Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü"— Sunum transkripti:

1 Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
Dersin Adı: Sosyal Refah ve Sosyal Hizmetler Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Emine ÖZMETE Konu:Sosyal refahın tarihsel gelişimi

2 Politika açısından sosyal refah sosyal refah devleti ile ilişkilidir.
Sosyal devlet kavramı yaklaşık yüz yıl önce ortaya çıkmıştır. Özellikle 1970 yıllardan bu yana daha da önem kazanarak güncelliğini korumuştur. Sosyal devlet amaçlarına ya da araçlarına göre açıklanmakta; amaç ve araçlardaki farklılıklar genel kabul gören tam bir sosyal devlet tanımına ulaşmayı engellemektedir.

3 Refah devleti (welfare state):savaş zamanında Almanya’nın “otoriter devleti” ile savaş sonrası müttefik devletlerin yeniden yapılandırılması umudunu ifade eden kavram ilk kez İngiltere’de kullanılmıştır. Almanya’da yılında sosyal sigorta sistemi kurulmuş; refah devleti kavramı da gerçek şekli ile 1920’lerde gündeme gelmiştir.

4 İlk çağlarda; eski Yunan ve Roma’da devlet yalnızca politikacılar, komutanlar, filozof ve sanatçılar gibi sınırlı halk kesimine hizmet eden ve koruyan bir kurum niteliğinde idi. Ortaçağda; eski Yunan düşüncesi devam ederken Hıristiyanlığın Avrupa’da hızla yayılması ile birlikte ekonomik ve sosyal yaşamda oldukça etkili olmuştur. Dini inanışların da etkisi ile mülkiyet, ticaret, adil fiyat, adil ücret gibi konular sıklıkla tartışılmıştır.

5 Ortaçağda; çalışmaya ve çalışmanın karşılığı olan ücrete ise özel bir önem verilmiştir. İlk çağlarda bedensel çalışma bir çok düşünüre göre aşağılayıcı bir nitelik taşırken, ortaçağ düşünürleri her türlü alışmayı onur verici ve kutsal saymıştır. Böylece kişilerin karşılığını almaları meşru ve kutsal bir hak olarak kabul edilmiştir. Ortaçağ adil ücret görüşü; “düzenli ve dengeli bir toplumda sağlıklı, tutumlu ve çalışkan her insanın; emeğinin karşılığı olan ve ailesinin geçimini sağlamasına, gelecek için bir miktar birikim yapmasına imkan verecek düzeyde bir gelire eşit olan “ücret düzeyini ifade etmektedir.

6 Yoksullar iki kategori olarak ele alınmakta ve yardımları da hak edenler ve hak etmeyenler seklinde ayrılmaktaydı.1601 tarihli yoksul yasası; — Güçsüz\aciz yoksullar, düşkünler evi (almshouses) veya yardım evleri dışında verilen yardımlar (outdoor reliefs) aracılığı ile yardım edilen, çalışamayacak durumda olan hasta ve yaslı kimseler. — İkinci grup çalışabilir acizler ( paupers) ve çalışabilir durumda olan fakat çalışmayanlar olarak düşünülüyordu. Bu davranış biçimlerinin yanlış oldugunun gerçeğinin farkına varana kadar cezalandırılacaklardı.

7 İngiltere’de aynı dönemde emegi kontrol altında tutan söz konusu bu yoksulluk yasasının yanında 1662’de çıkartılan ikamet yasası ve 1563 yılında çıkarılmış olan zanaatkârlar yönetmeliğinin de göz önüne alınması gerekir. 1662’de çıkartılan yerlesim/ikamet yasası yoksulların başka bir parish’e göç etmelerini tamamen kısıtlayan bir uygulama idi.

8 1832’de yasalaşması gerçeklesen yeni yoksul yasasının düşünce bazına en çok etkileyen Bentham olmuştur. ki temel güdünün acı ve haz insan yaşamını belirlediğini ve insanların acıdan kaçıp haza yöneldiklerini belirtmiştir. Bentham “en çok sayıda kişinin en büyük mutluğu” prensibi, yoksulluğa çare bulmada yoksulların kendilerinin tasarruf etmesi ve gönüllü bağışlar ve son olarak daha çok mahkûmlar için planlanan çalışma evleri şeklindeydi


"Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları