Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

GOTİK DÖNEM Fransa’da ortaya çıkar Erken Gotik 12. y.y.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "GOTİK DÖNEM Fransa’da ortaya çıkar Erken Gotik 12. y.y."— Sunum transkripti:

1 GOTİK DÖNEM Fransa’da ortaya çıkar Erken Gotik 12. y.y. Yüksek Gotik 12. y.y. Sonu – 14. y.y. başı Geç Gotik y.y Skolastik Felsefe (school), okul felsefesi, okulda öğretilen felsefe Fransa’da aynı zaman dilimi içinde aynı coğrafyada görülür. Skolastik felsefenin temeli kutsal kitap En doğru bilgi kutsal kitapta vardır, yeni bir bilgiye gerek yok. Dolayısıyla deney, gözlem, yorum yasak. En fazla Aristo’nun sistematize ettiği dini öğreti kabul edilebilir. Her şey Tanrı için. Bireyin önemi yok. Gotik Katedraller taşa oyulmuş “summa” lardır.

2 Göksel Kilise Plan tipleri daha öncekileri tekrarlar ama artık sivri kemerle ve ince uzun taşıyıcı sütunlar tercih edilir. Gotik katedrallerde düz taş etkisi hissedilmez. İçte ve dışta duvar yüzeyleri bölünür ve işlenir. Hiç boş yer bırakılmaz. Üst örtü tonoz çeşitleri: çapraz tonoz, ağ tonoz, kaburgalı çapraz tonoz Kuleler devam eder ve Romanesk dönemdekilerden daha yüksek yapılır. Yükselen yapıyı sağlamlaştırmak için yapıya dıştan destek atılır. Bu desteklerde de yükselme duygusu hakimdir. Bunlara bu yüzden uçan payanda denir. Özellikle dış tasarımda iç boş yer bırakılmadan heykel uygulamaları dikkati çeker. Ayrıca cephenin tam ortasında gül pencere, rozet pencere de denilen yuvarlak pencere önemli bir alanı kaplar. İçte ve dışta dikkati çeken bir diğer önemli bezeme ise vitraylardır.

3

4

5 Gotik, sivil ve dünyevi bir görüntüye bürünerek, manastırlar ve güçlü dini çevrelerin dışına taşmış toplumsal özellik gösteren dini bir sanattır. * Gotik sanata yön veren kişilerin din adamı kökenli olmasına rağmen, sanatın gelişmesine olanak tanıyan ortam şehirli tüccarlar ve sanatkarların ağırlık kazandığı şehir ve kasaba kurumlarıdır. * Yapılan eserler şehirli gurupların ve şehirlerin gücünü gösterir. * Gotik sanat kilise ve manastırlardan çok milli kimliklerini kazanmaya başlayan krallıklar ve şehir cumhuriyetlerinin sanatıdır. * Gotik sanat ortamının etkin sanat kolu mimaridir, bu eserlerle şehirli gurupların ve toplumların inancını ve gücünü gösterirken, kilise dinin ilham kaynağı olma amacındadır.

6 Katedraller, Ortaçağ kentlerine biçim vermiş, kent ekonomilerinin gelişmesine önemli katkıda bulunmuşlardır. Bu dev yapıların tamamlanması, çok kere yüzyıldan fazla sürüyor, kent, onun çevresinden başlayarak halkalar halinde genişliyordu. Ayrıca yapı, il ve çevresinden çok sayıda işçiyi kendine çekiyor, ekonomik etkinlik de o ölçüde canlanıp büyüyordu. Gotik katedrallerde daha geniş nefler, daha ışıklı bir ortam ve kendini yukarlıara çeken daha hafif bir mekan ile karşılaşılır. Gotik mimarinin bu başarısı iki yeni buluşa dayanır. Birincisi sivri kemerlere dayanan kaburgalı tonoz sistemidir. ıkincisi ise yapıyı dıştan destekleyen payanda kemerlerinin kullanılmış olmasıdır. Romanesk mimaride kullanılan yuvarlak kemerlerin yerini Gotik mimaride sivri kemerler almıştır. Böylece kemere binen yükün yanlara doğru zorlaması azaltılıp, aşağı doğru akması sağlanmıştır. Ayrıca kaburgalı yapısıyla tonozun ağırlığı azaltılmış, kemere daha az yük bindirilmiş olur. Ama kemerler sivri olsa da bir ölçüde dışa zorlama söz konusuydu. Kemerleri taşıyan demet biçimi sütun ya da ince ayaklar bu zorlamaya dayanmayabilirdi. Mimarlar bu sakıncayı gidermek için kritik noktalarda payanda kemerleri kullanmışlardır. Payanda kemerleri yapıların yan ve arka cephelerinin bir yapı iskelesi görünümü almasına yol açıyordu.

7 Tonoz: Örgü teknikleri kullanılarak inşa edilmiş,akgir,eğrisel yüzey ya da yüzeylerden oluşan mimari örtü ögesi.

8

9 Payanda:Duvarın dışa doğru eğilmesini önlemek amacıyla,karşı yönde inşa edilen destekleme sistemi.
Uçan Payanda:Haçvari tonozların yük etkisiyle taşıyıcı ayakları iterek yıkılmasını önlemek amacıyla,bu ayaklara dışarıdan verilen destek.

10 Heykel alanında romandan gotiğe geçiş daha yavaş oldu
Heykel alanında romandan gotiğe geçiş daha yavaş oldu. Roman üslubunda özgü saçma ve korkunç öğelerin yerini daha dingin daha insancıl ve özellikle konusu insan ve yaratılış görüntüler aldı. Önceleri heykellerin başlıca özelliği bedenlerin çok uzun yapılması, çizgilerinse idealleştirilmesiydi; giyim ve saç biçimlerinin aşırı işlenmesiyle bu olgu daha da vurgulanıyordu. Ardından gözlemler daha gerçekçi olmaya başladı; yaşama yakınlaştı; doğal öğelere (yapraklar, hayvanlar)yer verildi. Çocuk İsa ve Meryem en çok işleneler arasına girdi. Ortaçağ sanat ve kültürü skolastik felsefenin etkisi ve kontrolüyle gelişmiş bir kültürdür. Ortaçağda sanatçının işinin içinde yaşadığı toplum tarafından beğenilmesinin, kabul görmesinin önkoşulu sanatçının toplumun bu beklentilerini karşılaması, toplumun değer yargılarıyla uyum içinde olmasıdır. Çağın bu özgün koşulları, dönemin felsefesi ve sanatı arasında oldukça yakın bir ilişki bulunduğu ve felsefenin belki de tarihin başka bir döneminde görülmeyecek bir biçimde sanatı etkilediği görülmektedir. Ancak Ortaçağ sanatının biçimlenmesinde feodal sosyo-ekonomik yapı, kentlerin ve kentsoylu orta sınıfların doğması, kilisenin politik niteliği, lonca sisteminin niteliği ve teknoloji de en az felsefe kadar etkin rol oynamıştır.

11 Aynı yücelik, Paris Notre Dame Katedrali’nde, belki de daha çok, doğa ve bitkisel süsleme zenginliğiyle kendini gösterir. Amiens Katedrali’nin, yapımına 1220’de başlanan ve on beş yıldan daha az bir sürede bitirilen batı cephesi, bu dönemdeki heykel grupları içinde en bütünlük gösterenidir. Elbise kıvrımları daha ağır, hareketler basit ve doğal, yüzler köylü tipli, hikayelerse renklidir. Reims atölyesi Amiens’le hemen hemen çağdaştır. Birçok atölye, o güne kadar asla erişilmemiş en karmaşık bir programı gerçekleştirme amacıyla XIV. Yy.a kadar birbirini izleyecektir. Yapının her ye anıt al heykelin doruğunu simgeleyen son derece zengin süslemeler kaplar. Tasvirlerdeki coşku, dini duygulardaki yeni eğilimleri yansıtır. Eskinin kalıntısı ağırbaşlılık yaşamı yücelten güçlü doğa duygusu profillerdeki sertlikle bir gülümseyişte beliren Tanrı’nın lütfu yan yanadır. Bir okul oluşturan kuzey sanatı, güneye de yayılır, ama Reims’ın canlılığına asla ulaşamadan kendi kendini tekrarlar, hantallaşır. XIII. yy’ın ikinci yansında, atölyeler her yerde sürüp gider: heykel sanatı, katedralin artık veremediği yeni bir soluk arayışındadır.

12 Fransa, Amiens Katedrali 13.y.y

13 Fransa, Amiens Katedrali

14

15

16

17

18

19

20 Fransa, Chartres Katedrali, 12.y.y- 13. yy ilk yarısı

21 Fransa, Chartres Katedrali, cephe

22

23

24

25

26

27

28

29 Paris Notre-Dame Katedrali 12. y.y. İlk yarısı-13. y.y. İlk yarısı

30

31

32

33

34

35

36

37

38 Fransa, Reims Katedrali 13.yy.ilk yarısı

39 Fransa, Reims Katedrali

40

41

42

43

44

45 İngiltere Salisbury Katedrali 13. y.y

46 Fransa’dan farklı olarak yatay tasarım ve düz apsis

47

48 Almanya Köln Katedrali

49

50


"GOTİK DÖNEM Fransa’da ortaya çıkar Erken Gotik 12. y.y." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları