Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAysun Özek Değiştirilmiş 7 yıl önce
2
ANAYASA YARGISI
6
Uyuflmazl›k Yarg›s› Farkl› yarg› kollar› aras›nda ortaya ç›kan yarg› yolu uyuflmazl›klar›n› gidermek amac›yla teflkil edilen yarg› kolu uyuflmazl›k yarg›s›d›r. Anayasa’ya göre, adlî, idari
13
4.ÜNİTE:DAVA TÜRLERİ 1-DAVA HAKKI VE TÜRLERİ Dava Hakkı
Dava hakkı, hak sahibinin ihlal edilen hakkının korunması amacıyla devletin mahkemelerine başvurabilme yetkisidir. Diğer bir anlatımla dava hakkı; hak sahibinin talep hakkını devlet aracılığıyla öne sürmesidir. Burada devlet kendi gücünü, bireyin hakkını elde etmesi için üstün otorite olarak öne sürmektedir. Bu nedenle dava hakkı, kamu hukukundan doğan bir kavramdır. Yargı organı önünde dava açan yani mahkemeden hakkının korunmasını isteyen kişiye “davacı”; davanın yöneldiği yani aleyhine dava açılan kişiye de “davalı” adı verilir. Davacının mahkeme de öne sürdüğü talebe “iddia”; davalının bu talebe karşı öne sürdüğü görüşe de “savunma” adı verilir.
14
Dava Türleri Davalar, hukuk davaları, ceza davaları, idari davalar olmak üzere üç başlık altında ele alınacaktır. A- HUKUK DAVALARI Medeni Usul (Yargılama) Hukuku’ndan doğan ve adli yargı içinde yer alan hukuk mahkemeleri tarafından incelen ve karara bağlanan davalara, hukuk davaları denir. Hukuk davalarını, bir uyuşmazlığı konu alıp almamasına göre “çekişmeli davalar” ve “çekişmesiz davalar” olarak ikiye ayırmak mümkündür. 1- Çekişmeli Davalar: Mahkemelerde görülen davaların büyük bir çoğunluğunda amaç bir çıkar çatışmasının çözülmesidir. Çekişmeli davalarda, dava açılırken, davacı tarafın en az bir davalı taraf gösterilmesi gerekir. Bazı hallerde her iki taraf da hem davalı hem davacı sıfatına sahip bulunabilir.
15
Çekişmeli davalar, davacının mahkemeden istediği yardımın niteliğine göre üçe ayrılır.
a-Eda Davaları b-Tespit Davaları c-Yenilik Doğuran Davalar a- Eda Davaları: Eda davası ile, davacı bir edimin davalı tarafından yerine getirilmesini ister. Yani davalı, davacıdan bir şeyin verilmesini veya yapılmasını veya yapılmamasını talep eder. Eda davası, bir şeyin verilmesine veya yapılmasına dayanıyorsa “ifa davası” adını alır. Hakim, eda davasında, davacının dayandığı hakkın mevcut olduğuna ve davacı tarafından istenilen edimin yerine getirilmesine karar verirse, davalı buna uymak zorundadır
16
b- Tespit Davaları Bir hukuksal ilişkini veya bir hukuksal durumun ya da bir olgunun mevcut olup olmadığının belirlenmesi için açılan davalara tespit (saptama) davaları denir. Bir hukuksal ilişkinin var olduğunun saptanması isteniyorsa “olumlu (müspet) tespit” davası, mevcut olmadığı belirlenmek isteniyorsa “olumsuz (menfi) tespit” davasından söz edilir. Tespit davası sonucu, verilen yargı kararının yerine getirilmesi mümkün değildir. Bu yargı kararı, ileride çıkacak uyuşmazlıkların giderilmesinde kesin bir kanıt niteliği taşır. Tespit davasına örnek olarak, evlilik dışı doğmuş çocuğun babasının saptanması için açılan dava gösterilebilir. Eda davalarından farklı olarak, davacının, tespit davası açabilmesi için, davayı açmakta hukuki bir çıkarının olduğunu ispat etmesi gerekir. Aksi taktirde, tespit davası açılamaz.
17
c. Yenilik Doğuran (İnşai) Davalar
Yeni bir hukuki durum yaratma, mevcut bir hukuki durumu değiştirme veya ortadan kaldırmayı amaçlayan davalara, “yenilik doğuran davalar” denir. Bazı yenilik doğuran hakların kullanılması ancak mahkeme kararıyla olur. Böyle bir davada, davacı mahkemeden, mevcut bir hukuksal ilişkiyi sona erdirecek veya değiştirecek ya da yeni bir hukuksal ilişki kurulmasını sağlayacak bir karar verilmesini ister. Örneğin, evli eşlerden birinin, boşanma davası açması ve mahkemenin davacı lehine bir karar vermesi halinde evlilik bağı ortadan kalkar ve eşler yeni bir hukuksal durum kazanmış olurlar.
18
2- Çekişmesiz Davalar: Mahkemelerin çekişmeli davalar dışında faaliyetleri de vardır. Davaların bir bölümünde amaç, çıkar çatışmalarının çözümü değil, idari sayılabilecek bir konuda karar vermektir. Hukuk uygulamalarında çekişmesiz yargıya dahil davalar fazla yer tutmamakla birlikte, bir küçüğün rüştüne veya bir kişinin gaipliğine( ölümü muhtemel olacak bir biçimde kaybolma haline denir.Uzun zamandan beri haber alınamama durumunda da bu geçerlidir) karar verilmesi davaları örnek verilebilir. B-CEZA DAVALARI Ceza davaları, askeri yargı da görülen ceza davaları da olmakla birlikte, genellikle adli yargı içinde yer alan ceza mahkemeleri tarafından bakılan davalardır. Ceza mahkemelerini, genel olarak, kamunun koruyucusu sayılan ve ceza davasında davacı konumunda olan “savcı” harekete geçirir. Örneğin, adam öldürme gibi hallerde, savcı kendiliğinden, herhangi bir şikayete gerek kalmaksızın harekete geçer. Bazı hallerde ise, suçtan zarar görenin davası açması gerekir. Buna “şahsi dava” denir. Örneğin, zina gibi bazı suçlarla ilgili davalar, ancak “şahsi dava” yolu ile görülebilir. Bazı suçlarda ise, savcının harekete geçmesi ilgili kişinin şikayetine bağlıdır. Örneğin, yabancı elçiler aleyhine işlenen suçlarda olduğu gibi.
19
Ceza yargısında iki aşamalı yürütme uygulanır
1- Ceza Yargılama Yöntemi: Ceza yargılama yöntemi Ceza muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) ile düzenlenmiştir. Bu yasaya göre, ceza yargılaması, “hazırlık soruşturması” ve “ yargılama aşaması” olmak üzere ikili bir düzenlemeye gidilmiştir. a-Hazırlık Soruşturması ve Davanın Açılması Hazırlık soruşturması, herhangi bir olayla ilgili bir kişi hakkında kamu davası açılıp açılmamasına gerek olup olmadığının, savcı tarafından saptanmasıyla ilgili aşamadı Savcı, hazırlık soruşturmasında, önüne gelen konunun açıklığa kavuşması için her türlü soruşturmayı yürütür. Yalnız sanık aleyhine değil, lehine olan delilleri de toplar. Hazırlık soruşturması sonucunda, toplanan kanıtlar, kamu davasının açılmasına yeterli ise, savcı bir iddianame ile kamu davası açar. Yapılan soruşturma sonucunda, yeterli kanıt bulunamaması veya soruşturmaya değer görülmemesi halinde, savcı soruşturmaya yer olmadığına karar verir ve durumu ilgililere bildirir.
20
b. Yargılama Aşaması Hazırlık soruşturması sonucunda savcı, kovuşturmama kararı vermezse, eylemin suç oluşturduğu konusunda yeterli şüpheye ulaşmış demektir. Bu durumda uyuşmazlığı yargı organı önüne götürmek zorundadır. Savcının bir iddianame sunarak açtığı davaya kamu davası denir. Böylece hazırlık soruşturması bitmiş ve son soruşturmaya (yargılama aşamasına) geçilmiş olur. İddianamede; sanığın açık kimliği, sanığa yüklenen eylem, söz konusu eylemin hangi suçu oluşturduğu, sanığın eyleminin hangi yasanın hangi kuralına aykırı olduğu, kanıtlar, son soruşturmanın yapılacağı yargı organının gösterilmesi gerekir. Savcı, sanığın cezalandırılmasını, iddianamenin son bölümünde ister.
21
Duruşmada, sanığın kimliği saptanır, iddianame okunur; sanığın sorgulaması yapılır ve kanıtlar mahkemeye sunulur. İddia ve savunmadan sonra son söz sanığa verilir ve duruşma sona erer. Duruşma sona erince mahkeme, sanığın beraatına veya mahkumiyetine, bazı durumlarda davanın reddine ya da düşmesine veya yargılamanın durmasına karar verir. Verilen karara karşı gerek savcı gerekse sanık yasa yollarına başvurabilir.
22
:C-İDARİ DAVALAR İdari davalar, yönetim tarafından idare hukukunun uygulanmasından doğan davalardır. İdarenin kamu hizmeti görürken aldığı kararlardan, yaptığı eylem ve işlemlerden dolayı menfaat ihlaline olanların, idare aleyhine idari yargıda açtıkları davalara “idari dava” adı verilir. İdari davalar ikiye ayrılır, İptal Davaları ve Tam Yargı Davaları 1. İptal Davaları İptal davası, hukuka aykırı bir idari işlemin, idari yargı yerlerince iptalini sağlayan bir dava türüdür. Bu dava ile, yönetsel (idari) işlemin hukuka aykırı olup olmadığı incelenir. Hukuka aykırılık saptanırsa, yönetsel işlemin tamamının veya bir kısmının iptali sağlanır. İptal davası, idari yargıya özgü bir dava türüdür. Türk hukuk sisteminde, genel olarak bir davanın açılabilmesi için bir hakkın ihlal edilmesi gerekir. Buna karşın iptal davası açılabilmesi için menfaat ihlali yeterli sayılmıştır.
23
2. Tam Yargı (Kaza) Davaları
Yönetimin eylem ve işlemlerinden dolayı hakları ihlal edilenlerin açtıkları davalar ile yönetsel sözleşmelerden doğan davalara “tam yargı davaları” denilmektedir. Tam yargı davaları nitelikleri itibariyle adli yargıda görülmekte olan “eda” davalarına benzer. Tam yargı davalarında davacı, ya hakkının geri verilmesini yahut hakkını ihlal eden idari işlem veya eylemin ortadan kaldırılmasını, ya da yönetimin tazminata mahkûm edilmesini isteyebilir.
24
5. ÜNİTE: HAKLAR, HAKLARIN KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ
5.1.Hak Kavramı: - Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir. Hakkın korunmasını isteme hususunda fertler hukuk tarafından yetkili sayılmıştır. Her hak bir hukuk kuralından doğar ve her hakkın bir sahibi vardır. Sahipsiz şeyler hak değildir. - Hak sahibi olan varlıklara “şahıs” (kişi) denir. Hukuki anlamda şahıslar; “özel kişi” ve “tüzel kişi” olarak ikiye ayrılırlar. - Özel kişiler, fert (birey)’lerdir. Tüzel kişiler ise insan ve mal topluluklarıdır. - Hakları, hangi alandaki ilişkiden doğduğuna bakılarak kamu hakları ve özel haklar olarak iki temel grupta ele almak mümkündür. 1.Kamu hakları: Kamu hukuku ile ilgili haklardır ve kişiler ile devlet arasındaki ilişkileri düzenler. Kişilerin sahip olduğu kamu hakları Anayasada düzenlenmiştir. Bunlar kişisel haklar, sosyal ve ekonomik haklar ve siyasi haklardır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.