Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ZEKAT - ÖŞÜR ve Sadaka-i Fıtır MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ZEKAT - ÖŞÜR ve Sadaka-i Fıtır MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN"— Sunum transkripti:

1 ZEKAT - ÖŞÜR ve Sadaka-i Fıtır MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN
HAZIRLAYAN; İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN

2 Sünnetten delil:  Mü’minun, 23/4( وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ
عن عبداللّه بن عمر بن الخطاب (ر عنهما)، وقال له رجلٌ: ألاَ تَغْزُو؟ فقال: إنى سمِعْتُ رسُولَ اللّهِ  يَقُولُ إنّ الاسلامَ بُنِىَ علَى خمسٍ: شَهادَةِ أنْ لاَ إلَهَ إلاّ اللّهُ، وَأنّ مُحمّداً عَبْدُهُ وَرَسُولهُ، وإقَامِ الصّلاَةِ، وَإيتاءِ الزَّكاةِ، وَحجِّ البَيْتِ، وصَوْمِ رَمَضَان Abdullah İbnu Ömer İbni'l-Hattâb (r.a)'ın anlattığına göre, bir adam kendisine: Gazveye çıkmıyor musun?" diye sorar. Abdullah şu cevabı verir: "Ben Hz. Peygamber (a.s)'i işittim, şöyle buyurmuştu:"İslâm beş esas üzerine bina edilmiştir: (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 22; Nesâî, İman 13, (9, ); Tirmizî, İman 3, (2612)).

3 Efendimiz (SAV)Müslümanlar için şu benzetmeyi yapmaktadır.
مثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وتَرَاحُمِهِمْ وتَعاطُفِهِمْ ، مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَداعَى لهُ سائِرُ الْجسدِ بالسهَرِ والْحُمَّى “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” Buhârî, Edeb 27

4 a) Zekât nedir? Sözlükte "artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü" anlamlarına gelen  zekât, dinî bir terim olarak, belirli bir malın bir kısmının Allâh rızası için muayyen kişilere verilmesi demektir. Dini Kavramlar Sözlüğü, DİB. Yayınları, “Zekat” md. Kur’an-ı Kerim’de Zekat namazla birlikte zikredilmiştir. Ayetler dikkatle incelendiği zaman namaz ferdi temizlenmeyi,

5 zekat ise toplumsal temizlenmeyi ifade ettiği dikkat-i nazardan kaçmamaktadır.
قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ {} الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ {} وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ {} وَالَّذِينَ هُمْ لِلزَّكَاةِ فَاعِلُونَ “Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler. Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler. Onlar ki, zekatı öderler.” Mü’minun, 23/1-4

6 Kuran-ı Kerim’de zekat verenler için müjdeler zikredilmektedir
Kuran-ı Kerim’de zekat verenler için müjdeler zikredilmektedir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır. الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُم بِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ {} أُوْلَئِكَ عَلَى هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ “Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”  Lokman, 31/4-5

7 Zekat malın eksilmesi değildir.
Maddi anlamda maldan bir eksilme var gibi gözükse de zekat ile mal azalmamaktadır. De ki: “Şüphesiz, Rabbim rızkı kullarından dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Allah yolunda her ne harcarsanız Allah onun yerine başkasını verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır.”[9] Sebe, 34/39

8 Zekat malın temizlenmesi demektir Kur’an bu hususu bizlere şöyle bildirmektedir.
خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِم بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلاَتَكَ سَكَنٌ لَّهُمْ وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ “Onların mallarından sadaka (zekât) al. Onunla kendilerini temizlemiş ve tezkiye etmiş olursun” Tevbe, 9/10,

9 Diğer bir ayette ise mealen şöyle buyrulmaktadır
Diğer bir ayette ise mealen şöyle buyrulmaktadır. “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.” Bakara, 2/177

10

11 b) Zekât kimlere farzdır?
Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için Müslüman, hür, akıllı, buluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Müslüman, hür, akıllı, buluğ çağına erişmiş olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Zenginliğin asgari sınırı olan "nisap" Hz. Peygamber tarafından belirlenmiştir. Bu sınırlar, o dönem İslâm toplumunun ortalama hayat standardını ve zenginlik ölçüsünü göstermektedir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir; 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve. Nisap miktarının belirlenmesinde kullanılan bu malların, o dönemin en yaygın zenginlik aracı olduğu açıktır.

12 d) Hâvaic-i asliye (asli ihtiyaçlar) nedir?
Havâic-i asliyye, temel ihtiyaçları karşılayan, bu yüzden de zekâta tabi olmayan maddi varlıklar demektir. Bunlar, genel olarak, nafaka, oturulan ev, ev eşyası, ihtiyaç duyulan elbise, borç karşılığı mal, sanat ve mesleğe ait alet ve makineler, binek taşıtları, ilim için edinilen kitaplar gibi eşyadır. e) Araç-gereç ve malzemeye zekât düşer mi? Sanat ve mesleğin icrası için gerekli olan araç-gereç, makine ve malzemeler, aslî ihtiyaçlardan olup bunların zekâtının verilmesi gerekmez. f) Zekât vaktinden önce verilebilir mi? Zekâtın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kamerî yılın geçmesi gerekir. Buna rağmen mal sahibi dilerse vakti gelmeden önce de zekâtını verebilir.

13 h) Taksitli olarak zekât verilebilir mi?
g) Bir zengin vadeli alacağına dair bir senedi fakire zekât olarak verebilir mi? h) Taksitli olarak zekât verilebilir mi? i) Zekât vermenin belirli bir zamanı var mıdır? j) Ticaret malının zekâtı kendi cinsinden ödenebilir mi? k) Ticaret malının zekâtı neye göre hesaplanır? 80.18 gr. altın değerinde ticaret malına sahip olan kişinin, bu malın elde edilmesinin üzerinden bir yıl geçmesi halinde, kırkta bir (%2,5) oranında zekâtını vermesi gerekir. Malın maliyeti üzerinden verilir.

14 l) Alacakların zekâtı nasıl verilir?
Geri ödeneceği kesin olan alacakların, her yıl alacaklı tarafından zekâtlarının ödenmesi gerekir. m) Alacaklar zekâta mahsup edilebilir mi? Borçlu olan kişi, kendisine zekât verilebilecek kişilerden ise, alacaklar zekâta mahsup edilebilir.

15 ÖŞÜR ÖŞÜR NEDİR? Sözlükte "onda bir" anlamına gelen öşür, dinî bir kavram olarak, zirâi –Aazi mahsullerden alınan zekata denir. 

16 n) Arazî mahsulünden zekât verilmesi gerekir mi?
Odun, kamış (şeker kamışı hariç) ve ottan başka topraktan elde edilen her türlü ürünün, nisap miktarına ulaşması halinde (yaklaşık 650 kg.) zekâtının verilmesi gerekir. Hz. Peygamber de, “yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir vardır” buyurmuştur (Buhârî, Zekât, 55)

17 Cumhura göre arazi ürünlerine öşrün farz olması için nisap gerekir
Cumhura göre arazi ürünlerine öşrün farz olması için nisap gerekir. Nisap buğday, arpa, mısır, pirinç, kuru üzüm, kuru hurma gibi saklanabilir tarımsal ürünlerde beş vesk yani yaklaşık 650 kg. , bunların dışındaki ürünlerde ise yukarıdaki maddelerin beş veskının değeri en düşük olanının kıymetine ulaşan miktardır (Şeybani, el-Camiu’s-Sağir, Beyrut 1406, s. 130) İmam-ı Azam’a göre ise toprak ürünlerinde nisap şart değildir. Alınan ürün az olsun çok olsun öşrünün verilmesi gerekir.

18 PANCAR VS. ÖŞRÜ VAR MI? Üretilen her türlü toprak mahsulleri ile meyveler İmam-ı Azam’a göre onda bir oranında zekata tabidir (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, Beyrut 1982, II, 53). Tarım ürünlerinin zekatına özel bir isimle “öşür” denir. Bu nitelikleri taşıyan çay ve pancar ürünleri de zekata tabi olur.

19 ÖŞÜR VE SADADKA  Öşrü verilmemiş ziraat ürününün içinde fakirlerin belli hakkı vardır.  Bu sebeple henüz öşür vermeden arazi mahsullerinden tüketmek yahut sadaka olarak vermek uygun değildir. Dolayısıyla, öşür verilmeden önce sadaka olarak verilen yahut yenilen kısmın da öşrü değeri üzerinden hesaplanarak verilmelidir (Fetavay-ı Hindiyye, I, 187).   Ancak elde edilen üründen bir miktar yemek örfte varsa bu takdirde bir sakınca görülmemiştir (İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, Beyrut 2000, II, 332).

20 ÖŞÜR BEKLETİLİRSE? Zekatı (öşrü) verilen tarım ürünleri, üreticisi tarafından ticaret maksadı olmaksızın ambarda saklanır da üzerinden bir yıl geçtikten sonra satılırsa, elde edilen gelir nisap miktarı olsa bile bu gelirden zekat vermek gerekmez. Çünkü zekat, öşür ile birleşmez. Yani öşrü verilen bir mala ayrıca bekletildiği için zekat gerekmez (İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, Beyrut 2000, II, 275).

21 o) Ürün elde etmek için yapılan masraflar, öşür verilirken dikkate alınır mı?
Günümüzde gübre, mazot, işçilik gibi masraflar da üretimin maliyetinde önemli bir yekûn oluşturmaktadır. Bu nedenle, tarımsal ürünlerin zekâtında, elde edilen hasılattan (gayr-i safî), ürün için yapılan günümüz tarım şartlarının getirmiş olduğu ekstra masraflar çıkarıldıktan sonra, geriye kalan ürünün nisap miktarına ulaşması halinde tabiî yollarla sulanan arazîde 1/10, kova, tulumba, su motoru vb. usullerle masraf veya emekle sulanan arazîde 1/20 oranında zekât verilmesi gerekir.

22 SERA ÜRETİMİ VE ÖŞÜR  Toprak ürünlerinin öşür oranının belirlenmesinde arazinin sulama biçimi esas alınmaktadır. Buna göre toprak, masraf edilmeden yağmur, nehir, dere, ırmak ve bunların kanallarıyla sulanıyorsa, çıkan mahsulün 1/10’i; kova, dolap, motor gibi araçlar kullanılarak veya ücretle alınan su ile sulanıyorsa 1/20’i zekat olarak verilir. (Zeylai, Tebyinü’l-Hakaik, Kahire 1313, I, 291).

23 Nitekim Hz. Peygamber (s. a. s
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir zekat vardır.” (Buhari, Zekat, 55) buyurmuştur.  Seralarda yetiştirilen ürünler için yapılan gübre, ilaç, ısıtma vb. ekstra masraflar çıkarıldıktan sonra, kalan miktar, yukarıda belirtilen nisaba ulaştığı t akdirde, seralar masrafla sulandığı İçin 1/20 oranında zekat verilir.

24 KİRALANAN ARAZİ VE ÖŞÜR Kiraya verilen veya yarıcılıkla işletilen araziden elde edilen ürünün öşrünün kimin tarafından verileceği, müçtehit imamlar arasında tartışmalıdır  Ebu Hanife’ye göre öşür, arazinin kendisinin değil, menfaatinin vergisidir. Dolayısıyla ona göre bu vergiyi arazinin menfaatine sahip olan veya bu menfaatin bedelini alan kişi ödeyecektir. Bu yüzden, kiraya verilmiş olan tarlanın vergisini ödemek tarla sahibinin görevidir. Çünkü o, her ne kadar arazinin menfaatini başka birine vermişse de bunun karşılığında bedel almıştır (Serahsi, el-Mebsut, III, 5).  

25 Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve diğer imamlara göre öşür, araziden elde edilen ürünün vergisidir. Dolayısıyla ister malik olsun ister kiracı, ürünü kim alırsa, öşür onun borcudur. Bu görüş esas alınarak, kiralanan araziden elde edilen ürünün öşrünün, -diğer ekstra masraflarla birlikte kira giderinin toplamı üründen düşülerek- kiracı tarafından verilmesi, tarla sahibinin de diğer gelirleri ile birlikte nisaba ulaştığında kira bedeli olarak aldığı paranın zekatını vermesi uygun olur.  Yarıcılığa verilen arazinin öşrü Ebu Hanife’ye göre tarla sahibin görevi ise de, Hanefilerden Ebu Yusuf ile Muhammed’e ve diğer bütün mezhep imamlarına göre tarla sahibi ile yarıcıya birlikte gerekir. Her biri payına düşen ürünün zekatını verir (İbn Kudame, el-Muğni, V, 572; Fetavay-ı Hindiyye, V, 243; İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar, II, 335; Karadavi, Fıkhu’z-zekat, I, 399).

26 q) Zayi olan ürünün öşrünün verilmesi gerekir mi?
Tarlada ürünü zayi olan çiftçinin, zekât ödemesi gerekmez. Ancak ürünü hasat ettikten sonra kişinin üzerine öşür terettüp ettiğinden, bundan sonra ürünü zayi olursa öşrünü vermesi gerekir. Nitekim Yüce Allah, ". Devşirilip toplandığı günde hakkını (zekât ve sadakasını) verin," buyurmuştur (En'am 8/141).

27 İbrahim SUCUOĞLU HAZIRLAYAN; MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN

28 r) Hayvanların zekâtı yerine değeri verilebilir mi?
Malın kendi cinsinden verebileceği gibi, değerleri üzerinden de verebilir. Ancak fakirin yararına olanı tercih etmek daha uygundur. s) Ziynet eşyasına zekât verilir mi? Altın ve gümüş dışındaki ziynet eşyaları zekâta tabi değildir. Bu itibarla altin ve altından yapılmış ziynet eşyaları, gr. veya daha fazla ve üzerinden bir yıl geçmiş ise zekâta tâbidir.

29 w) Zekât kimlere verilir?
t) Emlakçiler, mülkiyetlerindeki dairelerin zekâtını vermekle yükümlü müdürler? Emlakçilerin ticari amaçlı olarak alıp sattıkları daireler zekâta tabidir. u) Şirket ortakları nasıl zekât verirler? duran varlıkları dışındaki dönen varlığından kendi hissesine düşen miktarın, nisaba ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi halinde zekâtını vermesi gerekir. v) Hisse senetleri zekâta tâbi midir? Hisse senetlerinin değeri, nisap miktarına ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi halinde 1/40 oranında zekâtını vermesi gerekir. w) Zekât kimlere verilir? Zekât ve fitrenin kimlere verilebileceği Kur'an-ı Kerim'de belirlenmiştir (Tevbe Sûresi, 60).

30 x) Zekât Kimlere Verilmez?
Zekât ve fitrenin, Tevbe suresinin 60. ayetinde sayılanlar dışında kalan kişi ve kuruluşlara verilmesi caiz değildir. Ayrıca zekât verecek kişi, bu şartları taşısa bile; 1) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalarına, 2) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklarına, 3) Müslüman olmayanlara, 4) Karı-koca birbirlerine Zekât veremez.. y) Zekât ve fitre, hayır kurumlarına verilebilir mi? Tevbe suresinin 60. ayetinde belirtilen yerlere sarf ettikleri bilinen ve kendilerine her bakımdan güvenilen kimseler eliyle yönetilen dernek, kurum ve yardımlaşma fonlarına zekât ve fitre verilmesinde dinen bir sakınca yoktur.

31 www.ibrahimsucuoglu.com z) Ücretlilere Zekât Verilebilir mi?
aa) Farklı ayarda altını bulunan kimse zekâtını nasıl hesaplar? Tamamlanıdığı günde. bb)Gayr-i meşru yolla sağlanan kazançtan zekât vermek gerekir mi? cc) Temel ihtiyaçlar için biriktirilen para zekâta tabi midir? dd)Buluğ çağına ermemiş zengin çocuğun malından zekât gerekir mi? Mükellef olmasa da, veli veya vasilerince bunların mallarından zekât verilmelidir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de; "Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır" buyurulmaktadır (Zâriyât 51/19). ee) Babası ile birlikte oturan kimse zekât ile mükellef midir? ff) Vergi zekât yerine geçer mi? gg) Zekâtın havale yoluyla ödenebilir mi?

32 www.ibrahimsucuoglu.com hh)Üvey anne, üvey baba ve üvey çocuklara
zekât verilebilir mi? ii) Damat ve geline zekât verilebilir mi? Fakir olan damada zekât verilebilir. Koca eşine bakmakla yükümlü olduğundan, kişinin gelinine zekât vermesi dolaylı olarak kendi oğluna zekât vermesi gibidir. Bu itibarla, geline zekât vermek geçerli olmakla birlikte-uygun değildir. jj) Zekât verilen kişinin zengin olduğu ortaya çıkarsa ne yapmak gerekir? kk)Kayınvalide ve kayınpedere zekât verilebilir mi?

33 www.ibrahimsucuoglu.com SADAKA-İ FITR
ll) Sadaka-i fıtır ne demektir, hükmü nedir? Fitre denilen sadaka-i fıtır, Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka nisap miktarı mala sahip bulunan her Müslüman'ın vermesi vacip olan mali bir ibadettir. insan bedeninin zekâtı kabul edilmiştir. mm) Kimler sadaka-i fıtır vermekle yükümlüdür? Sadaka-i fıtır, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslümana vaciptir. Bireyin sadaka-i fıtır ile mükellef olması için öngörülen zenginlik ölçüsü, zekâtta aranan nisaptır. Ancak sadaka-i fıtırda, zekâtta öngörülen, malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmamaktadır.

34 qq)Vaktinde ödenmeyen sadaka-ı fıtır borcu nasıl ödenir?
oo) Sadaka-i fıtrın, buğday, arpa, hurma veya üzüm olarak verilmesi zorunlu mudur? pp)Yurtdışında çalışan kişi, fitreyi Avrupa şartlarına göre mi yoksa Türkiye şartlarına göre mi verir? qq)Vaktinde ödenmeyen sadaka-ı fıtır borcu nasıl ödenir? rr) Sadaka-i fıtır kimlere verilir, kimlere verilemez? Sadaka-i fıtır, zekât verilebilecek kimselere verilir. Zekât verilmesi caiz olmayan kişilere sadaka-i fıtır da verilemez.

35 MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN
HAZIRLAYAN; İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN


"ZEKAT - ÖŞÜR ve Sadaka-i Fıtır MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ /ERZİNCAN" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları