışsa, musahiplerde sahip olduklarını yol kardeşi ile paylaşır. Musahiplik musahip olma, ‘kardaşlık’ olma, ikrar verme, nasip alma şeklinde de isimlendirilmektedir. Musahiplik ensar muhacir kardeşliğine dayanır.

34 Alevi-Bektaşilik Gülbenkler: Alevi Bektaşilikte bir dua şekli. Bu dualar Bismişah diye başlar, duanın sonunda “Allah Allah” denir. Lokma Duası ; Bismişah... Hak, Muhammet, Ali... Lokmalarınız kabul ola. Muratlarınız hâsıl ola. Yardımcınız Hızır ola. Bir lokmanız bin belaya karşı gele. Hak dergâhına yazılmış ola. Lokma sahipleri niyetlerine vasıl ola. Dil Bizden nefes Hünkârı Pir’den ola. Gerçeğe Hû...Mümine Ya Ali

35 Alevi-Bektaşilik Hızır Orucu: Genellikle Şubat Ayının 13,14,15 günlerinde tutulur. Temeli Hz.Ali ve Hz.Fatıma başta olmak üzere Ehlibeytin Hz.Hasan ve Hüseyin'in iyileşmesi için tuttukları 3 günlük oruca dayanır. Muharrem Orucu: Muharrem ayında kimi yerlerde 10, kimi yerlerde de 12 gün oruç tutarlar. 10 Ekim 680'de Kerbela'da Yezit tarafından öldürülen İmam Hüseyin ve 71 kişi için tutulan oruç aslında bir yas ibadetidir ve İmam Hüseyin şahsında bütün mazlumlara adanır. Su içilmez (Ancak hoşaf, ayran vb. sulu gıdalar alınabilir ama bardakla, tasla kafaya dikilerek içilmez, kaşık kullanılarak içilir.)

36 HASAN POLATKAN ORTAOKULU
TEŞEKKÜRLER HASAN POLATKAN ORTAOKULU 2019


"İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları