Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Denizlerde Yaşayan Canlıların Sistematiği

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Denizlerde Yaşayan Canlıların Sistematiği"— Sunum transkripti:

1 Denizlerde Yaşayan Canlıların Sistematiği
Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ

2 Denizlerde Yaşayan Canlıların Sistematiği
Beş alemin içerdiği filum (botanikçiler Divisio kullanırlar) sayısı 89 olarak belirlenmiş olup bu sayının yüzü bulacağı tahmin edilmektedir. Filum sayısı açısından en zengin alemi Animalia ikincisini ise Plantae oluşturur. Bunlardan Animalia'nın denizlerde pek çok temsilcisi olduğu halde, Plantae' nin sadece bir divisiosuna ait temsilcileri vardır. Monera, Protista ve Fungi' nin de denizlerde yaşayan temsilcileri vardır.

3 Dolayısıyla tüm canlılar alemi denizlerde temsil edilmekte olup, bunlardan en çok rastlanan 22 hayvan filumu ve 9 bitki divisiosu ele alınacaktır.

4 Denizel canlıların dahil olduğu başlıca divisio ve filumlar
Regnum Filum(Divisio) PROCARYOT MONERA Schizophyta Cyanophyta Pyrrophyta Chrysophyta PROTISTA Protozoa Chlorophyta EUCARYOT (Protoctista) Phaeophyta Rhodophyta

5 Regnum Filum(Divisio) EUCARYOT FUNGI (Mycota) Mycophyta PLANTAE (Metaphyta) Spermatophyta

6 EUCARYOT Regnum Filum(Divisio) ANIMALIA Porifera (Metazoa) Cnidaria Ctenophora Nematoda Rotaria Branchiopoda Phoronida Sipuncula Echiura Pogonophora Tardigrada Mollusca

7 EUCARYOT Regnum Filum(Divisio) Devamı> ANIMALIA Annelida (Metazoa) Arthropoda Chaetognatha Echinodermata Hemichordata Chordata

8 REGNUM: MONERA Monera alemi prokaryotik hücrelere sahip organizmalardan oluşur. Bu alem Schizophyta ve Cyanophyta divisiolarını içerir.

9 Divisio: Schizophyta Bakteriler deniz dibinin her yerinde bulunan canlılardır. Zira bunlar sudan daha çok dip sedimentinde bulunan substrata gereksinim duyarlar. Dolayısıyla bakteriler derin deniz diplerinde de bulunmakla beraber littoral bölgede daha yaygındırlar. Denizel bakterilerin morfolojik yapıları oldukça değişkendir. Yaşadıkları koşullara göre şekillenirler. Örneğin; Pseudomonas, yaşadığı koşullara göre çubuk şeklinde veya küresel olabilir. Pseudomonas sp.

10 Bakteriler işlevsel özelliklerine göre üç grupta incelenebilirler; Saprobik, Autotrofik ve Parazitik-patojenik. Bunlardan Saprobik bakteriler heterotrof olup organik maddelerin mineralizasyonunda önemli bir role sahiptirler. Bunlar denizel canlıların günlük atıklarını ve ölülerini ayrıştırarak inorganik fosfat,nitrat ve CO2' i oluştururlar. Bu organik bileşikler de ototroflar tarafından yeniden kullanılabilir.

11 Ototrof bakterilerden kemosentetik olanlar çok önemli bir işleve sahiptirler. Zira bunlar fotosentezin yapılmadığı koşullarda kompleks organik molekülü üretebilirler. Örneğin, okyanus diplerindeki jeotermal sıcak su kaynaklarında organik maddeyi üretmek için suda çözünmüş H2S gazını enerji kaynağı olarak kullanırlar.

12 Bu özellikleri ile fotosentetik organizmalardan ayrılırlar.
Fotosentetik bakteriler ise yeşil kükürt bakterileri olarak tanımlanabilirler. Bunlardan bazıları sulak alanlarda bitki ayrıştırılmasında önemli etkiye sahiptirler. Diğerleri ise sadece anaerobik çamurların yüksek kükürtlü koşullarında bulunurlar. Fotosentetik bakteriler klorofile sahip değildirler. Bu özellikleri ile fotosentetik organizmalardan ayrılırlar.

13 Denizel ortamların patojenik ya da parazitik bakterileri karasal ortamınki gibi çok iyi bilinmemektedir. Bununla beraber, bakteriyal enfeksiyon nedeniyle hastalanmış balık ve memeli türlerine rastlanılmıştır.

14 Divisio : Cyanonhyta (Cyanobacteria)
Cyanophyta fotosentetik yetenekli moneran mavi-yeşil algleri içeren bir divisiodur. Bunlar tek hücre ya da koloni halinde bulunurlar. Genellikle mavi-yeşil, bazen de kırmızımsı bir renk veren fikosiyanin pigmentinin mevcudiyeti ile karakterize olmuşlardır. Mavi-Yeşil algler klorofile sahiptirler ve fotosentez sırasında daima oksijen üretirler. Bunlar yeryuvarın ilk fotosentetik organizmaları olarak kabul edilirler.

15 Bakteriler gibi, mavi-yeşil alg hücrelerinin şekli de çevresel koşullara ve yaşam evrelerine bağlı olarak değişebilir. Tek hücreden oluştukları gibi koloni de oluşturabilirler. Bunlara örnek olarak Trichodesmium, Oscillatoria ve Lyngbya gösterilebilir. Lyngbya sp. Oscillatoria sp. Trichodesmium sp.

16 Bunlardan Oscilaloria ve Trichodesmium fitoplanktonda çok yoğun olarak bulunurlar ve Trichodesmium'un ani çok hızlı üremesi sonucu red-tide oluşur.

17 Bazı mavi yeşil algler sediment üzerinde yoğun olarak bulunurlar
Bazı mavi yeşil algler sediment üzerinde yoğun olarak bulunurlar. Bu bentik türler genellikle koloni halinde yaşarlar. Bazıları kalkerli kayaçların ya da mercan resiflerinin içinde (endolitik), ya da üzerinde (epilitik) ya da diğer bitkilerin üzerinde (epifıtik) bulunurlar.

18 REGNUM : PROTİSTA Protista alemine dahil organizmalar ökaryotik hücrelere sahiptirler. Bu aleme bitkisel (Fotosentetik dinoflagellat'lar, Diatom'lar ve çok hücreli algler) ve hayvansal (Fotosentetik olmayan Dinoflagellet'lar ve Protozoonlar) organizmalar dahildir. Bunların vücudu basit hücrelerden ya da özel olarak dokulaşmamış hücre gruplarından oluşmuştur. Protistler denizlerde özel öneme sahip organizmalardır. Zira karasal ortamda dominant fotosentezi yapan gerçek bitkilere karşın, denizel ortamda dominant fotosentezi yapan organizmalar protistlerdir.

19 Filum : Protozoa Protozoonların üç grubu (Foraminifera, Radiolaria ve Ciliata) deniz biyolojisinde önemlidir. Bunlardan Foraminifera ve Radiolaria üyeleri Amoeboid olup, Sarcodina grubunu oluştururlar. Tintinnid'ler ise silli protozoonlardır. Bu üç grup planktonda geniş dağılım gösterir. Ayrıca foraminiferlere bentik bölgede de rastlanır. Her üçü de tek hücreli ve heterotroftur. Radiolar ve foraminiferler sil ya da kamçı içermezler, buna karşın yalancı ayaklan (pseudopod) vardır. Kompleks bir iskelet yapısına sahiptirler.

20 Foraminifer‘ler kalsiyum karbonattan yapılmış bir kabuğa sahiptirler
Foraminifer‘ler kalsiyum karbonattan yapılmış bir kabuğa sahiptirler. Kabuktaki delikten ya da açıklıktan yalancı ayaklar çıkar. Bunların çoğu bentik, az bir bölümü de planktoniktir. Boyları genellikle 1 mm'den küçüktür. Kabukları birden fazla bölmeden oluşmuştur. Bunlar 1-6 cm.'lik mesafede yer değiştirebilirler. Diatom ve mikroalglerle beslenirler. Planktonik formlar bentik formlar gibi yaygın değil, ancak bazıları oldukça önemlidir. Örneğin Tropikal sularda yaygın olarak bulunan Globigerina genusu türlerinin kabukları kalkerli çamurların önemli bir bölümünü oluşturur. Globigerina sp.

21 Radiolaria üyeleri pseudopodial protozoonlardır ve genellikle silisten yapılmış bir istkelete sahiptir. Tümü planktonik olup, boyları 0,05-5 mm arasında değişir. Bunlar Diatom ve mikrozooplankton türleriyle beslenirler. Tropikal sularda bol olarak bulunan Radiolaria üyeleri bölgede radiolarlı dip çamurunu oluştururlar. Radiolarianlar

22 Tintinnid'ler küçük silli protozoonlardır
Tintinnid'ler küçük silli protozoonlardır. Kabuk boylan 50 u dan daha küçüktür, genellikle planktoniktir. Beslenmeleri tam olarak bilinmemekle beraber mikrofitoplankton türleriyle beslendikleri düşünülmektedir. Tintinnid sp.

23 REGNUM: FUNGİ (MANTARLAR)
Mantarlar denizel ortamda, karasal ortama göre çok daha sınırlı dağılım gösteren bir gruptur. Bugünkü bilgilere göre tür belirlenmiş olup, bunlardan sadece %1' i denizel ortamda bulunmuştur. Denizel formlar küçük olup 2 mm'lik boya sahiptirler. Mantarlar kendi içlerinde 3 büyük gruba ayrılırlar. Bunlar Küf mantarları, Mayalar ve Ascomycetes ve Basidiomycetes' i içeren yüksek mantarlardır. Yüksek mantarlardan sadece askomycetler ve mayalar okyanuslarda yaygın olarak bulunur.

24 Mantarlar denizel ortamın tüm bölgelerinde bulunmakla birlikte en iyi sahil bölgelerinden bilinirler. Bununla beraber büyük formlardan bazılarına derin deniz diplerinde de rastlanmıştır. Mantarların çoğu çürükçül olup, organik madde mineralizasyonunda bakterilere yardım eder. Sulak alanlarda ve Mangrove komünitelerinde mantarlar esas ayrıştırıcıları oluştururlar. Mantarlar diğer denizel canlılarla ilişki içindedirler. Bir başka deyişle bazıları algler üzerinde ya da sulak alan bitkileri üzerinde parazit olarak, diğer bazıları ise alglerle simbiyont olarak yaşarlar. Dolayısıyla denizel ortamdan bilinen likenleri oluştururlar. Örneğin: Verrucaria adrialica, Verrucaria amphibia, Caloplaca aurantia. Caloplaca aurantia.

25 REGNUM: PLANTAE 9 divisiosu vardır; Bryophyta, Lycopodophyta,
Spherophyta, Filicinophyta, Cycadophyta, Ginkgophyta, Coniferophyta, Gnetophyta ve Angiospermatophyta Bunlardan sadece Angiospermatophyta' nın denizel ortamda yaşayan temsilcileri vardır.

26 Divisitio: Angiospermatophyta
Çiçekli bitkileri içeren bir divisiodur. Kısmen ya da tamamen deniz suyu içinde yaşayabilen az sayıda türe sahiptir civarında olan çiçekli bitki türünden sadece 200 kadarı denizlerde yaşar. Bunların çoğu kısmen deniz suyu içinde yaşadığı halde sadece 50 tür tamamen su içinde yaşar. Sulak alan vejatasyonu 18'den fazla çiçekli bitki familyasına ait türlerden oluşur.

27 Salicornia sp. Juncus sp. Spartina sp. Dominant türlere örnek olarak Spartina, Juncus ve Salicornia genusu türleri gösterilebilir.

28 Mangrove'lar taksonomik olarak ağaçlarla ilişkileri olmayan bitkiler olup, tropikal bölgelerin sahil zonlarında yayılım gösterirler. Mangrove olarak bilinen 30 familyaya ait 100 kadar tür vardır. Deniz çayırlarını oluşturan çiçekli bitkiler tamamen su içinde yaşamaya uymuşlardır, iki çiçekli bitki familyasına ait 40' dan fazla tür deniz çayırlarını oluşturur. Mangrove Deniz çayırları

29 Denizel çiçekli bitkiler az sayıda türle temsil edilmesine rağmen sahil sularının biyolojisinde önemli bir etkiye sahiptir. Dolayısıyla pek çok denizel hayvanın enerji kaynağını oluşturdukları gibi hayvanlar için önemli bitkisel habitatları yaratırlar. Deniz çayırları

30 REGNUM: ANIMALE Çok hücreli hayvanlardır. Vücutları tabaka ya da dokulardan meydana gelmiştir. 1 milyondan fazla türü içeren bu grup 82 filum ile temsil edilmektedir. Filumların genelde tümünün denizlerde az ya da çok temsilcileri vardır, hatta bunlardan bazıları tamamen denizeldir.

31 Çok hücreli hayvanlar genellikle Omurgalılar (Vertabrata) ve Omurgasızlar (Invertabrata) olarak 2 alt gruba ayrılırlar. Bunlardan omurgasızlar genellikle Aşağı Hayvanlar, omurgalılar ise Yüksek Hayvanlar olarak adlandırılır. Ancak gelişim açısından böyle bir adlandırma uygun değildir. Zira, bazı omurgasızlar bazı omurgalılara göre daha fazla evrimleşmiştir. Omurgasızlar, omurgalılara göre daha küçük boyutta olma eğilimindedirler. Bu nedenle büyük hayvanlar omurgalıları, küçük hayvanlar ise omurgasızları temsil eder. Filumların bazıları sadece birkaç tür içerirken, bazıları 1 milyondan fazla türü içerebilmektedir.

32 Biyologlar çok hücreli ilk hayvanın bir protozoondan (muhtemelen bir flagellat) geliştiğine ve dolayısıyla diğer omurgasız filumların da bu ilk çok hücreli hayvan grubundan geliştiğine inanırlar. Evrimin ilk aşamasında oluşmuş filumlar Aşağı filumlar, daha sonra gelişenlerde Yüksek Filum adını alırlar. Örneğin; Porifera ve Parazoa Aşağı Filum olarak kabul edilmektedir. Zira bunlar diğer omurgasız filumlarla çok az evrim yakınlığına sahiptirler. Dolayısıyla evrim ağacının diğerlerinden ayrılan ilk kolunu oluştururlar. Evrim ağacından çıkan ikinci dalı ise Radial simetrili hayvanlar (Radiata) dan Ctenophora ve Cnidaria oluşturur.

33 Porifera Parazoa Ctenophora Cnidaria

34 Evrim ağacında radial simetrili hayvanlardan sonra Bilateral simetrili hayvanları içeren filumlar başlar. Bunlardan, aşağı bilateral simetrili olanlar sert bir yapıya sahiptir ve vücut boşlukları ya çok az yada hiç yoktur. Bu nedenle Acoelomata ve Pseudocoelomata olarak iki yeni dal oluştururlar.

35 Diğer hayvan filumları ise gerçek vücut boşluğu içerdiğinden Coelomata olarak büyük bir dalı oluştururlar. Bu grupta embriyonik olarak gelişen ilk açıklığın ağzı oluşturup oluşturmamasına göre Proterostomia ve Deuterostomia olarak iki gruba ayrılırlar. Bunlardan Proterostomlarda gelişen ilk embriyonik açıklık ağzı oluşturmasına rağmen Deuterostomlarda ağız açıklığına katılmaz. Animale aleminin denizlerdeki filumları evrim sırasına göre örnekleriyle açıklanmaya çalışılacaktır.

36 PHYLUM: PORİFERA Süngerler Metazoa' nın en ilkel grubunu oluştururlar. Vücut genellikle belli bir şekle sahip değildir. Tüp, torba, vazo, kadeh vs. şeklinde olabilir. Ayrıca vücutlarında kas, sinir, duyu hücrelerinin bulunmaması, sindirimin intercelluler (hücre içi) olması ve gelişim sırasında iç ve dış tabakaların yer değiştirmeleri bunların primitifliğinin delillerdir.

37 Süngerlerin vücudu gastral (iç tabaka) ve dermal tabaka (dış tabaka) olmak üzere iki tabakadan oluşmuştur. Bunlardan gastral tabaka 'Koanosit' adı verilen yakalı ve kamçılı hücrelerden meydana gelmiştir. Vücudun dış yüzeyi suyun içeriye girmesine yarıyan deliklerle (Ostium) doludur. İçeriye alınan su süngerlerin üst kısmında bulunan Oskulum adı verilen delikten dışarı atılır.

38 Süngerler vücut yapılarına göre Askon, Sikon ve Lökon tiplerine ayrılırlar.
En basiti askon tipi olup, radier simetrili içi boş bir vazo şeklindedir. Sikon tipi de askona benzer ancak bunun cidarı düz olmayıp kıvrımlıdır. Süngerlerin çoğu Lökon tipine dahil olup çok kalınlaşmış dermal tabakalarında yumurta biçiminde gastral odacıklar bulunur. Süngerler, pek az istisna ile iç iskelet içerirler. Bu iskelet süngerin teşhisinde çok önemlidir. Spikül adı verilen bu iskeletin eksen ve ışın sayısına göre, Monoakson, Triakson ve Poliakson tipleri vardır.

39 Süngerler eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalabilirler
Süngerler eşeyli ve eşeysiz olarak çoğalabilirler. Eşeysiz çoğalma bilhassa tomurcuklanma ile olur. Besinlerini mikroskobik organizmalar oluşturur. Bunlar kamçılı koanosit hücrelerinin kamçılarının hareketleri sayesinde su porlardan içeriye alınır ve suyun içindeki organizmalar filtre edildikten sonra oskulumdan dışarıya atılır. Büyüklükleri 1 mm den 1 m' ye kadar olabilir. Renkleri çok değişken olup, çoğunlukla beyaz, sarı, kavuniçi, kırmızı, yeşil, siyah ve menekşe renginde görülürler. Süngerler spikül içerdiklerinden ve kötü koktuklarından diğer organizmalar tarafından besin olarak alınmazlar. Bununla beraber çabuk gelişen algler ve Hydroid polipler bunların düşmanlarıdırlar.

40 Bünyeleri delikli olmasından dolayı içlerinde genellikle pek çok Polychaet ve Crustacea türlerine rastlanır. Koloni ya da soliter halde kendilerini bir yere tespit ederek yaşarlar.Hiçbir zaman yer değiştirmezler. Yalnız bazı süngerler diğer hayvanlar üzerinde epizoon (Pagurus sp. gibi yengeçlerde) olarak bulunurlar ve bu hayvanın hareketi sayesinde yer değiştirebilirler. Pagurus sp

41 PHYLUM: CNİADARİA Serbest ya da sesil olarak bulunan basit radier simetrili Metazoon'lardır. Vücut ektoderm ve endoderm olarak iki tabakadan oluşmuştur, yani diploblastik canlılardır. Bu iki tabaka arasında jelatinimsi, ya da bazen mezenşim şeklinde hücreli mezoplea adı verilen bir tabaka bulunur. Vücutta gastrosol denen bir boşluk ve tek delik vardır. Sindirimleri kısmen intracellulardır. Sinir sistemleri ağ (diffüz) şeklindedir. Hemen hepsi karnivordur. Seksüel ve aseksüel çoğalırlar. Genellikle tek şekilli olan larvalarına Planula adı verilir.

42 Cnidaria'nın bir kısmı sesil (polip) olarak bentik bölgede, bir kısmı ise serbest (medüz) olarak denizlerin pelajik bölgelerinde bulunur. Cnidaria üyelerinin en önemli özelliği 'Knid' adı verilen ve yakıcı bir maddeyi içeren hücrelerin bulunmasıdır, ki bundan dolayı filuma Cnidaria adı verilmiştir. Knid içeren bu hücrelere knidoblast adı verilir. Knidlilerde seksüel ve aseksüel üreme görülür. Polip ve medüz dölü alternatif olarak oluşur. Böyle bir alternatif içinde polipler eşeysiz üreme ile medüzleri ve medüzler de eşeyli üreyerek Planula larvasını ve bu larvanın bir müddet sonra kendisini bir yere tespit ederek gelişmesiyle polip oluşur. Knidlilerde böyle eşeysiz üremeyi eşeyli üremenin takip etmesine Metagenez adı verilir.

43 Denizanaları Cnidaria filumunun üyeleridir.
Cnidaria fılumu Hydrozoa, Scyphozoa ve Anthozoa olmak üzere üç klassis altında incelenir. Denizanaları Cnidaria filumunun üyeleridir. Sınıf :Scyphozoa (Gerçek denizanaları) Bu sınıfında 5 ordosu bulunur: Ordo:Coronatae Afolla parva Periphylla periphylla

44 Ordo: Cubomedusae Chiropsalmus zygonema Carybdea sivickisi
Mnemiopsis sp.

45 Ordo: Rhizostomeae Rhizostoma octopus Stomolophus meleagris

46 Mnemiopsis, yine gemilerle Karadeniz'e gelen 'Beroe' adıyla bilinen başka bir denizanası tarafından yenilmektedir. Beroelar'ın sayısında 1997'de artış gözlenmesiyle Karadeniz'de mnemiopsis türü azalmıştır. Ayrıca, 1993'ten sonra deniz suyu sıcaklığı ortalamanın altında kalmıştır Mnemiopsis bundan olumsuz etkilenmiştir. Ekosistem de bu türe adapte olmuştur. Beroe sp.

47 PHYLUM: CTENOPHORA Serbest yüzen ve soliter halinde yaşayan Coelenteratlardır. Hareketlerini taraklı siller yardımıyla yaparlar. Ne medüz ne de polip tipi vardır. Yakıcı tentakülleri de yoktur. Renkli ya da şeffaf olur. Şekilleri oval, armut, ceviz, sferik ya da şeritimsi olabilir. Çoğu fotosentez olayını gerçekleştirebilir, hermafrodit hayvanlardır ve döl değişimi görülmez. Pelajikte yaşarlar. Çoğu predatör olup, küçük boylu planktonla ve hatta balık yumurtası ve genç larvaları ile beslenirler. Tentakülata ve Nuda olmak üzere 2 sınıfları vardır.

48 PHYLUM: PLATYHELMINTHES
Çoğu yaprak şeklinde yassılaşmış olan triploblastik hayvanlardır. Segmentsiz ve bilateral simetrilidirler. Vücut dorso-ventral olarak yassılaşmıştır, anüs, sölom ve dolaşım sistemleri yoktur. Serbest ya da parazitik olarak yaşarlar. Çoğu hermafrodittir. Rejenerasyon yetenekleri yüksektir.

49 Turbellaria, Trematodes ve Cestodes olmak üzere, 3 sınıfı içeren bu filum denizlerde sadece Turbellaria sınıfı ile temsil edilmektedir. Bunlar yaprak, şerit ya da yumurta şeklinde olan ve serbest yaşayan platyhelmintlerdir.

50 PHYLUM: NEMERTEA Uzun yuvarlak vücutlu, segmentsiz kurtlardır. Vücutları bez ve sillerle örülüdür. Bilateral simetrilidirler. Vücut boşluğu bulunmaz. Probosisleri vardır. Sindirim sisteminde ağız ve anüs mevcuttur, dolaşım sistemi sadece kandan oluşmuştur. Boyları 1 mm olabileceği gibi metrelerce olanları da vardır. Predator hayvanlardır. Besinlerini küçük canlılar ve bazen de organik detritus üzerinden sağlarlar. Parazit olanlar da vardır.

51 Genellikle ayrı eşeyli, az bir kısmı hermafrodittir
Genellikle ayrı eşeyli, az bir kısmı hermafrodittir. Rejenerasyon yetenekleri yoktur. Çoğu denizlerde az bir kısmı da tatlı sularda yaşar. Tropikal ve ılıman denizlerin sahil bölgelerinden derinlere kadar geniş bir yayılım gösterirler.

52 PHYLUM: ANNELIDA Uzun vücutlu ve homonom metamerli kurtlardır. Vücudun ortasında hakiki bir besin kanalı ve sölomları vardır. Dolaşım sistemleri kapalıdır. Boşaltım organları nefrdiumlardır. Merkezi sinir sistemleri bir çift preoral gangliondan ibarettir. İlk iki vücut segmenti beyni, duyu organlarını ve ağzı içerir. Anüs mevcut olup, son segmentte bulunur. Derileri yapışkan olan bu filumun bütün sınıflarının denizlerde yaşayan temsilcileri olmakla beraber, en zengin olan Polychaeta sınıfı denizlere özgü karakteristik bir formu oluşturur.

53 Denizel annelidler

54 Class : Echiura Silindir ya da yumurta şeklinde annelidlerdir. Protostomiumları karın tarafında olup, bir hortum şeklini almıştır, fakat retraktil değildir. Sölomları iyi gelişmiştir. Anüs vücudun sonunda bulunur. Ayrı eşeylidirler, besin olarak organik maddeleri ve küçük canlıları alırlar. Bütün okyanuslarda rastlanır.

55 En çok tanınan türü Benollia viridis' tir
En çok tanınan türü Benollia viridis' tir. Dişilerde vücut 7 cm kadar uzunlukta olup papillarla örtülüdür. Renkleri yeşil ya da mavimsi yeşildir. Probosisleri cm kadardır. Erkekleri çok küçük olup 1-2 mm kadardır. Bunlar dişilerin hortumları içerisinde parazitik olarak yaşarlar.

56 Benollia viridis

57 PHYLUM: ARTHROPODA Hayvanlar aleminin türce en zengin bir filumunu oluşturan arthropodlar bilateral simetrili hayvanlardır. En önemli özellikleri filuma ismini verdiren ekstremitelerinin eklemli oluşudur. Vücutları heteronom metamerlidir. Bundan dolayı da vücutlarında baş, toraks ve abdomen diye üç kısım ayırt edilir. Kutikulli bir dış iskeletleri vardır, sil vb. içermezler. Nefridium bulunmaz. Dolaşım sistemleri açıktır. Genellikle ayrı eşeylidirler. Gelişmeleri metamorfozludur.

58 Bu filumun denizlerde yaşayan Crustacea ve Pycnogonida adında iki sınıfı vardır.
Pycnogonida- Deniz örümcekleri

59 Denizel crusteceanlar

60 PHYLUM: MOLLUSCA Hayvanlar aleminin, arthropodlardan sonra türce ikinci derecede zengin bir grubunu oluştururlar. Mollusca filumuna ait formlar genellikle segmentsiz ve yumuşak bir vücuda sahiptir. Bilateral simetrili ve triploblastik hayvanlardır.

61 Vücutları baş, ayak, ve iç organlar torbası,olmak üzere 3 bölümden meydana gelmiştir. Sölomları ve manto boşluğuna açılan anüsleri vardır. Vücutlarında manto denilen bir örtü vardır. Çok kere kalsiyum karbonattan yapılmış bir kabukları vardır. Bir kaçı dışında ayrı eşeylidirler, çoğu ovipar az bir kısmı ise vivipardır. Gelişme pulmonat ve Cephalopodlarda direkt, diğer gruplarda ise trokoforalarva ile olur.

62 Çoğu denizlerde az bir bölümü de tatlı sularda ve karada yaşar
Çoğu denizlerde az bir bölümü de tatlı sularda ve karada yaşar. Amphineura, Gastropoda, Lamellibranchiata , Cephalopoda , Bivalvia olmak üzere 5 sınıfa ayrılırlar. Bu filumun bütün sınıflarının denizlerde yaşayan temsilcileri vardır.

63 Gastropoda Cephalopoda Bivalvia Lamellibranchiata Amphineura

64 PHYLUM: BRYOZOA Segmentsiz, sedenter ve koloni halinde yaşayan triploblastik hayvanlardır. Her iki koloni bireyi zoocium ve polipod olmak üzere iki bölümden oluşur. Bunlarda zoocium vücut duvarlarından, polipid de besin kanalı ve tentaküllerinden ibarettir. Solom boşlukları oldukça geniş olan ağız tentaküllerinin ortasında yer alır. Çoğu hermafrodittir, eşeysiz olarak çoğaldıkları gibi eşeyli olarak da çoğalırlar.

65 Gelişmeleri tatlısu türlerinde direkt denizel türlerde ise ise direkt olarak meydana gelir. Sahillerden 250 m derinliğe kadar olan zeminlerde bulunurlar. Phylactolaemata ve Gymnolaemata olmak üzere 2 sınıfı vardır. Bunlardan ilki tatlısularda, diğeri de denizlerde yaşar.

66 PHYLUM: BRANCHIOPODA Dış yapıları bakımından pelecipodları andıran gerçek coelomatlardır, fakat iç yapıları bakımından tamamen onlardan farklıdırlar. Vücutları eşit olmayan iki valv ile ihtiva edilmiştir. Bunlardan üsttekine dorsal, alttakine ventral valv adı verilir. Genellikle pedonkül adı verilen bir sap ile kendilerini bir yere tespit ederler. Kabuk içinde lofofor adı verilen bariz bir yapı vardır. Ayrı eşeylidirler, gelişmeleri metamorfozludur.

67 Hepsi denizlerde yaşar. 7000 kadar fosil türü bilinmektedir
Hepsi denizlerde yaşar kadar fosil türü bilinmektedir. Bugün yaşayan 250 kadar türü mevcuttur. Inarticulata ve Articulata olmak üzere iki sınıfı vardır. Articulata

68 Inarticulata

69 PHYLUM: ECHINODERMATA
Yüksek organizasyonlu hayvanlardır, larva döneminde iken vücutları bilateral simetrilidir. Erginlerde ise radial simetri görülür. Ağzın bulunduğu alt tarafa oral, anüsün bulunduğu üst tarafa da aboral kutup adı verilir. Kalker plakalardan yapılmış epidermik bir iskeleti vardır, bunlara üzerinde hareketli veya haketsiz dikenler; bazılarında bunların değişmesiyle pedisellaria adı verilen tüp ayakcıklar vardır. Sölomlarında viseral boşluk, perihaenal sistem ve ambulakral kanal sistemi mevcuttur. BAZI ECHINODERMATA ÖRNEKLERİ

70 Ayrı eşeylidirler, döllenme çok zaman suda olur ve gelişmeleri metamorfozludur. Yumurta döllendikten hemen sonra, segmentasyon başlar ve kısa bir süre sonra Dipleurula adı verilen bir larva evresi meydana gelir ve bunu takibenm snıflara göre değişen larva tipleri gelişir. Sahilden en derin bölgelere kadar bulunabilen bentik hayvanlardır. Crinozoa, Asterozoa ve Echinozoa olmak üzere üç alt filumu vardır.

71 Asterozoa Crinozoa (Deniz lalesi)

72 Echinozoa

73 PHYLUM: HEMICHORDATA Vücutları kurtları andıran ilkel hayvanlardır; en yüksek omurgasızlar özelliğini ve hem de aşağı omurgalıların karakterlerini gösterirler. Bu bakımdan en iptidai kordatlar olarak mütalaa edilirler. Nispeten küçük bir grup olup 50 kadar türü mevcuttur. Hepsi denizlerde, sahile yakın kum ve çamurlar içine gömülü olarak yaşar.

74 Enteropneusta, Pterobranchia ve fosil formları içeren Graptolita sınıfları ile temsil edilirler.

75 Pterobranchia

76 Graptolithina

77 PHYLUM: CHORDATA Vücutları metamerli ve bilateral simetrili coelomatlardır. Bunlar notokorda, solungaç yarıkları ve içi boş bir nöral boru içerirler ki, bu karakterleri ile bütün diğer canlılardan ayrılırlar. Bu özellikler ergin olan ilkel kordatlarda görünmese bile, gelişme evresinin herhangi bir devresi içinde mutlaka mevcuttur.

78 Urochordata, Cephalochordata ve Vertebrata olmak üzere 3 alt filumu vardır.
Urochordata (Tunikatlar)

79 Cephalochordata Amphioxus sp.

80 Vertebrata

81 SUBPHYLUM: VERTEBRATA
İç iskeletli, bel kemikli ve beyinli kordatlardır. Bunların yaşayan formları: Agnatha, Chondrichthyes, Osteichthyes, Amphibia, Reptilia, Aves ve Mammalia olmak üzere 7 sınıf altında incelenirler. Bunlardan Chondrichthyes ve Osteichthyes Pisces Superclassis'ini, Amphibia, Reptilia, Aves ve Mamalia da Tetrapoda Superclassis' ini oluştururlar.

82 Classis: Agnatha Çenesiz hayvanlarda, notokorda, çubuk biçiminde; eksen iskeleti kıkırdak ya da lifli bağ dokusundan yapılmış; solungaçları destekleyen ve koruyan gerçek bir solungaç yayı içermeyen, ancak bunun yerine bir solungaç sepeti bulunduran; çift yüzgeçli ve ortada bir burun deliği bulunan balıklardır.

83 Günümüzde iki ordosunun (Myxiniformes ve Petromyzoniformes) denizlerde kadar temsilcisi vardır. Bunlardan Myxiniformes'e örnek olarak Myxine sp., Petromyzoniformes' e de Petromyzon sp. gösterilebilir.

84 Myxine sp

85 Petromyzon sp Petromyzon sp’nin ağzı

86 Superclassis: Pisces Balıklar tür bakımından omurgalıların en zengin grubunu oluşturur. Bugünkü bilgilere göre civarında balık türü vardır. Bunlardan 'ü kıkırdaklı balıkları, geri kalan ise kemikli balıkları oluşturur. Modern balık türlerinin % 58'i denizlerde, %41'i tatlı sularda yaşar. %1'i de tatlı su ve denizler arasında düzenli göçler yapar (Diadrom). Ayrıca tüm balık türlerinin %46'sı kıyısal bölgede, %12'si açık denizlerde yaşar. Açık deniz formlarının %1'i epipelajik, %5'i derin sularda, pelajik ve %6'sı derin denizlerde bentik olarak yaşar.

87 Classis: Chondrichthyes
Çeneli hayvanlar olup, notokorda boncuk dizisi şeklindedir. Eksen iskeleti kıkırdaktan yapılmış olup, solungaçları destekleyen ve koruyan solungaç yaylar vardır. Çift yüzgeçli ve çift burun delikleri vardır. Bunlara kısaca kıkırdaklı balıklar da denir ve denizlerde kadar türle temsil edilir.

88 Kıkırdaklı balıkların
Chimaeriformes, Heterodontiformes, Hexanchiformes, Squaliformes, Pristiophoriformes, Rajiformes ve Torpediniformes olmak üzere 7 ordosu vardır. Bunlara örnek olarak köpek balıkları, kedi balıkları ve vatozlar gösterilebilir.

89 Ordo: Chimaeriformes Hayalet Köpekbalığı

90 Ordo: Heterodontiformes
Boynuzlu Köpekbalığı

91 Ordo: Hexanchiformes Fırfırlı Köpekbalığı

92 Ordo: Squaliformes Camgöz Köpekbalığı

93 Ordo: Pristiophoriformes
Testere Köpekbalığı

94 Ordo: Rajiformes Rhina sp.

95 Ordo: Torpediniformes
Torpedo sp.

96 Classis: Osteichthyes
Çeneli, notokorda çubuk biçiminde, eksen iskeleti kemikten yapılmış çift yüzgeçli ve çift burun delikli balıklardır. Bunlara kemikli balıklar adı verilir. Denizlerde bin türü vardır, bunların %58' i denizeldir. 34 ordosu vardır.

97 Classis: Reptilia Denizlerde yılan ve kaplumbağalar olmak üzere iki grupta temsil edilirler. Bunlardan yılanların 50 kadar türü denizlerde yaşar. Tümü zehirli olup, Pasifik ve Hint okyanusunun tropikal sahil sularında yayılış gösterir. Boyları genellikle 1 m’dir ancak 3 m boyunda olanlar da vardır. Denizel yılanların vücutlarının üstleri koyu altları değişik renkteki bantlarla süslü beyazdır. Vivipar hayvanlardır, aktif pradatör olup, besinlerini küçük balıklar oluşturur.

98 Denizel yılanlar

99 Deniz kaplumbağaların 5 türü denizlerde yaşar
Deniz kaplumbağaların 5 türü denizlerde yaşar. Bunlar baş ve kabuk şekilleriyle birbirlerinden ayrılırlar. Bunlardan biri okyanusların tropikal bölgelerine özgü, diğer dördü (Dermochelys coriacea, Caretta caretta, Eretmochelys imbricata, Chelonia mydas) ise ılık sularda yaşar. Littoral bölgenin sahil sularında yaşarlar. Bunlar karadaki akrabalarına göre daha iridirler. Örneğin; Dermochelys coriacea türüne ait bireylerin 550 kg kadar olduğu saptanmıştır.

100 Dermochelys coriacea

101 Ovipar hayvanlardır, yumurtalarını sahil kumlarına açtıkları çukurlarına bırakırlar. Yumurtadan çıkan yavrular hızla denize yönelirler. Beslenmeleri değişik besinlerden olabilir. Örneğin; C. mydas deniz anaları ve bitkilerle beslenir.

102 Classis: Aves Aves sınıfını oluşturan kuşların 8600 kadar türü bilinmektedir. Bunların yaklaşık % 3'ü denizel ortamda yaşar. Deniz kuşlarının çoğu beslenmek amacıyla deniz yüzeyini kullanır, yada dalarak besin toplar. Bazıları besin bulmak amacıyla sahil sularında yürürler. Diğer bazı türler mevsimsel olarak denizlere gelirler. Denizlerde yaşayan kuşlar dört ordoda toplanmıştır. (Sphemisciformes, Procellariiformes, Pelecaniformes, Charadriiformes)

103 Sphenisciformes ordosuna örnek olarak penguenler,

104 Procellariiformes ordosuna örnek- olarak boruburunlular,
Albatros

105 Pelecaniformes ordosuna örnek olarak pelikanlar,

106 Charadriiformes ordosuna örnek olarak martılar gösterilebilir

107 Classis: Mamalia Yaklaşık 4500 türe sahip memeli sınıfının denizlerdeki temsilcileri oldukça sınırlıdır. Kuşlar gibi memeliler de sıcak kanlı hayvanlardır. Ancak vücutları tüylerle değil kıllarla kaplıdır. Birkaç istisna ile tümü vivipardır. Geniş bir dağılıma sahiptirler.

108 Deniz memelilerine örnek olarak Carnivora ordosundan Enhydra lutris (Deniz samurları),

109 Ursus maritimus (Kutup ayıları),

110 Pinnipedia' dan Odobenus rosmarus (Mors),

111 Monachus monachus (Fok) verilebilir.

112 Cetacea temsilcileri sucul yaşama en iyi uyumu sağlamış memeli türlerini içerir. Zira diğer deniz memelilerinin pek çoğu yaşamlarının belli dönemlerinde karaya dönerlerken Cetacea'nın tüm türleri yaşamları boyunca sudan hiç çıkmazlar. Bu nedenle vücutları fusiform şeklinde olup, tipik balık formundadırlar. Bu grubun en iyi örnekleri balina ve yunuslardır.

113 Katil balina

114 Tursiops aduncus

115 TEŞEKKÜRLER…


"Denizlerde Yaşayan Canlıların Sistematiği" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları