Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HAZIRLAYANLAR: BERAT ALBAYRAK

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HAZIRLAYANLAR: BERAT ALBAYRAK"— Sunum transkripti:

1 HAZIRLAYANLAR: BERAT ALBAYRAK
MALİ PİYASALAR İÇİNDE BANKALARIN YERİ, ÖNEMİ ve TÜRKİYE’DE BANKACILIK SEKTÖRÜ HAZIRLAYANLAR: BERAT ALBAYRAK DOĞA BAYINDIR MİKAİL ÇİFTÇİ ÖZER ERDOĞAN ERŞAN RASİM HOSRİK

2 SUNUM PLANI Bankaların Tanımı, Faaliyetleri, Türleri
Ticari Bankaların Önemi ve Fonksiyonları Ticari Bankaların Ekonomi İçindeki Yeri Bankalarda Fon Sağlama Bankalarda Fon Kullanımı Bankalarda Risk Değerlendirme Analizi Bilanço Dışı İşlemler Türk Finansal Sektöründe Bankaların Yeri Türk Bankacılık Sektöründe Problemler Yabancı Sermaye Girişinin Türk Bankacılık Sektörüne Etkileri Bankacılıkta Türkiye ve Yeni AB Üyesi Ülkeler Karşılaştırması Türk Bankacılık Sisteminde Yakın Dönem Beklentileri

3 BANKALARIN TANIMI, FAALİYETLERİ, TÜRLERİ
Mevduat kabul eden ve bu mevduatı verimli bir şekilde kredi işlemlerinde kullanmayı amaç edinmiş olan kuruluşlar, Para, kredi ve sermaye konularına giren çeşitli işlemleri yapan, özel veya kamusal kişi, kuruluş ve işletmelerin bu alanlardaki gereksinmelerini karşılama faaliyetlerinde bulunan ekonomik birimler olarak tanımlanabilirler.

4 BANKALARIN TANIMI, FAALİYETLERİ, TÜRLERİ
5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre bankalar: Mevduat Bankaları (Ticari Bankalar): Kendi nam ve hesabına mevduat kabul etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubelerini, Katılım Bankaları: Özel cari ve katılma hesapları yoluyla fon toplamak ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurtdışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubelerini, Kalkınma ve Yatırım Bankaları: Kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren ve/veya özel kanunlarla kendilerine verilen görevleri yerine getiren kuruluşlar ile yurtdışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubelerini ifade etmektedirler.

5 BANKALARIN TANIMI, FAALİYETLERİ, TÜRLERİ
5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre ticari bankalar: Mevduat kabulü, Nakdi, gayrinakdi her cins ve surette kredi verme işlemleri, Nakdi ve kaydi ödeme ve fon transferi işlemleri, muhabir bankacılık veya çek hesaplarının kullanılması dâhil her türlü ödeme ve tahsilât işlemleri, Çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası işlemleri, Saklama hizmetleri, Kredi kartları, banka kartları ve seyahat çekleri gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesi işlemleri, Efektif dâhil kambiyo işlemleri; para piyasası araçlarının alım ve satımı; kıymetli maden ve taşların alımı, satımı veya bunların emanete alınması işlemleri,

6 BANKALARIN TANIMI, FAALİYETLERİ, TÜRLERİ
5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre ticari bankalar: Ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı; vadeli işlem sözleşmelerinin, opsiyon sözleşmelerinin, birden fazla türev aracı içeren basit veya karmaşık yapıdaki finansal araçların alımı, satımı ve aracılık işlemleri, Sermaye piyasası araçlarının alım ve satımı ile geri alım veya tekrar satım taahhüdü işlemleri, Sermaye piyasası araçlarının ihraç veya halka arz yoluyla satışına aracılık işlemleri, Daha önce ihraç edilmiş olan sermaye piyasası araçlarının aracılık maksadıyla alım satımının yürütülmesi işlemleri. Başkaları lehine teminat, garanti ve sair yükümlülüklerin üstlenilmesi işlemleri gibi garanti işleri, Yatırım danışmanlığı işlemleri, Portföy işletmeciliği ve yönetimi,

7 BANKALARIN TANIMI, FAALİYETLERİ, TÜRLERİ
5411 Sayılı Bankacılık Kanununa göre ticari bankalar: Hazine Müsteşarlığı ve/veya Merkez Bankası ve kuruluş birlikleri nezdinde oluşturulan bir sözleşme kapsamında üstlenilen yükümlülükler çerçevesinde alım satım işlemlerine ilişkin piyasa yapıcılığı, Faktöring ve forfaiting işlemleri, Bankalararası piyasada para alım satımı işlemlerine aracılık, Sigorta acenteliği ve bireysel emeklilik aracılık hizmetleri, Kurulca belirlenecek diğer faaliyetleri yürütebilirler.

8 TİCARİ BANKALARIN ÖNEMİ ve FONKSİYONLARI
Ticari bankalar vadesiz mevduat açmaya tek yetkili kurumlardır. Müşterilerin paralarını güvence altına alma Ödemelerde kolaylık sağlama Fonksiyonları: Kaydi Para Yaratma Fonksiyonu Hizmet Fonksiyonu Fon Sağlama Fonksiyonu Fon Kullanma Fonksiyonu

9 TİCARİ BANKALARIN ÖNEMİ ve FONKSİYONLARI
Kaydi Para Yaratma Fonksiyonu Vadesiz mevduat sahiplerinin ödemelerinde nakit para yerine çek kullanabilmeleri, Borçlu cari hesap şeklinde çalışan ticari krediler (firma adına yapılacak tüm ödeme ve tahsilatlarda çalıştırılabilir), Ticari senetler (Bankaların iskonto ederek tahsil ettikleri senetler nakdi para yerine kullanabilirler), Kaydi olarak hesaplar arasında yapılan transferler.

10 TİCARİ BANKALARIN ÖNEMİ ve FONKSİYONLARI
Hizmet Fonksiyonu Ödemeler sistemine aracılık edilmesi; Dış ticaret işlemleri, Kambiyo işlemleri, Havale/EFT, çek, senet işlemleri, Vergi, fatura tahsilatı vb.

11 TİCARİ BANKALARIN ÖNEMİ ve FONKSİYONLARI
Fon Sağlama Fonksiyonu Fon Kullanma Fonksiyonu

12 TİCARİ BANKALARIN EKONOMİ İÇİNDEKİ YERİ
Çevrimsel yaklaşım: Ekonomi: Firmalar, hanehalkları, bankacılık sektörü, finansal aracılar Tek dönemli ekonomik aktiviteler Mal sepetleri: Hanehalkı tüketimi için tüketim malları, işletme yatırımları için sermaye malları

13 TİCARİ BANKALARIN EKONOMİ İÇİNDEKİ YERİ
Şekil 1: Çevrimsel modelde fon akımı Bankalar II Firmalar Hane halkları Tüketim Malları Piyasası Finansal Piyasalar Sermaye Malları Piyasası Yatırımcı Kuruluşlar I III Kaynak: Bossone, B., What makes banks special? A study of banking, finance, and economic development, World Bank Policy Research Working Papers, No:2408.

14 BANKALARDA FON SAĞLAMA
Bankalar, topladıkları kaynakları getirili kullanımlara dönüştürme açısından ekonominin sağlıklı işleyişi için vazgeçilmez kurumlardır. Bankalar; temelde kâr amacı ile kurulmuş, ana faaliyet konuları halktan mevduat toplamak ve topladıkları mevduatı kredilendirme ve diğer bankacılık işlemlerinde kullanmak olan anonim şirket statüsündeki finansal kurumlar yani ticari işletmelerdir. Kasa ve diğer bankalarda bulunan TL, döviz, altın, devlet tahvili, hazine bonosu gibi sabit getirili menkul kıymetler bankanın fon kaynaklarını oluşturmaktadır. Banka fonları, her an paraya çevrilebilme özelliğine sahiptirler. Bankacılık faaliyetleri sırasında önemli olan unsur; kârlılığın yanısıra tüm kaynakların minimum maliyetle temin edilerek yapılan faaliyetlerden maksimum getirinin sağlanmasıdır. Kaynakların minimum maliyetle temin edilmesi, esas amaçtır.

15 Bankalarda fon (kaynak) yönetimini etkileyen faktörler şunlardır:
Elde edilen kaynakların; TL/YP cinsinden olması, Maliyetli/maliyetsiz kaynak olması, ve Esas kaynak/satın alınmış kaynak olması.

16 SAĞLANDIKLARI ALANLARA GÖRE FON KAYNAKLARI
Özkaynaklar: 1. Özsermaye 2. Yedek akçeler a. Kanuni yedek akçeler b. İhtiyari yedek akçeler 3. Muhtemel zarar karşılıkları 4. Yeniden değerleme değer artış fonları (değer artış karşılıkları) a. Banka, sabit kıymet yeniden değerleme fonu b. İştirak ve kuruluşlar sabit kıymet yeniden değerleme fonu Yabancı kaynaklar: 1. Mevduatlar 2. Tahvil ihracı ve menkul kıymetler 3. Kullanılan krediler 4. Yaratılan krediler (kaydi para) 5. Bankalararası fon kaynakları (İnterbank fon kaynakları)

17 BİLANÇO YAPISINA GÖRE FON KAYNAKLARI
PASİFLER TL Mevduat Tasarruf Mevduatı Mevduat Sertifikası Resmi Mevduat Ticari Mevduat Bankalar Mevduatı Diğer Mevduat Döviz Tevdiat Hesabı Alınan Krediler Bankalararası Para Piyasası TCMB Kredileri Alınan Diğer Krediler Özkaynaklar Ödenmiş Sermaye Yedek Akçeler Muhtelif Zararlar Karşılığı Yeniden Değerleme Fonları Kâr Diğer Pasifler Fonlar Faiz ve Gider Reeskontları Ödenecek Vergi Resim Harç ve Primler İthalat Tem. ve Transfer Emirleri Çeşitli Borçlar Tahvil ve Bonolar Karşılıklar

18 PASİF YÖNETİMİ Pasif yönetimi, bankanın sahip olduğu fon kaynakları ile banka için en uygun pasif kompozisyonunu oluşturmaktır. Fon kaynakları; mevduatlar, alınan krediler, ulusal ve uluslararası para ve sermaye piyasalarından elde edilen fonlar ve sermayedir. Pasif yönetimi yapılırken, likidite ihtiyaçlarını belirlemek önem taşır. Banka, eğer likidite ihtiyaçlarını kısa vadeli borçlanma yoluyla sağlayabiliyorsa getirisi düşük likit değerlerinin miktarını azaltabilir. Borçlanma maliyeti ile likit değerlerinin getirisini karşılaştırarak, bu yolla en iyi stratejiyi uygular. Rezerv açıklarını kapatmak için pasif kalemlerinin kullanılması daha riskli olduğundan, pasif yönetimi çok önemlidir. Bankanın elinde bulundurduğu likit değerlerin miktarını azaltması, bilanço içerisinde borçların artması ve kısa vadeli fon maliyetlerindeki dalgalanmalar risk arttırıcı unsurlardır.

19 Bir bankanın ek pasif kalemi oluşturarak rezerv elde etmede kullanabileceği kaynaklar şunlardır:
Vadesiz mevduatların arttırılması Vadeli mevduat sertifikası çıkartılması Merkez Bankası fonlarından ödünç alma Kısa vadeli para senedi çıkartılması Sermaye belgeleri satarak veya başka yollarla sermaye fonlarının arttırılması

20 Vadesiz mevduatların arttırılması: Konjonktürel likidite ihtiyaçlarının karşılanması ve vadesiz mevduat sağlanabilmesi için, bankaların mevduat faiz oranlarını değiştirmede serbest olmaları gerekir. Bu oldukça güçtür. Faiz oranları konusunda rekabet, para otoriteleri tarafından sınırlandırılmaktadır. Vadeli mevduat sertifikası çıkartılması: Vadeli mevduat sertifikaları ile bankalar “pasif yönetimi” uygulamasına giderek, yani nakit gereksinimini karşılamak için rekabetçi faiz oranlarında mevduat sertifikası çıkartarak, likit aktifleriyle likit pasiflerini birleştirme olanağı bulmuşlar ve bunun sonucu olarak da daha fazla kredi verebilir duruma gelmişlerdir. Böylece; bankalar, ödünç verilebilir fonlar piyasasına diğer kurumlara karşı güçlü bir rakip olarak girme olanağı bulmuşlardır. Merkez Bankası fonlarından ödünç alma: Rezerv eksikliğini gidermeye çalışan bir banka için diğer bir yol, Merkez Bankası’ndan ödünç almak ya da kısa vadeli aktif satışında bulunmaktır.

21 Kısa vadeli para senedi çıkartılması: Bu senetlerin vadeleri, şirketlere ve diğer kısa vadeli yatırımcılara pazarlanmaya uygun şekilde belirlenir. Mevduat sertifikalarına göre avantajları vardır. Bunlar mevduat sınıfına girmediklerinden dolayı, faiz oranlarıyla ilgili bir tavan getirilmeyebilir. Banka için, bağlanabilir bir rezerv kaynağıdır. Çünkü, fon çekmek ya da fonu alıkoymak için faiz oranlarının arttırılmasında engel yoktur. Bu durum, para piyasasındaki lider bankalar çemberi dışında kalan bankalar için özel bir avantaj sağlamaktadır. Küçük kuruluşlar, rekabet için daha yüksek faiz verebilirler. Ödünç alınan fonlar olarak sınıflandırılırlar ve mevduat olarak kabul edilmezler. Bu nedenle, bunlar için yasal karşılık ayrılmasına ya da mevduat sigortası yaratılmasına gerek yoktur. Sermaye fonlarının arttırılması: Bankalar, sermaye fonlarını arttırarak rezerv elde edebilirler. Sermaye fonunun arttırılması, adi pay senetleri ya da kârların dağıtılmaması yoluyla gerçekleştirilebilir. Bunların artışının banka sisteminin likidite pozisyonu üzerindeki etkileri aynıdır.

22 PASİF YAPISI

23 MEVDUATIN TP-YP AYRIMI
Milyar YTL %Pay 12/2005 03/2006 06/2006 KAMU 94,4 99,5 104,8 38,8 39,1 37,2 TP 73,1 75,5 80,0 77,5 75,9 76,3 YP 21,3 24,0 24,8 22,5 24,1 23,7 OZEL 138,7 144,2 162,9 57 56,6 57,8 76,7 84,6 91,2 55,3 58,7 56,0 61,9 59,6 71,7 44,7 41,3 44,0 YABANCI 10,0 11,0 14,0 4,1 4,3 5,0 4,7 5,6 6,8 47,0 50,5 48,2 5,3 5,4 7,3 53,0 49,5 51,8 TMSF 0,1 0.0 31,9 35,6 33,1 68,1 64,4 66,9 TOPLAM 243,1 254,7 281,8 100,0 154,6 165,7 177,9 63,6 65,0 63,1 88,6 89,0 103,8 36,4 35,0 36,9

24 ÖZKAYNAKLAR Milyar YTL % Pay 12/2005 03/2006 06/2006 Ödenmiş Sermaye
21,3 22,7 37,2 38,2 44,6 Yedek Akçeler 42,3 40,9 41,2 78,8 73,4 80,9 Dönem Karı (Zararı) 5,7 2,7 5 10,6 4,8 9,8 Diğer -14,3 9,2 -18 26,6 -16,5 -35,4 Toplam Özkaynaklar 53,7 55,7 50,9 100,0

25 BANKALARDA FON KULLANIMI
BANKALARDA AKTİF YAPISI Bankacılık sektörü aktifleri 2005 sonuna göre %14,7 artarak Haziran 2006’da 455 milyar YTL’ye ulaştı. Toplam aktiflerin TP-YP kompozisyonuna bakıldığında özellikle döviz kurundaki artışa bağlı olarak YP aktiflerin toplam içerisindeki payının Haziran 2006’da 4 puan artarak %34,5’e yükseldiği gözlenmektedir.

26 BANKA AKTİF POZİSYONU

27 MENKUL DEĞERLER PORTFÖYÜ
Haziran 2006’da MDP tutarı 159,7 milyar YTL Kamu bankalarında MDP payı %53,3 Özel sermayeli bankalarda MDP payı %29 Yabancı sermayeli bankalarda MDP payı %19,6 Ticari Portföy/MDP payı %67 MDP’nin %98,3’ü kamu kağıtları içermektedir Sabit faizli menkul kıymet/MDP oranı %38,9 Değişken faizli menkul kıymet/MDP payı %60,5 TP cinsi menkul kıymet/MDP payı %67,3 YP cinsi menkul kıymet/MDP payı %32,7

28 BANKA KREDİLERİ Krediler 2005 sonuna göre %30 artarak 195,3 milyar YTL’ye ulaştı. Kredilerin aktifteki payı %37,8’den %42,9’a çıktı. Kredilerin payı yabancı bankalarda %52,3; özel bankalarda %48,6; kalkınma bankalarında %45,8; kamu bankalarında %29,9’dur. TP krediler 135 milyar YTL (28 milyar artışla) YP krediler 61 milyar YTL (18 milyar artışla)

29 KREDİ TÜRLERİNİN ORANSAL ANALİZİ

30 KREDİLER Tahsili Gecikmiş Alacaklar (TGA) milyon YTL ile aktiften %1,7 pay almıştır. Bankaların TGA karşılığı 1 puan artarak %90,8 oranına ulaşmıştır. Tüketici kredilerinin kredilerdeki payı %19,3’ten %21,7’ye yükselmiştir. Konut kredileri/krediler %8,4’ten %10,6’ya çıkmıştır. Bireysel kredilerin takibe dönüşüm oranı düşük olsa da, ileriki dönemler için riskin artma olasılığı dikkatle izlenmelidir.

31 KREDİLER Takibe dönüşüm oranı sektör ortalamalarına göre düşmektedir. Haziran 2005’de %5,34 olan takibe dönüşüm oranı %3,75’e gerilemiştir. BDDK senaryosuna göre nakdi kredilerdeki %5’lik takibe dönüşüm oranı milyon YTL zarara yol açmakta ve Sermaye Yeterlilik Rasyosunu (SYR) 3,26 puan azaltmaktadır. G.nakdi kredilerdeki %5’lik takibe dönüşüm oranı milyon YTL zarara ve SYR’de 1 puan düşüşe neden olabilmektedir.

32 BDDK KREDİ ZARAR SENARYOSU

33 KREDİ KARTLARI Kredi kartı borç bakiyesinin %38’i taksitli kredi borcu ve sonraki aya devredilen borç bakiyesinden oluşmaktadır. Bu durum Türkiye’de kredi kartına yalnızca bir ödeme aracı olma işlevinin ötesinde, ayrıca kredilendirme fonksiyonu da yüklemiştir. 2005’de 17,6 milyar YTL olan kredi kartı borç bakiyesi, Haziran 2006’da 20,1 milyara ulaşmıştır. 2003’de %3,6 olan kredi kartı takibe dönüşüm oranı Haziran 2006’da %8,3 oranına yükselmiştir. Kredi kart limitlerinin kullanılmayan kısımları Sermaye Yeterlilik Rasyosu (SYR) hesaplamasında %25 risk ağırlığından %100 risk katsayısına çıkarılmıştır.

34 KONUT KREDİLERİ 2004’den itibaren belirgin artış gösteren konut kredileri hacmi 2005 ve 2006 yıllarında da hızlı çıkışını sürdürmektedir. 2002’de 460 milyon YTL olan konut kredisi tutarı 2006 Haziranı’nda milyon YTL’ye ulaşmıştır. Bu dönemde konut kredilerinin toplam krediler içindeki payı %0,9’dan %10,6’ya; bireysel krediler içindeki payı ise %7’den%33’e yükselmiştir. Haziran 2006’da takipteki konut kredisi bakiyesi 26 milyon YTL ve takibe dönüşüm oranı %0,1 gibi çok düşük bir düzeyde gerçekleşmiştir. 2002’de konut kredisi/T.aktifler oranı %0,22 iken 2006’da %5,1’e yükselmiştir. 2004’de konut kredisi/GSMH oranı %0,6 iken, Haziran 2006’da %4,3’e fırlamıştır. AB ülkelerindeki ortalama konut kredisi/GSMH oranı %40 olup, Türkiye mortgage sistemiyle bu orana yakınlaşacaktır.

35 KONUT KREDİLERİNİN GELİŞİMİ

36 PİYASA RİSKİ DEĞERLENDİRMESİ
Piyasa riski, bankaların alım-satım hesapları içerisinde yer alan çeşitli finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin pozisyonların değerinde faiz oranları, hisse senedi ve yatırım fonu fiyatlarındaki değişimler; bankanın tüm YP varlık ve yükümlülükleri değerinde ise döviz kurlarındaki değişimler nedeniyle meydana gelebilecek, sermayelerini veya gelirlerini olumsuz yönde etkileyebilecek zarar riskini ifade etmektedir.

37 TİCARİ PORTFÖYÜN MENKUL KIYMET TÜRLERİ İTİBARIYLA DAĞILIMI

38 PİYASA RİSKİ DEĞERLENDİRMESİ
Bankacılık sektörünün ticari portföyünün %84,8 oranı Devlet İç Borçlanma Senetleri’nden (DİBS) oluşmaktadır. Bu DİBS’lerin de %98’i kamu menkul kıymetlerinden oluşmaktadır. Eurobondlar ise %13,17 oranıyla ikinci sırada bir pay almaktadır.

39 İKİNCİ EL DİBS FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLERİN SERMAYEYE ETKİSİ

40 İKİNCİ EL DİBS FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMLERİN SERMAYEYE ETKİSİ
Yukarıdaki senaryoda İkinci El DİBS fiyatlarındaki %10’luk bir değişim toplam bankacılık sektöründe sermayeyi %7,8 oranında olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Eurobond fiyatlarındaki %10 oranındaki bir değişim ise özkaynakları %3,3 gibi bir oranda etkilemektedir. Bu rakamlar Türk Bankacılık sisteminin kamusal ağırlıklı Menkul Değerler Portföyü nedeniyle makro ekonomik olumsuzluklara her zaman maruz kalabileceğini göstermektedir.

41 KURLARDAKİ OLASI DEĞİŞİMLERİN BANKA SERMAYELERİNE ETKİLERİ

42 KURLARDAKİ OLASI DEĞİŞİMLERİN BANKA SERMAYELERİNE ETKİLERİ
Haziran 2006 itibarıyla Bankacılık sektörünün Bilanço İçi Pozisyon (BİP) açığı milyon USD tutarında iken, Yabancı Para Net Genel Pozisyonu ise (YPNGP) 363 milyon USD tutarında açık vermektedir. Yapılan senaryoya göre kurlardaki %25 oranında bir artış sermayeye %4,6 oranında zarar yazdırmaktadır.

43 YAPISAL FAİZ ORANI RİSKİ
Bankanın tüm aktif ve pasif kalemleri arasındaki yeniden fiyatlama sürelerindeki uyumsuzluktan kaynaklanan risktir. Bu kalemler arasında yeniden fiyatlama sürelerinde uyumsuzluk bulunması durumunda, faiz oranlarında meydana gelen değişmeler faiz gelir ve giderlerine eş anlı olarak yansımamakta, dolayısıyla kâr veya zarara sebep olmaktadır.

44 YAPISAL FAİZ ORANI RİSK SENARYOSU

45 YAPISAL FAİZ ORANI RİSK SENARYOSU

46 YAPISAL FAİZ ORANI RİSK SENARYOSU
TP faizlerinde %1 artış ve YP faizlerdeki %0,50 artışı ifade eden 5. senaryoya göre bankaların karşılaşabileceği zarar miktarı Haziran 2006 itibarıyla milyon YTL olarak gözükmektedir. TP faizlerindeki artış oranları 1 aylıkta %1; 1-3 aylıkta %2; 3-6 aylıkta %3 ve 6-12 aylıkta %6 olan 3.senaryoya göre ise zarar riski milyon YTL’ye ulaşabilmektedir.

47 SERMAYE YETERLİLİK RASYOSU
Haziran 2006 itibarıyla sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) Bankacılık sektöründe %17,35 olurken, kalkınma bankaları grubunda %56, kamu bankalarında %25, yabancı bankalarda %14, özel bankalarda ise %13,9 olarak gerçekleşmiştir. Kredi riskine ilişkin sermaye yeterliliği değerlendirmelerinde kullanılan varlıkların risk ağırlığının dağılımı incelendiğinde, 2006 yılının ilk yarısında %0 ve %20 ağırlığa tabi kalemlerin pozisyonlar içerisindeki payının düştüğü, risk ağırlığı %50 ve %100 olan kalemlerin payının ise arttığı görülmektedir. Bu değişikliğin ilgili dönemde kredilerde gerçekleşen artıştan kaynaklandığı düşünülmektedir.

48 ÖZKAYNAK, RİSK AĞIRLIKLI VARLIKLAR VE SERMAYE YETERLİLİK RASYOSU GELİŞİMİ

49 SERMAYE YETERLİLİK RASYOSU
BDDK tarafından öngörülen risk senaryolarını sermaye yeterlilik rasyosu değerlendirmemize katarsak şu sonuca ulaşırız: Eğer Haziran 2006 itibariyle kredilerin aktifler içindeki payı %42,9 oranından daha yüksek, örneğin %60-70 gibi bir oranda olsa idi; Ayrıca kur ve faizlerdeki artışlar daha fazla olsa idi Türk Bankacılık endüstrisinde sermaye yeterlilik rasyosu kritik oran olan %8’in altına inebilirdi. Bu sonuç Bankacılığımızın halen özkaynak açısından tam istenilen bir yerde olmadığını göstermektedir.

50 BİLANÇO DIŞI İŞLEMLER Haziran 2006 itibarıyla bilanço dışı işlemlere bakıldığında işlem hacminin Mart 2006 dönemine göre %13,1 oranında arttığı görülmektedir. Bu dönemde bilanço dışı işlemlerin bilânço büyüklüğüne oranı 1,3 puan artarak %54,6’ya ulaşmıştır. Bilanço dışı işlemler içerisinde taahhütler kalemi ağırlıklı yapısını korurken, türev işlemler bu kalemlerden yaklaşık %57 pay almaktadır. Toplam taahhütler içinde “kredi kartları harcama limiti taahhütlerinin” payı yüksek seviyesini korumuştur. Türev işlemler hacminde 2006 yılının başından itibaren belirgin bir artış gözlenmiş ve bu eğilim Mayıs ayında yaşanan dalgalanmaya kadar devam etmiştir. Bu dönemde özellikle Swap işlemlerinin hacminde artış görülmektedir. Bu eğilim özellikle bankacılık sektörünün sağladığı YP cinsi sendikasyon kredilerini swap işlemi aracılığı ile TP cinsine çevirmesinden kaynaklanmaktadır.

51 BİLANÇO DIŞI YÜKÜMLÜLÜK PAYLARI

52 BİLANÇO DIŞI İŞLEMLER Türev işlemlerin türleri itibarıyla dağılımında Haziran 2006 döneminde swap işlemlerinin %57,6 pay ile toplam türev işlemler arasında en yoğun gerçekleştirilen işlem olduğu görülmektedir. İkinci sırada ise forward işlemleri (%26), daha sonra da opsiyon sözleşmeleri (%10,5) gelmektedir. Mortgage bankacılığının gelişmesi Türkiye’de finansal sistemi, özellikle de bankacılığı derinden etkileme gücüne sahip olacaktır. Türk bankacılığının gelişmesi ekonomik büyümeye bağlı olarak ekonominin normal büyüme hızından daha fazla olacaktır. Ekonominin gelişmesiyle birlikte modern risk yönetimi tekniklerinin daha fazla kullanılması gündeme gelecektir. Bu faktörler de bilanço altı işlemlerin hacmini artıracaktır. Bu kapsamda future sözleşmeleri, opsiyon sözleşmeleri, kredi türevleri gibi yeni ürünlerin bilanço dışı işlemlerinde büyük bir yer kaplaması beklenmelidir.

53 FİNANSAL SEKTÖRDE BANKALAR
Finansal sektör içinde GSYİH’nın %89,5 düzeyinde payı ile en ağırlıklı kesim

54 FİNANS SEKTÖRÜNÜN KURULUŞ, ŞUBE VE PERSONEL YAPISI
(2005) personel istihdamı Şube sayısı açısından sigorta şirketlerinin ( adet) ardından ikinci (6.276)

55 FİNANS SEKTÖRÜ PİYASA YAPISI
2005 yılında bankacılık sektöründe aktif büyüklüğüne göre ilk 5 firmanın piyasa payı %61,4

56 YAPISAL GÖSTERGELER Haziran 2006 itibariyle sektörde 3 adet kamu, 17 adet özel, 13 adedi yabancı sermayeli ticari banka, 13 adedi kalkınma ve yatırım bankası niteliğindedir Mevduat hesabı ve kredi müşteri sayıları ile şube, personel ve ATM sayısında yıllar itibariyle artış eğilimi devam etmektedir.

57 BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SEÇİLMİŞ GÖSTERGELERİ
2001 yılından sonra makroekonomik yapıda sağlanan olumlu gelişmeler ve bankacılık sektörünün gösterdiği performans sonucu özellikle kredilerin milli gelire oranı belirgin olarak artmıştır. Söz konusu dönemde kredilerin kompozisyonunda da değişme yaşanmış ve bireysel kredilerin toplam krediler içindeki payı 2002’de %14’den 2006’da %32’ye yükselmiştir. Düşen enflasyon ortamının yaratmakta olduğu rekabet baskısı sonucu bankaların kaynaklarını optimal kullanmak yönünde çabaların arttığı görülmektedir.

58 BANKALARIN KARLILIK ANALİZİ

59 BANKALARIN KARLILIK ANALİZİ
2006 yılının ilk yarısında, katılım bankaları hariç sektörün toplam dönem net karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,6 artarak 5 milyar YTL (3,1 milyar $) olarak gerçekleşmiştir. Karın artmasında toplam faiz gelirlerinde sağlanan artış yanısıra faiz dışı gelirlerde elde edilen olumlu performans da etkili olmuştur. Öte yandan Mayıs ve Haziran 2006’da kurlarda gözlenen dalgalanma nedeniyle sektör önemli ölçüde kambiyo zararına maruz kalmış, bu durum sektörün Haziran 2006 itibariyle daha fazla kar etmesini sınırlayan bir unsur olmuştur.

60 GRUPLAR BAZINDA KARLILIK

61 GRUPLAR BAZINDA KARLILIK
Kamu bankalarının ağırlıklı olarak menkul değerler portföyünden faiz geliri elde ettikleri, diğer banka gruplarında kredilerden alınan faizlerin daha belirleyici olduğu görülmektedir Faiz giderleri içersinde “mevduata verilen faizler”in payı en yüksek kamu bankalarında iken, bu grubu özel ve yabancı bankalar grubu takip etmiştir. “Bankalara verilen faizler” kaleminin faiz giderleri içindeki payı ise en fazla kalkınma ve yatırım bankalarında olup, bu grubu sırasıyla yabancı, özel ve kamu bankaları takip etmiştir. Diğer taraftan topam faiz gelirleri içinde en önemli paya sahip olan bankacılık hizmet gelirleri %39,4 ile en fazla özel bankalar grubunda yer alırken bunu %36,3 ile kamu bankaları ve %36.1 ile yabancı bankalar grubu izlemiştir.

62 NET DÖNEM KARI/ZARARI Haziran 2005’e göre nominal bazda net dönem karındaki artış sırasıyla en fazla kalkınma yatırım bankaları grubunda ve özel bankalar grubunda gözlemlenirken, kamu bankalarının net karı nominal olarak %4,4 artmış, yabancı bankalarda ise – özellikle bazı yabancı bankaların kambiyo zararlarının göreli olarak yüksek gerçekleşmesinin etkisiyle %21’lik bir azalış gerçekleşmiştir.

63 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE GELİR-GİDER DENGESİ
BANKACILIK SEKTÖRÜNDE GELİR-GİDER DENGESİ Toplam Faiz Geliri/Toplam Faiz Gideri 2005 Haziran döneminde faiz gelirleri toplam gelirlerin %77,6’sını, faiz giderleri toplam giderlerin %58,5’ini oluştururken, 2006 Haziran döneminde faiz gelir ve giderlerinin toplam gelirler ve giderler içindeki payı sırasıyla %74,0 ve%57,9 olarak gerçekleşmiştir.

64 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE GELİR-GİDER DENGESİ
BANKACILIK SEKTÖRÜNDE GELİR-GİDER DENGESİ Toplam Faiz Dışı Gelir/Toplam Faiz dışı Gider 2005 Haziran-2006 Haziran döneminde faiz dışı gelir/gider dengesi incelendiğinde kredilerden alınan ücret ve komisyonların reel olarak düşmesine rağmen, başta aktiflerin satışlarından elde edilen gelirlerin ve diğer faiz dışı gelirlerin artması sayesinde faiz dışı gelirler, faiz dışı giderlere göre daha fazla artmıştır

65 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE PROBLEMLER
Riski öne çıkaran bankacılık anlayışı çerçevesinde, yürürlükteki bankacılık gözetimi ve denetimi sisteminde ve artan rekabetin sonucu olarak bankacılıkta kar marjları çok azalmıştır. Yerli bankaların, uluslararası piyasalardan, sektöre giren yabancı bankalar kadar düşük maliyetli fon bulmaları mümkün görünmemektedir. Sektörde bazı risklerin gerçekleşmesi durumunda düzenlemelerin gerektirdiği sermaye miktarı yetmeyecek, bankaların bankacılık faaliyetlerinden kar etmesini sağlayacak sermaye miktarına sahip olmaları zorunlu olacaktır

66 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE PROBLEMLER
Uluslararası finansal piyasalardaki para fazlalığı, banka fiyatlarının artmasına yol açmıştır. Basel II Etkisi

67 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE GİRİŞİ TEMEL NEDENLER
Özellikle gelişen hisse senedi piyasaları bankaların faiz marjları ve karlılıkları üzerinde baskı yaratmıştır. Gelişen teknolojinin sonucu olarak bankaların sunduğu hizmet ve ürünlerin düşmesi (diğer bir deyişle maliyet azalması), bankaların ölçek ekonomisinden faydalanmasını mümkün kılmıştır. Ölçek ekonomisini yakalayabilmek için bankaların pazar paylarını artırma yoluna gitmesi rekabeti artırmıştır. Artan rekabet sonucu faaliyet gösterdikleri gelişmiş ülkelerde ciddi bir karlılık kaybı yaşayan bankalar için farklı coğrafyalara açılmak bir çözüm yolu olmuştur.

68 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE GİRİŞİ TEMEL NEDENLER
Özellikle gelişmekte olan ülkelerin, bir önceki bölümde belirtilen beklentileri karşılamak amacıyla, bankacılık sektöründeki yabancı yatırımların önündeki engelleri kaldırmaları, bu ülkeleri bankalar için cazip hale getirmiştir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan bankacılık krizleri, bu ülkelere girişte maliyetlerin önemli ölçüde düşmesine sebep olmuştur. Farklı coğrafyalardaki var olan müşterilerinin, yeni ülkelerde faaliyet göstermeye başlamaları, bankaların bahsi geçen ülkelere açılmalarında etkili olmuştur.

69 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE GİRİŞİ ETKİLER
Bankacılık sektöründe rekabeti arttırarak yerel bankaların etkinliğini artırabilmesi, Yeni teknoloji ve bankacılık ürünlerinin kullanımını arttırabilmesi, Getirdikleri yeni uygulamaların yurtiçi bankalar tarafından kullanılmaya başlanması sonucu yurtiçi finansal piyasaların modernleşmesine büyük katkıda bulunabilmeleri, Ulusal bankaların, bu bankalardan idari eğitim almaları ve bunu yurtiçi sektöre transfer etmeleri durumunda, modern bankacılık teknikleri ve becerileri ekonomiye yayması,

70 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE GİRİŞİ ETKİLER
Finansal regülasyon/denetim ve kanuni/yaptırım yetersizlikleri gibi kurumsal altyapı eksikliklerinin giderilmesini hızlandırabilmesi, Ülkelerin dış sermaye piyasalarına açılmalarını sağlayabilmesi, Ulusal piyasalara katılımları ile daha istikrarlı bir kredi kaynağı oluşacağından, ulusal bankacılık sektörünün şoklara karşı direncini artırabilmesi, Kriz anlarında, tasarruf sahipleri için sığınak olabilir ve ulusal fonların yurt dışına kaçışını önleyebilirler.

71 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YABANCI SERMAYE GİRİŞİ OLUMSUZ ETKİLER
Ortaya koydukları rekabet ve özellikle sahip oldukları düşük maliyetli fon kaynakları nedeniyle kısa dönemde birçok yerel bankayı sıkıntıya düşürebilmesi, Eğer yabancı bankalar pazarın önemli bir bölümünü ele geçirmişlerse, daha çok büyük ve yabancı şirketlerle çalıştıkları için küçük yerel firmaların kredi elde etmekte zorlanabilmesi (“cherry picking”), Yabancı bankaların kendi ülkelerindeki ekonomik sıkıntılar yüzünden girdikleri ülkeden çekilip, ulusal ekonomide gereksiz bir sıkıntıya yol açması, Yatırımları teşvik etmek yerine, DİBS’lerden gelir elde etmeyi tercih ederek, ulusal bankacılık sektörüne katkı sağlamamaları, Bulundukları ülkelerde politik baskı unsuru oluşturabilmeleri.

72 TÜRKİYE İLE YENİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

73 TÜRKİYE İLE YENİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

74 TÜRKİYE İLE YENİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Türkiye toplam aktif tutarında grup içinde en yüksek rakama ulaşsa da milli gelire oranlandığında bankacılık sektörünün yeterli büyüklüğe ulaşamadığı görülmektedir.

75 TÜRKİYE İLE YENİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

76 TÜRKİYE İLE YENİ AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

77 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YAKIN DÖNEM BEKLENTİLERİ
Bankacılık sektörünün karlılığının azalacağı beklenmekte ve karlılığı etkileyecek en önemli neden olarak faiz marjındaki değişmeler gösterilmektedir. Sektörün en fazla gelişme beklenen faaliyet alanı olarak bireysel bankacılık faaliyetleri görülmektedir. Yabancı sermaye payının artacağına yönelik daha önceki dönemlerdeki beklenti devam etmektedir. Bankacılık sektörünü en fazla etkileyecek faktörler olarak makroekonomik gelişmeler tahmin edilmekte, en önemli risk kaynağının faiz riski olduğu, kredi riskinin ise daha önceki dönemlere göre düşüş gösterdiği görülmektedir.

78 BANKACILIK SEKTÖRÜNDE YAKIN DÖNEM BEKLENTİLERİ
Sektörde rekabet gücünün arttırılmasında aracılık maliyetlerinin aşağıya çekilmesi kritik önem taşımaktadır.


"HAZIRLAYANLAR: BERAT ALBAYRAK" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları