Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
G. Yeni İlmi Kelâm Dönemi
Akaid ve kelâm alimlerinin yaşadıkları asrın bilim ve kültürlerinden istifade ettiklerini ve bu ilmin metodunda değişiklik yapma ihtiyacını duyduklarını görürüz. Akaid ve kelâm ilminin ana konuları (mesail) daima aynı kalmakla birlikte bu ana konuları izah ve isbat ederken, veya yöneltilen itirazlara cevaplar verilirken zamanın kültüründen faydalanılmıştır. Mütekaddiminin kurup, müteahhirinin geliştirdiği ve sistemleştirdiği klâsik kelâm, çağın ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelince, yeni doğan cereyanlar karşısında bu ilmin metodunu değiştirme zarureti hasıl olmuştur.
2
G. Yeni İlmi Kelâm Dönemi
Bu dönemin en önemli simalarından biri kabul edilen İzmirli İsmail Hakkı (1869/1946) şunları söylemektedir: “Bu ilm-i kelâmın (müteahhirin ilm-i kelamının) erbabı (hicrî) bin tarihlerinden sonra kesb-i nedret etmiş, daire-i şümulüne aldığı felsefe-i kadîme de üç asırdan beri münkariz olmuş, yerine garb felsefesi kaim olmuş idi. Garb felsefesi ahiren memleketimize de girmekle, bu ilm-i kelâm bittabiî gayr-ı kâfi görülmeye başlamış; ilm-i kelâmın bugünkü zihniyete göre yeni bir şekil iktisab etmesi zarureti hasıl olmuştur. İşte bu zaruret karşısında, Tedkîkât ve Te'lîfat-ı İslâmiyye Hey'et-i İlmiyyesi yeni ilm-i kelâmın tahrir olunmasını taht-ı vücubta görmüştür.”
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.