Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

4. Türkiye’de Özel Eğitim ve Kaynaştırma a. 1950’li Yıllara Kadar

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "4. Türkiye’de Özel Eğitim ve Kaynaştırma a. 1950’li Yıllara Kadar"— Sunum transkripti:

1 4. Türkiye’de Özel Eğitim ve Kaynaştırma a. 1950’li Yıllara Kadar
16. yüzyılda uygulandığı ileri sürülen “Enderun Mektebi” 1948 yılında İdil Biret-Suna Kan Yasası kabul edilmiştir 1889’da İstanbul’da Grati Efendi tarafından işitme ve görme engelli çocuklar için açılan sınıflar 1912 yılında kapatılmıştır. 1921 yılına kadar özel eğitim açısından bir gelişmeye ilgili kaynaklarda rastlanamamıştır 1921 yılında Kurtuluş Savaşı döneminde İzmir’de “Özel İzmir Sağırlar ve Körler Müessesi” adıyla bir okulun açıldığı, daha sonra bu okulun Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığı’na bağlı olarak yılına kadar hizmet vermiş 1950’li yıllara kadar özel gereksinimli çocukların hasta ve eğitilemez oldukları düşünülmüştür

2 b Yılları Arası Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığı’ndan Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmiştir Personel yetiştirmede ilk sistemli çaba, 1952 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü bünyesinde kurulan Özel Eğitim Şubesi açılmıştır Şube, 1955 yılında iki dönem mezun verdikten sonra kapatılmıştır 1955 yılında şu anda tüm illerimizde bulunan “Rehberlik ve Araştırma Merkezleri”nin temelini oluşturmuş olan “Psikolojik Servis Merkezi” kurulmuştur

3 Devam… 1955 yılında Ankara’da iki ilkokulda (Yeni Turan ve Hıdırlıktepe) zihin engelli öğrenciler için özel sınıflar açılmış 1956 ve 1957 yılları ise, özel eğitim alanında iki önemli yasanın kabul yılları olması açısından önemlidir. 1956 yılında kabul edilen 6660 sayılı yasa ile, yılında çıkarılan yasanın kapsamı genişletilmiş, üstün yetenekli ve üstün zekalı çocukların devlet tarafından yetiştirilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması kabul edilmiştir 1957 yılında 6972 sayılı “Korunmaya Muhtaç Çocuklar Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir

4 Devam… Özel eğitime gereksinimi olan bireylerin haklarının Anayasası’nda devlet tarafından garanti altına alınmış 1961 yılında yayınlanan 222 sayılı “İlköğretim ve Eğitim Kanunu”nun 12. maddesinde “mecburi ilköğretim çağında bulundukları halde zihnen, bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan özürlü olan çocukların özel eğitim ve öğretim görmeleri sağlanır” denilmiş 1965 yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi bünyesinde Özel Eğitim Bölümü kurulmuştur. 1973 yılında 1739 sayılı “Milli Eğitim Temel Kanunu” kabul edilmiş

5 c ile 1990 Yılları Arası 1981 yılında sonradan Anadolu Üniversitesine dönüşen Eskişehir İktisadi ve İdari Bilimler Akademisi’nde “Özel Eğitim Sertifika Programı” başlatılmıştır. 1983 yılında Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Özel Eğitim Öğretmenliği Programı başlatılmış ve ilk mezunlarını 1987 yılında vermiştir. 1986 yılında Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü’nde Görme Engelliler Öğretmenliği ve Zihin Engelliler Öğretmenliği programları başlatılmıştır 1982 Anayasası’nda engellilerin eğitim hakkı konusunda düzenlemeler yapılmasını istenmiş

6 Devam… 1983 yılında kabul edilen 2828 sayılı “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Yasası”nda özel eğitime gereksinim duyanların genel eğitim-öğretimleri ile meslek kazanmaları hükme bağlanmış 1983 yılında yürürlüğe giren 2916 sayılı “Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Yasası”nda özel gereksinimli çocukların kaynaştırma yoluyla eğitim görmelerini ilk olarak ele alması açısından önemli Ancak durumları ve özellikleri uygun özel eğitime muhtaç çocuklar için ifadesi var ve kaynaştırmanın tanımı da yapılmamış

7 d. 1990’lı Yıllar ve Günümüz Dönemi
Bu yıllarda hem personel, hem de araştırma ve yayın sayısında artış görülmektedir 1990 yılında düzenlenen XIII. Milli Eğitim Şurası 1991 yılında 1. Özel Eğitim Konseyi toplanmış ve gündüzlü öğretime ağırlık verilmesi ve kaynaştırma programlarının yaygınlaştırılması kararı alınmış Ayrıca kaynaştırma programlarına alınan engelli öğrencilerin eğitiminin bireysel olarak planlanması, bu eğitimin alanında uzman kişiler tarafından verilmesi ve izlenmesi de alınan kararlar arasındadır

8 Devam… Kaynaştırmaya ilişkin tüm bu sevindirici gelişmelere ve yılında toplanan şurada alınan kararlara rağmen, yine ayrı yatılı ve gündüzlü okullar açılmaya devam edilmiş!!!! yılları arasında 75 özel eğitim okulu açılmış iken, yılları arasında 75 okul daha açılarak toplam sayı 150’ye ulaşmıştır. 1997 yılında 573 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 2000 yılında Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği 2005 yılında 5378 sayılı Özel Eğitim Kanunu 2006 yılında Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği

9 2006 Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği “Kaynaştırma”
Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulamalarında aşağıdaki hususlar dikkate alınır: a) Özel eğitime ihtiyacı olan her bireyin yetersizliği olmayan akranları ile birlikte aynı kurumda eğitim görmesi esastır. b) Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler eğitimlerini, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte aynı sınıfta sürdürebilecekleri gibi özel eğitim sınıflarında da sürdürebilirler. c) Eğitim hizmetleri, bireylerin eğitim performansına ve öncelikli ihtiyaçlarına göre planlanır.

10 Devam… ç) Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireyler kayıtlı bulundukları okulda uygulanan eğitim programını ve/veya yetersizlik türüne göre hazırlanmış özel eğitim programını takip ederler. Ancak bu programlar temel alınarak bireyin eğitim performansı ve ihtiyaçları doğrultusunda BEP hazırlanır. d) Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulaması yapılan okul/kurumlarda bireylerin BEP’lerini hazırlamak amacıyla BEP birimi kurulur. e) Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulamaları yapılan okul/kurumlarda bireyin yetersizliğine uygun fiziksel, sosyal, psikolojik ortam düzenlemeleri yapılır.

11 Devam… f) Bu okul/kurumlarda bireye verilen eğitim hizmetlerinin etkin bir biçimde yürütülebilmesi amacıyla özel araç gereç ile eğitim materyalleri sağlanır ve destek eğitim odası açılır. g) Kaynaştırma uygulamaları yapılan okul/kurumlardaki personel, diğer öğrenciler ve onların aileleri özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin özellikleri hakkında bilgilendirilir. ğ) Okul/kurumlarda, kaynaştırma yoluyla eğitim alacak bireylerin sınıflara eşit olarak dağılımı sağlanır ve bir sınıfta en fazla 2 birey olacak şekilde düzenleme yapılır.

12 Devam… h) Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireylerin bulunduğu sınıflarda sınıf mevcutları; okul öncesi eğitim kurumlarında özel eğitime ihtiyacı olan iki bireyin bulunduğu sınıflarda 10, bir bireyin bulunduğu sınıflarda 20 öğrenciyi geçmeyecek şekilde düzenlenir. Diğer okul/kurumlarda ise sınıf mevcutları; özel eğitime ihtiyacı olan iki bireyin bulunduğu sınıflarda 25, bir bireyin bulunduğu sınıflarda 35 öğrenciyi geçmeyecek şekilde düzenlenir. ı) Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireylerin destek eğitim hizmeti almaları için gerekli düzenlemeler yapılır.

13 Devam… i) Özel eğitim okul/kurumlarına devam eden bireylerin kaynaştırma uygulamaları kapsamında, yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği okul/kurumlarda bazı derslere ve sosyal etkinliklere katılması için gerekli önlemler alınır. j) Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireylerin yetersizlik türü ve eğitim performansına göre öğretim yöntem ve teknikleri ile ölçme ve değerlendirmede gerekli tedbirler alınarak düzenlemeler yapılır. k) Kaynaştırma uygulamaları yetersizliği olmayan bireylerin yetersizliği olan bireylerle aynı sınıfta eğitim görmeleri yoluyla uygulanabileceği gibi, yetersizliği olmayan bireyler için bu okul/kurumların bünyesinde özel eğitim sınıfı açılması şeklinde de uygulanabilir.

14 Devam… l) Yetersizliği olmayan bireyler, istekleri doğrultusunda, çevrelerindeki özel eğitim okullarında açılacak sınıflarına kayıt yaptırabilirler. Bu sınıfların mevcutları 5’i özel eğitime ihtiyacı olan birey olmak üzere en fazla; okul öncesi eğitimde 14, ilköğretim ve orta öğretimde 20, yaygın eğitimde 10 öğrenciden oluşur. m) Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam bireylerin bulunduğu ilköğretim okullarında bu bireyleri örgün eğitime hazırlamak amacıyla gerektiğinde hazırlık sınıfları açılabilir. Bu sınıflardaki eğitim öğretim hizmetleri, Yönetmeliğin 55 inci maddesindeki hükümler doğrultusunda yürütülür.

15 Başarının değerlendirilmesi
Devam… Başarının değerlendirilmesi Madde 26- Kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden bireylerin başarılarının değerlendirilmesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır: a) Bulunduğu okulun eğitim programını ve/veya denkliği olan bir programı izleyen bireylerin başarıları, devam ettiği okulun sınıf geçme ve sınavlarla ilgili hükümlerine göre değerlendirilir. b) Kaynaştırma yoluyla eğitimlerini sürdüren zorunlu öğrenim çağındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylere sınıf tekrarı yaptırılmaz. c) Bulunduğu okulun eğitim programına denkliği olmayan bir özel eğitim programını izleyen bireylerin başarıları, bu programın uygulandığı okullardaki sınıf geçme ve sınavlarla ilgili hükümlere göre değerlendirilir.

16 Devam… ç) Bireylerin başarılarının değerlendirilmesinde BEP’lerinde yer alan amaç ve davranışlar esas alınır. d) Bireylerin başarılarının değerlendirmesinde kullanılacak yöntem, teknik, ölçme araçları ve değerlendirme süresi ile değerlendirmenin yapılacağı ortam BEP Biriminin görüş ve önerileri doğrultusunda belirlenir. e) Bireylerin başarıları, yetersizlikten etkilenme durumları ve bireysel özelliklerine göre yazılı, sözlü sınavlar ile ödevler, projeler ve diğer çalışmaların tümü ya da bazıları dikkate alınarak değerlendirilir. f) Yazma güçlüğü olan bireylerin değerlendirilmesi sözlü, sözlü ifadede güçlük yaşayan bireylerin değerlendirilmesi ise yazılı olarak yapılır.

17 Devam… g) Bireylerin yetersizlikleri dikkate alınarak gerektiğinde sınavlar kısa cevaplı ve az sorulu olarak düzenlenir. ğ) Bireyler, yetersizliklerinden kaynaklanan güçlüklerini gidermek amacıyla sınavlarda uygun araç-gereç, cihaz ve yöntemlerden yararlandırılır. h) Yazılı sınavlar bireylerin yetersizlikleri, eğitim performansları ve gelişim özelliklerine göre çeşitlendirilir. ı) Görme yetersizliği olan bireylerin yazılı sınavlarda Braille yazı olarak verdiği cevaplar sınavdan hemen sonra öğretmenin bireye okutmasıyla değerlendirilir. Bu bireyler, çizimli ve şekilli sorulardan muaf tutulurlar.

18 Devam… j) Zihinsel yetersizliği olan bireyler; dikkat, bellekte tutma ve hatırlama güçlükleri dikkate alınarak daha sık aralıklarla değerlendirilirler. k) Otistik bireyler ile duygusal ya da davranış bozukluğu olan bireylerin değerlendirilmesi, iletişim özellikleri ile sosyal-duygusal hazır bulunuşlukları dikkate alınarak yapılır. l) Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireylerin değerlendirilmesi, bu bireylerin özellikleri dikkate alınarak daha sık aralıklarla ve kısa süreli sınavlarla yapılır.

19 Devam… Destek eğitim odası açılması
Madde 30- Okul/kurumlarda, yetersizliği olmayan akranlarıyla birlikte aynı sınıfta eğitimlerine devam eden özel eğitime ihtiyacı olan bireylere, özel araç gereçler ile eğitim materyalleri sağlayarak özel eğitim desteği verilmesi amacıyla destek eğitim odası açılır.

20 Devam… Destek eğitim odasında eğitim öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır a) Destek eğitim odaları, özel eğitim hizmetleri kurulunun önerisi doğrultusunda Millî Eğitim Müdürlükleri tarafından açılır. b) Bu sınıfta eğitim alacak birey sayısına göre okul/kurumda birden fazla destek eğitim odası açılabilir. c) Destek eğitim odasında yürütülecek eğitim hizmetlerinin planlaması okul yönetimince yapılır. ç) Bu sınıflarda eğitim alacak bireyler BEP birimi tarafından belirlenir. Her bireyin ihtiyacı doğrultusunda ve azami ölçüde bu sınıftaki eğitimden yararlanması sağlanır.

21 Devam… d) Bireyin destek eğitim odasında alacağı haftalık ders saati, haftalık toplam ders saatinin %40’ını aşmayacak şekilde planlanır. e) Bu sınıflarda bireylerin eğitim performansları dikkate alınarak birebir eğitim yapılır. Ancak gerektiğinde eğitim performansı bakımından aynı seviyede olan bireylerle grup eğitimi de yapılabilir. f) Destek eğitim odasında, bireylerin ilgi, ihtiyaç ve yetersizliklerine uygun araç gereç ve eğitim materyalleri bulunur.

22 Devam… g) Bu sınıflarda bireylerin yetersizlik türü ve ihtiyaçlarına göre gezerek özel eğitim görevi yapan öğretmen, özel eğitim sınıf öğretmeni, sınıf öğretmeni ve alan öğretmenleri görevlendirilir. ğ) Öğrencinin genel başarı değerlendirmesinde, destek eğitim odasında yapılan değerlendirme sonuçları da dikkate alınır. h) Bu sınıfta verilen destek eğitim hizmetleri okul/kurumun ders saatleri içinde yapılır. ı) Bu sınıfların okul/kurum içindeki yeri, bireylerin yetersizlikleri dikkate alınarak belirlenir.

23 5. Kaynaştırma Destek Eğitim Hizmetleri Nelerdir?
a. Özel gereksinimli öğrencinin sınıftan ayrılmaması temel alınarak sağlanan destek hizmetler 1. Danışman yardımlı genel eğitim sınıfı Özel gereksinimli öğrenci okul zamanının tümünü sınıfta geçirir ve doğrudan özel eğitim hizmeti almaz. Sınıf öğretmeni eğitimden birinci derecede sorumludur. Özel eğitim danışmanı, kaynaştırmanın başarısını artırmak için öğretmene önerilerde bulunur ve öğretmen bunları uygular. Özel eğitim danışmanı, öğretmene öğretimi uyarlama, problem davranışlarla başa çıkma ve öğrencinin sınıfa kabulünü artırma konularında danışmanlık yapar. Bu destek hizmeti, sınıf öğretmeninin öğretmenlik bilgi ve becerilerinin gelişmesine yardım eder ve benzer sorunlarla karşılaştığında sorunları kendi başına çözme becerilerini geliştirir.

24 Devam… 2. Özel eğitim öğretmeni yardımı ile genel eğitim sınıfı
Özel gereksinimli öğrenci eğitimini genel eğitim sınıfında sürdürür ve öğretmenden özel eğitim desteği alır. Özel eğitim öğretmeni, öğrencinin sınıfa uyumunu sağlamak, öğretmene öğrenciyle çalışmada yardım etmek, engelli olmayan öğrencilerle çeşitli etkinlikler gerçekleştirmek, doğrudan sınıfta öğretim yapmak ve öğrenciler arasında olumlu etkileşimi oluşturmak gibi konularda yardımcı olur. Özel eğitim öğretmeninin sınıfta ne kadar süreyle bulunacağı, öğrencinin gereksinimlerine göre değişir. Bu destek hizmetinin avantajı, özel gereksinimli öğrencinin sınıftan ayrılmaması ve özel eğitim öğretmeninin sınıf öğretmenine doğrudan uygulamada yardım etmesidir.

25 Devam… 3. Yardımcı öğretmenle genel eğitim sınıfı
Sınıf öğretmeni ve özel eğitim öğretmeni sınıfta birlikte çalışırlar, sınıftaki öğrencilerin eğitiminden birlikte sorumludur ve özel eğitim öğretmeni özel gereksinimli öğrencinin eğitimini sürdürür. Bu destek sistemi, genel eğitim sınıfında iki öğretmenin sürekli birlikte çalışması açısından avantajlıdır ve özel eğitim öğretmeni yardımıyla sürdürülen destek hizmet türünden süreklilik ve sorumluluğu paylaşma yönünden farklılaşır.

26 Devam… b. Özel gereksinimli öğrencinin sınıf dışında aldığı destek hizmetler 1. Kaynak oda Kaynak oda, özel gereksinimli öğrencinin okul gününün en az %21’ini en fazla %60’ını genel eğitim sınıfı dışında özel eğitim hizmeti almak için geçirdiği yerdir. Öğrenci, kaynak odada özel eğitim öğretmeninden bireysel ya da küçük grup şeklinde eğitim alır ve çoğu zaman genel eğitim sınıfında gördüğü eğitime paralel bir eğitim sürdürülür. Bu sistem, özel gereksinimli öğrenciyi sınıftan ayırdığı, bazı derslere öğrencinin katılmadığı ve öğrencileri damgalandığı görüşlerinden dolayı eleştirilmektedir. Amacına ulaşabilmesi için, kaynak oda öğretmeni ile sınıf öğretmeninin yakın iletişim ve işbirliği içinde çalışması önemlidir. Bu işbirliği sağlanamazsa, iki ortamdaki eğitim arasında tutarsızlık olabilmektedir. Kaynak odada öğretmenle daha yakın çalışma fırsatı bulan öğrenci, bu yakınlığı sınıf öğretmeninden de beklemekte, bu da öğrencinin sınıfta zorlanmasına yol açabilmektedir.

27 Devam… 2. Gezici özel eğitim öğretmeni
Gezici özel eğitim öğretmeninin, bir okuldan diğerine giderek özel gereksinimli öğrencilere destek hizmeti sağlamasıdır. Öğrenci okul gününün çoğunu sınıfta geçirir, ama günün belli zamanlarında gezici öğretmenden özel eğitim desteği almak için sınıftan ayrılır. Bu destek türü de, kaynak oda ile aynı nedenlerden dolayı eleştirilmektedir.

28 Devam… Destek hizmeti belirlenirken;
Destek hizmeti verenle sınıf öğretmeni işbirliği içinde olmalı Öğrencinin nerede, ne kadar süreyle, hangi alanlarda destekleneceğine birlikte karar verilmelidir Öğretmene yapılacak yardımda, sınıf öğretmeni bu yardımı almaya istekli olmalı İşbirliğinin gereğine inanmalı Sınıfta bir başka eğitimcinin bulunmasından rahatsız olmamalıdır

29 6. Kaynaştırmanın Engelleri
Olumsuz öğretmen tutumları Olumsuz öğretmen tutumlarının nedenleri: öğretmenlere sağlanan yetersiz destek ve eğitim sınıftaki öğrenci sayısının fazlalığı öğretmenin yetersiz ve olumsuz deneyimleri öğretmenlerin öğrencilerin davranışlarını yönlendirme, uygun öğretim programını hazırlama ve uygulama konularında yeterli donamıma sahip olmamaları Uygun personel ve destek hizmetlerin olmaması Genel ve özel eğitimin farklı algılanması Fiziksel çevrenin yetersizliği

30 7. Kaynaştırmanın Olumlu Sonuçları
Engelli Öğrencilere Engelli olmayan akranlarıyla birlikte yaşamayı ve arkadaşlık kurmayı öğrenirler. Diğer akranlarını gözleyerek yeni beceriler öğrenirler. Toplum içinde yaşamaya hazırlık olacak nitelikte gerçek yaşam deneyimleri kazanırlar. Engelli Olmayan Öğrencilere Engelli bireyler hakkında daha gerçekçi bir bakış açısı elde ederler Kendilerinden farklı olan bireyleri kabul etmeyi öğrenirler. Kendilerini başkalarının yerine koymayı ve onları anlamayı öğrenirler. Tüm zorluklara rağmen başarılı olan bireyleri tanıma fırsatını elde ederler.

31 Devam… Sınıf Öğretmenlerine
Sınıf ortamını ve öğretim programını sınıfındaki öğrencilerin gereksinimlerine göre düzenleme becerisi kazanırlar Özel eğitim öğretmeni, rehber öğretmen gibi diğer personelle iletişim ve işbirliği kurma becerilerini geliştirirler. Engelli Çocukların Ailelerine Normal gelişimi öğrenirler ve kendilerini toplumdan daha az soyutlanmış hissederler. Kendilerine önemli bir destek sağlayabilecek normal gelişim gösteren çocukların aileleriyle iletişimlerini geliştirirler. Engelli Olmayan Çocukların Ailelerine Engelli çocukların aileleriyle etkileşime girerek onlara katkı getirebilirler. Çocuklarına bireysel farklılıkları ve onlara saygı duymayı öğretme fırsatını elde ederler.

32 8. Başarılı Bir Kaynaştırmanın İlkeleri Nelerdir?
Başta okul müdürü olmak üzere tüm okul çalışanları, özel gereksinimli öğrencilere karşı kabul edici ve destekleyici tutumlar sergilemelidirler. Sınıf öğretmenlerinin tutumları, kaynaştırmanın başarısında önemli bir öğe olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel eğitim sınıfları, tüm öğrencilerin gereksinimlerini karşılayacak, öğrenmelerini kolaylaştıracak biçimde düzenlenmelidir. Genel eğitim sınıflarında tüm öğrenciler, birlikte öğrenme, oynama, eğitimsel ve sosyal etkinliklere katılma fırsatlarına sahip olmalıdırlar. Kaynaştırma sınıfındaki diğer öğrenciler özel gereksinimli öğrenci hakkında bilgilendirilmelidir. Kaynaştırma eğitiminin başarıyla uygulanabilmesi için genel eğitim sınıfındaki özel gereksinimli öğrenciye ve öğretmene, gereksinimlerine yönelik destek özel eğitim hizmetleri sağlanmalıdır. Sınıftaki tüm öğrenci velileriyle işbirliği sağlanmadır.


"4. Türkiye’de Özel Eğitim ve Kaynaştırma a. 1950’li Yıllara Kadar" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları