Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

DİNİ GELİŞİM PROF. DR. CEMAL TOSUN ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "DİNİ GELİŞİM PROF. DR. CEMAL TOSUN ANKARA ÜNİVERSİTESİ"— Sunum transkripti:

1 DİNİ GELİŞİM PROF. DR. CEMAL TOSUN ANKARA ÜNİVERSİTESİ
İLAHİYAT FAKÜLTESİ Prof. Dr. Cemal TOSUN

2 PIAGET DIŞSAL KURALLARA BAĞLILIK DÖNEMİ AHLAKİ ÖZERKLİK DÖNEMİ
Prof. Dr. Cemal TOSUN

3 DIŞSAL KURALLARA BAĞLILIK DÖNEMİ - 6-12
kurallar değişmez kurallara uymayanlar cezalandırılmadır Kayıtsız şartsız otoriteye uyulur Ne yapması ve ne yapmaması gerektiği söylenir. Kurallara uymamasının doğal sonucunun cezalandırılmak olduğuna inanır. Davranışın gerisindeki nedenler dikkate alınmaz. Kural koyarken ve uygularken dikkat! Prof. Dr. Cemal TOSUN

4 AHLAKİ ÖZERKLİK DÖNEMİ – 12 sonrası
Sosyal dünyası akran guruplarıyla genişlemiştir. Sosyal yaşantı genişlemesi, kurallar hakkındaki fikirlerin değişmesine zemin oluşturur ve ahlak ilkeleri değişmeye başlar. Kuralların insanlar tarafından oluşturulduğu ve gerektiğinde değiştirilebileceği bilincine ulaşır. Ceza da, artık kuralların ihlal edilme nedenleri de önemlidir. Kuralları ihlal edenlerin niyetleri ve içinde bulundukları durumlar dikkate alınır. Prof. Dr. Cemal TOSUN

5 KOHLBERG • Gelenek öncesi düzey • Geleneksel düzey • Gelenek sonrası düzey Prof. Dr. Cemal TOSUN

6 GELENEK ÖNCESİ DÜZEY Piaget’nin “dışsal kurallara bağlılık” döneminin özelliklerini kapsar. Çocuk, kültür içinde kabul edilen iyi ve kötü ölçütlerine göre davranır. Aşama 1: Ceza ve itaat eğilimi Sadece otoriteye uyar ve cezalandırılmaktan kaçınırlar. Etkinliğin fiziksel sonuçları, etkinliğin iyi ya da kötü olduğunu belirler. Aşama 2: Bireyci-Çıkarcı Yönelimler Evresi İhtiyaç ve isteklerinin karşılanması önemlidir. Ne kadar alırlarsa o kadar vermeleri söz konusudur. “sen benim sırtımı kaşı, ben de seninkini” atasözüne uygun davranmaktadır. Prof. Dr. Cemal TOSUN

7 GELENEKSEL DÜZEY Birey, için aile, grup ve ulusun beklentileri, her şeyden önemlidir. Bu beklentiler yakın ve açık sonuçları düşünülmeksizin kabul edilir ve değerlidirler. Sosyal düzeni destekleme ve sadakat önemlidir. Kendi ihtiyaçları bazen grubunkilere göre ikinci planda kalır. Aşama 3: Kişiler Arası Uyum Eğilimi Akran gruplarıyla işbirliği gözlenir. İyi davranış, başkalarına yardım etmek ya da onları mutlu etmektir. Başkaları tarafından onay görmek, iyi çocuk olmak önemlidir. Ben merkezliliğin azalması ve somut işlemler dönemine girmesiyle çocuk, olaylara başkaları açısından bakabilme özelliğini kazanır. Ahlaki yargılarda başkalarının hissettiklerini de dikkate alır. Ancak yaptıklarını sadece ceza almamak için (aşama 1) ya da kendisi için (aşama 2) değil; aynı zamanda başkalarını mutlu etmek için yapmaya çalışır Aşama 4: Kanun ve düzen eğilimi Doğru davranış, otoriteye ve sosyal düzene uygun olarak kişinin görevini yerine getirmesidir. Artık, akran gruplarının kurallarının yerini, toplumun kuralları ve kanunları almıştır. Kanunlar soru sorulmaksızın izlenir. Kanunlara uymayanlar asla onaylanmazlar. Birçok yetişkin, muhtemelen bu dönemde kalır. Prof. Dr. Cemal TOSUN

8 • GELENEK SONRASI DÜZEY
Bireyin, başkaları ve otoriteden bağımsız olarak izlemek istediği ahlak ilkelerini seçtiği ve kendine özgü değer sistemini örgütlediği düzeydir. Aşama 5: Toplumsal sözleşme eğilimi Kanunların kullanımı ve bireysel haklar eleştirici bir şekilde incelenir. Toplumun kanunları ve değerlerinin göreli ve topluma özgü olduğu kabul edilmektedir. Kanunların demokratik olarak değiştirilebileceği ilkesine sahiptirler. Kanunlar, sosyal düzeni korumak, temel yaşama ve özgürlük haklarını güvence altına almak için gerekli görülmektedir. Bu ahlak gelişimi düzeyine, yetişkinlerin ancak %25’den azı gelebilmektedir. Aşama 6: Evrensel ahlak gelişimi Kişi ahlak ilkelerini kendisi seçip oluşturur. Bu ilkeler, adalet, eşitlik, insan hakları gibi bazı soyut kavramlara dayalıdır. Bu ilkeleri ihlal eden kanunlara uyulmamalıdır. Çünkü “adalet yasanın üstündedir” . Bireyin haklarına saygı esastır. Prof. Dr. Cemal TOSUN

9 Ahlak Gelişimi Evreleri
KOHLBERG Ahlak Gelişimi Evreleri Prof. Dr. Cemal TOSUN

10 BEN MARSHALL 1. Dönemdeki Gençler (7-9 yaş)
Bireyin algıları somuttur ve ilişkilerde ben merkezcildir. Başlıca sorunu grup tarafından kabul görmek ve grubun bir üyesi olmaktır. Kendi inançlarının ne olduğunu tespit edebilir, ama başkalarının inançları hakkında meraklı değildir. İnsan merkezli Allah anlayışı deam etmektedir. 2. Dönemdeki Gençler (9-11 yaş) Başkalarının bakış açılarını anlama gelişir. Hak olan şeyler, bireyler açısından yapılması doğru olan şeylerdir. Akranlarla kurulan ilişkiler, çok önemli bir hale gelir. Kişinin Allah’la ilişkilerini belirleyen, yeni bir özgüven duygusu ortaya çıkar. Buna göre, Allah destekleyici bir dost olarak görülür 3. Dönemdeki Gençler (11-20 yaş) Allah, değerlerin ve ilkelerin kaynağıdır. O’na bağlı kalınır. Bu dönemin karakteristik özelliği, mantıklı düünmenin artmasıdır. Bunun sonucunda birey, Allah’a, önceki dönemlerdekinden daha bilinçli bir sevgi besler ve O’na karşı sorumluluklarını yerine getirmek için, hassasiyet gösterir. Prof. Dr. Cemal TOSUN

11 . IRIS M. YOB 2. Çocukluk Dönemi (6-12)
Sosyal ve zihinsel dünyası genişler. Daha geniş bir bakış açısına ve din anlayışına sahip olur. Dini cemaatle beraber yaptığı etkinliklerin (anlatılar, inançlar ve adetler) kıymetini bilir. Diğer insanların bakış açılarını algılama konusunda, daha yeteneklidir. Allah’ı insani bir varlık olarak algılar. Allah’ın özel ve gerçek olduğunu daha iyi anlar. Dine sorgulamadan, yalın bir biçimde, olduğu gibi inanır. 3. Erken Ergenlik (13-15) Dünyaları genişlemeye devam eder. Artık soyut düşünebilirler. Geleceklerini etkileyecek kararlar vermeye başlarlar. Aile dışındaki sosyal çevreyle, önemli ilişkiler kurmaya başlarlar. Yakın arkadaşlar çok önemlidir. Bu dönemde seçilen arkadaşlar, kişinin aynasıdır, yansıtıcısıdır. Arkadaş çevreleriyle uyum ve anlaşma içindedirler. Üyesi olunan gruba, giyiniş tarzı, davranış şekli, hobiler vb. konularda, uyum sağlama çok önemlidir. Prof. Dr. Cemal TOSUN

12 JAMES FOWLER İlkel İnanç(bebeklik dönemi)
Sezgisel İnanç(ilk çocukluk dönemi) Hayali İnanç(ilk okul dönemi) Yapay-Geleneksel inanç(ergenlik dönemi) Bireysel-Yansıtıcı İnanç(yetişkinlik dönemi) Birleşik İnanç(orta yaşlar ve üzeri) Evrenselleşmiş İnanç Prof. Dr. Cemal TOSUN

13 İlkel İnanç(bebeklik dönemi)
Prof. Dr. Cemal TOSUN

14 2. Aşama: Sezgisel – İz Düşümsel İnanç 3-7 yaş)
Çocuklar Allah ve dinle ilgili ilk bilgileri, yetişkinlerden edinirler. Yani iman şablonu, anne babaları gözlemleme ve dinleme yoluyla gelişir. Bu tamamen sezgisel bir süreçtir. İlk Allah algısı, anne babaların algılarına göre şekillenir. Çocuğun düşünce sisteminde, hayal gücü büyük bir yol oynar. Bu dönemdeki çocukların yaratıcılıkları, hayal güçleri en üst düzeydedir. Bu yüzden, yetişkinlerin anlattığı hikayelerdeki (imanla ilgili sembol ve öğretiler içeren) örnekler, çocuğu derinden etkileyebilir. Prof. Dr. Cemal TOSUN

15 3. Aşama: Mistik – Yalın İnanç (8-12 yaş)
Bu aşamadaki çocuklar, hayalle gerçeği birbirinden ayırt etmeye ve yakın çevresi dışındaki, dünyayla da ilgilenmeye başlarlar. Hayattaki belirsizlikler, hala korkmalarına sebep olurken, Allah’a inanmaları sonucunda, güven duyguları gelişir. Soyut düşünme tam gelişmemiştir. Somut ve soyut düşünce arasında, bir ileri, bir geri gider dururlar. İnançlar, tutumlar ve kurallar, yalın bir şekilde oluşur. Ailelerinden gelen, dinle ilgili şablonları, sorgulamaksızın, kolayca kabul ederler. Yaşamın bu aşamasındaki çocuklar, hem kendi düşüncelerini yansıtabilir, hem de başkalarının bakış açılarını anlayabilirler. Prof. Dr. Cemal TOSUN

16 4. Aşama: Sentetik – Genel İnanç (Ergenlik Dönemi)
Bireylerin dünyaları, ailelerinin sınırlarını aşarak. büyümeye başlar. Arkadaşlar, okul, iş, spor takımları, medya vb. şeyler ilgisini çeker. İnancının getirdikleri, edindiği yeni deneyimlerle tutarlılık içinde olmalıdır. Kişiler arası uyum ve birlik duygusunu kazanma önem kazanır. Bunun için, kendi görüşlerini, diğerlerinin karşıt görüşleriyle kaynaştırmaya çalışır. Kişilikleri daha tam olarak oturmamıştır. Özerk inanç, değer ve algılara sahip değildir. Kişiliğinin şekillenmesi, beraber olduğu şahısların tavırlarıyla gelişir. Bu aşmada, çevreyle uyum içinde olan bireyler, kendileri için önemli olan şahısların, fikir, beklenti ve kararlarını önemserler ve onlardan etkilenirler. Buradaki en büyük tehlike, ikinci elden kazanılan imana, (yani taklit yoluyla, sormadan, araştırmadan, içselleştirmeden yaşanan iman) razı olma durumudur. Bir çok yetişkin için, 4. aşamada yaşanan iman ilerleyen yıllardaki içselleşmiş imanın başlangıç noktasıdır. Burada kişi, Tanrı’yı bir danışman ve yol gösterici olarak algılar,daha önceki aşamalarda yaptığı gibi, O’nu kafasında şekillendirmeye çalışmaz. Prof. Dr. Cemal TOSUN

17 5. Aşama: Bireysel – Yansıtan İnanç (Erken Yetişkinlik Dönemi)
Kişilik gelişmeye devam eder ve kişi kendi içinde kararlar almaya başlar. Bu kararlar, çevreyle ters düştüğünde, birey kendi değer sistemini, diğerlerinin algılarından ayırmaya başlar. Birey, kendi inanç, eylem, tavır ve değerlerinin sorumluluğunu kabul ettiğinde ve 1. elden kazanılan imanı (kendi araştırmaları ve isteği doğrultusunda, bilinçli kazanılan iman) geliştirdiğinde, 5. aşamaya geçer. Bu aşamadaki bireysellik, kişinin inançlarını içselleştirmesi ve yansıtanlık, kişinin gerçekte inandığı gibi yaşaması, inancını yaşamına aktarması, anlamına gelir. Bu aşamadaki insanlar, inançlarını, eylemlerini, değerlerini sınarlar ve eleştirirler. Allah’ı soyut olarak algılarlar. O’nu ahlak değerleri biçimlendiren, kişisel bütünlüğün mayası olarak görürler. Prof. Dr. Cemal TOSUN

18 6. Aşama: Birleşik İnanç (Orta Yaşlar)
Bu aşamada kişi, geçmişte bastırılmış olan, fikir, dürtü, his ve hatıralarının farkına varır. Bunun sonucunda, gelişimini etkilemiş olan, anne baba, soysal, etnik ve dinsel kaynaklı baskıların kendi üzerindeki etkilerini araştırır. 5. aşama, bireyin kendi inancıyla, diğerlerinin inancı arasında sınır koymasına yardımcı olurken, 6. aşama, bu sınırların keskinliğinin azaltılmasına yardım eder. Buradaki iman, çelişki ve eleştirileri birleştirerek , kişinin gerçeklik kavramını oluşturmasını sağlar. Prof. Dr. Cemal TOSUN

19 7. Aşama: Evrensel İnanç (Orta yaş üstü)
Bu aşama nadiren yaşanır, fakat bu aşamaya geçen bireyler, toplumda önemli izler bırakırlar. Koşulsuz sevgi ve tam adalet kavramlarını evrenselleştirmek için, çalışırlar ve kendilerini tamamen işlerine adarlar. İnsanlık yararına yapılan şeyler, onları mutlu eder, tatmin olmalarını sağlar. Genelde dönemlerindeki, politik ve dini yapılar için, potansiyel tehlike olarak değerlendirilirler. Prof. Dr. Cemal TOSUN

20 John Westerhoff İman gelişimi ağacın gövdesine benzer. Ağacın gelişimi boyunca, gövdesinde oluşan yaş halkaları, imanın aşamalarını oluşturur. Ona göre, “imanın aşamaları, düşünme, hissetme, nefis terbiyesi ve razı olma süreçlerini içerir”. Birbirini takip eden ve tamamlayan, dört aşama sunar. 1. Aşama: Deneyimsel İnanç (Okulöncesi ve Çocukluk Dönemi) Bu aşama imanın temelini oluşturur. Çocuk çevresindekilerin, yaşamlarını taklit eder. Bunun sonucunda deneyim kazanır, araştırır, sınar ve tepki verir. Ve sonunda, yaptığı gözlemler ve insanlarla olan etkileşimleri doğrultusunda, kendine özgü iman algısını geliştirir. 2. Aşama: Sosyal İnanç (Ergenlik Dönemi) Bu aşamada bir gruba ait olma isteği çok güçlüdür. Otoriteye koşulsuz saygı ve itaat vardır. Toplumun iman algısı, çocuğun gelecekteki, değer ve davranışlarını etkileyecektir. Prof. Dr. Cemal TOSUN

21 John Westerhoff 3. Aşama: İnancı Araştırma (Ergenlik Dönemi Sonları)
Şüphe duyma ve soru sorma süreçlerini içerir. Diğer dinleri araştırma, kendi diniyle karşılaştırma durumu yaşanabilir. Birey kendini bir şeylere adamak ister. Bu içinde büyüyen bir ihtiyaçtır. 4. Aşama: İçselleştirilen İnanç (Yetişkinler) Bu aşama, kişi dini inanışlarıyla barış içinde olduğunda, yani, inanışları doğrultusunda yaşayıp, karakterini oturttuğunda başlar. Bu aşamada olan kişi, dini sahiplenmiştir. Bu yüzden, insanlara dini tanıtmak için, çaba harcar. Ergenler, imanla ilgili sorular sormalı ve hatta şüphe içinde olmalıdırlar. Çünkü ancak bu sayede içselleşmiş imana sahip olabilirler. Ama bu sürecin gelişmesi gereken yer, sorulara cevap bulunabilecek, dini bir topluluk olmalıdır. Aksi taktirde, ergenin kafası karışabilir. Bunun için bizim üzerimize düşen görev, ergenlerin sorularını sabırla cevaplamak ve onlara doğru yolu göstermektir. Prof. Dr. Cemal TOSUN

22 FRİTZ OSER 1.aşamadaki çocuklar Allah’ı her şeyden üstün tutarlar ve O’nu her şeyden üstün tasavvur ederler. 2.aşamadaki bireyler sık sık Allah’a ibadet, adak gibi dini rituellerle etkileşim içinde olduklarına inanırlar. 3.aşamada, Allah fizik ötesi olarak algılanır ve O, bireylerin özerkliklerine karışmaz. 4.aşamada birey insanın hür olduğuna ve ancak Allah’ın bu hürriyeti sınırladığına inanır. 5.aşamada birey tüm dinlerin ortak bir noktada birleştiği inancını geliştirir. Prof. Dr. Cemal TOSUN


"DİNİ GELİŞİM PROF. DR. CEMAL TOSUN ANKARA ÜNİVERSİTESİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları