Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Uyum güçlüğü gösteren çocuklar
2
Uyum ve uyumsuzluğun tanIMI
Uyum, bireyin çevreye ve çevredeki değişikliklere uygun tepkilerde bulunması, yeni durumlara uyması, uygun tutum ve davranışları sergilemesi şeklinde tanımlanmaktadır. Genellikle uyumsuz çocuk anlamında pek çok terim kullanılmaktadır. Halk arasında bu çocuklar genellikle huysuz, geçimsiz, saldırgan, uyuşuk gibi terimlerle adlandırılır. Uyumsuz çocuklarla ilgilenen psikiyatrist, psikolog ve eğitimciler bu çocukları tanımlamakta güçlük çekmektedirler
3
Uyum güçlüğünün nedenlerİ
Uyumsuz davranışın ortaya çıkmasında kalıtımın, bedensel etmenler ve hastalıkların, temel ihtiyaçların doyurulmamasının, çevre ve sosyoekonomik etmenlerin, yanlış eğitimin etkili olduğu belirtilmektedir.
4
Uyum güçlüğü gösteren çocuklarIn sInIflandIrIlmasI
Uyumsuz çocuklar alışkanlık ve eğitim problemi olan çocuklar, duygusal problemi olan çocuklar, gelişim bozuklukları olan çocuklar ve anti- sosyal davranış gösteren çocuklar olmak üzere dört grupta incelenmektedir.
5
Uyum güçlüğü gösteren çocuklarIn özellİklerİ
Ağır ve çok ağır derecede uyum güçlüğü yaşayan çocuklar akranlarından çok farklı özellikler gösterirler. Bu özellikler şu şekilde sıralanabilir: Öz bakım becerilerinden yoksun olan bu çocuklar, uygun yaşa geldikleri halde kendi başlarına giyinip soyunamazlar, tuvalet ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşarlar. Görsel, işitsel, dokunsal algıları akranlarına göre yetersizdir. Bu yetersizliklerinden dolayı çevrelerine karşı duyarsızdırlar.
6
Problem çözme, ilişki kuma, neden sonuç ilişkisini ortaya koyma gibi bilişsel becerilerde yetersizdirler. Sosyal davranışlardan yoksun oldukları için toplumdaki diğer bireylerle ilişki kuramazlar. Bu çocuklar kendini ifade etmede yetersizlik yaşarlar. Konuşulanları anlamaz ve anlamsız şekilde konuşurlar.
7
Aynı kalıplarda, sürekli olarak tekrarlanan yalnızca duygusal uyaran elde etmeye yarayan davranışlar görülmektedir. Bu çocuklarda kendilerine zarar verici, yaralayıcı davranışlar görülebilir. Kendilerini ısırırlar, tırmalarlar veya sert bir cisimle vurabilirler.
8
Uyum güçlüğü gösteren çocuklarda tanI ve değerlendİrme
Uyum güçlüğü gösteren çocukların erken tanılanıp müdahale edilmesi çok önemlidir. Çünkü erken dönemde görülen sorunlar zaman içerisinde çözümlenebilir. Ancak önlem alınmadığı zaman sorunlar büyüyerek daha ciddî bir davranış problemine neden olabilir. Uyum güçlüğüne sahip olan çocukların tanılamasında şu yöntemler kullanılmaktadır.
9
Projektif testler: Bu testleri uygulayıcıların belirli yeterliliğe sahip olması gerekir. Bu testleri yorumlamak oldukça güçtür. Testler bireyin bireysel gereksinimlerini ve algılarını açığa çıkardığı için bireye belirsiz uyaranları kullanma olanağı sağlar. Objektif testler: Bu testlerin güvenilir olması, bu testlere çocuğun doğru cevap vermesine bağlıdır. Uyum güçlüğü olan çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların verdiği cevapların karşılaştırılmasını sağlar.
10
Davranış problemi kontrol listesi: Öğretmenlerden ya da aile bireylerinden çocuktaki bazı davranışların varlığının belirlenmesi istenir. Burada gözlemcinin doğruluğu ve güvenirliği önemlidir. Davranışların gözlemi: Çocuk, sınıfta arkadaşlarıyla birlikte gözlemlenir. Çocuğun tepkilerinin karşılaştırılacağı önceden belirlenmiş bir cevap şablonu yoktur. Tanılama için davranış örneğine gereksinim duyulmaktadır.
11
Uyum güçlüğü gösteren çocuklarIn eğİtİmlerİ
Psikoanalitik yaklaşım: Bu yaklaşımın temeli Freud’a dayanır. Psikoanalitik yaklaşım, psikiyatrik hizmetleri ön plana alır ve eğitim hizmetlerini ikinci plana iter. Uyumsuzluğun nedenini id, ego ve süper ego arasındaki ilişkinin dengesiz olmasına bağlar. Çocuk ve aile haftanın belli saatlerinde psikoterapiye alınır ve çocukla paylaşılan bilinçaltı analizlerinin sonuçlarıyla, kişilik yeniden düzenlenmeye çalışılır.
12
Psikoeğitsel yaklaşım: Bu yaklaşım, çocuğun ne yaptığıyla ilgilendiği kadar, nasıl yaptığıyla da ilgilenir. Çocuğun akademik başarısını dikkate alır. Psikiyatrik hizmet ve eğitime verilen önem dengede tutulmaktadır. Bu yaklaşım, uyumsuzluğun iyileştirilmesi için çocuğun kabul edilmesini ve bunun çocuğa hissettirilmesini öngörür.
13
Çevreci yaklaşım: Çevreci yaklaşım, çocuktaki uyumsuz davranışları çocuk ile çevresi arasındaki bozuk ilişkilerin bir sonucu olarak açıklar. Bu yaklaşımda bir yandan uyumsuzluk iyileştirilmeye çalışılırken, bir yandan da çevre şartları öğretmen, psikolog, çocuk gelişimi ve eğitimcisi, sosyal hizmet uzmanından oluşan bir ekip tarafından düzeltilmeye çalışılır.
14
İnsancı yaklaşım: Bu yaklaşımda geleneksel eğitime karşı olan bir görüş benimsenmektedir. Geleneksel eğitim çocuklarda uyum bozukluklarına sebep olmaktadır. Bundan dolayı insancı yaklaşım da çocukların duygusal katılımlarının geliştirilmesine önem vermektedir.
15
Böylece çocuk uygun davranışa özendirilir
Davranışçı yaklaşım: Bu yaklaşım, davranışların altında yatan gözlenebilir davranışlar ve bu davranışları izleyen uyaranlarla ilgilenir. Uygunsuz davranışı ortadan kaldırmak için ceza uygulanır. Böylece çocuk uygun davranışa özendirilir
16
Hazırlanan eğitim programları çocuğun gelişimine uygun olmalıdır.
Uyumsuz çocukların eğitimlerinde hedeflenen amaçlara ulaşılması için şu noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir: Hazırlanan eğitim programları çocuğun gelişimine uygun olmalıdır. Çocuğa yetenek sınırları içinde problemlerle savaşacak ve onlarla mücadele edecek durumlar yaratılmalıdır.
17
Çocuğun konuşma, okuma, yazma, dinleme gibi önemli iletişim araçlarını etkili olarak kullanabilmesine yardım edilmelidir. Çocuğun sosyal, zihinsel, bedensel, duygusal gelişimine etkide bulunacak çeşitli yaşantılar sağlanmalıdır. Programlar çocuk için esnek olmalı, çocuk ve öğretmen birlikte çalışmalı, öğrenim yaşantılarının planlanmasına katılımları sağlanmalıdır.
18
Çocuğun gerçek hayatta geçerli olan, istenen beceriler geliştirmesine ve onları gerçek durumlarda kullanmasına yardım edilmelidir. Çocuğa yönelik çeşitli sosyal etkinlikler hazırlanmalı ve bu etkinliklerde sorumluluklar verilerek çocuğun sosyal gelişimi desteklenmelidir.
19
Uyumsuz çocukların eğitimi çok yönlü etkinliklerin bileşimi olup çeşitli tedavi, terapatik hizmetleri gerektirir. Terapatik hizmetler bireysel ve grup terapisi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bireysel terapi; genellikle problemin, terapist ve çocuğun karşılıklı oturup konuşarak çözüldüğü bir terapi şekli olup çocuk açısından daha yaralıdır.
20
Grup terapisi ise durumları birbirine benzer kişilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulur. Grup, hep birlikte ortak problemler üzerinde tartışır, bu arada birey sırasını beklemeyi, tartışmayı, kendini tanımayı öğrenir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.