Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Borçlar Hukuku -3-
2
SÖZLEŞMENİN GEÇERLİLİĞİ İÇİN ARANAN ŞARTLAR
BÜTÜN SÖZLEŞMELER İÇİN ARANAN ŞARTLAR 1.Taraflar ehil olmalıdır. 2.Sözleşmenin konusu emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamalıdır. 3.Sözleşmenin konusu imkansız olmamalıdır. 4.irade beyanları sağlıklı olmalıdır. 5.muvazaa bulunmamalıdır.
3
1. Taraflar ehil olmalıdır.
Hukuki işlem ehliyetinin gerçek kişiler için temel şartı- “ayırt etme gücüne” sahip bulunmasıdır. Ayırt etme gücüne sahip kimse ergin ise ve kısıtlı değilse, sözleşme yapma konusunda tam ehliyetlidir. MK m. 16/1-ergin olmaması veya kısıtlı bulunması halinde Tüzel kişilerin ehliyeti bunlara özgü kurallara göre belirlenir. MK m. 48- yaratılış gereği insana özgü haklara ve borçlara ehil olamazlar.
4
İrade serbestisi- serbestliğin sınırları TBK m.26- 27/1
2. Sözleşmenin konusu emredici hukuk kurallarına, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı olmamalıdır. İrade serbestisi- serbestliğin sınırları TBK m /1 TBK m.27/1 uyarınca Kanunun emredici hükümlerine aykırı olmama Ahlaka aykırı olmama
5
Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırı Olmama
A)Emredici Hukuk Kurallarına Aykırı Olmama Emredici hukuk kurallarına örnek olarak- TBK m.42/2, 115/1, 116/3, 148 Sözleşmenin hukuk düzenindeki herhangi bir emredici hukuk kuralına aykırılığı hükümsüzlüğe yol açar. Kamu düzenini koruma amacı güden hükümler amaçları itibariyle emredici hukuk kuralı niteliği taşırlar. MK m.124 vd- evlenmeye ilişkin hükümler Toplumun ahlaki esaslarını koruma amacı güden hükümler- TBK m.81 Fertlerin kişiliğini koruma amacı güden hükümler- MK m.23 Zayıf olanları koruma amacı güden hükümler- İşçiler, tüketiciler
6
Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırı Olmama
B) Kamu Düzenine Aykırı Olmama Şayet sözleşme, kamu düzenini koruyan bir hükme aykırı ise, esasen durum emredici hukuk kuralına aykırılık olarak nitelendirilir. Fakat ortada herhangi bir emredici hüküm yoksa, yapılan sözleşme kamu düzenini ihlale yönelikse bu sebeple hükümsüzlük yaptırımı ile karşılaşır. Ör. Yıllık kira artışlarına dair sözleşme hükümlerinin sınırlandırılması-6570 sayılı Gayrımenkul Kiraları Hakkında Kanun döneminde yasada boşluk olduğu gerekçesiylekamu düzenine aykırılık sebebiyle Yargıtay kararı ile kira artış sözleşmeleri sınırlandırılmıştır. kanunda boşluk/ mevcut düzenleme TBK m. 343
7
Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırı Olmama
C) Kişilik Haklarına Aykırı Olmama Yapılan sözleşme şahsiyeti koruyan bir hükme aykırı ise, esasen emredici hukuk kuralına aykırılık söz konusu olur. Konuya ilişkin böyle bir hüküm bulunmasa dahi sözleşmeye bu sebeple hükümsüzlük yaptırımı uygulanır. Din değiştirme tahhüdü, makul olmayan bir ameliyata razı olma, uzun süre mal satmama taahhüdü
8
Ahlaka Aykırı Olmama Herhangi somut bir hükümde ifade edilmiş olmasa dahi konusu veya amacı toplumda yerleşmiş ahlaki kurallara diğer bir ifade ile genel ahlaka aykırı sözleşmeler hükümsüzlük yaptırımı ile karşılaşır. Toplumda söz konusu işlem yapıldığı zamanda yaşayan normal zekaya sahip, dürüst ve aklı başında kişilerin ahlak anlayışı esas alınmalıdır. Başlık parası
9
Ahlaka Aykırı Olmama Amacın da ahlaka aykırı olmaması gerekmektedir.
Randevu evi işletmek için yapılan ortaklık sözleşmesi İki tarafın da ahlaka aykırı amaç gütmesi gerekmektedir. Kanunun özel olarak düzenlemek suretiyle izin verdiği sözleşmelerin ahlaka aykırılığından söz edilemez. Anlaşmalı boşanma- maddi çıkar
10
3. Sözleşmenin konusu imkansız olmamalıdır.
Sözleşme yapıldığı sırada sözleşmenin konusunu oluşturan edimlerden biri objektif olarak imkansız ise, sözleşme geçerli değildir. Fiili imkansızlık- hukuki imkansızlık (yanmış tablo- 200 m2’den küçük parsel satışının yasak olması Sözleşmenin yapıldığı sırada imkansız olmakla beraber tarafların ifa zamanında mümkün hale geleceği düşüncesi ile yaptıkları sözleşme geçerlidir. Sözleşme yapıldıktan sonra edim imkansızlaşırsa, sözleşme geçerlidir. Objektif imkansızlık- sözleşmenin konusu herkes için imkansız olmalıdır. ör: bilgisi olmadan proje çizmeyi taahhüt eden kimse- sözleşme geçerli
11
4.İrade beyanları sağlıklı olmalıdır.
Irade beyanındaki sakatlık, ya beyanın iradeye uymamasından ya da iradenin oluşumundaki bir etkenden ileri gelir. Arzusuna uymayan bir irade beyanını bir kimse bilerek ve isteyerek yapıyorsa ya bir zihni kayıt veya latife beyanı söz konusudur. Zihni kayıt, bir kimse arzu etmediği bir beyanı bilerek yapmışsa, mesela bir teklifi reddetmek istemesine rağmen kabul beyanında bulunmuşsa söz konusu olur. Yapılan beyan güven teorisi çerçevesinde sonuç doğurur. Karşı tarafın durumu bilmemesi halinde sözleşme kurulmuş olur. Beyan bilerek yapıldığı için yanılma hükümlerinden yararlanılamaz.
12
4.İrade beyanları sağlıklı olmalıdır.
Bir kimse herhangi bir şekilde hukuki sonuç doğurmasını istemediği halde karşı tarafın ciddiye almayacağı düşüncesiyle bir öneri veya kabul beyanında bulunursa latife beyanı söz konusu olur. Karşı taraf beyanın ciddi olmadığını anlamışsa veya hal ve şartlara göre anlaması gerekiyorsa, ortada ciddi bir irade beyanı bulunmadığı için hukuki sonuç meydana gelmez. Fakat karşı taraf güven teorisine göre beyanı ciddi bir irade beyanı saymakta haklı ise, latife beyanı ciddi bir irade beyanının sonuçlarını doğurur. Yanılma hükümlerinden yararlanılabilir.
13
4.İrade beyanları sağlıklı olmalıdır.
Irade beyanı ile arzu arasındaki farklılık istenmeyerek meydana gelmişse bir açıklamada yanılma söz konusu olur. Böyle bir yanılmaya iki taraf birlikte düşmüşse, sözleşme irade beyanları ile ortaya çıkan anlaşmaya göre değil tarafların ortak arzusuna göre yorumlanır. Irade beyanındaki sakatlık arzunun oluşmasındaki bir etkenden ileri geliyorsa ya yanılma, ya aldatma ya da korkutma sonucu oluşmuş bir arzuyu açıklayan bir beyan söz konusu olur. (TBK m.30-39)
14
HATA TBK m.30: Sözleşme kurulurken esaslı yanılmaya düşen taraf o sözleşme ile bağlı olmaz. Ya irade beyanının istenmeyerek arzuya uygun olmaması-açıklamada yanılma(beyan hatası) -arzunun oluşmasına etken olan hususta düşüncenin gerçek duruma uygun olmaması- saikte yanılma TBK m.31- esaslı yanılma halleri TBK m.32
15
HATA Esaslı Sayılan Açıklama Yanılmaları
TBK m.31/son- Basit hesap yanlışlıkları sözleşmenin geçerliliğini etkilemez; bunların düzeltilmesi ile yetinilir. TBK m.31’de 5 bent halinde sayılmıştır. Bunlar:
16
Esaslı Sayılan Açıklama Yanılmaları
1. Sözleşmenin Niteliğinde Yanılma A bir miktar fındık satışı teklifinde bulunmak istemiş, fakat B’ye yaptığı beyanda o miktar fındığı satın alma beyanında bulunmuş ve B bu teklifi kabul etmişse A bu halde de sözleşmenin niteliği bakımından yanlış beyanda bulunmuştur 2. Konuda yanılma Bir kimse bir katologtan 135 numarada kayıtlı malı ısmarlamak istemiş fakat 153 numaralı mal diye yazmışsa sözleşme 153 numaralı mal üzerinden kurulunca, o kimse açıklama yanılmasına dayanabilir.
17
3. Sözleşme yapılmak istenen kişide yanılma
A’nın B’ye yapmak istediği öneriyi Ü’ye göndermesi ve Ü’nün kabulü ile sözleşmenin kurulması halinde A açıklamada yanılmaya dayanabilir. 4.Sözleşme yapılırken kimliği gözönüne alınan kişide yanılma Örneğin dadı B, A’nın çocuklarından D’nin yetiştirilmesi işini yüklenirken yanlışlıkla A’nın zeka özürlü diğer çocuğu C’nin adını bildirmişse bu tür bir yanılma vardır.
18
5. Miktarda yanılma 6. İletmede yanılma
Vitrinde konulan etikette TL yazılacakken yanlışlıkla TL yazılmışsa 6. İletmede yanılma Habercinin haberi yanlış nakletmesi, tercümanın sözleri yanlış çevirmesi
19
7.Bir davranışın irade beyanı sayılması şeklinde yanılma
Kendi arzusuna aykırı şekilde davranışı bir öneri ve kabul olarak değerlendirilen taraf açıklamada yanılmaya ilişkin hükümlerden faydalanabilir. 8.Okumadan imzalanan yazı Bir kimse arzusuna uygun olmayan bir metni imzalamış olup okumadan imzalıdığı metnin arzusuna uygun olduğunu sanmakta ise, metnin arzusuna uygun olmadığını karşı tarafın biliğ bilmemesine göre uygulanacak hüküm değişir.
20
9. Beyaza imza Boş bir kağıda atılan imzanın üstünü diğer taraf bile bile karşı tarafın arzusundan farklı şekilde doldurursa, bir yanılma değil, imza atanın güveninin kötüye kullanılması söz konusudur. Ceza Kanunu uyarınca bu bir suç. Sözleşme kurulmaz. Açığa atılan imzanın üstünü dolduran kimse, metni imzayı atanın arzusuna uygun doldurduğu kanısında ise, güven teorisi uyarınca sözleşme imzalı metne göre kurulur.
21
Esaslı Sayılan Saik Yanılması (Temel Hatası)
Bir kimse belirli şartlarla bir sözleşmeyi yapmaya karar verirken çeşitli hususları dikkate alır. Şayet kararına etki yapan bu hususlardan bir ya da bir kaçında yanılmışsa, iradesinin açıklanmasında değil, oluşmasında yanılma söz konusudur. TBK m.32
22
Temel Hatası 1. Bi taraf sözleşme yapma arzusunun oluşmasına etki yapan bir hususta yanılmış olmalıdır. Ankara’ya tayine dildiğini sanarak ev kiralayan kimse, tayin edildiği düşüncesinde yanılmışsa, inşaat yasağı bulunan bir arsayı bu durumu bilmediği için inşaat yapmak üzere satın alan kimse Kral taç giyme örneği 2.Yanılma konusu husus yanılan bakımından sözleşmeyi yapması için bir condicio sine qua non teşkil eden (0nsuz sözleşme yapmayacağı) bir unsura ilişkin olmalıdır. Sübjektif olarak esaslı olma şartı
23
Temel Hatası 3. Yanılma konusu saik, karşı tarafça bilinebilir olmalıdır. Yanılmanın esaslı olması için karşı tarafın kendisine beyandan bulunanın yanıldığını bilmesi veya bilecek durumda olması gerekmez. Onun sadece bu beyanın temel saikini bilmesi veya bilecek durumda olması yeterlidir. Örneğin satıcı A elindeki tabloyu almak isteyen B’nin bu tabloyu ressam X yaptığı için aldığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa sonradan tablonun ressam Y tarafından yapıldığı ortaya çıktığında A’da bu tabloyu ressam X yaptı sanmış olsa bile B yanılma sebebiyle sözleşmeyi iptal edebilir.
24
Temel Hatası 4. İş hayatındaki dürüstlük kuralları yanılmanın sözleşmenin geçerliliğini etkilemesini haklı göstermelidir. Objektif bakımdan esaslı olma şartı Şayet bir kanun hükmü sözleşmenin kurulması sırasında karşı tarafı aydınlatması hususunda bir tarafa somut edim yükümleri yüklemişse, bunların yerine getirilmemesi üzerine aydınlatılmayan tarafın esaslı bir yanılmaya düştüğünü ispat zorunluluğu olmamalı; aydınlatma yükümünü yerine getirmeyen taraf burada esaslı yanılma bulunmadığını ispatla yükümlü tutulmalıdır.
25
Esaslı Yanılmanın Sözleşmeye Etkisi
A) İptal Hakkı TBK m.30 Süre sınırı TBK m.39 Yanılma halindeki hükümsüzlük düzelebilir hükümsüzlük Akdin geçerli hale gelmesini engelleyecek irade beyanı- iptal beyanı
26
Esaslı Yanılmanın Sözleşmeye Etkisi
B) İptal Hakkının Sınırlandırılması TBK m.34 Bir kimsenin yanılmada kusurlu olması, iptal hakkını kullanmasına engel oluşturmaz, ancak iptal yüzünden karşı tarafın zararını tazmin yükümlülüğüne yol açar. Sebepten soyut tasarruf işlemlerinde (ör:taşınır mülk nakli) bunları yapma borcu doğuran bir hukuki işlemin mevcut olmadığı hususunda yanılmalar iptallerine imkan vermeyecektir.
27
Esaslı Yanılmanın Sözleşmeye Etkisi
C) İptal Yüzünden Karşı Tarafın Uğradığı Zararı Tazmin TBK m.35 Bu halde sözleşme öncesi ilişkideki davranıştan sorumluluk (culpa in contrahendo) söz konusudur. Yanılmaya düşmede en küçük ihmal dahi bu sorumluluğa yol açar. Tazmin edilecek zarar, geçerliliğine güvenilen sözleşmenin hükümsüzlüğü yüzünden uğranılan zarardır. iptal edilen sözleşme hiç yapılmasa idi uğranılmayacak zarar (menfi zarar). Ör: sözleşmenin kurulması için yapılan masraflar (noter harcı, posta masrafı), başka sözleşme yapma fırsatını kaçırma
28
Olumlu- Olumsuz Zarar Ayrımı
Örneğin A B’ye bir malını satmak için 1500 lira üzerinden öneride bulunmak istiyor, fakat dikkatsizce yazdığı teklif yazısında 1300 lira yazıyor. Sözleşme kuruluyor. B bu arada kendisine aynı cins mal için 1400 lira üzerinden yapılan bir öneriyi reddediyor. Bundan sonra A açıklamada yanılmaya dayanarak sözleşmeyi iptal edince B aynı malı 1600 liraya almak zorunda kalıyor.
29
B sözleşmeye güvenmiş olmasa idi 1400 liralık teklifi kabul edecekti
B sözleşmeye güvenmiş olmasa idi 1400 liralık teklifi kabul edecekti. Sözleşmenin iptal edilmesi üzerine 1600 liraya malı satın almak zorunda kaldı. =200- menfi zarar- sözleşme hiç yapılmasa idi uğramayacağı zarar
30
Şayet A sözleşmeyi ifa etmiş olsa idi, B 1300 lira ödeyerek mala sahip olacaktı; sözleşme iptal edilip borç ifa edilmeyince B =300 liralık olumlu zarara uğradı. Hakim TBK 35/2 gereği olumsuz zarar olan 200 yerine olumlu zarar olan 300 liraya hükmedebilir.
31
Bazen olumsuz zarar olumlu zararı aşabilir
Bazen olumsuz zarar olumlu zararı aşabilir. Örnekte sözleşme kurulduktan sonra yapılan teklif lira olsa B sözleşme ile bağlı olduğu için bu teklifi red etmiş olsa olumsuz zarar =400 lira olur. Bu durumda TBK 35/2 hükmü uyarınca “ifadan beklenen yararı (olumlu zarar) aşan tazminat istenemeyeceğinden her halükarda en fazla 300 lira isteyebilecektir. Zira sözleşme iptal edilmemiş olsa idi 1300 lira ödeyecekti. bu sebeple sözleşmenin iptali yüzünden uğradığı zarar =300 liradan ibarettir.
32
ALDATMA (HİLE) Aldatma, bir kimsenin davranışı ile diğer şahsı irade beyanında bulunmaya yönlendirmek için o şahısta yanlış bir fikrin doğumuna veya doğrulanmasına ya da devamına kasten yol açmalıdır. Bir kişinin kasten saik hatasına düşürülmesidir.
33
Karşı Tarafın Aldatması
TBK 36/1 1.Bir taraf sözleşme yapma hususunda aldatılmış yani karşı tarafın davranışı ile yanıltılmış olmalıdır. Aktif davranışla- pasif davranışla 2.karşı tarafı yanıltan davranış kasten yapılmalıdır. Övünmek için söylenen gerçek dışı beyanlar hile teşkil etmez. 3.Aldatma sözleşmenin yapılmasına sebep olmalıdır. Hiç yapılmayacak sözleşme yapıldı- asli aldatma Başka şartlarla yapılacaktysa- feri aldatma TBK 34/2 kıyasen uygulanır. 4.aldatma teşkil eden davranış, sözleşmenin tarafı veya sözleşmenin yapılmasında yardımından yararlandığı bir kimse tarafından yapılmış olmalıdır.
34
Üçüncü Kişinin Aldatması
Aldatmayı bir üçüncü kişi yapmışsa, TBK 36/1 İlk üç şart+ karşı tarafın bu aldatmayı bilmesi veya bilmesinin gerekli olması şartı aranır. TBK m. 36/2 Yardımcı kişiler üçüncü kişi sayılmaz.
35
Aldatmanın Sözleşmeye Etkisi
Aldatmaya maruzkalan taraf o sözleşme ile bağlı olmaz. TBK m.39’da yer alan süre ile sınırlıdır.
36
Aldatma Yüzünden Uğranılan Zararın Tazmini
TBK m. 39/2 Sözleşme tarafının kendi aldatmasından veya yardımcılarının aldatmasından sorumluluğu culpa in contrahendo; üçüncü kişinin aldatması ise haksız fiil esaslarına tabi olur. Baskın görüş menfi zararın istenebileceği yönündedir. Bununlar beraber müspet zararın da istenebileceğini savunanlar vardır.
37
KORKUTMA Korkutma, hukuka aykırı şekilde yapılan tehditle, istenilen irade beyanında bulunmadığı takdirde, bir kimsede bir kötülüğe maruz kalacağı kanısı uyandırılması, o kimsenin korkutulmasıdır. TBK m.37/1 Aldatmadan farklı olarak üçüncü kişinin yaptığı korkutmayı bundan yararlanan taraf bilmese bile , işlemin hükümsüzlüğü ileri sürülebilecektir.
38
Korkutmanın Şartları TBK m.38
1. İradesi sakatlanan taraf bir tehdite maruz kalmış olmalıdır. 2.yapılan tehdit, ağır ve yakında gerçekleşecek bir tehlikenin mevcut olduğu kanısını uyandırmalıdır. 3.Tehditte belirtilen tehlike karşı tarafın şahsına veya yakınlarına yönelik olmalıdır. 4.Tehdit hukuka aykırı olmalıdır. 5.Sözleşme tehdidin yarattığı korku sonucu yapılmış olmalıdır.
39
Korkutmanın Sözleşmeye Etkisi
TBK m. 37 TBK m.39- süre bakımından
40
Zararın Tazmini Korkutmayı karşı taraf yapmış ise bu taraftan, üçüncü kişi yapmış ise ondan zararın tazmini talep edilebilir. TBK 39/2 Korkutmayı 3. kişi yapmış ve korkutulan korkutma sebebiyle sözleşmeyi iptel etmişse, hakkaniyet gerektirdiği takdirde, karşı tarafın iptal yüzünden uğradığı zararı sözleşmeyi iptal eden taraf tazminle yükümlüdür. TBK m.37/2 Korkutmada bulunan kişiye rücu
41
İptal Hakkının Kullanılması
Yenilik doğuran bir hak olan iptal hakkı, hak sahibi tarafından (yanılan, aldatma ve korkutmaya maruz kalan) karşı tarafa yöneltilecek tek taraflı bir irade beyanı ile kullanılır. Bu beyanın ulaşması ile sözleşme iptal edilmiş olur. İptal hakkını kullanan taraf bu beyanından tek taraflı olarak dönemez. İptal beyanı da sakatsa bunun da iptali mümkün.
42
İptal Hakkının Kullanılması
İptal hakkının kullanılmasından sonraki davranışlar icazet teşkil etmez. Taraflar iptalden vazgeçme konusunda anlaşsalar bile sözleşme baştan itibaren geçerli hale gelmez, sadece iptalin sonuçları ortadan kalkar. Taraflar aynı içerikte yeni sözleşme yapmış sayılır. İptal beyanının kendisi şekle tabi değil iken iptalden vazgeçme anlaşması sözleşmenin kendisi için aranan şekil şartına tabidir.
43
TBK md. 39 iptal beyanı sözleşmeyi devam ettirmeme ve ifa etmeme kararının karşı tarafa açıklama veya sözleşme uyarınca verdiği şeyi geri isteme tarzında olabilir. İptal beyanı şarta bağlı şekilde yapılamaz (ancak yapılırsa ve bu şartın gerçekleşmesi üzerine her iki taraf da sözleşmeyi sona ermiş sayarsa 1 yıllık süre dolsa bile sözleşme dürüstlük kuralı gereğince geçerli hale gelmez).
44
Şarta beyan yapılmamış sayılır.
1 yıllık hak düşürücü süre dolduğunda işlem geçerli hale gelir. Şartın yarattığı belirsizlik beyan muhatabı için zararlı değilse yenilik doğuran beyanlar da şarta bağlanabilir. Örnek : Karşı tarafın aldatması sonucu sözleşmeyi yaptığını öğrenen kişi TBK. Md.39/2 uyarınca istemeye hakkı olan tazminatın muhatap tarafından 10 gün içinde ödenmediği takdirde sözleşmenin iptal edilmiş olacağını bildirir.
45
Sözleşmenin iptali için dava açmaya gerek yoktur
Sözleşmenin iptali için dava açmaya gerek yoktur. Karşı taraf iptal hakkının varlığına itiraz ederse iptal hakkının varlığının veya var olmadığının tespiti için dava açılabilir. Hakim sözleşmenin iptaline karar veremez sadece iptal hakkının var olup olmadığını tespit eder. İptal hakkının varlığı veya yokluğu, ifa edilmiş edimlerin geri istenmesi davasında da tespit konusu olabilir.
46
İptal Hakkının Kullanılmasının Sonuçları
Sözleşme kesin olarak hükümsüz hale gelir. Sonraki uyuşmazlıklarda sözleşmenin iptal edildiğini hakim re’sen dikkate alır. Geriye etkilidir. İki taraf da ifa edilmemiş edimlerin ifasını talep edemeyecekleri gibi, iptal hakkının kullanılmasından önce ifa edilmiş edimler de geri istenebilir. İade talepleri şartlar gerçekleşmişse istihkak ya da sebepsiz zenginleşme davasına konu olabilir.
47
İptal Hakkının Kullanılmasının Sonuçları
İki taraf da borçlarını ifa etmişse iadeyi isteyenin kendi aldığı edimi iade etmiş olması ya da bunu teklif etmiş olması gerekir. Sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerde iptalin geçmişe etkili olması işin niteliğine uygun düşmediğinden, dürüstlük kuralı gereğince hükümsüzlüğün iptal anına kadarki edimleri etkilemeyeceği kabul edilir.
48
İptal Hakkının Kullanılmasının Sonuçları
Yanılma, aldatma veya korkutma sözleşmenin sadece bazı hükümlerine ilişkinse kısmi geçersizlik kuralı uygulanır. TBK. Md.27/2
49
Borç Sözleşmeleri Dışındaki İşlemlerde İptal İmkanı
Borçlar Kanunu iptal hükümlerini borç sözleşmelerini esas alarak düzenlemişse de; hakkında özel hüküm bulunmayan her türlü hukuki işlemin yanılma, aldatma ve korku sebebiyle bu hükümlere göre iptalinin mümkün olduğu kabul edilmektedir. Yalnızca borçlandırıcı işlemler değil, tasarruf niteliğindeki sözleşmelerin de tek taraflı işlemlerin de iptali mümkündür.
50
İfasını oluşturdukları borçlandırıcı işlemin geçerliliğine bağlı tasarruf işlemlerinin borçlandırıcı işlemdeki sakatlık sebebiyle ayrıca iptaline gerek yoktur. Örnek: Taşınmaz satım sözleşmesi iptal edilirse, mülkiyet nakli de hükümsüz hale gelecektir.
51
İptal Hakkının Düşmesi
Yanılan, aldatan veya korkutmaya maruz kalan taraf, irade beyanındaki sakatlığı bilmesine rağmen sözleşme ile bağlı kalmayı arzu ederse (iptal hakkından feragat ederse), sözleşme geriye etkili olarak geçerli hale gelir. İptal hakkından feragata sözleşmeyi onama (icazet verme) de denilir. Açık ya da örtülü onama şeklinde gerçekleşebilir. Onama beyanından sonra bu beyandan dönülemez. Ancak taraflar anlaşarak onanan sözleşmeyi ortadan kaldırabilirler.
52
İptal Hakkının Düşmesi
Onama ile ilgili olarak TBK. Md.39 bir onama varsayımına yer vermekte ve maddede öngörülen bir yıllık sürenin iptal hakkı kullanılmadan geçmesi halinde sözleşme onanmış sayılmaktadır. Bu örtülü onama değil, onama varsayımıdır. Bir yıllık süreyi geçiren kimsenin sözleşmeyi onama niyeti olmasa dahi hak düşürücü süre geçtiği için sözleşme onanmış sayılır.
53
İptal Hakkının Düşmesi
Bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı, yanılma ve aldatmada bunların anlaşıldı tarih, korkutmada ise korkunun ortadan kalktığı tarihtir. Bu tarihi ispat yükü iptal hakkının düştüğünü iddia eden tarafa aittir.
54
10 yıllık genel zamanaşımı süresi var mı?
İsviçre Federal Mahkemesi bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 10 yıllık bir sürenin söz konusu olmadığı kanaatindedir. Yargıtay HGK, 1951 tarihli kararında sözleşmenin kurulmasından itibaren on yıl geçtikten sonra aldatma öğrenilirse artık sözleşmenin iptal edilemeyeceğini kabul etmiştir.
55
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1989 yılında verdiği bir kararda ise Yargıtay HGK’nın 1951 tarindende vermiş olduğu karardan dönüldüğü ifade edilmiştir. Kanunda düzenlenmemiş böyle bir üst süre yorum yoluyla getirilerek bir hakkın kullanılması sınırlanamaz. Ancak aradan geçen zaman bakımından iptal hakkının kullanılması dürüstlüğe aykırı düşüyorsa, MK. md. 2 uyarınca hakkın kötüye kullanılması sayılarak iptal engellenebilir.
56
İptal Hakkının Düşmesi
Aldatma ve korkutma halinde aldatılan ya da korkutulan taraf edimini ifa etmiş değilse, bir yıllık hak düşürücü süre geçmiş olsa bile TBK.md.81/2 ona kendisine karşı açılacak ifa davasında aldatma veya korkutma def’inde bulunma imkanı tanımıştır. Sürenin geçmesi ya da onama ile sözleşmenin geçerli hale gelmesi TBK. md.39/2’de belirtildiği üzere aldatma veya korkutma yüzünden uğranılan zararın tazminini talep hakkından feragat anlamına gelmez.
57
Temsilci Aracılığı ile Yapılan İşlemlerde İrade Sakatlığı
İrade sakatlığının temsilcide mi yoksa temsil olunanda mı aranacağı konusunda kanunda hüküm yoktur. Alman hukukundaki gibi temsilcinin irade bozukluğunun sonuç doğuracağı kabul edilmiştir. Temsilcinin irade bozukluğu sebebiyle sakat olan işlemi bu sebeple iptal hakkı temsil olunana aittir. Zira yapılan işlemin tarafı odur.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.