Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
TAŞIMACILIK HUKUKU TAŞIYICININ NİTELİĞİ RİZAİ SÖZLEŞME RİZİKO ALANI NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ © Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ubyo.nisantasi.edu.tr
2
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Taşıyıcının Nitelikli Ağır Kusurunun Zamanaşımı Üzerindeki Etkisi (md. 855/5) Yük zararı veya yolcunun varma yerine geç ulaşması, taşıyıcının “kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilden veya ihmalden” doğması durumunda, talep hakları 3 yılda zamanaşımına uğramaktadır. Bu hükme göre taşıyıcının belirli bir seviyedeki, nitelikli ağır kusuru yolcunun ve yükle ilgilinin talep hakkının tabi olduğu zamanaşımı süresini uzatmaktadır. Taşıyıcının kusur derecesinin belirlenmesinde, aynı kusur hâlini benimseyen CMR m. 32’nin uygulanmasıyla ilgili mahkeme kararları önemli değere sahip bulunmaktadır. Rücu taleplerinin tâbi olduğu zamanaşımı (m. 855/3 ) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
3
Gönderenin “Tüketici” Sıfatına Sonuç Bağlanması
TTK’da yükle ilgili ve yolcunun tüketici sıfatına taşıma hukuku açısından bazı özel sonuçlar bağlanmıştır (m. 864, 895, 896, 901). Dolayısıyla yeni taşıma hukuku kuralları açısından taşıma sözleşmesine taraf olan gönderenin tüketici sıfatı bazı hâllerde dikkate alınacaktır. Bu düzenlemeler uyarınca, tüketici sıfatına bağlı olarak (m. 864/4, 896’ya göre) gönderenin sorumluluğu hafifletilmekte veya (m. 895, 901’e göre) taşıyıcının sorumluluğu ağırlaştırılmaktadır. Madde 864/5’e göre tüketici tanımı: Tüketici, sözleşmeyi ticari veya mesleki faaliyeti ile ilgili olmayan bir amaçla yapan gerçek ya da tüzel kişidir. Bu tanım Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3/ b. (e)’de yer alan tüketici tanımıyla uyumlu bulunmaktadır. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
4
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Yükle İlgili/Yolcunun Tüketici Olması Durumunda Ortaya Çıkan Görev Sorunları Yükle ilgilinin tüketici sıfatını haiz olduğu durumlarda, bu kişilerin taşıyıcıya karşı açacağı davalarda hangi mahkemenin görevli olduğu sorunu gündeme gelebilir. Bu tür davalarda tüketici mahkemelerinin mi yoksa genel mahkemelerin mi (asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri) görevli olduğu kabul edilecektir? Bu sorunu cevabı TKHK m. 23’ün yorumuna bağlıdır: “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır”. Yükle ilgili tüketici olsa da, taşıma sözleşmesinden doğan talep haklarında kural olarak TTK’da yer alan taşıma hukuku kuralları uygulanmaktadır. Burada yer alan hükümler TKHK’ye göre özel hüküm niteliğindedir. Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu başta olmak üzere buradaki sistem, TKHK’nin uygulanması yoluyla bertaraf edilemez. Dolayısıyla bu talep haklarında kural olarak TKHK uygulama alanı bulmayacağı için TKHK m. 23’e göre tüketici mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılamaz. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
5
Taşıma İşlerinin “Ticari İşletme” Faaliyeti Sayılması (m. 850/3)
Madde. 850/3’de taşıma işlerinin ticari işletme faaliyeti sayılacağı belirtilmiştir. m. 851’e göre ise, eşya ve yolcu taşımayı arizi olarak üstlenen kişi hakkında Dördüncü Kitap hükümleri uygun düştükleri oranda uygulanır. Dolayısıyla sürekli olarak taşıma işlerini üstlenenler m. 850/3’ün lafzına göre ticari işletme faaliyetinde bulunmaktadır. Ancak taşıma işini sürekli olarak üstlenen kişilerin, bu hüküm uyarınca doğrudan doğruya ticari işletme faaliyetinde bulunacağı sonucuna ulaşılmamalıdır. Taşıma işletmesinin esnaf mı yoksa ticari işletme mi olduğu konusunda m. 11’de yer alan hükümler uygulanacaktır. Taşıyıcı esnaf veya tacir sıfatına sahip ise, taraflar ayrıca ücret kararlaştırmamış olsa bile, taahhüt edilen taşıma işinin ücret karşılığı yapıldığı karine teşkil eder (m. 15, 20). NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
6
Eşya Taşıma Sözleşmesi’nin “Rızai Sözleşme” Niteliğine Vurgu Yapılması
Eski TTK m. 768/1’de taşıma senedinin düzenlenmediği durumlarda tarafların anlaşmaları ve eşyanın taşıyıcıya teslimi ile sözleşmenin kurulabileceğinin hüküm altına alınması, öğretideki bir görüş uyarınca taşıma sözleşmesinin reel sözleşme (ve hatta hatalı olarak aynî sözleşme) olarak nitelendirilmesine sebep olmuştur. m. 856/2, c. 1’de taşıma sözleşmesinin şekle bağlı olmadan tarafların anlaşmalarıyla kurulabileceği belirtilerek bu konudaki her türlü tereddüt ortadan kaldırılmıştır (TBK m. 1). Riziko Alanı İlkesi Taşıma İşleri Kitabında taraflar arasındaki menfaat dengesi kurulurken riziko alanı ilkesi temel ölçütlerden birini oluşturmaktadır. Mehaz Alman hukukunda kullanılan bu ilkenin içeriği konusunda Alman öğretisinde görüş birliği bulunmamaktadır. Türk hukuku açısından da bu ilkenin içeriğinin tartışma konusu yapılacağı açıktır. Bir sebep öngörülmese ve ayrıca kaçınılmaz nitelikte bulunsa dahi taşıyıcı veya gönderen/gönderilenin riziko alanında yer alabilir. Bunun doğal sonucu olarak kusur da bu hususta belirleyici ölçüt olmayacaktır. Bkz. m. 863/3, 865/2,3 , 866/2, 867/4, 869/1 ve 4, 870. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
7
Riziko Alanının İçeriği
Alman hukukundaki görüşler çerçevesinde riziko alanının içeriğinin belirlenmesinde aşağıdaki noktalar dikkate alınabilir. İlk olarak taraflardan birinin yükümlülüğünde bulunan bir edimi yerine getirmemesinden kaynaklanan sebepler riziko alanı içinde yer alır. İkinci olarak tarafların organizasyon alanından kaynaklanan sebepler kendilerinin riziko alanında yer alır. Örneğin taşıyıcının işletmesindeki haklı veya haksız grevden kaynaklanan sebepler kendisinin riziko alanına dahildir. Bu sebeplerin öngörülmesi veya sonuçlarından kaçınılması riziko alanı ilkesi açısından bir ölçüt olarak kullanılamaz. Tarafların riziko alanları dışında nötr bir alanın bulunup bulunmadığı ise öğretide tartışmalıdır. Azınlıktaki görüş uyarınca nötr bir alan bulunmamaktadır; ortaya çıkan sebepler ya gönderen/gönderilenin ya da taşıyıcının riziko alanında yer alır. Diğer görüşe göre ise nötr bir alan bulunmaktadır ve burada yer alan sebepler taraflara bağlanamaz. Ancak hangi sebeplerin nötr alanda yer aldığı ise tartışmalıdır. Örneğin fırtına veya sel baskını hangi durumlarda nötr alanında yer alacaktır? Bu husus tartışmalıdır. Bizimde görüşümüz uyarınca, tarafların öngöremediği ve ayrıca sonuçlarından kaçınamayacağı ve organizasyon alanı dışında kalan sebepler nötr alanda yer almalıdır. Örneğin taşıma güzergahında fırtınanın ortaya çıkabileceği uyarısı yapılmış ise, taşıyıcı bu sebebin riziko alanında yer almadığını iddia edemez. NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
8
Taşıma Senedinin “İspat Senedi” Niteliği
Eski TTK m. 769/3, 771/1 ve ayrıca m. 743/2’ye göre usulüne uygun olarak taşıyıcı tarafından imzalanan taşıma senedi nüshası kıymetli evrak niteliğine sahiptir. Ancak bu hüküm uyarınca uygulamada genel olarak kıymetli evrak niteliğini haiz taşıma senedi düzenlenmemektedir. Yeni TTK’da bu durum ve CMR (m. 4-5) başta olmak üzere modern taşıma hukuku düzenlemelerine uyum sağlanabilmesi için taşıma senedinin kıymetli evrak niteliği tamamen kaldırılmıştır (bkz. m. 831/II ve krş. eTTK m. 743). m hükümlerine göre taşıma senedi sadece ispat senedi olarak düzenlenebilir. Yükün teslimini talep hakkının kıymetli evrak şeklinde taşıma senedine bağlanması yTTK düzeninde artık mümkün gözükmemektedir. (Bu noktada kıymetli evrakın sınırlı sayıda olup olmadığı konusunda öğretideki görüşleri de dikkate almak gerekecektir). NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.