MESLEKİ REHBERLİK VE KARİYER DANIŞMANLIĞI

MESLEKİ REHBERLİK VE KARİYER DANIŞMANLIĞI

1. PSİKODİNAMİK YAKLAŞIMLAR

A. Adler’in Yaklaşımı B. Roe’nin Gereksinim Kuramı C
A. Adler’in Yaklaşımı B. Roe’nin Gereksinim Kuramı C. Myers – Briggs Tip Teorisi

Psikodinamik yaklaşımların temelinde hangi kuram vardır?
BİRLİKTE DÜŞÜNELİM… Psikodinamik yaklaşımların temelinde hangi kuram vardır? ETKİN DİNLEME – DİKKAT BECERİSİ

Psikanalitik/Psikodinamik Temelli Yaklaşımlar
Sigmund Freud ( ), insanı cinsellik ve saldırganlık dürtüleri ile dünyaya gelen, özünde kötücül bir varlık olarak görmektedir. Kişiliğin cinsellik (eros = yaşam) ve saldırganlık (thanatos = ölüm) içgüdüleri tarafından idare edildiğine savunur. Libido yaşamsal enerjidir ve cinsellik içgüdüsünden çıkmaktadır.

İnsan davranışlarını bilinçaltı motifler(süreçler), iç güdüler, çatışmalar, savunmalar, erken çocukluk dönemi deneyimleri ve çözülmemiş çatışmalar belirlemektedir.

?

Freud’a göre, bilinçdışında bulunan istekler ve anılar zaman ve yer tanımaksızın eski güçlerini ve enerjilerini sürdürmekte ve çeşitli biçimlerde davranışlarımızın çoğu üzerinde etkili olmaktadırlar. Ancak, bireyler bu etkinin farkında değildirler. Dolayısıyla; bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı sürekli bir etkileşim içerisindedir.

Psikanalitik yaklaşımın kurucusu olan Freud, meslek seçimi ya da kariyer danışmanlığı alanında doğrudan çalışmamıştır. Psikanalitik yaklaşımın meslek danışmanlığına uyarlanması ise Freud'un takipçileri tarafından yapılmıştır.

Kariyer seçimi bilinçaltından etkilenir. Yetişkinlikteki mesleki davranışlar erken çocukluk döneminden kaynaklanır. Yetişkinlikteki deneyimlerin meslek seçimi üzerinde etkisi çok azdır. Yüceltme savunma mekanizması, meslek seçimini doğrudan etkiler.

Yüceltme: İd’ in kabul edilemeyecek bastırılmış duyguları (saldırganlık vb.) toplumun kabul edebileceği alanlara yönlendirilmesidir. Freud’a göre saldırganlık dürtülerini cerrah yada boksör olarak doyurmaya çalışan bireyler de buna örnektir(Yüceltme) Çocuklardan pek hoşlanmayan bir öğretmenin disiplin kurulundan sorumlu olması (Yüceltme)

Psikanalitik yaklaşıma göre meslek seçimi, zevk (pleasure) ve gerçeklik (reality) ilkelerine göre yapılan bir davranıştır. Zevk ilkesi, insanı gerçeklikten bağımsız olarak hemen hoşlanacağını düşündüren davranışlara yöneltirken gerçeklik ilkesi, insanı bu zevkin maliyet ve süresinin önemine yöneltmektedir.

Bordin, Nachman ve Segal’ e göre (1963): *Yüceltme savunma mekanizması temelli görüşü genişletmişlerdir. *Yetişkinlikte sahip olunan meslek, erken çocukluk dönemindeki içgüdüsel doyum kaynaklarına benzer bir işleve sahiptir.

*Farklı mesleklerde temel ihtiyaçları doyuma ulaştırmaya yarayan farklı etkinlikler, araçlar bulunur. *Her bir meslek temel ihtiyaçları (bakıma yönelik, oral, duyusal ya da anal) doyuma ulaştırma durumuna göre tanımlanabilir.

İş makinesi operatörü: İç güdüsel doyuma ısırma, çiğneme gibi “oral” saldırgan etkinliklerle ulaşmıştır (İLK 6 YILDA). Yetişkinlikte bu doyum dişlerden ellere, bıçaklara, delicilere çevrilmiş; kişi operatör olarak diş yerine parmaklarını ve kesici aletleri kullanarak doyum sağlar hale gelmiştir.

TEMEL KAVRAMLAR 100%

Erken Çocukluk Dönemi Deneyimleri: Bireylerin yetişkinlikte yer aldığı karmaşık etkinliklerin erken çocukluk döneminde benzer içgüdüsel doyum kaynaklarına paralel bir şekilde geliştiği düşüncesidir. Özdeşim: Bireylerin erken çocukluk yıllarında anne- babalarıyla kurdukları özdeşimin meslek seçiminde önemli rol oynadığı anlamına gelir.

Ego Gücü: Gerçeklik ilkesine göre hareket eden ego kavramının meslek seçiminde önemli etkisi olduğu anlamına gelir. Ego gücü yüksek olan bireyler gerçeklik mekanizması ile hareket edebildiğinden mesleki ilgi örüntüleri daha net bir şekilde ayrışmış olabilmektedir.

Savunma Mekanizması: Freud'un öğrencilerinden olan Hendrick, iş ya da meslek seçiminin ağırlıklı olarak savunma mekanizmalarıyla açıklanabileceği, düşünmüştür. Yüceltme, yer değiştirme, mantığa bürüme gibi savunma mekanizmaları, iş ya da meslek yoluyla ifade yolu bulmaktadır.

BİRLİKTE DÜŞÜNELİM… Kariyer seçiminde savunma mekanizmalarına ilişkin örnekler neler olabilir? ETKİN DİNLEME – DİKKAT BECERİSİ

Psikanalitik/Psikodinamik Yaklaşımda Kariyer Danışmanlığı Süreci

Danışma sürecinde meslek seçiminin altında yatan bilinçaltı etkenlere odaklanılır. Mesleki kararsızlık daha temel bir psikolojik rahatsızlığın göstergesi olarak ele alınır. Psikanalizde kullanılan teknikler, kariyer danışmanlığında da kullanılır.

TEKNİK: SERBEST ÇAĞRIŞIM AMAÇ: Bilinç altında adeta kilitli olarak gizli kalmış, baskılanmış malzemenin ortaya çıkartılarak yorumlanması ve danışanın içgörü kazanmasıdır. NE ZAMAN KULLANILIR: Serbest çağrışım psikanalitik terapinin her aşamasında kullanılan bir tekniktir. Ancak ilerleyen seanslarda daha uygun olur.

TEKNİK: DİRENCİN ANALİZİ AMAÇ: Danışman, danışanın gösterdiği direncin ne anlama geldiğini danışana göstermek, adeta ona öğreterek onda farkındalık meydana getirmektir. NE ZAMAN KULLANILIR : Seansı unutmak, geç kalmak, söyleyecek bir şey bulamamak gibi direnç durumlarında bu teknik kullanılır.

TEKNİK: AKTARIM ANALİZİ AMAÇ: Danışanın hissettiği duyguları(olumlu-olumsuz) danışmana yansıtarak, bilinçaltındaki asıl malzemeye ulaşmak ve bu duruma ilişkin danışanda farkındalık oluşturmaktır. NE ZAMAN KULLANILIR: İlk başlarda kullanılması riskli olup, danışanın danışmana yönelik aktarımda(transferans) bulunduğunda kullanılır.

ADLER’ in YAKLAŞIMI 100%

ADLER’ İN YAKLAŞIMI ?

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Adler çocukluğunda kırılgan ve korkak bir karaktere sahipti, ses tellerindeki problemler yüzünden kekemelik yaşamıştı. Raşitizm problemi vardı. Adler 5 yaşındayken zatürreye yakalandı ve ölmek üzereydi. Ayrıca erkek kardeşi Rudolf çok genç yaşta ölmüştür. Sağlıklı olmayan bir biçimde ölümü fark etmesinden dolayı Adler’in ilk çocukluk yılları mutlu geçmemiştir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Adler’in çocukluğunda yaşadığı yetersizlikler onun hem tıp kariyeri yapmasında hem de kuramsal düşüncelerini oluşturmasında yolunu belirlemiştir. Yaşadığı hastalıklar sebebiyle annesi tarafından şımartılmış fakat erkek kardeşinin doğumu ile popülerliğini kaybetmiştir. Kuramını oluştururken aile deneyimlerinden etkilendiği çok açıktır.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Viyana Psikanalitik Topluluğu
>>>>> Bireysel Psikoloji Topluluğu 1902 – 1911 yılları arasında Freud ile birlikte çalışmışlardır. İkili arasındaki kuramsal farklılıkların belirmesiyle Adler 1911’de topluluktan istifa etmiştir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Tartışmanın ana konusu; insan davranışının birincil motivasyonu bakımındandı: Freud için bu haz iken Adler için kişiler arası olarak görülüyordu. Adler’ göre insanlar cinsel dürtülerden çok sosyal ilişkilerle motive edilebilirler.

TEMEL KAVRAMLAR

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Aile bütünlüğü:
Çocukluktaki aile ortamı hakkında alınan bilgi, bireyi anlamaya yardımcı olur. Farklı ailelerde benzer doğum sırasına sahip olan çocuklar benzer davranış ve tutumlar gösterir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Aile içindeki doğum sırası aile içindeki konumun belirleyicisi olabilir. Ancak, aile ortamı, aile değerleri ve kültürü de aile içindeki konumun belirleyicisi olabilir. Aile bütünlüğünü anlamak için ailedeki tüm bireylerin yaş ve cinsiyetlerini ve birbirleri ile ilişkilerini öğrenmek gerekir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Aile içindeki konum 0-8 yaş arasında belirlenir.
Aile içindeki her bir birey aile ortamı ve çocuğun yaşam tarzının gelişimi üzerinde etkilidir. Kardeşler arasındaki yaş farkı aile bütünlüğünde belirleyicidir. Yaş farkının 6 ve daha fazla olduğu ve cinsiyetlerin farklı olduğu durumlarda çocuklar aynı aile bütünlüğü içinde yer almazlar.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Çocuklar aile ortamında hayatta neyin değerli olduğunu öğrenirler. Çalışan rolüne ilişkin ilk algılar ailede öğrenilir. Aile ortamına ilişkin alınan bilgiler, iş ortamındaki ilişkilerin anlaşılmasına yardımcı olabilir. Baba ile problem--- otoriteyle problem/erkek yöneticilerle problem Anne ile kız kardeş ile problem--- kadın istihdamına yönelik olumsuz bakış

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Doğum sırası Aile içindeki konumu belirleyebilir.
Kişilik özeliklerini belirleyebilir (örn. 1. çocuklar baskın, kuralcı olabilir). Kariyer danışmanlığında bilgi toplama aracı olarak kullanılır. Bireyin çalışan ve iş arkadaşı olarak kendini nasıl gördüğü, iş ortamında bir grubun parçası olarak nasıl çalışacağı hakkında fikir verebilir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Meslek seçimini, mesleki ilgileri ve değerleri etkileyebilir. İlk olan çocukların yüksek statülü işlerdeki oranı yüksektir ayrıca sorumluk sahibi ve liderdirler. Uzaya giden ilk 23 astronotun 21 i ilk çocuktur. Tıp fakültesindeki öğrencilerde yüksek oranda ilk çocuktur.

BİRLİKTE DÜŞÜNELİM… Ailenizde kaçıncı çocuksunuz? Doğum sıranız kişilik gelişiminizi ve meslek seçiminizi etkilemiş olabilir mi?

ADLER’ İN YAKLAŞIMI ?

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Yaşam tarzı: Kişiliği açıklayan herşeyi içerir.
Erken çocukluk döneminden etkilenir, 4-5 yaşlarında yerleşik hale gelir. Bireyin yaşamdaki engellere nasıl uyum sağladığını ve amaçlarına ulaşmak için ne gibi çözümler yarattığını belirler.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Üç temel yaşam görevini (Meslek, toplumsallık ve sevgi) içerir. Meslek seçimi yaşam tarzının göstergelerindendir. Meslekten alınan doyum psikolojik sağlık göstergesidir. Bireylerin neden bir mesleği seçtikleri ve ne tür mesleki işlevleri olacağı hakkında bilgi verir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Meslek, ilgilerin, yeteneklerin, değerlerin ve yaşam amaçlarının gerçekleştirilmesine olanak sağlar. Bireyin amacı (temel yönelimi) insanlara yardım etmek ise, psikolojik danışmanlık ve hemşirelik gibi yardım mesleklerine yönelir. Danışma sürecinde bireylerin yaşam tarzı ve yaşam görevlerini nasıl yerine getirdikleri üzerinde durulur.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI İlk çocukluk anıları:
Adler’ e göre tesadüfi anılar diye bir şey yoktur. İleriki yaşamı için önemli olduğu sezilen anılar hatırlanır. Özellikle ilk anılar yaşam tarzının en yalın haliyle yansıtır. 8 yaşından önce olmuş olaylara ilişkilidir. Çocukluktaki mesleki ilgilere yönelik bilgiler içerir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Farklı meslek gruplarını ayırmada ve mesleki rehberlikte kullanılabilir. Analiz edildiğinde, meslek alanı seçimini belirleyebilir. İlk anı: *Görsel mi? Duyusal mı? Kinestetik(hareketle ilgili) mi? *Aktif mi? Pasif mi? *Kalabalık mı? Yalnız mı?

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Araştırmalarda da ilk anıların önemini destekleyen bulgulara ulaşılmıştır. Makine mühendisliği-----ustalık ve tanıdık olmayan durumlar; yoğun, açıkça düşmanlık gösteren kimseler ***Daha önce karşılaşılmayan durumları çözme eğilimine işaret ediyor olabilir

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Kimya mühendisleri--- mekandan çok olayı hatırlıyorlar, dış kontrole daha fazla vurgu

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Sosyal ilgi: Topluma ait olma duygusudur.
Adler’ e göre temel ihtiyaçlardan birisi olan ait olma, toplumda bir yere sahip olma anlamında kullanılır. Aşağılık duygusu insanlar için kaçınılmazdır, sosyal ilgi arttıkça azalır. Doğuştan gelen bir potansiyeldir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Güvene, işbirliğine, eşitliğe dayalı aile ortamında gelişir. Sosyal ilgi geliştikçe yeni şeyler denemek, problem çözmek, iş birliği yapmak, yaşamdaki işlevleri daha verimli yerine getirmek kolaylaşır. Sosyal ilgi yeterliyse probleme odaklanıp kendini başarısız görmek yerine, nasıl üstesinden gelebilirime odaklanılır.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI İş ve meslek, insanlar için topluma birşeyler vermenin, toplumun varlığına ve geleceğine katkı sağlamanın temel yollarından biridir. Sosyal ilgisi yüksek bireyler topluma katkı sunma arzusu duyarlar.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Kariyer Danışmanlığının Aşamaları:
*Danışma ilişkisinin kurulması. *Danışanın probleminin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi ve bilgi (ilk anılar, doğum sırası, rüyalar vb.) toplanması. *Danışandan alınan bilgilerin yorumlanması. *Etkili olmayan inanç ve davranışların yerine etkili olanların koyulması.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Savickas (2009) Kariyer Stili Danışmanlığı’nı önermiştir; Danışanların beceri, değer ve ilgilerini işe ait olma, katkı sağlama ve işbirliği anlamında nasıl kullandıklarına önem verir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Birinci aşaması ‘Kariyer Stili Mülakatıdır’
Danışanın rol modelleri kimlerdir? benlik algısı Hangi dergileri okumayı tercih eder?  iş ortamları En çok sevdiği hikaye?  yaşam senaryosu Kendi kendine tekrar ettiği sloganlar?  kendine verdiği öğütler Ders ve boş zaman ilgileri?  geliştirilen yetenekler ve beceriler/ kişisel gelişime açık alanlar hakkında bilgi verir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI İkinci aşaması ‘Kariyer Stili Değerlendirmesi’dir. İlgisini çekebilecek meslekler ve çalışabileceği işler belirlenir. Üçüncü aşamada elde edilen bilgiler özetlenir ve son aşamada kariyer danışmanlığı sürecine geçilir.

ADLER’ İN YAKLAŞIMI Pdf.lifestyleassesment

ANNE ROE’ nun YAKLAŞIMI 100%

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Çocukların mesleki seçimlerinin üzerinde aile ne derece etkilidir? Çocukluk çağı deneyimleri ve ailelerin çocuk yetiştirme yaklaşımları çocukların karar verme stillerini nasıl etkilemektedir?

ROE’ NUN YAKLAŞIMI The Psychology of Occupations (1956)

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Erken çocuktaki çevre, kişilik gelişimi ile meslek seçimi arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Doğuştan gelen psikolojik yatkınlıklar, güçlü ve zayıf yönler, ailenin çocuk yetiştirme biçimi ile etkileşime girer, bu durum ihtiyaçları ortaya çıkarır, ihtiyaçlar ise bireyin belli iş gruplarına yönelmesine neden olur.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Murphy’nin ve Maslow’un kuramından etkilenmiştir.
Gardner Murphy---- sosyal tutumların ölçülmesi ve mesleki yönelime etkisi Murphy öğrencilerden meslekleri «topluma katkılarına» göre sıralamalarını istemiştir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Aile stilinin bireyin ihtiyaçları ile ilişkisini ve bunların yetişkinlikteki yaşam biçimi ile ilişkisini incelemiştir Bireylerin ihtiyaçlarının yapısı çocukluğundaki hayal kırıklıklarından ve doyumlarından etkilenmektedir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Roe’ ya göre:
1.Psişik enerji nereye yönelmişse yetenekler o alanda gelişir ve özel yetenekler böylece oluşur. Bu ilgiler , tutumlar ve diğer kişilik özellikleri içinde geçerlidir. 2.Hayatın ilk yıllarında yaşanan doyum veya hayal kırıklıkları şu ya da bu alana yönelişi belirlemektedir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI 3.Düzenli olarak karşılanan ihtiyaçlar davranışın bilinçdışı güdüleyicileri olmaz. 4.Bilinçdışı gereksinimlerin yoğunluğu başarmak için gösterilen motivasyonun en önemli belirleyicisidir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI 5.Nadiren ve en az düzeyde doyurulan üst düzeydeki ihtiyaçlar kaybolacaklardır. Doyurulmamış temel ihtiyaçlar ise üst düzeydeki ihtiyaçların ortaya çıkmasını engelleyecek ve kısıtlayıcı türde egemen güdüler olmaya başlayacaklardır. Eğer bir çocuğun öğrenme merakı engellenirse bu merak zamanla ölebilir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI 6. Eğer bir ihtiyacın doyumu geciktirilirse hissedilen doyum ya da doyumsuzluğun derecesine bağlı olarak bu ihtiyaçlar bilinçdışı güdüleyiciler haline gelir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Hipotezleri genel olarak;
***Çocuklukta geçirilen yaşantılar bir kimsenin ihtiyaç örüntüsünü, ***İhtiyaç örüntüsü de onun genel yönelimini belirler. ***Genel psişik enerjinin yöneldiği alana göre kişinin yetenekleri özgülleşir. İlgi ve tutumları belirginleşir. Bir kimsenin bir alanda çalışma isteği yani güdüsü onun bilinçdışı ihtiyaç örüntüsüne ve şiddetine bağlıdır.

TEMEL KAVRAMLAR

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Erken Çocukluk Dönemindeki Aile İçi İletişim Bireyin ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirdiği stil, çocuklukta maruz kalınan aile stili ile ilgilidir. Her ailede baskın bir çocuk yetiştirme stili vardır.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI A - Aşırı duygusal yoğunlaşanlar
*1. Çocuğun üzerine aşırı düşen ebeveynler. *2. Aşırı talepkar ebeveynler.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI 1- Çocuğun üzerine aşırı düşen ebeveynler Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını, sevgi ve saygı görme ihtiyacını doyururlar ama bu doyurma işlemi düzenli değildir. Temel ihtiyaçların doyumuna büyük önem verilir ancak çocuğun korunma sevgi ve saygı görme ihtiyaçları çoğu kez çocuk ana babaya bağımlı olduğu sürece doyurulur. Çocuğun kendini gerçekleştirmesine olanak verilmez.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI 2- Aşırı talepkar ebeveynler
Çocuklardan her zaman kusursuz işler beklerler ve çocuklarını sıkı bir eğitime tabi tutarlar. Üstün başarı isterler. Statü ve prestije çok önem verirler. Çocukları üstün başarı gösterdikleri ve kendilerine bağımlı oldukları ölçüde sevgi ve saygı gösterirler.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Üzerlerine aşırı düşülen çocuklar bağımlı bir kişilik geliştirerek, başkalarının görüşlerine büyük önem verirler. Bu kimseler başka insanlarla bir arada olmaya veya insanlarla ilgilenmeyi gerektiren mesleklere yöneleceklerdir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Koruyucu olan ailelerin çocukları ödül ve geri bildirim sağlayan mesleklere yönelirler.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI B- Çocuğu ihmal etme tutumları
*1. Duygusal olarak reddetme. *2. İhmal etme.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI 1- Duygusal olarak reddetme; Fiziksel ihtiyaçları açıkça ihmal etmezler ama çocuğu kasıtlı olarak her türlü doyumdan yoksun bırakırlar. 2- İhmal etme; Çocuğun doyumdan yoksun bırakılmasında bir kasıt yoktur.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Reddedici ana babaların çocukları , sevgisiz bir ortamda yetiştikleri için başkalarına karşı savunucu bir tutum belki de saldırgan eğilimler geliştireceklerdir. Bunlar meslek seçerken doyurulmamış olumsuz eğilimlerine toplumca kabul edilebilir bir ifade yolu ararlar.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Böylece ya insanları tümüyle redderek insan olmayan şeylerle uğraşmayı gerektiren meslekleri seçerler ya da insanlarla ilgilenmeyi gerektiren mesleklere girerler fakat burada insanları obje gibi algılarlar.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI C- Çocuğu kabul edici tutumlar
*1. Rastgele (Rahat) kabul. *2. Seçerek (Severek) kabul.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI I- Rastgele (Rahat) kabul; Çocuğun gelişimine karışmayan ama bunu bilinçli olarak değilde yeterince vakit ayıramadığı için çocuğu serbest bırakan ana babalar II- Seçerek (Severek) kabul; Çocuğun doğal gelişimine karışmadan onun gizil güçlerini kullanmaya ve bağımsız olmaya teşvik eden ve bunu da bilinçli ve planlı olarak yapan ana babalar

ROE’ NUN YAKLAŞIMI Kabul edici ana babaların çocukları sevilme ve saygı görme gereksinimlerini doyurdukları için artık bu gereksinmeler davranışı belirlemede bilinç dışı güdü haline dönmeyecekler ve bu kimseler meslek seçerken insan ve insan olmayan mesleklere savunucu olmayan bir tutumla yönelebileceklerdir.

ROE’ NUN YAKLAŞIMI İnsanlara Yönelik Olmayan Meslekler
Teknoloji: Mühendis, teknisyen Açık hava: Orman ve maden mühendisliği Bilim: Bilimsel teori ve uygulamayı içeren meslekler

ROE’ NUN YAKLAŞIMI İnsanlara Yönelik Meslekler Örgütler: Yöneticiler
Genel kültür: Din adamlığı, gazetecilik Sanat ve eğlence: Kişiler arası ilişkiler önemlidir İş bağlantısı: Pazarlamacı, satış elemanı Yardım : Sosyal çalışmacı, terapist

BİRLİKTE DÜŞÜNELİM… Ebeveyn çocuk ilişkilerini ele alışı bakımından size hangi kuramı çağrıştırmıştır? ETKİN DİNLEME – DİKKAT BECERİSİ

MYERS-BRİGSS TİP TEORİSİ 100%

MYERS-BRİGSS TİP TEORİSİ

Kişilik farklılıklarının ölçülmesi ile ilgili araştırmalar sonucu Myers Briggs Tip Teorisi oluşturulmuştur. MBTI (Myers Briggs Type Indicator), Jung’un teorisindeki kolay ölçülebilen, ayırt edilebilen kişilik özeliklerini ve yargılama-algılama boyutunu içerir.

Enerjinizi yönlendirdiğiniz ilk kaynak neresi olur? Dışa dönük, içe dönük (Introversion) vs. (Extraversion) Bilgiyi ne şekilde işlemeyi tercih edersiniz? Duyumsal, sezgisel (Sensing) vs (Intuition) Kararlarınızı nasıl almayı tercih edersiniz? Düşünce odaklı, his odaklı (Thinking)vs(Feeling) Hayatınızı nasıl düzenlemeyi tercih edersiniz? Yargılayıcı, algısal (Judging) vs (Perceiving)

Kişilik tipleri Myers Briggs Tip Belirleyicisi ile belirlenmektedir ve dört boyut üzerinden puanlandırılmaktadır. İçedönüklük – Dışadönüklük İndeksi (Yaşama temel yönelimi) (I-E indeksi) Duyumsama – Sezgi İndeksi (Algılamadaki tercihler) (S-N indeksi) Düşünme – Hissetme İndeksi (Yargı oluşturma biçimi) (T-F indeksi) Yargılama – Algılama İndeksi (Dünya ile nasıl başa çıktığı) (J-P indeksi)

?

16 Myers-Briggs Tipi : İçe dönük, duyumsal, düşünce odaklı, yargılayıcı tip İçe dönük, duyumsal, duygu odaklı, yargılayıcı tip İçe dönük, sezgisel, duygu odaklı, yargılayıcı tip İçe dönük, sezgisel, düşünce odaklı, yargılayıcı tip İçe dönük, duyumsal, düşünce odaklı, algılayıcı tip …..

İçe dönüklük (Introversion) vs. Dışa dönüklük (Extraversion) Dışa dönükler; fiziksel ve sözel olarak aktiftir, başarı motivasyonları yüksektir, kendilerini dış dünyaya göre ayarlarlar, insanlarla yoğun iletişim içeren işlere yönelirler, sesli ortamlarda çalışabilirler. Dışa dönük bireyler kendi davranış, düşünce ve duygularını dış çevreye göre ayarlayabilirler.

İçe dönüklerin davranışları öznel etkenlere göre belirlenir, dinlemeyi tercih ederler, tek başlarına çalışabilecekleri yoğunlaşabilecekleri işleri ve bölünmeden çalışabilecekleri sesiz ortamları tercih ederler. Kendi fikirlerinle ilgilenirler. Bilgileri işlemek ve değerlendirmek için zamana ihtiyaç duyarlar.

Algılama (Perceiving) vs. Yargılama (Judging) Algılama ve yargılama, bilginin nasıl alındığı ve değerlendirildiği ile ilgilidir. Sürekli algılamaya yönelik tutumu olan bireyler sürekli bilgi alır ve karar veremezler. Sürekli yargılamaya yönelik tutumu olan bireyler yeterince algılamadan yargıya varabilirler.

Yargılama için gerekli iki işlev düşünme ve hissetmedir. Düşünmeyi tercih eden insanlar olay yada fikre tarafsız yaklaşır, duygularını göstermezler, başkalarının isteklerini duygularını dikkate almadan karar verirler. “analitik faktör”

Hissetmeyi tercih edenler öznel değerlendirme yaparlar duygularına göre karar verirler. İş yerinde uyumu tercih ederler, başkalarının duygularına önem verirler. ”bağlanma faktörü”

Sezgi ve duyumsama algının iki işlevidir. Duyumsama duyu organları ile bilgiyi almadır. Duyumsamayı tercih edenler, iyi bir gözlemcidirler ve detayları hatırlarlar. İşlerini belli bir sırada yapmayı tercih ederler, dikkatli, düzenli ve sabırlıdırlar. İş ortamlarında problemleri çözmek için standart yollar geliştirirler ve bunların dışına çıkmaktan hoşlanmazlar.

Sezgi bilinçaltından etkilenir ve gelecekte olabilecekleri algılamamıza yardımcı olur. Sezgisel tipler yaratıcıdır, hayal dünyaları geniştir, rutin işlerden hoşlanmazlar, detaylar konusunda dikkatli ve sabırlı değildirler.

Dışa Dönük/Duyumsal/Düşünce Odaklı/Yargılayıcı (ESTJ) : (Yönetici): Enerjisini dış dünyadaki eylemlerden alan bu kişiler bugünü ve var olan gerçekleri göz önünde bulundurarak hayatlarını mantıksal temeller üzerinde düzenliyorlar. Sonuç olarak, karşılaştıkları problemleri sınanmış ve güvenilir yöntemler üzerinden çözmeye çalışıyorlar. Kavramlar ve stratejiler üstünde zaman harcamak yerine ayrıntılara takılmayı tercih ediyorlar.

İçe Dönük/Sezgisel/Düşünce Odaklı/Algısalcı (INTP) Tip (Bilim İnsanı): Enerjisini kendi iç dünyasından alan bu kişiler, kararlarını mantıksal çerçeveler içinde alıyorlar. Dünyanın nasıl işlediğini anlayabilmek adına yeni, pratik bilgiler edinebilmek amacıyla hayatlarını çoğunlukla esnek tutuyorlar. Oldukça sessiz ve uyumlu olabiliyorlar. Neyin nasıl çalıştığına dair oldukça meraklı olan bu kişiler, kimi zaman şaşırtıcı fikirlerle insanların karşısına çıkabiliyorlar.

MBTI’nin Kariyer Danışmanlığında Kullanılması MBTI hem kavramsal çerçeve olarak hem de süreçte kullanılmaktadır. MBTI’yi kullanabilmek için, bu ölçme aracı ile ilgili eğitim almak gerekir.

Myers Briggs tip teorisi danışanların kişilik tipini belirlemede ve mesleklerle bu tipi eşleştirmede kullanır. MBTI’yi kullanan danışmanlar, danışanın güçlü olan işlevlerinden başlayıp diğer işlevlerin de kullanılmasını teşvik etmelidirler.

Kişilik Envanterleri

MESLEKİ REHBERLİK VE KARİYER DANIŞMANLIĞI

Benzer bir sunumlar

... konulu sunumlar: "MESLEKİ REHBERLİK VE KARİYER DANIŞMANLIĞI"— Sunum transkripti:

Benzer bir sunumlar

Proje hakkında

Geri bildirim

Giriş

Sosyal ağ üzerinden giriş yapmak:

MESLEKİ REHBERLİK VE KARİYER DANIŞMANLIĞI

Benzer bir sunumlar

... konulu sunumlar: "MESLEKİ REHBERLİK VE KARİYER DANIŞMANLIĞI"— Sunum transkripti:

Benzer bir sunumlar

Proje hakkında

Geri bildirim