Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
RIFAT YUSUF BAHADIR Psikolojik Danışman
Davranışçı Yaklaşım RIFAT YUSUF BAHADIR Psikolojik Danışman
2
Davranışçı terapilerden bahsedildiğinde ilk akla gelen isimler meşhur Rus Fizyologu Ivan Pavlov ve ABD’li psikolog Edward Thorndike’dir. Her iki araştırıcı da öğrenme fizyolojisi ve psikolojisi üzerine çalışmışlar; Pavlov’ un klasik şartlandırması ile Thorndike’nin operant şartlandırması bizlere çok şey öğretmiştir. Temel amaçları öğrenme yolu ile bir takım olumsuz davranışları düzeltmeye çalışmışlardır.
3
Öğrenme ile ilgili bir çok konuyu açıklığa kavuşturmalarına rağmen, sadece etki tepki prensibi çerçevesinde insan davranışlarını anlamak mümkün değildir. İnsan daha karmaşık, kompleks ve holistik bir ruh dünyasına sahiptir. Davranışçılara göre kişi bir takım olumsuz davranışlar elde etmişse, bunların tamamını öğrenme yoluyla elde etmiştir.
4
Öğrenmelerimiz bireysel tecrübelerimiz ile başlar, aile içinde devam eder ve sonuçta toplumdaki bir çok grup tarafından belirlenir. Davranışçı terapileri biz de hipno terapide çok sık kullanmaktayız. Özellikle fobik davranışlarda ve cinsel problemlerde kullanmaktayız. Davranışın hem düşünce aşamasındaki abartıları veya problemleri hem de davranışı oluşturan diğer öğelerin (Sonuç, pekiştirmeler) oluşumuna müdahale edilebilmektedir.
5
Davranışçı Tedaviler 1. Davranışçı tedaviler, bireyin kendisinin farkında olduğu ve başkaları tarafından gözlenebilir davranışlarıyla ilgilenir. Bilinçdışı dürtüler, kişilik özellikleri gibi hipotetik süreçlerin davranışçı tedavilerdeki yeri önemsizdir. 2. Davranışçı tedavilerde bilimsel bir yaklaşım izlenir. Tedavinin amaçları ve yöntemi önceden belirlenmiştir. Tedavinin etkinliği ve sonuçları objektif olarak değerlendirilebilir. 3. Davranışçı tedaviler şimdiki zamana odaklanır. Tedavi alan kişinin güncel sorunları ve bunları etkileyen faktörler üzerinde durulur. Bu yönüyle diğer tedavilerden oldukça farklıdır. 4. Tedavi sırasında,davranışı sürdüren faktörlerle ilgili sürekli bir ölçmeye değerlendirme yer alır. Böylelikle tedavi süreci içinde ve sonucunda ortaya çıkan davranışsal değişimler değerlendirilebilir.
6
5. Davranışçı tedavilerin eğitici bir yönü vardır
5. Davranışçı tedavilerin eğitici bir yönü vardır. Tedavi alan kişi, tedavi boyunca davranış değişikliklerinin ne şekilde ortaya çıktığının farkındadır. Bir öğrenme süreci yaşar ve yeni beceriler kazanır. Dolayısıyla, ileride karşılaşacağı sorunlarla baş etmede bu becerilerini tekrar kullanabilir. 6. Davranışçı tedaviler, çoğunlukla tedavi alan kişinin günlük yaşamında ve özellikle sorunun yer aldığı ortamda uygulanır. Bu özelliği nedeniyle, tedavi alan kişi öğrendiklerini günlük yaşam ortamlarında çoğu zaman kendi başına uygulamak zorundadır. Dolayısıyla tedavi sorumluluğunun büyük bir bölümünü tedaviyi alan kişi üstlenir.
7
7. Davranışçı tedaviler eyleme yöneliktir
7. Davranışçı tedaviler eyleme yöneliktir. Sorunların konuşulup tartışılmasından çok yeni davranışların eyleme dökülmesi önemlidir. 8. Davranışçı tedavilerde kullanılan yöntemler, tedavinin amaçlarına ve tedavi alan kişinin ihtiyaçlarına göre seçilip düzenlenebilir ve gerektiğinde değiştirilebilir. 9. Çoğu zaman tedavinin başında terapist ve tedaviyi alacak olan kişi arasında bir anlaşma yapılır. Bu anlaşma sırasında, tedavinin amaçları, bu amaçlara ulaşmak için uygulanacak yöntemler ve tedavi alacak kişinin
8
Davranışçılara göre davranış değişmesine neden olan üç temel öğrenme süreci vardır.
“klasik koşullanma” ”edimsel koşullanma” “gözlem yoluyla öğrenme”
9
Klasik koşullanma kuramına göre birey doğal olarak bir uyarıcı karsısında gösterdiği tepkiyi, tepkiye neden olan uyarıcıdan hemen önce gelen bir uyarıcıya da göstermeyi öğrenebilir. Ancak bu tip öğrenmeler genellikle rastlantısal olarak meydana gelmektedir. Bu nedenle eğitim programında uygulamak oldukça güçtür.
10
Edimsel koşullanma kuramına göre ise, hayvan ve insan davranışlarını, davranışın sonucu belirler.
Davranış olumlu sonuç verirse (pekiştirilirse), davranışın tekrar ortaya çıkma olasılığı artar. Sonuç olumsuzsa davranış tekrarlanmaz Bir davranışı hoşa giden bir uyarıcı takip ederse bu duruma olumlu pekiştirme, hoşa gitmeyen bir uyarıcı takip ederse olumsuz pekiştirme denir. Örneğin sınıfta genellikle ayakta dolasan bir ilk okul birinci sınıf örgencisine, oturup ders dinlediği zamanlar aferin denilir, yıldız verilirse örgencinin zamanla oturarak ders dinleme süresi arttırılabilir. Diğer bir deyişle pekiştirilen davranış öğrenilir. Bu nedenle öğretmenler örgencilerin olumlu davranışlarını pekiştirmelidir. Öğrencinin davranışının onaylanması, aferin denilmesi, iyi not alması birer pekistireçtir.
11
Gözlem Yoluyla Öğrenme
Davranışçı yaklaşıma göre birey bazı durumlarda çevresindeki kişilerin davranışlarını ve sonuçlarını gözler. Gözlediği davranışlardan sonucu olumlu olanları model olarak alırken, sonucu olumsuz olanları göstermez. Buna model alarak öğrenme (gözlem yoluyla öğrenme) denir. Örneğin sınıfta doğru cevap veren arkadaşının yüksek not aldığını gören örgenci sınıf içinde daha çok söz almaya çabalayabilir bu da derse katilimi yükseltir. Fakat söz alıp azarlandığını gören örgenci ise söz almama eğilimi gösterebilir. İnsanlar bu şekilde okulda, ailede arkadaşlarından ve kitle iletişim araçlarından pek çok davranış öğrenebilirler.
12
Klasik Koşullanma İle İlgili Bazı Kavram Ve Süreçler
1.Genelleme: Sobada bir kez eli yanan çocuk, isi yayici ev aletlerinin tümünden korkabilir. 2.Geçiş (Transfer): Bisiklet kullanmayı bilen bir kimsenin motosiklet kullanmayı daha kolay öğrenmesi gibi (olumlu geçiş). İki parmak daktilo yazmayı öğrenmiş bir kişi, on parmak daktilo yazmayı öğrenmede çok büyük güçlükler çekebilir (olumsuz geçiş). 3.Ayırt etme: Elektriğe çarpılmış bir kişinin çarpılma nedenini araştırması ve tellerin izolesiz olduğunu görmesi sonucunda izoleli tel dışındaki tellere çıplak elle dokunmaması gibi. 4.Deneysel çözülme (Sönme): Deneysel çözülme olayı, öğrenmede tekrarın baslı basına öğrenme şartı olmadığını, davranışların değişmesinde temel ihtiyaçların doyurulmasının ve ödüllendirilmesinin önemli bir rol oynadığını belirtmektedir.
13
Davranışçı Yaklaşımın Öğretim İlkeleri
1. Öğrenci öğrenme sürecinde aktif olmalıdır. Öğrenci öğrenme sürecinde ancak yaparak öğrenebilir. 2. Öğrenmede pekiştirme önemli bir yer tutar. Öğrencilerin olumlu davranışları öğretmen tarafından pekiştirilmelidir. 3. Öğrenmede tekrar, özellikle becerilerin kazanılmasında ve öğrenilenlerin kalıcılığının sağlanmasında önemli rol oynar. 4. Öğrenmede güdülenmenin çok önemli bir yeri vardır. Öğrencinin bir davranışı yapabilmesi için o davranışı yapmaya istekli olması gerekir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.