Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Borçlar Hukuku Genel Hükümler-II

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Borçlar Hukuku Genel Hükümler-II"— Sunum transkripti:

1 Borçlar Hukuku Genel Hükümler-II
1. hafta

2 HAKSIZ FİİLLER Borç kaynakları neler? Haksız fiil- TBK m. 49-76
TBK m.49- ‘Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.’- Haksız fiilden sorumluluk. Genel davranış kurallarına aykırılık Borca aykırı davranış dışında- Kusur sorumluluğu- kusura dayanmayan sorumluluk- haksız fiil kapsamı içinde Hukuka aykırılık bulunmamasına rağmen sorumluluk- haksız fiil kapsamının dışında incelenecektir.

3 Haksız Fiil Sorumluluğunun Düzenlenmesindeki esaslar
Sorumluluğun dayandığı esaslar: a) Kusur esası: Bir kimseyi bir fiilinden doğan zararı tazminle yükümlü kılabilmek için o kimsenin kınamayı gerektiren bir davranışta bulunmuş olması yani kusurlu olması gerekmektedir. b) Sebep olma esası: bir kimse ister kusurlu olsun ister olmasın başkasına verdiği zararı tazmin etmelidir. Adalet, herkesin davranışlarının sonuçlarına katlanmasını gerektirir. c) Tehlike esası: çağımızda çeşitli faaliyetler niteliği gereği büyük tehlike yaratmaktadır. Bu faaliyetlerden zarara uğrayan kimselerin bunu ispat etmesi zordur. Kusursuz sorumluluk d) Kontrol ve yararlanma alanı esası: bir kimse kontrolü altındaki kişilerden yararlanmasına karşılık bunların yol açtığı zararları da yüklenmesi gerekir. e) Hakkaniyet esası: kusursuz sorumluluk hallerinde- hakkaniyet esası f) Fedakarlığın denkleştirilmesi esası: «hukuka aykırı olmayan bir fiilden sorumluluk»

4 SORUMLULUĞUN SİGORTA ETTİRİLMESİ
Toplumdaki teknik gelişmelerin ve buna bağlı sorumlulukların artmasıyla, sorumluluğun sigorta ettirilmesi eğilimi ortaya çıkmıştır. Böylece sorumlulukla karşılaşacak kişiler, yaptırdıkları sorumluluk sigortası primini ödemek suretiyle, sorumluluğa yol açan olgunun gerçekleşmesi halinde tazminatın sigorta tarafından karşılanmasını sağlamak imkanını bulmuşlardır. Birçok alanda, sorumluluk sigortası isteğe bağlı olmaktan çıkarılmakta, zorunlu hale gelmektedir.

5 HUKUKUMUZDAKİ DURUM Genel kural- TBK m.49- kusura dayanan sorumluluk
Buna karşılık gerek MK gerek TBK’da gerekse bazı özel kanunlarda kusur aranmayan sorumluluk halleri de yer almaktadır. Bunlardan başka, Yargıtay içtihadı ile kabul edilen kusursuz sorumluluk halleri de vardır.- hukuka aykırı mı?

6 Kusursuz Sorumluluk Hallerİ
A) Tehlike Esasına Dayanan Sorumluluk Halleri Tehlike esasına dayanan sorumlulukların özelliği, sorumluluk şartlarının gerçekleşmesi halinde sorumlu kişinin sorumluluktan kurtulması için herhangi bir imkana sahip olmamasıdır. ‘ağırlaştırılmış objektif sorumluluk’ TBK m.71- ilk kez hukukumuzda genel bir hükümle düzenlenmiştir. KTK m.85- motorlu aracı işletenin sorumluluğu Çevre Kanunu m.28- çevreyi kirletenin sorumluluğu Petrol Kanunu m.86

7 Kusursuz Sorumluluk Hallerİ
B) Hakimiyet ve yararlanma esasına dayanan sorumluluk halleri Kanunlarımızda düzenlenen kusursuz sorumlulukların bir kısmı, kontrolü altındaki kişiler veya mallar bakımından hakimiyet sahibine yükletilmiş bir objektif özen gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmemesine dayanmakta ve sorumluluk çerçevesine giren bir zararın meydana gelmesi halinde gerekli özenin gösterilmemiş olduğu ve zararın bu yüzden meydana geldiği karinesine yer verilmektedir. ‘olağan sebep sorumlulukları’ Adam çalıştıranın sorumluluğu, hayvan bulunduranların sorumluluğu, ev başkanının sorumluluğu, yapı malikinin sorumluluğu

8 Kusursuz Sorumluluk Hallerİ
C) Hakkaniyet Esasına Dayanan Sorumluluk Hakimin hakkaniyet gerektiriyorsa, hukuka aykırı fiili işlerken kusuru bulunmayan faili tazminata mahkum edebileceği hal, ayırt etme gücü bulunmayanların verdikleri zarardan sorumlu tutulabilmeleri halidir. TBK m.65

9 Hukuka Aykırı Olmayan Bir Fiilden Sorumluluk
Fedakarlığın denkleştirilmesi esasına dayanan sorumluluk Sorumluluk alanında etkisi, zarar verici bir davranışın hukuka aykırılığına engel olan bir sebebe rağmen failin sorumlu tutulmasında görülür. Iztırar hali

10 KUSURA DAYANAN SORUMLULUK
TBK m.49 Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olması, TBK m. 49’daki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Kusur sorumluluğunun özel olarak düzenlendiği hallerde ise özel hükümdeki şartlar aranır. Nişanın bozulmasında MK m.120, boşanmada MK m. 174/1 böyledir. Keza TBK m. 57’de haksız rekabette kusura dayanan sorumluluk özel olarak düzenlenmiştir.

11 KUSURA DAYANAN SORUMLULUĞUN ŞARTLARI
Kusura dayanan haksız fiil sorumluluğunun şartlarını 3 grupta toplayabilir. Hukuka aykırı bir fiil Bu fiille bir kişiye verilen zarar(bu şart zarar ve fiille zarar arasında nedensellik bağı şeklinde iki unsura ayrılabilir.) Fiilin işlenmesinde failin kusurlu olması

12 1. HUKUKA AYKIRI FİİL Bu şart iki unsurdan oluşmaktadır. Bir fiil ve bu fiilin hukuka aykırı olması A.FİİL Kendisinden tazminat istenen şahsın bir fiili yoksa sorumluluğu da yoktur. Hukukta fiil, bir insanın yapma veya yapmama tarzında iradi davranışıdır. Ör. Belli bir zamanda bir hastaya ilaç içirmesi gerekirken hastabakıcının bu hareketi yapmamış olması bir fiil teşkil eder.

13 1. HUKUKA AYKIRI FİİL B. FİİLİN HUKUKA AYKIRI OLMASI
Hukuka aykırılığı kusurla karıştırmamak gerekir. Hukuka aykırılık, fiilin bir hukuk kuralına aykırı olduğunu, kusur ise failin bu hukuka aykırı fiile ilişkin iradesi sebebiyle davranışının kınanan bir davranış olmasını ifade eder. Ayırt etme gücü bulunmayan bir akıl hastası birini yaraladığında işlediği fiil hukuka aykırıdır fakat failin kusuru söz konusu değildir. Haksız fiil sorumluluğunda fiilin hukuka aykırılığı bu fiilin bir genel davranış kuralını ihlal etmesi demektir.

14 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
Toplum içinde kişilerin yapmaları gerekli davranışlar ile yapmamaları gerekli davranışları belirten kurallar genel davranış kurallarıdır. Hukuka aykırı bir fiil sonucu zarara uğrayan kişinin haksız fiil hükümleri uyarınca tazminat isteyebilmesi için ihlal edilen kuralın amacının kapsamına o kişinin zarardan korunmasının da girmesi gerekir. Mağdurun zarara uğraması ile ihlal edilen kural arasında hukuka aykırılık bağı bulunmalıdır.

15 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
Bu hususta bazı ayırımlar dikkate alınmalıdır. Davranış mutlak hakkı ihlale yönelik olmasa bile böyle bir hakkı ihlal sonucuna yol açmışsa gene de bu sebeple hukuka aykırıdır. örneğin, sokakta çöp yakan A’nın yaktığı ateş sıçrar ve yangına yol açarsa A’nın B’ye yönelmiş bir fiili bulunmamasına rağmen A’nın fiilinin B’nin mülkiyet hakkını ihlal etme sonucuna yol açmış olması sebebiyle hukuka aykırılık bağı kurulmuş olur.

16 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
Hukuka aykırılık bağı, nedensellik bağından farklı bir kavramdır. Bir fiille zarar arasında nedensellik bağı bulunmasına rağmen şayet hukuka aykırılık bağı yoksa failin haksız fiil sorumluluğu söz konusu olmaz. Otobüslere alınacak yolcu sayısı Belediye Yönetmeliği ile sınırlandırılmıştır. sınırlama hükmünün amacının kapsamına yankesiciliği önleme girmez. Sınırlamanın üstünde yolcu alan bir otobüsteki sıkışıklıktan istifade eden bir yankesici birinin parasını çalarsa, otobüs işletmesi bu kişinin uğradığı zararı tazminle yükümlü olmaz. Otobüse sınırlamanın üstünde yolcu alınması, sınırlamayı koyan kurala aykırıdır, fakat bu fiille paranın çaldırılması arasında hukuka aykırılık bağı yoktur.

17 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
Bir kimsenin nisbi hakkının ihlal edilmesi veya bir ayni hakkı ihlal edilmeksizin malvarlığının azalması halinde hukuka aykırılık unsuru ve hukuka aykırılık bağı özel bir önem taşır. Burada ihlal edilen normun koruma amacı kapsamına giren bir zarar bulunup bulunmadığı özel olarak incelenecektir. Alacaklı A ile borçlu B arasında bir satım sözleşme var. şayet bir üçüncü şahıs Ü, borçlu B’nin borcunu ifa etmesini engellerse örneğin B’nin A’ya satıp henüz mülkiyetini nakletmediği malı yakarsa, B’nin mutlak hakkını ihlal ettiği için B’ye karşı haksız fiilden sorumludur. Fakat, A’nın zarara uğraması ile Ü’nün fiili arasında hukuka aykırılık bağı bulunmadığı için Ü’nün A’ya karşı sorumluluğu yoktur.

18 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
Bir kişiye yönelmiş bir haksız fiilden yansıma yolu ile mutlak hakkı ihlal edilmeden malvarlığı azalarak zarara uğrayanların zararlarını faille tazmin ettirebilmeleri için, zararla fiil arasında nedensellik bağı bulunması dışında, fiille, yansıma zarara uğrama olgusu arasında hukuka aykırılık bağı bulunması gerekir. Örneğin ses sanatçısı A’yı B öldürmüştür. A’nın ölümü yüzünden eşi ve çocukları A’nın gelirinden mahrum kalarak yoksulluğa düşmüştür. A’ya TL ödünç vermiş olan C parasını tahsil edemez duruma düşmüş, A’nın bağlı bulunduğu gazino sahibi D müşteri kaybederek kazançtan mahrum kalmıştır. Bunların hepsi B’nin hukuka aykırı fiilinde yansıma yolu ile zarara uğramışlardır. Kimler zararının tazminini talep edebilir?

19 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
TBK m.53/3- destekten yoksun kalma sonucu uğradıkları zararın B tarafından tazminii öngörüyor. Dolayısıyla eşi ve çocukları talepte bulunabilecektir. Hukuka aykırılık bağı kanunen kurulmuştur. Buna karşılık ne C’nin ne de D’nin B’den tazminat istemesi mümkündür. B’nin fiili ile C ve D’nin zarara uğraması arasında hukuka aykırılık bağı yoktur.

20 GENEL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUKA AYKIRILIK BAĞI
Genel davranış kuralı olarak dürüstlük kuralına aykırı hareket ve özellikle bir hakkın kötüye kullanılması yöneldiği kişiye karşı hukuka aykırı bir fiil oluşturur ve haksız fiil sorumluluğuna yol açar.

21 HUKUKA AYKIRILIĞI ÖNLEYEN SEBEPLER
Başkasına zarar veren fiili işleyen bir kimsenin davranışı mağdurun rızasına dayanıyorsa veya fail kanunların kendisine tanıdığı bir yetkiyi kullanıyorsa fiil hukuka aykırı değildir. TBK m.63-64 Bu hallerin varlığı halinde işlenen fiil hukuka aykırı değildir. Bu nedenle bu sebeplere hukuka uygunluk sebepleri de denilmektedir.

22 a) ZARAR GÖRENİN (MAĞDURUN) RIZASI
Mağdurun failin davranışına razı olması, kural olarak failin davranışının hukuka aykırı sayılmasına engel olur. Örneğin bir tıbbi müdahale için bacağının kesilmesine razı olma, bacak kesme fiilinin hukuka aykırılığını önler. Mağdurun rızasının ona karşı işlenen fiilin hukuka aykırılığını önleyebilmesi, razı olma işleminin geçerli olmasına bağlıdır. Ehliyetsizlik, irade beyanındaki sakatlık, kişilik haklarına aykırılık gibi bir sebeple mağdurun razı olma işlemi hükümsüz ise, bu halde mağdurun rızası failin davranışının hukuka aykırı sayılmasını önlemez.

23 a) ZARAR GÖRENİN (MAĞDURUN) RIZASI
Sorun, kişiliğe yönelik tecavüzler açısından ve özellikle tıbbi müdahalelerde ayrı bir önem taşır. Hastanın rızası, vücut bütünlüğüne yönelik tıbbi müdahalelerin hukuka aykırılığını önleyen başlıa sebeptir. Ancak bunun için tıbbi müdahale gerekli olmalı ve tıbbi gereklere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Ancak vücut bütünlüğüne müdahaleye rıza, kişinin yaşamını kaybetmesine veya sakat kalmasına yol açacak bir davranış söz konusuysa, geçersizdir. Örneğin düello yapmayı kabul etmek, öldürülmeyi kabul etmek

24 a) ZARAR GÖRENİN (MAĞDURUN) RIZASI
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun m.70 Tedavi amacına yönelik müdahalelerde de, eğer hekim hastayı müdahalenin taşıdığı risk ve sonuçları hususunda yeterince aydınlatmamışsa,verilen rızanın gene de hukuka aykırılığı kaldırmayacağı kabul edilmektedir. Rızanın kişilik haklarına aykırılık sebebiyle geçersiz olduğu bir durumun bulunması, bu rızanın tazminat miktarı belirlenirken “birlikte kusur” olarak gözönüne alınmasına engel değildir. Rızanın arandığı durumlarda, hasta beyanda bululnamayacak durumda ise veya ehliyetsizse, müdahalenin zorunlu olduğu durumlarda, rıza alınmadan yapılacak müdahalenin hukuka aykırı sayılmayacağı kabul edilmektedir.

25 a) ZARAR GÖRENİN (MAĞDURUN) RIZASI
Riskin üstlenilmesi- spor müsabakaları Rıza açık olabileceği gibi örtülü de olabilir. Rızanın yazılı olması şart olmayan hallerde bir davranışın rıza sayılıp sayılmayacağı güven prensibi çerçevesinde değerlendirilir. Foto muhabirine poz veren bir kişinin, bu fotoğrafın yayınlanmasına razı olduğu varsayılır. Zarar verici davranış gerçekleştikten sonra razı olma, fiilin haksızlığını ortadan kaldırmaz. Sadece, doğan tazminat alacağının ibra ile ortadan kalkması sonucunu doğurur.

26 B) KAMU HUKUKUNA DAYANAN BİR YETKİNİN KULLANILMASI
Bir kimse başkasına zarar verirken kamu hukukuna dayanan bir yetkisini kullanıyorsa fiil hukuka aykırı değildir. Ölüme mahkum esen kişiyi asan cellat, bir haciz kararını uygulayan icra memuru Fakat yetkinin aşılması ve özellikle yetkinin kullanılmasına ilişkin kurallara uyulmaması davranışın hukuka aykırı sayılmasına yol açar. Örneğin bir kişiyle ilgili bir haber yayınlayan gazetecinin yazısına haberle ilgili olmayan küçük düşürücü ifadeler katması böyle bir sonuç doğurur.

27 C)ÖZEL HUKUKA DAYANAN BİR YETKİNİN KULLANILMASI
Başkasına zarar veren kişinin davranışı özel hukuka dayanan bir yetkinin kullanılması ise, fiil hukuka aykırı değildir. Velayet hakkına dayanarak çocuğunun elinden zararlı bir şeyi zorla alan ana veya babanın davranışı Şayet yetki sınırı aşılırsa ve özellikle hakkın kötüye kullanılması söz konusu olursa fiil hukuka aykırı sayılır. Bir kimse arazisinde kendisi için hiçbir yararı olmayan bir duvarı arkadaki bina sahibinin manzarasınız kapatmak için inşa ederse

28 D)HAKLI SAVUNMA (MEŞRU MÜDAFAA)
TBK m.64/1 Bir fiilin haklı bir savunma oluşturabilmesi için: Bir kişinin hukuka aykırı bir saldırısı bulunmalıdır. Saldırı savunmada bulunanın veya bir üçüncü kişinin şahsına veya mallarına yönelmiş olmalıdır. Haklı savunma, ancak gerçekte mevcut ve başlaması kesinlikle çok yakın saldırılara karşı söz konusu olabilir. Haklı savunma ancak saldırıda bulunana karşı yapılabilir. Saldırıya karşı savunma amacı aşılmamalıdır.

29 E)IZTIRAR HALİ TBK m. 64/2 Haklı savunmadan farklı olarak ıztırar halinde verilen zararın hakkaniyet çerçevesinde tazmin yükümlülüğü söz konusu olur. Burada hukuka aykırı olmayan bir fiilden «fedakarlığın denkleştirilmesi» esasına dayanan bir sorumluluk kabul edilmiştir.

30 E)IZTIRAR HALİ Şu şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bir kimsenin kendisinin veya bir başkasının şahsı ya da malları için zarar verici bir olgu veya derhal vuku bulacak bir tehlike mevcut olmalıdır. Fiilin ıztırar halinde işlendiğini kabul edebilmek için bu fiil zarar veya tehlikeyi önlemek hususunda zorunlu ve buna elverişli olmalıdır. Önlenmek istenen zararın verilen zarardan daha büyük olması gerekir. Iztırar hali, ancak başkasının malına zarar veren fiiller için söz konusudur.

31 F) HAKKINI KENDİ GÜCÜYLE KORUMA
TBK m.64/3 Bir kimsenin hakkını korumak için kuvvet kullanmasının hukuka aykırı sayılmaması için çok istisnai şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Kuvvete başvurmadığı takdirde hak sahibinin hakkını kaybetmesi veya hakkını kullanmasının çok güçleşmesi tehlikesi bulunmalıdır. Hakkın kaybı veya elde edilmesinin çok güçleşmesi tehlikesini önlemek için devlet organlarının müdahalesi temin edilememeli ve kuvvete başvurmaktan başka çare bulunamamalı. Kuvvet kullanma hakkı koruma hususunda elverişli ve dengeli olmalıdır. Otel parasını ödemeyen müşteri örneği

32 G) ÜSTÜN KAMU YARARI VEYA ÜSTÜN ÖZEL YARAR BULUNMASI
TBK m.63/2- MK m. 24/2 a) Üstün Kamu Yararı Doğrudan doğruya kanunun tanıdığı bir yetki ile kişilik unsurlarına yönelik müdahalelerin çoğu üstün kamu yararına dayanır. Bir suçtan mahkum olanın hapsedilmesi, bir salgın hastalıkta aşılanma zorunluluğu böyledir. Konu, kanunda tanınan yetkinin sınırı ve kitle iletişim araçları ile kişiliğe yönelik tecavüzlerin hukuka aykırı sayılıp sayılmamaları açısından özel bir önem taşımaktadır Bir gazetede, kitapta, radyo ve televizyon yayınında verilen bir haberin, yayınlanan bir resmin veya sesin yapılan bir eleştirinin vb, kişilik haklarına tecavüz oluşturması halinde basın hürriyetinin hukuka aykırılığı kaldırıp kaldırmayacağı her olayda tecavüze uğrayanın kişilik haklarının korunmasına ilişkin yararı ile kamunun haber alma ve aydınlatılmasındaki yarardan hangisinin daha üstün olduğunun saptanmasına bağlıdır.

33 G) ÜSTÜN KAMU YARARI VEYA ÜSTÜN ÖZEL YARAR BULUNMASI
b) Üstün Özel Yarar Bu üstün nitelikte yarar, bizzat zarar görene veya faile veya bir üçüncü kişiye ait olabilir. Hayatının kurtulması için ameliyat edilmesi zorunluluğu bulunan kimseden muvafakat alınamıyorsa, muvafakat almadan ameliyat yapılabilmesi hastanın üstün nitelikteki yararına dayanır.

34 2. HUKUKA AYKIRI FİİLLE ZARAR VERİLMESİ
Fiilin hukuka aykırılığına rağmen herhangi bir zarar meydana gelmemişse, failin ceza sorumluluğu olsa bile, haksız fiil sorumluluğu yoktur. Bir haksız fiil faili ancak fiilin doğurduğu zararlardan sorumludur. Hukuka aykırı fiille zarar verilmesi şartı iki unsurdan oluşmaktadır: zarar ve zararla fiil arasında nedensellik bağı

35 A.ZARAR Zarar bir kimsenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalmadır. Zarar malvarlığının aktifinin azalmasından, mahrum kalınan kardan veya pasifin artmasından ileri gelebilir. Bu tanımlar maddi zarar tanımıdır. Manevi zarar, bir kimsenin kişiliğine yapılan tecavüzden duyduğu elem ve üzüntüdür.

36 FİİLİ ZARAR- MAHRUM KALINAN KAR- NORMATİF ZARAR
Fiili zararda ya malvarlığının aktifinde fiili bir azalma veya malvarlığının pasifinde fiili bir çoğalma söz konusudur. Kar mahrumiyeti, elde edilebilecek bir kazançtan yoksun kalmayı ifade eder. Alman öğretisinde bazı yazarlar, malvarlığında herhangi bir azalma olmasa dahi, sırf bazı malları kullanma imkanından veya bir tatil yapma imkanından bir haksız fiil sonucu yoksun kalınmasının da zarar olarak göz önüne alınmasını, normatif zarar adı verdikleri bu zararların da tazmin edilmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Türk öğretisinde kabul edilmemektedir. Manevi zarar kapsamına sokulmaktadır.

37 Doğrudan zarar- dolaylı zarar- yansıma zarar
Doğrudan zarar, bir hukuka aykırı fiile maruz kalan kimsenin bu fiil yüzünden kendisinin araya eklenen bir sebep girmeden uğradığı zarardır. A’nın B’nin kamyonunu yakması halinde, kamyonun değerinin B’nin malvarlığından çıkması B’nin uğradığı doğrudan zarardır. Bu kamyonun taşıyacağı yükleri taşıyamaması yüzünden B’nin yük sahibine ödemek zorunda kalacağı tazminat dolaylı zarardır. Doğrudan zarar da fiille zarar arasındaki nedensellik bağı kolayca görülürken, dolaylı zararlardan hangilerinin tazmin edileceği uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığının araştırılmasını gerektirir.

38 Doğrudan zarar- dolaylı zarar- yansıma zarar
Yansıma zarar ise, bir hukuka aykırı fiile maruz kalan kimseden başka bir kişinin de bu yüzden maruz kaldığı zarardır. Hukuka aykırı bir fiil sonucu ölen ses sanatçısı A’nın eşinin ve çocuklarının A’nın kendilerine sağladığı destekten mahrum kalmaları, A’nın çalıştığı gazinonun bir süre çalışamaması yüzünden gazinonun zararı yansıma zarardır. Yansıma zararlardan failin sorumlu tutulabilmesi için, hem fiile uygun nedensellik bağı, hem de hukuka aykırılık bağı bulunması gerekir.

39 MEVCUT ZARAR- MÜSTAKBEL ZARAR- MUHTEMEL ZARAR
Zararın hesap edildiği tarihe kadar gerçekleşmiş olan zarar, mevcut zarardır. Bu tarihte gerçekleşmiş olmayan fakat başka bir unsurun eklenmesine gerek olmaksızın normal olarak gerçekleşmesi beklenen zarar, müstakbel zarardır. Ölen bir kişinin desteğinden yoksun kalanların uğrayacakları zararlar, sağ kolu kesilen bir kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması yüzünden uğrayacağı zararlar. Henüz mevcut olmayan eklenecek bir riskin gerçekleşmesi halinde doğması ihtimali bulunan zarar muhtemel zarardır. Yaralandığı için ameliyat geçiren bir kimsenin ölmesi riskine bağlı zararlar böyledir.

40 B. ZARARLA FİİL ARASINDA NEDENSELLİK BAĞI
Uygun Nedensellik Bağı Yaşam deneyimlerine göre, bir fiilin, olayların normal akışında meydana getirebileceği zararlarla olan mantıki nedensellik bağına uygun nedensellik bağı denilmektedir. Bir zararla fiil arasında uygun nedensellik bağı bulunduğunu kabul edebilmek için yaşam deneyimlerine göre olayın normal akışında fiilin bu zararı meydana getirebileceği sonucuna varılmak gerekecektir. Olayların normal akışına göre objektif değerlendirme yapılırken, mağdurun şahsından kaynaklanan özelliklerin dikkate alınıp alınmayacağı tartışmalı bir konudur.

41 B. ZARARLA FİİL ARASINDA NEDENSELLİK BAĞI
Bu konuda hakim gözüken eğilim, mağdurun bünyesinden kaynaklanan sebeplerin yol açtığı zararlardan, bu sebeplerin etkili olmasına yol açan failin sorumlu tutulması ancak tazminattan indirim yapılması yönündedir.

42 III.KUSUR Kusura dayanan sorumluluğun önemli bir şartı da fiilin işlenmesinde failin «kusurlu» olmasıdır. Kusur, hukuka aykırı sonucu istemek (kast) veya bu sonucu istemiş olmamakla beraber hukuka aykırı davranıştan kaçınmak için iradesini yeter derecede kullanmamaktır(ihmal). Kusur hukuka aykırılıkla karıştırılmaya elverişlidir. Hukuka aykırılık, fiilin bir hukuk kuralına aykırı olduğunu, kusur ise, bu hukuka aykırı fiile ilişkin iradesi sebebiyle failin davranışının kınanan bir davranış olmasını ifade eder.

43 KUSURUN ÇEŞİTLERİ Kusur iki çeşittir: kast ve ihmal.
Ahlaka aykırı fiilden sorumluluk için kast aranırsa da, hukuka aykırı fiilden faili sorumlu tutmak için kusurun çeşitlerinin önemi yoktur.

44 a)Kast Kusurun en ağır derecesidir.
Kast, failin hukuka aykırı sonucu tasavvur ettiğini ve bu sonucu istediğini ifade eder. Şayet fail, sonucu doğrudan doğruya istememekle beraber bu sonucun meydana gelmesi ihtimalini göze alarak hareket etmişse dolaylı veya ihmali kasttan söz edilmektedir. İhtimali kast ile bilinçli ihmal arasında ayırım yapmak çok güçtür. Örneğin her an yola çıkan insanların çıkabileceğini bildiği bir yerde son hızla araba süren bir kişinin yol açtığı kazada bilinçli ihmali söz konusu iken, zaten insanların yolda dolaştığını görmesine rağmen arabasını süren kişinin ihtimali kastı kabul edilecektir. Kasten verilen zararlarda failin davranışıyla zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağı bulunmasa bile sorumluluk doğacağını ifade edenler vardır.

45 B)İhmal Hukuka aykırı sonucu arzu etmemesine rağmen, bu sonucun meydana gelmemesi için iradesini yeter derecede kullanmamak, hal ve şartların gerektirdiği dikkat ve özeni göstermemektir. Ağır ihmal-hafif ihmal Ağır ihmal, hukuka aykırı sonucu meydana getiren fiil işlenirken, böyle bir fiil işleyen kişinin şartlarına sahip herkesin göstereceği dikkat ve özeni göstermemektir. Hafif ihmal ise, hukuka aykırı fiil işlenirken böyle bir fiil işleyen herkesin değil, dikkatli ve tedbirli bir kimsenin göstereceği dikkat ve özeni göstermemiş olmaktır.

46 Kusur Açısından Fiil Ehliyeti
Bir kimsenin kusurlu sayılabilmesi ve kusura dayanan sorumluluğa tabi tutulabilmesi için ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Kusura dayanmayan sorumluluklar bakımından böyle bir şart aranmaz. TBK m.59

47 TÜZEL KİŞİLER İÇİN Tüzel kişilerde kusur fiil işleyen organlarda aranır. Organın fiili tüzel kişinin fiili sayılır. Eğer kanun, dernek tüzüğü veya vakıf senedi, organı teşkil edecek kişi veya kişileri açıkça belirterek görev ve yetkilerini tayin etmişse, bu kişilerin organ sıfatıyla yapacakları davranışların tüzel kişiliğe izafe edilmesinde güçlükle karşılaşılmaz. TMK m.50/3 Eğer tüzel kişi hesabına gösterdiği faaliyet dolayısıyla üçüncü kişilere zarar veren organ kişi olmayıp bir çalışan veya ifa yardımcısıysa, kusursuz sorumluluk söz konusu olacaktır. Tüzel kişinin haksız fiil sorumluluğunun iki sınırı vardır. ilk sınır hak ehliyetidir. İkinci sınır ise, organ sıfatıyla görevi yerine getirirken haksız fiili işlemiş olmasıdır.

48 AHLAKA AYKIRI FİİLDEN SORUMLULUK
TBK m.49/2 Bu sorumluluk da kusura dayanan sorumluluktur. Hatta kusurun kast derecesinde olması aranmıştır. 1. Ahlaka aykırı fiil Şayet ahlaka aykırı fiil aynı zamanda hukuka aykırı ise sorumluluk için TBK m.49/2’ye gitmeye gerek yoktur. TBK m.49/2’nin en çok uygulandığı alan, bir sözleşmenin tarafını borcunu ihlal etmeye teşvik ederek alacaklıya zarar verme halleri ile kanunda düzenlenmemiş yansıma zarar halleridir. 2. Bilerek zarar verme Yargıtay 4 HD bir kararında alacaklıya kendi malı gibi gösterip başkasının malına haciz koydurtan kimsenin davranışını ahlaka aykırı fiille başkasına bilerek zarar verme olarak kabul etmiştir.


"Borçlar Hukuku Genel Hükümler-II" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları