Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İŞÇİ BESLENMESİ
2
4857 sayılı iş kanunun 1. Bölümünde yer alan ve tanımları veren Madde 2’ye göre; “Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi” denir.
3
İşçi sağlığı ve iş güvenliği yalnızca teknik ve tıbbi bir çalışma olarak ele alınamaz.
İşçilerin beslenme, barınma olanakları, doğal çevrenin yaşanabilir olması, iş güvencesinin olması, sendikalaşma hakkı gibi pek çok konu işçilerin sağlığını ve güvenliğini doğrudan etkilemektedir.
4
iş kazası riski artmakta, performansları önemli ölçüde azalmaktadır.
İşçilerin genel sağlık durumlarını etkileyen etmenlerin başında beslenme gelir. İşçiler, toplumda risk altındaki gruplar içerisinde yer aldıkları için işçilerin beslenmelerine ayrı bir özen gösterilmesi gerekmektedir. İyi beslenemeyen işçilerin; sağlığı bozulmakta, iş kazası riski artmakta, performansları önemli ölçüde azalmaktadır.
5
Yetersiz beslenme sonucunda enerji yanında protein, vitaminler ve minerallerin yetersiz alınması vücut direncini azaltarak; işçinin daha sık hastalanmasına, hastalığın ağır seyrederek öldürücü komplikasyonların gelişmesine, işçinin devamsızlık oranında yükselmeye sebep olmaktadır.
6
Ayrıca enerji ve besin ögeleri yetersizliği kişinin ilgi ve dikkatini olumsuz yönde etkilediğinden kişileri eğitmek güçleşir ve iş kazaları artar.
7
İşçilerin Günlük Enerji ve Besin Ögeleri Gereksinimleri
Çalışma hayatında beslenme konuları başlıca çalışılan işin ağırlığına göre enerji ihtiyacının belirlenmesi ile ilgilidir. İŞ DURUMU ERKEK (65 kg) KADIN (65 kg) Hafif 2500 2100 Orta 3000 2300 Orta Üstü 3500 2600 Ağır 4000
8
diyetin protein değerinin yüksek olması gereklidir.
Risk gruplarında: Ağır işçiler Adolesan işçiler Gebe-emzikli işçiler diyetin protein değerinin yüksek olması gereklidir. İşçilerin günlük almaları gereken enerjinin %12-15 kadarı proteinden gelmelidir. Çok ağır işlerde çalışanlarda enerjinin oransal olarak üst sınırı olan %15 oranı ve biraz üstünün proteinden gelmesi yararlıdır.
9
Karbonhidratlar, kaslar için en elverişli enerji kaynağıdır.
Günlük enerjinin %55-60 kadarı karbonhidratlardan gelmelidir Karbonhidrat ağırlıklı beslenme serotonin yapımını artırarak uyku hali yaratır ve iş kazalarına neden olur.
10
Yağ tüketiminde yağın miktarı ve cinsi önemlidir
Yağ tüketiminde yağın miktarı ve cinsi önemlidir. Günlük enerji gereksiniminin %25-30 kadarı yağdan karşılanmalıdır.
11
Bazı mineraller Vücut çalışmasını düzenleyen enzimlerin bileşiminde yer alır (ko-faktör); kas kasılması, sinir iletimi kan yapımı, kemik ve diş sağlığı için de gereklidir.
12
Bazı vitaminler bağışıklık sisteminde ve vücudun antioksidan savunma sisteminde etkindir.
Böylece hücre hasarını önleyerek hücrelerin normal işlevlerini sürdürmeleri ve bazı zararlı maddelerin (serbest radikaller) etkilerinin azaltılmasında yardımcı olurlar.
13
Ayrıca kalsiyum ve fosfor gibi minerallerin kemik ve dişlere yerleşmesini sağlayarak (D vitamini) kemik ve diş sağlığı üzerinde de olumlu etki yaparlar. B12 ve folat gibi vitaminler kan yapımında görev alırlar.
14
İşçilerin yaptığı işin niteliğine göre artan enerji gereksinimine paralel olarak, özellikle enerji metabolizmasında görev alan vitaminlere olan gereksinme de artar.
15
Bu nedenle; hem antioksidan vitaminlerin hem de enerji metabolizmasında görev alan vitaminlerin *tiamin, *riboflavin, *niasin önemi işçi beslenmesinde göz ardı edilmemelidir.
16
İşçilerin Yeterli ve Dengeli Beslenmelerini Sağlamak İçin Yapılması Gerekenler
İşçi beslenmesi iki aşamalı olarak düşünülmektedir. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanmasında işçilerin işyerinde beslenmesi kadar evde beslenmesi de önem taşır.
17
İşçinin işyerinde beslenmesi
Yapılan çalışmalar, iş yerlerinde işçiye beslenme olanaklarının sağlanmasının yararlı olduğunu göstermiştir. Günlük besin gereksinimi belirli miktarlarda, üç öğün arasında bölünüp iş yerinde bir öğüne düşen besinlerin karşılanmasına önem verilmelidir.
18
Besin tür ve miktarları öğünlere; sabah 1/5, öğle 2. 5/5 ve akşam 1
Besin tür ve miktarları öğünlere; sabah 1/5, öğle 2.5/5 ve akşam 1.5/5 olacak şekilde bölünebilir. İşçiye öğle yemeği sağlandığında, bu öğünde verilen yiyeceklerin yemeğin, günlük besin gereksinimlerinin yarısını karşılar nitelikte olması gereklidir. Verilen yemekte sadece enerjinin esas alınması doğru değildir. Belirli miktarda enerji sağlayan yemek, buna orantılı olarak protein, mineraller ve vitaminleri de sağladığında yeterli ve dengeli olur.
19
İşçinin günlük enerji ihtiyacı ortalama 3500 kkalori olduğu düşünüldüğünde, iş yerinde verilecek yemeğin enerjisinin en az 1750 kkalori olması gerekmektedir.
20
Ağır işte çalışanların diyetine, enerji değeri yüksek besinler (örneğin enerji ve protein içeriği yüksek olan tahin-pekmez, tahin helvası vb.) eklenerek artan enerji ihtiyacı karşılanabilir.
21
İşçilerin işyerinde beslenmesiyle ilgili genel ilkeler şöyle özetlenebilir • Toplu beslenme yapılan grubun fizyolojik durumu ve çalışma şekli göz önünde bulundurularak verilen yemeklerin enerji ve besin ögeleri bakımından yeterli ve dengeli olması sağlanmalıdır. • Bu grubun enerji ihtiyacını karşılamak için verilen yiyecekler çok fazla ise bu yiyeceklerin bir kısmı ara öğün seklinde verilmelidir.
22
Mönüler düzenlenirken grubun yeme alışkanlıkları ve mevsimler göz önüne alınmalıdır.
Yiyeceklerin sağlık ve temizlik koşullarına uygun olarak ve besin değerlerini kaybetmeden hazırlanması, pişirilmesi ve servisi sağlanmalıdır.
23
İşçi evinden yemek getiriyorsa, bu yemeğin rahatça yenilebileceği bir ortam sağlanmalıdır.
Çoğu zaman işçinin evinden getirdiği yemek yetersiz olabileceği için işçilerin ne yedikleri incelenerek, gerekirse bir ekleme yapılması, iş veriminin artması bakımından önemlidir. İşçinin evinden yemek getirmediği durumlarda ucuz, fakat beslenme değeri yüksek besinler tüketebilmesi için, kantin veya kafeteryalar sağlanmalıdır. İşverenin işçilere yemek veremediği ve işçinin yemek vakti evine gidemediği durumlarda, işçinin beslenmesi için çareler düşünülmelidir. Bu durum iki şekilde ele alınabilir:
24
İşçiler üzerinde yapılan çalışmalarda işçilerin günlük enerji ve besin ögeleri alımlarında yetersizlikler olduğu saptanmıştır.
25
Güneyli (1973), Mamak Gaz Maske fabrikası işçilerinde yaptığı çalışmada; işçilerin %72.3'ünün işin gerektirdiğinden daha az enerji aldıklarını belirlemiştir. İşçilerin toplam protein alımı yeterli olmasına karşın, hayvansal protein tüketimi yetersiz bulunmuş, %43.5'inin A vitaminini, %60.7'sinin kalsiyumu, %46.7'sinin ise riboflavini yetersiz düzeyde tükettikleri görülmüştür.
26
Yücecan (1979), Ankara ve çevresindeki iki inşaat yerinde çalışan 311 inşaat işçisi ile yaptığı çalışmada; isçilerin beslenmelerinin genellikle tahıla dayalı olduğunu, diyetlerindeki az miktardaki hayvansal proteinin büyük çoğunlukla yumurta, yoğurt ve peynirden geldiğini bulmuştur. İşçilerin enerji ve besin ögelerini sağladıkları yiyeceklerin başında tahıllardan ekmek, makarna, bulgur; süt grubundan yoğurt; sebzelerden domates, patlıcan, yeşilbiber ve patates; yağlardan yemeklik margarin; tatlılardan şeker gelmektedir.
27
Hasipek’in (1988) Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’nde çalışan işçiler üzerinde yaptığı çalışmada; kalsiyum, demir, A vitamini, tiamin, riboflavin, niasini yetersiz düzeyde alanların oranları sırası ile %47.8, %8.6, %71.7, %28.2, %47.8, %58.7’dir.
28
Tanır ve arkadaşlarının (2001) Adana Doğankent Beldesi’nde bir tekstil fabrikasında çalışan 200 işçi üzerinde yaptıkları çalışmada; işçilerin çoğunun öğün atladığı, en sık atlanan öğünün sabah kahvaltısı olduğu belirlenmiştir. İşçilerin kalsiyum ve tiamini günlük gereksinmenin altında aldıkları saptanmıştır.
29
Tangut (2007) Bursa ilinde üç tekstil fabrikasında çalışan 150 kadın, 150 erkek olmak üzere toplam 300 işçi ile çalışmıştır. İşçilerin %84.7’sinin günde 3 öğün yemek yediği, en fazla atlanan öğünün sabah kahvaltısı olduğu saptanmıştır. İşçiler, BKİ’ lerine göre değerlendirildiğinde; % 56.0’sının normal ağırlıkta, % 29.0’unun hafif şişman, % 1.7’sinin şişman, % 13.3’ünün zayıf olduğu bulunmuştur.
30
Haklı (2008) Konya il merkezinde gıda üretim ve tüketim tesislerinde çalışan 250 erkek işçinin %60.8’inin öğün atladığını, en çok atlanan öğünün sabah kahvaltısı olduğunu belirlemiştir. İşçilerin %53.2’sinin günlük diyetleri ile aldıkları kalsiyumun, %36.4’ünün magnezyumun, %15.6’sının C vitamininin, %5.6’sının A vitamininin yetersiz aldıkları belirlenmiştir.
31
Sözen (2008) metal sektöründe çalışan 278 işçinin %97
Sözen (2008) metal sektöründe çalışan 278 işçinin %97.8’inin öğle yemeğini işyerinde yediklerini, %72.3’ünün her gün üç ana öğün yediğini belirlemiştir. İşçilerin sebze-meyve, et, yumurta, kurubaklagil, süt ve süt ürünleri bakımından yetersiz beslendiği; tahıl tüketimleri yeterli olsa da beyaz ekmek ağırlıklı olduğu saptanmıştır. İşçilerin %52.5’i hafif şişman, %18.3’ü obezdir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.