Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Öğr. Gör. Dr. AYŞEGÜL ÖZTÜRK BİRGE
YAŞAMSAL BULGULAR Öğr. Gör. Dr. AYŞEGÜL ÖZTÜRK BİRGE ŞUBAT 2018 Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
2
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücudun fizyolojik durumunu yansıtan yaşamsal bulgular bireyin değerlendirilmesini sağlayan verilerdir. Dolaşım ve solunum sisteminin sinirsel ve endokrin fonksiyonların etkinliğini gösterir. Vücut sıcaklığı, solunum, nabız, kan basıncı, oksijen satürasyonu ve ağrı yaşamsal bulguların değerlendirilmesinde kullanılır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
3
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Yaşam bulguların değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken ilkeler; Yaşamsal bulguları ölçmek için kullanılan araç gerecin güvenilirliği önceden kontrol edilmelidir. Kullanılan araç-gereçler hastanın durumuna ve özelliklerine göre seçilmelidir. Yaşamsal bulguları normal değerleri bilinmelidir. Hastanın tıbbi tanısı, tedavisi ve aldığı ilaçları bilmek gerekir. Yaşamsal bulguları değerlendirirken çevresel etkenler (ısı, nem, gürültü vb.,) göz önünde bulundurulmalıdır. Yaşam bulguları sistematik olarak belirli aralıklarla ölçülmelidir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
4
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Yaşam bulguların değerlendirilmesinde dikkat edilmesi gereken ilkeler; Hemşire, yaşamsal bulguları ölçerken, etkin iletişim kurabilmeli, hastaya sakin bir şekilde yaklaşmalıdır. Hemşire, hastanın durumuna bağlı olarak yaşamsal bulguları değerlendirme sıklığına karar verirken hekim ile işbirliği yapmalıdır. Yaşamsal bulgular ölçüldükten sonra, bu bilgiler hastanın diğer verileri ile birlikte ele alınarak analiz edilmelidir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
5
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücut Sıcaklığı Hücre aktivitesi ve metabolik aktiviteler sonucu oluşan beden sıcaklığı, üretilen ve tüketilen sıcaklık arasındaki dengeyi belirler. İç sıcaklık ve yüzeysel sıcaklık olmak üzere iki tür vücut sıcaklığı vardır. İç sıcaklık vücudun derin noktalarında oluşan ısıdır. Yüzeysel sıcaklık ise çevresel faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Vücut dokuları ve hücreler ◦ C arasında fonksiyonlarını sürdürürler. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
6
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Yaşamsal Bulguların Normal Değerleri Vücut sıcaklığı Ortalama oral/timpanik Ortalama aksiller Ortalama rektal 36-38 ◦ C 37◦ C 36.5 ◦ C 37.5 ◦ C Nabız 60-100/dk Solunum 12-16/dk Kan basıncı ortalama 120/80mmHg Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
7
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücut Sıcaklığının Düzenlenmesi Nöral ve vasküler kontrol; hipotalamik termostat, vazodilatasyon veya vazokonstriksiyon Isı üretimi; kimyasal reaksiyon gerektiren aktiviteler metabolik hızı arttırır ve ek ısı üretir. Bazal metabolizma hızı vücut yüzey alanına bağlıdır. Bazal metabolizma bireyin uyanıkken, dinlenme sırasında harcadığı enerjidir. Tiroit hormonu, testesteron ve büyüme hormonu bazal metabolizmayı arttırır. Egzersiz sırasında kasların çalışması ısı üretimini arttırır. Titreme ile metabolizma hızı artar ve ısı üretimi yükselerek vücut sıcaklığı dengelenir. Deri, deri altı dokusu ve yağ dokusu ile ısıyı vücut içinde tutar. Isı kaybı; Radyasyon(yansıma), kondüksiyon(ısı iletimi) konveksiyon(hava hareketi) ve evaporasyon(buharlaşma)ile gerçekleşir. Derinin dermiş tabakasında bulunan milyonlarca ter bezinden ter salgılanır ve buharlaşma yolu ile ısı kaybı oluşur. Piloereksiyon Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
8
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Isı Üretimi Isı Kaybı Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
9
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Yeni doğanlarda beden sıcaklığı iyi düzenlenemez, titreme olmadığı için ısı kaybına daha yatkındırlar. Bu nedenle de yeni doğanın vücut sıcaklığı çevre ısısı ile aynı yönde düşüp yükselebilir. Aşırı terleme sonrası deride, larenks ve farenkste kuruluk olabilir. Günde ortalama ciltten ve akciğerlerden ml buharlaşma yolu ile su ve ısı kaybı olmaktadır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
10
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücut Sıcaklığını Etkileyen Faktörler Yaş; Yenidoğanlar vücut sıcaklığının %30’unu baş kısmından kaybeder. Isı kaybını önlemek için bere ya da şapka takılması gerekir. Yaşlılarda deri altı yağdokusu azalmış, ter bezlerinin faaliyetleri ve metabolizma hızı düşmüştür. Bu nedenle yaşlıların vücut sıcaklığı yetişkinlere göre daha düşüktür. Egzersiz Hormon düzeyi; Progesteron vücut sıcaklığını arttırır (menopoz). Menstrual siklus beden ısısını arttırır. Stres; Hormonal ve sinir sistemini uyararak vücut sıcaklığını yükseltir. Çevre 24 saatlik sıcaklık döngüsü; Vücut sıcaklığı gece yarısı 01:00-04:00 saatleri arasında en düşük değerdedir. En yüksek sıcaklık değerine öğleden sonra ulaşır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
11
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Isı değişiklikleri; Ateş (preksi); ısı üretimi ile ısı kaybı arasındaki denge bozukluğudur. Ateşin nedeninin belirlenmesinde fiziksel ve enfeksiyon semptomlarının yanı sıra çevrenin ısısındaki değişimlerde göz önünde bulundurulmalıdır. Bakteri ve virüslerin salgıladıkları toksinler vücut sıcaklığının yükselmesine neden olur. Hipotalamik termostat uyarılarak ısı değişimine uyum sağlanmaya çalışılır. Vücut sıcaklığının yükseldiği evrede bireyde üşüme ve titreme meydana gelir. Daha sonra üşüme azalır ve ısı kaybedilir. Ateş vücudun önemli bir savunma mekanizmasıdır. Sıcaklığın 39 ◦ C yükselmesi vücudun immün sistemini güçlendiren interferonu uyararak viral enfeksiyonlarla savaşmasını sağlar. Ateş, metabolizma hızını, oksijen tüketimini arttırır. Terleme ve buharlaşma ile su kaybını arttırarak dehidratasyona neden olbilir. Bu nedenle hastanın oksijenlenmesi ve sıvı alımı açısından desteklenmesi önemlidir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
12
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Isı değişiklikleri; Sıcaklık çarpması; ısı kaybının yetersizliği sonrası görülür (uzun süre güneşte kalma vb.). Ölüm oranı yüksek ciddi bir durumdur. Sıcak çarpması açısından riskli kişiler; bebekler, yaşlılar, kardiyovasküler hastalığı olanlar, hipotiroidi ve diyabeti olanlar örnek verilebilir. Ayrıca diüretik kullanan hastalar, güneşin altında çalışan kişiler (inşaat işçisi, atletler, çifçiler) de risk altındadır. Belirti ve bulguları; aşırı susuzluk, konfüzyon, mide bulantısı, kas krampları, inkontinans, baş dönmesi yer alır. Cilt kuru ve sıcaktır. Elektrolit kaybı ve hipotalamusun fonksiyon yapaması sonucunda hasta terlemez. Vücut sıcaklığı 45◦ C kadar çıkabilir. Soğutma önlemleri hızlı bir şekilde alınmaz ise hastada kalıcı nörolojik hasar olabilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
13
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Hiperpreksi Vücut ısısının 41oC’ye ulaşmasına Hiperpireksi denir. Vücut ısısı 42oC’ye ulaştığında beyin hücreleri etkilenir. Vücut ısısı 44oC’ye ulaştığında beyin hücreleri ölür, solunum merkezi durur, doku proteinleri yıkılır, vücut enzimleri inaktive olur ve ölüm gerçekleşir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
14
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Isı değişiklikleri; Hipotermi, vücut sıcaklığının 36 ◦ C altına düşmesi durumudur. Terapotik hipotermi; cerrahi müdahalelerde, kanama riskini, metabolik ihtiyacı ve vücudun oksijen ihtiyacını azaltmak için, hastaya istemli olarak hipoterminin uygulanması durumudur. Vücut sıcaklığı 35 ◦ C altına düştüğünde hastada titreme, hafıza kaybı, depresyon yaşar, algılama gücü azalır. Sıcaklık 34.4 ◦ C altına düştüğünde nabız, solunum ve kan basıncı düşer, hastada siyanoz gerçekleşir. Hipotermi ilerlerse bilinç kaybı, aritmi ve ağrılı uyarana karşı tepkisizlik oluşur. Donma durumunda, hasta yavaş yavaş ısıtılır ve etkilenen bölgedeki his kaybı değerlendirilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
15
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Ateş Tipleri Aralıklı (Intermittent) Dalgalı (Remittent) Ateş Sürekli (Constant) Ateş: Tekrarlayan (Relapsin, Rekürrent) Ateş Ateşin normal vücut ısısı değerine düşmesine Kriz, ateşin derece derece normal değere ulaşmasına ise Liziz denir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
16
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücut Sıcaklığının Değerlendirilmesi Vücut sıcaklığının doğru olarak ölçülmesinde kullanılan bölge önemlidir. Vücut sıcaklığı oral, aksiller, rektal ve timpanik yoldan ölçülebilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
17
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücut sıcaklığının bölgelere göre normal değerleri ve ölçüm süreleri ÖLÇÜM ALANLARI ARAÇLAR Oral Rektal Aksiller Dış Kulak Civalı Cam Termometre 3-10 dk 2-4 dk 5-10 dk - Elektronik Termometre 1 dk 2 dk Tek Kullanımlık Termometre 3 dk Timpanik Membran Termometresi 1-2 saniye Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
18
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Oral yol ile sıcaklık ölçümü AVANTAJLARI -Kolaylıkla uygulanabilir. -Hastalar için uygulaması kolaydır. -Doğru yüzeysel sıcaklık değeri sağlar. -Beden sıcaklığındaki değişikliği hızlı olarak gösterir. DEZAVANTAJLARI -Sıvı ve gıda alımından, sigaradan etkilenir. -Ağız içi ameliyat ve travma geçirmiş hastalarda, epileptik hastalarda ya da titremesi olanlarda kullanılmamalıdır. -Bebeklerde, küçük çocuklarda, bilinci kapalı ve işbirliği yapılamayan hastalarda kullanılmamalıdır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
19
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Aksiller yol ile sıcaklık ölçümü AVANTAJLARI -Güvenlidir. -Bilinci açık olmayan hastalarda kulanılabilir. -Hastayı rahatsız etmez. -Yeni doğanlar için kullanılabilir. DEZAVANTAJLARI -Ölçüm süresi uzundur. -Hemşire tarafından sürekli pozisyon ayarlanır. -Göğsün açığa alınması gerektiğinde özellikle yeni doğanlarda ısı kaybına neden olur. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
20
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Rektal yol ile sıcaklık ölçümü AVANTAJLARI -Oral yol ile beden sıcaklığının alınamadığı zaman daha güvenlidir. DEZAVANTAJLARI -Rektal bölgede ameliyatı olan, kanama eğilimi ya da diyaresi olan hastalarda kullanılmamalıdır. -Yeni doğanlarda perforasyona neden olabilir. -Özel pozisyon gereği hasta utanabilir. -Vücut sıvıları ile bulaşma riski vardır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
21
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Timpanik yol ile sıcaklık ölçümü AVANTAJLARI -Kolaydır. -Pozisyon değişikliğine gerek yoktur. -Sıcaklık değişikliklerine karşı hassastır. -Hasta uyandırılmadan uygulanabilir. -Oral yol ile beslenmeden etkilenmez. -Ölçüm süresi çok hızlıdır. DEZAVANTAJLARI -Ölçümden önce işitme cihazı var ise çıkarılmalıdır. -Kulak ameliyatı olan hastalarda kullanılmaz. -Pahalıdır. -Egzersiz sırası ve sonrasında sıcaklık değişikliklerini doğru ölçmez. -Otitis media gibi durumlarda yanlış değer verebilir. -Buşon bulunması beden sıcaklığının düşük ölçülmesine neden olabilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
22
Termometreler Yaygın olarak kullanılan civalı termometrelere, civanın toksik, ağır bir metal olması ve doğaya zarar vermesi nedeniyle kullanımına sınırlama getirilmiştir. Civa merkezi sinir sistemini etkileyen zehirli ve tehlikeli maddedir. Zihinsel gelişme sorunlarına ve öğrenme güçlüğüne neden olabilir. Elektronik, civalı, tek kullanımlık ve timpanik olabilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
23
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
24
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Vücut sıcaklığını civalı cam termometre ile ölçme (Aksiller yol) Eller yıkanır. Hastaya işlem hakkında bilgi verilir. Termometre alkollü pamuk ile civalı kısmından başlayarak silinir. Termometrenin civalı kısmı dışarda kalacak şekilde aşağı doğru sallayarak civa değeri 35 ◦ C altına düşürülür. Hastaya rahat edeceği bir pozisyon verilir. Ölçüm yapılacak aksiller bölgenin kuru ve temiz olması sağlanır. Hastanın koltuk altına termometrenin civalı kısmı gelecek şekilde yerleştirilir. Hastanın kolu dirseğinden bükülür ve eli göğsüne çapraz biçimde yerleştirilir. Termometrenin en az 5dk süresinde koltuk altında kalması sağlanır. Termometreyi göz hizasında tutun, civanın ulaştığı en son değeri okuyun. Değerlendirme sonucunu kaydedin. Sonuç hakkında hastayı bilgilendirin. Termometre temizlenip tekrar kullanılmak üzere kaldırılır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
25
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Timpanik İle Vücut Sıcaklığını Ölçme Eller yıkanır. Hastaya işlem hakkında bilgi verilir. Hastanın kulak kanalında buşon, enfeksiyon olup olmadığı değerlendirilir. Timpaniğin probu kulak kanalına yerleştirilir (kulak kepçesi yetişkin için yukarı ve geri, çocuk için aşağı ve geri). Timpaniğin düğmesine basılarak sinyal sesi duyulur ve ölçüm elde edilir. Prop kulak kanalından dikkatlice çıkarılır, tek kullanımlık prop atık kutusuna atılır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
26
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Hipertermide hemşirelik girişimleri Ateşin yükseldiği anda hekim ile işbirliği içinde hastadan kan kültürü alınır. Isı üretimini azaltan girişimlerde bulunulur (hasta istirahate alınır, fiziksel aktivite sınırlandırılır). Hastanın kıyafetleri ısı kaybını arttıracak şekilde çıkarılır. Odası havalandırılır. Gerekli ise oksijen desteği verilir. Dengeli beslenmesi sağlanır. Dehidratasyondan korumak metabolik ihtiyacı karşılamak için sıvı alımı desteklenir (sakıncası yokse 2-3 litre) Oral mukoza kuruyacağı için uygun ağız bakımı önerilir. Vücut sıcaklığı düzenli aralıklarla değerlendirilir. Gerekirse hekim istemi ile antipiretik verilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
27
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Nabız Kalbin sol ventrikülün sistolü sırasında aortaya attığı kanın damar duvarına yaptığı basınçtır. Nabız hızı otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Sempatik sinir sisteminin uyarılması nabız hızını yükseltirken, parasempatik sistem nabız hızını azaltır. Kalp hastalıklarında kullanılan dijital grubu ilaçlar parasempatik sinir sisteminin dalı olan nervus vagus’u uyararak nabız hızını azaltır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
28
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Nabız Kalp, kanı atımlar halinde aralıklı olarak arteriyel sisteme pompalayan bir organdır. Kalbin kasılmasını sağlayan uyarılar sağ atriyumda vena cava superiorun hemen altındaki sinoatriyal nodülden çıkar. Sinoatriyal nodülden normalde dakikada uyaran çıkar. Sinoatriyal nodülden çıkan uyaranlar önce sağ atriyumdan başlamak üzere atriyumların daha sonra ventriküllerin sistolüne kasılmasına neden olur. Atriyum ve ventriküllerin sistolün ardı sıra gevşemelerine ise diyastol denir. Kalbin sol ventrikülünün her sistolü ile içindeki kan aortaya atılır. Kalbin sol ventrikülünün bir sistol ile aortaya attığı kan miktarına Strok Volüm denir. Yetişkin bir bireyde her sistol ile yaklaşık ml kan aortaya atılır. Kardiyak Output ise kalbin bir dakikada aortaya pompaladığı kan miktarıdır. Bu nedenle kardiyak output, strok volüm ile nabız hızının çarpımına eşittir. Kardiyak output= Strok volüm X Nabız hızı Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
29
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
30
Periferal Nabız Bölgeleri
Temporal arter Karotid arter Brakiyal arter Radyal arter Femoral arter Popliteal arter Posterior Tibiyal arter Dorsalis Pedis arterleri Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
31
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Nabzın Özellikleri Nabız ritmi Nabız hızı (ağrı, egzersiz, atropin, dijital gibi ilaçlardan etkilenir.) Nabız volümü Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
32
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Nabzın değerlendirilmesi Nabız hızı, ritm ve dolgunluk açısından değerlendirilir. Nabzın değerlendirilmesi için sıklıkla deri yüzeyine yakın geçen ve altında kemik bulunan arterler kullanılır. Bazı durumlarda çeşitli nedenlerle periferik nabız almak güçleşebilir veya aritmi hissedilebilir. Bu durumda nabzın kalbin apeksinden değerlendirilmesi gerekir. Kardiyovasküler sisteme ilişkin hastalıklarda, radyal nabızda düzensizlik olduğu durumlarda apikal ve radyal nabzın birlikte değerlendirilmesi gerekir. Normalde apikal ve radyal nabız değerleri aynıdır. Ancak patolojik durumlarda ya kalbin çok zayıf atımları perifere yansımadığından ya da arter duvarının yapısındaki sorunlar nedeniyle atım dalgaları damar boyunca yayılamadığından apikal nabız hızı, radyal nabız hızından daha fazla olur. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
33
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Nabzın değerlendirilmesi Apikal-radyal nabız değerlendirmesi iki hemşire tarafından yapılır. Bir hemşire steteskopla apeksten nabız alırken, diğeri radyal arterden nabzı sayar. Saat her iki hemşirenin kolayca görebileceği bir yere yerleştirilir ve sayım işlemine aynı anda başlanarak tam 1 dakika boyunca nabız değerlendirilir. Elde edilen bulgular apikal ve radyal değerler olarak ayrı ayrı kayıt edilir. Eğer nabızda defisit varsa bu durum hekime bildirilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
34
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Yaşlara Göre Nabız Hızları Yaş Nabız hızı (dk) Ortalama Yenidoğan Bebek Okul öncesi Okul çağı Adölesan Yetişkin 90-140 80-110 75-100 60-90 60-100 140 115 95 75 80 Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
35
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Nabız hızının dakikada 100’ün üzerinde olma durumuna taşikardi, 60’ın altında olma durumuna bradikardi denir. Hastanın kan volümünün azaldığı kanama, kalp yetmezliği ve şok gibi durumlarda nabız iyice yavaşlamış ve hızlıdır. Bu tip nabıza «filiform nabız(ipliksi)» denilir. Sağlıklı bir arter duvarı yumuşak ve dolgundur. Arterioskleroz gibi kan basıncı yüksek olan bireylerde ise arter duvarı sert olarak palpe edilir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
36
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Periferal ve Apikal Nabzın Değerlendirilmesi Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
37
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
38
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Solunum Solunum sisteminin temel görevi, vücudun dış ortamdan gaz alış verişini sağlamak ve düzenlemektir. Solunum sistemi bu görevi dolaşım sistemi ile birlikte yerine getirir. Solunum süreci dört evreden oluşur: Ventilasyon Difüzyon Perfüzyon Solunum düzenlemesi Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
39
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Ventilasyon; inspirasyon (soluk alma) ve ekspirasyondan (soluk verme) oluşur. İnspirasyon aktif bir süreç olup toraks ve kasların hareketi ile gerçekleşir. İnspirasyon süresince genişleyen akciğerlerdeki hava basıncı atmosfere göre düşük olduğu için hava akciğerlere dolar. Ekspirasyon, akciğerdeki havanın dışarı atılmasıdır. Ekspirasyonda akciğer hacmi küçülür ve basınç artar. Dışarı doğru bir basınç farkı geliştiği için hava atmosfere doğru çıkar. Difüzyon; alveoller temiz hava ile dolduktan sonra, oksijenin alveollerden kan dolaşımına, karbondioksitin de aksi yönde akciğer dolaşımından alveollere geçmesi olayıdır. Perfüzyon; akciğer dolaşımına katılan oksijenin dokulara geçmesi, dokularda biriken karbondioksitin de dolaşım yolu ile akciğere girmesi sürecidir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
40
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Solunumun Düzenlenmesi Kandaki CO2 konsantrasyornu arttığında medulla oblangata uyarılır. Frenik sinir ile interkostal sinirler aracılığıyla diyafragmayı kasar. İnterkostal kasların kasılması ile solunum başlar. Akciğerler yeterince hava ile dolduğunda 10. vagal sinir inspirasyonu durdurur. Diyafragma, kosta ve akciğerler kendi esneklikleri ile eski durumlarına dönerler. Kan kimyasındaki değişimlerin ventilasyon üzerindeki etkileri solunum kemoreseptörleri aracılığıyla olur. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
41
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
42
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Solunumun Değerlendirilmesi Hasta , hemşirenin solunum sayma işleminden habersiz olmalıdır. Sayım yapılırken hasta dinlenmiş ve rahat bir pozisyonda olmalıdır. Solunumu saymak için en önemli zaman parmakları radiyal arterden kaldırmadan önce veya nabız sayıldıktan hemen sonradır. Nabız sayımı tamamlandıktan sonra hastanın bileği tutulmaya devam edilir. Göğsün yükselip alçalması hissedilerek solunum sayılır. Solunumun değerlendirilmesinde solunum sayısı, derinliği ve ritmi önem taşımaktadır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
43
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
44
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Yaşlara Göre Normal Solunum Aralığı Yaş Solunum hızı (dakikada) Yeni doğan Bebek (6 ay) 2 yaş Çocuk Ergen Yetişkin 30-60 30-50 25-32 20-30 16-19 12-20 SPO2 (oksijen satürasyonu): %80-100 Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
45
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Solunum Değişiklikleri Öpne Bradipne Taşipne Hipopne Hiperpne Hipoventilasyon Hiperventilasyon Kusmaul’s solunum Dispne Cheyne stokes solunum Biot’s solunum Hipoksi Hipoksemi Siyanoz Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
46
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Oksijen Satürasyonunu Ölçme (Nabız oksimetresi) Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
47
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Arteryal Kan Basıncı Kan basıncı kalbin sistol fazında sol ventrikülün aortaya attığı kanın aort duvarında yaptığı basınca karşılık, damar duvarının verdiği direncin mmHg değeridir. Sol ventrikülün kasılması sonucu kan yüksek bir basınçla aorta gönderilir. Bu sırada arter basıncı arter basıncı en yüksek düzeye ulaşır. Bu basınca sistolik kan basıncı denir. Ventrikülün gevşemesi ile arter basıncı en düşük seviyeye iner. Bu basınca da diyastolik basınç denir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
48
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Kan basıncı, kardiyak out put ve periferik vaküler dirençle doğrudan ilişkilidir. Kan Basıncı = Kardiyak Output X Periferik Vasküler Direnç Sistolik ve diyastolik kan basıncı arasındaki farka nabız basıncı denir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
49
KAN BASINCINI ETKİLEYEN HEMODİNAMİK FAKTÖRLER
Kan Basıncını Artıran Faktörler Kardiyak outputun artması Periferik vasküler direncin artması Kan volümünün artması Kanın viskozitesinin artması Kan Basınıcı Düşüren Faktörler Kardiyak outputun azalması Periferik vasküler direncin azalması Kan volümünün azalması Kanın viskozitesinin azalması Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
50
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Kan Basıncını Etkileyen Faktörler Yaş Stres Cinsiyet Sirkadiyen ritim İlaçlar Egzersiz Aşırı yemek yeme Obezite Sigara içme Aşırı tuzlu beslenme Sedanter yaşam Aşırı alkol tüketimi Pozisyon Çevrenin ısısı Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
51
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Kan Basıncının Sınıflandırılması Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
52
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Hipertansiyon Bireyin kan basıncının bir süre boyunca devamlı olarak normal değerinin üzerinde olmasına Hipertansiyon denir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
53
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Hipotansiyon Arteriyel kan basıncının normal değerin altında olmasına hipotansiyon denir. Hipotansiyon; arterlerde gelişen bir vazodilatasyon, kan kayıpları ya da kalbin pompalama gücünün azalması nedenleriyle ortaya çıkabilir. Hipotansiyonda baş dönmesi, soğuk terleme, kalp atım hızında artma, zihinsel bulanıklılık, idrar miktarında azalma gibi belirtiler gözlenir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
54
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Arteriyel Kan Basıncı Ölçümünde Kullanılan Araçlar Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
55
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
56
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
A-Manşet ve Puvar, B-Manşon Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
57
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
58
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
59
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
60
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Kan basıncı ölçümünde steteskopla duyulan seslere korotkoff sesleri denir. Beş farklı evrede sınıflandırılır. Her iki kol kullanılmadığı durumlarda tansiyon ölçümü popliteal arter üzerinden veya dorsalis pedis ve rektus femoralis üzerinden ölçülebilir. Bu durumda manşon popliteal arterin 2.5 cm üstüne yerleştirilir. Kullanılacak manşonun bacağa uygun büyüklükte olması gerekir. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
61
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
62
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
KAN BASINCI ÖLÇÜMÜ Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
63
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Eller yıkanır. Malzemeler hazırlanır ve çalışması kontrol edilir. Hastaya işlem hakkında bilgi verilir. Hasta herhangi bir aktivitede bulunmuş ise 30 dk dinlenmesi sağlanır. Rahat bir pozisyon verilir ve işlem esnasında konuşmaması söylenir. Ölçüm yapılacak kol belirlenir ve hasta oturur pozisyonda ise kolu kalp seviyesinde olacak şekilde destekleyerek ve avuç içi yukarı bakacak şekilde yerleştirilir. Hastanın kolu açılır ve brakiyal arter belirlenir. Tansiyon aletinin manşonu kolun üst bölgesine antekubital boşluktan 2-3 cm yukarıya brakiyal arteri kapatmayacak şekilde sarılır. Puvar aktif elin içine alınır ve hava ayar düğmesi kapatılır. Pasif el ile brakiyal ya da radiyal nabız hissedilir. Stesteskop kulaklığı kulağa yerleştirilir ve diyaframı brakial arter üzerine konulur. Manşonu aktif eldeki puvar sıkılarak, pasif elinizle nabız hissetmediğiniz düzeyin 30mmHg üzerine kadar şişirilir. Hava ayar düğmesi yavaşça açılarak manşondaki havanın saniyede 2-3mm olacak şekilde boşalması sağlanır. Gözle manometre kontrol edilir. Manşonun havası boşaltılırken kalp sesini ilk duyduğumuz andaki manometre değeri sistolik kan basıncıdır. Manşon boşlatılmaya devam edilir ve kalp sesleri kaybolduğu andaki manometre değeri diyastolik kan basıncı olarak belirlenir. Manşonun havası tamamen boşaltılır ve hastanın kolundan çıkarılır. Ölçüm sonucu hasta ile paylaşılır ve hemşire gözlem formuna kaydedilir. İşlem sonrası eller yıkanır. Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
64
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
65
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
66
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
67
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Kan Basıncı Ölçümünde Yapılan Hatalar Manşetin hastanın koluna sıkı ve düzgün sarılmaması Manşetin gevşek sarılması Hastanın endişeli oluşu Manşonun havasının yavaş ya da hızlı boşaltılması Hastanın kolunun kalp düzeyinin altında olması Manometre kalibrasyonunun «0» değerine ayarlanmamış olması Steteskop kulaklığının kulağa yanlış yerleştirilmesi Antekübital bölgeye steteskopun çok bastırılarak yerleştirilmesi Ortamın gürültülü olması İletim borusunun çatlamış ya da bükülmüş olması Steteskop diyaframının brakiyal arter üzerine yerleştirilmemesi Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
68
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
69
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
70
Hipo/hipertansif durumlar ve hemşirelik yaklaşımları
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.