Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

BESLENME Dersin Sorumlu Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ayten DEMİR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "BESLENME Dersin Sorumlu Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ayten DEMİR"— Sunum transkripti:

1 BESLENME Dersin Sorumlu Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ayten DEMİR
Hazırlayan: Arş. Gör. Burcu AĞDEMİR BESLENME

2 Ağız yolu ile vücuda alınan besinler,sindirim sistemine ait organlarda fiziksel kimyasal ve biyolojik değişikliklere uğrarlar ve moleküllerine ayrışırlar. moleküllerine ayrışan bu besin maddeleri, bağırsaklarda emilerek kan dolaşımına geçerler, bu olaya sindirim, sindirim işini yapan bütün organlara da sindirim sistemi denir. BESLENME

3 Sindirim sistemi ağızdan başlayıp anüse kadar uzanan, bazı yerlerde daralan yada genişleyen bir kanaldır. Sindirim sisteminin; gıdaların alınması, sindirim kanalı boyunca ilerlemesi, sindirim salgılarıyla büyük moleküllerin parçalanması,parçalanan küçük besinlerin kan ve lenf dolaşımına alınması gibi fonksiyonları vardır. BESLENME

4 Besinlerin sindirilmesi mekanik ,kimyasal ve hormonların etkisiyle gerçekleşir.
Besinler sindirim sisteminin farklı bölümlerinde farklı sindirilirler. Sindirim sistemini oluşturan yapılar ;ağız, farenks, özefagus, mide, ince bağırsaklar, rektum, anal kanal ve anüstür. BESLENME

5 Sindirim sisteminde besinler mekanik ve enzimatik olarak parçalanırlar
Sindirim sisteminde besinler mekanik ve enzimatik olarak parçalanırlar. Mekanik parçalanma besinlerin daha küçük parçalara ayırarak enzimatik parçalanmaya yardımcı olur. BESLENME

6 Sindirim sisteminde besinler mekanik olarak parçalanır, sulandırılır, enzimatik olarak parçalanır ve absorbe edilir. Sindirim sistemi enzimler molekülleri parçalayarak sindirimin gerçekleştirilmesinin sağlarlar. Sindirim sistemi enzimleri parçaladıkları moleküllere göre 4 gruba ayrılırlar. BESLENME

7 Amilazlar; nişasta gibi polisakkarit yapısında ki maddeleri parçalar.
Lipazlar; yağları parçalayan enzimlerdir. Proteazlar; proteinleri ve polipeptidleri parçalar. Nükleazlar; nükleik asitleri ve nükle otidleri parçalar. BESLENME

8 Sindirim sisteminin fonksiyonları; sindirim kanalından salgılanan gastrin, kolesistokinin, sekretin, gastrik inhibitör,peptid, somasostain tarafından düzenlenir. BESLENME

9 Gıdaların sindirilmesi için sindirim kanalından belirli bir hızda geçmesi gerekir. Ağızda mekanik olarak başlayan sindirim daha sonra kimyasalların ve hormonların etkisiyle devam eder. Çiğneme ağıza lokmaların alınmasıyla refleks olarak başlar. Çiğneme işlemi tükürük salgısının da etkisiyle alınan besin yumuşayıncaya kadar devam eder. BESLENME

10 Tükürük salgısı gıdaları nemlendirip kayganlaştırarak kolayca yutabilir hale getirir. Aynı zamanda besin moleküllerinin eritilerek tatların alınmasına,bakterilerin kontrol edilmesine yardımcı olur ve içeriğinde ki amilaz enzimi nişastanın sindirimini başlatır. Ağızda yumuşayan gıdalar yutma işlemine hazırdır ve daha sonra yutma işlemi başlar. BESLENME

11 Besinler ağızdan arkaya doğru atıldığında ve farenkse eriştiğinde yutma işlemi otomatik olarak gerçekleşir. Yutma işleminden sonra alınan gıdalar mideye ulaşır. Midede besinlerin mekanik ve kimyasal sindirimi gerçekleşir. Midenin depolama, mekanik parçalama, kimyasal sindirim, sentez ve emilim görevi vardır. BESLENME

12 Midenin kasılıp gevşemesi ile mekanik sindirim devam ederken, mideden salgılanan enzimler sayesinde kimyasal sindirim gerçekleşir. Mide gıdaları depolar ve küçük parçalara ayırarak gıdaların mide sıvısı ile karışmasını sağlar. Midede günlük olarak yaklaşık 1.5 lt sıvı salgılanır. BESLENME

13 Midede parçalanan besinler ve mide sıvılarının oluşturduğu içeriğe kimus denir. Kimus midede 1-3 saat kaldıktan sonra ince bağırsaklara ulaşır. Midenin gerilmesi ve içeriğe bağlı olarak gerekli uyaranın oluşması ile pilor sfinkteri gevşer ve kimus ince bağırsaklara geçer. BESLENME

14 BESLENME

15 Hemşirelik Süreci Ve Beslenme
Hemşire beslenme aktivitesini en iyi tanılayacak ve uygulamayı gerçekleştirecek en önemli sağlık çalışanıdır. Hemşire,hasta/sağlıklı birey ve ailesi ile daha fazla iletişim halinde olması nedeniyle sağlıklı/hasta bireyin fiziksel durumu, gıda alımı, gıda tercihleri, kilo değişimleri ve tedaviye cevabını daha iyi gözlemleyebilir. BESLENME

16 İyi bir beslenme planının yapılması için bilgi sentezi, deneyim, sağlıklı/hasta bireyden toplanan bilgi, eleştirel düşünme, entelektüel ve profesyonel standartlar gereklidir. Hemşirenin gerekli bilgiyi öngörme verileri analiz etme ve bakıma yönelik kararlar alması gerekir. BESLENME

17 Hemşirelik süreci dinamik bir süreçtir
Hemşirelik süreci dinamik bir süreçtir. Hemşire ve diğer sağlık çalışanları bilgi ve deneyimleri doğrultusunda sağlıklı/hasta birey ve ailesinin beslenme alışkanlıkları ve beslenme durumu belirlenirken sağlıklı beslenme, diyabetik hastanın beslenmesi, kanserli hastanın beslenmesi ve enteral beslenme ile ilgili bilgilere sahip olmalı ve bu bilgiler sürekli güncellenmelidir. BESLENME

18 Tanılama Tanılama beslenme aktivitesi ile ilgili sorunun saptanması için önemli bir aşamadır. Beslenmenin tanılanması, sorunun erken saptanması, sağlıklı/hasta bireyde yeni sağlık sorunlarının ortaya çıkmaması için önemlidir. Yapılan çalışmalarda hastaların%40-%50’sinde yetersiz beslenme veya riski olduğu belirlenmiştir. Hastaneye yatmadan önce beslenme yetersizliği olan sağlıklı/hasta bireylerde yatış süresi uzamakta, aritmi, sepsis veya kanama gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlar daha çok ortaya çıkmaktadır. BESLENME

19 Travma, yanık, sepsis, büyük ameliyatlar sonrası katabolizma artışı ve protein kaybı mevcut sorunların daha çok ağırlaşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle sağlıklı/hasta bireylerin beslenmesi enerji ihtiyacının ve sıvı alımının tanılanması yeni sorunların ortaya çıkmaması için önem kazanmaktadır. BESLENME

20 Beslenmenin tanılanmasında sağlıklı/hasta bireyin kötü beslenme veya kötü beslenme riski belirlenmelidir. Sağlıklı/hasta bireyin beslenmesi, hastalık sürecinin beslenmeyi etkileyip etkilemediği tanılamayla ortaya konmalıdır. BESLENME

21 Tanılama da tek başına tümüyle güvenilir bir test yoktur
Tanılama da tek başına tümüyle güvenilir bir test yoktur. Hemşire beslenmenin tanılanmasında objektif ve subjektif verilerden yararlanır. Sağlıklı/hasta bireyin tanılanmasında hemşirelik öyküsü, fizik muayene, antropometrik ölçümler, beslenem yetersizliğini gösteren laboratuar bulguları değerlendirilir. BESLENME

22 Sağlıklı/hasta bireyin istemsiz kilo kaybı, beslenmesini etkileyen bulantı, kusma, diyare, konstipasyon gibi bulgular tanımlanır. Kronik hastalıklar ve metabolik gereksinimlerinin arttığı durumlar beslenme için risk oluşturmaktadır. Bu aşamada, çocuklar ve yaşlıların beslenme yönünden daha fazla risk taşıdıkları unutulmamalıdır. BESLENME

23 Sağlıklı hasta bireylerin beslenme durumunun hızlı ve kolay tanılanması için mümkün olduğu kadar standart tanılama araçları kullanılmalıdır. Hastaneye yatan her sağlıklı/hasta bireyin başvurmasından sonraki ilk 48 saat içerisinde beslenme durumu tanılanmalı ve bu tanılamam 10 günde bir tekrarlanmalıdır. BESLENME

24 Beslenme ve sağlık öyküsü
Beslenme durumunun saptanmasında sağlıklı/hasta bireyin genel sağlık öyküsünün yanı sıra beslenmesine yönelik bilgiler ayrıntılı olarak bireye sorulmalıdır. Ayrıca beslenme öyküsünde özellikle sağlıklı/hasta bireyin yeme ve sıvı alımıyla ilgili alışkanlıkları, yemek yeme sıklığı, yemek tercihleri, besin alerjileri ve beslenmesini etkileyen sağlık sorunları sorulmalıdır. BESLENME

25 Hemşire sağlıklı/hasta bireyin enerji ihtiyacını belirlemek ve gıda alımını karşılaştırmak için bireyin aktivite düzeyi hakkında bilgi toplamalıdır. Hemşire sağlıklı/hasta bireyi biyofizyolojik, psikolojik, sosyo-kültürel ve ekonomik etmenler açısından tanılamalıdır. Ayrıca alkol ve madde bağımlılığını, vitamin,mineral veya bitkisel bir ilaç kullanıp kullanmadığını sormalıdır. BESLENME

26 Antropometrik ölçümler
Antropometrik ölçümler beslenme durumunun saptanmasında bilgi veren ölçümlerdir. Hastaneye yatan her bireyin boy ve ağırlık ölçümleri alınmalıdır. Antropometrik büyüme ,yağsız vücut dokusu ve yağ dokusu miktarının ve vücutta vücutta dağılımının göstergesi olması nedeniyle önem taşır. BESLENME

27 Beden kitle indeksi(BKİ) deri kıvrım kalınlıkları,üst orta kol çevresi, vücut ağırlığı ölçümü sıklıkla kullanılan ölçümlerdir. BESLENME

28 Beden kitle indeksi; zayıflık ve obezitenin saptanmasında kullanılan pratik yöntem olan BKİ ölçülen boy uzunluğunun metre cinsinden karesinin, kilogram cinsinden vücut ağırlığına bölünmesi ile elde edilir BESLENME

29 BKİ= ağırlık(kg)/ boy(m2) BKİ <16 ise ciddi derecede malnütrisyon
16-17 orta derecede malnütrisyon ve ya altı hafif malnütrisyon,zayıf normal 30-35,39 obez 40 veya üstü aşırı obez BESLENME

30 Deri kıvrımı ölçümü;cilt altı yağ dokusunun toplam yağ miktarının değerlendirilmesidir. ölçüm olarak sıklıkla triseps ve supskapular bölge değerlendirilir. Deri kıvrım kalınlığının ölçümüiçin bir paliper ölçüm aletine gereksinim vardır. Deri kıvrım kalınlığı ölçümü her sağlıklı/hasta bireyde iki kez ölçülmeli ve ortalama değer alınmalıdır. BESLENME

31 Tanılama Üst orta kol yağ alanının saptanması; üst kol orta çevresi ve deri kıvrım kalınlığı alınarak hesaplamalar yapılır ve yorumlanır. BESLENME

32 Vücut ağırlığı; kilo değişikliği sağlıklı/hasta bireyin beslenme durumunun belirlenmesinde kullanılan göstergelerden biridir. Kilo kaybı, beslenme desteğine olan gereksinimin ilk göstergesidir. BESLENME

33 %kilo kaybı = (önceki kilosu- şuanki kilosu)
%kilo kaybı = (önceki kilosu- şuanki kilosu)*100 önceki kilosu Ciddi Kilo Kaybında Bir ayda > %5 kilo kaybı Üç Ayda > %7.5 kilo kaybı Altı Ayda > %10 kilo kaybı BESLENME

34 Sağlıklı/ hasta bireyin son bir hafta yada daha uzun süre beslenmesi bozulmuşsa malnütrisyon yönünden değerlendirilmelidir. Malnütrisyonlu hastada vücut ağırlığı değerlendirilirken ödem ve asit birikimi nedeniyle sıvı fazlalıkları da göz önüne alınmalıdır. BESLENME

35 Laboratuar bulguları; beslenme durumunun değerlendirilmesinde en sık kullanılan objektif verilerdendir. Albumin 3.5g/dl ‘nin altında olması protein yetersizliğini düşündürür. Albüminin yarı ömrü uzun olduğundan beslenme durumun hakkında yeterli bilgi vermez ancak değerlendirmede önemli laboratuar bulgularındandır. BESLENME

36 Transferrin mg/dl ‘nin altı protein yetersizliğinin işaret eder. Plazmada demirin taşınmasını sağlar. Yarı ömrü albümine göre daha kısa olduğundan beslenme değişikliklerinin çok daha erken yansıtabilir. BESLENME

37 Fizik muayene; fizik muayene de genel sistem muayenesinin yanı sıra beslenme durumunun sistemlere etkisi tanılanmalıdır. Beslenmenin tanılanmasında fizik muayenede ; çiğneme durumu, ağız içindeki sorunlar, genel durumu, kasların durumu ve alt ekstremitelerde ödem varlığı gibi bulgulara bakılmalıdır. BESLENME

38 Beslenme Alımını Etkileyen Nedenler Ve Öneriler
ANOREKSİ *küçük ara öğünler ve atıştırmalık besinler verin *yiyeceklerin görüntüsünün iştah açıcı olmasını sağlayın *öğünlerin enerji içeriğini arttırın *iştah açıcı besinler kullanın *hastanın tercih ettiği gıdaları almasını sağlayın *öğünler arasında besleyici içecekler verin BESLENME

39 *yumuşak ve yemesi kolay yiyecekler verin
Ağızda ağrı *yumuşak ve yemesi kolay yiyecekler verin *çiğneme gerektiren sert ve kuru yiyeceklerden kaçının *narenciye gibi asitli meyve sularından kaçının *tuz ve baharatlı yiyecekler vermeyin *yemeklerin uygun sıcaklıkta olmasını sağlayın BESLENME

40 *yumuşak gıdalar verin
Yutma güçlüğü *yumuşak gıdalar verin *yiyecekler yutabilir olması için karıştırılmış ise göze hitap etmesini sağlayın *öğünler arasında besleyici içecekler verin BESLENME

41 *daha az koku yaydığı için soğuk gıdalar tercih edin
Bulantı kusma *daha az koku yaydığı için soğuk gıdalar tercih edin *hastayı yemek kokularından uzak tutun *gazlı ve glikoz içeren içeceklerden az az içirin *küçük sık öğünler yedirin *zencefilli içecekler önerin BESLENME

42 *gastrik boşalmayı geciktiren yüksek yağlı yiyeceklerden kaçının
Erken tokluk *küçük ve sık öğünler verin *gastrik boşalmayı geciktiren yüksek yağlı yiyeceklerden kaçının *yemek yerken büyük miktarlarda içecek alımından kaçının BESLENME

43 Bireyin Ağız Yoluyla Beslenmesi
Birey beslenme aktivitesini bağımsızca yerine getiremiyor ise güvenliğini, bağımsızlığını ve bireyselliğini korumak önemlidir. Ağızdan beslenecek bireyin aspirasyon riski olup olmadığı değerlendirilmelidir. Uyanıklık düzeyi iyi olmayan, öksürme refleksi az olan bireylerde aspirayon riski daha fazladır, bu bireylerin beslenme konusunda yardıma ihtiyaçları vardır. BESLENME

44 Yeme güçlüğü olan bireylerin yemekten önce 30 dk dinlenmesi yemek sırasında enerjinin daha kontrollü kullanılmasını sağlar. BESLENME

45 Beslenme sırasında aspirasyonun önlenmesi için birey sandalyede dik bir pozisyonda oturtulmalı veya yatağın başı 90 derece kaldırılmalıdır. BESLENME

46 Bireyin bir tarafında zayıflığı varsa, yiyeceğin ağzın kuvvetli tarafına yerleştirilmesi sağlanmalı ve bireyin tolere edebileceği sıvı veya yumuşak gıdalar tercih edilmelidir. BESLENME

47 Ağızdan beslenme de görme engeli olan bireylerde de dikkat edilmelidir
Ağızdan beslenme de görme engeli olan bireylerde de dikkat edilmelidir. Görme yeteneği az olan bireylerin beslenmesine yardım edilmelidir. Görme engeli olan bireyler yemek konusunda yeterli bilgiye sahip olduklarında bağımsız olarak kendilerini besleyebilirler. Tabakta ki yiyeceklerin yönü tarif edilerek bireyin beslenmesine yardımcı olunabilir. BESLENME

48 Ayrıca motor becerisi iyi olmayan bireylerinde ağızdan beslenmesine yardımcı olunması gerekir. Bu bireylerde beslenmeyi kolaylaştıran malzemeler kullanılmalı ve mümkün olduğunca bağımsız beslenmesi sağlanmalıdır. Bu bireylere geniş tutacaklı tabak temin edilmesi ve sıvı gıdalar için pipet kullanılması bazı önerilerdendir. BESLENME

49 Enteral Beslenme BESLENME

50 Hasta bireyin ihtiyacı olan besin öğelerinin özel hazır beslenme solüsyonları ile sindirim kanalı yoluyla verilmesine enteral beslenme denir. Sindirim sisteminin sağlam ve fonksiyonlarının yerinde olduğu ancak, besin ve sıvıları ağızdan alamayan hastalarda beslenmeyi sağlamak için enteral yol ile beslenme işlemi tercih edilir. BESLENME

51 Besin öğelerinin yetersizliği hastalık sürecinin uzamasına ve diğer önemli sağlık sorunlarının da ortaya çıkmasına neden olur. Beslenme sorunu olan hasta bireylerde en kısa sürede vücudun ihtiyacı olan besin öğelerinin karşılanması gerekir. BESLENME

52 Enteral Beslenme Nedenleri
Mekanik ventilasyon gerektiren durumlar, Nörolojik hastalıklar : Myastenia Gravis, Gullaen Barria Kafa yaralanmaları, Multiple Travma, Yanık, Sepsis, Majör Ameliyatlar, GIS hastalıkları: Fistüller, Kronik Pankreatit, Kanser BESLENME

53 Organ yetmezlikleri: Karaciğer, Böbrek,
Kalp Özefagus hastalıkları: Obstrüksiyon, Striktür, Yaralanma, Anoreksia Nevroza Vücut ağırlığının %10’unundan fazlasını kaybeden hastalar Psikiyatrik bozukluklar Kemoterapi ve radyoterapi sırasında destek BESLENME

54 Enteral Beslenme Yöntemleri
Ağız yoluyla enteral beslenme: *Zenginleştirilmiş normal gıda *Sıvılaştırılmış normal gıda *Lezzetlendirilmiş elementler Tüple enteral beslenme: Nazogastrik Nazoduodenal Nazojejunal BESLENME

55 Plastik tüplerde ise doku nekrozu ve aspirasyon riski fazladır.
Tüple beslenmede silikon/poliüretan, PVC veya benzeri plastik olmak üzere iki tip tüp kullanılmaktadır. Silikon tüpler daha yumuşak olup girişini kolaylaştırmak için içlerinde mandren bulunmaktadır. Gastrik sıvıya uyumlu olduklarından reaksiyona neden olmayıp ve daha uzun süre kullanılabilirler. Plastik tüplerde ise doku nekrozu ve aspirasyon riski fazladır. BESLENME

56 Enteral beslenme uygulaması amacıyla kullanılan farklı yol ve girişimler vardır. Enteral beslenme için kullanılacak yol ve girişimleri belirlemede hasta bireyin tanısı ve beslenme süreci belirleyici etkenlerdendir. BESLENME

57 Enteral beslenme de planlama yapılırken hasta bireyin beslenme süresi, enteral beslenmenin yolunu belirleme de en önemli faktörlerden biridir. Enteral beslenme 4 haftadan daha kısa sürecekse kısa süreli enteral beslenme tercih edilir. Enteral beslenme 4 hafta dan daha uzun sürecekse uzun süreli enteral beslenme yöntemleri kullanılır. BESLENME

58 Kısa Süreli Enteral Beslenme
Nazo-orogastrik Nazo-orojejunal BESLENME

59 Akut hastalık ve iyileşme sürecinde beslenme ihtiyacının karşılanması yada beslenme problemlerinin çözümü için kısa süreli enteral beslenme yöntemi kullanılmaktadır. Bu durumda hastaların sonda ile beslenmelerinin birincil sebebi besin ve sıvı alımının azalmasına bağlı olarak gelişebilecek malnutrisyonu önlemek yada tedavi etmektir. BESLENME

60 Beyin hasarı olan yada şuuru kapalı ve aspirasyon riski taşıyan nöromüsküler hastalığı olan hastalar gibi güvenle yutamayan yada günlük yaşantılarını sürdürebilecek yeterli besini yiyemeyen hastalarda uzun süreli enteral beslenme tercih edilebilir. Bu hastalarda tüp endoskopik yada cerrahi olarak karın duvarından mideye yada ince bağırsaklara yerleştirilmektedir. BESLENME

61 Sonda ile beslenme de kullanılan formül gıdalar, blendır dan geçirilmiş sofra yiyeceklerinden oluşmaktadır. Ticari amaçla üretilmiş, çeşitli içeriklerde hazırlanmış şişe yada torba içinde hazır besinler üretilmiştir. Sonda ile beslenme bazen böbrek, solunum yada karaciğer yetmezliği gibi spesifik hastalıklar için düzenlenmektedir. Sonda ile beslenmenin durumu hastanın klinik durumuna bağlıdır. BESLENME

62 Hastanın nazoenteral beslenmeyi tercih edemediği, sürekli enteral beslenmenin gerekli olduğu yada nazoenteral beslenmenin tedavi ve bakımı engellediği durumlarda diğer beslenme yöntemleri tercih edilebilir. BESLENME

63 Örneğin gastrik beslenmede kısmen sindirilmiş besin öğelerinin mide yada ince bağırsaklara fizyolojik yolla verilmesi sağlanır. Midenin boşalmasının normal olduğu yada aşırı residüal volümün olmadığı durumlarda gastrostomi sondası aracılığıyla gastrik beslenme yapılabilir. Oldukça güvenli bir yöntemdir. BESLENME

64 Gastrostomi sondası mideye cerrahi olarak yerleştirilir, karında sol üst kadrandan bir insizyonla çıkarılır ve bölgeye süturla tutturulur. BESLENME

65 Güncel uygulama yöntemi midenin endoskopik incelemesi sırasında takılan bu sonda ( perkütan endoskopik gastrostomi – PEG) karında sol üst kadrandan bir delik açarak takılır ve tasarım avantajı nedeniyle yerinde güvenle sabit kalır. BESLENME

66 Hastada mide ileusu, mide boşalmasının gecikmesi, mide rezeksiyonları , aspirasyon riskine neden olan nörolojik bozukluk durumlarında enteral beslenme perkütan endoskopik jejunostomi (PEJ) sondası aracılığıyla uygulanır. BESLENME

67 Ng sonda ile beslenme birkaç yolla yapılmaktadır. Bunlar ;
Bolus şeklinde; yer çekimi aracılığı ile bolus olarak,geniş çaplı bir enjektörle günde bir kaç kez Aralıklı damla yöntemi ile;asılı besin torbası kullanarak günde bir kaç kez yarım yada bir saat yer çekimi ile damlayarak Sürekli damla şeklinde; infüzyon pompası aracılığı ile sürekli damla damla, sabit hızda 8,12 yada 24 saat sürebilen beslenme yöntemidir. BESLENME

68 Enteral beslenme bağırsak fonksiyonlarını ve doluluğunu devam ettirir, yara iyileşmesini destekler ve bazı hastalıklarda infeksiyon görülme sıklığını azaltabilir. Beslenmenin değerlendirilmesinde hastanın boyuna göre kilosu, sıvı ve elektrolit dengesi ve organ fonksiyonları gözden geçirilmelidir. BESLENME

69 Parenteral beslenme Parenteral beslenme; oral yada enteral yolla yeterli besin alamayan hastalara gerekli bein öğelerinin santral yada periferal venöz kateter aracılığı ile intravenöz infüzyon şeklinde verildiği uygulamadır. BESLENME

70 Parenteral beslenme, bağırsakların büyük bir bölümünün çıkarıldığı cerrahi operasyonlarda besinlerin sindiriminin azalması, sindirim sisteminde yaygın enflamasyon hastalığı, malabsorbsiyon problemleri gibi sindirim sistemi fonksiyonlarında bozukluk olan hastalarda, maling hastalıkların tedavisinde, hastalık ve yaralanma nedeniyle ciddi beslenme ve kalori gereksinimine ihtiyaç duyulan hastalarda, büyük yanık ve travmalarda kullanılır. BESLENME

71 Parenteral beslenme santral venöz kateter aracılığı ile merkezi olarak yada periferal venler aracılığı ile uygulanabilmektedir. BESLENME

72 Hastanın tüm besin gereksinimlerini karşılayan yüksek konsantrasyonda hipertonik solüsyonların santral venlerden infüzyon yolu ile verildiği uygulama total parenteral beslenme yada hiperalimentasyon olarak adlandırılır. BESLENME

73 Bazen parenteral beslenme sıvıları ekstremitelerdeki periferal venlerden de verilebilmektedir ve periferal parenteral beslenme (PPN) olarak adlandırılmaktadır. BESLENME

74 Periferal parenteral beslenme ile total parenteral beslenme arasındaki en öenmli fark;PPN’de kullanılan solüsyonların konsantrasyonunun daha az olmasıdır. Bu uygulama aynı zamanda oral yada enteral beslenmeye destek olarak kullanılmaktadır. BESLENME

75 Total Parenteral Beslenme
Total parenteral beslenme hastanın tüm besin gereksinimlerinin intravenöz infüzyon yoluyla verilmesi durumunda kullanılan bir terimdir. Oral yada enteral beslenme ile yeterli besin alamayan, sindiremeyen yada emilim olmayan hastalara uygulanır. BESLENME

76 Total parenteral besleme de kullanılan besinlerin konsantrasyonu periferal dolaşım için irrite edicidir ve periferal damarlarda hasar oluşturabilir. Bu nedenle parenteral beslenme santral venöz kateter aracılığı ile infüze edilmektedir. BESLENME

77 İnfüzyon sıvıları dolaşıma kan akımı hızlı olan santral venlerden verilerek, hızla dilüe edilir ve dolaşımla hızla dağılır. Böylece damarlar da irritasyon problemi ile karşılaşma ihtimli azalır. BESLENME

78 Parenteral beslenme solüsyonları hastanın enerji gereksinimini karşılamak için değişik kombinasyonlarda hazırlanır. Protein , yağ ve karbonhidratlar hastanın gereksinimine ve hekimin tercihine göre kullanılır. BESLENME

79 Dengeli bir alım için besin öğeleri kombine olarak verilmelidir
Dengeli bir alım için besin öğeleri kombine olarak verilmelidir. Total parenteral beslenme solüsyonunun içinde üç temel besin unsuru yer almaktadır. Bunlar yağlar, proteinler ve karbonhidratlardır. BESLENME

80 Parenteral beslenme solüsyonları akış hızını ayarlayan ve düzenleyen infüzyon pompası ile uygulanmalıdır. Bu pompalarla hastaya verilecek toplam sıvı miktarı ve birim zamnda verilecek sıvı miktarı ayarlanmaktadır. BESLENME

81 Total Parenteral Beslenme Komplikasyonları
Katetere ait komplikasyonlar; genellikle ilk yerleştirme girişimi sırasında oluşan pnömotoraks, hemotoraks veya kateterin yanlış yerleşimi gibi sorunlardır. İnfeksiyon sonucu oluşabilecek komplikasyonlar; kateter takma girişimi ve parenteral beslenme uygulamaları sırasında asepsi önlemlerine önem verilememesine bağlı olarak gelişir. Metabolik komplikasyonlar;en sık görülen hiperglisemidir. Kulanılan solüsyonların içeriğine bağlı olarak gelişir. Hipoglisemi daha nadir görülür ve parenteral beslenme solüsyonunun aniden kesilmesi sonucu oluşur. BESLENME

82 Enteral Parenteral Beslenme Uygulamalarına İlişkin Ortaya Çıkabilecek Problemler
Hastanede yatan bireyler oral yolla besin alsalar bile çeşitli beslenme sorunları ortaya çıkabilir. Strese neden olan hormonlar iştahsızlığı neden olabileceği için aşırı kilo kaybı ile belirlenen beslenmede değişim;beden gereksiniminden az beslenme görülebilir. BESLENME

83 Geçirilen cerrahi girişimler kırık yada paralizi, mental bozukluk, görsel yada koordinasyon yetersizliği gibi nedenlerle ellerini ve kollarını etkili kullanamayan bireylerde kendini beslemede yetersizlik, fiziksel harekette bozulma sorunları ortaya çıkabilir. BESLENME

84 Yutma güçlüğü olan yada nörolojik bir hasar sonrası yeniden yutma eğitimi alan hastalarda aspirasyon riski görülebilir. NG sonda takılı hastada sondanın irritasyonu ve ağizdan nefes almanın yol açtığı kuruuğa bağlı olarak oral mukoz membranda bozulma, sondanın nazal mukozada oluşturduğu bası nedeniyle der bütünlüğünde bozulma sıklıkla karşılaşılan sorunlardır. BESLENME

85 Mide sekresyonlarının aspire edilmesi, elektrolit dengesizliğine eşlik eden sıvı volümünde yetersizlik riskine yol açabilir. BESLENME

86 Kaynakça Akça Ay F, Sabuncu N.(2010) Klinik Beceriler Sağlığın Değerlendirilmesi, Hasta Bakım ve Takibi.Nobel Tıp Kitabevleri.İstanbul Eti Aslan F, Karadakovan A. (2010) Dahili ve Cerrahi Hastalıklarda Bakım. Nobel Kitabevi.Adana Akdemir N, Birol L.(2004) İç Hastalıkları ve Hemşirelik Bakımı.Ankara Tözün N., Ersoy Ö. (2014) Sağlığın Değerlendirilmesi.(ED:Eti Aslan F.)Acıbadem Üniversitesi Yayını. Erdil F, Özhan Elbaş N. (2001) Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği.Aydoğdu Ofset.Ankara BESLENME

87 6. Uysal N., Eşer İ.,Khorsıd L. Hemşirelerin Enteral Beslenme İşlemine Yönelik Uygulama Ve Kayıtlarının İncelenmesi, Anadolu Hemşirelik Ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 2011; 14: 2 7. Dinç L. Total Parenteral Beslenme Uygulanan Hastalarda Katetere Bağlı Enfeksiyonun Önlenmesinde Hemşirelik Bakımının Etkisi, Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi,1997 8. Perry AG. Potter PA. Klinik Uygulama Becerileri ve yöntemleri. Atabek Aştı T. Karadağ A. Adana: Özyurt Matbaacılık, 2011. BESLENME

88 9.Süzen B.(2013) Sağlık Uygulamalarında Temel Kavramlar Ve Beceriler, Üriner Sistem,nobel Tıp Kitabevi İstanbul 10.Sarı D. (2013)Sağlık Uygulamalarında Temel Kavramlar Ve Beceriler, Üriner Sistem, Nobel Tıp Kitabevi,istanbul 11. BİROL L. Hemşirelik Süreci, 2013 BESLENME

89 Teşekkürler BESLENME


"BESLENME Dersin Sorumlu Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ayten DEMİR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları