Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
2
Ölçme Nedir? Ölçme, belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli bir özelliğe sahip olup olmadığının, sahipse sahip oluş derecesinin gözlenip gözlem sonuçlarının sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir (Tekin, 2008: 31).
3
Ölçme, varlık veya olayların belli bir özelliğe (nitel veya nicel) sahip oluş derecelerini belirleme işlemidir (Özçelik, 1981: 10). Özgüven, ölçmeyi (1994: 36) "herhangi bir objenin belirli bir niteliğini, belirli kurallara göre, sayarak, sınıflandırarak, derecelendirerek ya da birimlerle sayısal olarak ifade etme süreci" olarak tanımlanmaktadır.
4
ÖLÇME
5
Ölçülecek Nitelik Araştırmacıların birey ya da objeler arasında değişimine odaklandığı olaylar ya da değişkenlerdir: akademik başarı, zekâ, tutum vb.
6
Ölçme Kuralı Ölçme işlemini yaparken ölçmeye konu olan özelliğin hangi miktarına ne değer verileceğinin belirlenmesidir. Örneğin, biyoloji dersi için sınav hazırlayan bir öğretmenin hazırladığı beş soruya sırasıyla 10, 20, 30, 20, 20 şeklinde puanlar vermesi bir ölçme kuralı belirlemedir.
7
Ölçüm (Ölçme Sonucu) Ölçme işlemi sonucunda elde edilen sayı ya da sembollere "ölçüm" ya da "ölçme sonucu" denir.
8
Ölçme işleminin yapılabilmesi için;
Ölçülecek niteliğin, özelliğin tanımlanması, Ölçülecek özelliğe uygun sayı veya semboller kümesinin belirlenmesi, Ölçülecek özelliğe hangi sayı veya sembollerin verileceğini gösteren kuralın belirlenmesi gerekir.
9
Ölçülen özelliğe ve bu özelliğin gözlenme şekline bağlı olarak ölçmeyi üçe ayırabiliriz.
10
DOĞRUDAN ÖLÇME Doğrudan ölçmelerde, ölçülmek istenen kavram ve onu temsil eden değişken doğrudan ilgili ve hatta özdeştirler; doğal olarak ya da tanımlama yoluyla üzerinde anlaşmaya varılmış (metre, kilogram vb.) "standart" birimleri vardır. Fizik ve tabiat bilimlerindeki ölçmeler, çoğunlukla bu türdendir (Karasar, 2003: 138).
11
DOLAYLI ÖLÇME Bazı özellikler doğrudan ölçülemezler. Doğrudan ölçülemeyen özellikler, onlarla ilgili olduğu bilinen ya da ilgili olduğu sanılan başka bir özellik gözlenerek, dolaylı olarak ölçülürler. Örneğin, zekâ ve tutumlar doğrudan değil dolaylı olarak ölçülür (Tekin, 2008: 32).
12
Eğitimdeki ölçmelerin genellikle dolaylı olması, eğitimdeki ölçme sonuçlarına daha çok hata karışması olasılığını artırır. Çünkü dolaylı ölçmelerde, doğrudan ölçmeler için söz konusu olan hata kaynaklarından (ölçücü, ölçme aracı ve ölçülen özellik) başka, asıl ölçme konusu davranış ile gerçekte gözlenen davranış arasında kurulan ilişki de bir hata kaynağı olabilir. Gerçek iş ya da yaşam durumuna benzetilmiş yapma bir durumda istenildiği gibi davranan birisi, gerçek durumda öyle davranmayabilir (Tekin, 2008: 33).
13
Dolaylı ölçmelerde, birebir eşleme yapılması ya da herkesin üzerinde anlaştığı "standart" birimler (kurallar) geliştirilmesi güç ya da olanaksızdır. Bu durumda, ölçme, dolaylı belirtiler üzerinden yapılır: örneğin, genel yetenek belli problemleri çözmedeki başarı ile toplumsal statü, eğitim, kazanç vb. değişkenlerle ölçülür.
14
TÜRETİLMİŞ ÖLÇME İki değişken arasında önceden tanımlanmış matematiksel bir işlem ile yeni bir değişken belirlemeye "türetilmiş ölçme" denir. Genellikle iki değişken söz konusu olsa da bu sayı ikiden fazla da olabilir. Belirlenecek yeni değişkende iki değişkenin yer alacağı varsayıldığından matematiksel işleme girmeden önce iki değişken de ayrı ayrı ölçülür. Elde edilen ölçüm sonuçları matematiksel işlemde yerine koyulur ve yeni değişkene ulaşılır.
15
Örneğin, Ankara'daki nüfus yoğunluğunun hesaplanabilmesi için öncelikle Ankara'da yaşayan insan sayısının daha sonra da Ankara'nın yüzölçümünün hesaplanması gerekmektedir. Nüfus yoğunluğu için ulaşılması gereken bu iki değişkene ilişkin bağıntı önceden tanımlanmıştır. Bu iki değişken ile yapılacak oranlama "insan sayısı / yüzölçümü" ile nüfus yoğunluğu değişkenine ilişkin ölçme sonucuna ulaşılacaktır.
16
ÖLÇEK Birinci anlamda ölçek, nesnelere verilen sayıların anlamlarını ya da nesnelere sayılar vermede ve nesnelere verilen sayıların kullanılmasında uyulması gerekli kurallar ve kısıtlamaları belirtmek için kullanılır (Tekin, 2008: 33).
17
İkinci anlamda ölçek, cetvel ve metre gibi ölçme araçları üzerindeki bölmeleri ya da belli bir başlangıç noktasından itibaren değişmez bir birimle bölmelenmiş bir ölçme aracını belirtmek için kullanılır(Tekin, 2008: 33).
18
Ölçmede geliştirilen kurallar, ölçme birimleri, ölçekler biçiminde somutlaşır. Mutlak ölçmelerde kullanılan "metrik" ve bu nedenle de standart ölçeklerin (birimlerin) sınırlı kullanım alanları vardır. Geleneksel anlamda "standart" olmayan, fakat kurallara göre, semboller verebilme olanağı sağlayan yeni ölçekler geliştirilmiştir. Bu ölçekler, gelişmişlik düzeyine göre, çeşitlilik gösterir.
19
Bilimsel araştırmalarda yapılan ölçmelerde oluşan karışıklıkları giderebilmek için bir takım ölçeksel sınıflandırmalara gidilmiştir. Bu sınıflandırmalar Amerikalı psikolog ve uygulamalı matematikçi Stanley Smith Stevens tarafından geliştirilmiştir ve akademik çevrelerde kabul görmüştür. Stevens, sınıflandırmasında ölçekleri aşağıdaki dört gruba ayırmıştır.
20
Sınıflama ölçeği Sıralama ölçeği Eşit aralıklı ölçek Oranlı ölçektir.
21
SINIFLAMA ÖLÇEKLERİ Gözlemin en basit biçimi, nesneleri, belli bir yönden benzeyip benzemediklerine göre sınıflamaktır. Bu, nesneler arasındaki farklılık ve benzerliklerin çok kaba bir biçimde saptanması işlemidir. Belli bir yönden birbirine benzeyenler aynı sınıfa konulur. Bir sınıfa giren bütün bireyler, iletişimde kolaylık sağlamak için bir sınıf adıyla anılırlar. Bu ölçeklerde, belli bir sınıfı belirtmek için, o sınıfa bir harf, sayı ya da başka bir sembol verilebilir.
22
İllere kod numaraları verilmesi ve her ile ait arabaların aynı numara ile belirtilmesi buna örnektir. Bu ölçekte nesnelere verilen sayıların sayısal anlamları yoktur, onlar miktar belirtmezler. Bir anlamda bu ölçekle yapılan iş, ölçmeden çok adlandırmadır. O yüzden bu ölçeğe adlandırma ölçeği adı da verilir (Tekin, 2008: 34).
23
Sınıflama Ölçeklerinin Özellikleri
Belli başlangıç noktaları ve birimleri yoktur. Ölçmede kullanılan farklılıkları göstermede en az bilgi veren ölçeklerdir. Ölçülecek değişken sadece kategorik değerler alabilir. Her kategorideki değişkenleri saymak mümkündür, sayma işlemi yapılabildiği için elde edilen ölçme sonuçları üzerinde frekans, yüzde ve mod (sınıfların frekanslarına dayalı istatistiksel işlemler) hesaplanabilir. Bunun dışında hiçbir istatistiksel ve matematiksel işlem yapılamaz.
24
Bu ölçeklerde, kolaylık sağlanması açısından belli bir grubu belirtmek için, o gruba bir sayı veya sembol verilebilir. Eğer sayı veriliyorsa bu sayıların miktar belirtmedikleri sadece grubu açıkladıkları, matematiksel bir değerlerinin olmadığı söylenebilir. Simetriklik ve geçişlilik özellikleri vardır.
25
Simetriklik: Ali, Veli'nin akrabası ise Veli de Ali'nin akrabasıdır
Simetriklik: Ali, Veli'nin akrabası ise Veli de Ali'nin akrabasıdır. Bu ilişkiye simetriklik adı verilir ve sembollerle şöyle gösterilebilir: A = B ise B = A'dır. Geçişlilik: Ali Veli'nin kardeşi, Veli Ayşe'nin kardeşi ise o zaman, Ali Ayşe'nin kardeşidir. Bu ilişkiye geçişlilik adı verilir ve sembollerle şöyle gösterilebilir: A=B ve B=C ise A=C'dir (Tekin, 2008: 34).
26
SIRALAMA ÖLÇEKLERİ Bu tür ölçekler, belli bir özelliğe sahip oluş miktarı bakımından nesneleri bir sıraya koymakla elde edilir. Bu ölçekte nesneler, bir özelliğe en az sahip olandan en çok sahip olana ya da en çok sahip olandan en az sahip olana doğru sıralanır ve sonradan her bir sıraya bir sayı verilir (Tekin, 2008: 34).
27
Öğrenciler, boy sırasına ya da herhangi bir sınavdan aldıkları puana göre başarı sırasına konulabilir. Bir öğrencinin, boy uzunluğu ya da başarı miktarı bakımından grup içinde kaçıncı olduğu da belirtilebilir. Bu ölçekte nesnelere verilen sayılar nesnelerin, belli bir özelliğe, birbirlerine göre daha az ya da daha çok sahip olduğunu belirtir; fakat sıraları gösteren sayılar arasındaki farklar, özelliğe sahip oluşun ve nesneler arasındaki farkın miktarını yansıtmaz (Tekin, 2008: 34-35).
28
Bu ölçekte karşılaşılan ilişki tipleri; daha büyük, daha kötü, daha sağlıklı, daha prestijli şeklinde olabilir. Bir fakültenin akademik bölümlerini prestijlerine göre sıralayabiliriz, ancak sosyal bilgiler öğretmenliği bölümünün tarih bölümünden kaç kat daha prestijli olduğunu söyleyemeyiz. O halde bu ölçekte, temel özellik sıralamadır. Öğrencileri başarı puanlarına, subayları rütbelerine, okulları öğrenci sayılarına göre sıralama buna örnektir(Büyüköztürk vd., 2008: 91).
29
Sıralama Ölçeklerinin Özellikleri
Bu ölçekte nesnelere verilen sayılar, nesnelerin belli bir özelliğe birbirlerine göre daha az ya da daha fazla sahip olduğunu gösterir fakat sadece sıraları gösteren sayılar oldukları için özellikler arasındaki farkın miktarını yansıtmaz. Sıralama ölçeklerinde sıfır anlamsızdır, iki ölçme arasındaki farkın büyüklüğünün ne kadar olduğu bilinmez. İstatistiksel olarak yalnızca frekans, medyan, yüzdelik ve sıra farkları korelasyonu bulunabilir.
30
Asimetriklik ve geçişlilik özellikleri vardır.
Ahmet Mehmet'ten daha başarılı ise Mehmet Ahmet'ten daha başarılıdır denilemez. Bu özelliğe asimetriklik denir ve sembolle x > y ise y > x değildir (y < x'tir) şeklinde gösterilir. Geçişlilik Ahmet Mehmet'ten daha başarılı, Mehmet de Ayşe'den daha başarılı ise Ahmet Ayşe'den daha başarılıdır. Bu özelliğe geçişlilik denir ve sembolle x > y ve y > z ise x > z şeklinde gösterilir.
31
EŞİT ARALIKLI ÖLÇEKLER
Eğer birçok nesnenin, belli bir başlangıç noktasına göre ve belli bir özelliğe sahip oluş derecesi bakımından eşit aralıkla sıralandığı ya da sıralar arasındaki farkların eşit olduğu düşünülürse, sıralama ölçeğinden eşit aralıklı ölçeğe geçilmiş olur. Eşit aralıklı ölçek, ya iki noktası belirlenip bu iki nokta arası eşit aralıklarla bölünerek ya da bir noktası belirlenip bu noktadan itibaren tanımlanmış bir birimle bölmelenerek geliştirilir. Termometre, takvim ve standart puanlar, bu anlamda eşit aralıklı ölçek ya da ölçme aracıdırlar. Bu tür ölçeklerde bir başlangıç (sıfır) noktası ve tanımlanmış, değişmez bir birim vardır(Tekin, 2008: 35).
32
Bir değişken aralıklı bir ölçek kullanılarak ölçüldüğü zaman, her puan bir miktarı gösterir ve her puanı ayıran eşit ölçme birimi vardır. Örneğin 2 ve 3 arasındaki fark, 3 ve 4 arasındaki farka eşit kabul edilir. Bu ölçme biriminin keyfi bir başlangıç noktası vardır ve bu nokta sıfır ile tanımlanabilir; ancak sıfır ölçülen özelliğin yokluğunu göstermez. Sıcaklık aralıklı bir ölçek ile ölçülebilen bir değişkendir. Burada sıfır derecelik ölçüm sıcaklığın olmadığı anlamını vermez (Büyüköztürk vd., 2008: 91).
33
Eşit Aralıklı Ölçeklerin Özellikleri
Bu ölçeklerde başlangıç noktası (sıfır noktası) tanımlanmış yani keyfi olarak belirlenmiştir. Eşit aralıklı ölçekler üzerinde toplama, çıkarma işlemleri yapılırken çarpma ve bölme yani oranlama işlemleri gerçekleştirilemez. Örneğin, "10 °C olan hava sıcaklığı, 5 °C olan sıcaklığın 2 katıdır." denilemez. Eşit aralıklı ölçeklerde aritmetik ortalama, standart sapma, varyans, pearson momentler çarpımı korelasyonu katsayısı vb. hesaplanabilir. Ölçme işlemi eşit birimlerle yapılır. Dolayısıyla sayılar arasındaki fark anlamlıdır. Ölçme sonuçları negatif değerler alabilir (Örneğin, termometredeki değerler).
34
ORANLI ÖLÇEKLER Aralıklı ölçek üzerindeki saymaca sıfır noktası yerine doğal ya da gerçek sıfır noktası konulabilirse, elde edilen yeni ölçeğe oranlı ölçek adı verilir. Oranlı ölçeklerde gerçek bir sıfır noktası bulunduğu ve ölçek eşit aralıklarla bölmelendiği için bu ölçekle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde her türlü matematiksel işlem yapılabilir (Tekin, 2008: 37).
35
Oranlı ölçekte dört kural vardır:
Ayrı semboller, ayrı şeyleri belirtir (sınıflama), Ölçülen şeyler, belli bir ölçüte göre, sıraya dizilirler (sıralamalı), Ölçekteki aralıklar birbirine eşittir (eşit aralıklı), Ölçekte, gerçek bir sıfır (yokluk) noktası vardır.
36
Sadece bu ölçekle elde edilen puanlar, değişkenin gerçek miktarını yansıtır. Çünkü puanlar gerçek miktarı ölçer, ölçekte eşit ölçme birimi vardır ve sıfır değeri gerçekten ilgili değişkenin sıfır olan miktarını gösterir. Aralık ölçeği keyfi bir sıfır noktası kullanırken, bu ölçek gerçek sıfır (0) değerini kullanır. Bu nedenle oran ölçekleri negatif sayılar içermez ve bu ölçekte oran karşılaştırması yapılabilir; yani 4 için 2’nin 2 katıdır denilebilir.
37
Psikolojik araştırmalarda oranlı ölçekler nicel değişkenleri ölçmede kullanılır. Örneğin bir testte yapılan hata sayısı, birisinin sahip olduğu arkadaş sayısı veya bir günde harcanan kalori gibi. Sonuç olarak bu ölçekte temel özellik başlangıç noktası olarak bir sıfır değerinin olması ve bu sıfır noktasının yokluğu göstermesidir. Bu noktaya gerçek sıfır ya da mutlak sıfır adı verilir. Uzunluk ve ağırlık ölçüleri bu düzeyde elde edilen iki değişkendir (Büyüköztürk vd., 2008: 91-92).
38
Eşit Oranlı Ölçeklerin Özellikleri
Eşit oranlı ölçeklerdeki sıfır noktası gerçek anlamda yokluğu, yani ölçülen özelliğin hiç olmadığını ifade eder. Bu ölçeklerde gerçek sıfır noktası bulunduğundan toplama ve çıkarma işlemlerinin yanı sıra, çarpma ve bölme işlemleri de yapılabilir. Yani ölçme sonuçları arasında oranlama işlemi yapılabilir. Örneğin: 100 kg olan bir cismin ağırlığı, 50 kg olan bir cismin ağırlığının 2 katıdır. Tüm matematiksel ve istatistiksel işlemlere açıktır. Ölçülmek istenen nitelikler arasındaki farkları yansıtmada en fazla bilgiyi veren ölçek türüdür.
39
Sağladığı Temel İşlemler Örnek Kullanılabilecek Bazı İstatistiksel
Tablo 1: Ölçek Türleri Ölçek Sağladığı Temel İşlemler Örnek Kullanılabilecek Bazı İstatistiksel Teknikler Sınıflama [Adlandırma) Benzerliğin ya da denkliğin belirlenmesi Kişileri mesleklerine göre sıralama Frekansların sayısı, tepe değer (mod) Sıralama Daha az yada çoğun belirlenmesi Bireyleri boy sırasına koyma Ortanca (Medyan) Yüzdelikler Sıra farkları Korelasyon katsayısı Eşit Aralıklı Araların eşitliğinin ve farkların belirlenmesi Hicri ve Miladi Takvimler Ortalama Standart sapma Korelasyon katsayısı Oranlı Oranların eşitliğinin belirlenmesi Uzunluk Ölçmede Kullanılan Ölçme Araçlar Hemen hemen tüm istatistiksel işlemler (Tekin, 2008: 38)
40
Tablo 2: Ölçek Türlerine Göre Hesaplanabilecek İstatistiksel Teknikler
Sınıflama Ölçeği Frekans, Yüzde, Mod, Genişlik, Dörtlü korelasyon katsayısı, parametrik olmayan istatistiksel tekniklerden Kay-kare Sıralama Ölçeği Ortanca, Çeyrek sapma, Yüzdelikler, Spearman'ın Sıralama Farkı korelasyon katsayısı ve bazı parametrik olmayan istatistiksel teknikler Eşit Aralık Ölçeği Aritmetik ortalama, Standart sapma, Varyans, Pearson Momentler Çarpımı korelasyon katsayısı ve Parametrik istatistiksel tekniklert testi, F testi Oran Ölçeği Her türlü istatistiksel teknik (Tavşancıl, 2006: 12).
41
DEĞERLENDİRME Değerlendirme bir yargılama işlemidir ve iki şeyin karşılaştırılmasına dayanır. Değerlendirme, ölçümlerden bir anlam çıkarmak ve ölçülen nesneler hakkında bir değer yargısına ulaşmaktır. Elde edilen ölçümlerden bir anlam çıkarmak için söz konusu ölçümlerin bir ölçüt ile karşılaştırılması gerekir. Açıkça ifade edilmemiş olsa bile, her değer yargısı, kesinlikle, bir ölçme sonucu ile bir ölçütün karşılaştırılmasına dayanır (Tekin, 2008: 39).
42
Değerlendirmenin, Bir ölçme sonucu, Bir ölçüt ya da ölçütler takımı, Ölçme sonucuyla ölçütleri karşılaştırma ve yargıya varma işi olmak üzere üç temel öğesi bulunmaktadır.
43
Değerlendirme Türleri
Ölçüte Göre Amaca Göre Mutlak Tanıma ve yerleştirmeye yönelik Bağıl Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik Düzey belirlemeye yönelik
44
Ölçüt Ölçme sonuçları hakkında bir değer yargısına varmak, karara varabilmek için sınır belirlemek üzere kullanılan referans noktasıdır. Mutlak ve bağıl olmak üzere iki farklı ölçüt türü vardır.
45
Mutlak Ölçüt Değerlendirme için kullanılan kriterin, hedefler (öğretim programı) gözetilerek belirlendiği ölçütlere "mutlak ölçüt" denir. Mutlak ölçüt kullanılırken gruptaki bireylerin durumu / düzeyi / nitelikleri vb. özellikleri dikkate alınmaz. Bu nedenle mutlak ölçütler gruptan gruba, kişiden kişiye değişmez.
46
Bağıl Ölçüt Değerlendirme yapılırken kullanılan kriterin kesin olmadığı ve ölçme işleminin yapıldığı gruba bağlı olarak değişen ölçütlere "bağıl ölçüt" denir. Bağıl ölçütler sadece ölçme işleminin yapıldığı grup için geçerlidir.
47
Amaca Göre Yapılan Değerlendirme Türleri
Eğitimde değerlendirmeler belirli amaçlar için yapılır. Bu amaçlar öğrenciyi tanımak, öğrencinin süreç içerisindeki gidişatını takip etmek ve eğitim sonunda öğrencinin ne kadar kazanım elde ettiğini belirlemek şeklinde üç ana başlık altına alınabilir ve aşağıdaki gibi sıralanabilir: Tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirme Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirme Düzey belirlemeye yönelik değerlendirme
48
Tanıma ve Yerleştirmeye Yönelik Değerlendirme (Diagnostik - Teşhise Dayalı Değerlendirme)
Öğretim sürecinin başında öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini, hazırbulunuşluk düzeylerini belirlemek amacıyla yapılan değerlendirmelerdir. Tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmeler öğrenciye not vermek amacıyla yapılmaz.
49
Tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmenin amaçları:
Öğrencileri çeşitli özellikleri açısından tanımak ve onları bu özelliklerine uygun bölüm ya da işe yerleştirmek Öğretim hedefleri ile ilgili olarak, öğrencilerin önceden neleri öğrenmiş olduklarını ve öğrenme ihtiyaçlarını ortaya çıkarmak Öğrencilerin öğretilecek olan özelliklere önceden sahip olup olmadıklarını ya da sahip olmaları gereken ön koşul davranışların öğrencilerde bulunup bulunmadığını görmek
50
Tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmede
Hazırbulunuşluk testleri Özel ve genel yetenek testleri Seçme testleri Tanıma testleri Yerleştirme testleri gibi test türleri kullanılmaktadır.
51
Biçimlendirme ve Yetiştirmeye Yönelik Değerlendirme (Formatif Değerlendirme)
Öğretim süreci devam ederken öğrenme eksikliklerini ve yanlışlıklarını belirlemek ve gidermek için bir ünite ya da konu devam ederken ya da bittikten sonra yapılan değerlendirmedir.
52
Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirmenin amacı:
Öğrencilerin öğrenme eksikliklerini ve yanlışlıklarını ortaya çıkarmak ve bunları gidermek için gerekli önlemleri almaktır. Öğrenciler hakkında öğreniyor-öğrenemiyor, eksikliği var-yok gibi yorumlar yapılır. Üniteler arası geçişi ve aşamalılığı kolaylaştırır. Amaç öğretmenin ve öğrenmenin verimliliğini artırmaktır.
53
Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirmede;
İzleme testleri, Performans görevleri, Projeler, Puan amacı gütmeyen quizler, Tarama testleri, Yaprak testler, Ünite testleri gibi test türleri kullanılmaktadır.
54
Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirme (Summatif Değerlendirme)
Birkaç ünite ya da dönem sonunda (öğretim süreci sonunda) yapılan değerlendirmedir. Öğrenciler hakkında geçti - kaldı, başarılı - başarısız gibi kararlar alınır. Bu değerlendirme türünde öğrencilere not verilir.
55
Düzey belirlemeye yönelik değerlendirmenin amaçları:
Öğrencilerin başarı seviyelerini belirleyerek, öğrencilere başarı notu vermek Öğrencilerin hedef davranışları kazanıp kazanmadıklarını, kazandılarsa ne kadarını kazandıklarını belirlemek
56
Düzey belirlemeye yönelik değerlendirmede;
Düzey belirleme testleri Final (bitirme testi) sınavları Vize sınavları Erişi testleri gibi test türleri kullanılır.
57
Ölçme ve Değerlendirme İlişkisi
Eğitim sisteminin işleyişine yönelik kontrollerin yapılması değerlendirme yoluyla gerçekleşir. Değerlendirmenin yapılabilmesi için geçerli ve güvenilir olan ölçme sonuçlarına gereksinim vardır. Ölçme ve değerlendirmeyi bir süreç olarak ele alırsak bu iki sürecin birbiriyle bağlantılı olduğu net bir şekilde görülebilir. Ölçme süreci sonunda elde edilen ölçümler bir ölçütle kıyaslanarak gözlenen özellik hakkında bir değer yargısına varılması sağlanır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.