Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İŞGÜCÜ PİYASASININ ANALİZİ
Nüfus ve nüfusun yaş bileşimi işgücü arzını belirleyen temel değişkenlerdir. Dolayısıyla, demografik yapıda ortaya çıkacak bir değişim, istihdamın yapısını ve işgücü piyasalarını da doğrudan etkileyebilmektedir. TÜİK tarafından 1988 yılından itibaren düzenli olarak yayınlanmakta olan hanehalkı işgücü anketi istihdam edilenlerin iktisadi faaliyet, meslek, işteki durumu ve çalışma süresi, işsizlerin ise; iş arama süresi ve aradıkları işin türü ve benzeri özellikleri hakkında bilgi derlemek amacıyla başvurulabilecek temel veri kaynağıdır.
2
İŞGÜCÜ PİYASASININ ANALİZİ
Hanehalkı işgücü anketi sonuçlarından ayrıntılı olarak aşağıdaki kategorilere ait bilgiler de edinmek mümkündür: İşteki durum ve ekonomik faaliyetlere göre istihdam edilenler İstihdam edilenlerin sosyal güvenlik kuruluşunda kayıtlılık durumu Eğitim düzeyine göre işgücü durumu Daha önce çalıştığı ekonomik faaliyete göre işsizler İşgücüne dahil olmayanların nedenlerine göre dağılımı Kamu sektörü istihdamına ilişkin veriler
3
İŞGÜCÜ PİYASASININ ANALİZİ
Ne zaman açıklanır? Hanehalkı işgücü anketi TÜİK tarafından her ayın ikinci-üçüncü haftası açıklanır. Nasıl ulaşılır? TÜİK web sayfasından cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyine göre işgücü verilerini ayrıntılı olarak bulmak mümkündür. Nasıl değerlendirilir? İşgücü piyasası verileri makro ekonominin en temel göstergelerinden birisidir. İşsizlik oranı, işgücüne katılım oranı ve eksik istihdam gibi göstergeler ekonominin gidiş yönünü işaret eder. Örneğin, büyümenin düşmesi belli bir gecikme ile işsizlik oranında bir artışa neden olur.
4
İŞGÜCÜ PİYASASININ ANALİZİ
İstihdama ilişkin veriler, tüketicinin geliriyle doğrudan ilgili bir veridir. İstihdamın artması veya azalması, harcamalara ayrılabilecek toplam gelirin artması veya azalması anlamına gelir. TÜİK’in yayımladığı Hane Halkı İşgücü İstatistikleri bülteni işgücüne ilişkin bütün verileri detaylı biçimde ele almaktadır. Ancak verinin oldukça gecikmeli açıklanması konjonktürü izleyenler açısından bu veriyi kullanışsız kılmaktadır. Veri yayımlandığında güncelin birkaç ay gerisinde kalan gelişmeleri yansıtır durumdadır. Türkiye İş Kurumu İstatistikleri Kuruma başvuran ve işe yerleştirilen kişilere ilişkin geniş bir veri seti sunmaktadır. Veri aylık olarak yayımlanmakta ve zamanlama itibariyle güncel olarak nitelendirilebilecek sıklıktadır. İstihdama veya işgücüne ilişkin bir başka veri seti, güven endeksi tablolarının içinde gömülü şekilde yer almaktadır. Tüketici güven endeksi araştırmasında hane halkının 12 aylık gelecek dönem içinde işsiz sayısı beklentisini sorgulamaktadır. Reel sektör güven endeksinde ise işletmeler bazında gelecek 3 aylık dönemde istihdam beklentisi sorusu istihdama ilişkin ipuçları sunmaktadır.
5
TANIM VE KAVRAMLAR Tanımlanmış bir zaman dilimi (referans dönemi) içinde belirli bir yaş üzerindeki nüfus, işgücü bakımından üç temel gruba ayrılmaktadır; istihdam edilenler, işsizler ve işgücüne dahil olmayanlar. İstihdam edilenler ve işsizler, birlikte işgücünü oluştururlar. Yukarıda belirtilenler şu şekilde özetlenebilir; ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS = İŞGÜCÜ + İŞGÜCÜNE DAHİL OLMAYANLAR KURUMSAL OLMAYAN NÜFUS: Üniversite yurtları, yetiştirme yurtları (yetimhane), huzurevi, özel nitelikteki hastahane, hapishane, kışla vb. yerlerde ikamet edenler dışında kalan nüfustur. KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS: Kurumsal olmayan nüfus içerisindeki 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustur.
6
TANIM VE KAVRAMLAR İŞGÜCÜ: İstihdam edilenler ile işsizlerin oluşturduğu nüfusu kapsar. İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI: İşgücünün, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır. İSTİHDAM: Aşağıda yer alan işbaşında olanlar ve işbaşında olmayanlar grubuna dahil olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus, istihdam edilen nüfustur. İşbaşında olanlar: Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak referans dönemi içinde en az bir saat bir iktisadi faaliyette bulunan kişilerdir. İşbaşında olmayanlar: İşi ile bağlantısı devam ettiği halde, referans haftası içinde çeşitli nedenlerle işinin başında olmayan kendi hesabına ve işverenler istihdamda kabul edilmektedir.
7
TANIM VE KAVRAMLAR İSTİHDAM ORANI: İstihdamın, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır. EKSİK İSTİHDAM: Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından düzenlenen 16. Çalışma İstatistikçileri Konferansında, mevcut eksik istihdam tanımı, yaşanan ölçüm zorlukları nedeniyle yeniden ele alınarak, eksik istihdam sorununu daha net ortaya koyabilecek “zamana bağlı eksik istihdam” ve “yetersiz istihdam” kavramlarına geçilmesine karar verilmiştir. İşgücü anketi soru kağıdında yılında bu doğrultuda gerekli düzenlemeler yapılmış olup, 2009 yılı Şubat dönemi sonuçlarından başlamak üzere, “zamana bağlı eksik istihdam” ve “yetersiz istihdam”a ilişkin bilgiler yayımlanmaktadır.
8
TANIM VE KAVRAMLAR Zamana bağlı eksik istihdam: Referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde fiili olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu taktirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir. Yetersiz istihdam: Zamana bağlı eksik istihdam kapsamında yer almamak koşuluyla, referans haftasında istihdamda olan, son 4 hafta içinde mevcut işini değiştirmek için veya mevcut işine ek olarak bir iş aramış olan ve böyle bir iş bulduğu takdirde 2 hafta içinde çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.
9
TANIM VE KAVRAMLAR KAYIT DIŞI İSTİHDAM : Referans haftasında yaptığı işten dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmayanlardır. İŞSİZ: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahildirler. Ayrıca, üç ay içinde başlayabileceği bir iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla bekleyenler de işsiz nüfus kapsamına dahildirler. İŞSİZLİK ORANI: İşsiz nüfusun işgücü içindeki oranıdır.
10
TANIM VE KAVRAMLAR İŞGÜCÜNE DAHİL OLMAYANLAR: İşşiz veya istihdamda bulunmayan kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfustur. İşgücüne dahil olmayanlar aşağıdaki gruplara ayrılmıştır. 1. İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar: Çeşitli nedenlerle bir iş aramayan, ancak 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. İki alt başlıkta ele alınmaktadır: İş bulma ümidi olmayanlar: Daha önce iş aradığı halde bulamayan veya kendi vasıflarına uygun bir iş bulabileceğine inanmadığı için iş aramayan ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. Diğer: Mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, irad sahibi olma, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir.
11
TANIM VE KAVRAMLAR 2. Mevsimlik çalışanlar: Mevsimlik çalışması nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. 3. Ev işleriyle meşgul: Kendi evinde ev işleriyle meşgul olması nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. 4. Eğitim/Öğretim: Bir öğrenim kurumuna devam etmesi nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. 5. Emekli: Bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olduğu için iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. 6. Çalışamaz halde: Bedensel özür, hastalık veya yaşlılık nedeniyle iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir. 7. Diğer: Ailevi ve kişisel nedenler ve bunun dışındaki diğer nedenler ile iş aramayan ve iş başı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.
13
İŞGÜCÜ PİYASASI TEMEL GÖSTERGELERİ
14
İŞGÜCÜ PİYASASI TEMEL GÖSTERGELERİ
15
İŞGÜCÜ PİYASASI TEMEL GÖSTERGELERİ
İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI İşgücüne katılım oranı, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfusun yüzde kaçının işgücüne dahil olduğunu göstermektedir. İ𝐾𝑂= İ𝐺 𝐾𝑂𝑁 *100 İKO: İşgücüne katılım oranı İG: İşgücü KON: Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus
16
İŞGÜCÜ PİYASASI TEMEL GÖSTERGELERİ
Dikkat edilirse bu tanımda toplam nüfus yerine kurumsal olmayan nüfus kavramı kullanılmaktadır. Oranın düşmesi işgücü arzının azalması anlamına gelmekte dolayısıyla işsizlik oranının daha da yükselmesini önlemektedir. Genel olarak bakıldığında Türkiye’de nüfus artış hızı ve çalışma çağındaki nüfus artış hızı istihdam oranındaki artış hızından daha yüksektir. Bu durumda çalışma ağındaki nüfus için yeterli istihdam olanağı yaratılamamaktadır.
17
İŞGÜCÜ PİYASASI TEMEL GÖSTERGELERİ
Hanehalkı işgücü istatistiklerine bakıldığında 1980’li yılların sonlarından itibaren hem kadınların hem de erkeklerin işgücüne katılma oranlarının azaldığı gözlemlenmektedir. 1980’li yılların sonlarında erkekler için %81, kadınlar için ise %34 olan İKO, 2016 yılı Aralık ayı itibariyle azalarak erkekler için %71,5’a; kadınlar için ise % 32,2’ye düşmüştür. Tarım sektörünün toplam istihdamdaki payının azalması ve kent nüfusunun artması işgücüne katılım oranındaki söz konusu azalmanın nedenleri arasında gösterilmektedir. Türkiye’de işgücüne katılım oranının düşük olmasının bir diğer nedeni de eğitim düzeyinin düşük olmasıdır. Kadınlarda ancak yükseköğretim mezunları arasında İKO % 71,7 seviyesine yükselebilmektedir ki bu grup toplam işgücünün % 6,8’ini oluşturmaktadır.
19
İSTİHDAMIN SEKTÖREL DAĞILIMI
Türkiye ekonomisi geliştikçe istihdamın sektörel dağılımı da değişmektedir. Örneğin 1980 yılında toplam istihdamın % 54’ü tarım, % 20’si sanayi ve % 26’sı hizmetler sektöründe gerçekleşmiştir. 2000’li yıllara gelindiğinde ise tarımsal istihdamdaki azalma ile yapısal bir değişim yaşanmış ve istihdamdaki ağırlık hizmetler sektörüne kaymıştır. Türkiye’de 2016 yılı Aralık ayı itibariyle yaklaşık 26,7 milyon kişi istihdam edilmektedir. Sektörel dağılım açısından bakıldığında istihdamın yarısından fazlası (% 54,9) hizmetler sektöründedir.
20
İSTİHDAMIN SEKTÖREL DAĞILIMI
Özellikle 1998 yılından sonra izlenen yapısal dönüşüm programlarıyla hızlanan tarımsal yapıdaki çözülme sürecinde tarımsal istihdamdaki azalmalar hizmetler sektörü tarafından emilmiştir. Aynı zamanda, kırsal ve kent arasındaki ücret farklılığı işsizlerin kentsel alanda birikmelerine neden olmaktadır. Buna karşılık imalat sanayi istihdam kapasitesinde yeterli genişleme gerçekleşemediği, toplam istihdam içinde hizmetler sektörünün ağırlığının giderek arttığı göze çarpmaktadır.
21
İSTİHDAMIN SEKTÖREL DAĞILIMI
Kriz yılları dışında yüksek büyüme oranlarını yakalayan Türkiye imalat sanayi, artan rekabet ortamında izlenen ekonomi politikalarının etkisiyle daha az istihdam yaratarak ve yüksek verimlilik artışlarına ulaşarak uyum sağlamaya çalışmaktadır. Günümüzde tartışılan «istihdam yaratmayan büyüme» olgusunun arkasında böylesine bir dönüşüm süreci bulunmakta, bu nedenle d işsizlik oranlarında beklenen azalma bir türlü gerçekleşememektedir. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisi için «prematüre sanayisizleşme» olgusunun varlığına işaret etmektedir.
23
İSTİHDAMIN SEKTÖREL DAĞILIMI
Türkiye ekonomisinde toplam istihdam içinde ücretsiz aile işçilerinin payı 2016 yılı Aralık ayı itibariyle % 10,5 seviyesindedir. Bu oran kırsaldan göç nedeniyle kent nüfusunun artmasıyla birlikte giderek düşmektedir. Ancak işsizliğin tanımı gereği kırsalda «referens döneminde ücretli veya ücretsiz bir işte çalıştınız mı» sorusuna «evet» yanıtı veren, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bu grup dolayısıyla işsizlik oranının düşük çıkmasına neden olmaktadır. Aynı kategorinin kentte iş aramadığını, ev işleriyle meşgul olduğunu, bu nedenle de işgücüne dahil olmayan nüfus kategorisinde değerlendirildiği dikkat çekmektedir. Bir başka ifadeyle, kırsalda «çalışıyor» görünen ancak gizli işsiz konumunda olan nüfus kentte «iş aramayan» kategorisine geçmektedir. Türkiye’de İKO’nun azalma eğiliminde olmasının temel nedenlerinden birisi de bu gelişmedir.
25
İSTİHDAMIN SEKTÖREL DAĞILIMI
İşteki durum ile ilgili verileri kayıt dışı istihdam açısından da değerlendirmek gerekir yılı Aralık ayı itibariyle yaptığı iş nedeniyle herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların toplam istihdamdaki payı % 28,3 seviyesindedir. Ücretli-yevmiyeli statüde istihdam edilenlerin % 16,9’u; işveren statüsündekilerin % 16,4’ü; kendi hesabına çalışanların % 57,9’u ve ücretsiz aile işçilerinin ise % 86,7’si sosyal güvenlikten yoksundur.
27
İŞSİZLİĞİN SEKTÖREL DAĞILIMI
Türkiye ekonomisi için takip edilmesi gereken önemli bir gösterge de işsizlik oranlarıdır. İşgücü istatistikleri gibi mevsimsel dalgalanmalar içeren bir veri setinde, belirli bir tahmin döneminde meydana gelen değişikliğin verideki gerçek bir artış ya da azalıştan mı, yoksa mevsimsel etkilerden mi kaynaklandığını ayırmak gerekir. Örneğin Türkiye’de yılın 4. ayından sonuna kadar geçen dönemde işsizlik oranları mevsim etkisinden arındırılmış oranlardan daha düşük çıkmaktadır. Bu dönemde tarım ve inşaat sektörlerinde yaşanan geçici istihdam artışları işsizlik oranlarının düşmesine neden olmaktadır.
28
İŞSİZLİĞİN SEKTÖREL DAĞILIMI
Daha önce çalıştığı ekonomik faaliyete göre işsizlik oranlarının sektörel dağılımına bakıldığında 2016 yılı Aralık ayı itibariyle Tarım % 6,3 Sanayi % 16,8 İnşaat % 14,6 Hizmetler % 50,4 şeklinde olduğu görülmektedir.
30
İŞSİZLİĞİN SEKTÖREL DAĞILIMI
Eğitim düzeyine göre işsizlerin durumuna bakıldığında ise okur-yazar olmayanların toplam nüfus içinde payları azalmakla birlikte, işsizlik oranları da düşük seviyededir. Vasıfsız işgücünü oluşturan bu kategori daha çok kayıt-dışı istihdam edildiği, işgücü piyasalarından dışlandığı söylenebilir. Türkiye açısından dikkat çekici bir gösterge de yüksek öğretim mezunlarının toplam istihdam içinde payının artmasına rağmen bu grupta işsizlik oranının yükselmeye başlamasıdır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.