Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Adli psikiyatri Yrd. Doç. Dr. Gülgün DURAT.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Adli psikiyatri Yrd. Doç. Dr. Gülgün DURAT."— Sunum transkripti:

1 Adli psikiyatri Yrd. Doç. Dr. Gülgün DURAT

2 SUÇ İŞLEYEN AKIL HASTASI
Ruh hastaları arasında suç işleme oranının normal olarak tanımlanan kişilere oranla daha fazla olduğu tanımlanamamıştır. Antisosyal kişilik bozukluğu, alkol ve madde bağımlılığı olanlarda suç işleme eylemleri normal nüfusa oranla daha yüksek oranda görülür.

3 ….devamı Kişilik bozukluğunda zihinsel yetilerde belirgin bozukluk söz konusu değildir. Alkol ve ilaç etkisi altında ise , ceza sorumluluğunu kaldıracak bir yasal madde yoktur, tersine bunlar da ceza sorumluluğu arttırılmış olarak vardır. Kronik alkol ve ilaç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan beyin bozukluklarında ceza sorumluluğunu kaldıracak derecede bir bozukluk söz konusu olabilir.

4 ….devamı Şizofreni, paranoid psikoz, mani nöbeti, epileptik psikoz, zeka geriliği, bunama ve deliryum gibi ruhsal bozukluklarda seyrek de olsa ağır yada hafif suç eylemleri görülebilir.

5 ….devamı Yasal açıdan ruh hastalığı nedeniyle bir kişinin işlediği suçtan sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi önem taşır. Yasa bu değerlendirmeyi psikiyatriye, adli tıbba bırakmıştır.

6 Suç işleyen kişi suç işlediği sırada ağır bir psikoz içinde olduğu, yani bilişsel yetilerinin, duygusal tepki ve hareketlerinin ileri derecede bozulmuş olduğu saptanırsa, yasal açıdan bu kişi işlediği suçtan sorumlu olmayacak ve tam iyileşme olduğunu bir rapor düzenleninceye kadar hastaneden çıkamayacaktır.

7 ….devamı Türk Ceza Yasasına göre 12 yaşından küçük çocuklara suç işlemeleri halinde ceza verilmemektedir. 12 yaşını dolduran ve 16 yaşından gün almamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması durumlarında ceza sorumlulukları yoktur. (Ancak bu kişiler için çocuklara özgü güvenlik önlemlerine karar verilebilir)

8 …devamı Yetişkinlerde kişinin ceza sorumluluğunu etkileyen akıl hastalığı ya da zayıflığı gibi durumların olup olmamasına göre değerlendirme yapılır.

9 Madde 32: Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemez. Ancak bu kişiler hakkındaki güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

10 Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 25 yıl, müebbet hapis yerine 20 yıl hapis cezası verilir. diğer hallerde verilecek ceza, 1/6’inden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkum olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen ya da tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri olarak uygulanabilir.

11 Alkol ve madde bağımlılığı olan kişinin suç işlemesi
Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış kişiye ceza verilemez. İradi olarak alınan alkol ya da uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

12 …devamı Alkol ya da maddenin kişinin bilinçli olarak alması ile oluşan sarhoşluk durumunda suç işlenmesi durumunda ceza ehliyeti ortadan kalkmamaktadır. Ancak istemli olarak alındığı halde alkol ya da madde kullanımında bağlı olarak duygudurum bozukluğu ya da psikoz gelişirse ceza ehliyeti olmamaktadır.

13 Madde 57: Suç işleyen alkol, madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, bağımlılığa özgü sağlık kuruluşlarında tedavi altına alınmasına karar verilir. bu kişilerin tedavisi bağımlılıktan kurtulana kadar devam eder.

14 Medeni hukukla ilgili adli psikiyatrik kavramlar:
Hak ehliyeti: medeni haklardan yararlanma ehliyetidir. Fiil ehliyeti: medeni hakları kullanma ehliyetidir. Kişinin fiil ehliyetini kullanabilmesi için 3 şart bulunmaktadır: 1- ergin olmak: erginlik 18 yaşın doldurulması ile başlar. 2- ayırt etme gücüne sahip olma (yaş küçüklüğü, akıl hastalığı/ zayıflığı, sarhoşluk ya da buna benzer durumlar) 3- kısıtlı olmama

15 Fiil ehliyetinin değerlendirilmesi
Kişi demans ve diğer bilişsel işlev bozuklukları yönünden muayene edilir. Psikolojik testler (nöropsikometrik inceleme vb.), nörolojik muayene Radyolojik incelemeler (MR, BT, EEG)

16 Evlenme ve yaş küçüklüğü
Yeni Türk Medeni Kanunu’na göre; 17 yaşından küçükler evlenemez. Ancak, hakim olağanüstü durumlar ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını dolduranlara izin verebilir (madde-124). Ancak kişinin kişisel gelişiminin evlenmeye yeterli olup olmadığının saptanmasına bakılmalıdır. Ayırt etme gücü (fiil ehliyeti) değerlendirilmelidir.

17 Kısıtlı kişilerin (akıl hastalarının) evlenmesi:
Eski yasalarda akıl hastalarının hiç evlenmesine izin verilmezdi. Madde 133: Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler.

18 Evlenme için değerlendirirken
Psikozu olan bir hastanın; tedaviye uyumu, tedaviye cevabı, hastalığının doğası, iyi seyirli olup olmadığı, iç görüsü olup olmadığı ve aile desteği değerlendirilerek karar verilmelidir.

19 ….devamı Mahkemeler dışında evlendirme memurluğu da bazı durumlarda (ileri yaş, kişinin evlendirme memurluğunun tereddütüne sebep olabilecek tutum ve davranışlar…) psikiyatrik değerlendirme isteyebilir.

20 EVLİLİĞİN İPTALİ (BUTLAN):
Butlan geçersiz olma anlamına gelmektedir. Nikah akdinin tüm hukuki sonuçlarıyla yok sayılmasıdır. Mutlak mutlan Nisbi butlan

21 Mutlak Butlan: Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması butlan sebebidir (madde 145). Herhangi bir akıl hastalığı değil ‘evlenmeye engel akıl hastalığı’ varsa butlan sebebidir. İptal davası, öğrendikten sonra en geç 6 ay ve nikahtan sonra en geç 5 yıl içinde açılmalıdır.

22 Bu Tarife Uyan Ruhsal Rahatsızlıklar:
1- Şizofreni 2- Şizoafektif bozukluk 3- Hezeyanlı bozukluk 4- Atipik psikoz

23 ….devamı 5- İki uçlu duygu durum bozukluğu, kısıtlamayı gerektiren bir ruhsal hastalık değildir. Ancak, düzenli tedavi görmeyen, iç görüsü olmayan, tedavide işbirliğine girmeyen, tedaviye cevap vermeyen, hastalık dönemleri remisyon dönemlerinden daha uzun süren, günlük yaşamını kendi başına sürdürmekte zorlanan hastalara vesayet önerilir.

24 ….devamı 6- Organik mental bozukluklar (demans, amnestik sendrom…)
7- Zihinsel gelişim geriliği (orta, ağır ve ileri derece zeka gerilikleri.) 8- Alkol ve madde bağımlılığı sebebiyle kısıtlama (Bir kişi alkol ve madde bağımlılığından dolayı, kendisi ve ailesini yoksulluğa düşürüyor ya da başkalarının güvenliğini tehdit ediyorsa kısıtlanır.)

25 Yasal danışmanlık Madde 429:
Bazı hastalıkların kısıtlanması için yeterli sebep bulunamadığında fiil ehliyetinin sınırlanması gerekebilir. (Hafif zeka gerilikleri, sikloid psikozlar, semptomları kontrol altında olan kronik psikozlar, ağır OKB, organik kişilik değişiklikleri…. gibi hastalıklarda yasal danışmanlık önerilebilir.)

26 Suç sorumluluğu, ceza ehliyeti
Ceza hukukunda kişinin yaptığı suç eyleminden sorumlu tutulabilmesi için suçu bilerek işlemiş olması, yaptığı eylemin ne tür sonuçlara yol açacağının ayrımında olması, karşılığında ceza görmesi gerektiğini bilmesi ve dürtülerini denetleyebilmesi gerkemektedir.

27 Ruhsal hastalıklar ve fiil ehliyeti
Yeni Türk Medeni Kanununun 405. maddesi: ‘Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen, koruması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken, başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan ergin KISITLANIR’ şeklindedir.

28 Nisbi Butlan: (Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk)
Sarhoşluk, İntoksikasyon, Epilepsi benzeri konfüzyonel tıbbi tablolar buna sebep olabilir.

29 Evliliğin sonlandırılması:
(Boşanma Sebebi Olarak Akıl Hastalığı): Madde 165: ‘eşlerden biri bir akıl hastalığına yakalanır ve bu hastalık, ortak yaşamın sürdürülmesini öbür eş için çekilmez duruma koyarsa ve iyileşme olanağının bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla saptanırsa, o eş her zaman boşanma davası açabilir.’

30 Boşanmanın mümkün olabilmesi için sadece hastalığın saptanması yeterli değildir. Ek olarak;
Hastalık ve dolayısıyla akıl hastası eş, ortak yaşamın sürdürülmesini diğer taraf için çekilmez duruma koymuş olmalıdır. Hastalığın tedavisi mümkün olmamalıdır. Hastalığın süre, seyir ve hastalığın belirtileri değerlendirilerek karar verilmelidir.

31 Kuruma yerleştirme koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması
Önceki medeni kanunda bulunmayan, ancak Anayasa’nın 19. maddesi ile ilişkili yeni bir durumdur. Yeni Medeni Kanunun 432. Maddesinde yer almaktadır.

32 Yeni Medeni Kanunun 432. Maddesi:
Akıl hastalığı, akıl zayıflığı Alkol ve madde bağımlılığı Serserilik ve ağır bulaşıcı hastalık nedeniyle toplum için tehlike oluşturan her ergin kişi, kişisel korunmasının başka şekilde sağlanamaması halinde tedavisi, eğitimi ve ıslahı için elverişli bir kuruma yerleştirilebilir.

33 …devamı Bu madde iç görüsü olmayan, istemli yatış onayı vermeyen, toplum için tehlike oluşturan akıl hastalarının istemsiz yatırılmasında yarar sağlamaktadır. İstemsiz yatış mahkeme kararı ile sağlandığından herhangi bir şikayet halinde yasal yönden yapılan işlem usule uygundur.

34 Hasta hakları Hasta hakları sorunu özünde bir insan hakları sorunudur. Hastalara yapılacak tüm olumsuz tutumlar ve bakım koşulları hasta hakları olarak ortaya çıkar . 1- Her hastanın çağdaş yöntemlerle tedaviye ve saygı, anlayış, hoşgörü, sabırla bakım görmeye hakkı vardır. 2-Her hastanın ve ailesinin hastalık hakkında bilgi edinmeye hakkı vardır.

35 3-Her hastanın ve ailesinin hasta üzerinde yapılacak inceleme, araştırma ve tedavi uygulamasının ayrıntılarını bilme, bunları kabul ya da reddetme hakkı vardır. Hasta üzerinde herhangi bir inceleme , tedavi ve araştırma için hastanın kendisinden “bilgilendirilmiş olur” almak zorunludur.

36 Hastalığın ağırlığı nedeniyle hasta kendisine verilecek bilgileri anlayacak durumda değilse “bilgilendirilmiş oluru” hastanın ailesinden almak gerekir. Her sağlık kurumu her hekim bilgilendirilmiş olur konusunda bilgi edinmek ve özenle uygulamak zorundadır.

37 4-Hastanın kendisine ya da çevresine karşı tehlikeli olma durumu tıbbi-psikiyatrik muayenelere saptanmış olduğu halde bu kişi hastaneye yatmayı ve tedaviyi reddedebilir. Ülkemizde bununla ilgili yasa yoktur. Uygulama hekim kararına ve tıp etiğine uygun olarak yürütülmektedir.

38 5-Hasta kimliklerinin, hekimlere verdikleri bilgilerin, her türlü muayene ve tedavi uygulamasının hastaya özel olarak gizli bilgi olarak tutulması gerekir. Mahkemece istenen bilgiler özel gizli evrak olarak yargıca gönderilir. Hekim bilgiyi vermek istemediğini hakime iletebilir fakat yargıcın dava için önemli gördüğü bilgiyi hekimin ya da sağlık kuruluşunun reddetme hakkı yoktur.

39 6- Hekimlerin yanlış uygulamalarına etik olmayan davranışlarına karşı hastaların mahkemeye ya da hekim meslek kuruluşlarına başvurmak hakları vardır.

40 Psikiyatrik yazışma ve rapor sorunları
Antipsikotik, antidepresan ilaç alan hastaların çoğu görevlerini yürütemezler. Bu nedenle hastalara uygun süreli rapor gerekebilir.

41 Özürlüler için sağlık kurulu raporlarında Mart 1998 de resmi gazetede yayınlanmış sağlık kurulu rapor formuna ve ekinde verilen güç yitimi oranlarına uygun biçimde yazılmalıdır. Malulen emeklilik raporu hasta uzun süre incelendikten ve izlendikten sonra verilebilir. Kronik hastalıklarda uzun süreli izlem ve incelemeden sonra hastanın durumu anlaşılabilir.


"Adli psikiyatri Yrd. Doç. Dr. Gülgün DURAT." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları