Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ"— Sunum transkripti:

1 NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Görsel iletişime giriş FİNAL PROJESİ NEDİR? NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ © Sanat Tasarım Fakültesi stf.nisantasi.edu.tr

2 Margaret Bourke-White (1904-1971), Louisville Seli, 1937.

3 Yerel ve geçici olanın genel anlama erişmesi
Margaret Bourke-White’ın 1937’de çektiği Amerikan Ulusal Sanayiciler Birliği tarafından yaptırılmış “Amerikan yaşam biçimi”ni yorumlayan posterin önünde yiyecek yardımı bekleyen siyah insanların fotoğrafı, işsizliği veya sosyal eşitsizliği anlatmak için çekilmemiş dahi olsa, üretildiği yıldan itibaren yerel ve geçici özelliği bir kenara bırakılıp genel anlamda eşitsizlik eleştirisi veya Amerikan (kısmen de Batı) üslubu düşünce yapılarının eleştirisi olarak ele alınmıştır. Bunun nedenlerinden biri, bağlamından çıkarılıp, başka bir bağlama konmasıdır. Fotoğraf üst ve alt olmak üzere iki bölümden oluşur ve bu iki bölüm farklı simgesel anlamlar üretirler (Walker, 1985).

4 Düz anlam ve yan anlam Fotoğrafın dokusu ve nasıl göründüğü anlamlar oluşturur ve mesajlar içerir. Crow (2010), bunu aynı fotoğrafın farklı dokularda ve kadrajlardaki sunumu üzerinden şöyle açıklar: Sıralamada anlamlandırmanın ilki dolaysızdır. Gösterilen nesnenin kendi gerçekliğine işaret eder. Başka bir deyişle, bir çocuğun fotoğrafı bir çocuğu temsil eder. Fotoğrafı kimin çektiği veya nasıl çekildiğine bakılmaksızın, imge halen “çocuğu” temsil eder (soldan sağa doğru, görsel no.1). Farklı görsellerde bile, anlamlar düz anlamsal düzeyde aynıdır. Düz anlam, gerçek dünyadaki nesnenin, zihninde oluşturduğu yansımadır. Bu yansımanın sınırını ise kültür belirlemektedir. Göstergenin belirli düz anlamları vardır ve düz anlamla gösteren arasında bir ilişki olmalıdır.

5

6 Yan anlam Farklı filmlerin, ışık düzenlemelerinin veya çerçevelemenin görselin farklı okunmasına neden olacağını biliriz. Grenli bir siyah-beyaz fotoğrafın veya sepya tonlarında bir görselin nostalji düşüncelerini açığa çıkarabilir, yumuşak bir odaklama (flu mercek) görselin okunmasına duygu katabilir, yakın plan bir kadraj bizi çocuğun deneyimlediği duygulara yoğunlaşmaya teşvik edebilir. Bütün bu farklılıklar Barthes’ın yan anlam olarak tanımladığı, ikinci düzey anlamlandırmada gerçekleşir. Düz anlam, bir göstergenin neyi temsil ettiği, yan anlam ise göstergenin nasıl temsil edildiğidir.

7 Yan anlam Okuyucu görselin sistematik kodlanmasına bilgisini katarak bu süreçte bir rol oynar. Bu şekilde, anlam bakan kişinin/okuyucunun alt yapısından etkilenir. Pierce’in modelindeki gibi, tüm süreç insancıllaşır. Buradaki çağrışımlar (oluşan yan anlamlar), izleyenin/okuyucunun öğrendiği kurallara ve uzlaşmalara (konvansiyon) dayanır. Örneğin, flu merceğin film ve reklamcılıkta sık kullanımı evrensel olarak duygusal olarak okunması gerektiğini bilincimize yerleştirmiştir. Benzer bir şekilde yavaş akan bir görüntüde yer alan eylemin yavaş olduğu anlamına gelmediğini biliriz. Bunlar birer uzlaşımdır.

8 Yan anlam Yan anlam, göstergenin izleyicinin duygu, heyecan ve kültürel değerleriyle buluştuğunda meydana gelen etkileşimi betimlemektedir. Her göstergenin mutlaka bir yan anlamı vardır. Çünkü göstergeler en azından alıcıya psikolojik bir şeyler çağrıştırmaktadır. Yan anlam, göstergeye biçim ve içerik açısından bağlı anlamları belirtirken çok daha özneldir. Bu öznellik içinde, yorum, yorumlayıcıdan etkilendiği kadar nesne ya da göstergeden de etkilenmektedir. Yan anlam, görüntüsel bir boyuta sahip olmasına rağmen nedensizdir ve bir kültüre özgüdür. Anlamlandırmada farklılığı yaratan yan anlamdır.

9 Bruce Davidson

10 Yan anlam Her reklam, fotoğraflardaki nesnelerin tanınması gibi, belli bir düz anlam şifresi taşımaktadır. Yan anlam şifreleri ise, toplumda yaygın olan saygınlık, beğenilen kişilik, seçkin sayılma vb. bilinen toplumsal değer ölçülerine dayanmaktadır. Reklamlarda açıkça söylenmeyen ancak, yarı gizli ima edilen bir mesaj vardır. Bu da reklamdaki kişinin davranışları, giyimi, jest ve mimikleri toplumun “iyi ev kadını” ya da “özenilen kişilik” anlayışıyla örtüşmektedir. Romanlar, filmler, resimler de kendilerine özgü bir dile sahip ileti kaynaklarıdır ve bu bakımdan birer metin gibi okunabilir. Bu metinlerin görünen düz anlamlarının dışında alt metin olarak adlandırılabilecek yan anlamları da vardır.

11

12

13

14

15 NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©
kaynaklar Barthes, R. (2000) Camera Lucida. İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları. Burke, P. (2000) Tarih ve Toplumsal Kuram, çev. Mete Tuncay. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Crow, D. (2010) Visible Signs, 2nd edition. Lausanne: AVA Books. Dora, S. (2003) Büyüyen Fotoğraf Küçülen Sosyoloji. İstanbul Babil Yayınları. Ertan, G. & Sansarcı, E. (2017) Görsel Sanatlarda Anlam ve Algı. İstanbul: Alternatif Yayıncılık. Gombrich, E.H. (2011) Sanatın Öyküsü. İstanbul: Remzi Kitabevi. Gombrich, E.H. (2015) Sanat ve Yanılsama: Resim yoluyla betimlemenin psikolojisi. çev.Ahmet Cemal. İstanbul: Remzi Kitabevi. Günay, V. & Parsa, A. (2012) Görsel Göstergebilim. İstanbul: Es Yayınları. Hall, S. (2012) This Means This This Means That: A User’s Guide to Semiotics, 2nd Edition. London: Laurence King Publishing. Oskay, Ü. (1999) İletişimin ABC’si. İstanbul: DER Yayınevi. Price, M. (2004) Fotoğraf: Çerçevedeki Gizem. İstanbul: Ayrıntı Yayınları Steichen, E. (1984) Fotoğraf İnsanlığın Tanığı ve Kayıt Aracı, çev. Abdullah Ersoy, ed. Ahmet Tolungüç. AFSAD Fotoğraf Dergisi, Ocak 1984, 14(2). Walter, J. A. (1985) bir Fotoğraf Üzerine Notlar. AFSAD Fotoğraf Dergisi, çev. Ahmet Tolungüç, ed. Ahmet Tolungüç. sayı: 1-2 NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ ©


"NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları