Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Karabağ’ı almadan kapıları açmayız

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Karabağ’ı almadan kapıları açmayız"— Sunum transkripti:

1 Karabağ’ı almadan kapıları açmayız
Hürriyet, 14 Mayıs 2009 Aliyev: “Yukarı Karabağ’ın işgali bir sebeptir, kapıların kapanması bir neticedir. İşgal ortadan kalkmadıktan sonra kapıların açılması da mümkün değildir. Bunu kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı söylüyor Bundan daha başka garantili bir ifade olabilir mi?”

2

3 Some progress in the field of energy security. IGA for Nabucco signed
Some progress in the field of energy security. IGA for Nabucco signed. However, agency for oil stockholding not established yet. In electricity internal market, significant progress. 2 regional distribution facilities privatised. Limited progress in the gas market. Gas infrastructure expanded to cover 80% of the country (64 cities). Investments in gas storage should help to balance supply-demand. September 2009: Negotiations started for the accession to Energy Charter Treaty.

4 Good progress in renewables. Share in electricity generation: 17%
Good progress in renewables. Share in electricity generation: 17%. Target: 25% in 2020.

5 Başka hatlar da olabilir…
Sadece Nabucco değil Başka hatlar da olabilir… Jean-Arnold VINOIS Head of Unit Energy Policy & Security of Supply TUROGE, Ankara, 12/03/2009

6 Julian Lee (Centre for Global Energy Studies in London) : “Hazar ve Orta Doğu hidrokarbon sahaları ile, Avrupa’lı gaz tüketicileri arasında stratejik olarak konumlanan Türkiye, kendi için Azerbaycan’dan, daha fazla miktarda ucuz gaz istiyor.,” “Bir tür poker oyunu geliştiriyor.” Türkiye Avrupa’nın gaz tedarikinde, belli başlı oyunculardan biri olmayı hedefliyor. “Eğer gaz Avrupa’ya (batıya) değilde Rusya’ya giderse, Nabucco’yu unutabilirsiniz.” AB Enerji Komiseri Andris Piebalgs (Ocak 2009): (Türkiye’nin Nabucco’dan geçecek gazın % 15’ini talep etmesi üzerine) “Nabucco’ya kaynak bulmak, transit ücretleri, güzergahlar ve düzenlemeler üzerinde süren müzakereler, bağlantının tamamlanmasını ciddi boyutta geciktirmektedir.”

7 ACTIVITY REPORT, Project of European Interest September February 2009 European Coordinator Jozias Van Aarten Tek tek devletlerle özel olarak pazarlığa girişmeden önce, transit devletlerin rolü, genel anlamda kurala bağlanmalıdır. Tamamen ticari koşullarda, AB’nin transitin serbestliğine saygı gösterilmesi hususunda ısrarcı olmalıdır. GATT (Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Antlaşması) 5. maddesi, söz konusu serbest geçiş hakkını güvence altına alır ve Enerji Şartı Anlaşması’na da aynen taşınmıştır. Bu dayatma yapılmadığı taktirde, herhangi bir komşu ülke, herhangi bir ürün için, ticari ve siyasi avantaj sağlamaya çalışabilir; Komisyon, serbest transit ilkesinin korunması için kararlı olmalıdır. Serbest ticaret üzerinde bir dayatmayı kabul edemeyiz.

8 Türkiye gaz piyasasının en büyük engeli, reformun yapılamamış olmasıdır; mevcut yasalar, BOTAŞ tarafından uygulanmamaktadır. BOTAŞ, politikalarda ve tedarikte, güçlü konumunu sürdürmeye devam etmektedir. Benzeri tüm kurumlar gibi BOTAŞ da, rekabetten hoşlanmamaktadır. Türkiye, hükümranlık alanından geçmeyi planlayan her proje için, kendine özgü ve öngörülemeyen bir “vergilendirme” pozisyonu geliştirmekte ve böylece doğal gaz iç piyasasının sorunlarını çözümlemeye çalışmaktadır. Gerçi bu tutumunda bazı gelişmeler gözlemlenmektedir ve bu da sevindiricidir. Ancak, bir temel konu vardır ki, o da transitin temelinde piyasalara engelsiz erişimin kesin ve pazarlık yapılmaz biçimde kabulüdür. Bu konuda miktar kısıtlamaları ya da benzer sonuç verecek uygulamalar ile, dayanaksız masraflar kabul edilemez. Bu husus, Avrupa Komisyonu’nun, GATT 5. maddenin ve Avrupa Şartı’nın temel ilkesidir.

9 Norway’s Statoil May Bypass Turkey, Imperiling Nabucco Pipeline April 2, 2009 (Not April 1)

10 EU and Turkey settle Nabucco dispute Ian Traynor, The Guardian. co
EU and Turkey settle Nabucco dispute Ian Traynor, The Guardian.co.uk, 12 July 2009 Turkey and the EU have been at odds over the terms for the pipeline pact for the past year, with Ankara demanding 15% of the gas at discounted prices, either for domestic consumption or for re-export. The Turkish demand could have killed off Nabucco as a viable business proposition. But following talks in Prague in May, Ankara and EU governments have struck a deal on gas transit, clearing one of the biggest hurdles to the pipeline's realisation.

11 Türkiye: Elektrik Kurulu Güç Gelişimi (Megawatt)
90,000 40,777 43,000 27,264

12 Biraz Tarih…

13 Sir Edward Grey, İngiltere Dışişleri Bakanı 27 Mart 1911
“ Temel hedefimizi daima hatırda tutmamızın önemli olduğuna inanıyorum; bu da, Basra Körfezi’ndeki ve onu tamamlar nitelikteki Mezopotamya’daki İngiliz çıkarlarını korumaktır.” Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

14 Sadrazam Mahmut Şevket Paşa, 11 Mart 1913
“ Kuveyt ve Katar gibi çölden ibaret iki kaza yüzünden İngiltere ile ihtilaf çıkaramayız. Bu ehemmiyetsiz topraklardan ne gibi faydamız olabilir? Kuveyt ve Katar’ı İngiltere’ye bırakmaya ve zengin Irak vilayetimizle uğraşmaya karar verdim.” Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

15 Arthur J. BALFOUR, İngiltere Dışişleri Bakanı 13 Ağustos 1918
“ … ne Başkan Wilson ne de bir başkası, Dicle ve Fırat’ın çevresindeki geniş toprakları Osmanlılar’ın denetimine bırakmak isteyecektir. Bu durumda sormak isterim: Mezopotamya’daki Küçük Zap Suyu’na kadar veya yeterli derecede zengin su kaynaklarını denetim altına alacak şekilde, ordularımızla ilerlememizin büyük yararı yok mudur? Bunu başardığımızda, petrol yataklarının büyük çoğunluğu da elimize geçmiş olacaktır.” Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

16 Kaynak: “Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925”, Uğur Mumcu,
İngiltere’nin Türkiye Büyükelçilik Müsteşarı Hohler’in Londra’ya 21 Temmuz 1919 tarihli mesajından: “.. Şimdi Mezopotamya bizim olduğuna göre, ona (Binbaşı Noel) bir Kürt devleti kurdurup, kuzey dağlarını öylece koruyabiliriz. Binbaşı Noel bir Kürt Lawrence’dır…. .. Majesteleri’nin Hükümeti’nin amacı Türkleri elden geldiğince zayıflatmak olduğuna göre, Kürtleri bu şekilde harekete geçirmek fena bir plan değildir. .. Kürt sorununa verdiğimiz önem, Mezopotamya ile ilgilidir. Kürtlerin ve Ermenilerin durumları, beni hiç ilgilendirmez. Kaynak: “Kürt-İslam Ayaklanması ”, Uğur Mumcu, Tekin Yayınevi, 1991, sayfa: 15, 24

17 Amiral BRİSTOL(*), 20 Şubat 1920
“ Şimdi ‘Kürdistan’ın ünlü petrol yatakları nedeniyle yabancı entrikaları başladığı için kuşkusuz ciddi sorunlar çıkabilir. İngilizler her halde Kürdistan’ı denetim altına alabilmek için, Kürtleri Türkler’e karşı kullanmak isteyeceklerdir..” * İstanbul’daki ABD Yüksek Komiseri Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

18 Amiral BRİSTOL, 20 Şubat 1920 “ Yunanlılar önemli bir zafer kazanırsa,
Kürt isyanı Türkiye’nin gerisini ciddi bir şekilde tehdit edebilir. Ancak, batıdaki savaş Türklerin lehine gelişirse, Türkler, ellerindeki yarım düzine yetenekli liderlerden birisiyle, Kürt sorununa son verebilir. İngilizler, kuşkusuz bu durumu bilmektedirler. Gene de Kürtlerle meşgul olduğu sürece, Mustafa Kemal’in Musul’a el koyamayacağını düşünmektedirler. Dolayısıyla, Kürt akımına yardımcı olmaktadırlar..” Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

19 İngiliz Kabine Toplantısı Zaptı, 5 Ekim 1922
“ Türklerle sorun başladığında, Araplar’la dost olacaksın...” Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

20 “ Kapitülasyonlar üzerinde, İsmet ve Child ile,
İsmet Paşa-Curzon-Child üçlü görüşmesini Londra’ya rapor eden Lord Curzon’un mesajı 15 Ocak 1923 “ Kapitülasyonlar üzerinde, İsmet ve Child ile, bir buçuk saat süren görüşmeden yeni döndüm.. .. Hatta İsmet’e izleyebilecekleri olası yaklaşımlar konusunda önerilerde bulundum. Aksi halde, anlaşmaya kendi istediğimiz hükümleri koyup, onlara sarılmak ve kabul edilip edilmediğini beklemekten başka seçeneğimiz kalmayacağını söyledim. Ancak böyle bir durumda Child ile birlikte, Türkiye’nin ekonomik onarımı için, ne bir dolar ne de bir şilin gelemeyeceğini hatırlattım. Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

21 Türklerin iyi niyetine ve samimiyetine güvenmemiz yolunda, İsmet’in tekrarladığı ricalarından sonra kendisini, ne kadarını yutabileceklerini, arkadaşları ile birlikte kararlaştırmak üzere, hazmı zor ilacımızla baş başa bırakarak ayrıldık. Az gelişmiş bir çocuğun zekası ile, bir katırın katı inatçılığını birleştirmiş görünen bu anlaşılması imkansız insanlardan, giderek tek şansımız olarak görünen, onların son dakikada bir karar verebilmeleri olasılığı dışında fazlaca bir beklentim yok.” Kaynak: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e Petropolitik, Hikmet Uluğbay

22 Lord Curzon (Lozan’ı imzaladıktan sonra, İsmet Paşa’ya söyledikleri): "Memnun değiliz Lozan muahedesinin müzakeresinden.. Hiç bir dediğimizi yaptıramadık. Reddettiklerinizin hepsini cebimize atıyoruz. Harap bir memleket alıyorsunuz, bunu kalkındırmak için mutlaka paraya ihtiyacınız var. Bu parayı almak için gelip diz çökeceksiniz. Cebime attıklarımın hepsini çıkaracağım size” (Aktaran: İsmet İnönü)

23 İsmet İnönü: “Bunu bana (Curzon) söyledi
İsmet İnönü: “Bunu bana (Curzon) söyledi. Bundan sonra biz Cumhuriyet'i elli sene tatbik ettik, bu müddet esnasında yatırım yaptık, demiryolları yaptık, demiryolları satın aldık, endüstriler kurabildik. Şeker endüstrisi, dokuma endüstrisi vs gibi mütevazı endüstriler... Diğer endüstrileri kurmadan yapamayız Gayet basit bir usulüm vardı benim. Mali intizam, herşeyin üzerindedir devlet idaresinde.. Yüz milyon gelir var, ihtiyaca yetmiyor. Doksan milyon olsaydı, gene yetmeyecekti. Bu on milyonu yatırıma ayırmak lazımdır.”

24 Ve günümüzün “devlet adam”ları…
(SEKA için söylediği) “Stratejik yer imiş. Ne stratejisi? Önemli olan, müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına. Seviyorum bu işleri arkadaş.” Ne banka bırakacağız, ne fabrika, ne de işletme Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız!” (ŞEKER FABRİKALARI için söylediği) “Kar edeni de, zarar edeni de satacağız!” (PETKİM için söylediği) “Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar. Gelsinler işgal etsinler!” (TÜPRAŞ için söylediği) “Parayı veren düdüğü çalar. ‘TÜPRAŞ’ı Ruslara satar mısın?’, diyorlar. Satarım arkadaş..”

25 ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim!”
“… Ben, ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim!”

26 Tarih, (eğer ders alınmazsa,) tekerrürden ibarettir…

27 Henry Temple Palmerston (1 Mart 1848) “Bizim sonsuza dek yanımızda olacak dostlarımız yoktur ve bizim sürekli kalıcı düşmanlarımız da yoktur. Bizim sürekli ve sonsuza dek var olacak çıkarlarımız mevcuttur ve işte bu çıkarları izlemek bizim görevimizdir.”

28 Henry Temple Palmerston (1 Mart 1848) “Bizim sonsuza dek yanımızda olacak dostlarımız yoktur ve bizim sürekli kalıcı düşmanlarımız da yoktur. Bizim sürekli ve sonsuza dek var olacak çıkarlarımız mevcuttur ve işte bu çıkarları izlemek bizim görevimizdir.” François La Rochefoucauld (1665) “Kişisel çıkar, bütün dilleri konuşur, her rolü oynar hatta ilgisizlik rolünü bile.

29 İngiltere Donanma Bakanı Walter Hume Long 23 Mart “Dünyadaki bilinen petrol yataklarını ele geçirebilirsek, dilediğimiz gibi kullanabiliriz. Eğer, Büyük Britanya ‘ele geçirilebilir’ petrol sahalarına sahip olma fırsatını elinden kaçırırsa Hükümet ‘ulusal çıkarlar bakımından en uygun zamanda harekete geçmemekle suçlanacaktır.’ Olağan dışı fırsatların eşiğindeyiz; ya biz bu kapıdan girmek için gerekeni yapacağız veya başkaları girecek ve geleceğin anahtarına sahip olacaktır.”

30 İngiliz Amirali Philip Dumas (1920) “Bu, geniş ölçüde petrole yönelik bir savaştı. Geleceğin harpleri tamamen o amaca yönelik olacaktır. Bismark’ın ‘kan ve demir’ özdeyişi artık ‘kan ve petrol şeklinde ifade edilecektir.(4)”

31 Amerikan Hükümeti’ne uzmanlarca, 11 Temmuz 1919 tarihinde verilen rapordan: “Petrol ve ürünlerine yönelik süratle artan iç talep, donanma ile deniz ticaret filosu için büyüyen petrol stok gereksinimi ve iç rezervlerin hızla aşınması; ABD’nin, yabancı topraklarda yeterli petrol rezervleri sağlamak üzere eyleme geçmesini gerektirmektedir.”

32 ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Dairesi Başkanı George Kennan (1948) “Biz dünyanın zenginliklerinin yüzde 50’sine yakınına ve dünya nüfusunun da sadece yüzde 6’sına sahip bulunuyoruz. Gelecek için bizin gerçek hedefimiz, ulusal güvenliğimize zarar vermeksizin bu dengesizliği sürdürecek ilişki yapısını oluşturmak olmalıdır. Bu amaçla, bütün duygusallıkları ve hayalleri bir tarafa bırakmalıyız ve bütün dikkatimizi her yerde acil ulusal hedeflerimize yoğunlaşmalıyız.”

33 ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Dairesi Başkanı George Kennan (1948) “…İnsan hakları, (diğer ülkelerdeki) yaşam standardını yükseltmek ve demokratikleşme gibi muğlak ve gerçekçi olmayan söylemlere son vermeliyiz. Doğrudan güç kavramları ile uğraşacağımız günler uzakta değildir. İdealist sloganlarla kendimizi engellemekten ne kadar uzak durursak o kadar iyi olacaktır.”

34 ABD Başkanı Nixon’un Ulusal Güvenlik Danışmanı ve eski Dışişleri Bakanı Henry A. Kissinger (Nisan 1974) “Petrolü kontrol ettiğinizde milletleri (devletleri) kontrolünüz altına alırsınız, gıdayı kontrolünüz altına aldığınızda da insanları kontrol altına almış olursunuz”

35 Michael T. Klare (2005) Küresel enerji kaynaklarına yönelik mücadele yoğunlaştıkça, Washington’dan Yeni Delhi’ye, Karakas’a, Moskova’ya ve Pekin’e değin ulusal liderlerin ve şirket yöneticilerinin, belli başlı petrol ve doğal gaz kaynaklarını kontrol etmeye yönelik çabaları da artmaktadır.”

36 Irak Hidrokarbon Yasası

37 Whose Oil Is It, Anyway? By ANTONIA JUHASZ, March 13, 2007, NY Times
The central government would distribute oil revenues throughout the nation on a per capita basis. But the benefits of this excellent proposal are radically undercut by the law’s many other provisions — these allow much of Iraq’s oil revenues to flow out of the country and into the pockets of international oil companies. The Iraq National Oil Company would have exclusive control of just 17 of Iraq’s 80 known oil fields, leaving two-thirds of known — and all of its as yet undiscovered — fields open to foreign control.

38 Whose Oil Is It, Anyway? The international oil companies could also be offered some of the most corporate-friendly contracts in the world, including production sharing agreements. Iran, Kuwait and S. Arabia maintain nationalized oil systems and have outlawed foreign control over oil development. They all hire international oil companies as contractors to provide specific services as needed, for a limited duration, and without giving the foreign company any direct interest in the oil produced. Iraq’s five trade union federations, released a statement opposing the law and rejecting “the handing of control over oil to foreign companies, which would undermine the sovereignty of the state and the dignity of the Iraqi people.”


"Karabağ’ı almadan kapıları açmayız" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları