Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanTümer Türkbay Değiştirilmiş 6 yıl önce
1
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
2
Davranışçı Terapi-Davranışçı Öğrenme Kuramı Davranışçı terapistler-Davranışçılık; psikanalitik yaklaşımcıların aksine var olan psikolojik hastalıkların ya da rahatsız eden davranışların psikolojik kökenlerini araştırmazlar. Davranışçı terapi adı üzerinde insan davranışları üzerine odaklanan bir psikoterapi çeşididir. Davranışçı terapiye göre insanın duygu ve düşüncelerini değiştirmenin en iyi yolu onların davranışlarını değiştirmektir. Bu nedenle davranış değişikliğini hedefleyen adımlar atılır.
3
Mahatma Gandhi Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür... Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür... Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
4
Davranışçı Terapi Kuramının Özellikleri İnsanlar ne davranışta bulunuyorlarsa odurlar. Bilimsel olarak tek çalışılabilecek olanlar; sadece gözlenebilir olan insan davranışlarıdır. Psikolojik sorunlarla baş etmenin tek yolu davranışlarla çalışmaktır. Duygular insanı anlamak için önem arz etmez. İnsanların özgür iradesi bir illüzyondan ibarettir; önemli olan yapmış oldukları davranışların sonuçlarıdır.
5
Davranışçı Terapi Teknikleri Kendi kendini gözlemleme Pekiştireç kullanımı Yeni etkinliklerin programlanması Rol oynama tekniği Maruz kalma terapisi (exposure) Maruz kalma ve tepki önleme
6
Bilişsel Davranışçı Terapi Bize sıkıntı veren veya sorun olan olayın kendisi değil, olay hakkında düşündüklerimizdir. Bir şeyin yaşam zorluğu mu yoksa sorun mu olduğunu belirleyen bakış açımızdır yani düşünme tarzımızdır. BDT’nin amacı: negatif düşünceleri tespit etmek, duygularımızı nasıl etkilediklerinin farkına varmak ve onları daha yarayışlı olanlarla değiştirmektir.
7
Bilişsel Davranışçı Yaklaşım Temel sayıltısı: insan duygu ve davranışlarının düşüncelerden kaynaklandığıdır. Düşünceler değiştiği takdirde duygu ve davranışlar da değişecektir. Psikopatolojinin bu düşüncelerin çarpık, irrasyonel ya da işlevsiz olmasından kaynaklandığını savunur. Terapide otomatik düşünceler, varsayımlar ve kök inançlar üzerinde çalışır. Dünyada en çok kabul gören ve en sık uygulanan, bilimselliği pek çok çalışmayla kanıtlanmış terapi yöntemidir.
8
Kökeninde iki temel anlayış olan psikoterapi türüdür. Birincisi bilişsel tarafı: duygularımızın hiç yoktan ortaya çıkmayacağı, her zaman duygunun bir düşüncenin sonucu olduğudur. ikincisi olan davranışçı tarafı ise davranışları manipüle ederek duygularımızı değiştirebileceğimizdir. Kısacası düşünceleri ve davranışları kontrol altına almayı ve değiştirmeyi hedefler, sonucunda duygu durumunda değişim bekler.
10
Çarpık, irrasyonel ya da işlevsiz düşünce Bir kızın, hep fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğü erkek arkadaşları olmuşsa, burada kızın aklındaki çarpık, irrasyonel ve işlevsiz düşünce: ‘Bu adamlar da hep beni buluyor!?’ Ancak diğer kuvvetle muhtemel durum: ‘kızın büyük olasılıkla bu tip insanları seçiyor olmasıdır’ Bu noktada sevgililik surecindeki davranışsal rutin ve alışkanlıklar saptadıktan sonra, bu davranışların bilişsel süreç içinde nasıl konuşlandırıldığına yönelir. Sonunda «Benmişim kendimi savunurken en çok hançerleyen!" diye mırıldanmaya başlarsınız.
11
Olay-olumsuz duygu-düşünce Geçmiş yaşantımızdan getirdiğimiz düşüncelerimiz (şemalar) olaylara bakış açımızı belirler. Yani olaylara verdiğimiz anlamı belirler. Bir olay karşısında ortaya çıkan olumsuz duygulanımımıza bağlı olarak değerlendirme yaparız. Ortaya çıkan olumsuz duygu (bir şeyler yolunda gitmiyor, üzgünüm, isteksizim, yalnız, hayal kırıklığına uğramış, incinmiş hissediyorum, öfkeliyim, kaygılıyım) bize bir bilgi verir. Bu olumsuz duyguya neden olan düşüncemizi gözden geçiririz. Bilişsel çarpıtmalar (işlevsel olmayan düşünceler) söz konusu olabilir.
12
Otomatik Düşünceler Otomatik düşünceler bilinçli bir yargılama olmaksızın ortaya çıkan, eylemlerimiz ve duygularımızı derinden etkileyen zihinsel işlevlerdir. Çevrede gelişen olaylara bağlı olarak meydana gelen bu düşünceler, daha sabit olan inançlarımız ve şemalarımızdan köken almaktadırlar. Bu düşünceler kişi tarafından doğru olarak kabul edilir. Otomatik düşünceler, “Bizi bunun için sorumlu tutacak.” gibi sözel veya ev sahibi ile yapacağı telefon konuşmasını kulağında duyması gibi işitsel veya ev sahibini gözünde canlandırması gibi görsel şekillerde olabilir. Otomatik düşüncelere içsel konuşmalarımızla beraber tüm algılarımız da eşlik eder. Ancak düşünürken en hızlı olarak görüntüleri ve içsel konuşmaları kullanırız. Tat ve koku algılarımızın otomatik düşüncelere katılması daha nadir olur. Otomatik düşüncelerimiz nerede ise tüm işlevlerimizden sorumludurlar.
16
Olumsuz Otomatik Düşünceler Seçici Algılama (selective abstraction): Bir durumun seçici olarak belli bir ayrıntısının algılanması, diğer önemli özelliklerin ise göz ardı edilmesidir. Geri plandaki olumsuz anlamlandırma nedeni ile olayların genellikle olumsuz detayları algılanmakta, olumlu detaylar gözden kaçmaktadır.
17
Seçici Algılama
18
Abartma (Exaggeration): Yaşanan olumsuz olaylardan kendisi, çevre ve gelecek ile ilgili abartılı sonuçlar çıkarmaktır. Ufak sorunlar bile tüm geleceğin kötü geçeceğine işaret olarak algılanmaktadır. Olumsuz Otomatik Düşünceler
19
Küçümseme (Minimization): Olumlu olayları küçümseme. Kişinin başarıları şans eseri meydana gelmiştir. Kendisinin herhangi bir etkisi olmamıştır. İnsanlar ona acıdıkları için onunla beraberdirler. Olumsuz Otomatik Düşünceler
20
Aşırı Genelleme (overgeneralization): Bir tek olaydan genel kurallar çıkartmadır. Genellikle bu tür düşünceler ve ifadeler içinde sık sık “her şey, hiç bir şey, her zaman, hiç bir zaman, asla, hep gibi tanımlamalar geçer. Olumsuz Otomatik Düşünceler Clue Words for Overgeneralization
21
Kişiselleştirme (personalization): Çevrede olan olaylar veya kişilerle ilgili kişisel karşılaştırmalar yapılır veya kişisel bağlantılar kurulur. Olumsuz Otomatik Düşünceler
22
Hep ya da Hiç Tarzı Düşünme: Olaylar, siyah- beyaz, iyi-kötü gibi iki uçta algılanır.
23
Kontrol Yanılsaması: Kişi kendisini çevresindekilerin acılarından veya mutluluğundan sorumlu olduğunu hisseder.
24
Keyfi Çıkarsama (arbitrary inference): - Kanıt olmadan ya da aksi kanıt olduğu halde bazı sonuçlara ulaşma - Destekleyici verilerin eksik olduğu durumda olumsuz sonuçlar çıkarma - Keyfi çıkarsamanın iki türü vardır: zihin okuma ve olumsuz tahmin.
27
Akıl Okuma (mind reading): Karşımızdaki kişinin veya kişilerin zihninden geçenleri tahmin etmeye dayanan bir düşünce hatasıdır. Eylemlerimiz ve duygularımızı tahmin ettiğimiz bu düşüncelere göre şekillendiririz.
29
Etiketleme (stigmatization): Kişinin kendisini veya karşısındaki kişiyi bir davranışına dayanarak tutumu hakkında bir genelleme yapmak.
30
Duygusal Kararlar Kişinin olay veya insanlar hakkında hissettiklerinin doğru olacağına inancından doğan düşüncelerdir.
31
Depresyon da
32
Otomatik Düşünceler Ölçeği
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.