Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
MEDD-İ LÂZIM(المد اللازم)
Harf-i Medden herhangi birisi ile sebeb-i medden sükûn-i lâzım, bir kelimede yan yana bulunurlarsa medd-i lâzım olur. آلْآنَ , دَابَّةٌ , مُدْهَامَّتَانِ , اَتُحَاجُّونِّى Sükûn-i lâzım; durulduğunda da geçildiğinde de ortadan kalkmayan sükûna denir. Bütün Kıraat İmamlarının bu meddin 4 elif miktarı çekilmesinde ittifak etmeleri ve med sebebinin lazımî sükûn olması sebebiyle bu medde meddi lâzım denilmiştir. Ayrıca bu medde; المد الواجِب , مَدُّ العدل , مَدُّ الخجزda denilmiştir
2
MEDD-İ LÂZIM’IN KISIMLARI
Medd-i Lâzım 4 kısma ayrılır. Bu tasnif, lâzım meddin kelimede veya harfte bulunması ve ayrıca kelimenin veya harfin şeddeli (idğamlı) olup olmamasına göre yapılmıştır. Buna göre Medd-i Lâzım’ın kısımları şöyledir; Medd-i Lâzım Kelime-i Müsakkale Medd-i Lâzım Kelime-i Muhaffefe Medd-i Lâzım Harf-i Müsakkale Medd-i Lâzım Harf-i Muhaffefe
3
KELİME-İ MÜSAKKAL(الكلمة المثقلة)
Müsakkal kelime; dile ağır gelen, şeddeli yani idğamlı kelime demektir. Harf-i Medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i lâzım şeddeli (yani idğamlı) ise buna Medd-i Lâzım Kelime-i Müsakkal denir. وصَّافَّاتِ , الحَاقَّةُ , تَأْمُرُونِّى , وَحَاجَّهُ قَوْمُهُ , وَلاَالضَّالِّينَ
4
KELİME-İ MUHAFFEF (الكلمة المخفَّفة)
Muhaffef kelime; dile hafif gelen, cezmli kelime demektir. Harf-i medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i lâzım cezm ise yani idğam durumunda değilse (şeddeli değilse), medd-i lâzım kelime-i muhaffef olur. Bu çeşit medd-i lâzıma aynı sûrede iki ayrı ayette geçenآلْآنَ kelimesi örnektir. Bu kelimede baştaki hemzeyi çeken mukadder bir elif vardır. Bu eliften sonra lâm harfinde cezm bulunduğu ve ikisi de bir kelimede mevcut olduğu için medd-i lâzım kelime-i muhaffef olur. Bu kelime medsiz bir şekilde teshil ile de okunabilir.
5
HARF-İ MÜSAKKAL (الحرف المثقلة)
Müsakkal harf; idğamlı, yani şeddeli olduğu için dile ağır gelen harf demektir. Harf-i medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i lâzım şedde ise medd-i lâzım harf-i müsakkal olur. Medd-i lâzımın bu çeşidi Kur’ân’daki bazı sûrelerin başında buluna hurûf-i mukatta’a (الحروف المقطعة) denilen harflerde mevcuttur. الم = ألف لاَ مِّيمْ , طسم=طاسِمِّيمْ
6
HARF-İ MUHAFFEF (الحرف المخففة)
Muhaffef harf; cezmli olduğu için dile kolay gelen, okuması kolay olan harf demektir. Harf-i medden sonra sebeb-i med olan lazımî sükûn cezm ise buna, medd-i lâzım harf-i muhaffef (muhaffef harfte medd-i lâzım) denir. Medd-i lâzım’ın u çeşidi de hurûf-i mukatta’a denilen harflerde mevcuttur. الم= الف لاَمْ مِيمْ , حم=حامِيمْ , الر gibi…
7
MEDD-İ LÂZIM’IN HÜKMÜ Bütün Kıraat İmamları Medd-i Lâzım’da Aslî Med üzerine 3 elif ziyade etme, yani toplamda 4 elif miktarı uzatma hususunda ittifak etmişlerdir. Bu yüzden Medd-i Lâzım’da 4 elif miktarı uzatma yapmak vâciptir.
8
MEDD-İ ÂRIZ (المدالعارض)
Harf-i Medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i ârız, bir kelimede yanyana bulunursa medd-i ârız olur. نَسْتَعِينْ ُ, يَعْلَمُونْ ََ, يَومِ الدِّينْ Sükûn-i ârız bir kelimenin son harfinin üzerinde vakfedince (durunca) ortaya çıkan, vasledince (ardından gelen kelimeye bağlanınca) ortadan kalkan sükûndur.
9
العالمِينَ ifadesinde nûn’un harekesi fethadır
العالمِينَ ifadesinde nûn’un harekesi fethadır. Bu kelime üzerinde durulunca üstün hareke okunmaz, nûn cezm ile okunur العالمِينْ . Burada nûn harfinin aslından olmayıp sonradan ârız olan bir cezm vardır. Neticede böylece Medd-i Ârız oluşmaktadır. Eğer bu kelimeyi kendisinden sonra gelen kelimeye vasledersek (bağlarsak), nûn’daki cezm kalkar. Nûn aslî harekesi olan üstün ile okunur. Bu durumda medd-i ârız da ortadan kalkmış olur. Artık bu med, Medd-i Tabîî olur.
10
MEDD-İ ÂRIZ’IN HÜKMÜ Medd-i Ârız’ın hükmü câizdir. Buna göre ârız sükûnun bulunduğu harfin asıl harekesi fetha ise 3, kesra ise 4, damme ise 7 vecihten (şekilden) birisiyle okumak caiz olur.
11
SON HARFİN HAREKESİ FETHA İSE;
Bu durumda üç vecihten birisi ile okumak câiz olur. العَالمِينَْ , يَعْلَمُونَ ْ , المُرْسَلِينْ َ Tûl: Uzatılabilecek maksimum miktarı ifade eder. Bu da 4-5 elif miktarına tekabül eder. Âsım kıraatine göre Tûl ile okumanın ölçüsü 4 eliftir. Tevassut: Medd-i ârız’ın meddini ne tûl kadar uzun ne de kasr kadar kısa okumayı ifade eder. Bu ikisinin ortasındaki bir uzatma ile okumaya tevassut denir. Bunun miktarı da 2-3 elif miktarıdır. Kasr: Ziyâde uzatmayı terk edip aslî med üzere okumaya kasr denir. Bunun miktarı da 1 eliftir.
12
SON HARFİN HAREKESİ KESRA İSE;
Bu durumda dört vecihten biri ile okumak câizdir. الرَّحِيمِْ, يَوْمِ الدِّينِْ TÛL TEVASSUT KASR KASR İLE REVM
13
عِبَارَةٌ عَنِ النُّطْقِ باِ الحَرَكَةِ بِصَوْتٍ خَفِيٍّ
REVM (الرَّوْمُ) Revm; sözlükte talep etmek, istemek manasındadır. عِبَارَةٌ عَنِ النُّطْقِ باِ الحَرَكَةِ بِصَوْتٍ خَفِيٍّ Hafif bir sesle harekeyi okumaktan ibarettir. Revm, sesin üçte birlik kuvvetiyle harekeyi okumaya denir. Revm kesra ve damme harekede yapılır. Fetha harekede, bu harekenin zayıflığı sebebiyle revm yapılmaz.
14
SON HARFİN HAREKESİ DAMME İSE;
Bu durumda 7 vecihten birisi ile okumak caiz olur. نَسْتَعِينْ ُ, الحَكِيمْ ُ , اليَقِينْ ُ Tûl Tevassut Kasr Tûl ile İşmam Tevassut ile İşmam Kasr ile İşmam Kasr ile Revm
15
İŞMÂM (الإشْمَامُ) İşmâm sözlükte bir kimseye bir şeyi koklatmak demektir. Tecvîd ilminde ise; اِنْضِمَامُ الشَّفَتَيْنِ بَعْدَالسُّكُونِ اِشَارَةً إِلى الضَّمِّ Sükûndan sonra damme harekeye işaret etmek üzere dudakları öne doğru toplamaya işmâm denir. İşmâmda yapılması gereken şey, son harfi sakin olarak okuduktan sonra, ses çıkarmadan, son harfin asıl harekesi olan ötreye, dudakları öne toplayarak işaret etmektir.
16
İŞMÂM’IN ÇEŞİTLERİ Vakf halinde kelimenin ötre harekesine işaret etmek için (Medd-i Ârız ve Medd-i Lîn’de yapılan) işmam: نَسْتَعِينْ ُ, الحَكِيمْ ُ , اليَقِينْ , ولانَوْمْ ٌ Sâd-ı Müşemme Bir harekenin diğer bir harekeyle karıştırılmasıyla yapılan işmâm. سِيقَ, غِيظَ, قِيلَ, حِيلَ, سِيئَ, جِيئَ gibi kelimelerde kesra hareke ile ötre harekenin karıştırılmasıyla yapılan işmâm böyledir. Âsım kıraatinde böyle bir işmâm çeşidi yoktur. Kisâî, Nâfî ve Ebû Ca’fer gibi kıraat imamları bu kelimelerde işmâm yapar.
17
REVM VE İŞMÂM’A DAİR BAZI HATIRLATMALAR
Sadece ötre harekede yapılan işmâmın tûl, tevassut ve kasr vecihlerinden biriyle gösterilmesi caizdir. Revm ve işmam tek başına okurken değil, dinleyici varsa yapılır. Ancak dinleyici olsa bile yapılması zorunlu değildir. Revm ve işmam vakf halinde, durulan harfin harekesinin ne olduğunu belirtmek için yapılır. Ha-i te’nis’de (الجنَّةِ , الملئكةُ gibi), cemî mîminde (إلَيْهِم عَلَيْهِمْ gibi) ve arızî kesrada (لم يَكُنِ الَّذِينَ gibi) işmam veya revm yapılmaz. Revm ses ile, işmam dudak işareti ile yapılır.
18
MEDD-İ LÎN (اللِّينُ المد)
Lîn sözlükte yumuşak olmak demektir. Harf-i lînden sonra sükûn gelirse medd-i lîn olur. Lîn harfleri vâv (و) ve yâ (ى) harfleridir. Bu harfler sâkin olup, bir önceki harfin harekesi fetha olursa ve sonrasında da lazımî veya arızî sükûn bulunursa bu takdirde medd-i lîn olur. عَقِبَيْهْ, والطَّيْرْ, والصَّيْفْ, ولانَوْمْ, اَلْيَوْمْ, اَلْمَوْتْ
19
MEDD-İ LÎN’İN HÜKMÜ Medd-i Lîn’in hükmü iki kısımda incelenir
Harfi Lîn’den sonra gelen sükûn, sükûn-i lâzım olursa bu durumda tûl veya tevassut ile okumak câizdir. كهيعص , حم عسق= عَيْنْ Harf-i Lîn’den sonra gelen sükûn, sükûn-i ârız ise bu durumda Medd-i Ârız gibi olur. Yani son harfin harekesi fetha ise üç, kesra ise dört, damme ise yedi vecih câiz olur.
20
ÖRNEKLER Son Harfin harekesi fetha olduğunda üç vecih câizdir. Tûl, Tevassut, Kasr: عَلَيْكْ َ, السَّيْرْ َ , اليَوْمْ َ Son harfin harekesi kesra olduğunda dört vecih câizdir: Tûl, Tevassut, Kasr ve Kasr ile Revm. عَيْنَيْنْ ِ, والصَّيْفِْ, باِلغَيْبِْ Son harfin harekesi damme olduğunda yedi vecih câizdir: Tûl, Tevassut, Kasr, Tûl ile İşmâm, Tevassut ile İşmâm, Kasr ile İşmâm ve Kasr ile Revm. ولانَوْمْ ٌ, لابَيْعْ ٌ, اَحَدَكُمُ المَوْتْ ُ
21
MEDD-İ LÎN’İN DİĞER MEDLERDEN FARKI
Medd-i Lîn’de med, yani uzatma işlemi, lîn harfi üzerinde yapılır. Bir başka ifadeyle uzatma işlemi, harf-i lîn olan vâv (و) ve yâ (ى)’nın mahreci üzerinde yapılır. Diğer medlerde ise uzatma işlemi med harfinden önceki harfin harekesi doğrultusunda yapılır.
22
Medd-i Lînde med (yani tûl, tevassut, kasr) ölçüleri, bazılarına göre medd-i ârız gibidir. Bazılarına göre ise daha azdır. Çünkü Medd-i Lîn olan yerde durulmayıp geçildiğinde herhangi bir uzatma işlemi yapılmaz. Çünkü burada aslî med yoktur. Bu yüzden Medd-i lîn’deki tûl, tevassut ve kasr’ın ölçüleri medd-i ârızdaki gibi değildir. Buna göre; Tûl: 3 elif, Tevassut: 2 elif, Kasr: 1elif.
23
Kur’ân-ı Kerîm’i okurken medler, okuyuş hızıyla orantılı ve dengeli olmalıdır. Eğer buna dikkat edilmeyecek olursa ölçülü bir okuyuş yapmaya imkan yoktur. Örneğin medd-i lîn ve medd-i ârız için konuşacak olursak; hadr tarzıyla okurken bu medleri kasr ile okumak, tedvîr tarzında okurken tevassut ile okumak, ta’lîm, tahkîk veya tertîl ile okurken tûl ile okumak daha uygundur. Medd-i Lâzım’da daima 4 elif uzatma miktarı korunmalıdır. Medd-i Muttasıl 2 elife kadar kısaltılabilir. Medd-i Munfasıl asgarî 1 elif okunabilir. Medd-i Tabîî’yi ise kısaltarak, yani uzatma yapmadan okumak veya bir eliften fazla uzatarak okumak doğru değildir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.