Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanNergis Taş Değiştirilmiş 7 yıl önce
1
Kadınlarda iç grup yanlılığı ve iç grup yanlılığının demografik değişkenlere göre incelenmesi
H.Halil Babacan1, Aleyna Nur Kaş1, Ömer Demir1, Tuğçe Erdoğru1, Furkan Kahraman1, Utku Türkmeneri2 1İstanbul Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, İstanbul Yakındoğu Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Lefkoşa Özet Giriş Yöntem Bu araştırmanın amacı kadınların kadınlara yönelik algıları ile erkeklere yönelik algılarının olumluluk düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını ve demografik değişkenlerin bu farktaki etkisini incelemektir. Araştırmada kullanılan ölçek yıllarında Zehra Yaşın Dökmen tarafından geliştirilen ve geçerlik güvenirlik çalışmaları Dökmen tarafından yapılan Kişi Algısı Ölçeği(KAÖ)’dir. Demografik değişkenlerin etkisini ölçmek için ise araştırmacı grubu tarafından hazırlanan Demografik Bilgi Formu kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini İstanbul’da üniversite okuyan, yaşları arasında olan, 70 kız öğrenci oluşturmaktadır. Eşlenik Örneklemler t Testi kullanılarak analizler yapılmıştır. Analizler sonucu kadınların KAÖ-Kadın (kadınlara yönelik Kişi Algısı Ölçeği) puan ortalamaları ile KAÖ-Erkek (erkeklere yönelik) Kişi Algısı Ölçeği)puan ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur(t(54)=5,991, p<0.001). Araştırmada ayrıca iç grup yanlılığında etkili olacağı düşünülen demografik değişkenler Tekrarlı Ölçümlerde Varyans Analizi kullanılarak ayrı ayrı incelenmiş ve istatistiksel olarak kadınların iç grup yanlılığında bu değişkenlerin anlamlı bir etkisi olmadığı bulgulanmıştır. Gelir düzeyi değişkeni için; (F=1.763, p>.05),flört kategorisi için(F=.350, p>.05), flört sayısı için(F=511, p>.05). Bu araştırmada bozucu etki olarak demografik değişkenlerin kadınların iç grup yanlılığını anlamlı düzeyde etkilememesi,Sosyal Kimlik Kuramı’na ilişkin iç grup yanlılığı çalışmalarını destekler nitelikte sonuçlar vermiştir. Değişkenlerin iç grup yanlılığını etkilememesi kadının toplumdaki rolünün zamanla değişmesine rağmen kadınlarda iç grup yanlılığını vurgulayan hipotezlerin güçlü olduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Sosyal kategorizasyon, iç grup,dış grup, iç grup yanlılığı,kişilik algısı Sosyal Kimlik Kuramı’nın en temel varsayımlarından biri; bireylerin üyesi oldukları sosyal grubu dikkate alarak kendilerini tanımlamaları, değerlendirmeleri ve sınıflandırmalarıdır. (Turner, 1987). Bu süreçte bireyler gruplarıyla özdeşleşir ve sosyal kimliği inşa ederler. Bu süreçte iç grup dış grup kalıpyargılaştırılması önemli dinamiklerden birisidir. Sosyal algının, sosyal kategorizasyonun, iç grup-dış grup yanlılığının ölçülmesi konusunda katkı sağlamak adına Dökmen (1992) tarafından Kişi Algısı Ölçeği(KAÖ) geliştirilmiştir. Bu çalışmada (KAÖ) ile iç grup yanlılığının kadınlarda diğer cinsiyetteki bireylere ilişkin algılara göre değişip değişmediği çeşitli sosyodemografik (flört kategorisi, sosyoekonomik düzey, flört sayısı) değişkenler de hesaba katılarak araştırılmıştır. Bu çalışmanın en güçlü yanı örneklem grubunun, yaş arasındaki üniversite öğrencilerinden yani homojen bir gruptan oluşması, sosyodemografik değişkenleri dikkate alarak bu değişkenlerin etkisini araştırmasıdır. Dökmen’nin (1997) çalışmasına baktığımızda, homojen bir grupla çalışmadığını ve literatürde iki farklı sonuç çıkaran bir konu olan kadınların iç grup yanlılığını irdelemediği görülmektedir. Bu çalışmayla birlikte; kadınların kadınlara ve erkeklere ilişkin algıları sosyodemografik değişkenlerle birlikte incelenerek, sosyodemografik değişkenlerin kadınların iç grup-dış grup algısına etkililiği araştırılacaktır. Örneklem Bu araştırmanın örneklemi Çemberlitaş KYK Kız Öğrenci Yurdu ve Özel Mavi Nazar Kız Öğrenci Yurdunda kalan, İstanbul’da üniversite öğrencisi olan yaş grubu arasındaki kız öğrencilerden oluşmaktadır Veri Toplama Araçları Demografik Bilgi Formu.Bu formda katılımcılara yaş, cinsiyet, eğitim durumu, çalışıp çalışmama durumları, üniversite ve bölümleri, gelir düzeyleri, medeni durumları, flört ilişkisinin olup olmama durumu ve olduysa toplam flört sayısı sorulmuştur. Kişi Algısı Ölçeği. Bu araştırmada,daha önce Dökmen(1997) tarafından Almanya’dan dönenlere ilişkin algıların ölçülmesi için geliştirilen Kişi Algısı Ölçeği (KAÖ) uygulanmıştır. Ölçeğin geçerlik çalışması Türkilere (Orta Asyalılar), polislere, siyasetçilere, öğretim üyelerine ve Kayserililere yönelik algının incelenmesiyle yapılmıştır. Geçerlik çalışması sonucu anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Güvenirlik için Cronbach alfa ve madde toplam korelasyon katsayıları hesaplanmış ve yüksek güvenirlik katsayıları elde edilmiştir. İşlem Kadınlardaki iç grup yanlılığını ölçmek için Eşlenik Örneklemler t Testi ve demografik özelliklerin kadınlardaki iç grup yanlılığı üzerindeki etkisini ölçmek için ise Tekrarlı Ölçümlerde Varyans Analizi kullanılmıştır. Bulgular Tablo 1’deki bulgulara göre; Toplam 55 katılımcıdan elde edilen veriler sonucunda kadınların kadınlara yönelik KAÖ puan ortalamaları ile kadınların erkeklere yönelik KAÖ puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur (t(54)=5,991, p<0.001). Bulgulara göre kadınların kadınlara yönelik KAÖ puan ortalamaları kadınların erkeklere yönelik KAÖ puan ortalamalarından anlamlı derecede yüksek olduğu gözlenmiştir. Tablo 2’ye göre; Toplam 55 katılımcının kadınlara yönelik Kişi Algısı Ölçeği ve erkeklere yönelik Kişi Algısı Ölçeği’nden elde edilen veriler incelendiğinde kadınların iç grup yanlılığının gelir düzeyine göre (düşük, orta, yüksek) anlamlı derecede farklılaşmadığı görülmüştür (F=1.763, p>.05). Kadınlara yönelik Kişi Algısı Ölçeği ve erkeklere yönelik Kişi Algısı Ölçeği’nden alınan veriler flört durumuna göre istatistiksel olarak incelendiğinde anlamlı bir fark bulunmamıştır (F=.350, p>.05). Katılımcılardan şimdiye kadarki flört ilişkisi sayıları medyana göre (M=2) iki ve ikiden az flört ilişkisi olanlar ve ikiden fazla flört ilişkisi olanlar şeklinde iki kategori haline getirilmiştir.Yapılan analiz sonucu flört ilişkisi sayısının kadınların iç grup yanlılığı üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı görülmüştür (F=511, p>.05). Tartışma ve Sonuç Sosyal Kimlik Kuramı’ndan hareketle, iç grup yanlılığı bağlamında araştırmanın bulguları literatürde bulunan çalışmalarla benzer bulgular ortaya çıkarmıştır. (Dökmen, 2000)Fakat yakın zamanda ülkemizde yapılan iki farklı çalışma (Dönmez ve Demirel,1990), (Dökmen, 2000) kadınların iç grup algısına dair iki farklı sonuç vermiştir. Bu tartışmalardan ve yapılan çalışmaların sonuçlarından hareketle kadınların iç grup algısına dair genelleme sorununa dikkat çekmektedir. Bu araştırmada genelleme sorununun önüne geçebilmek ve daha gerçekçi sonuçlara ulaşabilmek adına demografik değişkenler de dikkate alınarak analizler yapılmıştır. Kişilik Algısı Ölçeği’nden alınan puanlara göre kadınlarda iç grup yanlılığı saptanmıştır. Medeni durum evli, bekâr, flört ilişkisi, boşanmış/dul olarak katılımcılara sunulmasına karşın yalnızca bekâr ve flört ilişkisi olan katılımcılara ulaşılmıştır. Katılımcı grubunun medeni durum değişkenine göre farklılaşmaması bu araştırmanın sınırlılıklarından birisidir. Fakat medeni durumun kadınların iç grup yanlılığına etkisi incelenmiş ve anlamlı bir fark bulunmamıştır (F=.350, p>.05) (Tablo2). Kategorik hale getirilen toplam flört sayılarıyla, kadınların iç grup yanlılığı arasında da anlam bir fark bulunmamıştır (F=511, p>.05)(Tablo2). Kadınların sosyal hayatta, iş hayatında, okul hayatında ve özel hayatlarında dış grupları olan erkeklerle daha fazla vakit geçirmeleri medeni durumun ve flört ilişkisi sayısının iç grup yanlılığını anlamlı düzeyde etkilememesinin nedeni olabilir. Demografik değişkenlerde gelir düzeyi diğer değişkenlere kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde olmasa bile iç grup yanlılığında en fazla etkisi olan değişkendir. Gelir düzeyinin iç grup yanlılığını nispeten daha fazla etkilemesinin nedeni, kadınların çalışma hayatına girmesiyle hane gelirini arttırması olabilir. Bu araştırmada bozucu etki olarak demografik değişkenlerin kadınların iç grup yanlılığını anlamlı düzeyde etkilememesi, Sosyal Kimlik Kuramı’na ilişkin iç grup yanlılığı çalışmalarını destekler nitelikte sonuçlar vermiştir. Çalışmanın başında kadınların iç grup yanlılığı sonucu beklenmekte olup, demografik değişkenlerin etkisinin anlamlı düzeyde olmaması araştırmacı ekibinin beklentisinin tersine çıkmıştır. Değişkenlerin iç grup yanlılığını etkilememesi kadının toplumdaki rolünün zamanla değişmesine rağmen kadınlarda iç grup yanlılığını vurgulayan hipotezlerin güçlü olduğunu göstermektedir. Özetle; kadınların iç grup yanlılığını ölçmek amacıyla yapılan bu araştırmada kadınların erkeklere göre kadınlara yönelik algısının daha olumlu olduğu bulunmuştur. Ayrıca demografik değişkenler bu olumlu algıyı anlamlı düzeyde etkilememektedir.Bu sonuçlar doğrultusunda, ileride aynı konuda çalışacak araştırmacılara daha heterojen bir örneklemle çalışmaları önerilebilir. Çünkü bu çalışmadaki en büyük sınırlılık örneklemin küçük ve homojen olmasıdır. Örneklem farklı yaş gruplarından, farklı şehirlerden ve kültürlerden seçilirse daha geniş ve kapsamlı sonuçlara ulaşılabilir. Ayrıca benzer çalışma erkek katılımcılarla da yapılıp cinsiyete göre iç grup yanlılığı karşılaştırılabilir. Kaynaklar Dökmen, Z.Y. (1992). Almanya'dan dönenlere ilişkin algıyı etkileyen bir faktör verilen bilginin içeriği. Araştırma Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Dergisi, 14(0), Nisan 2017, Ankara Üniversitesi Dergiler Veritabanı. Dökmen, Z. Y. (1997). Kişi Algısı Ölçeği’nin faktör yapısı geçerliği ve güvenirliği. 3P Psikoloji Psikiyatrı Psikofarmakolojı Dergisi, 5(3) Dökmen, Z. Y. (2000). Kendi cinsiyetindekilere ve diğer cinsiyettekilere ilişkin algı cinsiyet rolleri ve depresyon ilişkileri. Kriz Dergisi, 9(1), 9-19. Dönmez, A. ve Demirel, O. N. (1990). Kadınlar kadınlara karşı önyargılı mı?. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi, 33(1-2), Turner, J. C., Hogg, M. A., Oakes, P. J., Reicher, S. D. ve Wetherell, M. S. (1987). Rediscovering the social group: A self-categorization theory. Basil Blackwell.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.