Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MİNERALLER VE FONKSİYONLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MİNERALLER VE FONKSİYONLARI"— Sunum transkripti:

1 MİNERALLER VE FONKSİYONLARI
BİYOELEMENTLER VE FONKSİYONLARI Prof. Dr. Fügen Aktan Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı

2 Vitaminler kadar mineral eksikliği de ciddi sonuçlar doğurabilir.
Mineral eksikliği, sağlıklı beslenme ve doğru bir diyet ile kolayca giderilebilir.

3 İnsan, hayvan ve bitkilerde bulunan organik ve inorganik maddelerin yapısında yer alan elementler, biyoelementler olarak bilinir. Başlıcaları: C, H, O, N, S, P, Na, K, Ca, Mg, Fe, Cl, I, Co, Mn, Mo, Br, F, Zn, Cu ...v.s. Bu elementlerin kaynağı organik veya inorganik elementlerdir.

4 Mineraller, inorganik bileşikler olup vitaminlerden, molekül olarak küçüktürler ve önemli vücut fonksiyonları için gereklidirler. * Hücre balansının korunmasında, * kemik ve kan hücrelerinin yapımında, * elektrokimyasal sinir aktivitesinin ortaya çıkmasında * ve kasın kasılma-gevşemesinin regülasyonunda minerallere gereksinim vardır.

5 Mineraller 1-İyonlar (elektrolitler) alkali metaller (Na+, K+, Cl- v.s.) 2- İnorganik bileşikler (erir, erimez) yeralkaliler (Ca, Mg v.s.) 3- Komplexler ağır metaller (Fe, Co v.s.)

6 *İyonların en önemli görevi, organizma sıvılarında uygun fizikokimyasal ortamı oluşturmak ve farmakolojik, biyokimyasal etkilerin meydana gelmesi için uygun ortamı yaratmaktır. Vücudun su dengesi ve osmotik basıncın sağlanması Asit-baz dengesi ve pH nın korunması Sinir-kas sisteminin uyarılması iyon konsantrasyonları ile yakından ilgilidir.

7 *Erimez inorganik bileşikler destek doku (kemik, diş gibi) oluşumunda önemlidir.
*Komplex oluşturan minerallerden Hb nin O bağlamsında Fe Enzimlerin prostetik grubunu oluşturan Fe, Cu v.s. B12 vitamininin yapısında bulunan Co ın organizmada önemli fonksiyonları vardır.

8 Minerallerden kalsiyum, klor, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum ve sülfür ana mineraller olarak bilinir. Bunlara günde 100mg dan fazla gereksinim duyulur. Krom, bakır, flor, iyot, demir, manganez, selenyum ve çinko ise eser minerallerdendir. Bunlara günde 0.01 mg dan az gereksinim duyulur.

9 SODYUM Sodyum, vücudun tüm hücrelerinde bulunan esansiyel bir mineraldir. Vücuttaki balansının korunması nedeniyle absorbsiyonu ve atılımı arasındaki denge hızla sağlanmaktadır.

10 Kaynakları Ana kaynağı sofra tuzudur. En iyi kaynağı ise doğal besinlerdir. Bu nedenle sağlıklı Na alımı için taze ve işlem görmemiş besinlerin tüketilmesi önerilmektedir. Denizde ve deniz ürünlerinde bulunur. Ekmek, tahıl, peynir, yumurta, süt, havuç, karnabahar, kereviz, ıspanak, erik, fındık v.s., tuzlanmış konserveler Na içerirler.

11 Vücuda girişi İnce barsaklardan kolayca plazmaya geçen Na, dokulara taşınır ve hücre dışında tutulur.

12 Yayılışı Hücre dışında fazladır. Plazmada %320 mg, eritrositte %20mg dır. Vücuttaki Na un 2/3 ü değişken, 1/3 kadarı ise değişmez olup kemikte kondroitin sülfatların yapısında yer alır.

13 Etki ve fonksiyonları Asit-baz dengesini sağlar.
Ozmotik basıncı korur. Su kaybını önler, su tutucudur. Protein ve diğer maddelerin çözünürlüğünü sağlar Kasın uyarılmasında önemli rol oynar.

14 Atılışı İdrar veya ter yoluyla atılır. Böbreküstü bezinin korteks hormonları (Aldesteron) tarafından vücutta Na düzeyi dengelenir.

15 Metabolizma Bozuklukları
Hipernatremi veya hiponatremi durumlarına nadiren rastlanmaktadır. Doğada bol miktarda bulunmasına karşın yetmezliğine ilişkin problemler de küçük değildir. Serum Na düzeyi azaldığı zaman idrar ile atılımı azalır ve kemik ve kıkırdakta bozukluklar meydana gelir. Aşırı tuz alımı sonucu ödem, hipertansiyon, kan protein düzeyinde azalma, anemi ve üremi görülür. Cushing sendromunda serum Na düzeyi artar.

16 POTASYUM Aşırı Na tüketiminin yol açtığı hipertansiyon, K ile tedavi edilebilir. Çeşitli yanık ve yaralanmalarda kalb ritminin düzenlenmesi için K verilmesi önerilir. Ancak K alımı rastgele olmaz, doktor kontrolünde verilmelidir. Aşırı K alımı, aniden kalb durmasına neden olur. Hipertansiyonda K alımının en güvenilir yolu fazla sebze ve meyve yemektir.

17 Kaynakları Toprakta K, permutitler tarafından adsorbe edilirler. İşlem gören besinlerde K düzeyinde azalma olduğundan, doğal yetişen taze besinler K açısından zengindir. En iyi K kaynağı olarak patates bilinir. Süt, dana eti, tavuk eti, kurutulmuş meyveler, muz, portakal, lahana, avokado, mısır, ıspanak, domates, kayısı, şeftali, bezelye de K açısından değerli besinlerdir. Çoğunlukla sarı, yeşil ve turuncu sebze ve meyveler K içerirler. Ancak pişirmeden önce bol suda bekletilen veya bol suda pişirilen sebzelerin K içeriği azalır.

18 Vücuda girişi İnce barsaklardan absorblanan K, plazma aracılığıyla bazı dokulara taşınır. Bu taşınım yavaştır.

19 Yayılışı K hücre içinin önemli mineralidir. Eritrositte %420mg iken Plazmada %20mg dır.

20 Etki ve fonksiyonları Kas ve sinir aktivitesinde aktivitesinde
Asit-baz dengesinin sağlanmasında Ozmotik basıncın düzenlenmesinde Aktivatör özelliğinden dolayı metabolik reaksiyonların (örn. Fosforilasyon reak) düzenlenmesinde Hücre çoğalmasında Diüretik olduğundan vücut suyunun dengelenmesinde önemli rol oynar. Hücre içi ve dışı K gradienti, membran potansiyel ve yükündeki değişimlere neden olmaktadır.

21 Atılışı Böbrek yoluyla olur ve kortex hormonları (aldesteron) ile düzenlenir.

22 Metabolizma Bozuklukları
Hipokalemi ve K yetmezliği nadiren görülür. Asidüri, kusma, diyare ve Cushing sendromunda ortaya çıkar. Diüretikler ile laksatiflerin alımı ve açlık da hipokalemiye neden olabilir. Çizgili kaslarda felç ve kalb kasında bozukluklara yol açar. Hiperkalemide tetani belirgindir. Doku harabiyeti meydana gelir.

23 KALSİYUM Kalsiyum bir çok yiyeceklerde ve sularda bulunur. Gerçekten birçok sebzeler özellikle yeşil yapraklı olanlar kalsiyum içerirler. Aynı zamanda fındık vb kuruyemişler ve meyvelerde de kalsiyum vardır. Ancak, birçok kaynaktan kalsiyum ihtiyacı giderilirsede, osteoporoza ve kalsiyum yetmezliğine karşı korunmada özel beslenmenin yanı sıra kalsiyum preparatlarının kullanılması da önerilebilinir.

24 Kaynakları Süt, peynir, yoğurt (yağlı veya yağsız) kalsiyum için ana kaynaklardır. Bunun yanısıra, balık konserve (kemikli) yeşil yapraklı sebzeler (genellikle ıspanak, lahana, maydanoz ve patates), badem, yerfıstığı, ceviz, ayçiçeği çekirdeği. Suda CO2 ile çözünür formdadır, ancak sudan kalsiyum alımı düşüktür. Ispanak ve cerealda okzalat ve fitat yüksek olduğundan yararlanım düşüktür. Bunlar, Mg ve Fe yararlanımını da düşürür.

25 Vücuda girişi Midede HCl ile erir forma dönüşür. Barsakta, YA ile sabunlaşır ve safra ile birlikte absorbe edilir. Şelat maddelerin varlığı absorbsiyonunu etkiler. Okzalat ve fitat ile çözünmeyen yapılar oluşturduğundan barsaktan absorbsiyonu azalır. Çaytaki tanenler sayesinde Ca yararlanımı düşer. Tersine Laktoz, sitrat, H+, protein ve vit D absorbsiyonunu arttırır. Ayrıca yaş arttıkça absorbsiyon azalır. Erkeklerde Ca absorbsiyonu kadınlara oranla fazladır.

26 Yayılışı 70kg bir insanda 1200g kadar Ca vardır. Bunun %99 u kemiklerdedir. Kemiklerde Ca:P oranı önemlidir. %70mg kaslarda, %15mg sinir sisteminde, %9-11mg (ortalama 6mg serbest, 4mg proteine bağlıdır) ise serumda bulunur. Ekstrasellüler sıvıda Ca, hücre içine oranla daha fazladır.

27 Etki ve fonksiyonları Vücudumuzun iskelet ve diş yapısında yaklaşık % 99 u kalsiyum olup ana elementtir. Bunun dışında kalsiyum, kanın pıhtılaşmasında, Membran geçirgenliğinde, Kasın kasılma-gevşemesinde, Sinirsel uyarıların iletisinde, Lipaz, ATPaz, Süksinat DH gibi enzim aktivasyonunda ve fosforilasyon reaksiyonlarında da önemli rol oynar.

28 Atılışı İdrar ve gaita ile atılır. CaPO4, Ca okzalat gibi tuzları formunda yaklaşık günde 200mg kadarı idrarla atılmaktadır. Hormonal düzenlenmesi: 1,25 dihidroksi kolekalsiferol Parathormon Kalsitonin

29 Metabolizma Bozuklukları
Erkekler kemiklerinden kalsiyum eksilmesine karşın kadınlara oranla daha dirençlidirler. Kadınlarda menapoz döneminde östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak kemikten kalsiyum kaybı sözkonusudur. Kalsiyum azalması da kemik yapısının bozulmasına ve osteoporoza yol açar. Kafein, fosfat (soft drinklerde ve ette), aşırı protein ve alkol alımı, sigara içimi kemiklerden kalsiyum kaybına yol açar.

30 Yaşlanmadan dolayı veya menapoz sonrası görülen demineralizasyonun sonucu kemikler sünger görünümü kazanır ki bu durum osteoporoz olarak bilinir. Gençlerde veya gebelikte bu durumun ortaya çıkması ise osteomalasidir. Osteoporoz ve osteomalaside etkin faktörlerin Başında östrojen, androjen hormon düzeyleri önemlidir. Bu hormon düzeylerinde azalma önemli bir risk faktörüdür. Fiziksel aktivitenin artışı normalde demineralizasyonu azaltır etkendir. Beslenmede önemli bir faktördür. P/Ca oranının 1.5 dan fazla olmaması önerilir. Konservelerde ve ette P miktarı fazladır.

31 *Gelişmiş ülkelerdeki beslenmelerde, hazır yiyecekler, et ve aşırı karbohidrat tüketimi fazladır ve kemik problemleri artmıştır. *Aşırı protein tüketimi ve asidosis idrar Ca düzeyinde azalmaya yol açar. *Eskimolarda et tüketimi fazladır. *Tedavide ekstra Ca verilmesi önerilir.

32 MAGNEZYUM

33 Kaynakları Tohum ve klorofilli yeşil bitkilerde özellikle ıspanakda bol bulunur. Patates, mısır fındık gibi kuruyemişlerde, kakao, kepekde, et, süt, deniz ürünlerinde Mg vardır. Bitki kaynaklı Mg daha kolay absorblanır.

34 Vücuda girişi Midede HCl ile erir forma dönüşür ve barsaklardan emilir. Absorbsiyonda vücut ihtiyacı kadarını alır. Mg alımı fazla olursa absorbsiyon azalır, oysa düşük Mg lu besinlerden Mg daha fazla absorblanır. Eğer taze yeşil bitkileri seviyorsanız zaten bu mineral için vücutta bir problem ortaya çıkmaz.

35 Yayılışı Vücuttaki Mg un % 60 i kemiklerde kristalin mineral olarak ve hidrate edilmiş kristal şeklinde lokalize edilmiştir. Geri kalan miktarın başlıca yumuşak doku hücrelerinde yer aldığı görülmüştür.

36 Etki ve fonksiyonları ATP bağımlı enzim reaksiyonlarında ATP yapısını stabilize eder (kreps siklusu, glikolizis, pr ve nükleik asit sentezleri) Fosfataz, fosforilaz, enolaz, fosfoglukomutaz v.s. enzimlerin aktivatörüdür. Etkilerinin bazılarında Ca metabolizmasıyla yakından ilişkili olup parathormon aktive edilmiş D vitamininin işlevlerinde gerekli bir mineraldir.

37 Vücutta en çok kemik ve dişlerde bulunur
Vücutta en çok kemik ve dişlerde bulunur. Ca, Mg varlığında dayanıklı sert kemik yapısını oluşturur. Mg olmadığında yumuşak kemik doku gelişimi görülür. En önemli özelliğinden biri de, kalp krizlerini ve damarlarda yağ plaklarının oluşumunu engellemektir. Mg protein, yağ ve KH komplekslerin yapısında da yer alır. Kas kontraksiyonu ve sinir iletiminde etkindir (Ca ile). Nöromuskular hastalıkların tedavisinde, depresyon ve sese duyarlılıkların tedavisinde başarılı sonuçlar alınmıştır.

38 Atılışı İdrar ve gaita yoluyladır. Aldesteron vücuttan K atılımını arttırırken Mg atılımını da arttırır.

39 Metabolizma Bozuklukları
Yetmezliğine nadiren rastlanır. Kronik alkolizm, hipertiroidizm, ameliyat sonrası meydana gelen alkalozda, ishal ve kusmalarda Mg düzeylerinde azalma meydana gelir. Bu durumda, tetani, aşırı kemikleşme, dokularda kireçlenme meydana gelir. Mg düzeylerindeki artışla ilişkili olarak anestezi, güçsüzlük, uyuklama, istemli kaslarda felç, renal yetmezlik görülür.

40 DEMİR Kadınlarda demir eksikliği, çoğunlukla ciddi beslenme yetersizliğinden ortaya çıktığı bilinir. Bu durumda, kadınların menstruasyon dönemlerinde kan demirinde azalma olduğuda göz önüne alınırsa, onların erkeklere oranla iki kat daha fazla demire gereksinim duyarlar. Ancak kadınlar demirce zengin yağsız eti erkeklere oranla daha az tüketmektedirler. (Bitki kaynaklı demirden ziyade etteki demirin absorbsiyonu daha iyidir.) Demir eksikliği halsizlik ve fiziksel aktivitede azalmaya neden olur. Bunun ileri aşamalarında kansızlık ortaya çıkar ve kandaki eritrositlerin azalmasından dolayı da akciğerlerden organ ve dokulara taşınan oksijen miktarında azalma meydana gelir. Vitamin C demirin absorbsiyonunu arttığı için yemeklerde 1 bardak içilen portakal suyu bitkiden alınacak demirin kullanımını arttırır.

41 Kaynakları Esmer topraklarda yetişen bitkilerde, sularda ve etlerde Fe bulunur. Sütte yoktur. Kırmızı et demir açısından zengindir. KC, böbrek ve kalb kısmen zengindir. Tavuk ve balık düşük düzeyde demir içerirler. Genelde tüm sebzeler demir taşırlar, ama en fazla demir içeren sebzeler lahana, maydanoz, bezelye, patates ve mısırdır. Pekmezde demir oranı yüksektir.

42 Vücuda girişi Ette komplex (porfirin ile) Sebzede inorganik
Hayvan içorganlarında ise iyonlaşabilen Fe halindedir. Demir midede HCl ile çözünür forma döner (FeCl2) ve barsaklardan emilir.

43 Yayılışı

44 Etki ve fonksiyonları Oksido-redüksiyon katalizörüdür.
O2 bağlar (Hb, Mb). Demir, kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin sentezi için gereklidir ve tüm vücuda oksijenin taşınmasında önemli rol oynar. Demir aynı zamanda enerji üreten reaksiyonlarda da yer alır.

45 Atılışı Yaklaşık 1mg kadarı gaita, az miktarda idrar ve safra ile atılır.

46 Metabolizma Bozuklukları
Demir eksikliği başlıca anemi, yorgunluk, çalışma kapasitesinde düşme ve çocuklarda özellikle öğrenme yeteneğinde azalmaya yol açar. Demir fazlalığında hemosideroz veya hemokromotoz meydana gelir, demir depolarında artış vardır. Hemokromotozda Fe emilimi çok fazladır.

47 BAKIR

48 Kaynakları Nohut vb, bakla, ceviz, fındık vb, süt

49 Vücuda girişi Barsaklardan absorblanan Cu, kanda albumine bağlanır, sonra çoğunlukla KC e ve az olarak da diğer dokularda depolanır. Seruloplazmin Cu depo şeklidir ve Cu varlığında sentezi artar. Gerektiğinde Cu plazmaya salgılanır ancak Cu in serbest hale geçişi albumine bağlı bakırdan zordur.

50 Yayılışı Bakır dokulardan KC, böbrek, kalb, kemik, kas, beyin ve saçda depolanır. Plazma düzeyi çok düşüktür. Plazmadan dokulara depo amacıyla geçişinden ziyade enzim yapılarına giriş hızı daha fazladır.

51 Etki ve fonksiyonları Tirozinaz, monoaminoksidaz, urikaz, askorbik asit oksidaz gibi enzimler için koenzim görevi vardır. Sitokrom sistemi, katalaz gibi enzimlerin aktivasyonu için de gereklidir. Hb ve eritrosit yapımında rol oynarlar. Cu eksikliğinde de anemi görülür ve Fe vermekle tedavi edilemez. Fe transportunu inhibe etmesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Ayrıca sitokrom aktivitesindeki azalmaya bağlı olarak eritrositlerin işlevlerinde azalma meydana gelir.

52 Atılışı Vücuda giren bakırın %80-95 kadarı atılır. Normalde Cu gaita ile az olarakda idrar ile atılır.

53 Metabolizma Bozuklukları
Cu eksikliğinde ayrıca büyümenin durması, saçda seyreklik, süt azalması, yürüyüş düzensizlikleri görülür. Menek sendromu Cu eksikliğinde ortaya çıkar. Büyüme azlığı, hipotermi, beyin dejenerasyonu, saç renk bozukluğu, plazma Cu ve Cu oksidaz düzeyinde azalma görülür. Wilson hastalığında barsaktan Cu emilimi fazla olmasına karşın albumine bağlı kalmaktadır. KC ve beyinde Cu depolarında artış olur.

54 ÇİNKO Immun sistemin çalışması için gerekli esansiyel bir mineraldir. Vit C ile birlikte yaraların kapanmasında önemlidir. Vitaminlerle birlikte Zn nun sindirim sisteminde özellikle alkolün yıkımında rol oynadığı bilinir. Aynı zamanda kanser, mide ülseri, bazı göz hastalıklarında ateroskleroz ve romatizmada koruyucu etkileri vardır ve fertilizasyon yetersizliklerinde koruyucudur.

55 Kaynakları Büyüme ve üreme gösteren tüm besinlerde fazladır. Kırmızı ette beyaz ete oranla daha çoktur. Bitkisel kaynaklı Zn den daha az olarak yararlanılır. Armut, sarmısak, ve ıspanak ile süt Zn içerirler.

56 Vücuda girişi Barsaklardan emilimi azdır. Gittikçe azalmak üzere; Prostat, saç, kemik, KC, böbrek, kas, pankreas, dalak ve kanda yayılır.

57 Etki ve fonksiyonları Insülinin önemli bir parçasıdır.
Karbonik anhidraz, karboksipeptidaz, urikaz ve bazı dehidrojenazların aktivitesinde önemlidir. 90 dan fazla enzim aktivasyonu için gereklidir. Vücutta protein yapımında, büyüme ve yaraların kapanmasında önemlidir.

58 Atılışı Normalde Zn gaita ile az olarakda idrar ile atılır.

59 Metabolizma Bozuklukları
Nadir görülür. Deri hasarlarının tamirinde yavaşlama, sperm sayısında azalma, çocuklarda büyümede gerileme görülür. Sürekli alkol alanlarda Zn yetersizliği ortaya çıkabilir.

60 FOSFOR Mineral ortalamasında fosfor vücutta en çok bulunan mineral olan kalsiyuma oranla ikinci sırayı alır (%5). Her hücre P içerir, vücutta pek çok kimyasal olaylarda önemlidir. Yağ, KH ve proteinlerden enerji elde edilmesindeki tüm reaksiyonlarda F lu bileşikler döngüye katılmaktadır. P, diğer mineral ve vücut fonksiyonları ile bir arada işlev gördüğünden birçok yararlarından söz edilmektedir. Kemiklerin kolayca deforme oluşuna engel olduğu ve Ca kaybının azaldığı acıklanmıştır. Böylece osteoporoz ve osteomalasia da yararlı etkileri vardır. P un kanseri önlediği son yıllarda açıklandı. Kanserli hücrede P düzeylerinin hızla düştüğü belirtildi.

61 Kaynakları Fosfat doğada çeşitli formlarda bulunabilir. Sütte kazein formunda olup, önemli miktarda bulunur. Özellikle et gibi yüksek protein içeren besinlerde fazladır. Fındık vb, yumurta, mısır, bezelye, ıspanak, lahana, brokoli, patates de P içeren yiyeceklerdir.

62 Vücuda girişi Diyetten serbest inorganik fosfat halinde absorblanır. Ancak P da Ca, Mg ve Fe tuzları gibi fitatların varlığında hidroliz edilemediğinden absorbsiyonları mümkün olamamaktadır.

63 Yayılışı Serbest hale geçen fosfatlar barsakda KH veya lipidlerle birleşir. Dolaşımdaki ester fosfatlar kemiklere geçer ve depolanır. Burada fosfataz enziminin etkisiyle açığa çıkan inorganik fosfatlar, Ca ile erimez kalsiyum fosfat apatitlerini oluşturur. Vücuttaki fosfatın %90 kadarı kemiklerde kalsiyum fosfat apatitleri şeklindedir. Kemikte az miktarda Mg fosfat bileşiklerine rastlanır. Gerektiğinde kemiklerden fosfat kana geçer, ancak dişlerden cözünmesi çok zordur. Geri kalan fosfat yumuşak dokularda (lipid, KH, pr, v.s. yapılarda) ve sıvılardadır.

64 Etki ve fonksiyonları Kemik yapısında yer alır.
Enerji metabolizmasında sıkça söz edilen P, ATP nin ve diğer nükleotidlerin, nükleik asitlerin ve çeşitli fosforile bileşiklerin yapısında bulunmaktadır. Tüm metabolik olaylarla, aktivasyon reaksiyonlarında P dan söz edilir.

65 Hücre içi konsantrasyonu hücre dışına oranla çok fazladır ve burada membrana geçemeyen fosforile bileşiklerin yapısındadır. Çeşitli hücre bölümlerinde inorganik fosfat 5-20 mM konsantrasyondadır. Bu nedenle hücre içi önemli tampon sistemini oluşturur. Fosfolipidler halinde, deterjan özelliği gösterir ve membran yapısında yeralır.

66 Atılışı Atılımı genelde idrar yoluyladır. Az miktarda gaita ile de atılmaktadır. İdrarla atılımın fiziksel aktivite ile pozitif korelasyon gösterdiği saptanmıştır. Bu durum adrenal kortex aktivitesine ve P un reabsorbsiyonuna bağlıdır. Normalde renal resorbsiyonu %85-95 iken, aktif vit D, glukokortikoid ve growth hormonla kısa süreli tedavilerde artış, östrojen, glukokortikoidlerin, tiroid ve paratiroid hormonların uzun süreli tedavilerinde azalış kaydeder.

67 KÜKÜRT İnsan ve hayvanlar kükürtten protein ve aa yapısındakı tiyo, ditiyo, metiltiyo formlarından yararlanır. S ya aa formunda ya da inorganik sülfat halinde absorbe edilir. İnsanların S gereksinimi hayvanlardan daha azdır. Besinlerde ve sularda bulunan sülfattan yararlanım daha düşüktür, atılım hızlıdır.

68 Vücutta S, kükürtlü aa ler (sistein ve metyonin) halindedir ve bunlarda organizmanın önemli S kaynağıdır. KC de oksitlenerek sülfat iyonu açığa çıkar. Ayrıca glukozaminoglikanlar, kondroitin sülfat, dermatan sülfat ve hyaluronik asit formunda da yer alır. S, bağlanma ve 1-C metil gruplarının transferi için önemli bölgelerdir. Aynı zamanda glutatyon, KoenzimA nın yeraldığı çeşitli koenzim ve vitaminler gibi redükte ajanların önemli parçalarıdır. Sülfat formunda suda çözünürlüğü fazla olduğundan metabolitlerin atılımını sağlar.

69 S, aa yapısında metabolize edilirsede atılımı sülfat şeklindedir
S, aa yapısında metabolize edilirsede atılımı sülfat şeklindedir. Sülfat aynı zamanda intraselluler metabolitlerden biridir. Plazma sülfat oranı düşüktür. Mukopolisakkaritlerden Sülfatazın etkisiyle sülfat serbest hale geçer ve atılır. Sülfataz Mukopolisakkarit  Sülfat

70 İdrarda S, 3 formdadır: İnorganik sülfat Ester sülfat (fenol sülfat gibi) Nötral S (Taurin gibi)

71 FLOR Toprakda CaF2 halinde bulunur ve bitkiler tarafından alınır. Sulardada bulunabilir. Absorblanan F, kemik ve diş yapısına girer, dişlerin dirençli olmasını sağlar. Isparta ve yöresinde, Dogubeyazıt’da Gökçe kaynağının F içeriğinin fazla olduğu bilinir. Fazla F toksiktir: hücrede Ca, Mg bağlar, dişlerde leke ve çürümeler yapar (1.5mg/Lt üzeri). Sularda mg/Lt F içeriğinin diş çürümelerini azalttığı saptanmıştır. Bu nedenle kemiklerin gelişme çağında F alımı önemlidir. Gelişmeden sonra florürlerin pek etkisi yoktur. Vücuttan atılışı idrar yoluyladır.

72 İYOT

73 Kaynakları Doğada iyodür şeklindedir. Topraklardan alınıp denizlere sürüklendiğinden denizlerde en fazladır. Dolayısıyla deniz ürünleri özellikle deniz yosunu iyot açısından zengindir. Deniz yosunu yaklaşık 4000 yıldır guatr tedavisinde kullanılmıştır. İyot açısından zengin topraklarda yetişen bitkilerde I fazladır. Uzak doğunun dağlarında yetişen bitkilerde I hemen hemen yoktur. Deniz havasında iyot moleküler I2 haldedir. Iyot içeren tuzlardan da iyot alımı sözkonusudur.

74 Vücuda girişi ve Yayılışı
İyot veya iyodürler barsaklardan emilip direkt tiroidlere taşınır. Burada tiroglobulin yapısındaki tirozine bağlanır ve diiyodotirozin meydana gelir. Tiroide gelen iyodürlerin yaklaşık %50 si hormon haline dönüşür. Diğer dokularda iyot vücuttaki iyodun 1/400-1/500 kadarıdır. Sıvılarda ise bu oran daha azdır. Plazmada % 8-16 gamma olup, tiroid hormonları için kullanılmaktadır.

75 Etki ve fonksiyonları I, tiroid hormon yapımında önemlidir. Böylece metabolizma hızında etkindir. Enerji üretimi ve yağların yanması tiroid hormon sentezinin artışına bağlı olarak artar.

76 Atılışı Iyodürler, boşaltım ve salgı sıvılarına karışır ve özellikle idrar ile atılır.

77 Metabolizma Bozuklukları
Iyot eksikliği guatra neden olur. Hamile kadınlarda ise çocukta büyüme bozuklukları meydana gelir. Fazla dozda alınan iyodun toksik olduğu unutulmamalı, küçük miktarlarda besinlerle alınması en iyi yoldur.

78 Diğer Mineraller Selenyum (antioksidan sistem) Krom (glukoz toleransı)
Kobalt (B12 vit yapısında)

79 Teşekkürler


"MİNERALLER VE FONKSİYONLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları