Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
TEMEL FOTOĞRAF 9 PORTRE FOTOĞRAFI
2
Edgar Allan Poe’nun en bilinen görüntüsü.
“Portre fotoğrafı, estetik, kültürel, ideolojik, sosyolojik ve psikolojik olmak üzere karmaşık bir dizi etkileşimin bulunduğu bir alandır.” Graham Clarke, Fotoğraf, (çev. Maide Meltem Aydemir), sf. 117. “Portreler, kişiye ‘böyle görünüyorsun der” David Bate, Fotoğraf: Anahtar Kavramlar, (çev. Bahar Şimşek) sf. 105 Edgar Allan Poe’nun en bilinen görüntüsü. 1848’de W.S. Hartshorn, tarafından, yazarın ölümünden kısa bir süre önce çekilmiş.
3
Portrenin bileşenleri
Yüz (yüz ifadesi ve saç gibi ayrıntılar) – kişisel görünüm Poz - tavır ve tutum, “terbiye” Giyim – toplumsal sınıf cinsiyet, kültürel değerler ve moda Konum – (ya da arka plan düzenlemesi) – fotoğraftaki kişinin içinde olduğu toplumsal manzara Bate, sf. 114
4
Erken dönem stüdyo portrelerinin kökeninde yağlı boya resim geleneği yer alıyor.
Portre fotoğraflarının stüdyoda çekilmesinin altında teknik gerekçeler bulunuyor (Bate, sf. 106) Uzun pozlama sürelerinden dolayı modelin başını sabit tutmasını sağlayacak aletler kullanılıyor ya da yaslanması için çeşitli dekorlar bulunduruluyor. Stüdyolarda burjuva iç mekanını yansıtan dekorlar kullanılıyor.
5
“On dokuzuncu yüzyılda portrecilik giderek artan bir talep görmüştür
“On dokuzuncu yüzyılda portrecilik giderek artan bir talep görmüştür... Fotoğraf resmi anlamda hükümetler ve resmi kurumlar tarafından bireysel kimlik damgası ve otoritesi olarak kullanılacaktır.” Clarke, sf. 117, 119
6
“Portre (…) amacı, hem bir bireyin tasviri hem de sosyal bir kimliğin kaydı olan bir görseldir.”
John Tagg (aktaran Clarke, sf. 117.) John Tagg portre fotoğraflarını modern özneyi araştırma, disipline etme ve üretme görevi gören kurumlarla ilişkilendirir. Tagg’a göre fotoğraf en başından itibaren misyonerlerin keşiflerini, şehir tasfiyelerini, sağlık reformları ve kontrollerini, kolluk güçlerinin düzeni sağlama girişimlerini çok temel bir teknikle donatmış ve böylece fotoğrafın kendisi güç-iktidar üreten bir tekniğe dönüşmüştür. İktidar tarafından, bir denetim yolu olarak, işçilerin, serserilerin, suçluların, hastaların, delilerin, yoksulların bedenleri tek tek fotoğraflanmış; kıstırılmış, daracık bir mekânda, yalıtılmış bir halde yüzleri bütünüyle makineye çevrilmiş, karşı konulamaz bir bakışa maruz bırakılarak aydınlatılmış, ölçülüp biçilmiş, numaralandırılmış, adlandırılmış; yüzlerinin ve bedenlerinin en ufak hareketi/kıvrımı bile açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Tagg, John (2003) “Evidence, Truth and Order: Photographic Records and The Growth of The State.” The Photography Reader. L. Wells (ed.) içinde.
7
Fotoğrafın insan gözünün ötesini görebildiği düşüncesi onun kurumsal düzenleme ve insanları tiplerine göre arşivleme ve sınıflandırma işlemi için kullanılmasını beraberinde getirdi. Francis Galton, «Composite-Fotografie»
8
Galton’ın, 1883 tarihli Inquiries into Human Faculties (İnsan Becerileri Araştırması) kitabında suçluların, hayat kadınlarının, tüberkülaz hastalarının fotoğrafları bulunur. Galton’ın temel amacı “anormal” insanların görsel arşivini yapmaktır… Hem tıbbi, hem de toplumsal anlamda “anormal” insanlar… Francis Galton, Human Faculties (1883)
9
Post-mortem fotoğraflar
Ölüm sonrası özellikle çocukların fotoğraflarının çekilmesi 19. YY İngilteresinde neredeyse gelenek haline gelmiştir. Bu dönemde çocuk yaşta ölümlerin çok yaygın olması. Fotoğraf çektirmek hala pahalı Hayattayken çekilmiş fotoğrafı olmayanların anı olarak saklamak için fotoğraflanması.
10
20.YY August Sander 20. yy ilk yarısında, Almanya’nın çaşitli bölgelerinde geniş çaplı portreye dayalı belgesel çalışması yapar. Mekansal olarak adlandırabileceğimiz portrelerinde, Alman halkının oluşturan toplumsal sınıfları, küçük meslek gruplarını, köylüleleri, kentlileri, askerleri v.b. fotoğraflamıştır. Bireyden yola çıkarak toplumun fotoğrafını çekmeyi amaçlıyordu. Young farmers, 1914 August Sander
11
Yousuf Karsh Özellikle devlet adamları portreleri Rönesansa kadar uzanan burjuva portre resim geleneğinin kodlarını takip eder. Yapay ışıkla çalışır ve ışığı, konusunu fondan ayırmak, vurgu yapmak amacıyla kullanır. Fotoğraflardaki mizansenin tamamen kendi kontrolü altında olmasına özen gösterir. Mekan ve kostüm seçimine, ellerin nerede duracağına, yüzün nereye yöneleceğine kendisi karar verir. Portrelerinde güç, azamet, iktidar, zeka, yaratıcılık, güzellik gibi ‘müşterilerine’ atfettiği değerleri vurgulamaya özen gösterir. Winston Churchill 1941
12
Otoportre ve cinsiyet rolleri
Cindy Sherman, İsimsiz Film Kareleri isimli çalışmasından. B sınıfı filmlerdeki basmakalıp kadın temsillerini temellük ediyor. Man Ray, Rrose Selavy, 1921 Marcel Duchamp’ın dişi alteregosunu temsil eder Claude Cahun ‘I am in training don’t kiss me’ series, c1927. Androjenlik temsili
13
Lorna Simpson’un yüze odaklanmayı reddeden “anti-portreleri”
14
“Thomas Ruff’un Portreler serisinde gözlerini üstümüze diken gözler (…), yüzler suskundur, boştur, sadece bir yüzeydir. Ruff, ‘Meslektaşlarımın aksine, insanların psikolojisini yansıtmayı amaçlayan, karakteri ışıkla ve gölgeyle yakalamaya çalışan portre fotoğrafçılığına inanmıyorum. Bu bana fazlasıyla şüpheli geliyor,’ der... Ruff, bulabildiği en büyük fotoğraf kağıdını kullanarak 210x165 cm boyutlarında devasa baskılar almıştı. Görüntüleri büyütmek, onların portrelerden çok, topografik çalışmalara benzemesine neden olmuştu; karakter okumalarına karşı koyan yüzlerdi bunlar. Ruff’un Portreler serisi, sürrealist oyun yazarı Antonin Artaud’nun 1925’te dile getirdiği bir cümleyi akla getiriyor: ‘Gerçeklik yüzeyin altında değildir.’” Juliet Hacking, Fotoğrafın Tüm Öyküsü, (çev. Abbas Bozkurt), sf. 466
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.