Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanSüleyman Asani Değiştirilmiş 6 yıl önce
1
KAYIT DIŞI EKONOMİYLE MÜCADELEDE KARTLI ÖDEME SİSTEMLERİNİN ETKİSİ
RÜYA BİLGİN
2
Kayıt Dışı Ekonomi Kayıt dışı ekonomi, devletten gizlenen, kayda geçirilmeyen ya da geçirilemeyen ve bu sebeple de denetlenemeyen faaliyetler olarak tanımlanabilir. Buna göre, bazı kayıt dışı ekonomik faaliyetler yasa dışı faaliyetler olduğu halde, bazıları ise yasaklanmamış bir faaliyetin bilinçli olarak kayıtlara geçirilmemesi, dolayısıyla vergilendirilmemesi şeklinde meydana gelmektedir
3
Kayıt Dışı Ekonominin Özellikleri
Yasalara Aykırı Olması Vergi Dışı Bırakılma Ölçüm Zorluğunun Bulunması
4
Kayıt Dışı Ekonomiyi Ölçme Gereksinimi
Ekonomik Realiteye Yaklaşma: Kayıt dışı ekonomin büyüklüğü bilindiği oranda, milli ekonominin büyüklüğü de doğru olarak bilinecektir. Vergilendirme ve Haksız Rekabeti Azaltma: Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin bilinmesi, bunlardan bazılarının vergilendirilmesini ve haksız rekabetin azaltılmasını sağlayacaktır. Sosyal Yapı ve Mekanizmaları İyileştirme: Bir milli ekonomide kayıt dışı ekonomi ne kadar büyükse, yasama, yürütme ve yargı mekanizmaları güçlü bir olasılıkla o derece bozuktur. Bu nedenle bu mekanizmaları iyileştirici politikaların gerekliliği ortaya çıkar.
5
KAYIT DIŞI EKONOMİNİN NEDENLERİ
Kayıt dışı ekonomiye neden olan faktörler; Ekonomik ve Mali Nedenler (enflasyon, işsizlik, nakit ekonomisi, adaletsiz gelir dağılımı…), İdari ve Hukuki Nedenler (denetim yetersizliği, ceza oranları, hantal bürokrasi, yolsuzluk ve rüşvet…), Sosyolojik Nedenler (toplumsal yapı, ahlaki normlarda değişmeler, kamu gelirleriyle giderlerinin karşılaştırılması, vergi bilinci ve vergi ahlakı…) Vergi Sisteminden kaynaklanan nedenler
6
NAKİT EKONOMİSİ Kayıt dışı ekonomide genel olarak nakit para kullanımının daha çok tercih edildiği kabul edilmektedir. Faaliyetlerin nakit para ve takas yoluyla yapılması ödeme delillerini ortadan kaldırmakta dolayısıyla kayıt dışılığın tespitini güçleştirmektedir. Diğer taraftan kredi kartı gibi kayıt altına almanın kolay olduğu ödeme araçlarına yönelmek kayıt dışı ekonominin tespitini ve mücadelesini kolaylaştırmaktadır.
7
VERGİ SİSTEMİNDEN KAYNAKLANAN NEDENLER
Vergi Sisteminin Karmaşık Yapısı: Vergi mevzuatının karmaşıklığı ve vergi kanunlarında sıkça gerçekleşen değişiklikler, açıklık ve kesinlik ilkelerine engel teşkil ederek belirsizliği artırmaktadır. Artan belirsizlik karşısında ise mükelleflerde vergiye karşı direnç oluşmaktadır. Bir tarafta karmaşık vergi mevzuatının varlığı, öte yanda, eğitim düzeyinin düşüklüğüne bağlı olarak yeterince yaygınlaştırılamayan vergi bilinci, kayıt dışılığa sebep teşkil etmektedir.
8
Vergi Oranlarının Yüksek Olması : Vergi oranları ile kayıt dışı ekonomi arasında doğru yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Artan vergi oranları üretici ve tüketicilerin karar ve davranışları üzerinde olumsuz etkide bulunur. Artan vergi gelirleri karşısında bireyler gelirlerini kaçırmaya başlar; dolayısıyla vergi kaçaklığına sebep olur.
9
Vergi Yükü: Kayıt dışı ekonominin vergi gelirlerini azaltması nedeniyle, devlet yeni vergiler koymaya ya da mevcut vergi oranlarında artışa yönelir. Buna bağlı olarak artan vergi yükü, bireyleri yine kayıt dışılığa teşvik eder. Vergi Adaleti: kişilerin ödeme gücüyle orantılı olarak vergi ödemesidir. Hükümetler, yüksek vergi oranlarının etkisini hafifletmek için vergi muafiyet ve istisna uygulamasına gitmektedirler, bu durum da vergi adaletini bozmaktadır. İstisnalardan yararlanamayanlar kendilerinin de daha az vergi verebileceklerini düşünerek vergi kaçakçılığı yoluna gidebilirler.
10
Vergi Afları: Vergi affı, devletin kendi yetkisini kullanarak aldığı karar sonucunda alacak hakkından vazgeçmesi ve kamu alacağının ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Sıkça uygulamaya konulan vergi afları mükelleflerin vergi sistemine güveninin azalmasına, mükelleflerde sürekli bir af beklentisinin oluşmasına ve dolayısıyla vergi tahsilâtında etkinliğin azalmasına yol açmaktadır.
11
KAYIT DIŞI EKONOMİNİN TÜRKİYE’DEKİ BOYUTU
Türkiye’de kayıt dışı ekonominin büyüklüğü konusunda kayıt dışılığın tanımı gereği üzerinde uzlaşılan ortak bir rakam bulunmamaktadır. Bu büyüklüğü tahmine yönelik çalışmalar birbirlerinden farklı sonuçlar vermektedirler. Kayıt dışı ekonomiyi ölçmeye yönelik çalışmalarda kayıtlı ve kayıt dışı ekonominin birbiriyle iç içe geçmesi nedeniyle kesin sonuçlar verecek yöntemler kullanılamamakta ve tahmin metotlarından faydalanılmaktadır.
12
Kayıt Dışı Ekonominin Büyüklüğü ile İlgili Tahminler
13
Tabloda da açıkça görüldüğü gibi bu çalışmalarda sonuçlar yüzde 1,9 ile yüzde 66,2 arasında açıklanmıştır. Sonuçların birbirlerinden bu derecede farklı olması, ülkemizde istatistiki veri eksikliğinden ve veri yayınlarının henüz bir standarda kavuşmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
14
KAYIT DIŞI EKONOMİNİN TÜRKİYE’DEKİ BOYUTU
Ülkeler Arası Karşılaştırma
15
Friedrich Schneider (2002), gelişmekte olan ekonomiler, geçiş ekonomileri ve OECD ülkelerinden oluşan 110 ülkede kayıt dışı ekonominin tahmini büyüklüğünü belirlemiştir yılındaki kayıtlı ekonominin ortalama büyüklüğünün yüzdesi olarak kayıt dışı ekonominin ortalama büyüklüğü; gelişmekte olan ülkelerde %41, geçiş ekonomilerinde %38 ve OECD ülkelerinde %18 olarak belirlenmiştir. Grafikte görüldüğü gibi Türkiye %32,1 ile OECD ortalamasının oldukça üzerindedir.
16
KARTLI ÖDEME SİSTEMLERİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Kredi kartı sistemi olarak da bilinen bu sistem; alıcı ve satıcılar arasındaki mal ve hizmet ilişkilerinde, geçerli, güvenilir, hızlı ve etkin bir ödeme aracına duyulan gereksinimlerden kaynaklanmıştır. Para yerine kullanıldığından “plastik para” olarak da adlandırılan bu kartlar kullanım kolaylığından dolayı kişiler tarafından kolay benimsenen bir ödeme aracı olup, teknolojik gelişmelerin katkısıyla dünyada hızla yaygınlaşmıştır.
17
1958 yılında Bank of America “Bank Americard” ve American Express Company “Amerikan Express” adları altında ilk uluslararası kartları çıkarmışlardır. 16 Ağustos 1966’da California’da bir grup banka ICA (International CardAssociation) adı altında bir araya gelmişler ve 1969’da Master Charge adını kullanmaya başlayarak iç içe geçmiş iki yuvarlağı logo olarak benimsemişlerdir. Bugünkü MasterCard adına 1979 yılında geçilmiştir. 1970’li yılların sonlarında tüm dünyada kredi kartı yaygın bir ödeme aracı olarak kabul görmüştür
18
TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ
Türkiye‘de kredi kartlarının ilk temsilcisi olan Koç grubuna bağlı “Setur A.Ş.”, A.B.D.’den yurt içi kart çıkarma yetkisi alarak 1968 yılında Diner’s Club kredi kartlarını sunmaya başlamıştır. DinersClub’tan sonra Türk Ekspres Havacılık ve Turizm Limited Şirketi “American Express” kartları ile piyasaya girmiştir. Söz konusu iki kart 1975 yılına değin rakipsiz olarak faaliyetlerini sürdürmüştür.
19
1975 yılına gelindiğinde Interbank Grubuna bağlı olarak Eurocard, MasterCard ve Access kredi kartlarının piyasaya girdiği görülmektedir. Piyasada gördüğü ilgi ve karlılık nedeniyle 1980’den başlayarak bankalar da kredi kartı uygulamasına geçmişlerdir.
20
KART ÇEŞİTLERİ Banka Kartı/ATM Kartı/Debit Kart: Bu kartların temel özelliği kart sahibine bir kredi imkanı vermemesi ve kişiye hesap bakiyesindeki tutar kadar kullanım hakkı vermesidir. Başka bir özelliği ise günlük para çekme limitiyle sınırlı bir nakit çekimine izin verilmesidir. Türkiye’deki Banka Kartı Sayıları 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Toplam
21
Kredi Kartı: Kredi kartının en basit özelliği mal alımında kredi imkanı sunmasıdır. Kredi kartları, kişilerin üzerinde nakit olmasa bile mal karşılığında nakit ödemeksizin alışverişlerini kredili olarak yapma imkanı sunar. Kredi kartlarının başlıca fonksiyonları; Mal ve hizmetler için ödeme aracı, Nakit temin etme aracı, Devamlı nitelikli bir kredi kaynağı olmasıdır. Dünya çapında kullanılan başlıca kredi kartı markaları; Visa, MasterCard, Amex, JCB ve DinersClub’tır
22
Türkiye’deki Kredi Kartı Sayıları
2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Toplam
23
KARTLI ÖDEME SİSTEMLERİNİN KAYIT DIŞI EKONOMİYE ETKİLERİ
Vergi gelirleri açısından kartlı ödeme sistemleri büyük önem taşımaktadır. Kart sistemi kullanılarak yapılan tüm işlemler banka sistemi içerisinde kayıt altına alınmaktadır. Ülkemizde de otomatik ödeme sistemlerinin kullanılması tüm işlemleri kayıt altına alarak, vergi kaybının ve kayıt dışı ekonominin önüne geçmektedir. Artan kart kullanımıyla vergi hasılatı artarken kayıt dışı ekonomik işlemler azalmaktadır.
24
Yapılan işlemlerde kart kullanımının artmasıyla vergi hasılatı doğru orantılı, kayıt dışı ekonomi ise ters orantılıdır. Kartlı ödeme sistemleri ile yapılan alışverişlerde, yapılan işlemlerin faturalandırılması yada perakende satış fişlerinin, kartlı ödemeyi kabul eden işletme tarafından verilmesi kanuni bir zorunluluktur. Bu yolla yapılan işlemler bankalar yoluyla kayıt altına aldığından dolayı kayıt dışı işlemler saf dışı edilmektedir.
25
Günümüzde devletler, kartlı ödemeyi teşvik edici politikalar yürütmektedir. Örneğin; ülkemizde banka kartlarının alışverişte daha fazla kullanımını sağlamak için, banka kartlarıyla yapılan alışverişlerde KDV indirimine gitmeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Maliye Bakanlığından yapılan açıklamaya göre; Türkiye’de bin liralık nakit ödeme yerine kartlı ödeme sisteminin kullanılması, vergi gelirlerini 20 lira artırırken, nakit para yerine kredi kartı harcamalarındaki 1 liralık artış GSYH’da 1,42 liralık artışı beraberinde getiriyor.
26
Kredi kartı harcamaları aylık % 10 arttığında, GSYİH da ayda ortalama % 7,12’lik bir artışa neden olmaktadır. Dolayısıyla kredi kartı harcamaları % 10 arttığında GSYİH ortalama 5 milyar 200 milyon TL artmaktadır. Kredi kartı harcamalarındaki % 1’lik artış vergi gelirlerini % 0,85 artırıyor. Benzer şekilde TL’lik nakit kullanımı yerine TL’lik kredi kartı kullanımı vergi gelirlerini 20 TL artırıyor. Özetle; Kredi kartı kullanımının yaygınlaşması GSMH’da yaşanacak dalgalanmaları azaltmaktadır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.