Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KAMU ZARARI Mevzuat Düzenlemeleri Muhasebeleştirme Uygulama.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KAMU ZARARI Mevzuat Düzenlemeleri Muhasebeleştirme Uygulama."— Sunum transkripti:

1 KAMU ZARARI Mevzuat Düzenlemeleri Muhasebeleştirme Uygulama

2 Belediye bütçesinden içilen çayın bedeli, kamu zararı mıdır?
SORULAR: Belediye bütçesinden içilen çayın bedeli, kamu zararı mıdır? Başkan, sorguyu uygulamak zorunda mı? Sayıştay değil de mülkiye müfettişi tespit etseydi, Başkan uygulamak zorunda mıydı? Soruşturma açılması zorunlu mu? Kim Öder? Başkan, Harcama yetkilisi, Gerçekleştirme Görevlisi, İçen, Müteahhit

3 NELER PAYLAŞACAĞIZ? Kamu Zararının Genel Çerçevesi
Kamu Zararının Unsurları, Tespiti ve Muhasebe Kaydı Kamu Zararının Tebliği, Takibi ve Tahsili Kamu Zararı Uygulamasında Özel Durumlar Muhasebeleştirme Örnekleri Kamu Zararıyla İlgili Sayıştay-Yargıtay-Danıştay Nezdinde Yapılan Hukuki Tartışmalar Kamu Zararı İçin Yönetim Bilgi Sistemi

4 ZARAR VE SORUMLULUK Zarar, zarar verme, bazı fiiller ile diğer kişilerin mal varlığında kendi rıza ve iradeleri dışında bir eksilme, yok olma, değer kaybı meydana gelmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Zarara ilişkin sorumluluk, Borçlar Kanunun 41. Maddesinde düzenlenen “…haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs o zararı tazmine mecburdur” şeklinde anlaşılmalıdır. Bu zarar verici fiilden dolayı bir sorumluluğun doğabilmesi için şu koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir: a) Haksız fiil; fiilin hukuka aykırı olması, yasal düzenlemeleri çiğneyen bir fiilin olması gerekir. b) Kusur; zararın doğumuna yol açan tutum ve davranışın kasıt veya ihmalin sonucu olması anlamına gelir. c) Zarar; haksız fiilin sonucunda karşı tarafın önceki hali ile eylemden sonraki hali arasında bir farkın doğması gerekir. d) İlliyet bağı; eylem ile sonuç arasında doğrudan doğruya bir ilişkinin bulunmasıdır.

5 ZARAR VE SORUMLULUK İlliyet bağı…
Olay (A) --->> Teknik şartnamede bir firmanın almasına yönelik düzenleme yapılması, Olay (B) --->>> Tek bir firmanın ihaleye girmesi veya ihaleyi alması A olayı olmaksızın B olayı gerçekleşmez. Birinci olayın yokluğu, vuku bulmaması, ikinci olayın gerçekleşmemesi sonucunu doğurmalı, Birinci olay, ikinci olayın vazgeçilmez (gerekli, zorunlu) şartı olmalı, Olayların birbirini izlemesi Öncelik fikri, tek başına illiyet bağını açıklayamaz. Zaman içinde birbirini takip eden iki olay arasındaki bağın illiyet bağı olarak adlandırılabilmesi için, ikinci olayın (sonucun), birinci olayın sonunda zorunlu veya hiç olmazsa, modern fizik ve felsefenin ışığı altında «muhtemel» olarak gerçekleşmesi gerekir.

6 KAMU ZARARINA İLİŞKİN HÜKÜMLER
Kamu zararına ilişkin hukuki düzenlemeler; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71.maddesi Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun ilgili maddeleri 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu

7 KAMU ZARARI NEDİR? 5018 sayılı Kanun’un 71.maddesinde “Kamu Zararı” Kavramı İlk Hali Kamu zararı; mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. 25/4/ /4 Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır. Yapılan değişiklikle, kamu zararının oluşmasında kasıt ve kusura ilişkin açık bir hükmün bulunmaması nedeniyle genel hükümlere paralel olarak kusur esaslı bir sorumluluk tanımının getirilmesi amaçlanmıştır. Kamu görevlisi ? Kasıt, kusur ve ihmal ?

8 KAMU ZARARI NEDİR? T.C. Anayasa; 128.madde
“Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.” Kamu Görevi: Yasama ve yargı görevleri yanında Devletin devlet olarak gerçekleştirmek zorunda olduğu, kamu hukuku kurallarına göre kamu kudretini kullanarak yaptığı etkinliklerdir. Kamu Hizmeti: İkincil nitelikteki genel ve ortak ihtiyaçları karşılamak için Devlet tarafından yapılabileceği gibi Devletin gözetim ve denetimi altında başkaları tarafından da yapılabilen etkinliklerdir. Diğer Kamu Görevlileri. İdare Hukukunda, “diğer kamu görevlileri” tanımı bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tanımın kapsamına kimlerin girdiği yargı kararları ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Diğer kamu görevlileri kavramı, ilk defa 1982 Anayasasının 128 inci maddesinde kullanılmıştır sayılı Kanun, kamu iktisadi teşebbüsler ibaresini çıkararak Anayasanın 128 inci maddesinin tekrarını yapmıştır. -Anayasa Mahkemesi gün ve E:90/ 12, K:91/7 sayılı kararında; Diğer kamu görevlilerinin de tıpkı memurlar gibi atama işlemine tabi tutulması gerektiği, atamanın hukuki açıdan şart işlem olduğu, diğer bir ifade ile idareyle arasındaki ilişkinin önceden belirlenmiş bir statü içinde olması gerektiği, oysa sözleşmeli personelin istihdamı için akdi bir durumun bulunduğu ve bunun taraflar arasında karşılıklı irade ile ortaya konduğu ve bu nedenle sözleşmeli personelin diğer kamu görevlisi sayılamayacağını, belirtilmiştir. Aynı kararda kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli bir göreve bir kadro karşılığı gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak atanan kimselerin, memur sayılmaları gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla bir kadro karşılığı olmadan sözleşme ile çalıştırılanlar diğer kamu görevlileri tanımına girmemekte ve dolayısıyla 4483 sayılı Kanun kapsamı dışında kalmakta iken, bir kadro karşılığı gösterilmek suretiyle çalıştırılan sözleşmeli personel 657 sayılı Kanuna göre memur şartlarını taşıması nedeniyle 4483 sayılı Kanun kapsamına girmektedirler. -Anayasa Mahkemesinin gün ve E:92/44, K:93/7 sayılı ile 1580 sayılı Belediye Kanunun 102 nci maddesine ilişkin olarak verdiği kararında; 1475 sayılı İş Kanunun 475 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre işçinin bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi olarak tanımlandığını, oysa Anayasanın 128 inci maddesinde genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerine ilişkin asli ve sürekli görevlerin ancak memurlar ve diğer kamu görevlileri tarafından yerine getirileceği, bu görevlerin ise bir kadroya bağlanması yanında merkezi idare ile statüer bir ilişki içinde olması ve kamu gücünün kullanılması özelliklerini taşıması gerektiği belirtilerek işçilerin memur ve diğer kamu görevlilerinden sayılamayacağını hüküm altına alınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gün ve E:94/10-74, K:95/45 sayılı kararında; Diğer kamu görevlileri tanımından anlaşılması gerekenin seçimle göreve gelenler ve ayrıca TRT Yüksek Kurulu Başkanı, Üniversite Rektörü, Senato Üyesi gibi kişiler olduğunu ifade ettiği belirtilmiştir. Dolayısıyla belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarları, ihtiyar meclisi üyeleri, hakim ve savcılar, askeri personel, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim üyeleri, kamu iktisadi teşebbüslerinin personeli diğer kamu görevlisi niteliğindedir. Ancak “diğer kamu görevlisi” tanımına girenlerin tamamı, 4483 sayılı Kanuna tabi değildir. Kendi teşkilat kanunlarındaki hükümler esas alınır. Örneğin hakim ve savcılar, askeri personel teşkilat kanunları uyarınca, farklı soruşturma usullerine tabi kılınmıştır. Keza kamu iktisadi teşebbüslerin personelinin kanun kapsamında değildir. Zira 4483 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile 339 sayılı KHK.nin 11. maddesinin (d) bendi değiştirilerek teşebbüs genel müdürü ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerini icra sırasında işledikleri suçlardan ötürü takibat yapılabilmesi için ilgili bakanın iznine bağlı olup, bu konuda 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, böylece KİT’lerde çalışan diğer görevliler genel hükümlere tabi tutulmuşlardır.

9 KAMU ZARARI NEDİR? Yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCK’nın 279. maddesine göre kamu görevi yapanlar ceza hukukunda memur sayılmakta, Kamu hizmeti yapanlar ise sayılmamakta iken yeni yürürlüğe konulan 5237 sayılı TCK’da böyle bir tanımlamaya yer verilmemiş kapsam genişletilerek kamu görevlisi tanımı getirilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6/c maddesinde; “c)Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,” Diğer Kamu Görevlileri. İdare Hukukunda, “diğer kamu görevlileri” tanımı bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tanımın kapsamına kimlerin girdiği yargı kararları ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Diğer kamu görevlileri kavramı, ilk defa 1982 Anayasasının 128 inci maddesinde kullanılmıştır sayılı Kanun, kamu iktisadi teşebbüsler ibaresini çıkararak Anayasanın 128 inci maddesinin tekrarını yapmıştır. -Anayasa Mahkemesi gün ve E:90/ 12, K:91/7 sayılı kararında; Diğer kamu görevlilerinin de tıpkı memurlar gibi atama işlemine tabi tutulması gerektiği, atamanın hukuki açıdan şart işlem olduğu, diğer bir ifade ile idareyle arasındaki ilişkinin önceden belirlenmiş bir statü içinde olması gerektiği, oysa sözleşmeli personelin istihdamı için akdi bir durumun bulunduğu ve bunun taraflar arasında karşılıklı irade ile ortaya konduğu ve bu nedenle sözleşmeli personelin diğer kamu görevlisi sayılamayacağını, belirtilmiştir. Aynı kararda kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli bir göreve bir kadro karşılığı gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak atanan kimselerin, memur sayılmaları gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla bir kadro karşılığı olmadan sözleşme ile çalıştırılanlar diğer kamu görevlileri tanımına girmemekte ve dolayısıyla 4483 sayılı Kanun kapsamı dışında kalmakta iken, bir kadro karşılığı gösterilmek suretiyle çalıştırılan sözleşmeli personel 657 sayılı Kanuna göre memur şartlarını taşıması nedeniyle 4483 sayılı Kanun kapsamına girmektedirler. -Anayasa Mahkemesinin gün ve E:92/44, K:93/7 sayılı ile 1580 sayılı Belediye Kanunun 102 nci maddesine ilişkin olarak verdiği kararında; 1475 sayılı İş Kanunun 475 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre işçinin bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi olarak tanımlandığını, oysa Anayasanın 128 inci maddesinde genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerine ilişkin asli ve sürekli görevlerin ancak memurlar ve diğer kamu görevlileri tarafından yerine getirileceği, bu görevlerin ise bir kadroya bağlanması yanında merkezi idare ile statüer bir ilişki içinde olması ve kamu gücünün kullanılması özelliklerini taşıması gerektiği belirtilerek işçilerin memur ve diğer kamu görevlilerinden sayılamayacağını hüküm altına alınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gün ve E:94/10-74, K:95/45 sayılı kararında; Diğer kamu görevlileri tanımından anlaşılması gerekenin seçimle göreve gelenler ve ayrıca TRT Yüksek Kurulu Başkanı, Üniversite Rektörü, Senato Üyesi gibi kişiler olduğunu ifade ettiği belirtilmiştir. Dolayısıyla belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarları, ihtiyar meclisi üyeleri, hakim ve savcılar, askeri personel, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim üyeleri, kamu iktisadi teşebbüslerinin personeli diğer kamu görevlisi niteliğindedir. Ancak “diğer kamu görevlisi” tanımına girenlerin tamamı, 4483 sayılı Kanuna tabi değildir. Kendi teşkilat kanunlarındaki hükümler esas alınır. Örneğin hakim ve savcılar, askeri personel teşkilat kanunları uyarınca, farklı soruşturma usullerine tabi kılınmıştır. Keza kamu iktisadi teşebbüslerin personelinin kanun kapsamında değildir. Zira 4483 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile 339 sayılı KHK.nin 11. maddesinin (d) bendi değiştirilerek teşebbüs genel müdürü ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerini icra sırasında işledikleri suçlardan ötürü takibat yapılabilmesi için ilgili bakanın iznine bağlı olup, bu konuda 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, böylece KİT’lerde çalışan diğer görevliler genel hükümlere tabi tutulmuşlardır. İŞÇİLER KAMU GÖREVLİSİ SAYILIR MI? DANIŞTAY 1. Daire 2009/963 E.N , 2009/1433 K.N. İşçi statüsünde bulunmasına karşın inşaat mühendisi olarak fen işleri müdürlüğünde kamu görevi ifa edenin 4483 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği

10 KASIT, KUSUR VE İHMAL KUSUR İhmal Kasıt Kusur:
Benzer durum ve şartlar altında bulunan kişilerden beklenen bu ortalama davranış biçimine uymayan, ondan sapan ve ayrılan davranış biçiminin niteliği, hukuka aykırı bir davranışın ortaya konulması. KUSUR Kasıt İhmal Kast: Hukuka aykırı sonucun bilerek istenmesidir. İhmal: hukuka aykırı sonuncu istememekle birlikte, böyle bir sonucun meydana gelmemesi için şartların gerekli kıldığı özenin gösterilmemesidir. Örneğin (A)’nın nefret ettiği (B)’ye ait otomobilin lastiklerini parçalaması, (A)’nın kastını ortaya koyar. Oysa (A)’nın dolu silahını temizlerken silahın ateş almasıyla, arkadaşı (B)’nin ölümüne sebebiyet vermesi halinde onun ihmalinden söz edilebilir Diğer Kamu Görevlileri. İdare Hukukunda, “diğer kamu görevlileri” tanımı bulunmamaktadır. Bu nedenle, bu tanımın kapsamına kimlerin girdiği yargı kararları ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Diğer kamu görevlileri kavramı, ilk defa 1982 Anayasasının 128 inci maddesinde kullanılmıştır sayılı Kanun, kamu iktisadi teşebbüsler ibaresini çıkararak Anayasanın 128 inci maddesinin tekrarını yapmıştır. -Anayasa Mahkemesi gün ve E:90/ 12, K:91/7 sayılı kararında; Diğer kamu görevlilerinin de tıpkı memurlar gibi atama işlemine tabi tutulması gerektiği, atamanın hukuki açıdan şart işlem olduğu, diğer bir ifade ile idareyle arasındaki ilişkinin önceden belirlenmiş bir statü içinde olması gerektiği, oysa sözleşmeli personelin istihdamı için akdi bir durumun bulunduğu ve bunun taraflar arasında karşılıklı irade ile ortaya konduğu ve bu nedenle sözleşmeli personelin diğer kamu görevlisi sayılamayacağını, belirtilmiştir. Aynı kararda kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli bir göreve bir kadro karşılığı gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak atanan kimselerin, memur sayılmaları gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla bir kadro karşılığı olmadan sözleşme ile çalıştırılanlar diğer kamu görevlileri tanımına girmemekte ve dolayısıyla 4483 sayılı Kanun kapsamı dışında kalmakta iken, bir kadro karşılığı gösterilmek suretiyle çalıştırılan sözleşmeli personel 657 sayılı Kanuna göre memur şartlarını taşıması nedeniyle 4483 sayılı Kanun kapsamına girmektedirler. -Anayasa Mahkemesinin gün ve E:92/44, K:93/7 sayılı ile 1580 sayılı Belediye Kanunun 102 nci maddesine ilişkin olarak verdiği kararında; 1475 sayılı İş Kanunun 475 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre işçinin bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişi olarak tanımlandığını, oysa Anayasanın 128 inci maddesinde genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerine ilişkin asli ve sürekli görevlerin ancak memurlar ve diğer kamu görevlileri tarafından yerine getirileceği, bu görevlerin ise bir kadroya bağlanması yanında merkezi idare ile statüer bir ilişki içinde olması ve kamu gücünün kullanılması özelliklerini taşıması gerektiği belirtilerek işçilerin memur ve diğer kamu görevlilerinden sayılamayacağını hüküm altına alınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gün ve E:94/10-74, K:95/45 sayılı kararında; Diğer kamu görevlileri tanımından anlaşılması gerekenin seçimle göreve gelenler ve ayrıca TRT Yüksek Kurulu Başkanı, Üniversite Rektörü, Senato Üyesi gibi kişiler olduğunu ifade ettiği belirtilmiştir. Dolayısıyla belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarları, ihtiyar meclisi üyeleri, hakim ve savcılar, askeri personel, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim üyeleri, kamu iktisadi teşebbüslerinin personeli diğer kamu görevlisi niteliğindedir. Ancak “diğer kamu görevlisi” tanımına girenlerin tamamı, 4483 sayılı Kanuna tabi değildir. Kendi teşkilat kanunlarındaki hükümler esas alınır. Örneğin hakim ve savcılar, askeri personel teşkilat kanunları uyarınca, farklı soruşturma usullerine tabi kılınmıştır. Keza kamu iktisadi teşebbüslerin personelinin kanun kapsamında değildir. Zira 4483 sayılı Kanunun 17 nci maddesi ile 339 sayılı KHK.nin 11. maddesinin (d) bendi değiştirilerek teşebbüs genel müdürü ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerini icra sırasında işledikleri suçlardan ötürü takibat yapılabilmesi için ilgili bakanın iznine bağlı olup, bu konuda 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, böylece KİT’lerde çalışan diğer görevliler genel hükümlere tabi tutulmuşlardır.

11 Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik 1- Kasdi zarar: Memurların idare veya kişilere bile bile, isteyerek zarar vermesi halidir. 2- İhmal sonucu zarar: Memurların sorumlu oldukları işlere gerekli özeni göstermemeleri veya işleri savsaklamaları sebebiyle idare veya kişilerin zarara uğraması halidir. 3- Tedbirsizlik sonucu zarar: Memurların gerekli önlemleri zamanında almamaları veya eksik olarak almaları sonucunda idarenin veya kişilerin zarara uğraması halidir.

12 1 KONUYLA İLGİLİ DİĞER TANIMLAR İlgili:
Kendisine yersiz veya fazla ödeme yapılan gerçek ve/veya tüzel kişi ya da kişileri, Kamu kaynağı: Borçlanma suretiyle elde edilen imkanlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri, Malvarlığı: Bir kişinin hukuki bütünlük teşkil etmek üzere sahip ve yükümlü olabileceği para ile ölçülebilen mal, hak ve borçlarının tamamını, Rayiç bedel: Bir mal, iş veya hizmetin temin edildiği yer ve tarihteki normal alım ve satım bedelini, Alacak Takip Dosyası: Kamu idarelerine bildirilen kamu zararından doğan alacakların her biri için strateji geliştirme birimlerince açılır. Alacağın tespit, takip ve tahsiline ilişkin bütün belgeler alacak takip dosyasında muhafaza edilir.

13 2 KONUYLA İLGİLİ DİĞER TANIMLAR Sorumlu:
Kamu zararının oluşmasına sebep olan kamu görevlisini, Sorumlulukla bazı 6085 sayılı Sayıştay Kanununda yer alan hükümler: “Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.” “Sorumlular; mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri ile illiyet bağı kurularak oluşturulan ilamda yer alan kamu zararından tek başlarına veya birlikte tazmin ile yükümlüdür.” “Usulüne uygun biçimde görevlendirilmediği halde kendiliğinden veya verilen emir üzerine gelirleri tahakkuk ettiren, toplayan, harcayan ve bu işlemleri onaylayanlar, malları muhafaza eden ve idare edenlerle her türlü mali iş ve işlemleri yürütenlerin işlemleri bir hesaba dahil edilmediği takdirde, sorumluluk bu kişiler hakkında da uygulanır. Bu durum yöneticilerin yazılı emirleri üzerine meydana gelmiş ise sorumluluğa yöneticiler de ortak olur.” “Sayıştay tarafından gerçekleştirilen performans denetimleri mali ve hukuki sorumluluk doğurmaz.”

14 1 KAMU ZARARI OLUŞTURAN UNSURLAR Kanun Yönetmelik
a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması, a) Yapılan iş, alınan mal veya hizmet karşılığı olarak ilgili mevzuatında belirtilen ya da mevzuatında öngörülen karar, onay, sözleşme ve benzeri belgelerde belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması, b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması, b) İlgili mevzuatında öngörülen haller dışında, iş yaptırılmadan, mal veya hizmet alınmadan önce ödeme yapılması, c)Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması, c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,  d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması, ç) İlgili mevzuatı gereğince görevlendirilen komisyon veya kişilerce rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla iş yaptırılması, mal veya hizmet alınması,

15 2 KAMU ZARARI OLUŞTURAN UNSURLAR Kanun Yönetmelik
e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması, d) Kamu idarelerine ait malların kiraya verilmesi, tahsisi, yönetimi, kullanımı ve elden çıkarılması işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması, f) (Mülga: 22/12/ /10 md.) (Kamu kaynakları ile yükümlülüklerinin iyi yönetilmemesi, değerlendirilmemesi, korunmaması veya kullanılmaması suretiyle öz kaynağın azalması,) e) Görevlilere teslim edilen taşınırların zarara uğraması, f) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması, g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, g) Kamu idaresinin yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat, gecikme zammı, para cezası gibi ek malî külfet getirilmesi, ğ) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması,

16 “g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” T.C. Anayasa
Madde 127 – Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir. 5018 sayılı Kanun’da “Kamu gideri” (Madde-3) Kanunlarına dayanılarak yaptırılan iş, alınan mal ve hizmet bedelleri, Sosyal güvenlik katkı payları, İç ve dış borç faizleri, Borçlanma genel giderleri, Borçlanma araçlarının iskontolu satışından doğan farklar, Ekonomik, malî ve sosyal transferler, Verilen bağış ve yardımlar, Diğer giderleri, Belediyenin giderleri arasında sayılmayan bir ödemenin Belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı hakkında. Bu nedenle bahse konu harcama, kamu gideri vasfını taşımadığından; bu harcamanın, Belediye bütçesinden ödenmesi, kamu zararına sebebiyet vermiştir. …” Açıklanan gerekçelerle … kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine karar verildi.

17 5393 sayılı Kanun’a göre “Belediyenin giderleri” (Madde-60)
a) Belediye binaları, tesisleri ile araç ve malzemelerinin temini, yapımı, bakımı ve onarımı için yapılan giderler. b) Belediyenin personeline ve seçilmiş organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar, hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler. ... Sayıştay 1. Daire Kararı “Belediyenin giderleri arasında sayılmayan bir ödemenin Belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı hakkında. Bu nedenle bahse konu harcama, kamu gideri vasfını taşımadığından; bu harcamanın, Belediye bütçesinden ödenmesi, kamu zararına sebebiyet vermiştir. Açıklanan gerekçelerle … kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine karar verildi.” Belediyenin giderleri arasında sayılmayan bir ödemenin Belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı hakkında. Bu nedenle bahse konu harcama, kamu gideri vasfını taşımadığından; bu harcamanın, Belediye bütçesinden ödenmesi, kamu zararına sebebiyet vermiştir. …” Açıklanan gerekçelerle … kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine karar verildi.

18 Sayıştay – Karar : 1 “Belediyenin giderleri arasında sayılmayan bir ödemenin Belediye bütçesinden karşılanmasının mümkün olmadığı hakkında. Bu nedenle bahse konu harcama, kamu gideri vasfını taşımadığından; bu harcamanın, Belediye bütçesinden ödenmesi, kamu zararına sebebiyet vermiştir. Açıklanan gerekçelerle … kamu zararının sorumlulara ödettirilmesine karar verildi.” Sayıştay 1. Daire Kararı Sayıştay – Karar : 2 İlam hükmünün gerekçesi, seçilmiş bir organ olan Belediye Başkanlığına vekalet eden kişiye ödenek ödenmesine izin veren bir mevzuat hükmü bulunmamasına dayanmaktadır. Dilekçinin atıf yaptığı tutanak sayılı Temyiz Kurulu kararında, herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı bu konuda, boşluğun yargı içtihatlarına göre doldurulması gerektiği, yargı içtihatlarında ödemenin yapılabilmesi için meclis kararının bulunması gerektiğine hükmedildiği belirtilerek, meclis kararı olmadan başkan vekiline vekil ödeneği yerine başkan ödeneği ödendiği için tazmin hükmedilen fark tutarın tasdikine karar verilmiştir.  Bir giderin yapılabilmesi ancak buna izin veren bir mevzuat hükmünün bulunmasına bağlıdır. Bu konuda mevzuatta bir hüküm bulunmamaktadır. Bütçeye konulan herhangi bir ödenek o ödemeye yasal dayanak kazandırmaz. Ayrıca Başkan Vekilinin ödeneği ile, Belediye Başkanının görevde olmadığı günler için yerine vekalet edilen günler için yapılan vekalet ödemeleri birbirinden ayrı hususlardır. Bu nedenlerle, yerinde olan tazmin hükmünün TASDİKİNE, ( tarih ve sayılı Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı)

19

20 6. Daire Karar Tarihi : Tutanak No : 11719 Şişli Belediyesi Saymanlığı 2006 Belediye tarafından düzenlenen tören, festival,kutlama gibi kültürel etkinliklerin yapılması amacıyla bir şahıstan kültür ve sanat danışmanlık hizmeti satın alınması karşılığında yapılan ödeme, 5393 sayılı Belediye Kanununun’ 60’ıncı maddesinin (I) bendinde “danışmanlık hizmetleri karşılığı yapılacak ödemeler” kapsamında bulunduğundan mevzuata aykırı bir husus bulunmadığına,

21 KAMU ZARARI YOK: 5018 SAYILI KANUNA TABİ DEĞİL KAMU ZARARI
KAMU GÖREVLİSİ Mİ? EVET MEVZAUATA AYKIRI KARAR, İŞLEM, EYLEM İKİNCİ FIKRADA SAYILAN DURUMLARDAN BİRİSİ Mİ? HAYIR KAMU ZARARI YOK: 5018 SAYILI KANUNA TABİ DEĞİL MEVZAUATA AYKIRI KARAR, İŞLEM, EYLEM VAR MI? KAMU KAYNAĞINDA ARTIŞA ENGEL DURUM VEYA EKSİLME VAR MI? NEDENSELLİK (İLLİYET) BAĞI VAR MI? KAMU ZARARI KASIT, KUSUR, İHMAL VAR MI?

22 Kamu zararının tespiti
MADDE 43 – (1) Yargılamaya esas raporlar düzenlenirken kamu zararının tespiti ile kamu görevlilerine sorumluluk yöneltilmesinde aşağıdaki şartların oluşup oluşmadığı aranır: a) Mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemlerin varlığı, b) Mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemden bir kamu zararı oluşması, c) Bu zararın oluşmasına neden olan kamu görevlilerinin belirlenmesi, ç) Kamu zararının, belirlenen kamu görevlilerinin mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemlerinden kaynaklandığına ilişkin illiyet bağının kurulması. Sayıştay Denetim Yönetmeliği

23 Kamu Zararının Tespiti
KAMU ZARARININ TESPİTİ Kamu zararının tespiti; a) Kontrol, denetim veya inceleme, b) Sayıştayca kesin hükme bağlama, c) Adlî, idarî veya askerî yargılama, sonucunda tespit edilir. Tespit edilen kamu zararına ilişkin yazı, tutanak, rapor, ilâm ve benzeri belgeler ilgili kamu idarelerine gönderilir. Yargı kararları ve Sayıştay ilâmlarıyla tespit edilen kamu zararı alacakları ile değerlendirme sonucunda takip ve tahsiline karar verilen alacaklar, strateji geliştirme birimlerince takip edilir. Kamu Zararının Tespiti İlam Değerlendirme Takip: SGB

24 İlgili Harcama Yetkilisinin
KONTROL DENETİM İNCELEME TESPİT Üst Yöneticinin Değerlendirmesi İlgili Harcama Yetkilisinin Görüşü  Yapılan değerlendirme sonuçları dosyasına konulur. Sorumlularla birlikte tahsil sürecine dahil edilecek ilgililer de belirtilir. Zararın tahsil sürecine dahil edilecek ilgililer belirlenmemiş ise, üst yöneticisi tarafından yaptırılacak inceleme ile belirlenir. Sayıştay denetçileri tarafından inceleme sırasında mevzuata uygun bulunmayan veya noksan görülen işler hakkında kendilerine gönderilen kamu zararına ilişkin sorguların bir örneği, ilgili kamu görevlisince ilgisine göre üst yönetici veya en üst yöneticiye bildirilir. Bu sorgular, kamu idaresince ihbar kabul edilerek gerekli kontrol, denetim ve inceleme başlatılabilir.

25 Değerlendirme sonucunun yazılı hale getirildiği tarih
MUHASEBE KAYDINA ALINMA SAYIŞTAY İLAMI MAHKEME İLAMI KONTROL DENETİM İNCELEME İlamın İdareye Ulaştığı Tarih Değerlendirme sonucunun yazılı hale getirildiği tarih 5 İŞ GÜNÜ Strateji geliştirme birimlerince, muhasebeleştirmeye esas belgelerin birer nüshası muhasebe birimine gönderilerek, sorumlular ve ilgililer adına muhasebe kayıtlarına alınması istenilir.

26 MUHASEBE KAYDI… Dikkat edilecek hususlar…
Taksitlendirilen kamu zararı alacaklarına ilişkin kararın bir örneği de karar tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde muhasebe birimine gönderilir. Sayıştay sorgularının ihbar kabul edilerek yapılan değerlendirme sonucunda kamu zararının oluştuğuna karar verilmesi halinde de aynı şekilde işlem yapılır. Muhasebe birimi, Sayıştay ilâmına istinaden bildirilenleri ilâmda belirtilen sorumlular adına; adlî, idarî veya askerî mahkeme kararlarına istinaden bildirilenleri kararda tazminle yükümlü olduğu belirtilenler adına; bunların dışındakileri ise sorumlular ve ilgililer adına hesaplara kaydeder. Muhasebe kayıtlarına alınan her bir alacak için bir tahsilat izleme dosyası açılır. Kamu zararından doğan alacakların muhasebe kayıtlarına alınması ve izlenmesine ilişkin diğer hususlarda, kamu idarelerinin tabi oldukları muhasebe yönetmeliklerinde belirlenen usul ve esaslar uygulanır.

27 BİR AYRINTI… 5393 Sayılı Belediye Kanun’un 55.maddesi:
Denetimin kapsamı ve türleri Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk, malî ve performans denetimini kapsar. İç ve dış denetim 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılır. Ayrıca, belediyenin malî işlemler dışında kalan diğer idarî işlemleri, hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir. Belediyelere bağlı kuruluş ve işletmeler de yukarıdaki esaslara göre denetlenir. Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna açıklanır ve meclisin bilgisine sunulur.

28 BİR AYRINTI… http://www.mulkiyeteftis.gov.tr
Mülkiye Müfettişlerince Düzenlenen Raporların Değerlendirilmesi, Takibi ve Sonuçlandırılması Hakkında Yönerge Bakanlık Makamınca 18/04/2011 tarih ve B.05.İLİ / sayılı ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

29 YÖNERGE: Mahalli idarelerde kamu zararlarından doğan alacaklar ile diğer alacakların tespiti MADDE 18- (1) Mahalli idarelerde kamu zararlarından doğan alacaklar ile diğer alacakların; a) Mahalli idarelerin mali işlemler dışındaki diğer idari işlemlerinin teftişi sırasında tespit edilmesi halinde, bunlar teftiş raporlarında ayrı bir başlık altında belirtilir. b) Mahalli idarelerin mali işlemlerinin, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 77’nci maddesinin 2’nci fıkrası ile 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 22’nci maddesi hükümleri uyarınca, teftişi sırasında tespit edilmesi halinde, bunlar mali durum raporlarında belirtilir. 5018 SAYILI KAMU MALİ YÖNETİM VE KONTROL KANUNU: Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler MADDE 77.- *** Mali yönetim ve kontrol sisteminin tümüyle zaafa uğradığı, belirgin yolsuzluk veya kamu zararına yönelik emarelerin ortaya çıktığı durumlarda; il özel idareleri için ilgili vali, belediyeler için ilgili belediye başkanının talep etmesi veya doğrudan Başbakanın onayı üzerine İçişleri Bakanı, yetkili denetim elemanlarına, ilgili mahalli idarelerin tüm mali yönetim ve kontrol sistemlerini, mali karar ve işlemlerini mevzuata uygunluk yönünden teftiş ettirir. Bu teftişler sonucunda düzenlenecek raporların bir örneği İç Denetim Koordinasyon Kuruluna, bir örneği de gerekli işlemlerin yapılması için ilgili vali veya belediye başkanına gönderilir.

30 Bu Yönergedeki “Mali Durum Raporu” deyimi, diğer düzenleyici metinlerdeki “Teftiş Layihası” deyimine tekabül eder. Mali durum raporu: Kuruluş ve birimlerin hesap iş ve işlemlerinin teftişi sonucunda düzenlenen raporu, Raporların değerlendirilmesi, takibine açıklık, etkinlik ve işlerlik kazandırılması amacıyla; Bakanlık merkez birimleri, bağlı kuruluşlar, valilikler, kaymakamlıklar, mahalli idareler ve ilgili diğer birimler, bu Yönergeyi, yıllık olarak düzenleyecekleri hizmet içi eğitim ve seminerlerde konu olarak işlerler. İtiraz: Raporlardaki eleştiri veya tavsiyeye katılmadıkları takdirde gerekçesiyle birlikte buna ilişkin itirazlarını, raporların cevaplandırılması süresi içinde raporların takibinden sorumlu Bakanlık merkez birimleri ve bağlı kuruluşlara bildirilir. Raporlara yapılan itiraz, Bakanlık merkez birimleri ve bağlı kuruluşlarınca uygun bulunduğu takdirde Başkanlığa bildirilir. İtiraz uygun bulunmadığı takdirde müfettişin tenkit veya tavsiyesinin yerine getirilmesi ilgili birimden istenir. İlgili birimler itirazlarında ısrar ederlerse durum Teftiş Kurulu Başkanlığına bildirilir. Yapılan itirazlara Başkanlık katılırsa bunu Müfettişe duyurur, katılmazsa hangi görüşün uygulanacağını Bakanlık Makamı belirler.

31 Mahalli idarelerle ilgili olarak düzenlenen rapor ve mali durum raporlarında tenkit veya tavsiye edilen hususlara verilen cevapların karşılaştırılması ve yerine getirilip getirilmediğinin ilk değerlendirilmesi Bakanlığın ilgili birimince yapılır. Bu değerlendirme sonucunda, cevabı yeterli bulunmayan ve tamamlanması istenilen tenkit veya tavsiyeler valiliklere yazılır. 2 nci fıkrada belirtilen yazılardaki hususların takibi amacıyla Valinin gözetiminde, görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, il mahalli idareler müdürü ve komisyon başkanının uygun göreceği mahalli idare temsilcisinin katılımıyla en az üç kişiden oluşan “İl Değerlendirme ve Takip Komisyonu” kurulur. Mahalli idare temsilcisinin belirlenmesinde ilgili mahalli idarenin görüşü alınır. İl Değerlendirme ve Takip Komisyonunca kesin neticesi alınamayan ve bu nedenle takibi devam eden teftiş raporları ve mali durum raporları ile ilgili eksikliklerin ikmal ve ıslah edilememe sebepleri hakkında her yıl Aralık ayında Bakanlığın ilgili birimine bilgi verilir.

32 YÖNERGE: Mahalli idarelerde tespit edilen kamu zararlarından doğan alacaklar ile diğer alacakların takip ve tahsili MADDE 19- (1) 18’nci maddede belirtilen raporların mahalli idarelere intikal etmesi üzerine; a) Sayıştay’ın dış denetimine tâbi olmayan mahallî idare birliklerinde, 5355 sayılı Mahallî İdare Birlikleri Kanununun 22’nci maddesi hükmü, b) Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıyla meydana gelen zararlardan doğan alacakların takip ve tahsiliyle ilgili işlemler, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri, c) Diğer alacakların takip ve tahsiliyle ilgili işlemler, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 99, 100 ve 101’inci maddeleri ile diğer ilgili hükümleri, uyarınca işlem yapılır. (2) Yapılan işlemler, Bakanlığın yazısı üzerine ayrıca, İl Değerlendirme ve Takip Komisyonunca izlenir ve işlemlerin sonuçları valilik aracılığı ile Bakanlığın ilgili birimine bildirilir.

33 KAMU ZARARININ TEBLİĞİ
Kamu zararının tebliği; Bilinen adrese imza karşılığı tebligat Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat Sayıştay Kanunu hükümlerine göre tebligat Tebliğde dikkat edilecek hususlar: Kontrol, denetim veya inceleme sonucunda tespit edilen kamu zararı alacaklarının sorumlulara ve ilgililere tebliğ işlemlerine, yapılacak değerlendirme işlemlerinin tamamlandığı tarihten itibaren beş iş günü içerisinde başlanır. Tebliğde; borcun miktarı, sebebi, doğuş tarihi, faiz başlangıç tarihi, ödeme yeri, yedi günlük itiraz süresi, itiraz mercii belirtilerek, söz konusu tutarın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi istenir. İtiraz strateji geliştirme birimince, on iş günü içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz ve itirazı değerlendirme süresi bir aylık ödeme süresini etkilemez Sayıştay denetimi sonucunda düzenlenen sorgular ihbar kabul edilerek yapılan değerlendirme sonucuna göre tahsil edilmesi gerektiği bildirilen kamu zararı alacaklarının sorumlulara ve ilgililere tebliğinde de aynı şekilde işlem yapılır.

34 KAMU ZARARININ TEBLİĞİ
Tebliğde dikkat edilecek hususlar: Adlî, idarî ve askerî mahkemelerce hükme bağlanan ve taraflara tebliğ edilen kamu zararından doğan alacaklara ilişkin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, takip işlemlerine başlanır. Yargılama sonucunda verilen tazmine ilişkin kararlardan kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimince takip edilmeyenler, takip edilmek üzere temsile yetkili hukuk birimlerine intikal ettirilir. Kamu zararı alacaklarının yapılan tebligata rağmen sorumlular ve/veya ilgililerce süresinde rızaen ödenmemesi halinde ilgili alacak takip dosyası, sürenin bitiminden itibaren beş iş günü içerisinde, alacağın hükmen tahsili için, strateji geliştirme birimi kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderilir. Kamu zararına neden olan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmalin yapıldığı malî yıla ilişkin hesap ve işlemlerin Sayıştay tarafından onanmış olması, tespit edilen kamu zararından doğan alacağın takip ve tahsiline engel teşkil etmez.

35 7201 sayılı Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişikler:
Elektronik ortam da dâhil (19/1/2012 tarihinde yürürlüğe girecek) tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır. “Elektronik tebligat: MADDE 7/a - Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir. (19/1/2012 ) Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. (19/1/2013 ) Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. (19/1/2012 ) Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. (19/1/2012 ) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

36 7201 sayılı Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişikler:
 “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” “Avukat tarafından takip edilen işlerde, avukatın bürosunda yapılacak tebligatlar, resmî çalışma gün ve saatleri içinde yapılır.” “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina:bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığını, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebi Tebliğ mazbatasına yazılması ve ayrıca Tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydının eklenmesi gerekliliği, “Bu maddeye göre kazaî merciler tarafından çıkarılacak tebligatta, tebliğ evrakı doğrudan o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğuna gönderilebilir.”

37 7201 sayılı Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişikler:
 İlan elektronik ortamda da yapılabilecektir. “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.”  “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” “Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliğ çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.”

38 7201 sayılı Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan değişikler:
 “Celse esnasında veya kalemde tebligat: MADDE 36 - Celse esnasında veya kalemde, soruşturmaya, davaya ya da takibe ait evrakın, taraflara, ilgili üçüncü kişilere, katılana veya vekillerine tutanağa geçirilmek suretiyle veya imza karşılığında, tebliğ konusu belirtilerek tevdii, tebliğ hükmündedir. Bu durumda ayrıca tebliğ mazbatası düzenlenmesi gerekmez ve masraf da alınmaz.” MADDE 11 – 7201 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 49 - Tapuda kayıtlı taşınmazların veya miras, istimlak, cebrî icra veya mahkeme ilâmı  ile  iktisapta bulunan   hak  sahipleri,  adreslerini  ve   değiştirdikleri   takdirde  yenisini, bulundukları yerin tapu idaresine bildirmeye mecburdur. Davetiye veya tebliğ evrakı, bu suretle bilinen son adrese gönderilir. Hak sahiplerinin adres bildirmemeleri hâlinde adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir.”

39 ALACAĞIN GÜVENCE ALTINA ALINMASI
Mahkeme kararı veya Sayıştay ilâmı tebliğ edilinceye kadar, alacaklı kamu idaresince kamu alacağını güvence altına almak amacıyla, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda ihtiyatî haciz için öngörülen şartların varlığı, Kamu idaresi üst yöneticisinin de gerekli görmesi halinde, Yetkili mahkemeden karar alınarak, sorumluların ve ilgililerin mal, hak ve alacakları üzerine ihtiyatî haciz konulur. İhtiyatî haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde icra dairesinden kararın uygulanması talep edilir. Aksi halde ihtiyatî haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyatî haciz kararının uygulanmasında icra dairesinin gecikmesi halinde, alacaklı kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimince kararı uygulayacak olan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine başvurularak kararın infazının sağlanması talep edilir.

40 KAMU ZARARININ TAHSİL ŞEKİLLERİ
1. Rızaen ve sulh yolu Tahsil Şekilleri 2. Takas (Borçlar Kanunu hük. göre) 3. Cebri İcra (İcra ve İflas Kanunu hük göre) Kamu zararından doğan alacaklar, sorumlulardan ve/veya ilgililerden, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte tahsil edilir.

41 KAMU ZARARININ TESPİTİ
Oluştuğu tarih itibarıyla onaltı yaşından büyükler için tespit edilen asgarî ücretin bir aylık brüt tutarının yarısını geçmeyen alacaklar, üst yöneticinin izni ve sorumlunun ve/veya ilgilinin kabul etmesi koşuluyla, tebliğ tarihini izleyen aybaşından itibaren aylığından kesilerek rızaen tahsil edilir. Bu tutarları aşan alacağın ödenmesinin ilgili mevzuat çerçevesinde sulh yolu ile sağlanması halinde, sulh işleminin kesinleştiği tarihi izleyen aybaşından itibaren sorumlunun ve/veya ilgilinin aylığından kesilerek tahsil edilebilir. Aylıklardan yapılacak kesinti tutarı, sorumlulara ve/veya ilgililere yapılan her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil bir aylık net ödemelerinin dörtte birinden az, üçte birinden çok olamaz. 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine dayanılarak hazırlanan Asgari Ücret Yönetmeliği kapsamında oluşturulan ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI: 2011 ikinci 6 ay: Brüt 837 TL

42 KAMU ZARARININ TAHSİLİNDE TAKAS UYGULAMASI
- Karşılıklı Alacak / Borç - Alacak / Borcun nakit olması - Alacak / Borcun vadesinin gelmesi - Alacağın yazı ile talebi (mahsup) - Borcun yazı ile beyanı ALACAKLI Kamu İdaresi BORÇLU Sorumlu / İlgili Borç ve alacaktan birisi şarta bağlı bulunuyorsa veya henüz vadesi gelmemiş ise takas yapılamaz.

43 İCRA YOLUYLA TAHSİLAT Sayıştay ve mahkeme ilâmları ile hüküm altına alındığı halde sorumluları ve/veya ilgilileri tarafından rızaen ödenmeyen kamu zararından doğan alacaklar, 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Strateji geliştirme birimi tarafından öncelikle Tapu, Banka, Vergi dairesi, Trafik şubesi Sosyal güvenlik kurumları olmak üzere ilgili yerlerden sorumluların ve ilgililerin malvarlığı araştırması yapılarak veya yaptırılarak alacak takip dosyası tamamlanır ve icra takibatı yapılmak veya gereken hallerde yetkili mercilerden takipten vazgeçme onayı alınmak üzere kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderilir. Takipten vazgeçme onayı, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde 8/1/1943 tarihli ve 4353 sayılı Kanun hükümlerine göre, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde ise özel mevzuatlarındaki hükümlere göre alınır.

44 TAKSİTLENDİRME MERKEZDE SORUMLU ve / veya İLGİLİ ONAY ÖDEME PLANI
İ L G İ L İ İ D A R E ÜST YÖNETİCİ MERKEZDE SORUMLU ve / veya İLGİLİ YAZILI TALEP ONAY YETKİ DEVRİ Üst yöneticiler bu yetkilerini sınırlarını açıkça belirtmek suretiyle yardımcılarına veya strateji geliştirme birimine devredebilir. ÖDEME PLANI Taksitlendirmenin Süresi, Taksit Sayısı, Taksit Tutarları, Ödeme Zamanları

45 TAKSİTLENDİRME Taksitlendirme süresi azami beş yıldır.
Sorumlulardan ve/veya ilgililerden taksitlerini ödeme planına uygun ve vadesinde düzenli olarak ödeyeceklerine dair “resen borç senedi ve kefaletname” alınır. Merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen parasal sınırın üzerindeki kamu zararı alacaklarına ilişkin olarak düzenlenecek “resen borç senedi ve kefaletname” için noter tasdiki aranır. Sorumlular ve/veya ilgililer, taksitlendirme taleplerine ilişkin yetkili makamın onayı alınıncaya kadar dilekçede belirtilen ilk taksit miktarını hemen, takip eden taksitleri de düzenli olarak, faiziyle birlikte muhasebe birimine ödeyebilirler. Yetkili makamdan alınan taksitlendirme onayında kararlaştırılan taksit miktarı ödenen taksit miktarından fazla olduğu takdirde, onayda belirtilen ilk taksit tarihinden itibaren geçen taksit sürelerine ait toplam fark peşin olarak tahsil edilir.

46 TAKSİTLENDİRME Taksitlerden birinin ödeme planına ve “resen borç senedi ve kefaletname”ye uygun olarak vadesinde ve faiziyle birlikte tamamen ödenmemesi halinde alacağın tamamı muaccel olur ve hükmen tahsili için gerekli işlemler başlatılır. Taksitlerin tahsili sırasında taksit dönemine ait taksit tutarının ödenip faizinin tamamının ödenmediği hallerde, muhasebe birimince tahsilat belgesi üzerine idarenin faiz isteme hakkının saklı olduğuna ilişkin şerh konulur.

47 Amme Alacaklarına İlişkin Faiz
FAİZ UYGULAMASI 5018 sayılı Kanun, 71.madde, 3.fıkra “Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir.” FAİZ Kanuni Faiz Amme Alacaklarına İlişkin Faiz 5018 sayılı Kanun ilk hali: “Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir.”

48 Hangi Faiz? Harcama yetkilisi mutemetlerine verilen avansları süresinde mahsup etmeyenlerden 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca gecikme zammı alınır. Sürekli ve geçici görev yolluğu avanslarını süresinde mahsup veya iade etmeyenler ile taahhütnamelerinde ayrıca bir faiz oranı belirtilmeyen borçlulardan genel hükümlere göre faiz alınır. (Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin, 100.maddesi)

49

50

51 FAİZ UYGULAMASI Vezne ve ambar açıklarında, açığın meydana geldiği tarihte, bu tarihin bilinmediği durumlarda olayın tespit edildiği tarihte, İş, mal veya hizmet karşılığı olarak ilgili mevzuatında belirlenen veya mevzuatında öngörülen karar, onay ya da sözleşmesinde belirlenen tutardan fazla yapılan ödemeler ile transfer niteliğindeki giderlerde yapılan yersiz ve fazla ödemelerde, ödemenin yapıldığı tarihte, Kayıtlı olsun veya olmasın, kamu idaresinin yönetim ve kullanımında olan ya da kullanıcılarına teslim edilen taşınırların kaybedilmesi, çalınması veya zarar görmesi hallerinde olayın meydana geldiği tarihte; bu tarihin bilinmediği durumlarda olayın tespit edildiği tarihte, İş yaptırılmadan, mal veya hizmet alınmadan ya da mevzuatında öngörülmediği halde yapılan yersiz ödemelerde, ödemenin yapıldığı tarihte, İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması hallerinde, söz konusu işlemin zaman aşımına uğradığı tarihte, - Hakedişlerden kesinti suretiyle yapılan gelir tahsilatının eksik yapılması hallerinde, tahsilat tutarının gelir kaydedilmesi gerektiği tarihte Sayıştay, adli, idari ve askeri mahkeme ilamları ile tespit olunan kamu zararından doğan alacaklarda faiz başlangıç tarihi; İlamda faizin başlangıcı hakkında hüküm varsa belirtilen tarih, Hüküm yoksa karar tarihi olacaktır. KURAL : Zararın Oluştuğu tarih İSTİSNA : Sayıştay ve Mahkeme İlamları

52 FAİZ UYGULAMASI Faizle ilgili dikkat edilecek hususlar;
Sorumlular ve/veya ilgililerce yapılan ödeme tutarının, alacak aslı ile faiz tutarının tamamını karşılamaması halinde ödenen tutar vadesi gelmiş alacak aslına ve faizine orantılı olarak mahsup edilir. Borç aslına faiz dahil edilerek, tekrar faiz yürütülemez.

53 ZAMANAŞIMI Kamu zararından doğan alacaklarda zamanaşımı süresi 10 (on) yıldır. Zamanaşımı süresi kamu zararının oluştuğu kabul edilen tarihi takip eden malî yılın başından işlemeye başlar ve onuncu yılın sonunda biter. Borç aslı zamanaşımına uğramış olan kamu zararından doğan alacakların faizleri de zaman aşımına uğrayacaktır Zamanaşımına uğramış olsa dahi sorumlular ve/veya ilgililer tarafından rızaen yapılan ödemeler kabul edilecektir.

54 ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ VEYA DURMASI
Zamanaşımının kesildiği durumlarda, kesilme tarihinden itibaren yeni zaman aşımı süresi işlemeye başlar. Sorumlunun ve/veya ilgilinin borcunu bir senetle kabullenmesi veya borcun mahkeme kararı ile belirlenmesi halinde de yeni zamanaşımı süresi on yıldır. Zamanaşımını Kesen Sebepler (Borçlar Kanunu Md ) 1-Borçlunun Fiili ile Kesilmesi, -Borcu tanırsa,(Alacaklıya veya temsilcisine yapılması) -Faiz veya borcuna sayılmak üzere para verirse, -Rehin verirse, -Kefil gösterirse, 2-Alacaklının Fiili ile Kesilmesi; -Dava yoluyla hakkını isterse, -İcra takibinde bulunarak hakkını isterse, -İflas masasına başvurarak hakkını isterse, 3-Yargılama veya Takibe İlişkin bir işlemle veya Hakim Kararı ile Kesilmesi; Bir dava veya def’i ile kesilmiş bulunan zamanaşımı,dava süresince iki tarafın yargılama ile ilgili her işleminden veya yargıcın her emir ve kararından sonra kesilir ve yeniden işlemeye başlar (B.K.md.136).

55 ZAMANAŞIMININ KESİLMESİ VEYA DURMASI
818 sayılı Kanunda belirtilen hallerde zamanaşımı durur. Bu durum ortadan kalktığında zamanaşımı, kaldığı yerden işlemeye devam eder. Zamanaşımını Durduran Sebepler(B.K.Md.132) Madde 132 – Aşağıdaki hallerde müruru zaman cereyan etmez ve cereyana başlamış ise inkıtaa uğrar: 1 - Velayet devam ettiği müddetçe çocukların baba ve analarına karşı olan alacakları hakkında. 2 - Vesayet devam ettiği müddetçe vesayet altında bulunanların vasi veya Sulh Hakimi ve Mahkemei Asliye Hakimleri zimmetinde olan alacakları hakkında. 3 - Nikah devam ettiği müddetçe karı kocadan birinin, diğeri zimmetinde olan alacakları hakkında. 4 - Hizmet mukavelesinin devam ettiği müddetçe hizmetçilerin, istihdam edenlere karşı olan alacakları hakkında. 5 - Borçlu alacak üzerinde intifa hakkını haiz olduğu müddetçe. 6 - Alacağı, bir Türk mahkemesi huzurunda iddia etmek imkanı olmadığı müddetçe. Müruru zaman, tatil eden sebeplerin zail olduğu günün hitamından itibaren başlar veya tevakkuftan evvel başlamış olan cereyanına devam eder.

56 TAHSİLİNDEN VAZGEÇİLMESİ
Kamu zararından doğan alacakların silinmesi Zorunlu veya mücbir sebeplerle takip ve tahsil imkanı kalmayan kamu zararından doğan alacaklardan merkezî yönetim bütçe kanununda gösterilen tutara kadar olanların kayıtlardan çıkarılmasına üst yöneticiler yetkilidir. Bu alacaklardan, davaya veya icraya intikal etmiş olanlar için özel mevzuatlarındaki hükümlere göre yetkili mercilerden alınan takipten vazgeçme onayı ile silinerek kayıtlardan çıkarılır. Bu şekilde kayıtlardan çıkarılacak alacaklar için, alacak takip dosyası; strateji geliştirme birimlerince, idareyi temsile yetkili hukuk birimlerine gönderilerek yetkili mercilerden takipten vazgeçme onayının alınması istenilir. Takipten vazgeçme onayı alındıktan sonra dosya, onay da eklenerek, strateji geliştirme birimi geri gönderilir.

57 TAHSİLİNDEN VAZGEÇİLMESİ
Strateji geliştirme birimi, alacağın takibinden vazgeçildiğine dair onayı muhasebe birimine gönderilerek alacağın muhasebe kayıtlarından çıkarılması sağlanır. Alacağın tahsili için açılan davada kamu idaresi aleyhine karar verildiği ve Yargıtay tarafından da onanmak suretiyle hüküm kesinleştiği veya kamu idaresi için bir yarar görülmediğinden temyizden yetkili mercinin onayı alınarak vazgeçildiği hallerde, Yargıtay ilâmı veya temyizden vazgeçme onayı ile buna ilişkin aleyhteki mahkeme kararı, hukuk birimince strateji geliştirme birimine gönderilir. Bu birimlerce de, söz konusu belgelerin onaylı birer örnekleri ilgili muhasebe birimine intikal ettirilerek alacağın kayıtlardan çıkarılması sağlanır. Limiti aşan ve merkezî yönetim bütçe kanununa ekli cetvelde silinmesi öngörülen kamu zararından doğan alacaklar ise strateji geliştirme birimi tarafından ilgili muhasebe birimine bildirilerek kayıtlardan çıkarılması sağlanır.

58 DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Kamu zararından doğan alacakların takip ve tahsilinde aşağıda belirtilen hükümlere uyulur. Kamu zararından doğan alacakların sorumlularca ve/veya ilgililerce rızaen veya sulhen ödenmemesi halinde alacak takip dosyası, genel hükümlere göre takibat yapılmak, dava açılmak üzere, hukuk birimine gönderilmesi zorunludur. b) Alacağın takibinden sorumlu birim yöneticileri, mahkemeye veya icraya intikal ettirilen alacakların takibinin hangi aşamada olduğunu ilgili hukuk birimleri nezdinde izlemek, icra dairelerince tahsil edildiği bildirilen paraların muhasebe biriminin veznesine veya banka hesabına yatırılmasını ve sorumluların ve/veya ilgililerin borçlarına mahsubunu sağlamak zorundadırlar.

59 DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
c) Kamu idaresinin yönetim ve kullanımında bulunan taşınırların kaybolması, çalınması, eksilmesi veya zarar görmesine sebep olunması hallerinde Taşınır Mal Yönetmeliğine göre hükümlerine göre tespit edilen kamu zararlarından, Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik kapsamına girmeyenler de bu Yönetmelik hükümlerine göre tahsil edilir. d) Alınmamış para, mal ve değerleri alınmış; sağlanmamış hizmetleri sağlanmış; yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verilir.

60 Evrak Eksikliği TC numaralarının yazılmaması Evrakların harcama yetkilisi imzasını taşımaması Hesaplama Hataları Mevzuat takibinin yapılmaması

61 Belgeler noksan geldiği zaman tamamlanması için iş ve zaman kayıpları yaşanmakta,
Borçlandırma yapılamamakta, (Özellikle Muhasebe Birimleri / Saymanlıklar; borçlandırma işlemlerini yapabilmek için T.C. numarasına ihtiyaçları bulunmaktadır)

62 Sorumluluk gerekleri yerine getirilememekte.
(Kontrollerin doğru ve eksiksiz olarak yerine getirilebilmesi ancak konuya ilişkin bütün belgelerin incelemesinden sonra yapılabilmektedir) Eksik bilgi ve belge yanlış karar ve uygulamalara yol açmakta.

63 KAMU ZARARI İŞLEM AKIŞ TABLOSU
13 12 11 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 İşlem Sırası Muhasebe Birimi Borç ve faiz tahsilatının bildirilmesi Tahsilat SGB “Borç Bildirim belgesi” düzenlenmesi ve gönderilmesi Takibat/Tebliğ İlgili İdare Tebliğin ilgilisine yapılması ve SGB’ye gönderilmesi Tebliğ Varsa itiraz ve taksitlendirme taleplerinin değerlendirilmesi ne neticelendirilmesi Takibat İlgili birimler nezdinde sorgulama Limit üstü borçlar için Müsteşarlığa yazılan Onay yazısı Değerlendirme Üst Yönetici Limit üstü borçlar için Onay verilmesi Muhasebe kayıtlarına alınması için Saymanlığa Resmi Yazı yazılması Sorumlu Birim Yapılan İşlem İşlem Türü Sayıştay ve mahkemeler dahil ilgili idare veya diğer denetim birimleri Kontrol denetim inceleme kesin hükme bağlama, yargılama Tespit Dosyanın işlemden kaldırılması Tahsilat/Takibat Kamu Zararı Dosyasının Açılması Tespit yazısının ekleriyle birlikte incelenmesi Tespit/Değerlendirme İlgili İdare (bilgi ve belge eksikliği olmaksızın) Tespiti yapılan Zararın Tahsili için Birim Tarafından SGB’ye Yazılan Resmi Yazı

64 Strateji Geliştirme Başkanlığı
T.C. … BELEDİYE BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı Sayı : B.08.0.SGB / /03/2008 Konu : Kamu Zararı STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞINA Başkanlığımız personeli Mali Hizmetler Uzmanı ………………… (TC No: ……… ), tarihi itibariyle ücretsiz izne ayrılmış olup, bu nedenle ilgili adına ödenen Mart maaşı yersiz olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır. …………………… adına yapılan yersiz ödeme tutarı 938,24 YTL olup, borcun tarih ve 2007/02 sayılı “Kamu Zararı Genelgesi “ kapsamında tahsili gerekmektedir. Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. ………………………… Harcama Yetkilisi EKLER : 1.Onay 2.Borçlandırma Bordrosu 3.Maaş fotokopisi 4.Hizmet Çizelgesi 5.Emekli Keseneği Şahıs İcmal Bordrosu Üst Yazı Örneği

65 MEB-SGB – Bütçe ve Kesin Hesap Dairesi Adres ve Tlf Sicil Nosu Not
 Mali Hizmetler Uzmanı Ünvanı  MEB-SGB – Bütçe ve Kesin Hesap Dairesi Adres ve Tlf Sicil Nosu Not Borçlunun Adı Soyadı Yersiz Ödeme Borç Nedeni  Strateji Geliştirme Başkanlığı Tahakkuk Birimi YERSİZ VE FAZLA ÖDENEN AYLIKLARDAN DOĞAN KİŞİLERDEN ALACAKLARI HESAPLAMA CETVELİ 608,22 0,00 Ek Tazminat Sendika Lojman Tazminatı 102,61 337,13 439,74 Temsil Tazminatı Dil Tazminatı 49,33 162,10 211,43 Makam Tazminatı DenGE Tazminatı Aile Yardımı 218,72 718,64 937,35 Özel Hizmet Tazm.+Ek üc+Tay.Bed. 5,91 19,42 25,33 Yan Ödeme Ek Gösterge 5,48 18,01 23,49 Kıdem Aylığı 139,56 458,56 598,12 Taban Aylığı 86,61 284,57 371,18 Aylık FARK (C) TAHAKKUK ETTİRİLMESİ GEREKEN (B) TAHAKKUK ETTİRİLEN (A) AYLIK UNSURLARI TABLO 1: AYLIK VE YAN ÖDEMELER b) 5434/87.Md. yararlanmıyor ise = (1-3) = 938,24 a) 5434/87.Md. yararlanıyor ise = (1+2-3) = GENEL BÜTÇELİ DAİRELER İÇİN KİŞİ BORCUNA ALINACAK TUTAR: 29,23 96,03 125,25 TOPLAM 3,65 11,99 15,64 Damga Vergisi 25,58 84,03 109,61 Gelir Vergisi KESİLMESİ GEREKEN (B) FİİLEN KESİLEN (A) TABLO 3: YASAL KESİNTİLER (YTL) 359,25 Emekli Kes. Karşılığı %25-%100 Emekli Keseneği Karşılığı (%20) HAKEDİLEN (B) FİİLEN ÖDENEN (A) TABLO 2: KESİNTİ YAPILAN KATKI PAYLARI (YTL) (2) (3)  2.606,64 1.998,42

66 Strateji Geliştirme Başkanlığı (Sorumlu ve/veya ilgili)
… BELEDİYE BAŞKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı Düzenleme Tarihi : ….. /03/2008 Alacak Takip Dosya No : 2008 / …….. BORÇ BİLDİRİM BELGESİ ADI SOYADI Görev/Ticaret Ünvanı T.C. Kimlik No BORÇLUNUN (Sorumlu ve/veya ilgili) BORCUN MİKTARI Ana Para Tutarı Faiz Tutarı Toplam Borç BORCUN SEBEBİ BORCUN DOĞUŞ TARİHİ FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ ÖDEME SÜRESİ ÖDEME YERİ …………………. Daire Başkanı TEBLİĞ OLUNUR* ….... / .…... / 2008 EK.2 TEBELLÜĞ EDEN …………………… TEBLİĞ EDEN ……………….. * Ödeme sırasında bu belge (varsa tebligata ilişkin alındı) MEB Merkez Saymanlık Müdürlüğüne ibraz edilecektir. NOT : Bu belge ile yukarıda tarihi, mahiyeti ve miktarı yazılı olan borç tebliğ edilmiş olup, Bakanlığımız 04/01/2007 tarih ve 2007/02 sayılı Genelgesi kapsamında söz konusu borcun tahsili (belirtilen süre içerisinde ödemenin yapılması) gerekmektedir. İtiraz süresi tebliğ tarihinden itibaren 7 (Yedi) gündür. İtirazlar merkezde Strateji Geliştirme Başkanlığına, taşrada ise il/ilçe millî eğitim müdürlüklerine yapılacaktır. İtirazlar 10 (on) işgünü içerisinde sonuçlandırılacak olup, itiraz ve itirazı değerlendirme süresi bir aylık ödeme süresini etkilemez. Mali Hizmetler Uzmanı 938,24 Yersiz Ödenen Denge Tazminatı Tebliğ tarihinden itibaren 1 (Bir) Ay MUHASEBE MÜDÜRLÜĞÜ

67 MUHASEBELEŞTİRME

68 140 Kişilerden Alacaklar Hesabı aşağıdaki hesaplar dışında izlenen alacaklar için kullanılır.
Faaliyet Alacakları, 220 Gelirlerden Alacaklar Hesabı 222 Gelirlerden Tecilli ve Tehirli Alacaklar Hesabı (Ek:RG-11/9/ ) 227 Diğer Faaliyet Alacakları Hesabı (Mahalli idarelere ait maddi duran varlıkların taksitli satılması durumunda ortaya çıkan alacaklar ile yukarıdaki hesapların kapsamına girmeyen diğer çeşitli faaliyet alacakları)  Kurum Alacakları (İlgili mevzuatına dayanılarak vadesi faaliyet dönemi ile sınırlı olmak üzere nakit olarak verilen borçlardan kaynaklanan alacaklar ile kurumun vadesi bir yıldan fazla olmak üzere diğer kamu idarelerine verdiği borçlardan kaynaklanan alacaklar) 132 Kurumca Verilen Borçlardan Alacaklar Hesabı 137 Takipteki Kurum Alacakları Hesabı 232 Kurumca Verilen Borçlardan Alacaklar Hesabı

69 Bütçeye gelir kaydedilecek mi?
Yönetmelikte, 140 Kişilerden alacaklar hesabında, yapılan değişiklikle, “ayniyatın çalınmasından, kaybedilmesinden, kanunsuz veya yersiz harcanmasından doğan zararlara ait olmak üzere dairelerce bildirilen miktarlarla, Sayıştay ve mahkemelerce hüküm altına alınan tutarlar, tahsilinde bütçeye gelir kaydedilmek üzere bu hesaba borç, 600-Gelirler Hesabına alacak kaydedilir” ifadesinde “tahsilinde bütçeye gelir kaydedilir” ifadesi kaldırılmıştır. Bunun dışındakiler için Yönetmelik’te bir değişiklik yapılmamıştır.

70 Bütçeye gelir kaydı yapılmaz

71 140.01.Tahsilinde Bütçeye Gelir Kaydedilecek Olan Alacaklar
Bütçe giderleri hesabına borç kaydedilmek suretiyle fazla ve yersiz verildiği, gerek yılı içerisinde, gerekse yılı geçtikten sonra tespit edilenler; Sayıştay ve mahkemelerce tazmin hükmedilenler ile zamanaşımına uğratılan alacaklardan dolayı Sayıştay tarafından sorumluları adına tazmin hükmedilen tutarlar Aylık ve ücretlerden fazla ve yersiz kesilerek Emekli Sandığına veya Sosyal Sigortalar Kurumuna gönderilen paraların tamamı bu hesaba borç, kurum hissesini teşkil eden miktar Kurum gelirlerini tahsil etmeye yetkili bulunan memurların zimmetlerine geçirdikleri tahsilat tutarları, Geçici kabulü yapılarak yapılmakta olan yatırımlar hesabından ilgili maddi duran varlık hesabına aktarılan işlere ilişkin kesin kabul sırasında müteahhitten alacaklı olunması durumunda, alacak tutarı

72 Diğer Alacaklar Avans ve kredi hesaplarında kayıtlı tutarlardan süresi içerisinde mahsup edilmeyen miktarlarla, avans alan şahsın herhangi bir sebeple kısmen veya tamamen zimmetine geçirdiği tutarlar Emanet niteliğindeki hesaplarda herhangi bir şahıs veya daire adına kayıtlı bulunan tutarlardan, fazla verilenler ile söz konusu hesaplardan karşılığı olmaksızın yapılan ödemeler

73

74

75

76 Geçici görev yolluğu yanlış hesaplama sonucu fazla ödenmiştir.
Ödenmesi / Giderler H. 100/102/103 835 Gider Yansıtma H. Ödenekli Giderler H. Gönderilecek Bütçe Ödenekleri H.

77 Fazla ödemenin hesaplara alınması
/ Kişilerden Alacaklar H. Gelirler Hesabı Faiz tahakkuku Kişilerden Alacaklar H. Gelirler Hesabı

78 Anapara ve faiz tahsilatı
/ 100 Kasa Kişilerden Alacaklar H. Kişilerden Alacaklar H. Faiz tahakkuku 805 Gelir Yansıtma H. Bütçe Gelirleri H. (kişilerden alacaklar tahsilatı) Bütçe Gelirleri H. (kişilerden alacaklar faiz tahsilatı)

79 KONUYLA İLGİLİ BİR SAYIŞTAY KARARI

80 Bir belediyenin Sayıştayca verilen bir kamu zararına ilişkin işlemleri
Temyiz Kurulu Kararı bulunmaktadır. Kişilerden Alacaklar hesabına alınmıştır. Fazla ödeme için takibata başlanması için alınan başkanlık oluru için idare mahkemesine dava açılmıştır. Meclis, davadan feragat edilmesi şartıyla tahsile ilişkin başkanlık oluru iptal edilmiştir. Meclis belediye alacaklarından düşürülmesine karar vermiştir. Yönetmeliğin 21.maddesinin 1. ve 2. fıkralarına göre takipten vazgeçilmesi hakkında Başkanlık oluru alınmıştır. Sayıştaya, ilam aslı ile %10 gecikme faizi tahsil imkansızlığı nedeniyle kaldırıldığı bildirilmiştir.

81 Kamu alacaklarının silinmesi
            Madde 79- İdare hesaplarında kayıtlı olup, zaruri veya mücbir sebeplerle takip ve tahsil imkânı kalmayan kamu alacaklarından merkezî yönetim bütçe kanununda gösterilen tutara kadar olanların kayıtlardan çıkarılmasına genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde Maliye Bakanı, diğer kamu idarelerinde üst yöneticiler yetkilidir. Bu tutarı aşan kamu alacaklarından silinmesi öngörülenler merkezî yönetim bütçe kanununa ekli cetvelde  gösterilir.

82 Sayıştay Genel Kurul Kararı
Tarih: 29/12/2008 Karar No: 5236/1

83 KONUYLA İLGİLİ BİR YARGITAY KARARLARI

84 TÜRK CEZA KANUNU Görevi kötüye kullanma  Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) İrtikap suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

85 YARGITAY CEZA GENEL KURULU
E. 2005/110 - K. 2005/159 - T “Kamunun zarara uğraması hususuna gelince; madde gerekçesinde "ekonomik bir zarar olduğu" vurgulanan anılan kavramla ilgili olarak yasal düzenleme içeren, 5018 sayılı "Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasasının" 71. maddesinde ise; mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanan kamu zararı, her somut olayda hakim tarafından, iş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek bir fiyatla alınıp alınmadığı veya aynı şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı somut olayın kendine özgü özellikleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu belirleme, uğranılan kamu zararının miktarının kesin bir biçimde saptanması anlamında olmayıp, miktarı saptanamasa dahi, işin veya hizmetin niteliği nazara alınarak, rayiç bedelden daha yüksek bir bedelle alım veya yapımın gerçekleştirildiğinin anlaşılması halinde de kamu zararının varlığı kabul edilmelidir. Ancak bu belirleme yapılırken, norma aykırı her davranışın, kamuya duyulan güveni sarstığı, dolayısıyla, kamu zararına yol açtığı veya zarara uğrama ihtimalini ortaya çıkardığı şeklindeki bir varsayımla da hareket edilmemelidir.”

86 T.C.YARGITAY CEZA GENEL KURULU
E. 2005/4-96 K. 2005/118 T • GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA (Suçun Oluşabilmesi İçin Norma Aykırı Davranış Yetmediği - Bu Davranış Nedeniyle "Kişilerin Mağduriyetine veya Kamunun Zararına Neden Olunması ya da Kişilere Haksız Bir Kazanç Sağlanması" Gerektiği) • NORMA AYKIRI DAVRANIŞ (Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Oluşabilmesi İçin Norma Aykırı Davranış Yetmediği - "Kişilerin Mağduriyetine veya Kamunun Zararına Neden Olunması ya da Kişilere Haksız Bir Kazanç Sağlanması" Gerektiği) • KAMU ZARARININ MİKTARI (Saptanmasa Dahi İşin veya Hizmetin Niteliği Nazara Alınarak Rayiç Bedelden Daha Yüksek Bir Bedelle Alım veya Yapımın Gerçekleştirildiğinin Anlaşılması Halinde de Kamu Zararının Varlığı Kabul Edilmesi Gerektiği)

87 YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 2005/ K. 2008/ T  İhaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ve resmi artırma eksiltmeye hile karıştırma suçlarından sanıklar hakkında yapılan yargılamada; müfettiş tarafından düzenlenen soruşturma raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında esasta çelişkiler bulunduğu gözetilip, öncelikle satın alınan malzemelerin piyasa rayiçlerine göre 240 kat daha fazla bedel ödendiğine ilişkin iddia üzerinde durularak, sanığın alınan ifadesinde söylediği 22 adet teklif mektuplarındaki yazı, imza ve kaşelerin teklifi veren firmalar ve firma yetkililerinin eli mahsulü olup olmadığının, araştırılmasından sonra yapılan ihale işlemlerinde mevzuata ve uygulamaya aykırılık bulunup bulunmadığı, katılanın zararının ve sanıkların haksız çıkar sağlamalarının söz konusu olup olmadığı hususlarında bilirkişilerden ayrıntılı rapor alınması gerekir.

88 KONUYLA İLGİLİ BİR DANIŞTAY KARARI

89 Sözleşmeli uzman olarak görev yapan davacıya, yersiz ödendiği belirlenen denetim tazminatı tutarı, 5018 sayılı Kanun’a göre bir kamu zararı mıdır?

90 Danıştay İkinci Daire Başkanlığından :
Esas No  : 2010/ Karar No  : 2010/5111 5018 sayılı Kanunun kamu zararı kapsamının; kamu kaynakları kullanılarak piyasadan mal ve hizmet satın alınması sırasında fazla ödeme yapılması, idarenin gelirlerinin tahsili sırasında mevzuata aykırı davranılması mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme yapılması suretiyle yol açılan zararla sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.

91 Danıştay İkinci Daire Başkanlığından :
Esas No  : 2010/ Karar No  : 2010/5111 Nitekim ikinci fıkra ile belirlenen kapsam içinde, kamu malına zarar verilmesi, kamu görevlilerinin hukuka aykırı eylemleri nedeniyle kişilere verdikleri zararın kamu tarafından ödenmek zorunda kalınması, mevzuatta ödenmesi öngörülmekle birlikte mevzuatın yorumunda hataya düşülmek veya ihmal ve kasıt yoluyla fazla ödeme yapılması halleri sayılmamıştır.

92 Danıştay İkinci Daire Başkanlığından :
Esas No  : 2010/ Karar No  : 2010/5111 İkinci fıkra bir bütün olarak değerlendirildiğinde "g" bendinde yer alan "mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması" kuralının kapsamının, yine mal ve hizmet alımları nedeniyle yapılan ödemeler sonucu oluşan kamu zararı şeklinde anlaşılması gerekmektedir. Kaldı ki, bakılan uyuşmazlık mevzuatta öngörülmeyen bir ödeme yapılması nedeniyle oluşan kamu zararı olmayıp, mevzuatın öngördüğü bir ödemenin yapılması sırasında hataya düşülmesine ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın anılan Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

93 Bu durumda; 71. maddenin birinci fıkrasındaki, "
Bu durumda; 71. maddenin birinci fıkrasındaki, "... mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal..." ibaresini ikinci fıkra ile belirlenen kapsam dahilinde gerçekleştirilen karar, işlem, eylem veya ihmal olarak anlamak gerekmektedir. Kamu görevlilerine daha önce sehven kanuna aykırı olarak yapılmış fazla ödemelerin geri alınmasında, 5018 sayılı Kanunun uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığında, bu tür uyuşmazlıkların çözümünde anılan Kanun öncesi hukuki durumun değişmediği ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla; kamu görevlilerine sehven yapılan fazla ödemelerin geri alımında, tıpkı 5018 sayılı Kanun öncesinde olduğu gibi Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararının uygulanması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Diğer taraftan, uyuşmazlığa 5018 sayılı Kanunun uygulanacağı yolundaki yorum; sonucu tümüyle idari nitelikli olan ve idari yargı usul ve esaslarına göre çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlığın, adli yargı yerinde çözümleneceğinin kabulü anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu anlama gelen bir yorumun Anayasanın 155. maddesi ile kurulan "idari rejim" sistemi ile bağdaşmayacağı da açıktır.

94 SONUÇ : 1 — İdarenin, hatalı terfi veya intibak işlemine dayanarak ödediği meblâğın istirdadına, bir mahkeme kararma lüzum olmadan karar verebileceğine ve bu karara karşı açılacak davaların çözümünün Danıştay'ın görevi içinde olduğuna 21/12/1973 gününde yapılan müzakerede oyçokluğuyla, 2 — İdarenin, yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde, süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceğine 22/12/1973 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle, 3 — Yukarıda belirtilen istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin istirdadının, hatalı ödemenin ilk yapıldığı tarihten başlamak üzere 90 gün içinde kabi l olduğuna ve 90 günlük süre geçtikten sonra istirdat edilemiyeceğine 22/12/1973 günü yapılan müzakerede esasta ve gerekçede oyçokluğuyla karar verildi .

95 BİLGİ EDİNME YÖNTEMLERİ…

96 Kitap Üzerine İstatistiki Bilgiler
Toplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan'da kitaplar ortalama tirajla basılırken, Türkiye'de bu rakam civarında basılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap alımı, ortalama 100 ABD doları, Türkiye'de ise bu rakam 10 ABD dolarının altındadır. Türkiye'de her 100 kişiden sadece 4,5 kişi kitap okuyor. Japonya'da yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılıyor. Türkiye'de sadece 23 milyon. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu'nda, kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sırada. Türkiye'de yüksek öğrenim görenlerin oranı 1965'e göre 14 kat arttı. Ama Yüksek Öğrenim mezunlarının kitap okuma oranı 1965'in de altında kaldı.

97 Kitap okumak için Türkiye’de bir kişinin ayırdığı zamanın; 300 katını bir Norveçli, 210 katını bir Amerikalı, 87 katını bir İngiliz ve Japon ayırıyor. Dünya ortalaması bile bizim ayırdığımız zamandan 3 kat fazla. Türkiye'de Okuma ve İzleme Oranları  Dergi okuma oranı % 4  Kitap okuma oranı % 4,5  Gazete okuma oranı % 22  Radyo dinleme oranı % 25  Televizyon izleme oranı % 94 

98  “Atatürk’ün elinden boş zamanlarında tarihle ilgili kitapların düşmediğini hatırlarım. Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken devlet başkanının kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki, Atatürk’e şöyle dediğini duydum: - Paşam!.. Tarihle uğraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın? Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi: - Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım.” Atatürk'ün, resmi kayıtlara göre 3 bin 997 kitap okuduğu ifade edilmiştir. Atatürk'ün okuduğu kitapların bin 741'inin Çankaya Köşkü, 2 bin 151'nin Anıtkabir, 102'sinin İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve 3'ünün ise Samsun İl Halk Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Atatürk, okuduğu kitaplarda önemli gördüğü konuların altını çizerek (d) dikkat ve önemli (ö) diyerek notlar düşmüştür. Amerikan büyükelçisi General Charles H. Sherril, Atatürk’ün kendisini kütüphanesinde kabul etmesinin ardından hissettiklerini şöyle anlatmaktadır: “Bugün Mustafa Kemal kendisini ilk günkünden daha rahat hissediyordur, çünkü kütüphanesindeydi. Yaradılışı itibarıyla okumayı ve araştırmayı seven insanlar kendi kitaplıklarında, kitapları arasında bütün güçleri ve büyüklükleriyle görünürler. Şimdi ne masanın üstünde yayılı duran haritalardan ne de odayı tüm duvarlarıyla dolduran kitaplardan bahsetmeyeceğim.”

99

100

101 Cari yıldaki bütçe kanunda aynı hüküm var mı?

102

103 Danıştay Kanunu 24.madde:
1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak: a) Bakanlar Kurulu kararlarına, b) Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelere, c) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere, d)Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere, e)Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere, f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine, Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar. 2. Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.

104

105

106 Bilgi Edinme: Alternatif – 1: Harcama yetkilisi mutemedi için avans limiti bu yıl ne kadar? Alternatif – 2: Harcama yetkilisi mutemedi için avans limiti her yıl hangi mevzuatla düzenlenmektedir ve nasıl ulaşabilir?

107 Yapım işlerinde, birim teklifle yapılan ve uygulama projesi hazırlanmayan işlerde kullanılacak form
Bilgi edinme yöntemi günümüzde oldukça önemlidir. Bu aslında yöneticinin farkındalığıyla ilgilidir. Yönetici her şeyi bilmez ama neyi nerede bulacağını bilir.

108 Uyuşmazlık Kararları Bölümü

109 Formun adını yazdım

110 Sonuçları inceledim ve standart formun doldurulmasına ilişkin önemli bilgiler edindim.

111

112

113

114

115


"KAMU ZARARI Mevzuat Düzenlemeleri Muhasebeleştirme Uygulama." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları