Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Selçuklu Devri Hükümdarlık Alametleri
Halil İbrahim YILMAZ Abdül Kadir KURTOĞLU
2
www.tarihenotlarim.com Adresini Ziyaret Edebilirsiniz
Konuyla İlgili Slayt ve Daha Fazla Ayrıntılı Bilgi İçin: Adresini Ziyaret Edebilirsiniz
3
Hükümdarlık Alametleri İki Kısıma Ayrılır
Manevi Alametler Unvan ve Lakaplar Hutbe Maddi Alametler Taht Taç Sikke Çetr Nevbet Bayrak Tıraz Hil’at Gaşiye Ok ve Yay Yüzük ve Mühür Çadır Tevki ve Tuğra
4
A. Manevi Alametler Unvan ve Lakaplar
Manevi hükümdarlık alametlerinin en önemlisi unvan ve lakaplardır. Selçuklular ilk olarak Yabgu, Emir, Melik gibi unvanları kullanmıştır. Türk-İslam ülkeleriyle temasa geçince es-Sultanü’l-Muazzam ya da es-Sultanü’l-Âzam unvanlarını taşıdıkları görülür.
5
Örneğin Tuğrul Bey başlangıçta Emir veya Melik unvanlarını kullanırken daha sonra es-Sultanü’l-Muazzam Şahinşah unvanını kullanmıştır. Sultan Tuğrul Bey, paralarında sultan unvanının yanında buna ilaveten es- Sultanü’l-Muazzam unvanını kullanan ilk İslam hükümdarıdır. Türkiye Selçukluları dışında öteki devletlerde sultan unvanı kullanılmamıştır. Bunun yerine melik unvanı ön plana çıkmıştır.
6
Sultan Tuğrul Bey, es-Sultanü’l-Muazzam unvanını kullanırken aynı zamanda Rükneddin (dinin direği) lakabını kullanmıştır. Yine aynı zamanda Sultan Alp Arslan’ın lakabı Adududdevle idi. Sultan Ani Kalesi’ni fethetmesinden sonra halife, Ebu’l Feth lakabını Sultan Alp Arslan’a verdi. Bu dönemde verilen lakapların bir kısmı ise şöyledir; Şerafüddevle - Adududdevle - Rüknüddevle - Muizuddevle
7
2. Hutbe
8
Hükümdarlığın olmazsa olmazından biriside hutbedir.
Hükümdarın Cuma Namazından önce hâkim olduğu ülkelerdeki camilerde adının anılması âdeti hükümdarlık alameti olmuştur. Selçuklu Devleti’nin kuruluş aşamasında ilk hutbe Merv şehrinde Çağrı Bey adına 22 Nisan de okunurken, Tuğrul Bey adına ilk hutbe ise Nişabur’da okunmuştur.
9
Halife tarafından meşru bir hükümdar tanınmasının ilk alameti İslam dünyasının merkezi olan Bağdat’ta hutbe okutması idi. Hz. Peygamber döneminde hutbe okunurken asa veya yay gibi bir nesneye dayandığı rivayet edilir. Karaca Hisar Osman Bey tarafından fethedilip kilisesi camiye çevrilince ulemadan Dursun Fakih ilk hutbeyi Osman Bey’in adına okudu.
10
B) Maddi Alametler
11
1. Taht
12
Hükümdarlık alametlerinin maddi sembollerinin başında taht gelir.
Hükümdarlar resmi kabullerde, vasal hükümdarlar ve elçilerinin kabul törenlerinde tahta otururlardı. Sultanlar sefere çıkarken tahtlarını da yanında götürüyorlardı.
13
Tahtlar altın veya gümüşten yapılıp, değerli taşlar ile süsleniyordu.
Osmanlılarda, tahta oturma olayına “taht-ı cülus oldu” denir. Taht kelimesi Osmanlı devletinin tarihi ve edebi metinlerinde “taht-ı ali- baht-ı Osmani” diye geçer.
14
2. Taç
15
Hükümdarın maddi hâkimiyet sembollerinden biriside taçtır.
Taçlar, kıymetli taşlar ve altın ile süslenir.
16
Türkiye Selçuklu hükümdarlarının başlarına Desterçe denilen küçük sarık taktıkları bilinmektedir.
Türklerde üçgen dilimli taç geleneği ve taca yüklenen anlamlar, Osmanlılarda İslam kültürü ve felsefesinin zaman içinde daha farklı yorumlanmasından ve Orta Asya geleneklerinin zaman içinde etkilerini yitirmesinden dolayı yok olmuştur.
17
3. Sikke
18
Hükümdarı hükümdar yapan önemli bir unsur da sikke bastırmaktır.
Tahta çıkan ilk hükümdarın ilk işi, üzerinde adının, unvanının ve lakabının bulunduğu paralar bastırmaktır. Tespit edilen ilk dinar Tuğrul Beye ait olup yılında Nişabur’da basılmıştır.
19
Osmanlı Devletinde, Orhan Gazi’nin akçelerinin bazı sürümlerinin ön yüzünde uçları birbirine bitişik hilâllerden oluşan motifin Osman Bey akçesinin arka yüzündeki motifin benzeri olması dikkate değerdir. Sultan I. Bayezid’den itibaren sikkelere tarih konulmaya başlanmıştır. Bu padişahın akçelerinin bir yüzünde “Bâyezîd b. Murâd”, öteki yüzünde “hullide mülkühû” (mülkü dâim olsun) yazısı vardır.
20
Fâtih’in bastırdığı altın sikkede “sultânü’l-berreyn ve hâkānü’l- bahreyn es-sultân b. es-sultân” (iki karanın sultanı ve iki denizin hakanı sultan oğlu sultan) unvanına rastlanır.
21
4. Çetr
22
Hâkimiyet sembollerinden biriside Çetr’dir.
Hükümdarların sefere çıktıklarında veya alayla bir yere gittiklerinde başları üzerinde tutulan şemsiyedir. Çetr, ipekli kumaş ya da altın sırmalı kadifeden yapılır. Savaş sırasında Çetrin bulunduğu yer ve durumu çok önemliydi. Asker, hükümdarın yerini göstermesi bakımından devamlı çetre dikkat ederdi. Çetrin yere düşmesi ordunun bozulmasına sebep olabilirdi.
23
5. Nevbet
24
Askeri bando tarafından beş namaz vaktinde Sultanın sarayı önünde, üç gündüz namaz vaktinde ise daha küçük hanedan mensuplarının kaldığı meskenlerin önünde çalınan özel bir musiki parçadır. Eski Türk devletlerinde de savaş ve büyük törenlerden önce davul vurulduğu bilinmektedir. Selçuklularda ilk kez Tuğrul Bey zamanında günde beş kez Nevbet çalınmıştır. Bir hükümdara karşı saltanat mücadelesine kalkışan melikler de beş nevbet çaldırırlardı.
25
6. Bayrak (‘alem, liva, rayet, moncuk, bent, sancak)
26
Hükümdarın maddi alametlerinden birisi de bayraktır
Hükümdarın maddi alametlerinden birisi de bayraktır. Bayrağın özel ve önemli bir yeri vardır.
27
Nitekim bayrak yalnız hükümdarın alameti değil kabile reisleri, devletin büyük rütbeli memurları ve kumandanların bile kendine özgü bayrakları vardır.
28
Türkiye Selçuklularında iki tip bayrak kullanılıyordu
Türkiye Selçuklularında iki tip bayrak kullanılıyordu. Birincisi halifenin gönderdiği, diğeri ise hükümdarın kendi sancağı idi.
29
İlk Osmanlı Padişahlarının bayrakları hakkında bilgiler sonraki tarihi kaynaklara dayanmaktadır. “Elviye-i Sultaniyye” denilen Osmanlı saltanat sancaklarının sayısı başlangıçta dört iken XVI. yüzyılda yediye çıkmıştır. Hz. Peygamber’e ait olan, sonraları Osmanlılara geçen “Sancak-ı Şerif” de büyük önem kazanmıştı. Ayrıca her kurum ve önemli kişilerinde kendilerine özgü bayrakları vardır.
30
7. Tırâz ve Hil’at
31
Hükümdarlık ve hâkimiyet sembollerinden biride tırâz’dır
Hükümdarlık ve hâkimiyet sembollerinden biride tırâz’dır. Hükümdar veya seçkin şahsiyetlerin sanatsal şekilde sırma işlemeler ve özellikle kenar yazıları ile süslenmiş elbisedir. Hükümdarın taltif etmek istediği bir kimseye verdiği kıymetli elbiseye hil’at denir. Selçuklular ilk olarak Abbasi halifesinin elçisine hil’at giydirmişlerdi.
32
Osmanlılarda tırâz yerine teşrif kaftanı kullanılmıştır.
Osmanlılarda hil’at giydirme geleneğine, aynı zamanda hanedanın meşruiyetinin ve ona bağlılığın bir işareti olma sebebi ile çok önem verilmiş, maddi sıkıntı içine düşüldüğü dönemlerde bile uygulanması sürdürülmüştü.
33
8. Gaşiye
34
Eyer takımı teçhizatlarından eyerin altına konan keçeye verilen isimdir.
Hükümdara özgü, muhtemelen altın işlemeli olan gaşiye saltanat alametlerinden biriydi.
35
Hükümdarlık alameti olarak kullanılışını Sultan Melikşah döneminde görmekteyiz.
36
9. Ok ve Yay
37
Türklerin hükümdarlık alametlerinde ok ve yay çok önemlidir
Türklerin hükümdarlık alametlerinde ok ve yay çok önemlidir. Yayın ve okun hâkimiyet alametlerinin kökeni Oğuz Kağan’a dayanmaktadır. Sultan Tuğrul, Nişabur’a girdiğinde kolunda bir yay, göğsünde de üç ok bulunuyordu. Hâkimiyet alameti olarak Selçuklu paralarında ok ve yay simgesi bulunurdu.
38
Ancak unutulmamalıdır ki, ok hâkimiyet sembolü iken, yay ise hükümdarlık alametidir. Buna en güzel örnek ise Oğuz Kağan destanıdır.
39
10. Yüzük, Mühür
40
Yüzük ve mühür de hükümdarlık alametlerindendir.
Hz. Peygamber döneminden itibaren kullanılan yüzüğe Gaznelilerde de rastlanır.
41
Halifenin Tuğrul Bey’e verdiği yüzük mührünün üzerinde bir zaman Rükneddin Sultan Tuğrul Bey yazar iken, halife daha sonra “doğunun ve batının sultanı” yazan bir yüzük mühür hediye etmiştir. Osmanlı Devleti’nde ise her padişah için cülusunun ardından tuğrasını taşıyan en az dört mühür yaptırılmasıyla kaynaklarda görülmektedir. Padişahın kendisinde duran mühründen başka sadrazam, has odabaşı ve harem hazinedarında da birer mühür vardır. Bir kimseye mühr-i Hümayun’un verilmesi sadrazamlığa tayin, geri alınması ise azledilmesi manasını taşımaktaydı.
42
11. Çadır
43
Hükümdarlık alametlerinden olan çadır, farklı isimler ile anılmaktadır.
Örneğin çadıra Arapça ve Farsça kaynaklarda hayme, hıyam, muhayyem, nevbeti, hargah, bargâh vb. Eski Türklerde ise otağ denirdi.
44
Selçuklular Dandanakan Savaşı’ndan sonra ilk iş olarak çadır kurmuşlardır. Ardından Tuğrul Bey bu çadıra kurulan tahta oturmuştur.
45
Sultanlar seferlerde çadırda ikamet ederlerdi
Sultanlar seferlerde çadırda ikamet ederlerdi. Saltanat çadırının hazineden çıkartılıp kurulması sefere çıkılacağının habercisi idi.
46
12. Tevki ve Tuğra
47
Bütün Selçuklu devletlerinde görülen bu hükümdarlık alametleri son derece önemlidir.
Tevki, hükümdarın kararı ve idaresidir. Sultan Tuğrul Bey’in tevkii Kınık boyunun tamgasına benzemektedir. Yani ok ve yaydan ibarettir.
48
Tuğrul Bey’den sonra ise Selçuklu hükümdarları tevki olarak Kınık boyu tamgası yerine kısa dua cümleleri kullanmışlardır. Tevkii bizzat hükümdar kullandığı için hükümdarlık alametleri içerisinde en önemlisidir.
49
Sultanların kendi tevkisine örnek vermek gerekirse
-Alp Arslan-yensuru Allah -Melikşah- i’timadı Alallah
50
Türkçe bir kelime olan tuğra, Oğuz hakanları, Selçuklu ve Osmanlı hükümdarlarının işareti ve yazılı alametidir. Tuğrul Bey’in tuğrası ok ve yaydan ibarettir. Ondan sonraki sultanlar bunun yerine dua cümlesi olan tevkii kullanmışlardır. Tuğra Selçuklularda Tuğrul Bey ile başlar. Selçuklularda tuğrayı yazan kişiye “tuğrai” denir. Selçuklularda bu işler ile ilgilenen tuğra divanı da vardır.
51
Osmanlılarda, aklam-ı sittenin tevki çeşidi ile çekilen ve önceleri basit çizgilerden meydana gelen tuğralarda padişahın ismi babasınınki ile beraber Arapça söylenişe göre yer alırdı. Osmanlıda ilk tuğra Orhan gazi ile 1324 te başlar. Osman Gazi’nin tuğrasına kaynaklarda rastlanmaz iken Orhan gazinin tuğrası ise Orhan b. Osman ifadesi yer alır. Osmanlı devletinde padişahın tuğrasını çekmekle vazifeli yüksek dereceli memura nişanca, tuğrai, tevkii, muvakki denir.
52
İkinci Derece Hükümdarlık Alametleri
Çizme Kemer Kılıç Külâh
53
Kaynakça Ahmed bin Mahmud, Selçuknâme, çev. Erdoğan Merçil, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul 2011. AGACANOV, S.G, Oğuzlar, çev. Ekber N. Necef, Ahmet Annaberdiyev, Selenge Yayınları, İstanbul 2015. ALPTEKİN, Coşkun, “Büyük Selçuklular” Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, c.VII, Çağ Yayınları İstanbul 1992, s GÖMEÇ, Sadettin, Türk Destanlarına Giriş, Akçağ Yayınları, Ankara 2009. İbni Bibi, El Evamirü’l-Ala’iye Fi’l-Umuri’l-Ala’iye(Selçukname), c.II, çev. Mürsel Öztürk, T.C Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1996. Hamdullâh Müstevfî-i Kazvînî, Târîh-i Güzîde(Zikr-i Pâdişâhân-i Selçukiyân), çev. Erkan Göksu, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul 2015. KAFESOĞLU, İbrahim, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Ötüken Yayınları, İstanbul 2014
54
MERÇİL, Erdoğan, Selçuklularda Hükümdarlık Alâmetleri, TTK Yayınları, Ankara 2007.
Nizamü’l Mülk, Siyasetname, çev. Mehmet Taha Ayar, İş Bankası Yayınları, İstanbul 2016. ÖGEL, Bahaeddin, Türklerde Devlet Anlayışı, Ötüken Yayınları, İstanbul 2016. ________, Türk Mitolojisi, c.I, TTK Yayınları, Ankara 2014. Reşîdü’d-dîn Fazlullâh, Câmi’ü’t-Tevârîh(Zikr-i Târîh-i Âl-i Selçûk), cev. Erkan Göksu, H. Hüseyin Güneş, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul 2014. SEVİM, Ali, MERÇİL, Erdoğan, Selçuklu Devletleri Tarihi(Siyaset, Teşkilat ve Kültür), TTK Yayınları, Ankara 2014. SÜMER, Faruk, “Oğuzlar”, TDV İslam Ansiklopedisi, c.XXXIII, TDV Yayınları, Ankara 1994.
55
TURAN, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk İslam Medeniyeti, Ötüken Yayınları, İstanbul 2010.
_________, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi, Ötüken Yayınları, İstanbul UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, c.I-II-III, TTK Yayınları, Ankara 1988,
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.