Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

BİRLİK.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "BİRLİK."— Sunum transkripti:

1 BİRLİK

2 BİRLİK Siyasal ve Ekonomik boyutlarıyla Birlik Kavramı ve Düşüncesi
Siyasi Birlikler Üniter Federal Konfederal Uluslararası-Uluslarüstü Birlikler Ekonomik Birlikler Serbest Ticaret Alanları Gümrük Birliği Ortak Pazar İktisadi Birlik Tam Ekonomik Birlik

3 BİRLİK KAVRAMI VE BİRLİK DÜŞÜNCESİ
Felsefeden Uluslararası İlişkilere kadar, Birlik kavramının son derece geniş bir kullanım alanı vardır. Birlik: Bazı spesifik amaçlarla ulusları, devletleri, siyasal partileri vb. grup halinde bir araya getiren ya da bağlayan kuruluş (Webster) Birlik: Bir arada olma durumu, vahdet; Bağlılık, benzerlik, bağlantı; Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek (TDK) Birlik: Belli bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen en az iki birimin oluşturduğu yapı Avrupa’da ya da dünyanın pek çok bölgesinde muhtelif örgütleri ya da sektörleri bir araya getiren birlik kavramları incelendiğinde çok sayıda birlik türü görmek mümkündür.

4 BİRLİK KAVRAMI VE BİRLİK DÜŞÜNCESİ
Bugüne kadar ortaya çıkan başlıca birlik türleri şunlardır: Ekonomik Birlik Siyasi Birlik Federal Birlik Konfederal Birlik Uluslararası Birlik Uluslarüstü Birlik Çeşitli birlikler arasında anlam bakımından önemli farklar olabileceği gibi, pek çok noktada benzerlikler de bulunabilir. Birlik kurarken ülkeler: Aralarındaki çatışmayı en aza indirmeyi Ekonomik refahlarını artırmayı Siyasi konumlarını güçlendirmeyi amaçlarlar

5 BİRLİK KAVRAMI VE BİRLİK DÜŞÜNCESİ
SİYASİ BİRLİKLER ÜNİTER BİRLİKLER KONFEDERAL BİRLİKLER FEDERAL BİRLİKLER EKONOMİK BİRLİKLER SERBEST TİCARET ALANLARI GÜMRÜK BİRLİĞİ ORTAK PAZAR İKTİSADİ BİRLİK TAM EKONOMİK BİRLİK ULUSLARARASI BİRLİKLER ULUSLARÜSTÜ BİRLİKLER

6 SİYASİ BİRLİKLER ÜNİTER BİRLİKLER Üniter yapılarda birliği oluşturan birimler kaybolmuştur. Ortak birliği oluşturan yapılardan başka bir şey yoktur ve egemenlik tek yapının elindedir. Türkiye, Fransa, Polonya gibi. KONFEDERAL BİRLİKLER Konfederal yapılar, birliği oluşturan birimlerin ön planda olduğu yapılardır. Birliğin kendisi geri plandadır. Bir tür devletler birliği olan konfederasyonda üyeler ulusal egemenliklerini muhafaza ederler. Kararlar oybirliği ile alınır. Fakat oybirliği yöntemi sık sık karar alma sürecinin tıkanmasına yol açar ve bu da birliğin gücünü zayıflatır. Örneğin arası Almanya, İç savaş sırasında ( ) Amerika Konfederasyon Devletleri İsviçre

7 ÜNİTER DEVLETLER

8 SİYASİ BİRLİKLER Konfederalizme göre daha sıkı bir birleşme türü.
FEDERAL BİRLİKLER Konfederalizme göre daha sıkı bir birleşme türü. Ayrı devletler kolektif bir devlet halinde bir araya gelirler. Üye devletler birçok konuda egemenlik haklarından vazgeçerler. Federal devlet kendisine anayasa ile devredilen alanlarda yetkilerini kullanır. Kararlar oyçokluğuyla alınır. Kendisinin bağımsız bütçe kaynakları vardır. Örneğin ABD, Meksika, Almanya, Hindistan…

9 FEDERAL BİRLİKLER

10 ULUSLARÜSTÜ BİRLİKLER
Federal birlik kavramının sosyoekonomik alana uygulanan özel bir türü. (Avrupa Birliği) Güç, çoğunluk esasına dayanılarak, uluslararası kuruluşlar tarafından kullanılır. Alınan kararlar üye devletleri ve onların vatandaşlarını bağlar. Devletlerin geleneksel yetkilerinin bir kısmı uluslarüstü bir otoriteye devredilir. Çalışanlar üye devletler tarafından atanır, fakat kendi ülkelerini değil birliğin çıkarlarını savunurlar. Devletlerin bu tür bir birliğe girip girmemeleri kendi iradelerine bağlıdır. Üyeler istedikleri takdirde üyelikten ayrılabilirler. Ancak üye oldukları sürece alınan kararlara uyarlar. Federal birliklerden farklı olarak bir üst otoriteye devredilen yetkiler daha sınırlıdır. Karar sürecinde, bazı önemli konularda oybirliği şartı aranabilir. Bu da küçük ülkelere veto hakkı vermek anlamını taşır. Fakat oybirliği yöntemine ne kadar az başvurulursa, birliğin uluslarüstü karakteri o denli güçlü olur.

11 EKONOMİK BİRLİKLER En genel tanımlama ile ekonomik bütünleşme;
mal ve hizmet akımlarına serbesti ticarete engel kısıtlamaları ortadan kaldırma ve bir ortak pazar yaratmayı amaçlar. Böylece: Daha geniş bir pazara üretim yapma ve Üretim artışının sağlayacağı imkanlardan yararlanma fırsatı doğacaktır .

12 EKONOMİK BİRLİKLER Serbest Ticaret Alanı
Üyeleri arasında ticareti kısıtlayan veya engelleyen unsurların kaldırıldığı birliklerdir. Temel amaç, üye ülkeler arasında mal ve hizmetlere ilişkin ticareti serbestleştirmek ortak bir pazar yaratmaktır. NAFTA, LAFTA, Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) örnek verilebilir. Gümrük Birliği Birliğin üyeleri sanayi malları bakımından; Hem kendi aralarındaki ticaret üzerindeki engelleri kaldırır (STA) Hem de 3. ülkelere ortak bir tarife ve kota uygular. Serbest Ticaret Alanına kıyasla daha ileri düzeyde bir kurumsal eşgüdüm gerektirir.

13 SERBEST TİCARET ALANLARI

14 GÜMRÜK BİRLİĞİ UYGULAMALARI

15 EKONOMİK BİRLİKLER Ortak Pazar (Tek Pazar)
Gümrük Birliğinin tüm unsurlarına ek olarak: emek, sermaye, girişimci gibi üretim faktörlerinin de üye ülkeler arasında serbest dolaşımı sağlanır. Üçüncü ülkelere karşı: Hem mal ve hizmetlerin Hem de üretim faktörlerinin dolaşımında ortak kurallar uygulanır. Faktörlerin serbest dolaşımı nedeniyle Gümrük Birliğine göre yüksek düzeyde yönetim ve denetim gerektirir. ANDEAN (Güney Amerika), CARICOM (Caribbean Community) gibi ANDEAN: Bolivya, Kolombiya, Ekvador ve Peru’nun üye olduğu Pakt, 1969’da kuruldu. Merkezi Lima, Peru’dadır. CARICOM: (CARIBBEAN COMMUNITY) 1973’te kuruldu. 15 üyesi var. Merkezi Guyana’da.

16 EKONOMİK BİRLİKLER Ekonomik Birlik
Ortak pazarın özelliklerine ek olarak: Üye ülkeler arasında ekonomik ve mali politikalar uyumlaştırılır. Vergi politikaları uyumlaştırılır. Makroekonomik politikalar birlik düzeyinde bir organa devredilir. Tam Ekonomik Birlik (Ekonomik ve Parasal Birlik) Ekonomi politikaları tek bir merkez tarafından belirlenir. Ulusal paraların yerini ortak para birimi alır. Tek bir ülkenin çözemeyeceği büyük ölçekli alanlarda ortak politikalar izlenir. Bugün için Avrupa Birliği, özellikle Maastricht Antlaşması’ndan sonra ekonomik ve parasal birliği büyük ölçüde tamamlamıştır. (Euro bölgesine dahil ülkeler bakımından).

17 EKONOMİK BİRLİKLER Ekonomik Bütünleşmeler ve Özellikleri
EKONOMİK BÜTÜNLEŞME TÜRLERİ Üyeler Arası Serbest Ticaret Ortak Gümrük Tarifesi (Malların serbest dolaşımı) Üretim Faktörlerinin Serbest Dolaşımı (emek, sermaye, kişiler) Ekonomi Politikalarında Eşgüdüm Ulusüstü kurumlar (Tek para, ortak mali ve finansal sistem) Serbest Ticaret Alanı VAR YOK Gümrük Birliği Ortak Pazar / Tek Pazar İktisadi / Ekonomik Birlik Tam Ekonomik Entegrasyon

18 BİRLİK KAVRAMI VE BİRLİK DÜŞÜNCESİ
Sonuç olarak: Ekonomik birliğin tam olarak sağlanması siyasal birliğin, siyasal birliğin tam olarak sağlanması da ekonomik birliğin gerçekleştirilmesi ile doğrudan ilgilidir. Siyasal alanda egemenlik haklarından vazgeçilmediği takdirde tam bir ekonomik birlikten bahsetmek mümkün değildir. Siyasi, askeri, ekonomik birlik kavramlarını birbirinden tamamen ayrı düşünmek artık mümkün görünmemektedir.

19 Başarılı Birlikler- Tartışma Konusu
Birimlerin ortak bir amaçta/idealde birleşmeleri Aynı veya ortak değerlere sahip olmaları Kültür Din İdeoloji Benzer siyasal rejimlere tabi olmaları Birlikten ortak ve dengeli menfaat sağlamaları Aynı coğrafyayı paylaşmaları Birliği ayakta tutacak güçlü üyelerin varlığı Birliğin amaçları ile mütenasip bir mali imkana sahip olması Birliğin ortak kurumlara sahip olması ve ortak karar alma mekanizmasının oluşturulması Birliği oluşturan birimler yanında, birliği önceleyecek etkili kurumların varlığı

20 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ
Avrupa’yı birleştirme çabaları çok uzun bir geçmişe sahiptir. 1951’de AKÇT ile kurumsallaşmaya başlayan Avrupa Bütünleşmesi çok daha öncelerden gelen fikir ve hareketlerin bir sonucudur. Avrupa’da bir birlik kurulması konusunda çok sayıda devlet adamı, düşünür ya da sanatçı fikirler üretmiş ve farklı öneriler getirmişlerdir. Fakat bu fikirlerin neredeyse tamamı yakın zamana dek bir ideal olarak kalmış, hayata geçirilmeleri mümkün olmamıştır. AB öncesi girişimler her ne kadar başarısızlığa uğramışsa da, bunlar önemli adımların atılmasını sağlamış, özellikle Avrupa’da Birlik düşüncesinin gelişimini hızlandırmışlardır. Bu tarihsel arka planı antik çağlardan 19. yüzyıla kadar çeşitli dönemlere ayırmak mümkündür. 19. yüzyıl sonrasındaki gelişmeler ise Avrupa Birliği’nin şekillenmesinde doğrudan doğruya etkili olmuşlardır.

21 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Roma İmparatorluğu’nun gücünü yitirmesi ve ikiye bölünmesinden sonra Avrupa’da da ortaya çıkan bölünmüş görüntü 20. yy. a kadar sürmüştür. İslam’ın doğuşu ve yayılmasıyla birlikte daha önceden Roma egemenliğindeki birçok bölge Müslümanların denetimine geçmiştir. Batıda Emevi ilerleyişinin durdurulmasının ardından XI. yüzyılda Doğudan gelen İslam baskısı Roma İmparatorluğu’nun yeniden canlandırılması düşüncesini gündeme getirmiştir. Roma’nın tüm Avrupa’ya egemen olduğu görkemli dönemler, “Avrupa birliği” kavramının da esin kaynağı olmuştur. Kutsal Roma İmparatorluğu Hristiyanlığı siyasal birliği sağlamanın bir aracı olarak kullanmaya başlamasıyla da Birlik kavramı «Hristiyan Birliği» ile eş anlamlı kullanılır olmuştur. Avrupa’da birliğin kurulmasıyla, Avrupa’nın güçlenerek hem kendi içindeki çatışmaların son bulacağına hem de eski toprakların yeniden kazanılacağına inanılmaktaydı.

22 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Bu doğrultuda ilk somut önerilere XIV. yüzyılda Dante ve Pierre Dubois’nın eserlerinde rastlanmaktadır. Dante 1310 yılında yazdığı De Monarchia adlı eserinde: Roma’nın yeniden canlandırılması ve Avrupa’da savaşların önlenebilmesi için kıtada tek bir yönetimin kurulması gerektiğinden söz etmiştir. Pierre Dubois ise 1306 yılında: Hristiyanlık öğretilerine rağmen savaşın Avrupa’da yaygın olduğunu, Bu savaşları önlemek için prenslerin ve Avrupalı kentlerin bir «Hristiyan Cumhuriyeti» kurmaları gerektiğini ve Bu birliğin ortak bir konsey aracılığıyla yönetilip barışı tesis etmek için çalışmaları gerektiğini söylemiştir. Bu iki düşünürün ileri sürdükleri federasyon ya da tek bir yönetimin kurulması yönündeki öneriler, Avrupa’da uluslarüstü bir Birlik konusunda ilk kapsamlı teklifler olmuştur. Birlik konusundaki bu ilk öneriler Roma İmparatorluğu’nun canlandırılması gibi hayali bir temele oturtulmuş, uygulanabilirlikten uzak kalmıştır.

23 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Rönesansla birlikte: Uzun süreli din ve çıkar savaşları nedeniyle Avrupa’nın bazı bölgeleri zarar görürken özellikle liman kentlerinde ticaret canlanmıştır. Şehirleşme, ulus ve ulusal egemenlik gibi kavramlar gelişmeye başlamıştır. Egemenliğin kaynağı olan Kilise sorgulanmaya başlanmış, bireyciliğe ve cumhuriyetçiliğe doğru bir hareket başlamıştır. Fransa ve İngiltere’de modern devlet sisteminin ilk izleri görülmeye başlanmıştır. Özellikle 1453’ten sonra ise güvenlik kaygıları artmış ve ortak bir çözüm arayışına gidilmiştir. Bu dönemde Birlik fikri genel bir kabul görmemekle birlikte özellikle bazı idealist kesimlerde varlığını sürdürmüştür.

24 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Örneğin Bohemya Kralı George İstanbul’un fethinden sonra Türklerin ilerleyişini durdurmak için bir dizi teklif sunmuştur. Bohemya kralının önerilerini ilginç kılan, Avrupa Birliği’yle önemli benzerlikler taşımasıdır: Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya arasında bir konfederasyon kurulmalıdır. Düzenli aralıklarla toplanan ve beş yılda bir yenilenen bir meclis, Çoğunluk yöntemiyle karar alan bir daimi temsilciler heyeti, Kral ve prenslerden oluşan bir konsey ve Anlaşmazlıkların çözümü için bir mahkeme.

25 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Dikkat çeken bir başka öneri ise Emeric Cruce’dan gelmiştir: 1623 yılında yazdığı “Söylevler” adlı eserinde fonksiyonalist yaklaşımın ilk izlerini vermiştir. Çoğunluk yöntemiyle karar alan bir devletler birliği önermiştir. Özellikle ticaret konusundaki görüşleri zamanının çok ötesindedir. Uluslararası ticaretin teşviki için gümrük vergilerinin azaltılması gerektiğini söylemiştir. Cruce’a göre ticaretle uğraşanların barışa katkısı askerlerden daha önemlidir. Cruce’un bu teklifleri AB’nin kurulmasını sağlayan ekonomik çıkar gibi sağlam bir temele oturması nedeniyle son derece önemlidir. *William Penn, Duc de Sully, Abbe de Saint Pierre, J.J. Rousseau, Victor Hugo, Saint Simon, Immanuel Kant gibi pek çok düşünür Avrupa’da birlik konusunda çeşitli fikirler geliştirmişlerdir.

26 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Fransız Devrimi’nden sonra ortak kimliğin oluşumunda ulusçuluk önem kazanmıştır. Fransız Devrimi’nin bu etkisiyle Avrupa’da birlik düşüncesi de nitelik değiştirmiştir. J.J. Rousseau Sürekli barışın sağlanabilmesi için bir federasyonun kurulması zorunludur. Kurulacak birlik üye ülkelerin içişlerine müdahale hakkına sahip olacak. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraflara güç kullanılacak. Saint Simon Tek bir parlamento, tek bir kral olmalı Parlamento sadece dış politikada değil, ekonomik ve sosyal konularda da söz sahibi olmalı Immanuel Kant Barışı sağlayacak bir Avrupa Birleşik Devletleri kurulmalı Ulusal ordular dağıtılmalı, her ülke cumhuriyetçi bir yapıda örgütlenmeli Uyuşmazlıklar hukuki yollardan çözüme kavuşturulmalı

27 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Avrupa’da ulus devlet kavramının yerleşmeye başladığı bu yeni dönemde, geleneksel egemenlik yerini “ulusal egemenlik”e bırakmıştır. Milliyetçi ideoloji ulus devlet üzerinde başka bir otoritenin kurulmasına sıcak bakmamış, egemenliğin devri meselesine son derece mesafeli durmuştur. 19. yüzyılda birlik düşüncesinin uygulamaya geçirildiği ilk önemli alan Alman Gümrük Birliği (Zollverein) olmuştur. 1815 Viyana düzenlemeleriyle Almanya, çok sayıda devlet ve prensliklerden oluşan bir konfederasyon haline getirilmişti. Güçlü İngiliz Sanayisinin rekabet baskısı bu devletleri aralarında işbirliği yapmaya itmiştir. Bu baskılar neticesinde Alman devletleri milliyetçi motiflerle aralarında bir gümrük birliği kurmuşlardır. 1834’te kurulan birlik çeşitli değişikliklerle 1871’e dek yürürlükte kalmıştır.

28 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM
Zollverein’la ilk defa devletlerüstü bir otorite kurulmuştur. Başka bir ifade ile devletler üstü birlik kavramı ilk defa uygulamaya konmuştur. Benzer bir birlik girişim de İtalyan aydınları tarafından başlatılmış ve yılları arasında yürürlükte kalmıştır. Ancak tıpkı Almanya örneğinde olduğu gibi milliyetçi karakterli olmuş ve Avrupa geneline yayılamamıştır. 20. yüzyıl başlarına kadar Avrupa’da birlik konusundaki teklifler uygulamaya konamamıştır. Ülkeler ulusal çıkarlarını birlik fikrinin üstünde tutmuşlardır.

29 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM- İKİ SAVAŞ ARASI
İKİ SAVAŞ ARASI DÖNEM I. Dünya Savaşı’nın yol açtığı yıkım Avrupa’da bütünleşme düşüncesini yeniden gündeme getirdi. Savaşın sonlarına doğru ABD başkanı Wilson Milletler Cemiyeti’nin kurulmasını teklif etmiş ve bu teklif Avrupa ülkeleri tarafından da memnuniyetle karşılanmıştı. Fakat teklifin Amerika’dan gelmesi, bütün ülkelerin katılımına açık olması gibi sebeplerle Milletler Cemiyeti bir Avrupa örgütü haline gelememiştir. ABD iç meseleleri nedeniyle örgüte üye olmayınca İngiltere ve Fransa örgüte hakim olmuşlardır. Milletler Cemiyeti uluslararası barışın korunmasında son derece etkisiz kalmıştır. Üye devletleri bağlayıcı uluslarüstü bir otoriteden yoksundur. Egemenlik Milletler Cemiyeti’nin temel ilkesi olarak varlığını korumuştur.

30 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM-İKİ SAVAŞ ARASI
KONT KALERGİ Avusturyalı bir diplomat olan Kont Kalergi 1922’de Bonn’da yayınladığı bir bildiride “Pan Avrupa Hareketi”nin kurulmasını teklif etmiştir. Bir yıl sonra 1923’te ise aynı adla bir kitap yayınlamıştır. Bu bildirisinde ulusal egemenliklerden Avrupa Birliği lehine feragatte bulunulması gerektiğini ifade etmiştir. 1927 yılında ilk Pan Avrupa Kongresi toplanmış ve Fransız dışişleri bakanı Briand fahri başkanlığı yürütmüştür. Kont Kalergi’ye göre bu birlik, dünyada Sovyetler, İngiltere ve ABD gibi güçler karşısında bir başka güç olarak çıkacaktır. Bu da ancak Fransa ve Almanya’nın bir araya gelmesi ile mümkündür.

31 AVRUPA’DA BİRLİK DÜŞÜNCESİ AB ÖNCESİ DÖNEM- İKİ SAVAŞ ARASI
Bu siyasi birlik girişimlerinin dışında kimi devlet adamları ve iş adamları tarafından da ekonomik birlik teklifleri getirilmiş, bazı dernek ve örgütler de kurulmuştur: 1926 Avrupa Gümrük ve İktisat Birliği Avrupa’da federasyon kurulması konusunda işbirliği derneği Bu türden dernekler daha sonra kurulacak olan AKÇT’ye kaynaklık etmiştir. Ancak 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, ekonomi temelli işbirliği girişimlerini engellemiştir. 1930’lu yıllarda ise Avrupa’da birlik açısından son derece olumsuz koşullar ortaya çıkmıştır. İtalya ve Almanya’da iktidara gelen faşist ve Nazi hareketler dünyayı ikinci kez büyük bir savaşa sürüklemiştir. Özetle Ortaçağ’dan II. Dünya Savaşı’na kadar olan dönemde Avrupa’da birlik düşüncesi hayata geçirilememiştir. Bu fikirlerin uygulamaya geçirilmesi, gerçek anlamda bir yıkıma yol açan II. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında mümkün olabilmiştir.


"BİRLİK." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları