Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ÇOCUKLARDA GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
2
Bu bölüm; Aral, N. ve Gürsoy, F Özel Eğitim Gerektiren Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır.
3
Gelişim bozuklukları olan çocuklar kekeme olan, dikkat dağınıklığı gösteren ve otistik olan çocuklar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Kekemelik Kekemelik, ses, hece ve kelimelerin tekrarı, uzatılması veya konuşmanın akışını kesen duraklamalar şeklinde kendini gösteren bir konuşma bozukluğudur.
4
Kekemelik Konuşma çok yavaş veya çok hızlı olabilir. Kekemeliğe altını ıslatma, kardeş kıskançlığı, tırnak yeme, tik, uyku ve yeme bozukluğu gibi bir veya birkaç davranış ve uyum bozukluğu da eşlik ediyorsa ciddi bir problem olabilir. Sürekli akıcı konuşan bir kişinin belli bir gerginlik ve heyecana bağlı olarak tutulması bu bozukluğun büyük ölçüde ruhsal nedenlerden ileri geldiğini kanıtlamaktadır.
5
Kekemelik Çocuğu sürekli denetim altında tutarlar. Çocuk ne söyleyeceği ve nasıl davranacağını sürekli tartmak zorundadır. Kekemelik de çocuktaki bu iç çatışmanın dile yansımasından dolayı ortaya çıkmaktadır. Çocuğun kişisel terapi görmesi kekemeliği yenmesinde yeterli değildir. Ailenin de davranış terapisi görmesi, çocuğa karşı iyileştirici bir tutum takınması açısından gereklidir.
6
Kekemelik Çocukta kekemeliğin kalıcı hale gelmesini önlemek için; anne babalar aile içi sıkıntılarını çocuğa yansıtmamalı, çocuğun unuttuğu veya söyleyemediği kelimeleri tekrarlaması için zorlamamalı, çocuğa bağırılmamalı, ceza verilmemeli, çocuk düzgün konuşan çocuklarla kıyaslanmamalı, çocuk dikkatle ve sabırla dinlenmelidir.
7
Kekemelik Çocuğun kendisini ifade etmesine fırsat tanınmalıdır.
Konuşurken çocuk sakinleştirilmeli, güven telkin verilmelidir. Yorgun ve heyecanlı olduğu zamanlarda konuşmaya zorlanmamalıdır.
8
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların dikkatleri çok kolay dağıldığı, sabırsız oldukları, başkalarının etkinliklerine ve sözlerine karıştıkları, başkalarının sözlerini kestikleri, soru sorulmasını beklemeden yanıtını verdikleri görülür. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocuğun yaptığı iş, ilk anda çok ilgisini çekse bile, çocuk yerinde birkaç dakikadan fazla oturamaz.
9
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat ve hareketlilik ile ilgili sorunlar okulöncesi çağda başlamasına rağmen, dikkati gerektiren etkinlikler nedeniyle, genellikle ilkokula başladıktan sonra farkedilmektedir. Erkeklerde daha çok görülen ve çoğu zaman yetişkinlikte de devam eden bu durum, okulda akademik görevlerde ve akranlarla ilişkilerde pek çok soruna neden olmaktadır.
10
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
Aileler çocuğun hareketliliğini ortadan kaldırmaya çalışmaktan ve çocuğu aşağılamaktan kaçınmalıdır. Çocuğa enerjisini boşaltacak ve doyum sağlayacak uğraşlar sağlanması yararlıdır. Çocuğun ilgi çekmek için yaptığı saldırgan davranışlara izin verilmemelidir. Dikkat süresini ve yoğunluğunu artıracak faaliyetler oluşturulmalıdır.
11
OTİZM Otizm, şiddeti ve semptomları genellikle azalarak da olsa hayat boyu devam eden bir problemdir. Bu problem çocuğun sosyal hayatını, iletişim becerilerini ve davranışlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Otizm, ilk olarak 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatrist Leo Kanner tarafından erken çocukluk otizmi olarak adlandırılmış ve aşağıdaki özellikler doğrultusunda tanımlanmıştır
12
OTİZM Kanner’e göre otistik çocuklar; kendine yöneltilen sözel ifadeleri sıklıkla aynı şekilde tekrar eden, ben yerine sen gibi şahıs zamirlerini kullanan, sürekli aynı heceleri tekrarlayan ve gecikmiş dil gelişimi gösteren çocuktur
13
OTİZM İçe kapanık olan ve konuşmaktan hoşlanmayan otistik çocukların konuşma yeteneği genellikle normal gelişim göstermez ve bazı çocuklar hiçbir zaman konuşamayabilir. Otizm, doğuştan gelen ve hayatın ilk iki yılı içinde ortaya çıkan bir problemdir.
14
OTİZM Otistik çocukların çok iyi bir belleğe sahip olduğu, kendiliğinden başlattığı davranışlarının oranının oldukça az olduğu, hareketleri tekrarlandığı ya da belli hareketlere aşırı bağlılık gösterdiği, çevresindeki aynılığı koruma isteğinde olduğu, insanlarla ilişki kurmada zorluk çektiği, cansız nesne veya resimleri tercih ettikleri gözlenmektedir.
15
tedavi Otizmin tedavisinde erken yaşlardan itibaren eğitsel tedavi yöntemlerinin uygulanması, her uzman tarafından önerilmekle beraber, farklı arayışlar da sürmektedir. Otizmin tedavisinde biyokimyasal, duyusal ve algısal, psikolojik ve eğitsel tedaviler uygulanmaktadır .
16
tedavi Bu tedaviler ilaç, vitamin ve diyet uygulamalarını içermektedir. Otizmin tedavisinde belirgin bir ilaç tedavisi yoktur. Kullanılan ilaçlar otizm ile ilgili problemleri yok etmek için kullanılmaktadır. İlaç tek başına kullanıldığında yeterli olmamaktadır.
17
Duyusal ve Algısal Tedaviler
Bu tedaviler; duyu entegrasyonu, işitsel ve kolaylaştırılmış iletişim tedavilerini içermektedir. Duyu entegrasyonu tedavisi fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır. Başarılı bir tedavinin, çocuğun duyular yoluyla aldığı bilgileri etkin şekilde entegre etme yeteneğini arttıracağına inanılmaktadır.
18
Psikolojik Tedaviler Otistik çocuklar içinde, sosyal ilişki kurma, konuşma ve zihinsel becerileri belli bir düzeyde gelişmiş çocukların psikoterapiden fayda sağlayabilecekleri düşünülmektedir. Psikoterapi, daha çok çocuğun tekrarlayan hecelerini anlamlandırmaya, anlamsız gözüken davranışları daha anlaşılır düzeye getirmeye çalışmaktadır .
19
EĞİTSEL TEDAVİLER Otistik çocukların eğitsel tedavileri lovaas tekniği ve teacch programlarını içermektedir . Lovaas tekniğinde çocuğa tanı konulur konulmaz, çocuk ile kendi evinde, haftada kırk saate varan birebir eğitim seanslarına başlanmaktadır. Ardından çocuk altı ay ya da bir yıl sonra bir okulöncesi kuruma yönlendirilmelidir. Evde eğitim veren kişi okulda da çocuğa eşlik etmelidir. Gitgide eğitimcinin okuldaki etkinliği azaltılmalıdır.
20
EĞİTSEL TEDAVİLER Teacch programları çocuğu otizmden kurtarmayı değil, ihtiyacına uygun ortam hazırlayarak kapasitesini en üst düzeyde kullanmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Çocuğun görsel ilgilerinden yararlanılmakta, hem resim hem kelimeli iletişim tahtaları ve işaret dili kullanılmaktadır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.