Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Sağlık Bilimleri Fakültesi
ÇOCUK HAKLARI Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü
2
ÇALIŞAN ÇOCUKLAR
3
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 15–24 yaş grubundaki kimseleri genç işçi olarak belirtmiştir.
Çalışma yaş sınırını ise Türkiye’nin de onayladığı 138 sayılı İstihdama Kabulde Asgari Yaş Sözleşmesi ile 15 yaş olarak kabul etmiştir. 15 yaşın altında hayatını kazanmak, aile bütçesine katkıda bulunmak amacıyla çalışma hayatına atılan çocuklara “çalışan çocuk” denilmektedir.
4
Çocukların çalışma yaşamı içinde yer alması yaş sınırına ve yaşa bağlı olarak oluşturulan çalışma biçimlerinin farklılıklar göstermesine neden olmaktadır. Bu kapsamda, çalışan çocuklar için gerek yaş gerekse çalışma biçimi ve koşulları, literatürde yer alan ve çalışmanın çocuk için zararlı olup olmadığı yönünde farklı yönelimler ortaya koyan çocuk çalışması” ve “ çocuk işçiliği” sınıflandırması boyutunda da önemli olmaktadır. Çünkü, çalışan çocukların çalışma yaşamı içinde yer almasının kabul gördüğü veya reddedildiği durumlar bu sınıflandırma ile ayrılmıştır.
5
Çocuk çalışmasında çocuklar küçük yaşlardan itibaren aile işlerinde çalışır, büyüdükçe de yavaş yavaş hafif işler aracılığıyla meslek öğrenmeye yönelirler. Çocuklar, bu yolla toplum içerisinde beceri kazanarak olumlu bir tutum içinde olurlar. Bu ayrım çerçevesinde çocuk çalışması, çocukların sağlık, kişisel gelişim ve eğitimlerini engellemeyen, genel anlamda olumlu olarak değerlendirilen bir noktada yer almaktadır.
6
“Çocuk işçiliği, çocuğun yaptığı, eğitimine, sağlığına ve gelişimine zarar verebilecek nitelikte ve yoğunluktaki işlerdir. Burada kaygı yaratan hususlar, çocukluk dönemini yaşayamamak, çok küçük yaşlarda uzun süre çalışmak çok düşük ücretler karşılığı çalıştırılmak, çalışma koşullarının gerek sağlık, gerekse fiziksel ve zihinsel gelişim açısından sakıncalı olması, aileden ayrı yaşamak; Fiziksel ve zihinsel gelişim açısından sakıncalı olması, aileden ayrı yaşamak ve eğitim hakkından büsbütün yoksun kalmaktır.
7
Çocuk işçiliği şu noktalarda ele alınmaktadır:
Çocukları bilişsel, fiziksel, sosyal ve ahlaki yönden tehlikeye düşüren ve çocuklara zarar veren, Çocukların eğitim yaşamlarına müdahale eden eğitim fırsatına kavuşmaktan, yoksun bırakan, vaktinden önce okuldan ayrılmaya mecbur bırakan, çok uzun ve ağır çalışma ile okul yaşamını birleştirmesi istenen işlerdir.
8
Çalışma hayatı içinde risk ve tehlikelerden uzak kalarak gözetim altında çalışması çocuğun, aile, okul vb. sosyalleşme ortamlarına ek bir sosyalleşme ortamını gündeme getirmektedir. Ancak, çocuğun çalışma yaşamında yer alması noktasında bu olumlu değerlendirmelerin yanında çocukların kötü muamelelerle, olumsuz çalışma ortam ve koşullarıyla karşı karşıya kaldıkları, sömürüldükleri ve çocukluklarını yaşayamadıkları bir çalışan çocuklar gerçeği yer almaktadır.
9
Çocukların Çalışma Yaşamına Katılma Süreci ve Tarihsel Değişim Analizi
Çocuk emeğinin kullanımına tarihin her döneminde rastlamak mümkündür. Çocuk, ailenin üretimine yardımcı olurken aynı zamanda ailenin tüketici bir bireyi olmuş, çocuk çalışması ailenin ekonomisinin gelişmesi ve çocuğun iyiye gitmesi için gerekli olarak görülmüştür. Çocukların zaman sürecinde çalışma yaşamı içinde ne şekilde yer aldıklarına bakıldığında, ilk dönemlerde çocuklar aile işinde ve sömürüden uzak olarak çalışmışlardır. Ortaçağda üretim küçük çaptaki atölyelerde yer almıştır.
10
Çocukların çalışma yaşamına katılımlarını hızlandıran değişimlerle birlikte çocuk işçiliği kavramı sanayi devrimiyle ortaya çıkmıştır. Çünkü,çocukların toplu olarak çalışma yaşamı içinde yer alması bu dönemde gerçekleşmiştir. Çocuk işçiliği ilk olarak İngiltere’de Endüstri Devrimi sırasında değirmenlerde, fabrikalarda ya da kömür madenlerinde görülmüştür.
11
Daha öncesinde aile gözetiminde, aile işlerini paylaşma şeklinde ve çocuğun sosyalleşmesi için yararlı olarak görülen çalışma biçiminin, sanayi devrimiyle birlikte çocuğu tehlikeli çalışma ortam ve koşullarına çeken, sömürü ve her çocuğu tehlikeli çalışma ortam ve koşullarına çeken, sömürü ve her türlü kötü muameleyle karşı kaşıya bırakan bir özelliğe büründüğü ve yeni bir kavram olarak çocuk işçiliği kavramı ortaya çıkmaktadır.
12
Sanayi devrimi öncesindeki süreçte aile bütçesine kapasitesi dâhilinde katkı sağlayan çocuk, bu büyük değişimden sonra ailenin geçiminde yetişkin gibi rol üstlenen bir konuma gelmiştir. Çocuklar gerek yoksul aile ekonomisine katkı, gerekse çocuğun çalışmasının geçmişten itibaren kabul görmesi ve onaylanması nedeniyle küçük yaşlarda kendilerini ucuz işgücünün içinde bulmuşlardır.
13
1800’lerin başında çocukların sömürülmesinin önüne geçmek ve çalışma yaşamı içinde çocuğu korumak amacıyla birtakım yasal düzenlemelere gidilmiştir. İlk olarak 1802 tarihinde iş yasası kabul edilmiş ve çalışan çocukların çalışma süreleri 12 saat ile sınırlandırılmıştır. 1833 yılında Büyük Britanya’da 9 yaşından küçük çocukların çalışmasının yasaklanmış, daha büyük çocuklar için en uzun çalışma süreleri belirlenmiş, 1836 yılında Massachusetts Eyaletinin ilk Amerikan çocuk işgücü reformunu onaylamıştır..
14
1938 yılında Prasja’da çocuk işgücü ile ilgili düzenleme meclisten geçmiş, 1841 yılında Fransa’da çocuk çalıştırılması ile ilgili ilk mevzuatın onaylanmış, 1842 yılında Britanya Parlamentosunun 13 yaşın altındaki çocukların madenlerde çalıştırılması yasaklanmış, 1870 yılında Büyük Britanya’da zorunlu tam gün eğitimin getirilmiştir.
15
Çalışan çocuklara yönelik gelişmeler, 19
Çalışan çocuklara yönelik gelişmeler, 19. yüzyılın sonlarına doğru ilk uluslararası bağlayıcı düzenleme olan Versay Antlaşması (1919) ile gündeme gelmiştir. Antlaşmanın 427. maddesi ile ilk kez çalışma yaşamına ilişkin temel ilkeler belirlenmiş ve çocuk işçiliği uluslararası antlaşmanın konusu olmuştur . Bununla birlikte, 1919 yılında Versay Barış Antlaşması gereği ILO’nun kurulması, 1959 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları bildirgesinin yayınlanması, 1989 yılında Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin onaylanması da önemli gelişmeler içinde yer almıştır.
16
Çocukların çalışmasını azaltan nedenler şu şekildedir:
Teknoloji: Teknoloji geliştikçe çocuk çalışmasına gereksinim azalmış, teknik yenilikler sonucunda çocuklar iş piyasasından çekilmeye başlamışlardır. Çocuk İşçiliğine İlişkin Kanunların Oluşturulması: Çocuk işçiliğine yönelik kanunlar çocuk işçiliğinin azaltılmasında geleneksel bir araç olarak görülmüştür.
17
Zorunlu Eğitim: Zorunlu eğitim kanunları en azından bu problemin teoride üstesinden gelmek için etkili görülmüştür. Avrupa ülkeleri tarafından çocuğun istismarını önleyici yasalar hazırlanmasına rağmen bu ülkelerde çocuk işçiliği tamamen ortadan kalkmamış, bazı yerlerde yaygın olarak sürdürülmüştür.
18
Çocuk işçiliğinin önlenmesi ve çocuğun değerinin artması noktasında, çalışma yaşamında yer alan çocuklar için 20. yy’daki gelişmeler meydana gelmiştir. BM tarafından Çocuk Hakları Sözleşmesi kabul edilmiş ve çocuğun değeri, çocuğu koruyan ve gereksinimlerini göz önüne alan bir dizi haklarla taçlanmıştır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.